Top 1000 Words İn English Flashcards
A
A
Ability
Kabiliyet, yetenek
Able
Hünerli, yetenekli, yapabilen
About
Hakkında, ilgili
Above
Yukarıda, yukarıdaki, üzerinde
Accept
Kabul etmek
According
Binaen, göre, uygun olarak
Account
Hesap
Across
Karşısında, karşıdan karşıya
Act
Davranmak (v), hareket (n)
Action
Eylem (n), etki (n), hareket (n)
Activity
Aktivite, etkinlik, faaliyet
Actually
Aslında, gerçekten
Add
Eklemek (v)
Address
Adres
Administration
Yönetim (n), uygulama (n)
Admit
Kabul etmek (v), itiraf etmek (v)
Adult
Yetişkin
Affect
Etkilemek (v)
After
Sonra (adv-pre), sonraki (adj)
Again
Tekrar, yeniden, yine (adv)
Against
Karşı (adv), karşısında (pre)
Age
Yaş, çağ (n)
Agency
Ajans, acenta
Agent
Ajan, temsilci (n)
Ago
Önce, evvel (adj-adv)
Agree
Anlaşmak, kabul etmek (v)
Agreement
Anlaşma, sözleşme (n)
Ahead
Önde (adj-adv), ilerde, ileri (adj)
Air
Hava
All
Tümü, bütün, hepsi
Allow
İzin vermek (v)
Almost (olmoust)
Hemen hemen, neredeyse (adv)
Alone
Yalnız, tek başına
Along
Boyunca (adv-pre)
Already
Çoktan, zaten, şimdiden, önceden (adv)
Also
Ayrıca, de, da (adv)
Although
Olmasına rağmen, rağmen (conj)
Always
Her zaman, daima
American
Amerikalı
Among
Arasında (pre)
Amount
Miktar, tutar (n)
Analysis
Analiz, çözümleme (n)
And
Ve (conj)
Animal
Hayvan
Another
Bir diğeri, başka
Answer
Cevap (n), cevap vermek (v)
Any
Hiç, herhangi
Anyone
Herhangi biri, kimse, hiç kimse
Anything
Herhangi bir şey, hiçbir şey, bir şey
Appear
Belli olmak, görünmek (v)
Apply
Uygulamak, başvurmak
Approach
Yaklaşım (n), yaklaşmak (v)
Area
Alan, bölge
Argue
Tartışmak (v)
Arm
Kol (n)
Around
Etrafında, çevresinde (pre-adv)
Arrive
Varmak, ulaşmak (v)
Art
Sanat, beceri (n)
Article
Makale, madde (n)
Artist
Sanatçı (n)
As
Gibi, olarak, olduğu gibi
Ask
Sormak (v)
Assume
Farz etmek (v)
At
De, da (pre)
Attack
Saldırı, atak (n)
Attention
Dikkat, ilgi (n)
Attorney
Avukat, vekil
Audience
Kitle, seyirci, izleyici (n)
Author
Yazar (n)
Authority
Yetki, otorite (n)
Available
Mevcut, geçerli, hazır, müsait
Avoid
Önlemek, kaçınmak (v)
Away
Uzak, uzakta (adv)
Baby
Bebek
Back
Geri, arka
Bad
Kötü, fena
Bag
Çanta, torba, sırt çantası
Ball
Top, bilye
Bank
Banka
Bar
Çubuk, bar
Base
Temel, baz, taban
Be
Olmak, var olmak
Beat
Dövmek, yenmek (v)
Beautiful
Güzel, harika
Because
Çünkü
Become
Olmak, haline gelmek (v)
Bed
Yatak
Before
Önceki, önce
Begin
Başlamak (v)
Behavior
Davranış, hareket (n)
Behind
Arka, arkasında
Believe
İnanmak (v)
Benefit
Fayda, yarar, kar (n)
Best
En iyi, en (adj-adv)
Better
Daha iyi
Between
Arasında, aralarında
Beyond
Öte, ötesinde, ötede
Big
Büyük
Bill
Fatura, tasarı
Billion
Milyar
Bit
Biraz, gem, parça
Black
Siyah
Blood
Kan
Blue
Mavi
Board
Tahta, yazı tahtası
Body
Gövde, vücut
Book
Kitap
Born
Doğmak (v)
Both
İkisi birden, ikisi de
Box
Kutu
Boy
Oğlan, erkek
Break
Kırmak (v), mola, ara (n)
Bring
Getirmek (v)
Brother
Abi, kardeş, erkek kardeş
Budget
Bütçe
Build
İnşa etmek (v), yapı (n)
Building
Bina, yapı, inşa, inşaat (n)
Business
İşletme, iş, ticaret
But
Ancak, ama, fakat (conj)
Buy
Satın almak, almak (v)
By
Tarafından, göre, ile, yoluyla, kadar (pre)
Call
