Random Flashcards
1
Q
to conquer
A
fethetmek
2
Q
to assosinate
A
suikast
3
Q
mayor
A
belediye başkanı
4
Q
minus/subzero
A
eksi
5
Q
below
A
altında
6
Q
above
A
üstünde
7
Q
civilazation
A
medeniyet
8
Q
mining
A
madencilik
9
Q
artificial
A
yapay
10
Q
natural
A
doğal
11
Q
long-distance
A
uzun mesafe
12
Q
lorry
A
kamyon
13
Q
per capita
A
kişi başına
14
Q
substitute
A
vekil (yedek)
15
Q
short sighted
A
miyop
16
Q
narrow
A
dar
17
Q
broad
A
geniş
18
Q
genre
A
tür
19
Q
boil
A
kaynatmak, haşlamak
20
Q
dormitory
A
yurt
21
Q
poverty
A
fakirlik
22
Q
All of you/us/them Many of you/us/them Some of you/us/them (A) few of you/us/them Both of you/us/them Neither of you/us/them None of you/us/them Any of you/us/them --> (soru ve negatif) hiç, (pozitif) her
A
-
23
Q
Both of us –> opsiyon 2
Neither of us –> opsiyon 2’den fazla
All of them –> opsiyon 2’den fazla
None of them –> opsiyon 2’den fazla
A
-
24
Q
drought
A
kıtlık
25
femine
açlık
26
emerge
ortaya çıkmak
27
abundant
bereketli
28
accompany
eşlik etmek
29
adhan
ezan
30
pray
dua etmek
31
collapse
çökmek
32
algeria
cezayir
33
morocco
fas
34
sting
sokmak
35
hornet/wasp
eşek arısı
36
urinate
çiş yapmak
37
swamp
bataklık
38
am/is/are + to + V1 = Zorunluluk
How am I ever to know?
-
39
giant
dev
40
malaria
sıtma
41
wind up
sona ermek
42
to make sb's mind up /to decide
karar vermek
43
trip
ayağı takılmak
44
I would -- I'd + V1
| I had -- I'd + V3
-
45
according to
-e göre
46
round about
yaklaşık
47
in advance
peşin
48
solicitor/prosecuter
savcı
49
ferry boat
vapur
50
martyr
şehit
51
to be on duty/sentinel
nöbetçi
52
wisdom
bilgelik
53
represent
yansıtmak, temsil etmek
54
correspondence
mektuplaşma
55
tend
yönelmek
56
clock in
işe başlamak
57
initial
ilk, baştaki
58
grogginess
sarhoşluk
59
accurate
kesin, doğru
60
tackle
uğraşmak, üstesinden gelmek
61
yak
tibet sığırı
| tibet öküzü
62
hedgehog
kirpi
63
superior
üstün
64
survey
anket
65
deny
inkar etmek
66
as well as = too
-
67
feat
beceri
68
substantially
oldukça
69
excluded
dışlamak
| hariç tutmak
70
sake
uğruna
71
purely
yalnızca, sadece
72
equality
eşitlik, denklik
73
equity
adalet, tarafsızlık
74
equitable
adil
75
outcome
sonuç
76
inherent
doğal
77
irrational
mantıksız
78
routinely
rutin
79
subject to
bağlı olmak
80
purpose
amaç
81
affirmative
olumlu
82
counteract
karşı koymak
83
merit
hak, değer, yetenek
84
inferior
aşağı, değersiz
85
presto
çabuk, hızlı
86
presto
çabuk, hızlı
87
tune in
(radyo) dalgayı ayarlamak
belli bir istasyonu açmak
(deyim-) anlamak/kavramak/bir şeye konsantre olmak
88
visualise
hayalinde canlandırmak
| görselleştirmek
89
familiar
tanıdık
90
adjustment
ayarlama
adaptasyon
uyarlama
91
knock-on effect
zincirleme etki
92
vital
yaşamsal
| hayati
93
to be looming
yaklaşmak (sınavlar vs.)
