Monday Flashcards
The
(Tanım belirtiyor, bir kavramın bilindik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılıyor)
The Office, the theatre
Be
Ol(mak), var olmal, bulunmak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
Be a teacher (öğretmen ol)
To
(ismin yönelme hali) (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
To you (sana), Listen to me (beni dinle), I am happy to work here (Burada çalışmaktan mutluyum)
Of
-li, -e yönelik, ilişkili, bağlantılı (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
First of all (ilk olarak), Department of Finance (Finans Bölümü), Out of (dışında)
And
Ve
Domato and potato (domates ve patates)
A
Bir, herhangi bir, belirli bir tür veya nitelikteki
A mouse (bir fare), Have a bath (banyo yapmak), a little bit (azıcık)
In
İçeri, iç, içinde (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
Get in the car (arabanın içine bin, arabaya bin), in general (genellikle), built-in (gömme, ankastre, iç yapıya dahil)
That
Şu, o (mesafe belirtiyor, uzaktaki kavramlar için kullanılıyor)
That is a chair. (şu bir masadır.), that place (orası, ora, şurası, şura)
Have
Sahip olmak, elinde tutmak, yapmak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
I have a car. (Arabam var.), have a nap (kestirmek), have mercy (acımak)
I
Ben
I am a student. (Ben bir öğrenciyim.)
It
O, ona
It is a pencil. (O bir kalem.)
For
İçin, yönünden, dair (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
For you (senin için), Look for (aramak), for now (şimdilik)
Not
Yok, değil, olumsuzluk, haricinde (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
It is not a monster. (O bir canavar değil.), not like yours (seninki/sizinki gibi değil)
On
Üzerinde, hazır, çalışır (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
It is a apple on the table. (Masanın üzerinde elma var.), turn on (açmak)
With
İle, birlikte, nedeniyle (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
With her (onunla), with glory (gururla)
He
O (erkekler için kullanılıyor)
He is a a teacher. (O bir öğretmen [ve onun erkek olduğunu anlıyoruz].)
As
Olarak, gibi, kadar (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
As a whole (bütün olarak), as soon as possible (bir an önce), as a result (sonuç olarak)
You
Sen,siz, sana, size (vb. diğer çekimler)
Thank you ([sana/size] + teşekkür ederim), you are a genius (sen bir dahisin)
Do
Yapmak, etmek (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
I do dishes (bulaşıkları yıkarım), do you like dolphins? (yunusları sever misin?)
At
Üzere, nezdinde, saatinde, -de (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)
At 8 o’clock (Saat sekizde), at night (gece vaktinde), at work (işte)