LET'S GET STARTED TO FUCK AYT EDEBİYAT Flashcards

1
Q

ŞİİİRDE BİLİNMESİ GEREKEN BAZI KAVRAMLAR

  • Şair, şiirini yazarken duygu ve düşüncelerini kurgusal bir kişi ya da varlığa emanet eder.
    Şiirde konuşan, şairin sesini ve söyleyişini emanet ettiği bu kişi ya da varlığa
    1)”……………………….” adı verilir.
  • Bütün edebi türler gibi şiir de oluştuğu dönem denizler taşır. Şair; yaşadığı dönemin sosyal ve siyasal olaylarını, kültürünü, inançlarını, sanat zevkini şiire yansıtır. Şairin şiirini yazdığı dönemde hakim olandüşünce sistemine 2)”…………………..” denir.
  • Ortak zevk ve dil anlayışına sahip şairlerin ortak şekil özelliklerini, ahenk unsurlarını, imge vetemaları kullanarak oluşturduğu şiir anlayışına 3)”…………………..” denir. Şairler, kendilerinden önce oluşan bu gelenekten az ya da çok etkilenir ve oluşturdukları şiir anlayışıyla kendilerinden sonra gelen şairleri etkilerler.
  • Türk şiirinde “……………., …………….. ve …………………. olmak üzere başlıca üç ana şiir geleneğinden söz etmek mümkündür.
A
  1. Söyleyici
  2. Şiirde zihniyet
  3. Şiirde gelenek
  4. divan şiiri geleneği
    * halk şiiri geleneği ve
    * modern şiir geleneği
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

NAZIM BİRİMİ

Şiirde anlam bütünlüğü taşıyan en küçük birime nazım birimi denir. Başlıca nazım birimleri şunlardır:

MISRA(DİZE): * Divan şiirinde, şiir içerisinde olmayan, tek başına yazılan veya diğer parçası tamamen unutulan ve anlamı kendi içinde tamamlanan mısralara mısra-ı azade denir.
* Şiir içerisinde olduğu halde güzelliği ile göze çarpan ve anlamındaki olgunluk ile dillerde dolaşan mısralara mısra-ı berceste denir.

BEYİT: Aynı ölçüde ve anlamca birbirine bağlı iki dizeden oluşan nazım birimidir. Divan şiirinin temel nazım birimidir.
* Beyti oluşturan mısralar birbiri ile kafiyeli ise böyle uyaklı beyitlere musarra ya da mukaffa denir. Beyti oluşturan mısralar kafiyeli değilse bu beyitlerede müfred ya da ferd denir.

BENT: * Bir şiirin bölümlerini oluşturan genellikle iki mısradan daha büyük birimlere bent denir. Bent adı verilenbölümlerin çoğu zaman üç, dört, beş, altı mısralık birimler olduğu görülür.

DÖRTLÜK: Dört dizeden oluşan nazım birimidir. Halk şiirinin temel nazım birimidir.

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

NAZIM ŞEKLİ (NAZIM BİÇİMİ)

Anki Pro’dan Kavram Haritasını İncele

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

NAZIM TÜRÜ

Anki Pro’dan Kavram Haritasını İncele

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

ŞİİRDE AHENK UNSURLARI

1) ÖLÇÜ
a) Hece ölçüsü:
* İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı, İslamiyet’in Etkisi Altındaki Türk Edebiyatı Dönemi’nde halk edebiyatının olduğu gibi, Millî Edebiyat Dönemi ile Cumhuriyet Dönemi edebiyatlarının da ölçüsü hece olmuştur.
* Edebiyatımızda hece ölçüsünün* en çok 7, 8, 11 ve14’lü kalıpları* kullanılmıştır.
* Hece ölçüsünde dizelerin belirli yerlerinde durup anlamı güçlendirmeye durak denir.
* Durak “ + “ işareti ile gösterilir. Duraklar rastgele yerlerde bulunmaz. *
* Örnek: 4 + 3 = 7’li hece ölçüsü, 5 + 3 = 8’li hece ölçüsü ya da 4 + 4 = 8’li hece ölçüsü,
6 + 5 = 11 ‘li hece ölçüsü ya da 4 + 4 + 3 = 11 ‘li, 7 +7 = 14‘lü hece ölçüsü gibi.
* Duraklar kelime ortasına
denk gelemez.*

b) Aruz ölçüsü:
* Hecelerin, sayıları yerine açıklık-kapalılık, uzunluk-kısalık gibi bir takım özelliklerine göre değerlendirildiği ölçüye aruz ölçüsü denir.
* Aruz ölçüsü Arap edebiyatında ortaya çıkmış ,oradan İran ve Türk edebiyatına geçmiştir. Türk edebiyatında aruz ölçüsü ile yazılan ilk eser XI. yüzyılda Yusuf Has Hacip’in kaleme aldığı Kutadgu Bilig isimli mesnevidir.
* Aruz ölçüsü, İslamiyet Etkisi Altındaki Türk Edebiyatı Dönemi’nde gelişen ve divan edebiyatı da denilen klasik edebiyatın ölçüsüdür. Ayrıca Tanzimat, Servetifünun, Fecriati ve Cumhuriyet Dönemiedebiyatlarında da aruz ölçüsü kullanılmıştır. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?

c)Serbest ölçü:
* Aruz ya da hece ölçüsüne bağlı kalmadan oluşturulmuş şiirlerdir. Türk edebiyatında serbest ölçülü ilk şiirler Nazım Hikmet tarafından kaleme alınmış, Orhan Veli ve arkadaşları (OMO) ile de yaygınlaşmıştır.

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Türk edebiyatında aruz ölçüsü ile yazılan ilk eser XI. yüzyılda”………………..” kaleme aldığı “………………….” isimli mesnevidir.

A
  1. Yusuf Has Hacip’in
  2. Kutadgu Bilig
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Türk edebiyatında serbest ölçülü ilk şiirler “………………….” tarafından kaleme alınmış

A

Nazım Hikmet

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q
  • (OMO)———–> GARİP ŞİİRCİLERDEN:
    1. Orhan Veli
    2. Melih Cevdet
    3. Oktay Rıfat

Bu yazarların yaptığı faaliyet nedir?

A

Serbest Ölçüyü Yaygınlaştırdılar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

ŞİİRDE AHENK UNSURLARI

2)Redif
* Yazılışları, söylenişleri, anlamları ve görevleri aynı olan ek, kelime ve kelime gruplarının mısra sonlarında tekrar edilmesine redif denir.

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

ŞİİRDE AHENK UNSURLARI

3)Kafiye(Uyak)

  • Mısra sonlarında yazılışları aynı, anlamları, görevleri farklı ek, kelime ve kelime grupları arasındaki ses benzerliklerine kafiye denir.Kafiyeler ses benzerliklerinin sayısına göre yarım, tam,zengin, tunç ve cinaslı gibi çeşitlere ayrılır.

a) Yarım Kafiye
* Mısra sonlarındaki tek ses benzerliğidir. Özellikle kulakiçin kafiye anlayışını esas alan halk edebiyatındakullanılmıştır.
* Örnek:
Telgrafın tellerine kuşlar mı konar
Herkes sevdiğine böyle mi yanar

b) Tam Kafiye
* Mısra sonlarındaki iki ses benzerliğidir.
* Örnek:
Altın çeşme akmasın
Yüreğimi yakmasın
Gözlerine tembih et
Öyle çapkın bakmasın

c) Zengin Kafiye
* Mısra sonlarındaki üç ve daha fazla ses benzerliğidir.
* Örnek:
Bad-ı saba selam söyle o yare
Mübarek hatırı hoş mudur nedir
Nideyim yitirdim bulamam çare
Mestan ela gözler yaş mıdır nedir

d) Tunç Kafiye
* Mısra sonunda yer alan kelimelerden birinin diğerinin içerisinde yer almasına denir
* Örnek:
Kafdağı’nı assalar, belki çeker de bir kıl
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl

e) Cinanslı (Kesik) Kafiye
* Dize sonlarında yazılışları aynı olmasına karşın anlamları farklı kelimelerle, bir başka deyişle sesteş kelimelerleyapılan ses benzerliğine cinaslı kafiye denir.

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

4. KAFİYE (UYAK) DÜZENLERİ (ÖRGÜSÜ, ŞEMASI)

Anki Pro’dan Kavram Haritasını İncele

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ

Anki Pro’dan Kavram Haritasını İncele

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Kelimelerin veya kelime gruplarının ifadeyi kuvvetlendirmek, söze incelik kazandırmak amacıyla temel anlamlarının dışında başka kavramları karşılayacak şekilde bir arada kullanılmasına
“…………………..” denir.

A

edebî sanat

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

“……………..”, zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya anlamına gelir.
“……………..”; duygu, düşünce ve hayallerin sınırsızlığı karşısında dilin olanaklarının sınırlı olmasından
doğmuştur.

BOŞLUK CEVAPLARI AYNI

A

İmge

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

EDEBİ SANATLAR

Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcük yerine kullanılmasıdır.

Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Gözleri yaş dolu yorgun bulutlar

A

Mecazı Mürsel

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

“………………..”: Sanatçının dile getirmek istediği duygu, düşünce ve hayallerin çeşitli kalıplar
aracılığıyla birtakım ipuçları verilerek ima yoluyla anlatılmasıdır.

A

Mazmun

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

Sözü daha etkili söylemek için aralarında türlü yönlerden ilişki bulunan iki varlık veya
kavramdan, ortak özellikler bakımından güçsüz durumda olanı nitelikçe daha güçlü
olana benzetmektir.

A

Teşbih(benzetme)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

EDEBİ SANATLAR

a)”………………”: Benzeyen, benzetilen, benzetme edatı ve benzetme yönü
olmak üzere dört ögesi de bulunan benzetmedir.

b)”……………..”: Benzeyen ve kendisine benzetilenle yapılan teşbihtir.

A

a) Ayrıntılı (Tam) Teşbih

b) Teşbihibeliğ

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

EDEBİ SANATLAR

Teşbihin temel ögelerinden benzeyen veya kendisine benzetilenden birinin söylenip
diğerinin söylenmediği edebî sanata “……………..” denir.

ÖNEMLİ: Kendisine benzetilenin söylendiği istiarelere açık, benzeyenin söylendiği istiarelere kapalı istiare denir.

A

istiare (eğretileme)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

EDEBİ SANATLAR

Dizelerde* geçmişteki bilinen bir olaya*, efsaneye, ünlü bir kişiye, yaygın bir inanışa,
bir şiire, bir atasözüne
işaret edip onu anımsatmaya “…………” denir. “………….” sanatının
anlaşılmasında ortak kültürün önemi büyüktür.

A

Telmih (Hatırlatma)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

EDEBİ SANATLAR

“…………..”, söyleyişte bir anlam inceliği, bir güzellik ve nükte yaratmak için bilinen
gerçeği bilmiyormuş gibi davranma sanatıdır. “……………..”sanatında, bilmezlikten gelinen
durumun aslında bilindiği açıkça bellidir.

A

Tecahülüarif (Bilmezden Gelme)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

EDEBİ SANATLAR

“…………..”, bir gerçeği sezdirmek amacıyla sözü hem gerçek hem mecaz anlama gelecek
şekilde kullanma sanatıdır.

A

Kinaye

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

EDEBİ SANATLAR

Birden fazla gerçek anlamı olan sözcüğün yakın anlamını gösterip uzak anlamını kastetmektir.

A

TEVRİYE

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

EDEBİ SANATLAR

Çoğunlukla hayvan masallarında ve fabllarda görülen “………..”, insan dışındaki varlıkların konuşturulması sanatıdır.