Aramak (v), çağrı (n)
Camera
Kamera, fotoğraf makinesi
Campaign
Kampanya
Can
Olabilmek (v), teneke kutu (n)
Canser
Kanser
Candidate
Aday
Capital
Başkent, sermaya
Car
Araba, otomobil
Card
Kart
Care
Bakım, özen, dikkat (n)
Career
Kariyer
Carry
Taşımak, getirmek (v)
Case
Durum, olay
Catch
Tutmak, yakalamak (v)
Cause
Sebep olmak (v), neden, sebep (n)
Cell
Hücre, pil
Center
Merkez, orta
Central
Merkezi
Century
Yüzyıl, asır
Certain
Kesin, belirli, belli (adj)
Certainly
Kesinlikle, şüphesiz (adv)
Chair
Sandalye
Challenge
Meydan okumak, itiraz (v)
Chance
Şans
Change
Değiştirmek (v), değişiklik (n)
Character
Karakter
Charge
Şarj etmek (v), ücret, suçlama, yük, şarj etme (n)
Check
Kontrol etmek, denetlemek (v)
Kontrol, denetim (n)
Child
Çocuk
Choice
Seçim, seçenek, tercih (n)
Choose
Seçmek (v)
Church
Kilise
Citizen
Vatandaş
City
Kent, şehir
Civil
Sivil, iç
Claim
İddia, talep (n)
İddia etmek (v)
Class
Sınıf
Clear
Temizlemek (v)
Açık, net (n)
Clearly
Açıkça (adv)
Close
Kapatmak (v)
Yakın, sıkı, kapalı (n)
Coach
Koç, antrenör (n)
Cold
Soğuk
Collection
Toplama, koleksiyon (n)
College
Kolej, üniversity
Color
Renk
Come
Gelmek (v)
Commercial
Ticari, reklam
Common
Yaygın, ortak (adj)
Community
Topluluk
Company
Şirket
Compare
Karşılaştırmak (v)
Computer
Bilgisayar
Concern
Endişe, kaygı
Condition
Koşul, durum
Conference
Konferans, toplantı
Congress
Kongre, toplantı
Consider
Düşünmek, dikkate almak (v)
Consumer
Tüketici
Contain
İçermek, kapsamak (v)
Continue
Devam etmek, sürdürmek (v)
Control
Kontrol etmek (v) Kontrol, denetim (n)
Cost
Maliyet
Could
Abilir
Country
Ülke
Couple
Çift, iki (n)
Birleştirmek (v)
Course
Kurs, seyir
Court
Mahkeme, saray, kort
Cover
Örtmek (v)
Kapak, örtü (n)
Create
Oluşturmak, yaratmak (v)
Crime
Suç, cinayet
Cultural
Kültürel
Culture
Kültür
Cup
Fincan, bardak
Current
Akım (n)
Geçerli, şimdiki, bugünkü (adj)
Customer
Müşteri
Cut
Kesmek (v)
Kesme, kesim (n)
Dark
Karanlık, koyu
Data
Veri, bilgi
Daughter
Kız evlat
Day
Gün
Dead
Ölü
Deal
Anlaşma, pazarlık
Death
Ölüm
Debate
Tartışma, çekişme (n)
Tartışmak (v)
Decade
Onyıl
Decide
Karar vermek, belirlemek (v)
Decision
Karar
Deep
Derin
Defense
Savunma, koruma
Degree
Derece, lisans
Democrat
Demokrat
Demokratic
Demokratik
Describe
Tanımlamak, anlatmak (v)
Design
Tasarlamak (v)
Dizayn, tasarım (n)
Despite
Aksine, rağmen, karşın (pre)
Detail
Detay, ayrıntı
Determine
Belirlemek, saptamak (v)
Develop
Geliştirmek (v)
Development
Gelişim, geliştirme, kalkınma (n)
Die
Ölmek
Difference
Fark
Different
Farklı, değişik (adj)
Difficult
Zor, güç
Dinner
Akşam yemeği
Direction
Yön, istikamet
Director
Yönetmen, müdür
Discover
Keşfetmek (v)
Discuss
Tartışmak, görüşmek (v)
Discussion
Tartışma, görüşme, müzakere
Disease (deziis)
Hastalık
Do
Yapmak, etmek (v)
Doctor
Doktor
Dog
Köpek
Door
Kapı
Down
Aşağı, aşağıya, aşağıda
Draw
Çekmek, çizmek (v)
Çekme, çekiliş (n)
Dream
Rüya, hayal
Drive
Sürmek (v)
Drop
Düşürmek, bırakmak (v)
Damla, düşüş (n)
Drug
Uyuşturucu madde, ilaç
During
Sırasında, boyunca, esnasında
Each
Her biri
Early
Erken, ilk
East
Doğu, doğudaki
Easy
Kolay, basit
Eat
Yemek yemek
Economic
