ALL1 Flashcards
abusive
characterized by physical or psychological maltreatment
Kötüleyici, ağzı bozuk
accustomed
Alışkın , alışmış
alias
Takma isim, namı değer , diğer adıyla
antidote
Panzehir
appeal
Başvurmak , temyiz ; ilgisini çekmek ; yalvarmak
banter
Şakalaşma , takılma
bay
Koy ;uluma
bifurcate
İki kola ayrılmak , çatallaşmak
blackout
Kesinti ; baygınlık ; hafıza kaybı
bonkers
Keçileri kaçırmış, üşütük
chum
Ahbap, dost, iyi arkadaş
clampdown
Resmi kısıtlama , önleme , sınırlama
collide
Çarpişmak, tokuşmak
congenial
Kafa dengi, cana yakın
coveted
İstenen, arzulanan
deafening
Sağır eden
deflect
Yönünü değiştirmek, saptırmak
deft
Marifetli, eli çabuk
defuse
Dağıtmak, etkisiz hale getirmek
detonate
Patlatmak, infilak etmek
disband
Dağıtmak , lağvetmek
dulcet
Huzur veren, tatlı
engulf
İçine çekmek, girdaba çekmek, yutmak
exasperate
Çileden çıkartmak, çok kızdırmak
expunge
Silmek , çıkarmak
extrication
Serbest bırakma , kurtarma
fallout
Nükleer atık , serpinti ; bir şeyin sonuçları
fidelity
Sadakat , vefa duygusu
fidget
Kurtlanmak , yerinde duramamak
foil
İşini bozmak, engel olmak; folyo kağıdı
freckle
Çil, benek ; kusur
gab
Gevezelik, zırvalamak , çene çalmak ; çok güzel konuşmak
gauge
Ölçme aleti, ölçmek ; değerlendirmek
germane
İlgili, alakalı, münasebetli
giddy
Delişmen, hoppa, uçarı
glaring
Parıldayan, göz kamaştırıcı
habituate
Alışmak , alıştırmak
headway
Gelişmek , yol almak
hinge
Menteşe ; temel öğe , omurga
imposter
Sahtekar , aldatan
indifferent
Kayıtsız, aldırışsız
inference
Sonuç çıkarma , anlam çıkarma
intestinal
bağırsaklara ait
intestine
the part of the alimentary canal between the stomach and the anus
inure
Dayanmaya alışmak , zamanla dayanıklı olmak
jeer
Yuhalamak , dalga geçmek
jockey
Binici ; dalavere ile kandırmak
juxtapose
Mukayese etmek için uyumsuz şeyleri yanyana sıralamak
malfeasance
vazifeyi suiistimal
kötüye kullanma
{i} suistimal
malleable
uysal
yumuşak başlı
(maden) dövülgen
(insan) yumuşak
mind-bending
hayal gördüren
Aklı zorlayan, anlaşılması güç
mind-boggling
Akılalmaz derecede çok, büyük vs
Aklı karıştıran
misconstrue
yanlış anlamak
yanlış anla
ters anlam vermek
{f} tersinden anlamak
{f} yanlış yorumlamak
mollycoddle
Pamuklara sarmak , üstüne titremek
nonchalant
İlgisiz, kayıtsız , lakayt, heyecansız
ornery
aksi
nahoş
kaba
huysuz
penchant
meyil
eğilim
tutku
Şiddetli arzu
penny pincher
pinti
cimri
paragöz
perpetrate
f} yapmak (hata vb.)
{f} işlemek (suç)
(suç/vb.) işlemek
perpetual
Sürekli, ebedi, ölümsüz
perpetuate
sürdürmek
idame etmek
ölümsüzleştirmek
plight
f} söz vermek
{i} bağlılık sözü
{f} vââdde bulunmak
{i} söz
kötü durum
ciddi durum
pontificate
f} ahkâm kesmek
iddia et
{f} tumturaklı konuşmak
prerequisite
Ön koşul
prerogative
imtiyaz
ayrıcalıklı
ayrıcalık
profuse
Müsriflik , savurganlık
protracted
Uzun süren, uzatmalı
puissant
kuvvetli
muazzam
kudretli
quash
Ezmek , bastırmak (isyanı, başkaldırıyı)
reckon
Hesaplamak , tahmin etmek
referral
Sevk etmek, yönlendirmek
rendition
Yorumlama , sunma , temsil ; tutukluları işkencenin serbest olduğu ülkelere gönderme
replica
Kopya
reprobate
kötü karakterli
kötü
ahlaksız
yoldan çıkmış
günahkâr
reservist
Yedek kuvvet
rigorous
Titiz, özenli, dikkatli
rusticate
Uzaklaşıp sade bir yaşam sürmek
sanctimonious
Sahte sofu , dindarlık taslayan
scorching
Yakıcı, kavurucu , çok sıcak
scrooge
Cimri, pinti, paragöz
sellout
Ele vermek , ihanet etmek ; satmak, elden çıkartmak
snarl
Hırlamak
spurious
Sahte , yanlış, yapay
startled
Şaşıp kalmak, irkilmek
stingy
Pinti, cimri
stoic
Acıya dayanıklı, metanet gösteren
stopgap
Geçici önlem , geçici dönem için alınan önlem
suffuse
f} bürümek
üzerine yayılmak
etrafa yayılmak
kaplamak
tackle
Çaresine bakmak , üstesinden gelmek
tortuous
Çetrefilli, dolambaçlı
track down
Avlamak , izini sürmek
turn up
Çıkagelmek
underway
Çalışma halinde , başlanmış
urban
Şehirle ilgili, kentsel
urbane
Medeni, nazik
utter
Su katılmadık, sapına kadar ; söylemek
virtually
Aslında , hemen hemen
weak spot
Zayıf nokta