A

İntak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
# **EDEBİ SANATLAR** İnsan dışı varlıklara insani özellikler atamaktır.
Teşhis
26
# **EDEBİ SANATLAR** Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcük yerine kullanılmasına "...................." denir.
Mecazı Mürsel
27
# **EDEBİ SANATLAR** Bir olayı olduğu sebepten bağımsız hoşa gidicek bir olaya bağlama.
Hüsni Talil
28
# **EDEBİ SANATLAR** Sözün etkisini güçlendirmek amacıyla **bir şeyi olduğundan az ya da çok gösterme** sanatıdır.
MÜBALAĞA
29
# **EDEBİ SANATLAR** Aralarında **çeşitli yönlerden anlam ilgisi bulunan sözcükler**i bir arada kullanma sanatıdır.
TENASÜP
30
# **EDEBİ SANATLAR** Okuyucuyu hayrete düşürmek için **sözü beklenmedik şekilde bitirme** sanatıdır.
TEDRİT
31
# **EDEBİ SANATLAR** Anlatımı güçlendirmek için **söz yada söz öbeklerinin tekrar edilmesi** ne denir
TEKRİR
32
# **EDEBİ SANATLAR** Şairin sevinç, korku, öfke gibi heyecanlanmasına neden olanduyguları okuyucuya da hissettirmek amacıyla "ey, hey, vay"gibi ünlemleri kullanarak seslenmesidir.
Nida
33
# **İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI** * Yazı olmadığından ötürü **anlatım söze dayanır**. Bu sebeple ilk söyleyenleri unutulmuştur. Dolayısıyla eserler **anonimdir.** * Sığır (sürek avları), şölen (toy, ziyafet), yuğ (ölüm) adı verilen *dinsel törenlerden doğmuştur*. * Eserler "kam, baksı, şaman, ozan, oyun" adı verilen sanatçılar tarafından oluşturulur. * **Kopuz** adı verilen ve bugünkü bağlamanın atası diyebileceğimiz bir çalgı aleti eşliğinde eserler oluşturulduğu için **şiirle müzik iç içedir**. * Şiirler hazırlıksız (*doğaçlama/ irticalen*) oluşturulduğu için **yarım kafiye** ve **redifler** yer alır * Nazım birimi olarak **"dörtlük"** kullanılmıştır. * Ölçü milli ölçümüz olan hece ölçüsü kullanılmış ve çoğunlukla **7'li, 8'li, ve 11'li** tercih edilmiştir. * *Aşk, sevgi, kahramanlık, savaş, ölüm, bahar, tabiat* gibi temalar işlenmiştir. . | Bu dönem ürünleri: **SAV/ SAGU/ KOŞUK/ DESTAN**'dır
34
# **KOŞUK** * Sığır adı verilen sürek avlarında ve bu avların kurban edilerek yenildiği şölenlerde, heyecanlandırmak için ozanların **kopuz eşliğinde söyledikleri şiir**lerdir. * Aşk, sevgi, tabiat, baharın gelişi, kahramanlık, savaş konularını **(ölüm hariç)** işleyen bu nazım biçimi *konu ve şekil bakımından halk edebiyatındaki koşmanın*, **içerik bakımından divan edebiyatındaki gazelin** karşılığıdır. * * Nazım birimi **dörtlük**tür. Kafiye düzeni **aaab / cccb /dddb** ... şeklindedir. * Genellikle **4+3=7'li** hece ölçüsüyle oluşturulmuştur.
35
Aşk, sevgi, tabiat, baharın gelişi, kahramanlık, savaş konularını **(ölüm hariç)** işleyen bu nazım biçimi *konu ve şekil bakımından halk edebiyatındaki koşmanın*, **içerik bakımından divan edebiyatındaki gazelin** karşılığıdır.
KOŞUK
36
# **SAGU** * **Yuğ** adı verilen ölüm törenlerinde, **ölen kişilerin yiğitliklerinden, kahramanlıklarından bahsederek** ölümünden *duyulan üzüntüyü*, ozanların **kopuz eşliğinde** dile getirdikleri şiirlerdir. * Saka hükümdarı **Alp Er Tunga için söylenen** sagu, bilinen *en eski sagu örneği*dir. * *Halk edebiyatındaki ağıtın*, **divan edebiyatındaki mersiye**nin karşılığıdır. * Şekil özellikleri bakımından koşukla aynıdır.
37
Halk edebiyatındaki **ağıt**ın, divan edebiyatındaki *mersiye*nin karşılığıdır.
SAGU
38
# **SAV** Günümüzdeki Atasözleri
* Közden yırarsa könülden yeme yırar. * Aç ne yimes tok ne times.
39
# **DESTAN** * Bir milleti **derinden etkileyen savaş, afet, kıtlık, felaket, göç, kahramanlık** gibi **gerçek olayların** *mitolojik ögelerle süslenerek anlatıldığ*ı uzun manzum ürünlerdir. * **Köklü geçmiş**e sahip olduğunu göstermek isteyen her millet destanlarıyla övünür. * **Manzum tarz**da oluşturulmuştur. Az da olsa *nazım-nesir* şeklinde oluşturulmuş destanlar da vardır.
40
# **DESTAN** Destanların Oluşum Aşamaları: a. Çekirdek: Toplumu **derinden etkileyen bir olay**ın yaşanması. b. Yayılma: Kulaktan kulağa, nesilden nesile bu olayın **aktarılma**sı. c. Derleme: Toplum içerisinde yer alan bir **şairin bu olayı kayıt altına alması**. Destanları *doğal ve yapay*; **İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası** olmak üzere çeşitli başlıklarda değerlendirebiliriz.
41
# **TÜRKLERE AİT DOĞAL DESTANLAR** A) İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK DESTANLARI
* Altay-Yakut: Yaratılış * Saka (İskit): Şu, Alp Er Tunga * Hun-Oğuz: Oğuz Kağan, Atilla * Göktürk: Bozkurt, Ergenekon * Uygur: Türeyiş, Göç
42
# **TÜRKLERE AİT DOĞAL DESTANLAR** B. İSLAMİYET ETKİSİNDEKİ TÜRK DESTANLARI
* Kırgız: Manas Destanı * Türk-Moğol: Cengizhan Destanı (Cengizname) * Altınordu: Edige Destanı * Karahanlı: Abdülkerim Satuk Buğra Han Destanı * Anadolu Türkleri: Seyyid Battal Gazi (Battalname) * Danişmend Gazi Destanı (Danişmendname)
43
# **YABANCILARA AİT DOĞAL DESTANLAR** YABANCILARA AİT DOĞAL DESTANLAR
* İlyada ve Odysseia ------------ Yunan * Kalevala ---------------- Fin * Şehname ---------------- İran * Mahabarata ----------------- Ramayana Hint * Nibelungen ---------------- Alman * Chanson de Roland -------------- Fransız * La Cid ------------------- İspanyol * İgor ---------------------- Rus * Şinto ----------------------- Japon * Beowulf --------------- İngiliz * Gılgamış -------------------Sümer
44
# **TÜRKLERE AİT YAPAY DESTANLAR** TÜRKLERE AİT YAPAY DESTANLAR
* Genç Osman Destanı ------------- Kayıkçı Kul Mustafa * Üç Şehitler Destanı--------------- Fazıl Hüsnü Dağlarca * Kuvayi Milliye ----------------- Nazım Hikmet * Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda -------------- Cahit Külebi * Çanakkale Şehitleri --------------- Mehmet Akif Ersoy * Çanakkale Destanı ------------------- Fazıl Hüsnü Dağlarca * Sakarya Meydan Savaşı ---------------- Ceyhun Atuf Kansu
45
# **YABANCILARA AİT YAPAY DESTANLAR** YABANCILARA AİT YAPAY DESTANLAR
* Çılgın Orlando ----------- Ariosto ---------------İtalyan * Kurtarılmış Kudüs ------------ Tasso ----------- İtalyan * İlahi Komedya ------------------ Dante ----------İtalyan * Kaybolmuş Cennet -------------- Milton -------İngiliz
46
TÜRK DESTANLARINDA YER ALAN MOTİFLER
* Ağaç-Ak Sakallı-İhtiyar (Bilge)At-Demir-Geyik-Işık * Kırklar-Kurt-Mağara-Ok-Yay-Rüya-Yada Taşı
47
# **YAZILI EDEBİYAT ( 8 - 10. YY.)** YAZILI EDEBİYAT ( 8 - 10. YY.) GENEL ÖZELLİKLERİ
Türklerin yazıyı kullanmasıyla başlayan bu dönem **İslamiyet'in kabul edilmesine kadar** devam eder. Bu döneme ait ürünler: a. Göktürk Yazıtları b. Uygur Metinleri'dir.
48
# **GÖKTÜRK (ORHUN) YAZITLARI** * Moğolistan sınırları içerisinde Orhun ırmağı havzasında kalan ve II. Göktürk (Kutluk) Devleti tarihine ışık tutan, **Türk edebiyatının ilk yazılı eseri**dir. * **Türklerin kullandığı ilk alfabe olan 38 harfli Göktürk alfabesi**yle oluşturulan yazıtlar, **Türk adının geçtiği ilk edebi metindir**. * Yazıtlar; Vezir Tonyukuk, Kül Tigin ve Bilge Kağan adına dikilmiştir.
49
Türk edebiyatının ilk yazılı eseridir.
Göktürk (Orhun) Yazıtları
50
Göktürk (Orhun) Yazıtları kimlerin adına dikilmişlerdir?
Vezir Tonyukuk, Kül Tigin ve Bilge Kağan
51
Türk adının geçtiği ilk edebi metindir
Göktürk (Orhun) Yazıtları
52
# **GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ** *Anki Pro'dan* Kavram Haritasını İncele
52
# **UYGUR METİNLERİ** * Uygurlar, **Çinlilerden kağıt yapımını ve baskı tekniklerini** öğrenmişlerdir. * Elimize ulaşan metinler edebî değeri olmayan, genellikle **Maniheizm, Budizm dininin etkileri**nin görüldüğü dinsel içerikli metinlerdir. Bu eserler şunlardır: * Altun Yaruk (Altın Işık): Budizm'in kurucusu Buda'nın hayatını ve inanç felsefesini anlatan dinî kitaptır. 10. yüzyılda Çinceden çevrilen eserde ağıt havası taşıyan lirik şiirler de vardır. * Sekiz Yükmek (Sekiz Yığın): Çinceden çevrilmiş dinî bir eserdir. * Irk Bitig (Fal Kitabı): 9. yüzyıla ait bu eser, Mani dininin etkisiyle oluşturulmuştur. İçerisinde 65 paragraflık ayrı ayrı fallar yer alır. * Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi: İyi Düşünceli Şehzade ile Kötü Düşünceli Şehzadenin hikâyesi yer alır. Türklerin adı bilinen ilk şairi Arpınçur Tigin bu dönemde yaşamıştır.
53
* Mutluluk veren bilgi anlamına gelir. İki dünyada da insana mutluluğa ulaştıracak yolu göstermek amacıyla yazılmıştır. * **Yusuf Has Hacip** tarafından 1069-1070 yıllarında **yazılmış**tır * **Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunulmuştur.** * Devrin hakanlarına **ideal bir yönetimin nasıl olması gerektiği hakkında öğütler veren ilk siyasetnamedir.** *Sadece bir siyasetname olmayıp dilin önemi, aile yapısı, sağlık, matematik, gök bilim, din, edebiyat, felsefe, eğitim, hayvancılık ve tarım gibi konularda önemli görüşler içeren **didaktik** bir eserdir*. * 6645 beyitten oluşan eser mesnevi biçiminde yazılmıştır. Eserde 173 tane de mani tipinde kafiyelenmiş dörtlük yer alır. *Dörtlüklerin olması İslamiyet öncesi geleneğin izlerini taşıdığını gösterir.* * **Aruz ölçüsüyle yazılmış ilk Türk eseridir**. * **Sade bir dil**le yazılmıştır, az da olsa yabancı sözcükler yer alır. * **Karahanlı Türkçesiyle (Hakaniye Lehçesi) yazılmıştır.** * Üç yazma nüshası vardır. Fergana ve Mısır yazmaları Arap harfleriyle, Viyana yazması Uygur harfleriyle yazılmıştır. * **Alegorik (sembolik) bir eserdir**. İçerisindeki kahramanlar soyut kavramları temsil eder. * Kün Togdı: Hükümdardır; adaleti ve kanunu temsil eder. * Ay Toldı: Vezirdir; saadeti ve mutluluğu temsil eder. * Ögdülmiş: Vezirin oğludur; aklı ve zekâyı temsil eder. * Odgurmış: Derviştir; akıbeti, sonu ve ölümü temsil
**KUTADGU BİLİG**
54
# **KUTADGU BİLİG** * Kün Togdı: * Ay Toldı: * Ögdülmiş: * Odgurmış:
1. Hükümdardır; adaleti ve kanunu temsil eder. 2. Vezirdir; saadeti ve mutluluğu temsil eder. 3. Vezirin oğludur; aklı ve zekâyı temsil eder. 4. Derviştir; Akıbeti, sonu ve ölümü temsil eder.
54
* "Hakikatlerin eşiği, basamağı" anlamına gelen eser 12. yüzyılın ilk yarısında **edipler edibi fazıllar fazılı Edip Ahmet Yükneki** tarafından **yazılmış**tır. Edip Ahmet, Türkistan'ın Yüknek (Yuğnak) kasabasında yaşamış, anadan doğma kör bir tarikat büyüğüdür. * Eser, devrin **Karahanlı hükümdarı** **Emir Dad Sipehsalar Mehmet Bey'e sunulmuş**tur. * Eser *Allah'a, peygambere, dört halifeye övgünün yer aldığı* kaside biçimindeki 40 beyit ve doğruluğun, bilginin, ilmin, alçakgönüllü olmanın faydalarının işlendiği mani tipinde 101 dörtlükten oluşur. * **Aruz ve hece ölçüsüyle yazılmıştır**. * 5 giriş, 8 asıl ve 1 bitiriş olmak üzere toplam 14 bölümden oluşur. * **Karahanlı Türkçesi**yle (Hakaniye lehçesi) yazılmış nasihatler veren **didaktik bir ahlak (pendname) kitabıdır.** * Arapça beyitler, ayet ve hadislerle örneklendirilen *eserin dili önceki ürünlere göre daha ağırdır.* Bu durum Türk dilinin giderek Arapça ve Farsçanın etkisi altına girdiğini gösterir.
**ATABETÜ'L HAKAYIK**
55
# **HALK EDEBİYATI** A) ANONİM HALK EDEBİYATI GENEL ÖZELLİKLERİ: 􀀁 Kulaktan kulağa, nesilden nesile aktarılarak **ilk söyleyeni unutulmuş**, *halka mal olmuş* ürünlerin verildiği edebiyat dönemimizdir. 􀀁 **Bütünüyle sözlü bir edebiyattır**. *Ürünler sonradan yazıya geçirilmiştir*. 􀀁 Dil halkın kullandığı **sade, açık ve duru konuşma dili**dir. 􀀁 **Hece ölçüsü** ve **dörtlük** kullanılmıştır. 􀀁 Genellikle mısra sonlarında yarım kafiye kullanılmıştır. 􀀁 *Aşk, ölüm, hasret, gurbet, kahramanlık ve toplumsal aksaklıklar* eserlerde işlenmiştir. 􀀁 Mecazlar ve söz sanatlarına *fazla yer verilmez .* * Bu dönemde oluşturulan ürünleri şu başlıklar altında toplayabiliriz: a. **Nazım:** Mani, ninni, türkü, ağıt, destan b. **Nesir:** Masal, efsane, halk hikayesi, fıkra, tekerleme, geleneksel Türk tiyatrosu c. **Nazım-nesir:** Bilmece, atasözü, deyim, alkış, kargış
56
* **Divanü Lügat-it Türk, Türk dilinin *derli toplu ilk sözlüğü*dür.** * **Kaşgarlı Mahmut** tarafından 1072-1074 yıllarında **yazılmış**tır. * **Araplara Türkçeyi öğretmek** ve böylelikle Türkçenin Arapçadan üstün bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılan eser **Abbasi halifesi Ebul Kasım'a sunulmuştur.** * Arapça sözlük dizimine göre sekiz başlık altında toplanan 7.500 Türkçe kelime Arapça açıklanmıştır. * **Sav, sagu, koşuk ve destandan örnekler** verilmiştir. Böylelikle sözlü edebiyatın muhafaza edilip günümüze ulaşmasına katkıda bulunmuştur. * * *Kaşgarlı Mahmut; Türk coğrafyasını bir gezgin gibi dolaşarak bu **bölgenin tarihi, coğrafyası, folklorü hakkında ansiklopedik bilgiler** de vermiştir.** Hatta Türk coğrafyasını gösteren bilinen en eski dünya haritasını da kendi çizmiştir**.* * İlk Türk dil milliyetçisi olan Kaşgarlı Mahmut'un eseri, aynı zamanda **dil bilgisi kuralları**nı açıklayan bir kaynaktır. * Eserin **tek yazma nüshası**nı Ali Emiri Efendi, İstanbul Millet Kütüphanesi'ne armağan etmiştir.
**DİVANÜ LÜGATİ'T TÜRK**
56
* 12. yüzyılda Türkistan'ın Yesi şehrinde yaşamış Pir-i Türkistan olarak adlandırılan **Hoca Ahmet Yesevi** tarafından **yazılmış**tır. * **Hoca Ahmet Yesevi ilk Türk tarikatı olan ve kendi adıyla anılan "Yesevilik"in kurucusudur. Bu sebeple Dini-Tasavvufi halk edebiyatımızın kurucusu da sayılır.** * Bilgece söz anlamına gelen hikmetlerini topladığı bu eser *sade bir dil*le oluşturulmuştur. 144 hikmet ve 1 münacaattan oluşur. Aruz ve hece ölçüsü bir arada kullanılmıştır. Dörtlük ve beyitle yazılmıştır. Hecenin 4+3=7 ve 4+4+4=12'li kalıpları kullanılmıştır. * **Didaktik tarz**ın hakim olduğu eserin **amacı Orta Asya'da yaşayan Türklere İslamiyet'i öğretmektir .** * Peygamber sevgisi, Allah'a bağlılık, cennet, cehennem, bu dünyanın geçiciliği gibi **tasavvuf ahlakı**nın işlendiği eser, **Karahanlı Türkçesi**yle (Hakaniye lehçesi) yazılmıştır. * Hoca Ahmet Yesevı, Peygamber Efendimizin 63 yaşında vefat etmesi sünnetine uyarak 63 yaşına gelince toprak altındaki bir hücrede geri kalan ömrünü tamamlamıştır.
**DİVAN-I HİKMET**
57
* Özel bir ezgiyle * bestelenmek amacıyla * ilk söyleyeni unutulmuş * Bent ve kavuştak olmak üzere iki bölümden oluşur. Bent asıl sözlerinin olduğu bölüm * genellikle dört mısra * Kavuştak ya da bağlama adı verilen bölümler ise nakarat * Bent ve kavuştaklar kendi aralarında kafiyelenir * Hecenin *7'li, 8'li, 11'li* kalıpları
**TÜRKÜ**
57
