II Flashcards
dış ticaret politikası
Geniş anlamda dış ekonomi politikası veya uluslararası ekonomi politikası, hükümetlerin ticaret ve üretim faktörleri akışlarının yönüne, bileşim ve hacmine müdaheleye yönelik tüm faaliyetleri olarak tanımlanabilir.
Dar anlamda dış ekonomi politikası hükümetlerin dış ticareti, iç ve dış yatırımları sınırlaması, düzenlemesi, teşvik etmesi veya bunlara yol göstermesi olarak kabul edilir.
Ödemeler bilançosu politikası (balance of payments policy) –
hükümetlerin ödemeler bilançosunu dengede tutmak veya denge bozulur ise dengeye getirmek için yapmış olduğu tüm faaliyetleri kapsayan bir politikadır.
Dış yatırım politikası (foreign investment policy) –
uluslararası uzun dönemli sermaye yatırımları ile ilgili kararları kapsamaktadır.
Dış yardım politikası (foreign aid policy)
hükümetten hükümete olan ve yardım alan ülkede alt yapının kurulması, ekonomik kalkınmanın sağlanması veya askeri savunmanın gerçekleştirilmesini içeren borç ve hibelerini kapsamaktadır.
DIŞ TİCARET POLİTİKASININ AMAÇLARI
Hazineye gelir sağlamak
Dış piyasalarda monopol gücünden yararlanma
Otarşi (kendi kendine yetmek. günümüzde yok.)
Sosyal ve siyasal nedenler
Dış politik amaçlar
Dış ödemeler dengesizliklerinin giderilmesi
Dış rekabetten korunma
Ekonomik kalkınma
Piyasa aksaklıklarının giderilmesi
Ekonominin liberalleştirilmesi
İç ekonomik istikrarın sağlanması
Gümrük tarifeleri:
malların ülke sınırından geçişi sırasında alınan vergilerdir.
Tarife-dışı araçlar:
döviz çıkışına yol açan işlemleri kısıtlamak için hükümetin tek taraflı kararı ile konulan müdahale önlemleridir. Dörde ayrılır:
1) miktar kısıtlamaları
2) tarife benzeri faktörler
3) görünmez engeller
4) gönüllü ihracat kısıtlamaları
Korumacılığı savunanların dayandığı faktörler
- Ulusal güvenlik
Savunma zenginlikten daha önemlidir. - Genç endüstri tezi
Teze göre, ileride gelişip karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olacak endüstriler optimum üretim düzeyine ulaşıncaya kadar gümrük tarifeleri ile dış rekabete karşı korunmalıdır. - Stratejik Ticaret Politikası
Sanayileşmiş bir ülke korumacı önlemlerle gelecekte hızlı büyümesi için kilit kabul edilen yarı geçişkenler, bilgisayar, iletişim araçları vb sektörlerde karşılaştırmalı üstünlük yaratabilir. - Dampinge karşı korunma
Yabancı üreticilerin yaptıkları dampinge karşı yerli üreticileri korumak için yapılmaktadır.
GELİR SAĞLAMA VE KORUMA
Gelir sağlamaya yönelik tarifeler genellikle halkın yaygın biçimde tükettiği mallar üzerine konulur.
Koruma amaçlı vergiler ise bir malın ithalinden o malın yüksek yurtiçi fiyatı ile ondan düşük dünya fiyatı arasındaki fark tutarında veya daha yüksek ölçüde konulur. İthalatı tamamen önler.
GÜMRÜK TARİFELERİ HANGİ ESASA GÖRE KONULURLAR?
Spesifik Vergiler: Birim ve ağırlık gibi malların fiziki birimleri üzerinden alınan vergilerdir.
Ad Valorem Vergiler: Malın değerinin belirli bir yüzde oranı şeklindedir.
Karma gümrük vergileri: genellikle hammaddesi gümrük vergisine tabi olan mallara uygulanır. Bu durumda verginin spesifik kısmı hammadde üzerine konulan gümrük vergisine eşittir. Ek olarak alınan ad valorem vergi ise, iç ekonomide o sanayi dalına sağlanmak istenen koruma oranını yansıtır.
Spesifik vergiler,
Vergide adalet ilkesi ile bağdaşmaz
Enflasyona karşı ad valorem vergiler kadar koruma sağlamazlar.
Ad valorem vergiler uygulanırken bir malın değerinin belirlenebilmesi için iki yöntem vardır:
F.O.B. (Free On Board – Güvertede Teslim): Malın İhracatçının limanında gemiye yüklendiği fiyattır.
C.I.F. (Cost, Insaurance and Freight – Maliyet, Sigorta ve Navlun) : Fiyat, malın ithalatçı ülkenin limanına vardığı andaki fiyatı olup maliyetle birlikte taşıma ve sigorta giderleri toplamından oluşur.
