mayıs Flashcards
suffering
fiil
ıstırap çekmek, acı çekmek
suffer from : bir hastalıktan mustarip olmak
suffer for : kötü bir şeye uğramak, eski seviyesinden aşağıya düşmek
His work has suffered as a result of this.
vase
isim
vazo
suburb
isim
varoş, dış mahalle
involve+ing
fiil gerektirmek, istemek This job involves lots of hard work. be involved in : -e karışmak She was once involved in a scandal.
weave+ing
fiil dokumak, örmek isim dokuma This carpet has a loose weave.
talkative
sıfat
konuşkan
assembly
isim
toplantı, meclis, kongre
assembly room : toplantı salonu
assemble+ing
fiil
toplanmak, toplamak, monte etmek
track
\+isim 1.iz 2.ray, hat 3.pist 4. takip edilen yol, patika \+fiil -in izlerini takip etmek ayak izlerini bırakmak You have tracked mud all over the house. hareket eden birini takip etmek \+konuşma dili 1. performans 2. cover one's tracks : kendini ele verebilecek şeyleri gizlemek, ne yaptığını gizlemek 3. keep track of : bir şeyi aklında tutmak, dikkat etmek, bir şeyin izini kaybetmemek 4. lose track of : izini kaybetmek
extraordinary
sıfat
fevkalade, olağanüstü
reklam
(an) advertisement
advertising (of something)
sarmaşık
ivy, hedera
firm
\+isim firma \+sıfat donmuş sağlam, sallanmayan, kaymayan fiyatı değişiklik göstermeyen firm up: bir şeyi sağlamlaştırmak, sağlama almak, (çikolata, jöle) donmak, firm offer : kesin teklif be firm / stand firm : kararından hiç vazgeçmemek
collar
isim yaka, tasma fiil yakalamak collarbone : köprücük kemiği
fluttering
fiil ( kanatlarını) çırpmak çırpınmak isim çırpınış, çırpınma rüzgarda dalgalanma put someone in a flutter : birini heyecana düşürmek
unlike
sıfat birbirine benzemeyen, farklı edat -den farklı olarak, tersine This painting is unlike his others.
schedule
+isim
program ( exp. busy schedule : iş programı)
tarife ( exp. boat schedule : vapur tarifesi)
liste
+fiil
programlamak, programa koymak
listesini yapmak
be scheduled : programa göre (belli bir zamanda) olmak
on schedule: tam zamanında, tarifede belirtilen zamanda
moonrise
isim
ayın doğuşu
drastic
sıfat
sert, şiddetli, zorlayıcı
abandoning
fiil
terk etmek, bırakmak, vazgeçmek
abandoned: (sıfat) terkedilmiş, metruk, bırakılmış
numb
sıfat uyuşuk, uyuşmuş fiil uyuşturmak numbness : (isim) uyuşukluk, uyuşma
blast
\+isim patlama, infilak \+konuşma dili çok eğlendirici bir şey have a blast: çok eğlenmek blasted: Allah'ın belası, kör olası \+fiil tahrip etmek, yıkmak, yakmak bitkiyi kavurmak ( soğuk/sıcak) blast off : roketi uzaya fırlatmak at full blast : tam kapasite ile, tam gazla