# **HALK EDEBİYATI** 1.Anonim Halk Edebiyatı Nazım Şekilleri Ve Türleri a) **MANİ:** 􀀁 Anonim halk edebiyatının *en kısa nazım şeklidir.* 􀀁 **Tek dörtlük**ten oluşur. **7'li hece ölçüsü**yle söylenir. 􀀁 **aaxa** tarzında kafiyelenir. Her konuda söylenebilir. 􀀁 **İlk iki dize** konuya hazırlığın yapıldığı ***doldurma mısradır***. **Asıl anlatılmak istenen son iki dizededir.** 􀀁 İran edebiyatındaki **rubaiden** etkilenerek edebiyatımıza girdiği söylenir. 􀀁 **Kendisine has özel bir ezgisi** vardır. 􀀁 Tam (düz) mani, kesik (ayaklı/ cinaslı) mani, yedekli (artık) mani, karşı-beri, deyiş olmak üzere çeşitlere ayrılır. b) **TÜRKÜ:** 􀀁 **Özel bir ezgiyle** ***bestelenmek amacıyla*** oluşturulmuş zamanla **ilk söyleyeni unutulmuş** ürünlerdir. *Söyleyeni belli alan türküler de vardır*. 􀀁 Türküler Anadolu'da **yır** adıyla da anılır. 􀀁 **Bent** ve **kavuştak** almak üzere iki bölümden oluşur. ***Bent*** türkünün **asıl sözlerinin olduğu bölüm**dür ve **genellikle dört mısra**dan oluşur. *İkişer, üçer, beşer mısradan oluşan bentler de vardır.* 􀀁 **Kavuştak** ya da **bağlama** adı verilen bölümler ise **nakarattır** ve bentleri birbirine kavuşturur, bağlar. *Her türküde kavuştak olmayabilir*. **Bent ve kavuştaklar kendi aralarında kafiyelenir.** 􀀁 Hecenin *7'li, 8'li, 11'li* kalıpları başta almak üzere *her kalıbıyla* da söylenebilir. c) **NİNNİ:** * Çocukları uyutmak ya da ağlamasını durdurmak için özel bir ezgiyle söylenen **tek dörtlük**ten oluşan şiirlerdir. Ninniler sayesinde çocuklar ana dillerini kolayca öğrenirler. Ninni geleneği eski çağlardan günümüze kadar devam etmiştir. d) **AĞIT:** * Ölen bir kişinin ardından söylenen, onun ölümünden duyulan acıyı, ölen kişinin cömertliğini, iyiliğini, cesaretini anlatan şiirlerdir. **Ağıtlar**, İslam öncesi Türk şiirindeki ***sagu*** ve divan şiirindeki ***mersiye*** ile *konu bakımından benzerlik* gösterir. e) **DESTAN:** * ** Bir milleti derinden etkileyen** savaş, afet, kıtlık, felaket, göç, kahramanlık gibi gerçek **olayların** mitolojik ögelerle süslenerek anlatıldığı uzun manzum ürünlerdir.
57
# **HALK EDEBİYATI** ANONİM HALK EDEBİYATI NESİR TÜRLERİ
* Masal * Efsane * Dede Korkut Hikayeleri * Halk hikayesi * Fıkra * Tekerleme * Geleneksel Türk tiyatrosu
58
* Tek dörtlük * 7'li hece ölçüsü * aaxa tarzında kafiyelenen * Her konuda söylenebilir * İlk iki dize doldurma mısradır * Asıl anlatılmak istenen son iki dizededir. * rubaiden etkilen * Kendisine has özel bir ezgi
**MANİ**
58
# **HALK EDEBİYATI** **HALK HİKAYESİ** * 16. yüzyıldan itibaren edebiyatımızda görülen ve **aşk, sevgi, kahramanlık, din konuları** etrafında sözlü olarak gelişen **anonim** hikâyelerdir. * İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki *destanın*, divan edebiyatındaki *mesnevi*nin, günümüzdeki roman ve hikâyenin karşılığıdır. * **Olağanüstülükleri**n **sınırlı** olduğu halk hikâyelerinde **dil sade ve anlaşılır**dır. * **Fasıl, döşeme, olay ve dua** bölümlerinden oluşur. * Oluşturulduğu dönemin *sosyal ve siyasi* yaşantısından izler taşır. * *Somut bir zaman birimi ve dilimi kullanılmaz*. Olayların hızlı akışı *kalıplaşmış ifadelerle* de verilebilir. * Halk hikayeleri, genellikle **aşk, kahramanlık, özveri, cesaret, dürüstlük** gibi evrensel temaları işler. * Hikayeci aşık tarafından* asıl hikayenin arasına yenileri* ilave edilebilir. **Bu küçük hikayelere "karavelli" adı verilir.** * Aşık, anlatım esnasında *seyirciyi sıkmamak* ve hüner göstermek adına araya **türküler, maniler serpiştirir.** Genellikle seyircilerin isteğiyle mutlu sonla biter. * **Nazım-nesir karışık** olan halk hikâyelerinde olaylar düzyazı, *duygular ve karşılıklı konuşmalar nazım şeklinde* işlenir. * Edebiyatımızdaki hikâyeler üç kaynaktan beslenir: a. Türk edebiyatı: Emrah ile Selvihan, Kerem ile Aslı, Aşık Garip b. İran-Hint edebiyatı: Ferhat ile Şirin, Kelile ve Dimne c. Arap edebiyatı: Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha
58
# **HALK EDEBİYATI** **DEDE KORKUT HİKAYELERİ** * Dede Korkut Hikayelerinin asıl adı **Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan**'dır. Bu ad, günümüz Türkçesiyle "**Oğuz Topluluklarının Dili Üzerine Söylenmiş Dede Korkut Kitabı**" anlamına gelmektedir. * Eser, içinde **olağanüstü varlıklar**, **mitolojik ögeler** barındırdığından destan geleneğinden **halk hikayeciliğine geçişin ilk ürünü** kabul edilir. *Türk kültürü açısından çok değerli olan bu eserde, Oğuzların günlük yaşamlarına dair ayrıntılara, komşuları ve birbirleriyle yaptıkları mücadelelere; aile yapısı, toplum ve devlet düzeni, kahramanlık algısı, inançları ve törelerine dair çok değerli ve başka hiçbir kaynakta yer almayan bilgilere ulaşabiliriz.* ÖZELLİKLERİ: * *15. yüzyılda yazıya geçirilmiş*tir. **Vatikan** ve **Dresten** yazmaları vardır. Vatikan yazmasında 6 hikâye, 1 ön söz; Dresten yazmasında 12 hikâye, 1 ön söz yer alır. AYARLI NOT: Türkistan nüshası adında **yeni bir nüsha daha** bulunmuştur. * Bilinen 12 hikayeye ek olarak 13. hikayeyi (Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi) barındıran tek nüshadır. Diğer nüshalar 15. yüzyıla aittir ancak bu nüshanın 14. yüzyıla ait olduğu ifade edilmektedir. Kesinleştiği takdirde en eski nüsha olacaktır. * Hikayeler şiir-düzyazı (nazım-nesir) karışıktır. * **Oğuz Türkçesi**yle, son derece **sade, akıcı ve güzel bir üslup**la kaleme alınmıştır. * Hikayelerde *nesir kısmında **seciye***, *nazım* kısmında ise **aliterasyon**a yer verilmiştir. * Eserde İslamiyet'i kabul eden Oğuz topluluklarının bu *yeni inanç sistemine ait namaz kılma, dua etme gibi yaşam, ibadet ve inanç unsurları*na rastlanır. * Dede Korkut'ta yer alan hikayelerin* konusu*, **Doğu Anadolu ve Azerbaycan** **bölgelerinde geçer**. 13 ve 14. yüzyıllar arasında Oğuz boyları arasında söylenegelen bu hikayeler, 15. yüzyıl başlarında *kimliği bilinmeyen bir halk ozanı tarafından yazıya geçirilmiş*tir. * **Hem hikaye hem masal hem de destan özelliği gösterdiği**nden **"destani halk hikayesi"** olarak nitelendirilmiştir.
59
**MASAL:** * Gerçekleşmesi mümkün olmayan **olağanüstü olayların** anlatıldığı **anonim** halk edebiyatı ürünüdür. Bu yönüyle halk hikâyesi ve efsanelerden ayrılır. * Düzyazı tarzında oluşturulur ancak **az da olsa şiirsel** tarzda söylenenleri de vardır. * Masallarda *günlük hayatta karşılaşamayacağımız cin, peri, dev, cadı, ejderha* gibi hayal ürünü kahramanlar olmakla birlikte sıradan insanlara da yer verilir. * Olayların geçtiği **yer ve zaman belirsiz**dir ve *zaman akışı hızlıdır.* * **Üç, yedi, kırk sayıları sıkça kullanılır.** * **Dini ve millî özellik taşımayan**; çocuklara iyiyi, doğruyu, güzeli öğretmeyi amaçlayan masallar bu yönüyle **evrensel**dir. * Herhangi bir inandırma kaygısı taşımayan masallarda -miş'li *geçmiş zaman kipi* kullanılır. **Masalların Bölümleri:** * Döşeme (başlangıç), olay (asıl) ve dua (bitiş) olmak üzere üç bölümdür. * **Döşeme** bölümü, masalcının *dinleyicileri masal havasına sokmak* amacıyla söylediği tekerlemelerden oluşur. **Olay** bölümü kendi içinde *serim, düğüm, çözüm* bölümlerinden oluşur. **Dilek** bölümünde ise *mutluluk dileyen bir tekerlemeyle masal bitirilir.* **Masal Türünün Tarihi Gelişimi:** * Masallarla ilgili ilk araştırmaları, Alman araştırmacı Wilhelm Kari Grimm yapmıştır. Eflatun Cem Güney (Masalcı Baba), Pertev Naili Boratav, Saim Sakaoğlu, * Tahir Alangu, Naki Tezel gibi araştırmacılar, Türk masalları üzerine önemli araştırmalara imza atmıştır. * Binbir Gece Masalları (Arap), Binbir Gündüz Masalları (Hint), Grimm Kardeşlerin Masalları (Alman), Andersen Masalları (Danimarka), Perrault Masalları (Fransa) dünyaca tanınan masal örnekleridir. * Türk masalları içerisinde en ünlüsü Keloğlan Masalları'dır. * Yazıya geçirilen ilk Türk masalları, Tahir Alangu'nun hazırladığı Billur Köşk Masalları'dır.
60
Yazıya geçirilen ilk Türk masalI nedir?
**Tahir Alangu**'nun hazırladığı **Billur Köşk Masalları**'dır.
60
**FABL:** * Kahramanları **çoğunlukla hayvanlardan** seçilen (bitki veya cansız varlık da olabilir), sonunda **ders verme amacı güden metinler**dir. * Fabllarda yer verilen *insan dışı varlıklar*, insanları ve *insanlara ait bazı durumları simgeler.* * Fabllarda **teşhis** ve **intak** sanatlarından yararlanılır. * Fabllar, **şiir** veya **düzyazı** şeklinde yazılabilir. * *Fabllarda zaman ve mekan belirsizdir.* * Fabllar, "serim, düğüm, çözüm ve öğüt" bölümlerinden oluşur. * **Fablların sonunda bir ahlak dersi verilir.** Bu ders genellikle metnin sonunda açıkça belirtilir. **Fabl Türününün Tarihi Gelişimi:** * Bu türün ilk örneklerinin Hindistan'da ortaya çıktığı kabul edilir. Bu coğrafyadaki ilk yazılı fabllar, Pançatantra (Beş Kitap) adıyla yazıya geçirilmiştir. Aslı Sanskritçe olan ve önce Pehlevi diline çevrilmiş bulunan Pançatantra adlı Hint masallarının Arap edibi İbnü'I-Mukaffa (723?-759?) tarafından yapılan tercümesi önemlidir. Aslı İranlı olmasına rağmen Arapçayı çok güzel kullanan bu büyük edip, yaptığı tercümeye Kelile ve Dimne başlığını seçmiştir. Eser, bu isimle hem Doğu hem Batı edebiyatında tanınmıştır. Arapça tercümelerinde eserin yazarının Beydaba adlı bir bilgin olduğu belirtilmiştir. * Batı edebiyatında ise Aisopos (Ezop) ilk fabl yazarı olarak bilinir. Fransız yazar La Fontaine (La Fonten) de bu türün tanınmasında önemli bir yere sahiptir. * Türk edebiyatında **ilk fabl örneği,** 15. yüzyıl divan şairi **Şeyhi'**nin yazdığı **Harname** adlı mesnevidir. * Tanzimat sanatçısı Şinasi, Batı'dan fabl çevirileri yapmıştır. Ahmet Mithat Efendi, Kıssadan Hisse adlı yapıtıyla fabl türüne yakın metinler kaleme almıştır. Servetifünun sanatçısı Tevfik Fikret'in çocuklar için hece ölçüsüyle yazdığı Şermin adlı eserde fabl örneklerine rastlanır. Orhan Veli Kanık ve Sabahattin Eyüboğlu da Batı edebiyatından fabl çevirileri yapmıştır.
60
Türk edebiyatında ilk fabl örneği nedir?
15 . yüzyıl divan şairi **Şeyhi**'nin yazdığı **Harname** adlı mesnevidir.
61
**GELENEKSEL TÜRK TİYATROSUNUN ÖZELLİKLERİ:** * Eskiden tiyatro eğitimi herhangi bir kurum tarafından verilmezdi. Bu işleri iyi bilen ve kendisine usta diyebileceğimiz kişiler, bilgi ve tecrübeleri çıraklarına aktarırdı. Geleneksel Türk tiyatrosu da usta-çırak ilişkisi içinde gelişmiştir. * **Sözlü olarak aktarılmış**tır, **yazılı bir metne dayanmaz**. * *Sahne, dekor, kostüm, makyaj vb. yok denecek kadar azdır.* * İnsanların karşılıklı konuşmalarda **birbirlerini yanlış anlamaları** ve **ortaya çıkan komiklikler** tiyatronun konusunu teşkil eder. Geleneksel Türk tiyatrosu **dört başlık altında** toplanır: a. Gölge oyunu (Karagöz-Hacivat) b. Orta oyunu c. Meddah d. Köy Seyirlik Oyunları
61
**DESTAN:** * Daha çok eski çağların kahramanlık olaylarını ve tanrıların, yiğitlerin, ulusların başından geçen olağanüstü halleri anlatan edebi ürünlerdir. * Bir milleti derinden etkileyen savaş, göç, kıtlık vb. tarihî ve sosyal olaylar anlatılır. * Destanlar biçim yönünden manzum eserlerdir. Nazım-nesir olanlarına çok az rastlanır. * Olağanüstülüklere yer verilir, insanüstü özellikler gösteren kahramanlar vardır. * Ulusal birliği ve bilinci geliştirerek dayanışmayı güçlendirir. * Epik şiirin ilk örnekleri kabul edilir. * Genellikle hecenin 8'li ve 11'li kalıplarıyla oluşturulan destanlarda dörtlük sayısı konunun uzunluğuna bağlıdır. * Destanların ortaya çıkışları, sözlü olarak yayılmaları tarihin ilk çağlarına rastlar. Destan yaratmış bir millet olmak, köklü geçmişe sahip olmakla mümkündür. Destan oluşturacak kadar köklü bir geçmişe sahip olmayan milletlerin destanları da yoktur.
61
**EFSANE:** * Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayali hikayelere efsane denir. * Efsanelerin konusunu belirli bir olay, yer ya da kişi oluşturur. * Efsanenin önemli özelliklerinden biri de ele aldığı olağanüstü olayı inandırıcı kılma çabasıdır. Bunun için efsanenin anlatımında bazı tarihi olaylardan, doğa varlıklarından, birtakım tarihi eserlerden yararlanılır. Bu somut ögeler, efsaneyi inandırıcı hale getirir. * Olağanüstülükler taşıyan efsanelerin temeli din, mitoloji ve tarihe dayanır. Bununla birlikte efsanelerin her zaman gerçeklik sınırını zorlaması gerekmez. * Efsanelerin oluşmasını sağlayan en önemli kaynaklardan biri, insanların açıklayamadıkları bazı tabiat olaylarıdır. * Kişilerinin normal insanlardan oluşması, efsaneyi destandan ayıran önemli farklılıklardandır. * Bazı efsaneler günümüz yazarları tarafından roman, hikâye gibi türlerle yeniden yorumlanmıştır. Ömer Seyfettin'in Yalnız Efe, Yaşar Kemal'in Ağrı Dağı Efsanesi, Ömer Bedrettin Uşaklı'nın Sarı Kız Mermerleri, Necati Cumalı'nın Boş Beşik adlı eserleri konularını efsanelerden almıştır.
61
**ORTA OYUNU:** * Gölge oyununun perdeden meydana inmiş şekli sayılır. Etrafı seyircilerle çevrili bir alanda doğaçlama oynanan müzikli bir oyundur. * Orta oyunu; kol oyunu, meydan oyunu, taklit oyunu ve zuhuri gibi isimlerle de anılmıştır. * Orta oyununun oynandığı daire ya da elips şeklindeki alana palanga adı verilir. İp çekilmiş kazıklarla çevrilmiş alanın çevresinde izleyiciler vardır. * Orta oyununda dekor olarak kullanılan iki üç kanatlı, kafes biçiminde bir paravan vardır, yeni dünya adı verilen bu paravan evi temsil eder. Ayrıca iskemle ve iki kanatlı küçük bir paravan daha vardır. Bu paravan da dükkanı temsil eder, oyunda dükkan dekoru olarak kullanılır.
62
**KARAGÖZ-HACİVAT:** * Karagöz oyunu, halkın ortak malıdır. Karagöz oyununun ortaya çıkışı ile ilgili çeşitli söylentiler vardır. * Bu oyunu ilk olarak Şeyh Küşteri başlattığı için gölge oyununun perdesine Küşteri Meydanı da denmiştir. * Önceden hazırlanmış yazılı bir metni yoktur. Doğaçlama (tuluat) oynanır. 19. yüzyıldan itibaren yazıya geçirilmiştir. * Gölge oyunu da denilen bu oyun, birtakım şekillerin (tasvir) arkadan ışıklandırılmış beyaz perde üzerine yansıtılması temeline dayanır. Bu gölgeleri perdeye düşüren Karagöz oynatıcısına, gölge oyunu tasvirlerini oynatan, konuşturan ustaya (sanatçıya) hayali, hayalbaz adı verilir. * Karagöz, tek sanatçının (ustanın) yeteneğine bağlı bir oyundur. Bu ustanın yardımcıları da vardır. Karagözcünün yardımcısına çırak adı verilir. * Karagözcünün ikinci yardımcısı da diyebileceğimiz çırağın da bir yardımcısı vardır. Sandıkkar adı verilen bu yardımcı, oyun takımından sorumludur. * Ayrıca gölge oyununda müzik yapan, şarkı söyleyen kişiye yardak, def çalan kişiye de dayrezen adı verilir.
62
**Orta Oyunun Bölümleri:** 1. **Mukaddime (Giriş):** Oyunun giriş bölümüdür. Bu bölümde önce zurna Pişekar havası çalar ve Pişekar oyun alanına gelir. Ardından zurna Kavuklu havası çalar ve Kavuklu ve Kavuklu Arkası (cüce, kambur) da oyun alanına gelir. 2. **Muhavere (Söyleşme):** Orta oyununun ana tiplerinden Kavuklu ile Pişekar'ın karşılıklı konuştukları bölümdür. Bu bölüm, **ikiye ayrılır:** a.**Arzbar:**Kavuklu ile Pişekar'ın tanıdık çıktıkları bölümdür. b.**Tekerleme:** Kavuklu'nun olağan dışı bir olayı başından geçmiş gibi anlattığı, daha sonra da bunun bir düş (rüya) olduğunun anlaşıldığı bölümdür. 3. **Fasıl (Oyun):** Oyunun asıl bölümüdür. Bu bölümde Kavuklu ve Pişekar'ın yanı sıra diğer tipler de görülür. 4. **Bitiş (Hitam, Final):** Oyunu başlatan Pişekar, bir hata yapılmış olma ihtimalini gözeterek seyircilerden özür dileyerek ve sonraki oyun hakkında bilgi vererek oyunu bitirir.
63
**GÖLGE OYUNUNDA YER ALAN TİPLER:** * Bu oyunun iki temel tipinden biri olan Karagöz; içi dışı bir, düşündüğünü söylemekten çekinmeyen, öğrenim görmemiş, nüktedan, cahil bir halk tipidir. * Dışa doğru kıvrık ve sivri sakalı olan Hacivat ise biraz öğrenim görmüş, gösteriş meraklısı, yarı aydın bir tiptir. Çoğu zaman Karagöz'ün anlamadığı Arapça ve Farsça kelimelerle yüklü Osmanlıca konuşmayı sever. Konuşmalarında özentili ve süslü bir dil kullanır. * Gölge oyununun diğer tipleri şunlardır: Zenne (kadın), Himmet (sırtında baltası, kaba saba bir tip), Tuzsuz Deli Bekir (kabadayı), Efe (zorba), Beberuhi (cüce, aptal), Kayserili (pastırmacı), Acem (zengin tüccar), Çelebi (genç, mirasyedi), Arnavut (bahçıvan), Yahudi (sarraf), Matiz (sarhoş), Bolulu (aşçı), Frenk (doktor, terzi, tüccar), Arap (baklavacı, hırsız, dilenci) vb.
63
