test2 Flashcards
be cut
kopmak kesilmek
make a decent living
adam gibi bir hayat sürmek
harvest
toplamak ;hasat yapmak; üretmek
feel contented with
ile memnun hissetmek
poverty
yoksulluk
thrive from X
Xsayesinde gelişmek
content
içerik
avoidance
kaçınma; sakınma;çekinme
attempt
girişim
involvement
ilgi ilişki ;iştirak(ceza hukuku); – of : tutulumu
ultimate
son ;nihai; esas ; temel
sizeable
büyük iri
extensive
kapsamlı ; geniş; expensive; pahalı
recurrent
nükseden; tekrarlayan
necessarily
illhaki ; muhakkak
excessively
aşırı olarak
extremely
aşırı derecede
arouse
uyandırmak; kaldırmak; harekete geçirmek
represent
temsil etmek
remove
ortadan kaldırmak
familiar
aşina; tanıdık
elective
isteğe bağlı; seçmeli
subsequent
ard arda gelen
respectively
sırasıyla
negligently
ihmalkarca
resolution
kararlılıkİ çözüm ; netlik; çözünürlük
amplification
yükseltmek; artırma (voltaj vb.)
increase
artırmak
relate
anlatmak; bağlantı kurmak ;ilişkilendirmek
rank
dizilmek; sırada olmak
implicate
(birini) (olumsuz bir şeye) bulaştırmak; kapsamak; içine almak
eventually
nihayet
principally
esasen; başlıca
disrupt
‘e zarar vermek; bozmak; engellemek; aksatmak
valuable
değerli
confidential
gizli
controversial
çelişkili; tartışmalı
essential
gerekli
decay
çürüme
growth
büyüme gelişme
extract
çıkartmak; büyütmek; genişlemek; büyümek
contract
kasmak; kasılmak; büzülmek; hastalık kapmak; anlaşmak
reduce
azaltmak
tentative
kesin omayan ; değişebilir
keen (on sth yada to)
çok hevesli ; -e düşkün;- e meraklı
malady
hastalık
variation
değişim
assessment
ölçme değerlendirme
partially
kısmen
promote
ilerletmek; geliştirmek; terfi ettirmek
desperately
umutsuzca ; çaresizce; aşırı derecede
tentatively
geçici olarak
adequately
yeterli bir şekilde
clarity
açıklık; berraklık; anlaşılırlık
appropriate
uygun yerinde
negligible
önemsiz
degraded
değeri düşürülmüş
violently
şiddetle ; zorla
offensively
saldırganca
consolidate
sağlamlaştırmak
compel
zorlamak; mecbur etmek
impair
bozmak
conductive
olanak sağlayan
susceptible
kolay etkilenen; hassas; kırılgan
indulgent
düşkün; yüz veren; müsamahakar
exclusive
özel; seçkin
perception
algılama; fark etme
competitive
rekabetçi
occasional
ara sıra olan
occasion
durum ; vesile; fırsat; gerekçe; lüzum; özel olay
prevalent
yaygın baskın
discretion
gizlilik
convenient
uygun müsait
conveniently
uygun bir şekilde
fundamentally
temel itibariyle
stimulate
teşvik etmek; uyarmak
induce
sebeep olmak; tetiklemek
attribute;
ile ilgili olmak ilişkilendirmek
inevitably
kaçınılmaz suretle
conclusively
kesin olarak; ikna edici bir biçimde
recently
son zamanlarda
sincere
içten ; samimi;
nasty
kötü; çirkin; ahlaksız
boastful
böbürlenen; kendini beğenmiş
provisional
nihai olmayan ; geçici; kesin olmayan
the breeding of animals
hayvanların çiftleşmesi
made inevitable
kaçınılmaz hale getirmek
familiarity
samimiyet; akranlık; tanıdıklık
infirmity
hastalık; bozukluk; güçsüzlük
exceptional
nadir bulunan İ olağanüstü; ender
decent
uygun mantıklı; adam gibi
affordable
ekonomik olarak uygun
detriment
zarar ; ziyan; hasar
preference
tercih
cohesion
bütünlük
excuse
affetmek; mazur görmek
counter (against)
karşı koymak
uphold
yukarı kaldırma; tutmak; onaylamak; tasdik etmek
defiantly
cüretkar biçimde
extremely
aşırı bir derecede
suitably
uygun bir şekilde
confirm
doğrulamak
correlation
korelasyon; bağıntıİ ilişki
coincidence
rastlantı
consideration
düşünce; saygı; önem; neden; faktör; göz önüne alma
sullenly
somurtarak; askın yüzle
satisfactorily
tatmin edici bir şekilde
ingeniously
ustalıkla; akıllıca
pretentiously
gösterişle; iddialı bir şekilde
decisive
belirleyici; kesin ; kat’i
alien
yabancı; uzaylı
grant
vermek ; bahşetmek
exploit
sömürmek
tightly
sıkıca
disturbance
bozulma; bozukluk; rahatsızlık
hesitation
tereddüt
dedication
adama; ithaf
spectacle
görülecek şey; dehşetli manzara; manzara
factual
gerçeğe dayanan
tentative
kesin olmayan; farazi; çekingen; kararsız
vary
çeşitlilik; farklılık göstermek; değişmek
dependence
bağlılık; güven; bağımlılık
quotation
alıntı
loudly
yüksek sesle
worthily
yaraşır biçimde; uygun şekilde
hesitation
tereddüt; duraksama;
encouragement
cesaret verme