SINAV KELİMELER Flashcards
a/ ab + Abl.
Uzaklaşma ifade eder.
Passif fiillerde eylemin kimin tarafından yapldığını ifade eder.
Ab aliquo aliquem disiungere: Birini birinden ayırmak.
Fuga ab urbe: Kentten kaçış.
Hunc a templis arcebis. :
Bunu tapınaklardan uzak tutacaksın.
A quibus occidebantur? Kimin tarafından öldürüldürler?
ad + Acc.
-e doğru, -e yanına
Ad urbem proficisci: Kente doğru yola çıkmak
Mittunt legati ad Caesarem. Caesar’a elçiler yollarlar.
Ad occasum ab ortu solis. : Güneşin doğuşundan batışına kadar.
agere, -o, egi, actum
Yapmak, etmek Gütmek Sürmek, iş görmek kutlamak müzakere etmek faal olmak
Quid re vera Romani in Gallia agunt aut quid egerunt?
Romalılar Galia’da gerçekten ne yapıyorlar veya ne yaptılar?
gratias agere : teşekkür etmek
annus, i, m
Yıl - Jahr
bellum, i, n
Savaş -Krieg
Adsumus et gratias vobis agimus, quod Quintius e bello salvus revertit.
Hazır bulunuyoruz ve teşekkürlerimizi sunuyoruz, Quintus savaştan sağlam geri döndüğü için.
ceteri, ae, a
diğer - die übrigen
civis, is, m
yurttaş - Bürger
consilium, i, n
Niyet
Öğüt,
Konsey, Meclis: Consilium publicum: Senato
Karar : Consilium privatum: Kişisel karar
dare, do, dedi, datum
vermek - geben
de +Abl
hakkında
…. ile ilgili
Sermo de amicitia: Dostluk hakkında konuşma
De re publica: Devlet hakkında
De rerum natura: Nesnelerin doğası üzerine
e / ex + Abl.
-den (Çıkış/Neden) Nereden sorusuna yanıt
Exire ex urbe: Kennten çıkmak
Desilire ex equo: Attan inmek
Ex eo die : O günden itibaren, o günden beri
Accepi litteras quas mihi misisti ec itinere.
Bana yolculuktan yolladığın mektubu aldım.
esse
olmak
et
ve
Multi servi et multae servae in fundo Helvii laborant.
Biçok bay köleler ve bayan köleler Helveus’un çiftliğinde çalışıyorlar.
etiam
dahi, …. de
hatta
Etiam Proclus servus Helvii est.
Hatta Proclus Helvius’un kölesidir.
facere, , io, feci, factum
yapmak
yerine getirmek
Quid egistis in Gallia, imprimis tu quid fecisti?
Galia’de ne yaptınız, özellikle sen ne yaptın?
filius, i, m
Oğlan, erkek çocuk
Tum Helvius filias suas convocat.
Bunun üzerine Helvius kendisinin oğlunu çağırıyor.
frumentum, i, m
Tahıl - das Getreide
Sed diebus circiter quindecim, quibus in hiberna ventum est, Eburones, qui frumentum comportare solebant, nuntiis quibusdam impulsi repente defecerunt.
Fakat yaklaşık 15 günde, ki bu günlerde kışlaya getirildi,
hep tahılları temin eden Eboronlar, öne sürülen bazı haberlerden (haberler yüzünden) aniden ayrıldılar.
Eburonlar, ki onlar tahılları hep topluyorlardı, zorlanan bazı haberciler aniden ayrıldılar.
gerere, -o, gesi, gestum
yapmak, yerine getirmek
bellum gerere: savaş yapmak
rem bene gerere : başarı kazanmak
Quod fratribus multa negotia in urbe sunt, statim in forum contendunt et res gerunt.
Kardeşlerin kentte birçok işleri olduğu için, derhal foruma yöneliyorlar ve işleri yapıyorlar.
habere, -eo, habui, habitum
sahip olmak
Te habere cupio!
Sana sahip olmayı arzu ediyorum!
At nostri semper arma contra adversarios habuerunt et eos superaverunt.
Ama bizim insanlarımız daima silahları düşmanlara karsı tuttular ve onları yendiler.
hic
burada
Salve, pater, hic sumus! Quid nobis imperas?
Merhaba, baba, buradayız! Bize ne emrediyorsun?
hostis, is, m
düşman,
yabancı
In iis triumphis non solum praeda multitudini monstratur, sed etiam capti hostium duces ducuntur.
Bu zafer töreninde yalnızca ganimet kalabalığa gösterilmiyorlar, fakat alınan düşmanların komutanları da götürülüyorlar.
iam
Artık
Zaten
Çoktan
ille
O (kişi, şey)
imperare,
emretmek,
egemen olmak
in + Acc.
-in içine (Nereye? sorusuna yanıt)
In silvam pervenimus: Ormana vardık.
In urbem pervenimus.: Kente vardık.
in portum: Limana
In + Abl.
-in (içinde) Nerede ? sorusuna yanıt
In urbe esse.: Kentte olmak
In periculo esse.: Tehlikede olmak
inter + Acc.
arasında (yer)
-dığı zamanda (zaman)
Inter prandium: Yemek arasında
Inter fratres concordia est: Kardeşler arasında anlaşma var.
Frantes inter se amant: Kardeşler birbirini sever.
ire, eo, ii, itum
gitmek
Polydorus: ¨Domine, si illuc is, ego tecum eo¨.
Polydorus cevaplıyor: ¨Sahip, eğer oraya gidiyorsan, ben seninle geliyorum.¨
is, ed, id
O (kişi/şey)
Decernitur a senatu triumphus solum iis ducibus Romanis, quorum milites maximo proelio hostes vicerunt magnamque eorum partem occiderunt.
Sadece Romalı önderler için Senato tarafından zafer töreni kararlaştırılıyor, ki onların askerleri büyük savaşta düşmanları yendiler ve onlar büyük bölümünü öldürdüler.
Sadece o Romalı önderler için senato tarafından bir zafer töreni (yapılması) kararlaştırıldı, ki onların askerleri büyük savaşta yabancıları (düşmanları) yendiler ve onların büyük kısmını öldürdüler.
iste, ista, istud
Bu, şu
ita
Böylece
Ita Caesar multos viros amisit.
Böylece Caesar birçok adamı yitirdi.
Ita officia boni ducis praestiti.
Böylece iyi önderin görevlerini yerine getirdim.
in animo esse
Niyetinde olmak
Deinde in Sequanos iter fecere Helvetiis in animo fuit, sed ego id prohibui.
Bundan sonra Helvetius Sequanerlere yürümek niyetindeydi, fakat ben onu engelledim.
itaque
Bu nedenle
Bu yüzden
Bunun için
Itaque stant ad fundi portas et circumspectant.
Bu yüzden çiftliğin kapısında duruyorlar ve etraflarına bakınıyorlar.
iter, itineris
yol
yolculuk
Nam postquem iter in Eburones fecimus
iter facere
yürümek
yolculuk yapmak
yol almak
iubere, eo, iussi, iussum
emretmek