Vocabulary 3 Flashcards
1
Q
Flux
A
Akma
2
Q
Permeability
A
Geçirgenlik
3
Q
Recall
A
Anımsamak
4
Q
Hostile
A
Düşmanca
5
Q
Manifestation
A
Gösterge, dışavurum
6
Q
Demoniacal
A
Şeytanca
7
Q
Divine
A
Harikulade
8
Q
Drawer
A
Çekmece (drovır diye okunur)
9
Q
Downfall
A
Çöküş
10
Q
independence
A
Özgürlük, bağımsızlık
11
Q
Disturbance
A
Sıkıntı, kargaşa, rahatsızlık
12
Q
State of…
A
… hali
13
Q
Compel
A
Zorunda bırakmak
14
Q
Peculiarities
A
Özellikler (pekyuliyaritiys)
15
Q
Repugnent
A
Çirkin, tiksindirici
16
Q
incongruence
A
Uyuşmazlık
17
Q
Engender
A
Oluşturmak, neden olmak
18
Q
Evanescence
A
Gözden kaybolma, yok olma
19
Q
Thrust
A
İtmek
20
Q
Aside
A
Bir kenara, bir tarafa
Ör: our thoughts thrust it aside as something bizarre.
Düşüncelerimiz onu tuhaf bir şeymiş gibi bir kenara itti
21
Q
Bizarre
A
Tuhaf
22
Q
Mutilate
A
Sakatlamak, bozmak
23
Q
Demand
A
Talep, talepte bulunmak
24
Q
Up till now
A
Şimdiye kadar olan
25
Satisfactory
Tatmin edici
26
Significance
Önem, anlam, değer
27
Habitually
Daima, alışıldığı şekilde, adet gereğince
28
Factual
Gerçekçi
29
Custom
Adet, gelenek
30
Perception
Algı
31
Progress
Devam etmek, ilerlemek, gelişme kaydetmek
32
Distinguish
Ayırt etmek, ayrımı görmek
33
Reference
Bahsetme, ima, yararlanılan kaynak
34
Appreciate
Takdir etmek
35
Envy
Kıskanmak, imrenmek
36
Mind
Önemsemek, aldırmak
37
By the time
E kadar
38
Assume
Varsaymak
39
Throughout
Boyunca, baştan başa
40
Habitual
Alışılmış
41
Intention
Niyet
42
Course
Kurs, izlenen yol, gidişat
Ör: it implies an action which will occur in the normal course of events
43
Accompany
Eşlik etmek
44
Ceiling
Tavan
45
Tide
Gelgit
46
If coastal erosion continues to take place at the present rate...
Eğer kıyı erozyonu mevcut hızda devam ederse...
47
Adjustment
Ayar
48
Towards
E doğru
49
Notify
Bildirmek
50
Cautious
İhtiyatlı, tedbirli
51
Envious
Kıskanç
52
Envy
Kıskançlık
53
Prime
Başlangıç
54
Exclude
Dışlamak, hariç tutmak
55
Exclusive
Özel, seçkin/ hariç
56
Provoke
Kışkırtmak
57
Troublesome
Belalı, sıkıntılı
58
Lifelike
Sahici gibi, canlı gibi görünen
59
Attribute
Atfetmek, dayandırmak
60
Astonish
Şaşırtmak, afallatmak
61
Homeward
Eve doğru
62
Go away mad
Çıldırmak
63
Evidently
Besbelli, kuşkusuz
Evidently you forget to lock the door
64
Impose
Uygulamaya koymak
65
Compulsion
Mecburiyet, yükümlülük
66
Obligation
Mecburiyet, yükümlülük
67
Audition
Seçme / duyma, işitme gücü
68
Emphatic
Vurgulanmış, göze çarpan, önemli ısrarlı
69
Prohibition
Yasak
70
Deduction
Çıkarım, sonuç çıkarma
71
Necessity
Gereklilik, zorunluluk
72
Tactful
Nazik, ince düşünceli
73
Permit
Izin/izin vermek
74
Accustomed
Alışkın
75
Manage to
Becermek
76
Persuade
Ikna etmek
77
I dare not ..
.. cüret edemem
78
Relevant
Konuyla ilgili
79
Cautious
Tedbirli
80
In advence
Önceden
81
Obtain
Elde etmek
82
Accomplish
Başarıyla üstesinden gelmek, sonunu getirmek, becermek
83
Swagger
verb
walk or behave in a very confident and arrogant or self-important way.
"he swaggered along the corridor"
noun
a very confident and arrogant or self-important gait or manner.
"they strolled around the camp with an exaggerated swagger"
adjective
1.
denoting a coat or jacket cut with a loose flare from the shoulders.
2.
DATED•İNFORMAL
smart or fashionable.
"I'll take you somewhere swagger"