Aile Flashcards

1
Q

Annem 5 kez aradı

A

Meine Mutter hat fünfmal angerufen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Çok fazla yardıma ihtiyaçları var çünkü zaten çok yaşlılar.

A

Sie brauchen viel Hilfe, weil sie schon sehr alt sind.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Büyükbabam artık tek başına yemek yiyemiyor

A

Mein Opa kann nicht mehr alleine essen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Büyükannemin gözleri kötü olduğu için sorunları var. Artık iyi görmüyor.

A

Meine Oma hat Probleme, weil ihre Augen schlecht sind. Sie sieht nicht mehr gut.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Diğer büyükannem ve büyükbabam bir huzurevinde yaşıyor.

A

Meine anderen Großeltern wohnen in einem Pflegeheim.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Bakım evi

A

das Pflegeheim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Babam baygınlık geçirdiği için doktorda.

A

Mein Vater ist beim Arzt, weil er einen Kreislaufzusammenbruch hat.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Baygınlık geçirme

A

der Kreislaufzusammenbruch

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Bayılma, baygınlık

A

die Ohnmacht

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Seni oraya götürmeli miyim? Seni arabayla hızlıca oraya götürebilirim.

A

Soll ich dich hinfahren? Ich kann dich mit dem Auto schnell hinbringen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

İnsanlar mülteci evinde.

A

Die Personen sind im Flüchtlingsheim.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Selmanın annesi arıyor.(telefonla)

A

Selmas Mutter ruft an.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

İbrahim iyi değil.

A

Ibrahim geht es nicht gut.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Selma’nın annesi Selma’nın cep telefonunu aradı.

A

Selmas Mutter hat auf Selmas Handy angerufen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Selma apartmandan kaçar.(koşarak gider)

Dışarı koşmak

A

Selma läuft aus der Wohnung raus.

rauslaufen
[läuft raus, ist rausgelaufen]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Artık iyi yürüyemeyen insanlara ne yardımcı olur?

A

Was hilft Menschen, die nicht mehr gut gehen können?

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

Artık duyamayan insanlara ne yardımcı olur?

İşitme cihazı

A

Was hilft Menschen, die nicht mehr gür hören können?

das Hörgerät

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Artık göremeyen insanlara ne yardımcı olur?

Gözlükler
Büyüteç

A

Was hilft Menschen, die nicht mehr sehen können?

die Brille
die Lupe

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Artık yürüyemeyen insanlara ne yardımcı olur?

Yürüteç
Baston
Tekerlekli sandalye

A

Was hilft Menschen, die nicht mehr gehen können?

der Rollator
der Gehstock
der Rollstuhl

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Büyükannemin bir yürütete ihtiyacı var.

Artık iyi gidemiyor.

A

Meine Oma braucht einen Rollator.

Sie kann nicht mehr gut gehen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Büyükbabamın işitme cihazına ihtiyacı var.

Artık iyi duyamıyor.

A

Mein Opa braucht ein Hörgerät.

Er kann nicht mehr gut hören.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Yaşlı kadının gözlüğe ve bir büyütece ihtiyacı var.

Artık iyi göremiyor.

A

Die ältere Frau braucht eine Brille und eine Lupe.

Sie kann nicht mehr gut sehen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

Yaşlı adamın bir bastona ihtiyacı var.

Bacağı kırık.

A

Der ältere Mann braucht einen Gehstock.

Er hat ein gebrochenes Bein.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

Büyükbabamın neden bir işitme cihazına ihtiyacı var?

Büyükbabamın bir işitme cihazına ihtiyacı var çünkü artık iyi duyamıyor.

A

Warum braucht Opa ein Hörgerät?

Opa braucht ein Hörgerät, weil er nicht mehr gut hören kann.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
Q

Yaşlı adamın neden bir bastona ihtiyacı var?

Yaşlı adamın bacağı kırıldığı için bir bastona ihtiyacı var.

A

Warum braucht der ältere Mann einen Gehstock?
Der ältere Mann braucht einen Gehstock, weil er ein gebrochenes Bein hat.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
26
Q

Büyükannenin neden bir yürüteteci ihtiyacı var?

