mix Flashcards
1
Q
fördern
A
desteklemek
2
Q
weiterbilden
A
bilgisini ilerletmek, kendini geliştirmek
3
Q
reagieren
A
tepki vermek, reaksiyon göstermek
4
Q
zuschicken
A
göndermek, yollamak
5
Q
absolvieren
A
mezun olmak, tamamlamak, bitirmek
6
Q
nach|weisen
A
kanıtlamak
7
Q
übertreiben
A
abartmak
8
Q
verbringen
A
zaman harcamak
9
Q
retten
A
kurtarmak
10
Q
weg|wehen
A
uçup gitmek
11
Q
beschützen
A
korumak
12
Q
wachsen
A
büyümek, yetişmek
13
Q
pflanzen
A
ekmek, yetiştirmek
14
Q
atmen
A
nefes almak
15
Q
jagen
A
avlanmak
16
Q
kämpfen
A
kavga etmek, mücadele etmek
17
Q
klingeln
A
zili çalmak
18
Q
drücken
A
bastırmak
19
Q
steckenbleiben
A
sıkılıp kalmak
20
Q
nennen
A
isimlendirmek
21
Q
aus|lösen
A
tetiklemek
22
Q
lindern
A
hafifletmek
23
Q
töten
A
öldürmek
24
Q
entdecken
A
keşfetmek
25
stürzen
düşmek, devrilmek
26
über|legen
düşünüp taşınmak
27
zwingen
zorlamak, mecbur etmek
28
zweifeln
şüphelenmek, şüphe etmek
29
zu|stimmen
aynı fikirde olmak, anlaşmak, onaylamak
30
zu|schauen
izlemek, seyretmek
31
zusammen|fassen
özetlemek
32
zu|sagen
kabul etmek, söz vermek
33
zurecht|kommen
halletmek, başa çıkmak, idare etmek
34
zeichnen
resim çizmek, imzalamak, işaretlemek
35
zelten
kamp yapmak
36
belasten
yük olmak, sıkıntı vermek
37
jemandem Probleme bereiten
birine sorun çıkarmak
38
spüren
hissetmek, duymak, sezmek, algılamak
39
schwanken
inip çıkmak, dalgalanmak
40
gefrieren
donmak
41
sperren
kilitlemek, kapatmak, geçişi kesmek
42
entwurzeln
kökünden sökmek, koparmak
43
um|stürzen
devirmek, yıkmak
44
beeinflussen
etkilemek
45
erwärmen
ısıtmak
46
schmelzen
erimek
47
stehen lassen
bırakmak, yanına almamak
48
behandeln
tedavi etmek
davranmak
ele almak, işlemek
49
verzichten
vazgeçmek, caymak
50
erleichtern
kolaylaştırmak
51
verschwinden
yok olmak, kaybolmak
52
beleidigen
hakaret etmek
kırmak, incitmek, gücendirmek
53
erleben
deneyimlemek, görüp geçirmek
54
kommentieren
yorum yapmak
55
löschen
söndürmek
internette bir şeyi silmek
56
schütten
akıtmak, dökmek
57
wetten
bahse girmek
58
wiegen
tartmak
59
wirken
gözükmek
çalılmak, etki etmek
60
winken
el sallamak
61
verschreiben
reçete yazmak
62
verschieben
ertelemek
63
versäumen
savsaklamak, ihmal etmek
64
verreisen
seyahate çıkmak
65
verraten
ele vermek, ihanet etmek
66
verpflegen
yedirip içirmek
67
verbieten
yasaklamak
68
verbrauchen
tüketmek
69
verdienen
hak etmek, kazanmak
70
vereinbaren
anlaşmak, kararlaştırmak
71
vergleichen
karşılaştırmak
72
vergrößern
genişlemek, büyümek
73
verhaften
tutuklamak
74
verhindern
önlemek, engellemek
75
verlangen
istemek, talep etmek
76
verlängern
uzatmak, eklemek
77
verletzen
yaralamak, zarar vermek, incitmek
78
verlieren
kaybetmek
79
vermeiden
kaçınmak, sakınmak, çekinmek
80
vermuten
tahmin etmek, ihtimal vermek, sanmak, zannetmek
81
verpassen
kaçırmak
82
verschwinden
yok olmak, ortadan kaybolmak
83
versichern
sigorta yapmak
84
verteilen
dağıtmak
85
vertreten
temsil etmek, savunmak
86
verurteilen
yargılamak, mahkum etmek
87
verwechseln
karıştırmak (confuse)
88
verwenden
kullanmak
89
verzeihen
affetmek
90
verstecken
saklamak, gizlemek
91
schnarchen
hormalamak
92
klingeln
çınlamak, tınlamak