GÜMRÜK VERGİSİNİN EKONOMİK ETKİLERİ
grafiğe bak
gümrük vergisinin makro etkileri
A) Ulusal gelir ve istihdam artışı: Tarifeler toplam talebi yabancı mallardan yerli mallara kaydırarak, korunan endüstride hasılayı ve dolayısıyla milli geliri artırır. Gelir artışı boş duran kaynaklara çalışma alanı yaratır. Bu da istihdam düzeyinin yükselerek işsizliğin azalmasına yol açabilir.
B) Dış ticaret bilançosu açıklarını giderme: Dış ödemeler bilançosu açığı, gümrük tarifelerinin ithalatı kısıtladığı ölçüde (ülkenin döviz rezervlerinden tasarruf sağlar) kapanır.
C) Dış ticaret hadlerini iyileştirme: Gümrük tarifeleri ticaret hadlerini koyan büyük ülke lehine değiştirmektedir.
D) Gelir dağılımını belli sosyal sınıflar lehine değiştirmek: Dış ticaret politikası ile güdülen diğer bir amaç ise yoksul kesimlere gelir aktarımında bulunmak için zengin kesimin tükettiği lüks mallara tarifeler konmasıdır.
Optimum Gümrük Tarifesi
Büyük ülkenin gümrük tarifesi koyması ülke refahı açısından birbirine ters iki durum oluşturur. Ticaret hadlerinde iyileşme ve ticaret hacminde daralma.
Optimum tarife ise ticaret hacmindeki daralmanın olumsuz etkilerine karşılık, ticaret hadlerindeki iyileşmeden doğan net refah artışlarını maksimum yapan orandır.
etken koruma oranı
yerli otomobil endüstrisine sağlanan gerçek korumanın ölçüsü olarak yalnızca nihai mallar üzerindeki tarife oranını ele almak doğru değildir.
Bunun için hem nihai mal hem de onun üretiminde kullanılan girdilerin tarife oranlarını göz önünde bulundurmak gerekir.
Bu iki tür tarife uygulamasına dayanarak hesaplanan gerçek koruma oranlarına “etken koruma oranı” denir. Oysa yalnız nihai mal üzerindeki oranlara “nominal tarife oranı” denmektedir.
Geçici İthalat ve Geçici İhracat
Daha sonra tekrar yurt dışına çıkartılmak şartıyla, ülkeye girmesine izin verilen mallar geçici ithalat kapsamında değerlendirilir. Bu kapsamda yer alan mallardan gümrük vergisi alınmaz.
Tersine, daha sonra tekrar ülkeye geri getirilmesi kaydıyla, ülkeden ihraç edilen mallar ise geçici ihracat rejimi kapsamında değerlendirilir. Bu tür mallara vergi iadesi ödemesi yapılmaz.
Bu tür mallar, onarılacak malları, inşaatlarda kullanılmak amacıyla kiralanan makine v.b.leri, sergi ve fuarda gösterilecek eşyalar, sirk ve tiyatro ekiplerinin beraberinde getirdikleri araçlar, ticari örnekler v.b. dir.
Geri ödeme sisteminde tekrar yurt dışına çıkartılmak kaydıyla ithal olunan mallara, ülkeye girişleri sırasında normal gümrük tarifeleri uygulanır. Daha sonra, alınan bu vergi ve resimler söz konusu malların ülkeden çıkışı sırasında geri ödenir
serbest bölgeler
Serbest Bölgeler, bir ülkenin siyasi sınırları içinde olmakla birlikte; gümrük alanı dışında sayılır, vergi, kambiyo ve standartlara ilişkin hükümler uygulanmaz veya kısmen uygulanır. Yasa ile belirlenmiş alanlardır.(Ülkemizde Bakanlar Kurulu Kararı ve buna bağlı 3218 sayılı Serbest Bölgeler mevzuatı uyarınca kurulmuş bölgelerdir. )
Serbest bölgedeki faaliyetlerle ilgili her türlü ödemeler dövizle yapılır.
Serbest bölge faaliyetlerinden elde edilen kazanç ve gelirler kambiyo rejimine ve herhangi bir izne tabi olmaksızın, yurt dışına veya ülkeye transfer edilebilir.
Fiyat, kalite ve standartlarla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarına verilen yetkiler serbest bölgelerde uygulanmaz.
Serbest bölgeler gümrük bölgesi dışında sayıldığından, serbest bölgeler ile ülke arasında yapılan ticarette dış ticaret rejimi hükümleri uygulanır. Başka bir deyişle, ülke’den serbest bölgeye satılan mallar ihracat rejimine, serbest bölgeden alınan mallar ise ithalat rejimine tabidir.
Serbest bölge kullanıcıları ülkeden KDV”siz mal ve hizmet satın alabilirler.
Mallar serbest bölgede süre sınırlaması olmaksızın kalabilir.