Ekonomik, iktisadi
Economy
Ekonomi, iktisat
Edge
Kenar
Education
Eğitim, öğretim
Effect
Etki, efekt
Effort (effırt)
Çaba, gayret
Eight
Sekiz
Either (ayda)
Herhangi biri, ya da, her iki, ikisinden biri
Election
Seçim
Else
Başka
Employee
Çalışan, işçi, personel
End
Son, uç
Energy
Enerji
Enjoy
Zevk almak, tadını çıkarmak (v)
Eğlence (n)
Enough
Yeterli, yeter
Yeterince
Enter
Girmek, katılmak (v)
Giriş (n)
Entire (intaaya)
Bütün, tüm
Environment (invayrımınt)
Çevre, ortam
Environmental
Çevresel, çevre
Especially
Özellikle
Establish
Kurmak (v)
Even
Bile, hatta
Evening
Akşam
Event
Etkinlik
Ever
Durmadan, hiç
Every
Her, her türlü
Everybody
Herkes
Everyone
Herkes, her biri
Everything
Her şey
Evidence
Kanıt, delil
Exactly
Kesinlikle, tam olarak, tam
Example
Örnek, misal
Executive
Yönetici (n)
Yürütme, yönetim (adj)
Exist
Mevcut
Var olmak
Expect
Beklemek, ummak (v)
Experience
Deneyim, tecrübe (n)
Tecrübe etmek (v)
Expert
Uzman, bilirkişi
Explain
Açıklamak, anlatmak
Eye
Göz
Face
Yüz
Fact
Hakikat, gerçek
Factor
Faktör, etken
Fail
Başarısız
Başarısız olmak (v)
Fall
Düşüş, sonbahar, düşme (n)
Düşmek (v)
Family
Aile
Far
Uzak
Fast
Hızlı
Father
Baba
Fear
Korku, endişe (n)
Korkmak (v)
Federal
Federal, dedektif
Feel
Hissetmek
Feeling
His, duygu
Few
Bir kaç, az (adj)
Field
Alan, saha, tarla
Fight
Kavga, dövüş (n) Kavga etmek (v)
Figure
Figür, şekil, rakam
Fill
Doldurmak
Film
Film, ince tabaka
Final
Son, final, nihai
Finally
Sonunda, nihayet, son olarak
Financial
Finansal, mali, parasal
Find
Bulmak
Fine
İyi, ince, güzel, hassas (adj)
Para cezası, ceza (n)
Finger
Parmak
Finish
Bitiş, son (n)
Bitirmek, tamamlamak (v)
Fire
Ateş, yangın
Firm
Firma (n)
Sağlam (adj)
First
İlk, birinci
Fish
Balık
Five
Beş
Floor
Zemin, kat
Fly
Uçmak (v)
Sinek, uçma, uçuş (n)
Focus
Odak (n)
Odaklamak (v)
Follow
Takip etmek, izlemek, uymak
Food
Gıda, yiyecek, yemek, besin
Foot
Ayak
For
İçin
Force
Kuvvet, güç (n)
Zorlamak (v)
Foreign
Yabancı, dış
Forget
Unutmak
Form
Form, biçim, şekil (n)
Oluşturmak (v)
Former
Önceki, eski (adj)
Forward
İleri, ileriye, öne (adv)
İleri (adj)
Four
Dört
Free
Bedava, ücretsiz, serbest
Frend
Arkadaş
From
İtibaren, -dan, -den (pre)
Front
Ön, öndeki
Full
Tam, dolu (adj)
Fund (fand)
Fon, sermaya
Future
Gelecek, ilerideki
Game
Oyun, maç
Garden
Bahçe
Gas
Gaz
General
Genel (adj)
General (n)
Generation
Nesil, üretim, kuşak
Get
Almak, edinmek (v)
Girl
Kız
Give
Vermek
Glass
Bardak, cam, kadeh
Go
Gitmek
Goal
Hedef, gol
Good
İyi, güzel
Government
Devlet, hükümet
Great
İyi, büyük, mükemmel
Green
Yeşil
Ground
Zemin, yer, toprak
Group
Grup
Grow
Büyümek, yetişmek
Growth
Büyüme, gelişme
Guess
Tahmin (n) Tahmin etmek (v)
Gun
Silah, tabanca, tüfek
Guy
Adam, herif
Hair
Saç
Half
Yarım, buçuk, yarı
Hand
El
Hang
Asmak (v)
Happen
Olmak, meydana gelmek (v)
Happy
Mutlu
Hard
Zor, sert, sıkı, güç
Have
Sahip olmak (v)
He
O (erkek)
Head
Baş, kafa
Health
Sağlık
Hear
Duymak, işitmek
Heart
Kalp, gönül, yürek
Heat
Sıcaklık, ısı
Heavy
Ağır
Help
Yardım
Yardım etmek
Her
Onu, ona, onun (kadın)
Here
Burada
Herself
Kendini, kendine, kendisi
High
Yüksek, üst
Him
Onu, ona (erkek)
Himself