Büyükannenin bir yürüteçe ihtiyacı var çünkü artık iyi yürüyemiyor.

A

Warum braucht Oma einen Rollator?
Oma braucht einen Rollator, weil sie nicht mehr gut gehen kann.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
27
Q

Babam baygınlık geçirdiği için doktorda.

A

Mein Vater ist beim Arzt, weil er einen Kreislaufzusammenbruch hat.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
28
Q

Gözlüğe ihtiyacım var çünkü artık iyi göremiyorum.

A

Ich brauche eine Brille, weil ich nicht mehr gut sehe.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
29
Q

Artık iyi duyamadığı için bugün bir işitme cihazı aldı.

A

Er hat heute ein Hörgerät gekauft, weil er nicht mehr gut hören kann.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
30
Q

Umarım yakın zamanda tekrar iyileşir.

A

Ich hoffe, dass es ihm bald wieder gut geht.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
31
Q

Çok stresliydi. Artık dinlenmesi gerekiyor.

A

Er hatte viel zu Stress. Er muss sich jetzt ausruhen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
32
Q

Göz kamaştırıcı

A

Blendend

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
33
Q

Az önce doktorun yanındaydım. Küçük şeyler.

A

Ich war gerade beim Arzt. Kleinigkeiten.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
34
Q

Oğlum ne yapıyor?

A

Was macht mein Sohn?

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
35
Q

Oğlunuz ne yapıyor?

A

Was macht Ihr Sohn denn?

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
36
Q

Yaşlılar evi arıyor.

A

Er sucht nach Altenheimen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
37
Q

Benim için iyi olduğunu düşünüyor.

A

Er denkt, dass das gut für mich ist.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
38
Q

Bunu yalnız olduğumu düşündüğü için yapıyor.

A

Er macht das, weil er glaubt, dass ich einsam bin.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
39
Q

Ben hiçte yalniz değilim

A

Ich bin doch nicht einsam

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
40
Q

Kesinlikle iyi niyetli

A

Er meint es bestimmt gut.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
41
Q

Babana gitmek istiyorsun

A

Du willst zu deinem Vater

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
42
Q

Kim kiminle karşılaştı?

A

Wer trifft wen?

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
43
Q

Onlar U-Bahndalar

A

Sie sind bei der U- Bahn.

44
Q

Selma, Inge ile karşılaşıyor

A

Selma trifft Inge.

45
Q

Biz tanışıyoruz değil mi?

A

Wir kennen uns doch, oder?

46
Q

Selma kendini iyi hissetmiyor.
Inge çok iyi gidiyor.

A

Selma geht es nicht gut.
Inge geht es sehr gut.

47
Q

Selma ve Inge, İbrahim’in bir an önce iyileşmesini umuyor

A

Selma und Inge hoffen, dass es Ibrahim bald besser geht

48
Q

Müller kendini iyi hissetmiyor. O

A

Müller geht es nicht gut. Er hatte einen Zusammenbruch.

49
Q

Selma babasının çok fazla stres altında olduğuna inanıyor.

A

Selma glaubt, dass ihr Vater zu viel Stress hatte.

50
Q

Nasılsın?
Harikayım.

A

Wie geht’s dir?
Es geht mir ausgezeichnet.

51
Q

Nasılsın?
İyi değilim. Kendimi çok zayıf hissediyorum.

A

Wie geht’s dir?
Es geht mir nicht gut. Ich fühle mich sehr schwach.

52
Q

Nasılsın?
İyi değilim. Enerjim yok.

A

Wie geht’s dir?
Es geht mir nicht gut. Ich habe keine Energie.

53
Q

O zaman dinlenmen gerek, bol miktarda meyve yemen gerek, uyuman ve yürüyüşe çıkman gerekir.

A

Dann musst du dich ausruhen, viel Obst essen, ausschlafen und spazieren gehen.

54
Q

Nasılsın?
Harikayım.

A

Wie geht’s dir?
Es geht mir blendend.

55
Q

Çok fazla enerjim var.
Neden bu kadar iyisin?
Çok fazla egzersiz yaptığım ve sağlıklı beslendiğim için çok fit olduğumu düşünüyorum.

