November 6 Flashcards
cotton
Black slaves used to work on the cotton fields of
the southern United States.
.
Pamuk
Siyahi köleler Amerika Birleşik Devletleri’nin güneyindeki
pamuk tarlalarında çalışırdı
Drop
The book dropped from the shelf.
Düşmek
Kitap raftan düştü.
Display
Family photographs were displayed on the wall.
Sergilemek
Aile fotoğrafları duvarda sergilendi
Shoot
They were shooting at bottles on a wall.
Ateş etmek
Duvardaki şişelere ateş ediyorlardı.
Disease
The first symptom of the disease is very high
temperature.
Hastalık
Hastalığın ilk belirtisi çok yüksek bir ateş.
Aloud
The teacher would read aloud to the group.
Yüksek sesle
Öğretmen gruba yüksek sesle okuyacaktı
Particular
She wanted a particular type of cactus.
Özel
Özel bir tür kaktüs istedi.
Waste
You waste a lot of water by taking a bath instead
of a shower.
İsraf etmek
Duş almak yerine banyo yaparak çok fazla su israf
ediyorsun.
İntend
We intend to go to Australia next year.
Niyet etmek
Gelecek sene Avustralya’ya gitmeye niyetleniyoruz.
Disappear
The moon disappeared behind the clouds.
Kaybolmak
Ay bulutların arkasında kayboldu.
Freeze
The river freezes every winter.
Donmak
Nehir her kış donuyor.
Ashamed
I felt ashamed that I had not visited more often.
Utanmış
Ziyaretine daha sık gitmediğim için utandım.
Mention
I haven’t mentioned it to William yet.
Bahsetmek
William’a henüz ondan bahsetmedim.
İndividualˌindəˈvij(ə)wəl
Every individual has rights which must never be
taken away.
Birey
Her bireyin elinden asla alınmaması gereken hakları
vardır.
Behave
Small children often behave aggressively.
Davranmak
Küçük çocuklar genellikle kavgacı davranırlar.
Gain
What do you hope to gain from the course?
Kazanmak
Kurstan ne kazanmayı umuyorsunuz?
Hole
We dug a hole and planted the tree.
Çukur
Bir çukur kazdık ve ağacı diktik.
Object
Look, there’s a strange object in the sky!
Nesne
Baksana, gökyüzünde garip bir nesne var!
Continue
If the rain continues, we’ll have to cancel
tonight’s plans.
Devam etmek
Yağmur devam ederse, bu akşamki planları iptal etmek
zorunda kalacağız.
Meanwhile
“The pizza will be ready in 10 minutes, Mum.”
“Great - meanwhile, let’s set the table.”
Bu arada
“Pizza 10 dakika içinde hazır olacak, anne.” “Harika bu arada, masayı hazırlayalım.”