Kendisi, kendini, kendine (erkek)
His
Onun (erkek)
History
Tarih
Hit
İsabet, darbe, vuruş (n)
Vurmak (v)
Hold
Tutmak (v)
Ambar, tutma (n)
Home
Ev
Hope
Umut (n) Umut etmek (v)
Hospital
Hastane
Hot
Sıcak, ateşli
Hotel
Otel
Hour
Saat
House
Ev, konut
How
Nasıl
However
Ancak, ama
Huge
Büyük, dev, kocaman
Human
İnsan
Hundred
Yüz
Husband
Koca
I
Ben
İdea
Fikir
İdentify
Tanımlamak, belirlemek
İf
Eğer, ise
İmage
Resim, görüntü
İmagine
Düşünmek, hayal etmek
İmpact
Darbe, etki
İmportant
Önemli
İmprove
Geliştirmek, artırmak, iyileştirmek
İn
İçinde
İnclude
Dahil etmek
İncluding
Dahil, içeren
İncrease
Artış (n)
Artırmak (v)
İndeed
Aslında, gerçekten, doğrusu
İndicate
Belirtmek, göstermek
İndividual
Bireysel, tek, kişisel
İndustry
Sanayi, endüstri
İnformation
Bilgi
İnside
İçinde, içine
iç
İnstead
Yerine
İnstitution
Kurum, kuruluş
İnterest
İlgi, faiz
İnteresting
İlginç
İnternational
Uluslararası
İnterview
Röportaj, görüşme
Görüşmek (v)
İnto
İçine
İnvestment
Yatırım
İnvolve
Kapsamak, karıştırmak, gerektirmek
İssue
Sorun, konu, mesele
İt
O
İtem
Madde, kalem, parça
İts
Onun
İtself
Kendisi, kendini, kendi
Job
İş, görev
Join
Katılmak (v)
Just
Sadece, yalnızca
Keep
Tutmak, korumak, sağlamak (v)
Key
Anahtar
Kid
Çocuk
Kill
Öldürmek
Kind
Tür, çeşit (n)
Nazik (adj)
Kitchen
Mutfak
Know
Bilmek
Knowledge
Bilgi
Land
Kara, arazi, toprak, arsa
Language
Dil, lisan
Large
Büyük, geniş
Last
Son, geçen
Late
Geç
Later
Sonra, daha sonra
Laugh
Gülmek (v)
Kahkaha (n)
Law
Yasa, hukuk, kanun
Lawyer
Avukat
Lay
Koymak, sermek
Lead
Öncülük etmek (v)
Kurşun, öncülük, önderlik (n)
Leader
Önder, lider
Learn
Öğrenmek
Least
En az, en küçük
Leave
Ayrılmak, bırakmak (v)
İzin (n)
Left
Sol
Leg
Bacak, ayak
Legal (ligıl)
Yasal, hukuki
Less
Az, daha az
Let
İzin vermek (v)
Letter (letta)
Mektup, harf
Level
Seviye, düzey
Lie (laay)
Yalan (n)
Yatmak, uzanmak, yalan söylemek (v)
Life
Hayat, yaşam
Light
Işık, aydınlık (n)
Hafif, açık (adj)
Like
Beğenmek, hoşuna gitmek (v)
Gibi, benzer
Likely
Muhtemelen, büyük ihtimalle
Olası, muhtemel
Line
Satır, hat, çizgi
List
Liste (n)
Listelemek (v)
Listen
Dinlemek
Little
Biraz, küçük, az
Live (liiv-layv)
Canlı, yaşayan
Yaşamak (v)
Local
Yerel, lokal
Long
Uzun
Look
Bakmak
Bakış
Lose
Kaybetmek
Loss
Zarar, kayıp
Lot
Çok
Love
Aşk, sevgi
Sevmek (v)
Low
Düşük, alçak, zayıf
Machine
Makine
Magazine
Dergi
Main
Ana, başlıca
Maintain
Bakım yapmak, korumak (v)
Major
Ana, majör, büyük, önemli
Majority (mecoriti)
Çoğunluk, majör, büyük, önemli
Make
Yapmak
Man
Adam
Manage
Üstesinden gelmek, idare etmek, halletmek, becermek
Management (menijmınt)
Yönetim, işletme, idare
Manager
Müdür, yönetici
Many
Çok, birçok
Market
Market, piyasa, pazar
Marriage
Evlilik
Material
Malzeme, madde
Matter (metta)
Madde, konu, mesele
Önemli olmak (v)
May
Mayıs
Olası olmak, mümkün olmak (v)
Maybe
Belki, olabilir
Me
Bende, bana, beni
Mean
Kastetmek (v)
Ortalama (n)
Ortalama (adj)
Measure
Ölçüm, ölçü, tedbir, önlem (n)
Ölçmek (v)
Media
Medya, basın
Medical
Tıbbi
Meet
Tanışmak, karşılamak, görüşmek
Meeting
Toplantı
Member
Üye
Memory
Hafıza, bellek
Mention
Değinmek, bahsetmek (v)
Message