94
very + weak
strong (completely/utterly/extremely
95
correspondent
muhabir
96
round-up
toplamak/tamamlamak/bitirmek
| yuvarlamak (sayı)
97
glide
süzülmek (havada süzülmek)
| kaymak
98
aimed at
_i hedeflenmiş
| yönelik
99
impairment
sakatlık
azalma
bozulma
100
descending
alçalan
eksilen
inme/iniş/inen
101
frustration
hüsran
| düş kırıklığı
102
aboriginal
yerli
| aborjin
103
bushfood
avustralya aborjinleri tarafından besin olarak kullanılan bitkiler
yerel avustralya yemeği
104
witchetty
böcek larvası (aborjinler tarafından yenilen)
105
patrol
devriye
106
indigenous
yerli
| yöreye özgü
107
drawback
çekince
zorluk
sorun
108
unspoilt
çürümemiş, bozulmamış
109
revise
tekrarlamak (ders)
| gözden geçirerek düzeltmek
110
further
daha ileri
(ilerlemesine) yardım etmek
kolaylaştırmak
111
reinforce
/reinforcement
pekiştirmek
sağlamlaştırmak
/güçlendirme
takviye
112
aisle
koridor
geçit
ara yol
113
distinct
belirgin
farklı
bağımsız
114
recipe
tarif
115
grub
yedirmek
kazmak
eşelemek
çapalamak
116
grub
yedirmek
kazmak
eşelemek
çapalamak
117
tough
kaba
118
throughout
boyunca, baştan başa
119
through
vasıtasıyla
120
though
rağmen
121
parsley
maydonoz
122
snooker
bilardo
123
marbles
bilye
124
crow
karga
125
duvet
yorgan
126
peas
bezelye
127
sparrow
serçe
128
stir
karıştırmak
129
arouse
uyandırmak, canlandırmak
130
mud
çamur
| iftira
131
sensibly
mantıklı şekilde
132
sensible
mantıklı
133
feeble
zayıf, kuvvetsiz
134
result from
_den kaynaklanmak
135
indication
anlatma, belirti, gösterge
136
remark
söz söyleme
| fark etme
137
amplification
detaylandırma
| güçlendirme
138
interpretation
yorum, değerlendirme
139
machinery
makineyi oluşturan araç-gereçler
140
indefinitely
belirsiz,süresiz
| sonsuza kadar
141
revere
saymak, saygı göstermek
142
behold
gözlemlemek
143
investment
yatırım
144
set off
yola çıkmak, başlatmak
145
invariably
değişmez şekilde
146
defy
karşı gelmek
147
implication
sonuç, çıkarım
148
indicative
gösteren, belirtici
149
densely
yoğun şekilde
150
formulate
kesin olarak belirlemek
151
reversal
terslik, aksilik
152
resentful
içerlemiş, üzülmüş, kırılmış
153
supreme
yüksek, yüce
| en yüksek rütbeli
154
abundantly
bol, çok
155
rainfall
yağış miktarı
156
complementing
tamamlayıcı
157
torn
yırtık
158
distinct (from)
belirgin
159
run up
fırlamak, artmak
160
contemporary
çağdaş
161
be fed up with
bezmek, usanmak
162
steep
dik, sarp
163
summit
dağ zirvesi
164
chuckle
kıkırdamak
165
declaration
bildiri
166
caliphate
halifelik
167
indecisive
kararsız
168
keep on
sürdürmek, çıkarmamak
169
welfore
refah, zenginlik
170
make up for
telafi etmek
171
alternation
birbirini izleme, değişim
172
columnist
köşe yazarı
173
prediction
tahmin
174
recurrence
tekrarlama
175
emergence of trouble
sorunların ortaya çıkması
176
coherent
tutarlı
177
sharp decline
sert düşüş
178
clerk
memur, tezgahtar, sekreter
179
strive
çabalamak
180
shrink
küçülmek
| daralmak
181
sweep
silmek, süpürmek
182
proclaim
ilan etmek
183
zinnia
zenya çiçeği
184
stagnant
durağan
185
abundant
bol, çok miktarı
186
heir
varis
187
rapid
hızlı
188
clog
tıkamak, tıkanmak
| takunya
189
extensive
büyük, derin, kapsamlı
190
pursuit
kovalama
izleme
takip
191
trigger
tetiklemek
| tetik
192
lack
eksiklik
193
defect
kısır (doğuştan)
194
```
fire
quit
dismis
dispel
get rid of
```
kovmak
uzaklaştırmak
çıkarmak
195
ask for
| request
rica etmek
196
blow up
explode
inflate
patlatmak
| şişirmek
197
blow out
extinguish
deflate
söndürmek
198
back up
| support
desteklemek
199
break away
| escape
kaçmak
200
```
claim
contetion
allegation
assertion
argument
```
iddia
201
capitulate
submit
yield
düşmana boyun eğmek
202
```
