Turkish VII Flashcards
farketmez
it doesn’t matter
bahçıvan
gardener
koymak
to put or place
çikiş
exit
giriş
entrance
masraflı
costly
masraf
expenditure
desteklemek
support
hükümet yanlısı gösteriler
pro government protestor
hükümet karşıtı gösteriler
anti government protestor
gösterici
protestor
casusluk
espionage
casus
spy
yüzlerce
hundreds
binlerce
thousands
özel yaşam
privacy
dikmek
to plant
sınırlı
limited
sınır
border or limit
kişisel
personal
dikkatli
attentive, careful
dikkatli olmak
to be careful
dikkat
attention
çalışmalıyım
I should study
ölmek
to die
olmak
to become
hapis
jail
çiçek
flower
suç islemek
to commit a crime
yumruklamak
to punch
düşünce kuruluşları
think tank
taze
fresh
bir saatten biraz fazla
a little over an hour
yol inşaatı
road construction
bir araya gelmek
to come together
merdivan
ladder, stairs
tup
tunnel
şaşırtmak
to surprise somebody
şaşırmak
to be surprised
yorum yok
no comment
ökşürmek
to cough
hapşırmak
to sneeze
iyileşmek
to improve
kötüleşmek
to get worse
kisilik
personality
fıstık gibi
looks like a peanut (attractive woman)
kaçırmak
to miss, fail to catch
kıskanmak
to be jealous
ne kadar sık
how often
sık sık
often
çılgın
crazy, silly
gelişmekte olan ülkeler
developing countries
az gelişmiş ülkeler
less developed countries
gelişmiş ülkeler
developed countries
mesela
for example
yardım etmek
to help
söz vermek
to promise
ilgi
interest
dalgalı
wavy
kıvırcık
curly
düz
straight
balo
ball, dance
yüksek lisans
graduate school
hoşlanmak
to enjoy
geçici
temporary
göndermek
to send
bölüm
section
subay
military officer
başırılı
successful
yürüme mesafesinde
walking distance
koşmak
to run
kısım
portion
karar
judgment
karşı
against
mümkün
possible
ceza
punishment
anlaşmak
to agree
anlaşma
agreement
arasinda
between
adalet
justice
sorumlu
responsible
sorumluluk
responsibility
yolsuzluk
corruption
nüfus
population
desteklemek
to support
destek
support
duruşma
trial
soykırım
genocide
katliam
massacre
korkak
cowardly
cesur
brave
böyle
such as this
ıssız
uninhabited
kendi kendime oğrendim
I taught myself
devam etmek
to continue
sigorta
insurance
eleştirmek
to criticize
kamu işleri
public works
başlamak
to start
ataş edi
to fire on
it doesn’t matter
farketmez
gardener
bahçıvan
to put or place
koymak
exit
çikiş
entrance
giriş
costly
masraflı
expenditure
masraf
support
desteklemek
pro government protestor
hükümet yanlısı gösteriler
anti government protestor
hükümet karşıtı gösteriler
protestor
gösterici
espionage
casusluk
spy
casus
hundreds
yüzlerce
thousands
binlerce
privacy
özel yaşam
to plant
dikmek
limited
sınırlı
border or limit
sınır
personal
kişisel
attentive, careful
dikkatli
to be careful
dikkatli olmak
attention
dikkat
I should study
çalışmalıyım
to die
ölmek
to become
olmak
jail
hapis
flower
çiçek
to commit a crime
suç islemek
to punch
yumruklamak
think tank
düşünce kuruluşları
fresh
taze
a little over an hour
bir saatten biraz fazla
road construction
yol inşaatı
to come together
bir araya gelmek
ladder, stairs
merdivan
tunnel
tup
to surprise somebody
şaşırtmak
to be surprised
şaşırmak
no comment
yorum yok
to cough
ökşürmek
to sneeze
hapşırmak
to improve
iyileşmek
to get worse
kötüleşmek
personality
kisilik
looks like a peanut (attractive woman)
fıstık gibi
to miss, fail to catch
kaçırmak
to be jealous
kıskanmak
how often
ne kadar sık
often
sık sık
crazy, silly
çılgın
developing countries
gelişmekte olan ülkeler
less developed countries
az gelişmiş ülkeler
developed countries
gelişmiş ülkeler
for example
mesela
to help
yardım etmek
to promise
söz vermek
interest
ilgi
wavy
dalgalı
curly
kıvırcık
straight
düz
ball, dance
balo
graduate school
yüksek lisans
to enjoy
hoşlanmak
temporary
geçici
to send
göndermek
section
bölüm
military officer
subay
successful
başırılı
walking distance
yürüme mesafesinde
to run
koşmak
portion
kısım
judgment
karar
against
karşı
possible
mümkün
punishment
ceza
to agree
anlaşmak
agreement
anlaşma
between
arasinda
justice
adalet
responsible
sorumlu
responsibility
sorumluluk
corruption
yolsuzluk
population
nüfus
to support
desteklemek
support
destek
trial
duruşma
genocide
soykırım
massacre
katliam
cowardly
korkak
brave
cesur
such as this
böyle
uninhabited
ıssız
I taught myself
kendi kendime oğrendim
to continue
devam etmek
insurance
sigorta
to criticize
eleştirmek
public works
kamu işleri
to start
başlamak
to fire on
ataş edi