İleti, mesaj
Message
İleti, mesaj
Message
İleti, mesaj
Method
Yöntem, metod
Method
Yöntem, metod
Method
Yöntem, metod
Method
Yöntem, metod
Method
Yöntem, metod
Method
Yöntem, metod
Method
Yöntem, metod
Method
Yöntem, metod
Middle
Orta
Might
Güç (n)
Mümkün olmak (v)
Military
Askeri
Million
Milyon
Mind
Akıl, zihin
Minute
Dakika, an
Miss
Bayan, hanım, karavana (n)
Vuramamak, kaçırmak (v)
Mission
Misyon, görev
Model
Model, örnek
Modern
Modern, çağdaş
Moment
An, moment
Money
Para
Month
Ay
More
Daha fazla
Morning
Sabah
Most
En, çoğu, en çok
Mother
Anne
Mouth
Ağız
Move
Taşımak, hareket etmek (v)
Hareket, hamle (n)
Movement
Hareket
Movie
Film, sinema
Mr
Bay
Mrs (misis)
Bayan
Much
Çok, fazla
Music
Müzik
Must
Mutlak, şart (n)
-meli (v)
My
Benim
Myself
Kendim, ben
Name
İsim
Nation
Ulus, millet
National
Ulusal, milli
Natural
Doğal, tabii
Nature
Doğa, tabiat
Near
Yakın, samimi
Nearly
Az kalsın, neredeyse
Neccessary
Gerekli, gereken
Need
İhtiyaç, gerek (n)
Gerekmek, ihtiyacı olmak (v)
Network
Ağ, şebeke
Never
Asla, hiç, hiçbir zaman
New
Yeni, taze
News
Haber
Newspaper
Gazete
Next
Sonraki, ertesi
Nice
Güzel, hoş
Night
Gece, akşam
No
Hayır
None
Yok, hiçbiri
Nor
Ne de, ne, de değil
North
Kuzey
Not
Olumsuzluk, değil
Note
Not, dikkat
Nothing
Hiçbir şey, hiç
Notice
Dikkat, uyarı (n)
Farketmek, bildirmek (v)
Now
Şimdi, hemen
N’t
Hayır
Number
Sayı, numara
Occur
Meydana gelmek, oluşmak (v)
Of
İle ilgili, yüzünden, -nin, -ın
Off
Kapalı, devre dışı
Offer
Teklif (n)
Sunmak (v)
Office
Ofis, büro
Officer
Subay, memur
Official
Resmi
Often
Sıklıkla, sık sık
Oh
Ah
Oil
Sıvı yağ, yağ, petrol
Ok
Tamam
Old
Eskimiş, eski, yaşlı
On
Üzerinde, ile, üstünde
Once
Bir zamanlar, bir kere, bir defa
One
Bir
Only
Bir tek, yalnız
Onto
Üzerine, üstüne
Open
Açık
Açmak
Operation
Operasyon, işlem
Opportunity
Fırsat, şans
Option
Seçenek, opsiyon
Or
Veya
Order
Sipariş, düzen
Sipariş vermek (v)
Organization
Organizasyon, örgüt
Other
Diğer, öteki
Others
Diğerleri
Our
Bizim
Out
Dışarı, dışarıda
Outside
Dışarıda, dışında
Over
Üzerinde, fazla, aşkın
Own
Kendi, öz Sahip olmak (v)
Owner
Mal sahibi, sahip
Page
Sayfa
Pain
Ağrı, acı
Painting
Tablo, boyama, resim
Paper
Kağıt
Parent
Ebeveyn
Part
Bölüm, parça, rol, bölüm
Participant (partisipınt)
Katılımcı
Particular
Özel, belirli, belli
Particularly
Özellikle, bilhassa
Partner
Partner, ortak
Party
Parti, taraf
Pass
Geçmek, geçirmek
Past
Geçmiş, geçen
Patient
Hasta
Pattern
Model, kalıp, şablon, örnek
Pay
Ödemek (v)
Ödeme, ücret (n)
Peace
Barış, huzur
People
İnsanlar
Per
Başına, göre
Perform
Yapmak, uygulamak, yerine getirmek
Performance
Performans, verim
Perhaps
Belki, muhtemelen
Period
Dönem, süre
Person
Kişi, şahıs
Personal
Kişisel, özel
Phone
Telefon
Physical
Fiziksek, fiziki
Pick
Seçmek, toplamak
Picture
Resim, görüntü
Piece
Parça, bir parça
Place
Yer, mekan
Plan
Plan
Planlamak (v)
Plant
Bitki, tesis, fabrika
Play
Oynamak, çalmak (v)
Player
Oyuncu
PM
Öğleden sonra
Point
Nokta, puan
Police
Polis
Policy
Politika, poliçe
Politicial
Siyasi, politik, siyasal
Politics
Siyaset, politika
Poor
Fakir, yoksul, zayıf, az
Popular
Popüler
Population
Nüfus
