Words in Clauses Flashcards
as/so long as
We’ll go as long as the weather is good.
Hava güzel olduğu sürece gideceğiz.
besides
I don’t really want to go. Besides, it’s too late now.
Gerçekten gitmek istemiyorum. Bunun yanında şu an çok geç.
clarify
She asked him to clarify what he meant.
Ne demek istediğini açıklamasını istedi.
likely
the (most) likely cause/consequence
(en) muhtemel sebep/sonuç
underhand
I promise you there’s nothing underhand about this agreement.
Size söz veriyorum, bu anlaşmada gizli/el altı hiçbir şey yok.
praise
She praised his cooking.
Yemeklerini övdü.
massive
massive train crash
büyük tren kazası
appropriate
Now that the problem has been identified, appropriate action can be taken.
Artık sorun tanımlandığına göre uygun önlem alınabilir.