**Karagöz Oyunun Bölümleri:** Karagöz (gölge oyunu), dört bölümden oluşur: 1. **Mukaddime (Giriş):** Oyunun giriş bölümüdür. Nareke (kamıştan yapılmış düdük) çalınırken göstermelik (ev, ağaç gibi tasvirler) perdede belirir. Ardından müzik eşliğinde bir semai okuyarak Hacivat perdeye gelir. Semai bitince de "Off ... Hay Hak!" diyerek perde gazelini okur ve Karagöz'ü perdeye davet eder. **2. Muhavere (Söyleşme, Atışma):** Karagöz ile Hacivat'ın karşılıklı konuştukları, atıştıkları bölümdür. **3. Fasıl (Oyun):** Karagöz oyununun asıl bölümüdür. Oyunun diğer kişileri, bu bölümde görülür. **4. Bitiş:** Bu bölümde, Karagöz, Hacivat'a bir tokat atar; Hacivat da "Yıktın perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber vereyim heman!" diyerek perdeden çekilir. Bu ifadeyi duyan seyirci de oyunun bittiğini anlar. Karagöz ise Hacivat'a tehditler savurur, bir daha yakası eline geçerse neler yapacaklarını sayar. Bu, bir çeşit fragman gibidir; böylece seyirciye bir sonraki oyunun konusu ile ilgili bilgi verilmiş olur. Karagöz de "Sürçü lisan ettikse affola!" diyerek perdeden ayrılır.
63
**MEDDAH:** * Meddah, "metheden, öven" anlamına gelir. * Meddah, tek kişilik bir gösteridir. * Perde, sahne, dekor olmayan meddahta, sopa (değnek), mendil (makreme) ve iskemle (sandalye) vardır. * Meddah, yüksekçe bir yere konmuş iskemleye oturur ve çeşitli taklitlerle hikayesini anlatır. Ses, şive, el, yüz, gövde hareketleriyle meddahın anlattıkları tiyatro oyununa dönüşür. **Meddah Oyununun Bölümleri:** 1. Giriş (başlangıç): Meddah, giriş bölümünde elindeki değneği üç kez yere vurarak ya da ellerini birbirine vurarak ve "Hak Dostum Hak!" diyerek oyuna başlar. 2. Açıklama: Meddah hikaye kahramanını tanıtır. 3. Senaryo (asıl konu): Bu bölümde oyuna konu olan asıl olay anlatılır. Meddahın hüneri bu bölümde ortaya çıkar. 4. Bitiş: Kıssadan hisse çıkarılan bu bölümde ise meddah, seyirciden özür dileyerek (Sürçü lisan ettikse affola! diyerek) oyunu bitirir.
64
**ORTA OYUNUNDA YER ALAN TİPLER:** * Orta oyununun iki temel tipi vardır. Kavuklu; dışa dönük, özü sözü bir, sağduyulu, okumamış cahil ama sezgisi güçlü bir tiptir. Bu yönüyle gölge oyunundaki Karagöz'e benzer. * Pişekar ise okumuş, her şeyi bildiğine Kavuklu'yu inandıran, Kavuklu'ya ne yapması gerektiğini söyleyen, oyunu yönlendiren bir tiptir. Bu yönüyle Gölge oyunundaki Hacivat'a benzer. * Orta oyununda kadın rolünü de erkek oyuncular oynar. Kadın rolünü oynayan erkek oyunculara, diğer bir ifadeyle orta oyunundaki kadın tipine zenne denir. * Rum tipine ise balama adı verilir.
65
**ANONİM HALK EDEBİYATI NAZIM-NESİR KARIŞIK TÜRLER** **BİLMECE:** * Özellikleri kapalı bir şekilde verilen eşya, kavram ve varlıkları buldurmayı amaçlayan kalıplaşmış sözlerdir. * Divan şiirinde "lügaz" ya da "muamma" adı verilir. **TEKERLEME:** * Aliterasyon, asonans ve tekrir gibi ses o/aylarıyla birbirine bağlanan kalıplaşmış anlamlı ya da anlamsız söz birlikteliğidir. **ALKIŞ/KARGIŞ:** * Alkış, bir kişinin iyiliğinin istenmesi ve sevinmeyi barındırdığı için hayırdua; kargış, bir kişinin kötülüğünün istenmesi, öfke ve nefreti barındırdığı için beddua olarak da anılır.
65
**AŞIK TARZI TÜRK HALK ŞİİRİ** * Aşık edebiyatı, usta-çırak ilişkisiyle yetişen, genellikle tahsil görmemiş sanatçıların oluşturduğu bir edebiyattır. * Türk halk edebiyatında 15. yüzyılın başından itibaren görülen bu edebiyat geleneğinde eser veren sanatçılara aşık, saz şairi gibi adlar verilmiştir. Bu şairlerden okuma yazma bilmeyen, şiirlerini saz eşliğinde doğaçlama söyleyenlere meydan şairi şairi; saz çalma geleneğine uymayıp şiir yazan şairlere de kalem şairi şairi denir. * **Mahlasın kullanıldığı dörtlüğe tapşırma dörtlük**de denir. * Şiirle müzik iç içedir. Şairler şiirlerini bağlama adı verilen çalgı aleti eşliğinde **doğaçlama** söylemişlerdir. * **Göz için değil, kulak için kafiye** anlayışıyla eserler vermişlerdir. * Şiirler **dörtlük**lerle ve **hece ölçüsü**yle oluşturulmuştur. * Hecenin de genellikle 8'li ve 11'li kalıpları tercih edilmiştir. * Mısra sonlarında genellikle yarım kafiye ve cinas kullanılmıştır. * Şiirlere başlık konulmamıştır. Şiirler, nazım şekillerine göre adlandırılmıştır. * Sözlü olmasına rağmen şiir meraklıları, aşıkların şiirlerini cönk adı verilen defterlerde toplamışlardır. * Şiirlerde **anlatım içten, canlı ve yalın**dır. Şairler, halkın içinden çıktığından **halk dilini** kullanmışlardır.
66
**AŞIK TARZI HALK EDEBİYAT NAZIM ŞEKİLLERİ VE TÜRLERİ:** 1. **KOŞMA:** 􀀁 Aşık tarzı halk edebiyatının en sevilen, en yaygın nazım şeklidir. 􀀁 **Aşk, gurbet, sevgi, yiğitlik, doğa, ayrılık, nasihat, ölüm** gibi temaları işler. 􀀁 Genellikle 3-5 dörtlükten oluşur. 􀀁 Olmazsa olmazı **11'li hece ölçüsü**dür ve hecenin 6+5=11 ya da 4+4+3=11 duraklı kalıbıyla söylenir. 􀀁 **abab / cccb / dddb** tarzında kafiyelenir. İlk dörtlüğü **xaxa** veya **aaab** tarzında kafiyelenenleri de vardır. 􀀁 **Son dörtlükte şairin mahlası yer alır.** 􀀁 İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki koşukların devamı niteliğindedir. Divan edebiyatındaki gazele de konusu bakımından benzer. **Koşma Nazım Türleri:** Koçaklama, güzelleme, taşlama ve ağıt 2. **SEMAİ:** * **8'li hece ölçüsü**yle söylenen aşık tarzı halk şiiri nazım şeklidir. * Nazım birimi **dörtlük**tür. Dörtlük sayısı 3 ile 5 arasında değişir. * Semailerin **kendisine özgü bir ezgisi** vardır, bu ezgiyle okunur. * Kafiye şeması (uyak düzeni) **koşma gibi**dir (abab, cccb, dddb, eeeb ... ). * Koşma gibi semaide de **sevgi, doğa güzelliği** gibi konular işlenir. * Son dörtlükte şairin mahlası geçer. * Halk şiirinde aruzla yazılan semailer de vardır. Bu semaileri, 8‘li hece ölçüsüyle söylenen semai ile karıştırmamak gerekir. 3. **VARSAĞI:** * Güney Anadolu bölgesinde yaşayan **Varsak Türkleri**nin özel bir ezgiyle söyledikleri şiirlerdir. * **Uyak düzeni koşma gibi**dir. (abab, cccb, dddb, eeeb ... ) * **8'li hece ölçüsü**yle söylenen bir nazım şeklidir. * **Kendine özgü bir ezgi**si vardır. * Nazım birimi **dörtlük**tür, dörtlük sayısı semaide olduğu gibi 3 ile 5 arasında değişir. * **Yiğitçe, mertçe bir üslup**la söylenir. Bu da genellikle varsağının **birinci dörtlüğünde bre, hey, be hey gibi ünlemlerle sağlanır.** * Son dörtlükte şairin mahlası geçer. * **Karacaoğlan ve Dadaloğlu**'nun varsağı nazım şeklinde ünlü şiirleri vardır. 4. **DESTAN:** * Aşık tarzı halk edebiyatının en uzun nazım şeklidir. **Dörtlük**lerle oluşturulur ve dörtlük sayısı 120'yi bulur. * Genellikle **11'li hece ölçüsü**yle söylenir. * Koşma gibi (abab / cccb) kafiye/enir. * Son dörtlükte şairin mahlası yer alır. * **Sadece savaş, kahramanlık konularını işlemez; doğal afetler, gülünç olaylar, eleştiri vb**. konularını işleyen destanlar da vardır. * Türk edebiyatında verilmiş olan anonim destanlarla karıştırmamak gerekir. * **Bu destanların sanatçısı bellidir.**
66
Varsağı nazım şekliyle ünlü şairler kimlerdir?
Karacaoğlan ve Dadaloğlu
66
AŞIK EDEBİYATI SANATÇILARI **16. YY** KÖROĞLU **17. YY** KARACAOĞLAN KAYIKÇI KUL MUSTAFA AŞIK ÖMER ERÇİŞLİ EMRAH **18. YY** GEVHERİ LEVNİ **19. YY** ERZURUMLU EMRAH DERTLİ SEYRANİ DADAOĞLU
67
16 YY hem bir destan kahramanı hem halk şairi Zalim **Bolu Beyi** ile mücadelesinin anlatıldığı **Köroğlu Destanı**’nda adı **Ruşen Ali** olarak geçer. **Koçaklamalarıyla tanınmıştır.** tüm şiirlerini hece ölçüsü
KÖROĞLU
67
17 YY Âşık edebiyatının en tanınmış ismidir. * Toroslar ve Güney Anadolu’da (Maraş-Antep) yaşadığı sanılmaktadır. * **Güzellemeleriyle tanınmıştır.** * Şiirlerinde maddi zevkleri ve güzellere düşkünlüğünü pervasızca dile getirir. * Şiirlerinin teması; **aşk, gurbet, tabiat, yoksulluk, zamandan şikâyet ve ölüm**dür. * Şiirlerinde yer yer Arapça ve Farsça kelimelere rastlansa da şiirlerini **sade bir Türkçe** ile söylemiştir.
KARACAOĞLAN
67
17 YY **Yeniçeri şairlerinden** olup tüm şiirlerini heceyle söylemiştir. * **IV. Murat’ın Bağdat Kuşatması**’nda şehit düşen bir müfreze kumandanı için söylediği **Genç Osman Destanı** ile tanınmıştır. * IV. Murat’ın Revan Seferi üzerine söylediği, “**yürüyüş destanı**” adı verilen, savaşa katılan kuvvetlerin anlatıldığı **manzumelerin ilk örneğini vermiştir.**
KAYIKÇI KUL MUSTAFA
68
17 YY * * Konya’nın Hadım ilçesinin Gezleve köyünde doğduğu tahmin edilmektedir. * **Medrese eğitimi almış, divan şiirinden etkilenmiştir.** * Şiirlerinde **hem hece hem aruz ölçüsü**nü kullanan şairlerdendir. * Türk halk edebiyatının **en çok yazan şairlerinden** biridir. * Kendisinden sonra gelen âşıklar tarafından “**üstat**” kabul edilmiştir. * *Kendinden önceki ve kendi dönemindeki şairlerle ilgili değerlendirmeleri* içeren **Şâirnâme** adlı destanı ile İstanbul’un ünlü semtlerini tanıttığı **İstanbul Destanı** çok ünlüdür.
ÂŞIK ÖMER
68
17 YY * * Van’ın Erciş ilçesinde yaşamış olduğu sanılmaktadır. * Türk halk hikâyelerinin en sevilen örneklerinden biri olan **Emrah ile** **Selvihan hikâyesinin kahramanı** olduğu varsayılmaktadır. * Yakın zamana kadar Erzurumlu Emrah’la karıştırılmıştır. * Şiirlerinde** aruz ölçüsünü kullanmaması**, **sade dil kullanması ve dinî-tasavvufi konularına yer vermemesi** yönleriyle **Erzurumlu Emrah’tan ayrılır.**
ERCİŞLİ EMRAH
68
18 YY * Kırımlı ve asıl adının Mustafa olduğu tahmin edilmektedir. * **Medrese eğitimi almış, divan kâtipliği yapmıştır.** * Şiirlerinde **Arapça ve Farsça kelime sayısı fazla** olduğundan dili **çağdaşlarına göre ağırdır.** * **Hem aruz hem hece ölçüsü**yle yazmış, **divan şiirinin etkisinde** fazla kalmıştır. * Şiirlerinin genel teması **sevgili, rakip, ayrılık, çile, kader** çerçevesindeki **aşktır**. * **Musikiyle ilgilenmiş**, **şiirleri bestelenmiş**tir. Araştırmacılar, **Gevherî makamı** denilen bir makamının varlığını ortaya koymuştur.
GEVHERÎ
69
18 YY * Asıl adı Abdülcelil Çelebi olup Edirne’de doğmuştur. * Lale Devri’nde tezhip eğitimi almış, minyatür alanında ilerleyerek **nakkaşbaşılığa** yükselmiştir. Osmanlı **minyatür sanatının son büyük ustalarından**dır. * Elde bulunan yirmi kadar şiirinde **hem aruz hem hece ölçüsü**nü kullanmıştır. * Âşık edebiyatının **en eski ve başarılı örneği** kabul edilen **Atalar Sözü Destanı** en tanınmış şiiridir.
LEVNÎ
69
19 YY * Erzurumun Ilıca ilçesine bağlı Tanbura köyünde doğmuştur. * Medrese eğitimi almış, **Nakşibendi tarikatı**nın **Hâlidiyye kolu**na bağlanmıştır. * Gezdiği yerlerde yetiştirdiği öğrencilerle bir âşık kolunun kurucusu olmuştur. * **Divan şiirinden etkilenmiş**, şiirlerinde **tasavvufi konulara ağırlık vermiştir.** * **Dili ağır**dır, *aruzla yazdığı şiirler fazla olsa da* asıl **ününü heceyle yazdığı şiirlerine borçludur.**
ERZURUMLU EMRAH
70
19 YY * Asıl adı İbrahim olup Bolu’nun Yeniçağa ilçesinin Şahnalar köyünde doğmuştur. * Şairliğinin ilk yıllarında kullandığı **Lütfî mahlasını**, aşadığı **acı tecrübeler sonucunda Dertli mahlasıyla değiştirmiştir.** * Divan şiirinin etkisinde kalmış **hem hece hem aruzla** şiirler yazmıştır. * Saz üzerine söylediği “**Telli sazdır bunun adı**” dizesiyle başlayan **taşlaması oldukça ünlüdür.**
DERTLİ
70
19 YY * Kayseri’nin Everek (Develi) ilçesinde doğduğundan Everekli Seyrânî olarak da anılır. * Medrese eğitimi almış olup **badeli âşıklardandır.** * *Haksızlıkları, yolsuzlukları, insani zaaf ve kusurları cesaretle dile getirdiği* **taşlamalarıyla tanınmıştır**. * Divan şiirinin etkisiyle** hece ve aruz ölçüsüyle** şiirler söylemiştir. * Şiirlerinde **edebî sanatları, mecazları, cinasları yoğun** ve başarılı biçimde kullanmış; *Develi yöresinin mahallî kelimeleri*ne yer vermiştir.
SEYRANİ
70
19 YY * * Asıl adı Veli olup Toroslarda yaşayan göçebe **Türkmenlerin Avşar boyundan**dır. * Şiirlerinde konargöçer Türkmenlerin dış etkilerden **uzak arı** Türkçesi görülür. * **Pervasızca söylediği koçaklamalarıyla** tanınmış, **divan şiirinden etkilenmemiştir.** * *Koçaklamalarıyla **Köroğlu’nu***, güzellemeleriyle **Karacaoğlan’ı** andırır.
DADALOĞLU
71
19 YY * Asıl adı Mehmet Emin'dir. Bayburt'ta doğmuş, Erzurum ve Trabzon'da **medrese eğitimi** görmüştür. İstanbul'da Divan-ı Hümayun'da Reşit Paşa'nın kalemliğini yapmış, Anadolu ve Mısır'ın çeşitli yerlerinde yaşamıştır. Yaşadığı toprakların Rus işgali altına girmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdiği **koşma tarzında yazdığı ağıtı meşhur**dur. Uğramış olduğu haksızlıklar neticesinde hiciv yönü gelişmiş usta bir yergicidir. **Divan edebiyatı sanatçısı olma kaygısı taşıyarak** yazdığı bir **Divan'ı** ve *başından geçenleri anlattığı* **Sergüzeştname** adlı mesnevisi vardır. **Aruzun yanında heceyle koşma ve destan** yazmıştır.
BAYBURTLU ZİHNİ
72
**DİNİ TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI GENEL ÖZELLİKLERİ** * **Allah, peygamber, insan sevgisi, güzel ahlak ve hoşgörü** işlenen başlıca konulardır. * Divan edebiyatında olduğu gibi **mazmunlar** (kalıplaşmış ifadeler) yer alır. * Şiirlerde genellikle **7'li, 8'li, 11 'li hece ölçüsü kalıpları** tercih edilmekle birlikte aruz ölçüsünü kullanan sanatçılar da olmuştur. * Nazım birimi **dörtlük**tür. Beyitlerle de eserler oluşturulmuştur. * Şiirler **belli bir ezgi**yle **ney, def, kudüm** eşliğinde söylenmiştir. Bu dönemde oluşturulan ürünleri şu başlıklar altında toplayabiliriz: a. **Nazım türleri**: İlahi, nefes, deme, şathiye, devriye, hikmet, nutuk b. **Nesir türleri**: Menakıbname, velayetname, gazavatname, fütüvvetname, vücutname
72
**BAŞLICA TASAVVUFİ TERİMLER** * Abdal: Tasavvuf yolunda belirli bir seviyeye ulaşmış, ermiş. * Aşık: Allah 'a gönülden bağlı mürit, derviş. * Aşk: Dervişin, müridin Allah 'a duyduğu sevgi. * Canan: Tasavvuf şiirinde Allah. * Çile: Farsça kırk anlamına gelen kelime tasavvufta nefsin ıslah edilmesi için kırk günlük sıkıntı ve dünya nimetlerinden mahrumiyet dönemini anlatır. * Derviş, Mürit: Hoşgörü ve yoksulluk gibi nitelikleri olan tarikat bağlısı, tekke öğrencisi. * Fenafillah: Nefsin arzularından geçip varlığını Allah için görmektir. * İnsan-ı Kamil: Nefis mertebelerini tamamlayıp kemale ermiş kişi, şeyh, mürşit. * Masiva: İnsanı Allah'ı hatırlamaktan alıkoyan her şey, kesret (çokluk) alemi. * Maşuk: Kendisine aşık olunan, Allah. * Pir, Şeyh, Mürşit: Bir tarikatın en büyüğü. * Saki: Allah aşkını dervişlere sunan kişi, şeyh, mürşit. Tecelli: Allah'ın kudret ve sıfatlarının görünür hale gelmesi. * Vahdet-i Vücut: Bütün varlığın tek olması, onun da Allah'ın varlığından ibaret olması.
73
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ **İLAHİ** * *Allah'ın varlığını, birliğini konu edinen ve ona duyulan aşkın* yansıması olan şiirlerdir. * Dini-tasavvufi Halk edebiyatının sevilen ve en çok kullanılan türüdür. * Divan edebiyatındaki **tevhid ve münacat** işledikleri konu bakımından ilahiye benzer. * Hecenin **7'li, 8'li, 11'li** kalıpları tercih edilir. **Aruz ölçüsüyle yazılan ilahiler** devardır. *Bunlar gazel nazım şekline benzer.* * 3-7 dörtlükten oluşur ve **son dörtlükte şairin mahlası** geçer. * **Koşmanın kafiye şeması**na ( abab / cccb / dddb ) sahiptir. * Kendisine has** özel bir ezgi**yle söylenir. * **İlahi denince akla gelen ilk kişi Yunus Emre'dir.** İlahiler, tarikatlara göre farklı isimlerle anılır: * Bektaşilerde: Nefes * Alevilerde: Deme * Mevlevilerde: Ayin * Gülşenilerde: Tapuğ * Halvetilerde: Durak * Diğer tarikatlarda: Cumhur
