Tod in der Opa Flashcards
gewaltsam
Violently, by force
proben
prova yapmak
ehefrau
eş
Leiche
corpse
betritt
Enter, entering
geliebte
beloved
einzeln
ayrı ayrı, tek tek
requisite
prop
bereiten
hazırlanmak
wirkt
işe yarayan (wirken)
vorbereiten
prepare, set up
dirigenten
director, leader
unangenehme
tatsız, rahatsız edici
blickende
bakış
eben
daha demin
unterbrechen
interrupt
unterbrechen
kesmek, bölmek (konuşmayı)
liegen
lie
großartige
magnificent
hoffung
umut
verzweifeln
despair
opfern
feda etmek
räuber
eşkıya, hırsız
nicken
nod
ziehen
çekmek, sürüklemek
weit
far away
premiere
gala
Intendant
Director, Intendant
mitteilen
inform, tell
möglicherweise
muhtemelen
druck
baskı, stres
konkurrenz
competition
strahlte
yaymak, parlamak
sich lassen
olabilmek, olmasına izin vermek
blicken
bakmak
ungeduldig
impatient
anblicken
look at
abwarten
wait for and see
lockern
loosen
seele
Soul, sprint
drauf
bunun üstüne
umarmen
embrace
intendant
sanat yönetmeni
sich bitten
plea
regisseur
Director
allmählich
zamanla, yavaş yavaş
besetzung
kadro
ersatzbank
sideline ( yan iş)
unterbrechen
interrupt
stets
consistently, constantly
bevorzugen
tercih etmek
musikanten
musician
Musikagenten
profesyonel müzisiyen
anwesend
present
rücken
move slowly
bühne
sahne
Umjubelter
kalabalık tarafından alkışlanmış, kutlanmış
ewig
forever, eternally
mutlos
umitsiz, umutsuz
sich ziehen dauern hin
drag on
insistieren
insist
eilig
acele
nebensache
önemli olmayan ikincil sorun
zusammenziehen
kasılmak, taşınmak, hareket etmek
trennen
separate
einzige
only, sole
wählen
genel olarak seçmek, oy vermek
auswählen
Choose from a specific set of things
zählen
saymak
überlegen
üzerine düşünmek
idyllischer
pastoral
gern geschehen
you’re welcome
Verfügung
disposal
verfügen
have, provide
die vorstellung
düşünce
glatt
kaygan
umarmung
kucaklama
küsse
öpücük
braten
fry
verdächtig
şüphe, kuşku
abraten
vazgeçirmek
vorkommen
gelmek (davranış olarak), olmak (olay)
merkwürdig
tuhaf
jedoch
ancak
verschwinden
ortadan kaybolmak
neuerdings
recently
vernachlässigt
neglected, overlooked
riechen
smell
abweisen
reddetmek, geri çevirmek
auf die palme bringen
çileden çıkarmak
fressen
devour
murmeln
mumble
das bringt doch nichts
bu hiç iyi değil
mitnehmen
bring someone (with a vehicle)
gemütlich
comfortable, welcoming
nämlich
mesela
soviel
o kadar
liegen
include
schreien
bağırmak, haykırmak
Träne
göz yaşı
Wange
cheek
undefinierbar
tanımlanamaz
quälen
işkence, eziyet etmek
anstehenden
yaklaşan, önümüzdeki (etkinlik, durum)
allmählich
yavaş yavaş, giderek
eifersucht
jealous, envy
bohren
delmek
aushalten
withstand, endure
besetzt
Occupied, filled, staffed
auffallen
stand out, notice
klangvoll
son derece
witzig
komik, eğlenceli, gülünç
stimmung
mood
wievielter
kaçıncı
Geheimmis machen
gizlemek
ausweichend
kaçamak cevap vermek
erfüllung gehen
Fullfill, come true
so bleibt
bu yüzden
erfolg
başarı
bedeutung
importance, impact, value
sprüche
boş laf
die er immer von sich gibt
herzaman söylediği gibi
klopfen
kapıyı çalmak
kuchengabel
cake fork
publikum
kitle, seyirci
böse 2
kötü
miene
expression,face
spiel
eğlence, karşılaşma
köstlich
delicious
kantinenwirt
kantinci
die runde machen
ortalıkta dolşamak
held
kahraman, yiğit
stück
oyun
erschießen
gun down
das Gelächter
kahkaha, gülme
witz
joke, wit
über sich reden
talk about themselves
stützen
support