avert
inhibit
preclude
prevent
hider
```
engel olmak
203
```
become larger
expand
swell
enlarge
dilate
```
genişletmek
204
consist of
comprise
be composed of
_den oluşmak
205
```
bizarre
uncanny
grotesque
freak
peculiar
```
acayip
| tuhaf
206
catastrophe
disaster
calamity
cataclysm
felaket
207
```
candid
cute
sincere
cordial
frank
```
samimi
| içten
208
```
change
vary
alter
modify
shift
```
değiştirmek
209
accelarate
expedite
speed up
hasten
hızlandırmak
210
```
abade
lessen
reduce
diminish
decrease
```
azaltmak
211
```
abandon
relinquish
desert
forsake
leave
```
terk etmek
| bırakmak
212
cadence
ses uyumu
213
march (V)
yürüyüş yapmak(topluca)
214
snare
kapan, kıskaç
215
batter
vurmak
216
buzzy
uğultu
217
depicted
tarif edilen
218
inferred
anlamına gelen, çıkarılan
219
indicate
belirtmek, işaret etmek
220
raw
ham
221
obtain
elde etmek
222
distillation
damıtma
223
secretion
salgı
224
odoriferous
hoş kokulu
225
odour
koku
226
ranging
değişme
227
volatile
uçucu
228
perceived
farkedilen, algılanan
229
staging
sahneleme
230
manifest
açıkça göstermek, belli etmek
231
arguably
tartışmaya açık, muhtemelen
232
spectacle
piyes
233
privilege
ayrıcalık
234
nobility
soyluluk
235
peninsula
yarımada
236
vast
geniş
uçsuz bucaksız
çok büyük miktarda
237
arid
kurak
238
tract
| soil
toprak
239
dominate
egemen olmak
240
coastol
kıyı, sahil
241
deprivation
ihtiyaç, kayıp
242
vegatation
bitki örtüsü
243
biomass
biyokütle
244
respiration
solunum
245
decomposition
ayrıştırma, çürüme
246
gradual
kademeli
247
delayed
rötarlı, geç
248
prosperous
zengin, refah
249
agricultural
tarım
250
yield
ürün vermek, verim, getiri
251
fall short of
yetmemek, yeterli olmamak
252
curtail
azaltmak
253
elevate
yükseltmek, arttırmak
254
violate
ihlal etmek
255
abolish
kanunu/kuralı kaldırmak
256
go through
| under go
bir süreçten geçmek, uğramak
257
dispose of
elden çıkartmak, atmak
258
prone (to)
eğimli, meyilli
259
formidable
sert, sağlam
260
devoted (to)
kendini adamış
261
appreciation
takdir etme, beğenme
262
intention
niyet
263
deprivation
mahrum kalma/bırakma
264
maintenance
bakım, onarım
265
detention
alıkoymak
266
contrary to
aksine
267
pension
emekli maaşı
268
prerogative
imtiyaz, yetenek, ayrıcalık
269
obstacle
engel
270
priviledge
hak, imtiyaz
271
approach
yaklaşım
272
decisively
kararlı
273
externally
haricen
274
primarily
öncelikle
275
accomplish
başarmak
276
compel
zorlamak, zorunda bırakmak
277
implicate
bulaştırmak, karıştırmak
278
enforce
zorlamak, zorla yaptırmak, sözünü geçirmek
279
establish
kurmak
280
represantative
temsilci
281
shifting
değiştiren
282
asserting
iddia eden
283
operating
işleyen, çalışan
284
appeasing
yatıştırma, yatıştırıcı
285
appease
yatıştırmak, doyurmak
286
steady
sabit
287
distinguish
ayırt etmek
288
estimate
tahmin etmek
289
ambiguous
belirsiz
290
decisive
kesin
291
adhesive
yapışkan
292
hindering
engelleyici
293
establish
kurmak
294
vain
faydasız, kibirli
295
simplified
sadeleştirilmiş
296
insight
anlayış, iç görü, sezgi
297
notion
düşünce, kavram
298
era
dönem
299
aspect
hal, taraf, görünüş
300
retard
geciktirmek
301
raise
| increase
yükseltmek
302
snap
koparmak
303
crisply
çıtır çıtır, kıtır kıtır
304
optiate
| opiate
uyuşturucu
305
opium
afyon
306
derivative
türev
307
occur
meydana gelmek, olmak
308
connoisseur
eksper, usta
309
strangle
boğmak
310
prey
av, kurban
311
pants --> trousers (pantolon) US English
| --> çamaşır British English
-
312
twig
ince dal
313
branch
dal
314
anguish
acı, ızdırap
315
whipped
çırpılmış
| yenik/mağlup
316
whipped cream
krem şanti
317
feel like something
bir şeyi çok istemek
| I really feel like a cup of hot chocolate