73
**NEFES** 􀀁 **Bektaşi** şairlerin yazdıkları **tasavvufi şiirler**dir. 􀀁 Nefeslerde *Hz. Peygamber, Hz. Ali, ehlibeyt sevgisi ve vahdet-i vücut* gibi konular işlenir. 􀀁 Nefesler, Bektaşi tekkelerinde düzenlenen törenlerde **özel makamlar**la okunur. 􀀁 Nefes, vahdet-i vücut anlayışını işler ancak **Hz. Muhammed ve Hz. Ali'ye övgü**yü içerenleri de vardır
73
**NUTUK** 􀀁 Nutuk, bir **topluluğa seslenerek ikna etme, hitap etme** anlamına gelir. 􀀁 *Tarikata yeni girenlere tarikatın inceliklerini, kural ve adaplarını öğretmek* maksadıyla din büyüklerince söylenmiş şiirlerdir.
74
**ŞATHİYE** * Allah'la **şakalaşırmış gibi, senlibenli tarzda oluşturulmuş tasavvufi şiirler**dir. * Alevi-Bektaşi şairler tarafından manevi coşkunluğa ulaşıldığı anda yazılmış, Allah'ın engin affediciliği ve bağışlayıcılığının önemini vurgulayan ürünlerdir. * **Kazak Abdal** ve **Kaygusuz Abdal**'ın şathiyeleri ünlüdür.
75
Kazak Abdal Kaygusuz Abdal Hangi tür eserleriyle ünlüdür?
ŞATHİYE
76
**DEVRİYE** * “*Allah'tan geldik, mutlak dönüş yine O'nadır*." devr-i nazariyesini (inanışını) anlatan şiirlerdir. * Kainat yaratılmadan önce Peygamber Efendimiz yaratılmıştı ve ruhlar alemindeydi. Mutasavvıflar, Peygamber Efendimizin "Ben nebi iken Adem suyla çamur arasındaydı." hadisinden yola çıkarak devriyeyi açıklar. Devriye, bir **döngü**nün devrederek tamamlanması olduğu için bu isimle anılmıştır.
76
**DEME** * **Alevi tarikat görüşünü anlatan, tarikat ve hareketleriyle ilgili temaları** işleyen nazım türüdür. * **Saz eşliğinde**, **kendine özgü bir makam**la söylenir.
76
DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI NESİR TÜRLERİ 1. MENAKIBNAME 2. VELAYETNAME 3. FÜTÜVVETNAME 4. VÜCUTNAME 5. GAZAVATNAME
77
Din büyüklerinin başından geçen menkıbeleri anlatan eserlere de menakıbname adı verilir.
MENAKIBNAME
77
Din büyüklerinin (ermiş, veli) hayatını, kerametlerini anlatan eserlere de velayetname adı verilir.
VELAYETNAME
78
Osmanlı zamanında Kırşehir, Çankırı yörelerinde Ahi Evran'ın temellerini attığı esnaf teşkilatının esasına dayanır.
FÜTÜVVETNAME
79
Tasavvuf anlayışına göre insan vücudunun geçirmiş olduğu evreleri anlatan eserlerdir.
VÜCUTNAME
79
Din uğruna yapılan savaşların anlatıldığı ve bu savaşlar esnasında din büyüklerinin başından geçenlerin, gösterdiği kahramanlıkların işlendiği eserlere gazavatname denir.
GAZAVATNAME
80
DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI 1. YUNUS EMRE 2. HACI BEKTAŞ VELİ 3. KAYGUSUZ APDAL 4. HACI BAYRAM VELİ 5. EŞREFOĞLU RUMİ 6. PİR SULTAN ABDAL 7. NİYAZI MISRİ 8. E. İBRAHİM HAKKI
81
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI 13.YY * **İlahi türünün en önemli tesmilcilerinden**dir. * Şiirlerinde **hecenin yanında aruz ölçüsü**nü de kullanmıştır. * Taptuk Emre’nin tekkesinde yetişmiş *mutasavvıf* bir şairdir. * Şiirlerinde yüksek bir *hoşgörü, derin bir insan sevgisi ve samimi bir Allah sevgisi öne çıkar.* * Şiirleri sade Türkçe ile sehlimünteni (kolayca söylenmiş gibi * görünen ancak benzerinin söylenmesi çok güç olan özlü söz ve * ifade) tarzında söylemiştir. * **Risâletü’n-Nushiyye (Nasihatler Kitabı)** ve **Divan** olmak üzere iki * önemli eseri vardır.
YUNUS EMRE
81
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI 15.YY Asıl adı **Numan** olup Ankara’nın Çubuk Çayı yakınındaki Solfasol köyünde doğmuştur. **Bayramilik tarikatı**nın kurucusudur. Günümüze ulaşan, *ikisi aruz üçü heceyle* yazılmış *beş şiirinde* **Yûnus Emre’nin etkisinde kaldığı açıkça görülmektedir.**
HACI BAYRÂM-I VELÎ
81
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI 16.YY Asıl adı **Haydar** olup **nefesleriyle tanınmış**tır. Sivas’ın Yıldızeli kazasına bağlı Banaz köyünde doğduğu şiirlerinden anlaşılmaktadır. *Söylentiye* göre rüyasında **Hacı Bektâş-ı Velî elinden bade içmişt**ir. Görüşleri nedeniyle **Sivas Valisi Hızır Paşa** tarafından *önce hapsedilmiş, sonra da idam edilmiştir.* Divan edebiyatından etkilenmeyen sanatçı, *şiirlerinin tümünü heceyle söylemiştir.*
PÎR SULTAN ABDAL
82
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI 13.YY * *Horasan erenlerinden* kabul edilir, İslam inancını Anadolu’ya yaymak amacıyla Nevşehir Sulucakarahöyük’e yerleşmiştir. * Yeniçeri Ocağı’nın ve **Bektâşîliğin piri** kabul edilir. * **Makâlât** adlı eserin yazarı olarak tanınmıştır.
HACI BEKTÂŞ-I VELÎ
83
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI * Asıl adı *Alaaddin Gaybî* olup **şathiyeleri** ile tanınmıştır. * **Hem aruz hem de hece**yle şiirler yazmıştır. * Şiirlerinin ana teması *Allah, insan ve tabiat sevgisidir.* * **Divan, Gülistan, Gevhernâme, Budalanâme, Vücudnâme, Saraynâme** sanatçının tanınmış eserlerinden bazılarıdır.
KAYGUSUZ ABDAL
83
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI 17.YY Asıl adı **Ali** olup **Bektaşi şairlerinden**dir. Şiirlerinden **iyi bir eğitim gördüğü ve Arapça bildiği** anlaşılmaktadır. **Hem aruz hem de hece**yle şiir yazmıştır. *Hz. Ali sevgisi, on iki imama bağlılık ve Caferi-Alevi inancı* şiirlerinde önemli bir yer tutar.
KUL NESÎMÎ
83
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI 17.YY * Asıl adı **Mehmed** olup Malatya’nın Aspozi kasabasında doğmuştur. * Şiirlerinde **Niyâzî mahlası** yanında *ilim tahsili için Mısır’da bulunduğundan Mısrî mahlasını* kullanmıştır. * Çeşitli medreselerde eğitim görmüş ve farklı yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirmiştir. * Büyük bir kısmı birkaç yapraklık risalelerden meydana gelen otuzun üzerinde eseri vardır.
NİYÂZ-İ MISRÎ
84
# DİNİ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI SANATÇILARI 18.YY 1703 yılında Erzurum’un Hasankale kazasında doğmuştur. İyi bir eğitim almış, **astronomi** ile de ilgilenmiştir. Dinî ve din dışı ilimlere dair ansiklopedik bir çalışma olan **Mârifetnâme**, en tanınmış ve en önemli eseridir. *Araştırmacı ve mutasavvıf* bir kişiliğe sahip olan sanatçının eserlerinin sayısı on beşi bulmaktadır.
ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI
85
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Meşhur gazelciler kimlerdir?
FUZULİ BAKİ NEDİM
85
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri **DİVAN EDEBİYATI** DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri **GAZEL** * Divan edebiyatında *aşk, kadın, şarap* konularını işleyen en yaygın nazım şeklidir. * **Aruz ölçüsü**nün kullanıldığı gazel, **Arap edebiyatından alınmış**tır. * Nazım birimi **beyit**tir, *beyit sayısı 5-15* arasında değişir. * Uyak düzeni **aa, ba, ca, da, ea** şeklindedir. * Gazelin **ilk beytine matla**, **matladan bir sonraki beytine hüsn-i matla**, **son beytine makta**, **maktadan bir önceki beytine hüsn-i makta**, **en güzel beytine beytü'l-gazel (ya da şah beyit)**, **Makta beytinde şairin mahlası** (takma adı) yer alır. Bu beyte "**mahlas beyiti**" ya da "**taç beyit**" adı da verilir. *Mahlas genellikle makta beyitte (son beyitte) yer alır.* * **Bütün beyitleri aynı konuyu işleyen**, *beyitleri arasında konu birliği olan gazellere **yek-ahenk gazel***, *bütün beyitleri aynı güzellikte olan gazellere ise **yek-avaz gazel*** denir. * Bazı gazellerde iç kafiyeye yer verilir. *Dize ortaları uyaklı olan, ortadan ikiye bölünüp dörtlük yapılabilecek şekilde yazılan gazellere **musammat gazel*** denir. * Türk edebiyatında **Fuzuli, Baki, Nedim** en tanınmış gazel şairleridir.
86
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Gazelin ilk beytine
matla
87
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Gazelin maktadan bir önceki beytine
hüsn-i makta
87
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Gazelin matladan bir sonraki beytine
hüsn-i matla
88
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Gazelin son beytine
makta
88
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Gazeller konulara göre şu şekilde sınıflandırılabilir: * **Aşıkane gazel:** *Aşkla ilgili her türlü acı, sıkıntı, mutluluk, sevgi, yakarış* gibi içli duyguların anlatıldığı gazellerdir. **(Fuzuli’nin gazelleri)** * **Rindane gazel:** İçkiyle ilgili çeşitli düşünceler, dünya ve hayata aldırış etmeme, yaşamaktan zevk alma gibi konuları işleyen gazel/erdir. **(Baki’nin gazelleri)** * **Şuhane gazel:** Çapkın bir üslupla kadını ve aşkın zevklerini anlatan gazellerdir **(Nedim'in gazelleri)** * **Hikemi (hakimane) gazel:** Hayat dersi veren, öğretici ve veciz söyleyişli gazellerdir. **(Nabi’nin gazelleri)**
88
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri "..............." beytinde şairin mahlası yer alır.
makta
89
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri **Makta** beytinde **şairin mahlası** yer alır. Bu beyte **mahlas beyiti** YADA **taç beyit** adı da verilir.
89
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Gazelin en güzel beytine
beytü'l-gazel (ya da şah beyit)
89
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Gazelin
90
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri **KASİDE** * Gazel gibi kaside de **aruz ölçüsü ve beyit** nazım birimiyle yazılır. Yine gazel gibi *aa, ba, ca, da, ea... biçiminde uyaklanır.* * **Arap** edebiyatından alınan bir nazım şeklidir. Araplarda yaygın olan bir geleneğe bağlı olarak bir din veya devlet büyüğünü övmek için yazılır. * Uzunluğu 33-99 beyit arasında değişir. * **İlk beytine *matla***, **son beytine *makta***, **en güzel beytine *beytü'l-kasid***, **şairin mahlasının geçtiği beyte *taç beyit*** adı verilir. İşledikleri Konulara Göre Kasideler: * Tevhid: **Allah'ın varlığını, birliğini** anlatan kasidelerdir. * Münacat: **Allah'a dua etmek** ve yalvarmak için yazılan kasidelerdir. * Methiye: Herhangi bir** şahsı övmek** (methetmek) için yazılan kasidelerdir. * Naat: **Peygamberleri övmek** için yazılan kasidelerdir. * Hicviye: Birini **eleştirmek** için yazılan kasidelerdir. Halk edebiyatındaki taşlamanın, Batı edebiyatındaki satirik şiirin karşılığıdır. * Mersiye: **Ölen birinin arkasından yazılan kaside**lerdir. İslamiyet öncesinde sagu, halk edebiyatında ağıt adını alır. Kasidenin Bölümleri: a) **Nesib ya da Teşbib:** Kasidenin **giriş** bölümüdür. 15-20 beyit kadar olan bu bölümde, *konuyla ilgisi olmayan* şeylerin (bahar, yaz, ramazan vb.) tasvirleri yapılır. b) **Girizgah:** Kasidenin, nesib bölümünden **asıl bölüm olan methiye bölümüne geçerken söylenen** beyit ya da beyitlerden oluşan bölümdür. Bu bölüm iki bölümü *birleştiren basamak* görevindedir. c) **Methiye:** Kasidenin **sunulduğu kişinin övüldüğü** bölümdür. *Kasidenin asıl bölümüdür*. Beyit sayısı sunulan kişiye ve şaire göre değişir. d) **Tegazzül:** *Gazel söyleme* anlamına gelir. Kasidede, kaside ile aynı ölçü ve uyakta bir gazel söylemektir. Bu bölümün her kasidede bulunması zorunlu değildir. e) **Fahriye:** Kasidede **şairin kendisini, sanatını övdüğü** bölümdür. f) **Dua:** Kasidenin **son bölüm**üdür. Bu bölümde *övülen kişi ile ilgili iyi dileklerde bulunulur, dua edilir.*
90
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri HAMSE SAHİBİ ŞAİRLERİMİZ KİMLERDİR?
* Ali Şir Nevai ilk hamse sahibi şairimizdir. * Taşlıcalı Yahya * Nevizade Atayi * Nergisi * Genceli Nizami * Hamdullah Hamdi
90
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri **MESNEVİ** * Beyit ve konu sınırlaması olmayan genellikle *savaş, aşk, tarihi ve dini *olayların anlatıldığı nazım şeklidir. * Mesnevide beyit sayısı konunun uzunluğuna bağlıdır. * Beyit sayısının fazla olması ve kafiye bulmanın zorluğu nedeniyle mesnevinin **her beyit kendi arasında kafiyelenmiş**tir. (aa / bb / cc) * *Aruzun kısa kalıpları* tercih edilerek yazılır. * Edebiyatımızdaki **ilk mesnevi Yusuf Has Hacib'in yazdığı Kutadgu Bilig'**dir. * **Beş mesneviden oluşan esere hamse** adı verilmiştir. * **Ali Şir Nevai ilk hamse sahibi** şairimizdir. Taşlıcalı Yahya, Nevizade Atayi, Nergisi, Genceli Nizami, Hamdullah Hamdi hamse sahibi diğer şairlerimizdir.
91
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri İLK HAMSE SAHİBİ ŞAİRİMİZ?
Ali Şir Nevai
92
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri **KITA** * Kelime anlamı "parça, bölük, cüz"dür. Arap edebiyatından alınmıştır. * Genellikle iki beyitten oluşur. Ancak beyit sayısı 12'ye kadar çıkabilir. * Uyak düzeni genellikle "xa, xa ... " biçimindedir, **matla ve makta beyti olmayan gazel** gibidir. * Bu nazım biçiminde genellikle **mahlas kullanılmaz**. * Beyitler arasında anlam birliği bulunur,* beyitler birbirini tamamlayıcı niteliktedir.* * Kıta ile çoğunlukla **felsefi ve toplumsal düşünceler** işlenmiş, **nükte ve yergi**ye yer verilmiştir.
92
# A. Beyitlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri **MÜSTEZAT** * Arap edebiyatından alınmıştır. * Gazelin uzun mısralarından sonra birer kısa mısra eklenerek oluşturulur. Bu kısa mısralara ziyade adı verilir. * Ziyadelerin, asıl dizenin (mısra) anlamını tamamlar nitelikte olması gerekir. * Uzun ve kısa dizeler gazel gibi **kendi aralarında uyaklanır**. * **Gazelden tek farkı makta beyiti yoktur.** * Gazelde ele alınan aşk, şarap, kadın müstezatın da konusunu teşkil eder
92
# B. Bentlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Dört Mısralık Tek Bentten Oluşa **RUBAİ** * Divan edebiyatına*mesnevi gibi* **İran (Fars)** edebiyatından alınmıştır. * Rubai, aruz ölçüsünün **kendine özgü yirmi dört kalıbı**yla yazılır. * **Tek dörtlük**ten oluşur. * Kafiye şeması (uyak düzeni) "aaxa (aaba)" şeklindedir. Bu yönüyle **tuyuğ ve mani**ye benzer. * Rubailerde genellikle **mahlas kullanılmaz.** * *Hayata bakış, felsefi ve tasavvufi düşünceler, maddi ve manevi aşk* gibi çeşitli konular özlü biçimde işlenir. * Dizeleri arasında **anlam bütünlüğü** vardır. * Rubai nazım şeklinin en tanınmış şairi İranlı şair Ömer Hayyam'dır.
93
# B. Bentlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Dört Mısralık Tek Bentten Oluşa * Rubai nazım şeklinin en tanınmış şairi kimdir?
İranlı şair Ömer Hayyam'dır.
93
# B. Bentlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Dört Mısralık Tek Bentten Oluşa **TUYUĞ** * *Şarkı ile birlikte Türklerin divan şiirine kattığı* nazım şekillerindendir. * **Tek dörtlük**ten oluşur. * Uyak düzeni "aaxa " şeklindedir. Bu yönüyle **rubai ve mani**ye benzer. * *Rubaide olduğu gibi düşünce ağırlıklı konular* işlenir. Ancak *lirik konuları işleyen tuyuğlar* da vardır. * Aruz ölçüsünün **''failatün failatün failün"** kalıbıyla yazılır. * Türk halk edebiyatındaki maninin ve edebiyatımıza İran edebiyatından geçen rubainin benzeridir. * Kadı Burhanettin, **en çok tuyuğ** yazmış şairdir. Ayrıca Ali Şir Nevai ve Nesimi de tuyuğlarıyla tanınmıştır.
94
# B. Bentlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Dört Mısralık Tek Bentten Oluşa En çok tuyuğ yazmış şair
Kadı Burhanettin
95
# B. Bentlerle Oluşturulan Nazım Biçimleri Dört Mısralık Tek Bentten Oluşa TUYUĞLARI İLE TANINAN ŞAİRLER
* Kadı Burhanettin * Ali Şir Nevai * Nesimi
95