A

Ich habe sehr viel Energie.
Warum geht’s dir so gut?
Ich glaube, dass ich so fit bin, weil ich viel Sport mache und gesund esse.

56
Q

Nasılsın? Tekrar sağlıklı mısın?
Hayır, sağlıklı değilim. Dünden beri hastayım.
Neden doktora gitmedin?
Çok zayıf olduğum için doktora gitmedim.
Çok uyuyorum ve çay içiyorum.
Umarım kısa sürede tekrar fit olursunuz.

A

Wie geht’s dir? Bist du wieder gesund?
Nein, ich bin nicht gesund. Seit gestern bin ich krank.
Warum warst du nicht beim Arzt?
Ich war nicht beim Arzt, weil ich zu schwach bin.
Ich schlafe viel und trinke Tee.
Ich hoffe , du bist bald wieder fit.

57
Q

Tekrar sağlıklı mısın?
Evet, yeniden formda ve sağlıklıyım.

A

Bist du wieder gesund?
Ja, ich bin wieder fit und gesund.

58
Q

Selma, babasının yakında daha az stresli olacağını umuyor.

A

Selma hofft, dass ihr Vater bald weniger Stress hat.

59
Q

Selma’nın annesi kocasının bir an önce iyileşmesini umuyor

A

Selmas Mutter hofft, dass ihr Mann bald wieder gesund ist.

60
Q

Onlar Almanya’da kalabileceklerini umuyorlar.

A

Sie hoffen,dass sie in Deutschland bleiben können.

61
Q

Inge az önce neredeydi?
Doktorun yanındaydı.

A

Wo war Inge gerade?
Sie war beim Arzt.

62
Q

Inge nasıl?
Kendini formda hissediyor.

A

Wie geht es Inge?
Sie fühlt sich fit.

63
Q

Inge’nin oğlu ne yapıyor?
Inge için huzurevleri arıyor.

A

Was macht Inges Sohn?
Er sucht nach Altenheime für Inge.

64
Q

Inge’nin oğlu annesi hakkında ne düşünüyor?
Inge’nin yalnız olduğunu düşünüyor.

A

Was denkt Inges Sohn über seine Mutter?
Er denkt, dass Inge einsam ist.

65
Q

Inge de yalnız olduğunu mu düşünüyor? Ne söylüyor?
Hiçte yalnız değilim

A

Findet auch Inge, dass sie einsam ist? Was sagt sie?
Ich bin doch nicht einsam.

66
Q

Doktor Inge’nin sağlıklı olduğunu söylüyor.

A

Der Arzt sagt, dass Inge gesund ist .

67
Q

Inge’nin oğlu, annesini yalnız buluyor

A

Inges Sohn findet, dass seine Mutter einsam ist.

68
Q

Huzurevinin annesi için iyi olduğuna inanıyor.

A

Er glaubt, dass ein Altenheim gut für seine Mutter ist.

69
Q

Annesinin daha öncede ev işlerinde sorunları olduğunu biliyor.

A

Er weiß, dass seine Mutter schon mal Probleme im Haushalt hatte.

70
Q

Inge uzun süre yalnız yaşayabileceğini umuyor.

A

Inge hofft, dass sie noch lange allein wohnen kann.

71
Q

Almanya’yı güzel bir ülke buluyor musun?

A

Findest du, dass Deutschland ein schönes Land ist?

72
Q

Evet, Almanya’yı güzel bir ülke buluyorum

A

Ja, ich finde, dass Deutschland ein schönes Land ist

73
Q

Huzurevlerinin yaşlılar için iyi olduğunu düşünüyor musun?

A

Denkst du, dass Altenheime gut für alte Menschen sind?

74
Q

Evet, huzurevlerinin yaşlılar için iyi olduğunu düşünüyorum.

A

Ja,ich denke,dass Altenheime gut für alte Menschen sind.

75
Q

Çok fazla strese sahip olduğunuzu mu düşünüyorsun?

Evet buluyorum, çok fazla stres yaşıyorum.

A

Findest du, dass du zu viel Stress hast?

Ja, ich finde, dass ich zu viel Stress habe

76
Q

Sağlıklı beslendiğinizi düşünüyor musun?