93
bedauern
pişman olmak, üzülmek
94
mit jemandem schimpfen
birini azarlamak
95
symbolisieren
simgelemek, sembolleştirmek
96
etwas wortlich nehmen
bir şeyi ters anlamak, söylendmek istenileni farklı anlamak
97
sich etablieren
yerleşmek
iş kurmak
98
gelten
geçerli olmak
99
beweisen
kanıtlamak (soyut olarak)
100
wagen
cesaret etmek
101
beschließen
karar vermek
son vermek, kesmek
102
zur Wahl gehen
sandığa gitmek
103
bilden
oluşturmak
104
betreiben
bişey yapmak, bişeyle uğraşmak
işletmek
105
tanken
yakıt almak, benzin almak
106
tauchen
dalmak
107
tauschen
takas etmek, değiştirmek
108
tippen
klavyeyle yazmak
109
treiben
sürüklenmek
110
einen Antrag stellen
yazılı talep etmek
111
für jemanden bürgen
birine kefil olmak
112
belegen
kanıtlamak (somut olarak, belgeyle, kağıt üstünde)
113
behalten
tutmak, saklamak
114
melden
bildirmek, haber vermek, cevap vermek
115
schieben
itmek, sürmek
116
schießen
vurmak
gol atmak
117
schimpfen
kızmak, azarlamak
şikayet etmek
118
schlagen
yenmek
vurmak, çakmak
119
schlank
ince, zayıf
120
schreien
çığlık atmak, bağırmak, haykırmak
121
schütteln
sallamak, çalkalamak
122
schweigen
susmak, sessiz olmak
123
schwitzen
terlemek
124
sichern
korumak, emniyete almak
125
siegen
zafer kazanmak, yenmek
126
sinken
batmak, alçalmak
düşmek, azalmak
127
sorgen
endişelenmek, endişe etmek
128
speichern
depolamak, kaydetmek
129
springen
atlamak, zıplamak
130
raten
tavsiye etmek, öğütlemek
tahmin etmek
131
realisieren
gerçekleştirmek
kavramak
132
rechnen
hesaplamak
tahmin etmek
133
regeln
düzenlemek, düzeltmek, ayarlamak
134
reichen
yetmek, yeterli olmak
135
reiniegen
temizlemek
kuru temizleme yapmak
136
reiten
ata binmek
137
riechen
kokmak, koklamak
138
ordnen
düzenlemek, hs
alletmek, çekmek
139
nähen
dikiş dikmek
140
nutzen
kullanmak, yararlanmak
141
nützen
yaramak, fayda etmek
142
ermöglichen
mümkün kılmak, imkan vermek
143
einschränken
kısıtlamak
144
einsetzen
koymak, yerleştirmek, atamak
(sich) desteklemek, çaba göstermek
145
veranstalten
organize etmek
146
bewältigen
hakkından gelmek, başarmak
147
betreffen
ilgilendirmek, alakadar etmek
148
befassen
uğraşmak, ilgili olmak
149
bestreuen
serpmek
150
ermutigen
teşvik etmek, cesaretlendirmek
151
erfordern
gerektirmek
152
bemerken
farketmek, farkına varmak
153
zucken
seğirmek
154
bezeichnen
tanımlamak, adlandırmak
155
ernten
ürün almak, hasat etmek
156
schämen
mahçup olmak, utanmak
157
bestrafen
cezalandırmak
158
erzeugen
üretmek, meydana getirmek
159
vorhersagen
tahmin etmek, kehanette bulunmak
160
klauen
çalmak, aşırmak
161
erledigen
ich habe alles auf meine Liste erledigt.
halletmek, bir işi tamamlamak
162
behaupten
Was du behauptest, ist einfach lächerlich.
iddia etmek, ileri sürmek
163
resignieren
Viele Menschen resignierten und verlißen ihr Land.
teslim olmak, boyun eğmek
164
seufzen
Tom dachte, an sein Unglück und seufzte.
iç çekmek
165
beleuchten
Die Erde wird von die Sonne beleuchtet.
aydınlatmal, ışıklandırmak
166
duften
Der Garten duftet nach Rosen.
kokmak, koku yaymak
167
stöhnen
Der Soldat stöhnt vor Schmerzen.
inlemek
168
berühren
Besser du berührst deine Wunde nicht.
dokunmak, ellemek