1100words01M Flashcards
accost
Yaklaşıp bir şey söylemek , hitap etmek , yaklaşıp seslenmek
acrimonious
Huysuz, hırçın, ters
admonish
Kulağını çekmek , azarlamak , ihtar etmek
adroit
Becerikli, zeki , usta , eli çabuk
A….
alacrity
İstek, heves , atiklik , şevk
annals
Tarihi olaylar , kronoloji
aspirant
İstekli , aday , talip
automaton
Kendiliğinden hareket eden şey
avid
Hırslı, istekli, hevesli, gayretli
badger
Porsuk ; kafa ütülemek , rahat bırakmamak, yakasına yapışmak
belittle
Aşağılamak, küçümsemek
belligerent
Kavgacı, dövüşken, savaşa hazır
brash
Küstah , aceleci, fazla atılgan
bristle
Kızmak, dikleşmek ; tüylerini kabartmak , kısa sert saç, kıl
cajole
Tatlı sözlerle kandırmak , ikna etmek, razı etmek
castigate
Paylamak, azarlamak , cezalandırmak ; kınamak dövmek
caustic
Yakıcı , aşındırıcı , kınayıcı , onur kırıcı
cessation
Ara verme , durma , kesilme , mola
clandestine
Gizli , saklı , el atından
compound
Birleştirmek ; kötüleştirmek , şiddetlendirmek
concur
Aynı anda olmak ; hemfikir olmak
condolence
Başsağlığı
construe
Anlam vermek , yorumlamak
culprit
Suçlu
disdain
Tepeden bakmak, küçümsemek, hor görmek
distraught
Çok sinirli, çıldırmış, çılgına dönmş
dregs
Tortu , pislik, çökelti, en aşağı kısmı ; ayaktakımı
drudgery
Angarya , ağır ve sıkıcı iş
dupe
Enayi, ahmak ; dolandırmak
duplicity
İki yüzlülük, hileci, düzenbaz
duress
Baskı , zorlama , tazyik , tehdit
egregious
Fevkalade kötü, berbat , çok fena
elicit
Meydana çıkarmak , e yol açmak , e neden olmak
eminent
Tanınmış, ünlü , seçkin
enhance
Arttırmak, iyileştirmek
ethics
Ahlak
euphemism
sert sözcüklerin yerine daha yumuşaklarını kullanma sanatı
fabricate
Kurmak , yapmak ; yalan söylemek , uydurmak
feint
Sahte saldırı, savaş hilesi
felon
Suçlu, cani
flagrant
Rezil, açık seçik, aşikar , bariz olarak alçakça
frenzy
Cinnet , kudurganlık, çılgınlık
furtive
Şüphe uyandıran, kaçamak , gizli , sinsi
gesticulate
El kol hareketleriyle konuşmak
hapless
Talihsiz, bahtsız
implore
Yalvarmak, yakarmak, rica etmek
impunity
Cezasız kalmak, kişisel dokunulmazlık
inadvertent
Kasıtsız, yanlışlıkla yapılan , kazara olan
inane
Boş, anlamsız , saçma , beyhude
incipient
Yeni başlayan, henüz başmakta olan
incongruous
İnsicamsız , tutarsız , bağdaşmaz, uyumsuz , aykırı
indiscriminate
Gelişigüzel, fark gözetmeden ,rasgele
inexorable
Amansız, boyun eğmez , yılmaz ; merhametsiz
infamous
Kötü şöhretli, haysiyetsiz
interminable
Sonsuz , bitmez tükenmez
intimidate
Gözünü korkutmak , gözdağı vermek
intrepid
Gözüpek, cesur
irate
Öfkeli, kızgın, hiddetli , sinirli
abound
Bol bol olmak , çok sayıda bulunmak
jostle
İtip kalkmak , dürtklemek , itmek
laceration
Derin kesik, yaralanma, yırtılma
lackluster
Donuk, cansız
laconic
Az ve öz , kısa ve anlamlı
loathe
Tiksinmek, hoşlanmamak , iğrenmek, nefret etmek
matron
Kadınlıklı kadın, orta yaşlı evli kadın
mundane
Olağan, sıradan, dünyasal
nuance
Nuans
octogenarian
Seksenlik
ominous
Uğursuz, şom, kötülük habercisi
paradox
Mantıkla çelişen ama doğru söz
paucity
Azlık , yetersizlik , kıtlık
perceive
Algılamak , hissetmek
pernicious
Tehlikeli, kötü , zararlı
plethora
Gereğinden fazla, bol , çok
pretext
Bahane , sözde sebep
prognosticate
Kehanette bulunmak , tahminde bulunmak
promulgate
Resmi olarak duyurmak , ilan etmek
pugnacious
Hırçın, kavgacı, kavga etmeyi seven
P….
rampant
Yaygın, alıp yürümüş, her yerde
realm
Diyar , kırallık ; ülke , memleket
replete
Dopdolu
R……
reprimand
Azarlamak , kınamak , paylamak
R……
repudiate
Tanımamak, kabul etmemek , inkar etmek
reticent
Suskun , ağzı sıkı, az konuşan
rudimentary
Basit, gelişmemiş , temel
scoff
Alay etmek , tahkir etme, hakaret etme, küçümseme
scurrilous
Küfürlü, sövgülü, ağzı bozuk
solace
Avuntu , teselli
sordid
Alçak, iğrenç , aşağılık ; paragöz
stipulate
Şart koşmak, garanti etmek , şarta bağlamak
tangible
Somut, elle tutulur
technology
Teknoloji
throng
Kalabalık , kalabalık halinde gitmerk , akın etmek , üşüşmek
tinge
Az miktarda , nebze ; renk katma
tolerate
Tolere etmek
tremulous
Titrek, ürkek
vigilant
Açıkgöz, uyanık, ihtiyatlı
voracious
Obur, doymak bilmez; istekli hırslı
wrest
Gaspetmek, zorla çekip almak
Steeped
Dolu , doymuş, batmış
Soaked, drenched, saturated
rampant
Yaygın, kol gezen , her tarafa yayılmış
İnane
Boş , anlamsız , saçma , aptal
Ethics
Ahlak , ahlak kuralları
- The university’s philosophy department offers a course on ethics, exploring the moral principles that govern a person’s behavior and the conducting of an activity.
- During the corporate meeting, the CEO emphasized the importance of maintaining high standards of ethics in all business dealings to ensure the company’s reputation and trustworthiness remained intact.
Concur
Hemfikir olmak , anlaşmak , elbirliği yapmak ; restlamak ; aynı anda olmak ;
- After reviewing the evidence, the panel of experts seemed to concur that the new policy would significantly benefit the community.
- Though they rarely saw eye to eye, the two colleagues did concur on the importance of implementing stricter cybersecurity measures to protect company data.
clandestine
Gizli saklı, el alından yapılan
- The two nations engaged in clandestine negotiations, aiming to reach a peaceful resolution away from the prying eyes of the international press.
- The rebels maintained a clandestine network of informants, distributing messages through secret channels to avoid detection by the government forces.