# C. Çok Bentten Oluşanlar (Musammatlar) **ŞARKI** * Divan edebiyatına **Türklerin kazandırdığı** nazım biçimlerindendir. * Divan edebiyatının **ilk şarkı yazarı Nail-i Kadim**'dir. * **Murabbaya benzer**, dörder dizelik bentlerden oluşur. Bent sayısı 3 ile 5 arasında değişir. * Konusu *aşk ve güzelliktir*. **Bestelenmek için yazılır.** * **Aruz ölçü**sü ile yazılır. * Şarkılarda* ilk dörtlüğün ikinci ve dördüncü dizeleri, diğer dörtlüklerin dördüncü dizesi olarak tekrarlanır*, buna **nakarat** denir. Ancak *nakaratsız şarkılar da vardır.* * Şarkıların üçüncü dizelerine **miyan** adı verilir. * Kafiye şeması (uyak düzeni) şu şekillerde olabilir: aaaa, bbba, ccca, ddda ........ aAaA/bbbA/cccA tarzında kafiyelenir. Büyük yazılan A'lar tekrar eden kısımları yani **nakaratları** karşılar. * Şarkı nazım şeklinin en önemli temsilcisi 18. yüzyıl divan **Şairi Nedim**'dir. * En fazla şarkı yazan ise **Enderunlu Vasıf**'tır.
95
# C. Çok Bentten Oluşanlar (Musammatlar) En fazla şarkı yazan
Enderunlu Vasıf'tır.
95
# C. Çok Bentten Oluşanlar (Musammatlar) **MURABBA** * Murabba "dört" anlamına gelir. * Dört dizelik 4-8 bentten oluşur. * *Aruzun uzun kalıpları* tercih edilerek yazılır. * aaaa/bbba/ccca şeklinde kafiye/enir. * **Son bentte şairin mahlası** yer alır. * Genellikle *felsefi, didaktik konular ve aşk konusu* işlenir.
95
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ **DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ** **NAZİRE** o Bir şiirin başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakla yazılmış benzerine denir. **TEHZİL** Meşhur bir şiire aynı ölçü ve kafiyede şaka ve alay yollu yazılan bir çeşit naziredir. Mizah edebiyatında tehzilin önemli bir yeri vardır. **SURNAME** Şehzadelerin sünnet törenlerini, düğünlerini; padişah eşlerinin doğum merasimlerini anlatan manzum veya mensur eserlerdir. **ŞEHRENGİZ** Bir şehri ve o şehrin güzelliklerini anlatan yapıtlardır. **HABNAME** Bir rüya görürmüş gibi olay ve kişilerin eleştirilerek anlatıldığı eserlere habname denir. **PENDNAME** * Okuyana öğüt vermek maksadıyla yazılmış ürünlerdir. * Ahlak ve dinle ilgili nasihatleri içerdiği için nasihatname olarak da adlandırılır. **HİLYE** Başta Hz. Muhammed olmak üzere peygamberlerin ve dört büyük halifenin iç ve dış güzellikleri ile örnek davranışlarını anlatan eserlerdir. **MİRACİYE** Hz. Muhammed'in Miraç mucizesini anlatan eserlerdir. Daha çok kaside nazım biçimiyle yazılır. **SİYER** Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) doğumu, peygamber oluşu, Miraç'a yükselişi, yaptığı savaşları ve vefatını anlatan eserlerdir. **MEVLİT** Peygamber Efendimizin (s.a.v) doğumundan vefatına kadar bütün hayatını ele alan mesnevilerdir. **GAZAVATNAME** Din uğruna yapılan savaşların, gazaların anlatıldığı eserlerdir. **KIYAFETNAME** İnsanların dış görünüşlerinden hareketle kişiliklerinin analiz edildiği eserlerdir.
95
# C. Çok Bentten Oluşanlar (Musammatlar) ilk şarkı yazarı
Nail-i Kadim
95
# C. Çok Bentten Oluşanlar (Musammatlar) Şarkı nazım şeklinin en önemli temsilcisi
18.yüzyıl divan Şairi Nedim'dir.
95
# C. Çok Bentten Oluşanlar (Musammatlar) **MUHAMMES** * Bentleri **beşer dize**den oluşan bir nazım biçimidir. Genellikle 4 ile 8 arasında değişen bentlerle yazılır. * **Her konu**da yazılabilir. Kafiye şeması (uyak düzeni) aaaaa, bbbba, cccca, dddda ... şeklindedir. NOT Muhammes türleri şunlardır: Tahmis: Sözlük anlamı beşlemedir. Bir gazelin beyitlerinin üstüne aynı ölçü ve uyakta üçer dize eklenerek yazılmış muhammeslerdir. Taştir: Bir gazelin beyitlerinin arasına aynı ölçü ve uyakta üçer dize eklenerek yazılmış muhammeslerdir. Tahmiste gazelin her beytinin üstüne üç dize eklenirken taştirde bu üç dize beyitlerin arasına konur. Tardiye: Muhammesin özel bir biçimidir. Bentlerin son mısralarının öteki mısralarla kafiyeli olmayışıdır.
96
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ o Bir şiirin başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakla yazılmış benzerine denir.
**NAZİRE**
97
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Meşhur bir şiire aynı ölçü ve kafiyede şaka ve alay yollu yazılan bir çeşit naziredir. Mizah edebiyatında tehzilin önemli bir yeri vardır.
**TEHZİL**
98
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Şehzadelerin sünnet törenlerini, düğünlerini; padişah eşlerinin doğum merasimlerini anlatan manzum veya mensur eserlerdir.
**SURNAME**
98
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Bir rüya görürmüş gibi olay ve kişilerin eleştirilerek anlatıldığı eserlere habname denir.
**HABNAME**
98
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ * Okuyana öğüt vermek maksadıyla yazılmış ürünlerdir. * Ahlak ve dinle ilgili nasihatleri içerdiği için nasihatname olarak da adlandırılır.
**PENDNAME**
98
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) doğumu, peygamber oluşu, Miraç'a yükselişi, yaptığı savaşları ve vefatını anlatan eserlerdir.
**SİYER**
98
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Hz. Muhammed'in Miraç mucizesini anlatan eserlerdir. Daha çok kaside nazım biçimiyle yazılır.
**MİRACİYE**
99
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Bir şehri ve o şehrin güzelliklerini anlatan yapıtlardır.
**ŞEHRENGİZ**
99
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Başta Hz. Muhammed olmak üzere peygamberlerin ve dört büyük halifenin iç ve dış güzellikleri ile örnek davranışlarını anlatan eserlerdir.
**HİLYE**
99
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Peygamber Efendimizin (s.a.v) doğumundan vefatına kadar bütün hayatını ele alan mesnevilerdir.
**MEVLİT**
100
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ İnsanların dış görünüşlerinden hareketle kişiliklerinin analiz edildiği eserlerdir.
**KIYAFETNAME**
100
# DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ Din uğruna yapılan savaşların, gazaların anlatıldığı eserlerdir.
**GAZAVATNAME**
100
Sefirlerin, bugünkü anlamıyla **büyükelçilerin görevli olarak gittikleri** yerlerdeki görüşmelerini ve yaptıkları çalışmaları anlattığı eserlerdir.
SEFARETNAME
100
Divan edebiyatında **günlük**lere verilen addır.
RUZNAME
100
Divan edebiyatında **mektup türünde** yazılan eserlere NE denir?
**MÜNŞEAT**
100
Seyahatname'de **ilk eser**
**Seydi Ali Reis'in Miratü'I-Memalik** isimli eseridir.
101
**En ünlü** seyahat kitabı ise
**Evliya Çelebi**'nin 17. yüzyılda kaleme aldığı 10 ciltlik **Seyahatname**'sidir.
101
**DİVAN ŞİİRİ NESİR TÜRLERİ:** * **RUZNAME** * Divan edebiyatında **günlük**lere verilen addır. **SEFARETNAME** * Sefirlerin, bugünkü anlamıyla **büyükelçilerin görevli olarak gittikleri** yerlerdeki görüşmelerini ve yaptıkları çalışmaları anlattığı eserlerdir. **SEYAHATNAME** * Bugünkü gezi yazılarının karşılığıdır. Bu alanda **ilk eser Seydi Ali Reis'in Miratü'I-Memalik** isimli eseridir. **En ünlü seyahat kitabı ise Evliya Çelebi**'nin 17. yüzyılda kaleme aldığı 10 ciltlik **Seyahatname**'sidir. **MEKTUP** * Divan edebiyatında mektup türünde yazılan eserlere **münşeat** denir. * Divan edebiyatının **en ünlü mektubu (ilk edebi mektup)**, **Fuzuli**'nin *maaşı geciktirildiği için Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi'ye yazdığı **Şikayetname**'sidir.* ***FÜTÜVVETNAME** * Esnaf örgütlerinin kurallarını belirten eser. **HİLYE:** * Hz. Muhammed ve dört halifenin özelliklerini anlatan eser. **kısas-ı enbiyâ:** * Peygamberlerle ilgili kıssaların yer aldığı eser. **menâkıbname** * Din büyüklerinin ve kahramanların olağanüstü yaşamlarını anlatan eser. **TEZKİRE** * **Şairlerin hayat hikayelerini, şiir anlayışlarını anlatan** eserlerdir. Bugünkü **antolojilerin** karşılığı olan tezkireler, **biyografik** bir özellik gösterir. * Türk edebiyatının **ilk tezkiresi Ali Şir Nevai'nin "Mecalisü'n-Nefais"isimli eseridir.** *** Anadolu **sahasında yazılan **ilk tezkire**, **Sehi Bey'in 16. yüzyılda kaleme aldığı Heşt Behişt’tir.** Diğer önemli tezkire yazarları ve eserleri şunlardır: * Latifi (16. yy.), Tezkiretü'ş-Şuara * Aşık Çelebi (16. yy.), Meşairü'ş-Şuara * Hasan Çelebi (16. yy.), Tezkiretü'ş-Şuara * Ahdi (16. yy.), Gülşen-i Şuara
101
**DİVAN EDEBİYATINDA NESİR** * Divan edebiyatında **nesre inşa**, nesir yazarına **münşi** ya da **nasir**, nasirlerin toplandığı eserlere **münşeat** denir. * **Divan nesri üçe ayrılır:** **Sade Nesir:** * **Halka bilgi verme amacı ön planda** tutulan *sade anlatımı* olan nesirlerdir. Bu eserlerde kalıplaşmış söyleyişler, süslü ifadeler az bulunur. * **Seydi Ali Reis'in Miratü'I-Memalik, Evliya Çelebi'nin Seyahatname, Mercimek Ahmet'in Kabusname isimli eserleri; Kul Mesut'un Kelile ve Dimne çevirisi** bu nesre örnektir. **Orta Nesir:** Daha çok tarih ve bilim kitaplarının yazıldığı nesirdir. **Dili, sade nesirden ağırdır** fakat ustalık amacı güdülmez. **Katip Çelebi'nin bazı eserleri ve Naima ve Peçevi'nin tarihi** bu nesre örnektir. **Süslü Nesir:** * Farsça ve Arapça sözcüklerin yoğun olarak kullanıldığı ve **ağır bir üslubun** hakim olduğu nesirdir. Süslü nesirlerde **seci** kullanılır. * Bu nesre **Veysi ve Nergisi'nin eserleri **örnek gösterilebilir. **Tazarruname ve Maarifname'nin yazarı Sinan Paşa**, süslü nesrin **ilk büyük temsilcisidir.**
101
* Divan edebiyatının **en ünlü mektubu (ilk edebi mektup)**,
**Fuzuli**'nin *maaşı geciktirildiği için Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi'ye yazdığı **Şikayetname**'sidir.*
101
süslü nesrin ilk büyük temsilcisidir
Tazarruname ve Maarifname'nin yazarı **Sinan Paşa**
101
Bugünkü gezi yazılarının karşılığıdır.
SEYAHATNAME
102
**Şairlerin hayat hikayelerini, şiir anlayışlarını anlatan** eserlerdir. Bugünkü **antolojilerin** karşılığı olan tezkireler, **biyografik** bir özellik gösterir.
TEZKİRE
102
* Türk edebiyatının **ilk tezkiresi**
**Ali Şir Nevai'nin** **"Mecalisü'n-Nefais"**isimli eseridir.
103
# Diğer önemli tezkire yazarları ve eserleri şunlardır: Aşık Çelebi (16. yy.)
Meşairü'ş-Şuara
103
# Diğer önemli tezkire yazarları ve eserleri şunlardır: Hasan Çelebi (16. yy.)
Tezkiretü'ş-Şuara
103
Divan edebiyatında şairler, şiirlerini "................" adlı kitaplarda toplamıştır.
divan
103
**DİVAN ŞİİRİNDE AKIMLAR**
103
**Anadolu** sahasında yazılan **ilk tezkire**
**Sehi Bey**'in 16. yüzyılda kaleme aldığı **Heşt Behişt’tir.**
104
# Diğer önemli tezkire yazarları ve eserleri şunlardır: Ahdi (16. yy.)
Gülşen-i Şuara
104
# Diğer önemli tezkire yazarları ve eserleri şunlardır: Latifi (16. yy.)
Tezkiretü'ş-Şuara
105
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Divan şiirinin kurucusu** kabul edilir. * *Tasavvuftan etkilenmemiş* ve **din dışı şiirler** yazmıştır. * Kaynaklarda **Selçuklu Şehnâmesi** yazdığı belirtilse de bu eser ele geçmemiştir. * Bir kasidesi ve altı gazeli bulunmaktadır.
Hoca Dehhânî (?-?)
105
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Anadolu’da Oğuz-Türkmen Türkçesinin **ilk temsilcileri arasında**dır. * İsmi, Mevlânâ’nın babasından fıkıh dersleri almasından gelir. * **Çarhnâme**, *M. Fuat Köprülü tarafından bulunmuş* ve **Türk Yurdu** dergisinde Ahmet Fakih’e geniş yer verilmiştir. Başlıca Eserleri: * Çarhnâme * Çarhnâme: Dinî-tasavvufi konuların işlendiği didaktik bir kaside olan bu eser, eski Anadolu Türkçesinin ilk örneklerindendir.
Ahmed Fakih ( ?-1252)
105
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Daha çok **Bektaşi şairlerini etkileyen** *Hurufilik inancını* şiirleri aracılığıyla yaymaya çalışmıştır. * **Alevi-Bektaşi inancının yedi büyük şairinden biri** kabul edilir. * Azerbaycan edebiyatında felsefi şiirin temelini atmış olan şair, şiirlerini Azerbaycan Türkçesi ile yazmıştır. Başlıca Eserleri: * Türkçe Divan * Farsça Divan * Mukaddimetü’l-Hakâyık
Nesîmî (?-?)
105
**DİVAN EDEBİYATI** * XIII-XIX. yüzyıllar arasında etkili olmuştur. * **Sanat için sanat** anlayışı hâkimdir. * Soyut, kendine has kuralları olan bir edebiyattır. * Aşk, eğlence, tabiat, din gibi temalar işlenir. * **Konu değil söyleyiş ön planda**dır. * Genellikle **aruz ölçüsü** tercih edilir. * Söz sanatı ve mazmunlara sıkça başvurulur. * Genellikle tam ve zengin kafiye tercih edilir. * Ağırlıklı olarak beyit nazım birimi kullanılır. * **Konu bütünlüğü değil parça güzelliği** esastır. * Şiirler, nazım biçiminin adıyla anılır. * **Farsça, Arapça kelime ve kurallar** sıkça kullanılır. * Şiirlere **başlık verilmez**. * Bilinen **ilk divan şairi Hoca Dehhânî’dir**. * Şiirlerde genellikle mahlas kullanılır. * Şiir ön planda, nesir ikinci plandadır.
105
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Anadolu sahası Türk edebiyatının ilk şairlerindendir. * **Ahmet Fakih**’in izinden gitmiştir. * Eserlerinde **dinî-tasavvufi** konuları işlemiş, **dönemin idarecilerini eleştirmiştir.** * Başlıca Eserleri: * Destân-ı Yûsuf * Destân-ı Yûsuf: Sanat kaygısından uzak olarak sade bir dille yazılan eser, divan edebiyatının bilinen ilk Yusuf ile Züleyhâ mesnevisidir.
Şeyyad Hamza (?-1348)
106
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Mevlit ve miraçname türünün ilk örneklerini vermiştir. * Arapça, Farsça ve tasavvuf konularında oldukça donanımlıdır. * Şiirlerinde hem aruz hem de hece ölçüsünü kullanmıştır. * Türkçenin Anadolu’da edebiyat dili olarak yerleşmesinde önemli katkıları * olmuştur. * Başlıca Eserleri: * Garibnâme * Fakrnâme * Garibnâme: XIV. yüzyıl Anadolu Türkçesinin özelliklerini yansıtması bakımından önemli olan eser, Anadolu’da Türk tasavvuf edebiyatının en eski ve en etkili örneklerindendir.
Âşık Paşa (1272- 1332)
106
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Mevlevîliğin kurucusudur.** Gezgin bir derviş olan Şems-i Tebrîzî’den tasavvuf eğitimi almıştır. * Eserlerini genellikle **tasavvufi konular**da Farsça yazmıştır. * **Ölümü bir kavuşma** olarak tanımlayan Mevlânâ’nın ölüm yıl dönümü, **şebiarus** (düğün gecesi) olarak her yıl aralık ayında törenlerle kutlanır. * **Hoşgörünün temsilcisi** olarak bilinen Mevlânâ’nın fikirleri üzerine dünyanın pek çok yerinde akademik çalışmalar yapılmıştır. **Başlıca Eserleri:** * Divan-ı Kebir * Mesnevi * Fihi ma Fih * Mektubat * Mecâlis-i Seb’a * Mesnevi: Dinî-tasavvufi ve ahlaki yanı ağır basan didaktik bir eserdir. Divan-ı Kebîr: Tasavvufi aşkı işlediği lirik şiirlerinin yer aldığı eseridir. Fîhi mâ Fîh: Mevlânâ’nın sohbetlerinin vefatından sonra derlenmesiyle oluşmuştur. Mektûbât: Mevlânâ’nın mektuplarından oluşan eseridir. Mecâlis-i Seb’a: Mevlânâ’nın vaaz ve sohbetlerinde yaptığı konuşmalardan oluşan eserdir.
**Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (1207-1273)**
106
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * *İyi bir öğrenim gördüğü anlaşılan* şair, çok farklı konularda eserler yazmıştır. * Külliyatında** tasavvufi bir mesnevi, evliya tezkiresi, rüya tabirleri, fıkıh, tefsir, inşa örnekleri, tıp, astronomi, sözlük ve hadis** örnekleri bulunmaktadır. * *Türkçeyi kullanmada oldukça usta* olan şair, *nesir alanında da güçlüdür.* Başlıca Eserleri: * **Çengnâme** * * Çengnâme: Emîr Süleyman adına kaleme alınan eserde, çeng adı verilen Türklere has bir musiki aletinin yapısı sembolik ve mistik bir biçimde ele alınmıştır.
Ahmed-i Dâî (?-?)
106