Evet sağlıklı beslendiğimi düşünüyorum.

A

Denkst du, dass du gesund isst?

Ja, ich denke, dass ich gesund esse.

77
Q

Yeterince egzersiz yaptığınızı düşünüyor musunuz?

Evet, yeterince egzersiz yaptığımı düşünüyorum.

Hayır, yeterince egzersiz yaptığımı düşünmüyorum.

A

Findest du, dass du genug Sport machst?

Ja, Ich finde, dass ich genug Sport mache.

Nein, ich finde nicht,dass ich genug Sport mache.

78
Q

Annem ve babam eskiden gerçekten mobil emeklilerdi. Birlikte bir huzurevinde yaşıyorlardı ve ev işlerinde çok az yardıma ihtiyaçları vardı. Bir yıldır huzurevinde yaşıyorlar. Sebebi şu: çok hastasın. Bu yüzden onu neredeyse her gün ziyaret ediyorum. Ailem benimle yaşayamıyor çünkü dairem çok küçük ve ben bütün gün çalışıyorum. Umarım çok yalnız değillerdir ve huzurevinde kendilerini rahat hissederler.

A

Früher waren meine Eltern richtig mobile Rentner. Sie haben zusammen im Altenheim gewohnt und haben wenig Unterstützung im Haushalt gebraucht. Seit einem Jahr leben sie im Pflegeheim. Der Grundist: Sie sind sehr krank. Deswegenbesuche ich sie fast jeden Tag. Meine Eltern können nicht bei mir wohnen, weil meine Wohnung zu klein ist und ich den ganzen Tag arbeite. Ich hoffe, dass sie nicht zu einsam sind und sich im Pflegeheim wohlfühlen.

79
Q

Annem ve babam eskiden gerçekten mobil emeklilerdi.

A

Früher waren meine Eltern richtig mobile Rentner.

80
Q

Yaşlıların evinde birlikte yaşıyorlardı ve evde çok az desteğe ihtiyaçları vardı

A

Sie haben zusammen im Altenheim gewohnt und haben wenig Unterstützung im Haushalt gebraucht

81
Q

Bir yıldır huzurevinde yaşıyorlar. Temel: Çok hastalar. Bu yüzden neredeyse her gün onları ziyaret ediyorum.

A

Seit einem Jahr leben sie im Pflegeheim. Der Grundist: Sie sind sehr krank. Deswegenbesuche ich sie fast jeden Tag.

82
Q

Umarım çok yalnız değildirler.

A

Ich hoffe, dass sie nicht zu einsam sind.

83
Q

Umarım huzurevinde kendilerini rahat hissederler.

A

Ich hoffe, dass sie sich im Pflegeheim wohlfühlen.

84
Q

Ailen neden huzurevinde yaşıyor?

Annem ve babam çok hasta oldukları için huzurevinde yaşıyorlar.

A

Warum leben Ihre Eltern im Pflegeheim?

Meine Eltern leben im Pflegeheim, weil sie sehr krank sind.

85
Q

Ailen neden senin evinde yaşamıyor?

Ailem benim evimde yaşamıyor çünkü dairem çok küçük.

A

Warum leben Ihre Eltern nicht bei Ihnen zu Hause?

Meine Eltern leben nicht bei mir zu Hause, weil meine Wohnung zu klein ist.

86
Q

Ailen nerede yaşıyor?

A

Wo leben deine Eltern?

87
Q

Anne babanız yalnız mı, huzurevinde mi yoksa ailenizle mi yaşıyor?

Ailem yalnız yaşıyor.

Ailem bir huzurevinde yaşıyor.

Ailem aileyle birlikte yaşıyor

A

Leben deine Eltern allein, in einem Pflegeheim oder bei der Familie?

Meine Eltern leben allein.

Meine Eltern leben im Pflegeheim.

Meine Eltern leben bei der Familie

88
Q

Ailen mobil mi yoksa yardıma mı ihtiyaçları var?

Ailem hareketli.

Ailemin yardıma ihtiyacı var.

A

Sind deine Eltern mobil oder brauchen sie Hilfe?

Meine Eltern sind mobil.

Meine Eltern brauchen Hilfe.