Position
Konum, pozisyon, durum
Positive
Pozitif, olumlu
Possible
Mümkün, olasılı
Power
Güç, enerji
Practice
Pratik, uygulama, çalışma
Prepare
Hazırlamak
Present
Mevcut, bu (adj)
Hediye (n)
Sunmak (v)
President
Devlet başkanı, başkan, cumhurbaşkanı
Pressure
Baskı, basınç (n)
Baskı yapmak, zorlamak (v)
Pretty
Güzel, hoş (adj)
Oldukça, çok, bayağı
Prevent (prüvent)
Önüne geçmek, önlemek, engel olmak
Price
Fiyat, bedel
Private
Özel, gizli
Probably
Muhtemelen, olasılıkla
Problem
Sorun, problem
Process
İşlem, süreç (n)
İşlemek (v)
Produce
Üretmek
Product
Ürün
Production
Üretim
Professional
Profesyonel, mesleki
Professor
Profesör
Program
Program, yazılım
Project
Proje
Property
Emlak, özellik, mal, mülk
Protect
Korumak
Prove
İspat etmek, kanıtlamak
Provide
Sağlamak, temin etmek
Public
Halka açık, kamu, genel
Pull
Çekmek
Purpose
Amaç, maksat, gaye
Push
İtmek
Put
Koymak, yerleştirmek
Quality
Kalite
Question
Soru
Quickly
Hızlı bir şekilde, hızlıca, çabucak, çabuk
Quite (kuayt)
Epeyce, oldukça, tamamen, pek, epey
Race
Yarış, ırk
Radio
Radyo, telsiz
Raise
Artırmak, yükseltmek, kaldırmak (v)
Zam, yükselme (n)
Range
Aralık, dizi, menzil, alan
Rate
Oran, sınıf, ücret, kur
Rather
Yerine, oldukça, daha doğrusu, aksine
Reach
Ulaşmak, yetişmek, erişmek, varmak, uzanmak
Read
Okumak
Ready
Hazır
Real
Gerçek, reel, aslı
Reality
Gerçeklik, gerçek
Realize
Fark etmek, gerçekleştirmek, anlamak
Really
Gerçekten, aslında
Reason
Sebep, neden
Receive
Teslim almak, almak
Recent
Son, yeni
Recently
Son günlerde, yeni, geçenlerde, yakınlarda
Recognize (rekıgnayz)
Tanımak
Record
Kayıt, rekor
Red
Kırmızı
Reduce
Azaltmak, düşürmek, küçültmek, indirmek
Reflect
Yansıtmak, düşünmek
Region
Bölge,
Relate
İlgili olmak, ilişkili olmak, bağlı olmak
Relationship
İlişki
Religious
Din, dinsel
Remain
Kalmak, bir şeyden sonra geriye kalmak
Remember
Hatırlamak, anımsamak
Remove
Kaldırmak, çıkarmak, ortadan kaldırmak
Report
Rapor
Represent
Temsil etmek, göstermek, sunmak (v)
Republican (repablikın)
Cumhuriyetçi
Require
Gerekmek, gerektirmek
Research
Araştırma (n-adj)
Araştırmak (v)
Resource
Kaynak
Respond
Cevap vermek, yanıtlamak
Response
Tepki, yanıt, cevap
Responsibility
Sorumluluk
Rest
Dinlenme, kalan, gerisi, geri (n)
Dinlenmek (v)
Result
Sonuç, netice
Return
Dönüş, iade
Dönmek, geri dönmek (v)
Reveal (riviıl)
Ortaya çıkarmak, açığa vurmak, meydana çıkarmak
Rich
Zengin, bol
Right
Sağ, doğru, haklı, dik
Rise
Çocuk büyütmek, yükselmek (v)
Artış, neden (n)
Risk
Risk, tehlike
Road
Yol, karayolu
Rock
Kaya, taş
Sallamak (v)
Role
Rol
Room
Oda
Rule
Kural
Run
Koşmak, çalıştırmak
Safe
Güvenli (adj)
Kasa, çelik kasa (n)
Same
Aynı, benzer
Save
Kaydetmek, korumak, tasarruf etmek, biriktirmek
Say
Söylemek, demek
Scene (siin)
Sahne, olay, manzara
School
Okul
Science (saayns)
Bilim, fen
Scientist (saayntist)
Bilim insanı, bilim adamı
Score
Puan, skor, sayı
Sea
Deniz
Season
Mevsim, sezon
Seat
Koltuk, oturacak yer, sandalye, oturak
Second
İkinci
Section
Bölüm, kesit, kısım, kesim
Security
Güvenlik, emniyet
See
Görmek, anlamak
Seek
Aramak, araştırmak, istemek
Seem
Gözükmek, görünmek
Sell
Satmak
