Verbs 1-102 Flashcards
went (gone)
gitti (ben gittim, sen gittin (you), o gitti, biz gittik, siz gittiniz (you all), onlar gittiler)
(it) was
oldu (ben oldum, sen oldun (you), o oldu, biz olduk, siz oldunuz (you all), onlar oldular)
to be (I am, you are, she/he/it is, we are, you all are, they are)
olmak (ben, sen, o, biz, siz, onlar)
would (be)
olur (ben olurum, sen olursun, o olur, biz oluruz, siz olursunuz, onlar olurlar)
have (there is/are) is existent (I, you, he/she/it, we, you all, they)
var (benim var, senin var, onun var, bizim var, sizin var (you all), onların var)
has (are) (there will be) future ?
vardır (?)
had / were
(simple past) ?
vardı (benim vardı, sın, onun, bizim vardı, varız, varlar) ???
do (I, you, he/she/it, we, you all, they)
yap (ben yaptım, sen yaptın, o yaptı, biz yaptık, siz yaptınız, onlar yaptılar)
he said (I, you, he/she/it, we, you all, they)
dedi (ben dedim, sen dedin, o dedi, biz dedik, siz dediniz, onlar dediler)
tell (I, you, he/she/it, we, you all, they)
söyle (ben söyledim, sen söyledin, o söyledi, biz söyledik, siz söylediniz, onlar söylediler)
ask (I, you, he/she/it, we, you all, they all)
sormak (ben sordum, sen sordun, o sordu, biz sorduk, siz sordunuz, onlar sordular)
want (I, you, he/she, we, you all, they all)
istemek (ben istiyorum, sen istedin, o istiyor, sizin İstediğiniz, onlar istiyorlar)
play, dance (I, you, he/she, we, you all, they all)
oynamak (arım, arsin, oynar, biz oynarız, siz oynarsınız, onlar oynarlar)
put (I, you, he/she/it, we, you all, they all)
koymak (dum, dun, du, biz koyduk, siz koydunuz, onlar koydular)
to read (I, you, he/she, we, you all, they)
okumak (okudum, okudun, okur, biz okuruz, siz okursunuz, onlar okurlar)
must (I) / need
gerekir mi / şart mı
follow ?
İzlemek (izleim, izle, izler)
(izleyin=follow) ?
to change
Değişmek (tirdim, tirdin, tirdi, biz değiştirdik, siz değiştirdiniz, onlar değiştirdiler)
to try
denemek (denerim, sen dene, o denesin, biz deniyoruz, siz denersiniz, onlar deniyorlar)
to build
(inşa) etmek (ederim, edersin, eder, biz ederiz, siz edersiniz, onlar ederler)
work
iş çalışmak (çalışıyorum, çalışıyorsun, çalışıyor, biz çalışıyoruz, siz çalışıyorsunuz, onlar çalışıyorlar)
(have not) there isn’t/aren’t (non-existant)
yok
to look
bakmak (bakıyorum, bakıyorsun, bakar, biz bakarız, siz bakarsınız, onlar bakarlar)
Go (future)
gitmek (ben giderim, sen gidersin, o gider, biz gideriz, siz gidersiniz, onlar giderler)
am I, you, she/he/it, we, us, they?
mi (mıyım, mısın, mi, biz miyiz, siz misiniz, onlar mı)
to take
almak
get / let be
olsun