Serbest Bölgelerin başlıca amacı; ülkelerde ihracata dönük yatırım ve üretimi artırmak; Yabancı sermaye ve teknoloji girişini teşvik etmektir
Antrepolar
Antrepolar, yabancı malların tarife ödenmeden gümrük makamlarının denetimi altında uzunca bir süre muhafaza edilmesine yarayan kapalı alanlardır. Doğrudan gümrük idareleri tarafından işletilirse, “gerçek antrepo”, özel kişiler tarafından işletilirse de “fiktif antrepo” adını alırlar. Antrepoda saklanmak üzere ülkeye giren mallardan da bir gümrük vergisi alınmaz. Ancak söz konusu mallar daha sonra ev sahibi ülke tarafından ithal edilirse normal gümrük rejimi uygulanır.
Serbest bölgeler deniz ticareti, antrepolar ise karayolu ticareti bakımından önem taşıyan uygulamalardır.
Transit Taşımacılık
Transit taşıma, bir ülkeden diğerine gönderilen malların yol üzerinde üçüncü ülke sınırları arasından geçmesidir. Günümüzde transit taşımacılıkta ana ilke geçiş serbestîsidir. Oysa geçmişte, transit taşınan eşyadan da gümrük vergisi alınırdı.
Serbest bölgelerden gerçekleştirilen ihracat da bir tür transit ihracat sayılır. Bunun gibi, serbest bölgelerden veya antrepolardan içinde yer aldıkları ülkeye yapılan ithalat da transit ticaret kapsamına girmektedir.
Sınır ve Kıyı Ticareti:
Ülkenin ortak kara ve deniz sınırı olan devletlerle yaptığı, genellikle özel bir rejime tabi olan bir ticaret şeklidir.Şartları,Komşu ülkeler arasında yapılan karşılıklı anlaşmalarla düzenlenir. Temel amacı bu bölgelerde yaşayanların ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Ülkemizde de sınır ticareti, o bölgelerde yerleşik tüzel kişiler ile gerçek kişiler tarafından yapılabilmektedir. Bu ticaret için ihracat veya ithalat belgesi aranmaz, gümrük giriş-çıkış beyannameleri düzenlenmez. İlgili illerdeki valiliklerin denetimi altında yapılır.
bedelsiz ithalat
Ticari bir nitelik taşımayan, yurt dışında çalışan Türk işçilerinin veya kamu görevlilerinin, yabancı ülkelerde elde ettikleri kazançlarıyla satın aldıkları mesleki araç, gereç veya kişisel mallarının gümrüksüz veya gümrüklü olarak ülkeye ithaline olanak veren ticaret türüne denir.
Burada “bedelsiz” kavramından anlaşılacak olan, sözkonusu malların ithali için Türkiye’den yurt dışına bir döviz transferinin yapılmamış olmasıdır.
Döviz rezervi kullanılmadan, ülkedeki mal arzını bollaştırdığından, enflasyonu düşürcü etki yapabilir. Ancak, yerli üretime de zarar verebilir.
Türkiye’de gümrük vergisi
Türkiye Cumhuriyeti’nde gümrük tarifeleri ilk kez 1929’da bağımsız olarak yükseltilmiştir. Bu ilk tarifeler spesifik esasa dayanıyordu.
Türkiye’de 1964 tarih ve 474 sayılı yasa ile ilke olarak advalorem sistem benimsenmiştir.
Armonize Sistem Nomenklatürü adı verilen sistem Türkiye’de 1 Ocak 1996’da AB ile gümrük birliğinin oluşturulmasıyla uygulanmaya başlamıştır.
TR ekonomisinin dışa açılması
24 Ocak 1980 kararları, Türk ekonomisinde yapısal bir değişikliğin başlangıcını temsil eder. Bu politikalar çerçevesinde yoğun korumacılığa dayanan ithal ikamesi stratejisi, yerini ihracata dönük politikalara bıraktı. Gümrük vergi oranları da büyük ölçüde indirildi.
1983 yılından itibaren ithalatı serbestleştirme çabalarının bir devamı olarak fon uygulamasına geçildi. Böylece, önceleri izne bağlı maddeler listesinde yer alan birçok malın ithalatı, Toplu Konut Fonu kesintisi ödenmesi koşulu ile serbest bırakıldı.
AB ile kurulacak gümrük birliğinin de bir gereği olarak 1993 yılı başında çok sayıdaki bu vergi ve fonlar kaldırıldı ve bunun yerine ithalatta “tek vergi” sistemine geçildi
- Gümrük Birliği Dönemi
Türkiye ile AB arasında, 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği kurulmuştur. Gümrük birliği ile sanayi malları ithalatında AB ülkelerine karşı gümrük tarifeleri sıfırlandı ve üçüncü ülkelere karşı ise bazı ürünler dışında AB’nin ortak gümrük tarifesi uygulamaya konuldu.
tarife dışı araçlar
Gümrük tarifelerinden başka, serbest ticaret akımlarına müdahale amacıyla kullanılan araçların tümü tarife dışı araçlar (non-tariff barriers) denir.