Send
Göndermek, yollamak
Senior
Kıdemli, üst, yaşça büyük, yaşlı
Sense
Algı, duyu, anlam, duygu, his
Series
Seri, dizi
Serious
Ciddi, önemli
Serve
Servis (n)
Hizmet vermek, hizmet etmek (v)
Service
Hizmet, servis
Set
Ayarlamak (v)
Dizi, set (n)
Belirli, belirlenmiş (adj)
Seven
Yedi
Several
Birçok, farklı, değişik
Sex
Seks, cinsel, cinsiyet
Sexual
Cinsel, seksüel
Shake
Sallamak, sarsmak, silkelemek, çalkalamak
Share
Paylaşmak (v)
Pay, hisse (n)
She
O (kadın)
Shoot
Ateş etmek, çekmek, vurmak (v)
Sürgün, çekim, atış, vurma (n)
Short
Kısa boylu, kısa
Shot
Vuruş, atış, çekim, şut
Should
-meli -malı
Shoulder
Omuz, sırt
Show
Göstermek, kendini göstermek
Side
Yan, taraf, kenar
Sign (sayn)
İşaret, iz, tabela, gösterge, belirti (n)
İmzalamak (v)
Significant (signifikınt)
Önemli, anlamlı, kayda değer
Similar
Benzer, benzeyen, benzerlik
Simple
Basit, kolay, sade, yalın
Simply
Basitçe, sadece, sade bir şekilde
Since
Dan beri, bu yana, beri
Sing
Şarkı söylemek, söylemek
Sing
Şarkı söylemek, söylemek
Single
Bekar, tek, tek bir, tek kişilik
Sister
Kız kardeş
Sit
Oturmak
Site
Alan, yer
Situation
Durum
Six
Altı
Size
Boy, boyut, beden, ölçü
Skill
Yetenek, beceri
Skin
Deri, cilt, ten
Small
Küçük, az, ufak
Smile
Gülümsemek (v)
Gülüş, tebessüm, gülümseme (n)
So
Böyle, çok, böylece, kadar
Social
Sosyal, toplumsal
Society
Toplum, topluluk
Soldier
Asker
Some
Biraz, bazı, kimi, yaklaşık
Somebody
Birisi, biri
Someone
Birisi, biri, kimse
Something
Bir şey
Sometimes
Bazen
Son
Oğul, erkek çocuk
Song
Şarkı, şarkı sözü
Soon
Yakında, çok geçmeden
Sort
Çeşit, tür
Sound
Ses, sağlam, sağlıklı
Source
Kaynak
South
Güney
Southern
Güney, güneyli
Space
Uzay, alan, yer, boşluk
Speak
Konuşmak
Special
Özel
Specific
Özel, belirli, spesifik
Speech
Konuşma, ses, dil
Spend
Harcamak, geçirmek (zaman)
Sport
Spor
Spring
Bahar, ilkbahar, yaylı
Staff
Kadro, personel
Stage
Sahne, evre, aşama
Stand
Durmak, ayakta durmak (v)
Duruş, sehpa (n)
Standard
Standart
Star
Yıldız
Start
Başlatmak, başlamak (v)
Başlangıç, start, başlama (n)
State
Devlet (n)
Belirtmek (v)
Statement
İfade, açıklama, beyan
Station
İstasyon
Stay
Kalmak
Step
Adım, basamak, kademe
Still
Hala, yine, henüz
Stock
Stok, hisse senedi
Stop
Durdurmak, durmak
Store
Mağaza, depo
Story
Öykü, hikaye
Strategy
Strateji
Street
Sokak, cadde
Strong
Kuvvetli, güçlü
Structure
Yapı
Student
Öğrenci
Study
Çalışmak (v)
Çalışma (n)
Stuff (sıteff)
Şey, madde
Style (sıtayl)
Stil, tarz
Subject
Ders, konu (n)
Maruz, tabi (adj)
Success
Başarı
Successful
Başarılı
Such
Çok, böyle, bu tür, bu gibi, böylesine
Such
Çok, böyle, bu tür, bu gibi, böylesine
Suddenly
Birden, aniden, birdenbire
Suffer
Acı çekmek, katlanmak
Suggest
Önermek
Summer
Yaz
Support
Destek, yardım
Desteklemek (v)
Sure
Elbette, emin
Surface
Yüzey, yüzeysel
System
Sistem
Table
Tablo, masa
Take
Almak, çekmek, götürmek
Talk
Konuşmak (v)
Konuşma (n)
Task
Görev, iş
Tax
Vergi
Teach
Öğretmek
Teacher
Öğretmen, hoca
Team
Takım, ekip
Technology
Teknoloji
Television
Televizyon
Tell
Söylemek, anlatmak
Ten
On
Tend
Eğilimi olmak, yatkın olmak, bakmak
Test
Test, deney, deneme (n)