**Divan Şiirinde Etkili Olan Akımlar** **Türkîibasit:** * XV ve XVI. yüzyılda etkilidir. * Arapça ve Farsça kelimelerin yerine Türkçe kelimeler tercih edilmiştir. * Halk söyleyişine ağırlık verilmiştir. * Divan şairlerince ilgi görmemiştir. **Tatavlalı Mahremî, Edirneli Nazmî, Aydınlı Visâlî** önemli temsilcileridir. * **Mahallîleşme:** * XVI. yüzyıldan sonra etkilidir. * **Sade bir Türkçe**yle eserler verilmiştir. * Deyim, atasözü gibi halk tabirlerine yer verilmiştir. * Yer yer** hece ölçüsü** kullanılmıştır. * **Şarkı, bu akımın etkisiyle oluşturulmuştur.** * **Nedîm** ve **Enderunlu Vâsıf** önemli temsilcileridir. **Sebkihindi:** * XVII. yüzyılda etkilidir. * İmgeli, çağrışımlı, mecazlı ve musikili bir anlatım vardır. * Anlam derinliği söz konusudur. * Yeni kelimelere ve mazmunlara yer verilmiştir. * Hayal, acı, ızdırap temaları işlenmiştir. * **Neşâtî, Nâilî ve Şeyh Gâlip** önemli temsilcileridir. **Hikemî Tarz:** * XVII. yüzyıldan sonra etkilidir. * **Öğretici (didaktik)** şiir anlayışıdır. * **Duygudan çok akla önem** verilmiştir. * *Anlaşılır bir üslup* tercih edilmiştir. * **Nâbî** ve **Koca Râgıp Paşa** önemli temsilcileridir.
106
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Mevlânâ’nın oğludur. * **Mevleviliğin sistematiği**ni oluşturmuştur. * Sade ve akıcı bir Farsça ile yazdığı şiirlerinin yanı sıra Türkçe şiirler de yazmıştır. Başlıca Eserleri: * Divan * Velednâme * Rebâbnâme * İntihânâme
Sultan Veled (1226- 1312)
107
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Kadılık, vezirlik, hükümdarlık yapmış âlim ve şairdir. * Türklerin divan edebiyatına kazandırdığı nazım şekillerinden **tuyuğu en fazla kullanan şairlerdendir.** * *Tasavvufi düşünce ve mecazlardan* yararlansa da daha çok **beşerî aşk**ı işler. * Gazelleriyle de dikkat çeken şair, şiirlerinde *günlük konuşma dilini* kullanır. Başlıca Eserleri: * Divan
Kadı Burhâneddin (1345-1398)
107
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * *Geniş bir tasavvuf kültürüne* sahiptir. * Farsça yazdığı **Feleknâme** adlı eseriyle tanınmıştır. * **Didaktik ve tasavvufi** olan eserleri, eski Anadolu Türkçesinin önemli örneklerindendir. * **Sanat kabiliyeti bakımından Yûnus Emre’den sonra çağının usta şairlerinden biri kabul edilmiştir.** Başlıca Eserleri * Mantıku’t-Tayr Mantıku’t-Tayr: Kuşların efsanevi bir kuş olan Simurg’a ulaşmak için Hüdhüd rehberliğinde çıktıkları yolculuğu konu edinen eser, vahdetivücut inancını anlatan alegorik bir mesnevidir. Ferîdüddin Attâr’ın aynı isimli eserinin Türkçe çevirisidir.
Gülşehrî (?-?)
107
# XV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Şiirde halk söyleyişlerini kullanmış, atasözlerinden yararlanmıştır. * Mesel-guyluk (atasözü söyleyiciliği) konusunda ün yapmış bir şairdir. * Türkçenin şiir dili olarak kullanılması için çok çaba sarf etmiştir. * **Hüsrev-i Rum** olarak tanın şairin **“döne döne”** redifli gazeli meşhurdur. Başlıca Eserleri: Divan
Necâtî Bey (1444- 1509)
107
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Beylikler döneminin önde gelen şair ve yazarıdır. * Mesnevilerinde daha çok *bilimsel ve kültürel konuları* işleyen şair, **Yüzyılın en çok eser veren sanatçısıdır.** * Türkçeyi kullanmada oldukça başarılıdır. Başlıca Eserleri: * İskendernâme * Cemşîd ü Hurşîd * İskendernâme: İranlı şair Nizami’nin aynı adlı eserinin çevirisi olan eser, Büyük İskender’in doğu seferini anlatır. Türk edebiyatında bu konuda yazılmış ilk ve en başarılı eserdir. Cemşîd ü Hurşîd: Çin fağfurunun (imparator) oğlu Cemşîd ile Rum kayserinin kızı Hurşîd arasındaki aşkı anlatan eser, Selmân-ı Sâvecî’nin aynı isimli eserinin çevirisidir.
Ahmedî (1334-1412)
107
# XV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Hüsrev-i Şuara, Şeyhü’ş-Şuara** gibi *sıfatlarla anılan şair*, *mesnevileriyle* dikkat çeker. * *Tasavvufi terimleri kullanmasına rağmen* *mecazi aşkı ele alan* şair, *din dışı edebiyatın gelişmesinde* önemli bir isimdir. * Şiirlerinde alışılmamış Türkçe kelime ve deyimlere de yer veren şair, aruz ölçüsünü başarıyla kullanır. Başlıca Eserleri * Divan * Hüsrev ü Şîrîn * **Harnâme** Harnâme: Çalışmaktan yorulmuş zayıf bir eşeğin kendini öküzlerle kıyaslamasının anlatıldığı eser, alegorik bir mesnevidir. Sosyal hiciv bakımından Türk edebiyatının seçkin örneklerinden biri kabul edilir. Türk edebiyatının ilk fabl örneği sayılmaktadır.
Şeyhî (?-?)
107
# XV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Çağatay edebiyatının en büyük şairi** olup *Uygur Türklerindendir.* * Türkçe şiirlerde Nevâî; Farsça şiirlerde Fânî mahlasını kullanmıştır. * Divan şiirine Türk kültüründen gelen millî ve yerli unsurlar kazandırmıştır. * **Hamse (beş mesnevi) sahibi** şairlerdendir. * **Türkçe ve Farsçayı karşılaştırdığı eseriyle Kâşgarlı Mahmud’dan sonra Türkçeye büyük hizmetleri olan bir şahsiyet olarak tanınır.** * Başlıca Eserleri: * Türkçe Divan, * Farsça Divan, * Ferhâd ü Şîrîn, * Leylâ vü Mecnûn, * Mecâlisü’n-Nefâis, * Muhâkemetü’l-Lugateyn * * **Mecâlisü’n-Nefâis:** Orta Asya Türk dünyasının sosyal ve kültürel hayatına ışık tutması ve dönemin edebî hayatı hakkında bilgi vermesi bakımından önemli olan eser, **ilk Türkçe tezkire**dir. Kendisinden sonra yazılacak olan başka şuara tezkirelerine kaynaklık etmiştir. Muhâkemetü’l-Lugateyn: Türkçe ile Farsçanın kıyaslandığı eser, **Türkçenin üstünlüğünü** göstermek için yazılmıştır.
Ali Şîr Nevâî (1441-1501)
107
# XIII-XIV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Eserlerini *aruz vezniyle ve sade bir Türkçeyle* yazmıştır. * Eserlerinde o dönemde kullanılan deyimlere ve atasözlerine yer vermiştir. * Aruz ölçüsünü başarıyla kullanan şairlerdendir. Başlıca Eserleri * Süheyl ü Nevbahâr Süheyl ü Nevbahâr: Yemen padişahının oğlu Süheyl ile Çin fağfurunun kızı Nevbahar arasındaki aşkı anlatan didaktik bir mesnevidir.
Hoca Mesud (?-?)
107
# XV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Devrinde **Sultânu’ş-Şuarâ** ünvanını almıştır. * Türk edebiyatı tarihinde *Şeyhî ile Necâtî arasındaki dönemde yetişen şairlerin en tanınmışlarındandır.* * Divan şiirine hâkim olan şair, aruzu başarıyla kullanır. * “Kerem”, “benefşe” ve “âb” redifli kasideleri, bilinen eserleri arasındadır. Başlıca Eserleri: Divan
Ahmed Paşa (?-1497)
107
# XV. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * XV. yüzyılda **mesnevi** denilince akla gelen ilk isimdir. * **Mevlit şairi** olarak bilinir. * **“Çelebi”** ünvanı onun *arif ve kâmil biri olmasından* gelmektedir. * Dinî ilimler konusunda oldukça geniş bir kültüre sahiptir. * Başlıca Eserleri: * Vesîletü’n-Necât * Vesîletü’n-Necât: Mevlit türünde yazılmış eserlerin en başarılısı ve en ünlüsüdür. Eserde Hz. Muhammet’e duyulan sevgi ve saygı anlatılmıştır. Sehlimümteni (kolay yazılmış gibi göründüğü hâlde, taklidi son derece güç olan) kabul edilen Vesîletü’n-Necât, sade bir Türkçeyle ve aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
Süleyman Çelebi (1351-1422)
108
# XVI. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Saray ve çevresinden ilgi görmüş bir şairdir. * Döneminde **Sultânü’ş-Şuarâ** (şairlerin sultanı) olarak anılmaya başlamıştır. * *Aruzu Türkçeye uygulamada* oldukça başarılıdır. * *Gazel şairi olarak tanınmış*, **rindane gazelin temsilcisi** olmuştur. * Şiirlerinde **tabiat ve İstanbul** sıkça yer alır. * Divan şiirine *İstanbul Türkçesini yerleştiren* şair, zaman zaman halk * söyleyişinden gelen ifadelere de yer verir. * **Kanûnî Sultan Süleyman**’ın *ölümünden duyduğu üzüntüyü* anlatmak için yazdığı **Kanûnî Mersiyesi** ünlüdür. *Terkibibent nazım biçimiyle* yazılan bu eser, Türk edebiyatında **mersiye türünün en bilinen örneğidir.** * Şiirlerinde atasözleri, deyim ve tabirlere sıkça yer verir. * Başlıca Eserleri: * Divan * Fezâilü’l-Cihâd * Fezâil-i Mekke
Bâkî (1526- 1600)
108
# XVI. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Kendi dükkânında genç şairlere verdiği **eğitim** ile ünlenmiştir. * **Divan şiirinin gazel üstadı Bâkî**, *onun öğrencilerindendir.* * **Şehrengiz türünün ilk örneklerinden** olan **Edirne Şehrengizi’**ni yazmıştır. * Şiirlerinde atasözleri, deyim ve tabirlere sıkça yer verir. Başlıca Eserleri * Divan * Şem’ ü Pervâne * Letâif
Zâtî (1471-1546)
109
# XVI. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Bekâr Memi** lakabıyla tanınır. * Tasavvuftan yararlanmasına rağmen *mutasavvıf sayılmaz.* * Onun şiirleri rindane bir hava taşır. * Döneminin en güçlü gazel şairlerindendir. * *Necâtî Bey gibi* şiirlerinde atasözü, deyim ve halk söyleyişlerine yer vermiştir. * Başlıca Eserleri: Divan
Hayâlî Bey (1499- 1556)
109
# XVI. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Yerli renklerle ve sade bir dille kaleme aldığı mesnevileriyle dikkat çeker. * Türk edebiyatında **hamse** yazan şairlerin öncülerindendir. * **Şehzade Mustafa Mersiyesi**, şairin tanınmış eserlerindendir. * Kaside ve gazellerinin yanı sıra musammatları ve şehrengizleriyle de ünlüdür. * Başlıca Eserleri * Divan * Hamse * Şehrengîz-i Edirne * Şehrengîz-i İstanbul
Taşlıcalı Yahya (?-1582)
110
# XVI. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Divan edebiyatında **lirik şiir** denilince **akla gelen ilk isimlerdendir**. * Şiirlerinde Azerbaycan Türkçesi kullanmıştır. * Şiirlerinde *aşk, ayrılık, dünyevi zevklerin geçiciliği ve ölüm* düşüncesi en sık rastlanan temalardır. * Aruzu Türkçeye başarıyla uygulayan şairlerdendir. *** Âşıkane gazel türünün en önemli temsilcisidir.** Şiirlerinde derin bir karamsarlık vardır. * **Hem beşerî hem de ilahi aşkı** işlemiştir ama *mutasavvıf şair değildir.* * Tasavvuf onun için amaç değil araçtır. * Başlıca Eserleri: * Türkçe-Farsça-Arapça Divan * Leylâ vü Mecnûn * Beng ü Bâde * Sohbetü’l-Esmâr * Hadîkatü’s-Suadâ * Sıhhat u Maraz * Rind ü Zâhid, * Enîsü’l-Kalb * Mektuplar... * Leylâ vü Mecnûn: Eser, beşeri aşktan ilahi aşka geçişin anlatıldığı bir mesnevidir. Şikâyetnâme: Fuzûlî Bağdat’ın fethi için yazdığı kasideden hak ettiği ödülü alamaması üzerine Nişancı Celâlzâde Mustafa Çelebi’ye gönderdiği sosyal eleştiri içeren mektup türündeki eseridir.
Fuzûlî (?-1556)
110
# XVI. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Sade dille, *sanat kaygısından* uzak şiirler yazmıştır. * Şiirlerinde **tasavvufi düşünce** ve **mazmunlara** sıkça yer verir. * **Sosyal hiciv** örneği sayılan terkibibentleriyle ün kazanmıştır. * Hem divan edebiyatı sanatçıları hem de *Ziyâ Paşa ve Muallim Naci bu terkibibende nazire yazmıştır.* * Başlıca Eserleri * Divan
Bağdatlı Rûhî (?- 1605)
111
# XVII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Divan şiirinin **önde gelen gazel şairlerindendir.** * Dünyevi zevkleri, insanların özlemlerini sade ve samimi bir dille anlatmıştır. * Şiirlerinin konusu *aşk, doğa ve rintliktir.* * Divanında *kısa bir naat dışında dinî şiirlere yer vermemiştir.* * Şiirlerinde mahallî unsurlara ve şuh ifadelere yer vererek **Bâkî ve Nedîm arasında bir köprü kurmuştur.** * Duygu ve hayal bakımından son derece zengin ve zarif *şiirlerinden bazıları bestelenmiştir.* * *Nef’î ile yaptığı atışmalarda* **nükteci kişiliğini** ortaya koymuştur. Başlıca Eserleri * Divan * Nigâristân Çevirisi * Fetavâ-yı Yahyâ
Şeyhülislâm Yahyâ (1561- 1644)
112
# XVII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Kaside türünde döneminin üstadı** kabul edilmiştir. * **Övme, övünme ve yerme şairi** olarak tanınmıştır. * **Methiye** ve **hicivlerini** *mübalağa ile beslemiştir.* * *Hicivlerinin oldukça sert oluşu öldürülmesine neden olmuştur.* * Daha önce kullanılmamış kelime ve deyimleri kullanmada oldukça başarılıdır. * ***Sebkihindi** şairlerinden olmasa da* bu akımın dil ve üslup anlayışına sahiptir. * Başlıca Eserleri * Türkçe Divan * Sihâm-ı Kazâ * Tuhfetü’l-Uşşâk * * Sihâm-ı Kazâ: “Kaza Okları” anlamına gelen eser, Türk edebiyatındaki en başarılı hiciv örneklerindendir. Şairin babasını hicvederek başladığı eserde ayrıca devlet adamları, sanatçılar, bilim insanları ve devrin tanınmış meslek erbapları eleştirilmiştir.
Nef‘î’ (1570-1635)
113
# XVII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Sebkihindi akımının en önemli temsilcilerinden** biridir. * Şiirlerinde titiz bir **sanatkârın derinliği ve duygulu** ifadesi görülür. * Kısa ve öz yazmayı tercih etmiş, rediflere çok yer vermiş, kelimeleri âdeta tartarak kullanmıştır. * Manzumelerinin önemli bir kısmını **nazireler** oluşturur. * *Tasavvufi terimlerden yararlanmış* ama **tasavvufi şiirler yazmamıştır.** * Başlıca Eserleri * Divan
Neşâtî (?-1674)
114
# XVII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * * XVII. yüzyılın önde gelen **mesnevicilerinden**dir. * * **Hamse sahibi**dir. * **İstanbul’u anlattığı** mesnevileri **(Sakinâme, Heft-Han)** dikkat çeker. Başlıca Eserleri: * Divan * Hamse
Nevîzâde Atâî (1583-1635)
115
# XVII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Türk şiirindeki **hikemî tarzın kurucusu** ve **en önemli temsilcisidir**. * **Hâkimâne gazel tarzının en başarılı örnekleri**ni vermiştir. * Şiirlerinde *toplumsal konuları eleştirirken çözüm yolları da sunar.* * Şiirlerinde **müzikaliteyi** başarıyla kullanır. * Düzyazıları şiirlerine göre daha ağır bir dille yazılmıştır. * *Şiirleri öğretici nitelikte olsa da sanatsal açıdan da oldukça başarılıdır.* * Başlıca Eserleri: * Divan * Divançe * **Hayriyye** * **Hayrâbâd** * **Surnâme** * Tercüme-i Hadîs-i Erbaîn * Tuhfetü’l-Haremeyn * Fetihnâme-i Kamaniçe * Hayriyye: Oğlu için yazdığı öğütlerden oluşan eser dinî, ahlaki, didaktik bir mesnevidir. Hayrâbâd: Ferüdittin Attar’ın İlahinâme adlı eserindeki bir hikâyenin devamı niteliğinde olan bu mesnevi, içinde masalsı ögeler barındırmaktadır.
Nâbî (1642- 1712)
116
# XVII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Neşâtî ile birlikte sebkihindi akımının önemli temsilcilerinden**dir. * Anlam derinliği, yabancı kelime ve uzun tamlama kullanımı, derin hayaller, karamsarlık onun şiirinin başlıca özellikleridir. * Çoğunlukla *nesip kısmı bulunmayan* kasideleriyle tanınmıştır. * Dinî şiirlerinin **en güzeli naat türündeki “eder” redifli kasidesidir.** * Döneminde **gazel şairi** olarak tanınmıştır. *Başlıca Eserleri * Divan
Nâilî (?-1666)
117
# XVIII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Lale Devri şairidir.** * Söyleyiş mükemmelliğini *yerel motiflerle süslemeyi amaç edinen şair*, * **Nedimâne** denilen yeni bir üslup yaratmıştır. * Onun şiirlerinde *İstanbul’daki Lale Devri’nin her türlü yaşantısını görmek mümkündür.* * Şiirlerinde eğlence vardır, *hüzün ve kedere rastlanmaz*. * Onun şiirlerinde *sevgili hayalî değil, gerçektir.* * Şiirlerinde *tasavvufi aşk görülmez.* * **Mahallîleşme akımının ve şûhane gazelin önemli temsilcisidir.** * **Ününü şarkı türünde** yazılan şiirleriyle **kazanmış**tır. * Divanında hece ölçüsüyle yazılmış iki koşma yer alır. Başlıca Eserleri * Divan
Nedîm (1681- 1730)
117
# XVIII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * Hem tarikatta hem de sanatta **Mevlânâ’nın yolundan gitmiştir.** * Divan şiirinin **son büyük şairi** kabul edilir. * **Sebkihindi akımı**nın bu dönemdeki temsilcisidir. * İlk şiirlerinde **Esad mahlasını** kullanmıştır. * Şiirlerinde *neşe ve yaşama sevinci görülür.* * Şiir dili oldukça **ağırdır**, kelime oyunlarını sever, mecazlara çok sık yer verir. * Eski mazmunlardan ziyade **yeni mazmunlar kullanmıştır.** * **Tasavvufa en bağlı şairlerden**dir. * Divanında *hece ölçüsüyle yazılmış bir türkü yer alır.* Başlıca Eserleri * Divan * Hüsn ü Aşk * Hüsn ü Aşk: Benî Mahabbet kabilesinde aynı gün doğan Hüsn ve Aşk arasındaki aşkın anlatıldığı sembolik bir eserdir. Eserdeki her kavram tasavvufi bir anlam taşır. Eser, genel olarak tasavvuftaki mertebelerin işlendiği alegorik bir mesnevidir.
Şeyh Galib (1757- 1799)