89
Q

Dil kursumdayım.

A

Ich bin bei meinem Sprachkurs.

90
Q

Babanla telefonda konuştun mu?

Hayır, o benim annemdi.

A

Hast du mit deinem Vater telefoniert.
Nein, das war meine Mutter.

91
Q

Aramadığım için endişeli.

A

Sie macht sich Sorgen, weil ich nicht angerufen habe.

92
Q

Ailem de beni hiç dinlemiyor.

A

Meine Eltern hören mir auch nie zu.

93
Q

Babamla telefonda konuşmadım.

Bisikletimle fahren yaptım.

Annemle telefonda konuştum.

Arkadaşlarımla birlikteyim.

A

Ich habe nicht mit meinem Vater telefoniert.
Ich bin mit​​​​​​ ​meinem Fahrrad gefahren.
Ich habe mit meiner Mutter telefoniert.
Ich bin bei meinen Freunden.

94
Q

Arkadaşlarınızla sık sık telefonda konuşur musunuz?

Evet, sık sık arkadaşlarımla telefonda konuşurum.

Hayır, arkadaşlarımla sık sık telefonda konuşmam.

A

Telefonierst du oft mit deinen Freunden?

Ja, ich telefoniere oft mit meinen Freunden.

Nein , ich telefoniere nicht oft mit meinen Freunden.

95
Q

Arkadaşlarınızla sık sık telefonda konuşur musunuz?

Evet, sık sık arkadaşlarımla telefonda konuşurum.

Hayır, arkadaşlarımla sık sık telefonda konuşmam.

A

Telefonierst du oft mit deinen Freunden?

Ja, ich telefoniere oft mit meinen Freunden.

Nein , ich telefoniere nicht oft mit meinen Freunden.

96
Q

Ailenle mi yaşıyorsun?

Evet, ailemle yaşıyorum.

Hayır, ailemle yaşamıyorum.

A

Wohnst du bei deinen Eltern?

Ja, ich wohne bei meinen Eltern.

Nein, ich wohne nicht bei meinen Eltern.

97
Q

Cep telefonunla sık sık müzik dinliyor musun?

Evet, sık sık cep telefonumla müzik dinliyorum.

Hayır, cep telefonumla sık sık müzik dinlemiyorum

A

Hörst du oft mit deinem Handy Musik?

Ja, ich höre oft mit meinem Handy Musik.

Nein, ich höre nicht oft mit meinem Handy Musik

98
Q

Bazen işe bisikletle gidiyor musun?

Evet, bazen işe bisikletle biniyorum.

Hayır, işe asla bisikletimle binmem.

A

Fährst du manchmal mit deinem Fahrrad zur Arbeit?

Ja, ich fahre manchmal mit meinem Fahrrad zur Arbeit.

Nein,ich fahre nie mit meinem Fahrrad zur Arbeit.

99
Q

Büyük veya küçük bir aileniz mi var?

Küçük bir ailem var.

A

Hast du eine große oder eine kleine Familie?

Ich habe eine kleine Familie.

100
Q

Baban geçmişte katı mıydı?

Evet, babam eskiden katıydı.

Hayır, babam geçmişte katı değildi.

A

War dein Vater früher streng?

Ja, mein Vater war früher streng.

Nein, mein Vater war früher nicht streng.

101
Q

Nico artık ailesiyle birlikte yaşamak istemiyor.

A

Nico möchte nicht mehr bei seinen Eltern wohnen.

102
Q

Yara, Nico’nun onunla yaşayabileceğini söylüyor.

A

Yara sagt, dass Nico bei ihr wohnen kann.

103
Q

Selma annesiyle birlikte alışverişe gider.

A

Selma geht mit ihrer Mutter einkaufen.

104
Q

Selma, onunla konuşmak istediği için Nico’yu arıyor.

A

Selma ruft Nico an, weil sie mit ihm sprechen möchte.

105
Q

kaçmak

A

abhauen

[haut ab, haute ab, ist abgehauen]

106
Q

elinde götürmek, itmek

A

etwas schieben

[schiebt, schob, hat geschoben]

107
Q

dinlemek

A

zuhören

[hört zu, hörte zu, hat zugehört]