Sınamak, test etmek (v)
Than
Göre, -den, -dan
Thank
Teşekkür
Teşekkür etmek
That
O, ki
The
En
Their
Onların
Them
Onlara, onları, onlar
Themselves
Kendileri, kendilerini, kendilerine
Then
O zaman, ondan sonra
Theory
Teori, kuram
There
Orada, oraya
These
Bunlar
They
Onlar
Thing
Şey
Think
Düşünmek
Third
Üçüncü
This
Bu
Those
Onlar, şunlar
Though (dao)
Rağmen, olsa da, karşın, gerçi
Thought
Düşünce, fikir, düşünme
Thousand
Bin
Threat (tireet)
Tehdit, tehlike
Three
Üç
Through (thruü)
Vasıtasıyla, sayesinde
Throughout
Boyunca
Throw
Fırlatmak, atmak (v)
Atış, atma (n)
Thus (das)
Böylece, bu nedenle
Time
Zaman, süre
To
Göre, karşı, -e, -a
Today
Bugün
Together
Birlikte, beraber
Tonight
Bu gece, bu akşam
Too
Fazla, çok
Top
Üst, en iyi
Total
Toplam, tüm, bütün
Thoug (taf)
Zorlu, sert, dayanıklı
Toward (tuvoord)
Karşı, yönünde, -e doğru
Town
Şehir, kasaba, kent, ilçe
Trade
Ticaret Ticaret yapmak (v)
Traditional
Geleneksel
Training
Eğitim, antrenman, egzersiz
Travel
Seyehat etmek (v) Seyehat, yolculuk (n)
Treat
Davranmak, muamele etmek, tedavi etmek, işlemek
Treatment
Tedavi, muamele, işlem
Tree
Ağaç
Trial
Deneme, duruşma, mahkeme, dava
Trip
Seyahat, yolculuk, gezi
Trouble
Sorun, sıkıntı, arıza, dert, zahmet (n)
Üzmek (v)
True
Doğru, gerçek
Truth
Gerçek, hakikat
Try
Denemek, çalışmak
Turn
Dönüş, sıra, dönme (n)
Çevirmek (v)
TV
Televizyon
Two
İki
Type
Tip, tür
Daktilo ile yazmak (v)
Under
Altında
Understand
Anlamak, kavramak
Unit
Birim, ünite
Until
Kadar, değin
Up
Yukarı, yukarıya
Upon (epan)
Üzerine, üzerinde
Us
Biz
Use
Kullanmak
Usually
Genelde
Value
Değer, önem
Various (veeriıs)
Çeşitli, birçok
Very
Çok
Victim
Kurban, mağdur kimse
View
Görüş, görünüm, bakış, manzara (n)
Görmek, bakmak, seyretmek (v)
Violence
Şiddet, zorbalık
Visit
Ziyaret etmek (v) Ziyaret (n)
Voice
Ses, söz
Vote
Oy
Oylamak (v)
Wait
Beklemek (v)
Bekleme
Walk
Yürümek, dolaşmak
Wall
Duvar, çeper
Want
İstemek, arzulamak
War
Savaş
Savaşmak (v)
Watch
İzlemek, seyretmek (v)
Saat (n)
Water
Su
Way
Yol, yön, yöntem
We
Biz
Weapon (wepın)
Silah
Wear
Giyinmek, giymek
Week
Hafta
Weight
Ağırlık, yük
Well
İyi, güzel (adj)
Kuyu (n)
West
Batı
Western
Batılı
What
Ne
Whatever
Her neyse
When
Ne zaman
Where
Nerede
Whether (weda)
İkisinden biri
Which
Hangisi
While
İken, sırasında
White
Beyaz
Who
Kim
Whole
Tüm, bütün
Whom (hüum)
Kime, kimi
Whose (hüuz)
Kimin
Why
Niçin, neden
Wide
Geniş, büyük, yaygın
Wife
Eş
Will
İrade, niyet (n)
Dilemek, arzulamak (v)
Win
Kazanmak
Wind
Rüzgar
Window
Pencere, cam
Wish
Dilek, istek, arzu (n)
Dilemek, umut etmek (v)
With
İle, birlikte
Within
İçinde, içinden, dahilinde, kapsamında
Without
Olmadan, olmaksızın
Woman
Kadın
Wonder (wonda)
Merak etmek, şaşmak, hayret etmek (v)
Şaşkınlık, hayret (n)
Word
Kelime, sözcük
Work
Çalışmak (v)
İş, çalışma (n)
Worker
Çalışan, işçi
World
Dünya
Worry
Endişe etmek, kaygılanmak (v)
Endişe, kaygı, merak (n)
Would
-cekti, -caktı, -erdi, -ermi, -ermiydi
Write
Yazmak
Writer
Yazar, yazan
Wrong
Yanlış, hatalı
Yard
Avlu, tersane
Yeah
Evet
Year
Yıl, sene
Yes
Evet
Yet
Hala, henüz
You
Sen
Young
Genç, küçük
Your
Senin, sizin
Yourself
Kendin, kendiniz