UNIT 25-30 Flashcards
discriminite
to tell the difference
differentiate
distinguish
ayırt etmek
ayırmak
dismal
gloomy
bleak
glum
kasvetli
sıkıntı verici
iç karartıcı
dispense
to give out
distribute
hand out
dağıtmak
vermek
profound
deep
intense
great
derin
büyük
severity
intensity
strength
şiddet
büyüklük
site
a place
yer
konum
mekan
subside
to lessen
abate
calm dawn
decrease
(öfke/yağmur/fırtına/şiddet)
dinmek
yatışmak
summon
send for
call for
order to come
çağırmak
getirilmesini emretmek
theoretical
about theory
hypothetical
teorik
kurumsal
vocation
an occupation
profession
job
meslek
iş
ascend
to move upward
rise
climb
çıkmak
yukarı çıkmak
finite
limited
sınırlı
sonu olan
bitimli
infinite
endless
boundless
unlimited
limitless
sonsuz
sınırsız
inflict
to cause
mete out to
(ağrı/acı/ceza vs)
vermek
ingenious
clever
inventive
creative
resourceful
hünerli
usta
marifetli
initiate
to begin
usher in
start
başlatmak
önayak olmak
literally
exacly
word for word
verbatim
harfi harfine
kelimesi kelimesine
kelimenin tam manasıyla
lure
to tempt
entice
attract
cezbetmek
çekmek
mania
an enthusiasm
passion
obsession
-e tutku
-e aşırı düşkünlük
nostalgia
a longing for the past
a yearning for the past
nostalgi
geçmişe özlem
özlem
data
information
veriler
data
bilgi
inept
unskilled
awkward
incompetent
beceriksiz
hünersiz
innate
inherited
hereditary
in the blood
intrinsic
doğuştan
ırsi
kalıtsal
intervene
to come between
get involved
oraya girmek
karışmak
lament
to mourn
grieve
sorrow
ağıt yakmak
yas tutmak
matem tutmak
morbid
horrible
macabre
ghoulish
hastalıklı
ruhsal açıdan rahatsız edici
obstinate
stubborn
headstrong
wilful
inatçı
dik kafalı
laf dinlemez
parallel
apart an equal distance at every point
paralel
her noktada aynı mesafe
perceptive
insightful
discerning
anlayışlı
sezgileri kuvvetli
çabuk kavrar
sedate
calm
tranquil
ağırbaşlı
sakin
uslu
controversy
an argument
disagreement
dispute
tartışma
çekişme
anlaşmazlık
ihtilaf
deduction
a conclusion
inference
reasoning
çıkarılan sonuç
sonuç
mantıksal sonuç
dimension
measurement
size
proportion
boyut
ebat
ölçü
disperse
to scatter
dağıtmak
dağılmak
distort
to misrepresent
falsify
bozmak
çarpıtmak
dominant
most powerful
forceful
hakim
egemen
sequence
an order
succession
dizi
sıra
sophisticated
experienced
world-wise
bilgili
kültürlü
görmüş geçirmiş
treacherous
disloyal
traitorous
perfidious
hain
kalleş
arkadan vuran
trivial
unimportant
insignificant
minon
inconsequentrial
değersiz ve önemsiz
ıvır zıvır
ufak tefek
confirm
to support
doğrulamak
teyit etmek
deceptive
misleading
aldatıcı
yanıltıcı
defy
to oppose
meydan okumak
karşı koymak
kafa tutmak
restrain
to prevent
keep under control
hold back
tutmak
zaptetmek
bastırmak
seclusion
isolation
inziva
(tenha bir yere)
çekilip kapanma
gözden uzak durma
submit
to give in to
yield to
teslim olmak
boyun eğmek
susceptible
likely to be affected with
open to
vulnerable to
duyarlı
kolay etkilenir
yatkın
transmit
to pass along
iletmek
ulaştırmak
valid
well - supported
well - founded
well - grounded
geçerli
sağlam
doğru
vigorous
energetic
robust
lively
güçlü
kuvvetli
dinç
enerjik
accelerate
to go faster
speed up
hızlanmak
hızlandırmak
adverse
unfavorable
inauspicious
disadvantageous
kötü
elverişsiz
olumsuz
advocate
a supporter
champion
proponent
savunucu
taraftar
audible
hearable
perceptible
işitilebilir
duyulabilir
coherent
clear
tutarlı
uyumlu
birbiriyle uyumlu
comparable
close
similar
e benzer
competent
able
becerikli
hünerli
iş-bilir
consecutive
happening in a row
successive
peşpeşe
art arda
ardışık
conspicuous
noticeable
obvious
göze çarpan
belirgin
deteriorate
to decay
worsen
become worse
kötüleşmek
fenalaşmak
kötüye gitmek
