Layla Flashcards
Eric Clapton
Spot
Fark etmek, görmek.
See if you can spot the difference between these two pictures.
Let someone down
Hayal kırıklığına uğratmak, birinin beklentilerini karşılayamamak.
“I trusted him, but he let me down.
Foolish pride
Aptalca gurur, gereksiz gurur
His foolish pride stopped him from apologizing.
Send someone to their knees
Birini çaresiz bırakmak, güçsüz duruma düşürmek.
The loss of his job sent him to his knees
(İşini kaybetmek onu çaresiz bıraktı.)
Upside down
Alt üst olmak, her şeyin tersine dönmesi
The news turned my whole world upside down.
Haber bütün dünyamı alt üst etti.
Make the best of (a situation)
Bir durumu en iyi şekilde değerlendirmek.
It’s not ideal, but we have to make the best of the situation.
İdeal değil, ama durumu en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.
Go insane
Çıldırmak, aklını kaybetmek.
If this stress continues, I might go insane
Bu stres devam ederse, çıldırabilirim
In vain
Boşa, sonuçsuz, boşuna.
All his efforts were in vain
Tüm çabaları boşa gitti
Ease someone’s mind
Birinin zihnini rahatlatmak, endişelerini gidermek.
Her kind words eased my worried mind.
Consolation
Teselli
He tried to offer her consolation after the bad news.