118
# XVIII. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Nâbî’nin başlattığı hikemî şiir tarzını devam ettirmiş**tir. * **Didaktik ve ahlaki** eserler vermiştir. * Ününü **mısraıberceste** olan dizeleriyle kazanmıştır. * Bazı dizeleri atasözleri gibi dilden dile dolaşmaktadır. * Başlıca Eserleri * Divan * Münşeât
Koca Râgıb Paşa (1699-1763)
119
# XIX. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * *Divan edebiyatının etkisini kaybettiği* bir dönemde divan şiirinin dikkat çeken son şairidir. * Eserlerinde **mizahla karışık bir üslup** kullanmıştır. * Halk şiiri ve sanatçılarıyla ilgilenen şair, hece vezniyle türküler de yazmıştır. * Başlıca Eserleri * Gülşen-i Aşk * Mihnet-i Keşân
Keçecizâde İzzet Molla (1786-1829)
120
# XIX. YÜZYIL DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI * **Mahallîleşme akımının** bu yüzyıldaki** en önemli temsilcisidir.** * Şiirlerinin büyük kısmında nükteden uzak bir alaycılık vardır. * Onun şiirlerinde **İstanbul** büyük yer tutar. * **Şarkı türünde en fazla eseri** olan şairdir. * *Tasavvufla ilgilenmemiştir.* * Başlıca Eserleri * Divan
Enderunlu Vâsıf (1771- 1824)
120
# **EDEBİ AKIMLAR** * 17.yy Fransa'sında ortaya çıkan edebi akımdır. * "AKIL" yüceltilmiştir. * "Bu akıma bağlı sanatçılar kişiliklerini gizlemişler, eserlere kişisel görüşlerini katmamışlardır. * "Sanat için sanat" anlayışı benimsenmiştir.
KLASİSİZM (KURALCILIK)
121
# **EDEBİ AKIMLAR****EDEBİ AKIMLAR** * Klasisizme tepki olarak doğmuştur. * Akıl karşısında " DUYGU ' yüceltilmiştir. * İyi-kötü çatışması ve zıtlıklar bu akımın en belirgin özelliklerindendir. * Sanatçılar kişiliklerini gizlememişlerdir. * “Sanat toplum içindir " anlayışı benimsenmiştir.
ROMANTİZM (COŞUMCULUK)
122
# **EDEBİ AKIMLAR** * 19.yüzyılın ikinci yarısında romantizmin aşırı duygusallığına tepki olarak doğmuştur. * Sanat için sanat anlayışı benimsenmiştir. * Sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemişlerdir. * Realist sanatçılar, anlattıklarında gözleme ve belgeye dayanır.
REALİZM (GERÇEKÇİLİK)
123
# **EDEBİ AKIMLAR** * Realizme tepki olarak doğmamış; tersine realizmi daha da ileri götürmüştür. * Bu akıma bağlı sanatçılar sanatçıları bilim adamı, toplumu laboratuvar, insanı ise kobay olarak görmüşlerdir. * İnsanın kişiliğini, duygu düşünce ve eylemlerin kalıtım (soyaçekim ) ve çevre belirler. * " Toplum için sanat" anlayışına sahiptirler.
NATÜRALİZM (DOĞALCILIK)
124
# **EDEBİ AKIMLAR** * Romantik şiire tepki olarak 19.yüzyılın ikinci yarısında Fransa'da doğmuştur. * Realizm ilkelerinin şiire yansımasıdır. Parnasyen sanatçılar "sanat için sanat" ilkesine sahiptir. * Sanatçılar güzelliği yakalayabilmek için biçim kusursuzluğuna önem vermişlerdir.
PARNASİZM (ŞİİRDE GERÇEKÇİLİK)
124
# **EDEBİ AKIMLAR** * Realizm ve onun uzantıları olan parnasizm ile natüralizme tepki olarak doğmuştur. * Musiki her şeyden önce musiki anlayışıyla hareket ettiler. * Sembolist sanatçılar sararmış yaprakları, durgun göl sularına vuran akşamın kızıllığını, alaca karanlık havaları, ay ışığını, kimsesizliği şiirlerinde sıkça kullanmışlardır.
SEMBOLİZM (SİMGECİLİK)
125
# **EDEBİ AKIMLAR** * 1924 yılında Fransız şair Andre Breton tarafından akımın kuralları ortaya konulmuştur. * Sürrealist sanatçılar için de önemli olan bilinçaltının (şuuraltı) açığa çıkarılmasıdır. Bunun için en uygun zamanlar aklın, iradenin kontrolünü yitirdiği anlardır. Ateşli hastalıklar, sarhoşluk, rüyalar, oyunlar, hipnoz, bilinçaltının açığa çıktığı anlardır.
SÜRREALİZM (GERÇEKÜSTÜCÜLÜK)
126
# **EDEBİ AKIMLAR** * "Sanat sanat içindir." düşüncesi hâkimdir. * Onlara göre sanatçı, dünyayı olduğu gibi anlatamaz. Ancak hayallerle süslenmiş izlenimler yardımıyla anlatılabilir. Dış dünyanın kişide bıraktığı izlenimler anlatmayı amaç edinmişlerdir.
EMPRESYONİZM (İZLENİMCİLİK)
127
# **EDEBİ AKIMLAR** * 20.yüzyılın başında Empresyonizme tepki olarak doğmuştur. * İnsanın iç dünyasındaki duyguları anlatmayı (dışa vurmaya) amaçlamışlardır. * Ekspresyonizm (dışavurumculuk) önce resim alanında ortaya çıkmış, daha sonra edebiyata yansımıştır.
EKSPRESYONİZM (DIŞA VURUMCULUK)
128
* 1909 yılında İtalyan sanatçı Marinetti tarafından başlatılan bir akımdır. * Buhar gücüyle hızlı çalışan makineler, işleyen çarkların çıkardığı sesler, fabrika gürültüleri şiirlere konu olmuştur. * "Makineleşmeye hayranlık", "hız", "ataklık", "gemilere, trenlere, uçaklara övgü"," savaşın güzelliği" temaları fütürist akımın özellikleridir.
FÜTÜRİZM (GELECEKÇİLİK)
129
* Dünyada insanın kendine yardım edecek kendinden başka kimse yoktur. Bu bakımdan insan her işinden kendi sorumludur görüşünü savunurlar. * Varoluşçulara göre insan kendi değerlerini kendisi yaratır. İnsan davranışlarından ve kararlarından kendi sorumludur.
EGZİSTANSİYALİZM (VAROLUŞÇULUK)
129
* Kuralsızlığı kural edinen Dadaizm, kendisinden önce var olan geleneğe, ölçü, kafiye gibi kurallara karşı çıkarak geçmişi bütünüyle reddetmiştir. * Her şeye kuşkuyla bakan dadaistlere göre aklın hiçbir önemi yoktur. * Sanat kurallarını yıkarak kalıcı olacaklarını düşünmektedirler.
DADAİZM
129
**TANZİMAT EDEBİYATI** TANZİMAT **I. DÖNEMİN** GENEL ÖZELLİKLERİ * 1860 yılında **Şinasi** ve **Agah Efendi**'nin çıkardıkları **ilk özel gazetemiz** olan **Tercüman-ı Ahval** ile *başlar* ve 1876 yılına kadar devam eder. * Sanatçılar eserleriyle *halkı bilinçlendirmek* istedikleri için eserlerde "**Sanat toplum içindir.**" düşüncesi hakimdir. * Bu dönemde *hayata geçirilemese de* **dilde sadeleşme fikri** vardır. * *Roman, hikaye, tiyatro, makale, deneme, eleştiri* gibi türler **ilk defa Batı'dan bu dönemde edebiyatımıza girmiş**tir. Bu yönüyle *Tanzimat'a ilkler dönemi de* diyebiliriz. * Edebiyatımıza yeni giren türlerde *acemilikler* görülür. **Sanatçılar olay akışını keserek okuyucuya bilgi vemeye çalışırlar.** * Eserlerde *parça güzelliği yerine konu bütünlüğü* esas alınarak **bütün güzelliği amaçlanmıştır.** * Divan edebiyatına *karşı olmalarına* rağmen Tanzimat sanatçıları *gazel, kaside, murabba, terkib-i bent* gibi divan edebiyatı nazım şekilleri kullanılmaya devam etmişlerdir. Ancak **vatan, millet, eşitlik, hak, adalet** gibi yeni temalar **ilk defa bu dönemde şiirin konusu olmuştur. (Eski hamam yeni tas)** * TANZİMAT **II.DÖNEMİN** GENEL ÖZELLİKLERİ * **II. Abdülhamit'in Osmanlı-Rus Harbi**'ni bahane ederek **Meclis-i Mebusan'ı kapatmasıyla başlar** ve 1896 yılında **Servet-i Fünun** edebiyatının başlamasına *kadar* devam eder. * Sanatçılar, "**Sanat sanat içindir**." anlayışına bağlı kalmıştır. * **Baskıcı (İstibdat) yönetimin etkisiyle** *toplumsal konular yerine aşk, sevgi, ölüm, metafizik gibi bireysel konularda eserler verilmiştir.* * **"Güzel olan her şey şiirin konusudur."** düşüncesiyle de şiirin konusu genişletilmiştir. * Genel olarak **aruz ölçüsü** kullanılmış, yer yer heceyle şiir denemeleri de yapılmıştır. * **Batı edebiyatında** kullanılan *nazım şekilleriyle şiir denemeleri yapılmış* ve *yavaş yavaş divan edebiyatı nazım şekilleri* **terk edilmeye** başlanmıştır. * Roman ve hikayelerde *kölelik, cariyelik* konuları işlenmiştir. * Tiyatro alanında verilen ürünler sahnelenmemiş, **halka bir şeyleri öğretmek yerine okunmak için yazılmıştır.** * **Gazeteler önemini yitirmiştir.** * *Divan edebiyatının etkisi giderek azalmıştır.*
130
**TANZİMAT ROMANINDA TEMA** * Yanlış Batılılaşmanın yol açtığı komik durumlar: Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi), Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem) * Görmeden evlilik (Görücü usulü ile evlilik, erkek baskısı ve zulmüne dayalı aile şartları, aşk): Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Şemsettin Sami) * Esaret, kölelik, cariyelik Sergüzeşt(Sami Paşazade Sezai) * Yanlış kadınları sevmenin doğurduğu yıkımlar: İntibah (Namık Kemal), Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem) * Köy yaşamı: Karabibik (Nabizade Nazım) * Kıskançlık ve kıskançlığın yol açtığı olumsuzluklar: Zehra (Nabizade Nazım) * Tarihi olaylar: Cezmi (Namık Kemal)
131
# **TANZİMAT ROMANINDA TEMA** Yanlış Batılılaşmanın yol açtığı komik durumlar:
Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi), Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem)
132
# **TANZİMAT ROMANINDA TEMA** Görmeden evlilik (Görücü usulü ile evlilik, erkek baskısı ve zulmüne dayalı aile şartları, aşk):
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Şemsettin Sami)
133
# **TANZİMAT ROMANINDA TEMA** Esaret, kölelik, cariyelik
Sergüzeşt(Sami Paşazade Sezai)
134
# **TANZİMAT ROMANINDA TEMA** Yanlış kadınları sevmenin doğurduğu yıkımlar:
İntibah (Namık Kemal), Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem)
135
# **TANZİMAT ROMANINDA TEMA** Köy yaşamı:
Karabibik (Nabizade Nazım)
136
# **TANZİMAT ROMANINDA TEMA** * Kıskançlık ve kıskançlığın yol açtığı olumsuzluklar:
Zehra (Nabizade Nazım)
137
# **TANZİMAT ROMANINDA TEMA** * Tarihi olaylar:
Cezmi (Namık Kemal)
138
**TANZİMAT ROMANININ YAPI ÖZELLİKLERİ** * **Olay:** Roman ve hikayelerde olaylar genellikle gerçek hayattan veya tarihten alınmıştır. Olayların merkezinde *aşk ve entrika* vardır. **Tesadüfler**e sıklıkla yer verilir. * **Kişi:** I. Dönem Tanzimat romanlarında **idealize edilmiş** tipler; II. Dönem Tanzimat romanlarında ise **gerçekçi kişiler** vardır. Toplumda karşılaşılabilecek her çeşit insana yer verilmiş, bu kişiler kendi *sosyal ve ekonomik* konumlarına uygun konuşturulmuştur. Romanda, kahramanlar, doğmadan ya da küçükken babaları ölmüş, anneleri tarafından yetiştirilmiştir. Kahramanlar, genellikle romanın sonunda ölür. Romandaki kahramanlar, genellikle zaafları olan zayıf tiplerdir. * **Mekan (Yer):** Tanzimat romanlarında mekan, birkaç istisna hariç, genellikle **İstanbul**’dur. Romanlarda "Beyoğlu" ve "Çamlıca" gibi eğlence yerleri ön plana çıkmıştır. * **Zaman:** Roman ve hikayelerde zaman, genellikle toplumun Batı medeniyeti ile tanıştığı dönemdir.
138
# **TANZİMAT DÖNEMİ'NİN ÖNEMLİ GAZETELERİ** İlk resmi gazete
Takvimi Vekayi
139
# **TANZİMAT DÖNEMİ'NİN ÖNEMLİ GAZETELERİ** İlk yarı resmi gazete
Ceridei Havadis
140
# **TANZİMAT DÖNEMİ'NİN ÖNEMLİ GAZETELERİ** İlk özel gazete
Tercümanı Ahval
141
# **TANZİMAT DÖNEMİ'NİN ÖNEMLİ GAZETELERİ** Tasviri Efkar
N. Kemal-R. Mahmut
142
# **TANZİMAT DÖNEMİ'NİN ÖNEMLİ GAZETELERİ** Muhbir
A. Suavi
143
# **TANZİMAT DÖNEMİ'NİN ÖNEMLİ GAZETELERİ** Hürriyet
N.Kemal-Z.Paşa
144
# **TANZİMAT DÖNEMİ'NİN ÖNEMLİ GAZETELERİ** Tercümanı Ahval
En uzun soluklu
145
# **TANZİMAT DÖNEMİ I. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** * Tercüme-i Manzume * Müntehabat-ı Eş'ar * Şair Evlenmesi * Durub-ı Emsal-i Osmaniye
ŞİNASİ (1826-1871)
146
# **TANZİMAT DÖNEMİ I. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** / **Tiyatro:** * * Vatan yahut Silistre * * Zavallı Çocuk * * Akif Bey * * Gülnihal * * Celalettin Harzemşah * * Karabela / **Roman:** * * İntibah * * Cezmi / **Eleştiri:** * * Tahrib-i Harabat * * Takip
NAMIK KEMAL (1840-1888)
146
# **TANZİMAT DÖNEMİ I. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** / * **Şiir:** Zafername * **Makale:** Şiir ve İnşa * **Antoloji:** Harabat (ilk antolojidir.) * **Röportaj:** Rüya (ilk röportajdır) * **Hatıra:** Defter-i Amal
ZİYA PAŞA (1825-1880)
147
# **TANZİMAT DÖNEMİ I. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** * **Roman:** Taaşşuk-ı Talat Fitnat * **Tiyatro:** Gave Besa yahut Ahde Vefa * **Diğer:** * Kamus-ı Türki (Sözlük)
ŞEMSETTİN SAMİ (1850-1904)
147
# **TANZİMAT DÖNEMİ I. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** * **Hikaye:** Letaif-i Rivayat * **Roman:** Henüz On Yedi Yaşında Dürdane Hanım Paris'te Bir Türk Hasan Mellah Hüseyin Fellah Felatun Bey'le Rakım Efendi Yeniçeriler Esrar-ı Cinayat * **Gezi:** Avrupa'da Bir Cevelan
AHMET MİTHAT EFENDİ (1844-1912)
147
# **TANZİMAT DÖNEMİ I. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** * **Tiyatro Çevirileri:** Kocalar Mektebi Kadınlar Mektebi Zor Nikah Zoraki Tabip * **Diğer:** Şecere-i Türki (Tarih) Lehçe-i Osmani (Sözlük)
AHMET VEFİK PAŞA (1823-1891)
148
# **TANZİMAT DÖNEMİ I. DÖNEM SANATÇILARI** Fransız sanatçı Fenelon'dan **Telemak** adlı romanı çevirmiştir. **Tercüme-i Telamak** adındaki eser edebiyatımızda **ilk çeviri romandır.** * **ESERİ** Roman: Tercüme-i Telemak
YUSUF KAMİL PAŞA (1808-1876)
149
# **TANZİMAT DÖNEMİ I. DÖNEM SANATÇILARI** **İlk mizahı sözlük** olan **Lehçetü'I Hakayık**'ı yazmıştır. Sanatçının 1871'de yazdığı **"Seyahat Jurnali"** adlı eseri edebiyatımızdaki **ilk günlük** örneğidir. **ESERLERİ** * **Tiyatro:** Ayyar Hamza Geveze Berber, * **Günlük:** Seyahat Jurnali * **Mizah:** Lehçetü'I Hakayık
DİREKTÖR ALİ BEY (1844-1899)
150
# **TANZİMAT DÖNEMİ II. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** * **Şiir:** Nağme-i Seher Pejmürde Yadigar-ı Şebab Zemzeme * **Roman:** Araba Sevdası Hikaye: Muhsin Bey Şemsa * **Tiyatro:** Afife Anjelik Vuslat Çok Bilen Çok Yanılır Atala * **Eleştiri:** Takdir-i Elhan * **Ders Kitabı:** Talim-i Edebiyat
RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847-1914)
151
# **TANZİMAT DÖNEMİ II. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERi** * **Şiir:** Ateşpare Şerare Füruzan Köylü Kızların Şarkısı * **Eleştiri:** Demdeme Hatıra Ömer'in Çocukluğu * **Edebiyat Bilgileri:** lstılahat-ı Edebiye
MUALLİM NACİ (1850-1893)
152
# **TANZİMAT DÖNEMİ II. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** * **Şiir:** Sahra Makber Ölü Hacle Baladan Bir Ses Validem Garam * **Tiyatro:** Macera-yı Aşk Sabr ü Sebat İçli Kız Duhter-i Hindu Liberte Nesteren Eşber Finten
ABDÜLHAK HAMİT TARHAN (1852-1937)
153
# **TANZİMAT DÖNEMİ II. DÖNEM SANATÇILARI** **ESERLERİ** * **Roman:** Karabibik Zehra Hikaye: Yadigarları Zavallı Kız
NABİZADE NAZIM (1862-1893)
154
ESERLERİ * **Roman:** Sergüzeşt * **Hikaye:** Küçük Şeyler * **Tiyatro:** Şir * **Düzyazı:** İclal
SAMİPAŞAZADE SEZAİ (1860-1936)
155
156
157
158
159
160
161
161
162
162
162
162
162
162
162
162
162
162
162
163
163
163
163
164
165
165
165
166
166
166
166
166
166
166
166
166
166
166
167
167
167
167
167
167
167
167
167
167
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
168
169
169
169
170
171
171
171
171
172
172
172
172
172
172
172
172
172
172
173
173
173
174
175
175
175
175
175
175
175
175
175
176
176
176
176
176
176
176
176
176
176
176
176
176
176
177
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
178
179
179
179
179
179
179
179
179
179
180
180
180
180
180
180
180
180
180
180
180
180
180
180
180
180
181
181
181
181
181
182
182
182
182
182
182
182
182
182
182
182
182
182
182
183
183
184
184
185
185
185
185
185
185
185
185
185
185
185
185
185
185
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
186
187
187
187
187
187
187
187
187
187
187
187
187
187
187
187
187
187
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
188
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
189
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190
190