318
herb
ot
319
pestle and mortar
havan
320
cumin
kimyon
321
coriander
kişniş
322
issue
nüsha/sayı (dergi/gazete)
323
entrepreneur
girişimci
324
ambush
tuzak, pusu
325
rowing
kürek çekme
326
commentator
yorumcu, spiker
327
enlarge
büyütmek, genişletmek
328
enhance
geliştirmek, arttırmak, yükseltmek
329
eliminate
elemek
330
adapt
uymak, uyarlamak
331
alter
değiştirmek
332
controversial
tartışmalı
333
incident
olay
334
clock in
işe başlamak
335
initial
ilk, baştaki
336
grogginess
sarhoşluk
337
accurate
kesin, doğru
338
tackle
uğraşmak, üstesinden gelmek
339
plummets
aniden düşmek
340
alertness
tetiklik
341
comet
kuyruklu yıldız
342
nucleus
atom çekirdeği
343
longhand
el yazısı
344
retention
akılda tutma
345
grasp
kavramak, kapmak
346
acquire
kazanmak
347
etched
kazınmış
348
emerge
ortaya çıkmak
349
remain
sürdürmek
350
circuit
devre
351
concern
ilgilendirmek
352
conduct
yönetmek
353
collated
harmanlanmış
354
scribbled
karalanmış
355
margin
kenar
356
exclamation mark
ünlem
357
spread
yayılmak
358
scrawled
karalanmış
359
hew
yontmak
360
coherent
tutarlı
361
recognition
kabul, onay, tanıma
362
asset
varlık
363
leap
sıçrama, atılım
364
downright
tamamen
365
effectiveness
etki
366
conclusion
sonuç
367
relative
göreceli
368
verbatim
kelimesi kelimesine
369
summarize
özetlemek
370
tend
yönelmek
371
bias
| prejudice
önyargı
372
society
toplum
373
discrimination
ayrım
374
despite
rağmen
375
conducted
yürütülen
376
entrepreneurial
girişimci
377
participant
katılımcı
378
randomly
rastgele
379
assign
atamak
380
narrate
anlatmak (hikaye-öykü)
381
venture
girişim
382
as well as = too
-
383
protagonist
kahraman
384
demonstrate
göstermek
385
inequality
eşitsizlik
386
persist
sürdürmek, inat etmek
387
domain
alan
388
perceive
algılamak
389
absence
yokluk
390
object
itiraz etmek
391
eliminate
elemek
392
source
kaynak
393
representation
temsil
394
indistinguishable
ayırt edilemez, farksız
395
time consuming
zaman alıcı
396
introvert
içine kapanık
397
extrovert
dışa dönük
398
condition
şart
399
mill worker
değirmen işçisi
400
pamphlet
broşür
401
sermon
vaaz
402
hymn
ilahi, milli marş
403
onward
ileri, ileriye, bu yana, beri
404
violence
şiddet
405
erupt
patlamak, çıkmak, patlak vermek
406
humanitarian
insancıl
407
keen
istekli, hevesli
408
outlook
görünüm, bakış açısı
409
steam
buhar, enerji, güç
410
press
basın
411
mass
kütle
412
scripture
kutsal kitap
413
diversify
çeşitli alanlara yönelmek
değiştirmek
farklılaştırmak
414
output
üretim, ürün
415
eclipse
tutulma, gölgede bırakmak, üstün çıkmak
416
declare
ilan etmek
417
malfunction
arıza, kullanım dışı kalmak
418
stint
görev, sınır, kısıtlamak
419
steer
yönlendirmek
420
outcry
protesto, feryat
421
hoax
işletmek, aldatmak
422
rift
anlaşmazlık, ara açılması/bozukluğu
423
insistence
ısrar
424
contend
uğraşmak, mücadele etmek
425
vexed
canı sıkkın, gücenmiş
426
elaborate
özenle hazırlanmış
427
possess
sahip olmak
428
basin
havza (amazon basin)
429
practitioner
pratisyen
430
mount
binmek, çıkmak
431
expedition
sefer, keşif
432
entourage
arkadaş çevresi
433
encounter
rastlamak, karşılaşmak
434
manner
tavır
435
war-fare
savaş
436
ape-men
maymun adam
437
tribe
kabile
438
indigenous
yerli
439
context
bağlam
440
inquiry
sorgu, anket, araştırma
441
contemporary
modern
442
enable
olanak vermek
443
era
dönem
444
extinct
soyu tükenmiş
445
process
süreç, işlem
446
underpin
temelini oluşturmak
447
pseudoscience
sözde bilim
448
empirical
deneysel
449
acute
ani başlayan
450
intellect
akıllı kimse, zihin
451
dismay
korkutmak
452
inexplicable
anlaşılmaz
453
suppressed
baskı altına alınmış
454
prosecution
davacı, uygulama