KELIMESIZ ASLA TUM KELIMELER Flashcards
indulgence
hoşgörü, şimartma
submissive
itaatkar, boyun eğen, uysal
eleborate
detaylandirmak, detaya girmek
incelikli, gösterişli
tremendously
muazzam bir şekilde, son derece.
heal
iyileşmek, iyileştirmek.
dominantly
zorla, baskin olarak.
monitor
izlemek, gözlemek.
nest
yuva
salutation
selamlama, selam, hatir sorma.
division
bölme, ayrim, kisim.
plague
veba, salgin hastalik.
ventilate
havalandirmak
negligent
ihmalkar
watchdog
bekçilik eden kimse (yolsuzluklara karşi),
bekci köpeği, gözlemci.
beverage
içecek, meşrubat.
disease
hastalik
congestion
sıkışıklik, tıkanıklık.
evoparation
buharlaşma
inflame
iltihaplandirmak, kizdirmak, alevlendirmek.
upset
üzmek, üzgün.
sparingly
tutumlu bir şekilde.
miserly
cimri, pinti.
flimsy
derme çatma, uydurma, dayanıksız.
outbreak
patlak verme.
epidemic
salgın hastalık
cheer
neşelendirmek.
rejoice
sevinmek, sevindirmek.
substantially
büyük ölçüde.
trace
izini sürmek, takip etmek.
devotion
teslimiyet, bağlillik, fedakarlık.
urge
dürtü
ısrar etmek.
praise
övmek, methetmek.
confess
itiraf etmek.
preserve
korumak, muhafaza etmek
inconvenient
zahmetli, rahatsizlik verici
blankly
boş boş
tactless
düşüncesiz, kaba, patavatsiz.
timidly
utangaç bir şekilde.
insanity
çılgınlik, delilik.
interfer
karişmak, burnunu sokmak. Mudahale etmk
cremate
ölü yakmak.
sprain
burkmak, incitmek.
quest
arama, arayiş, araştirma.
bargain
ucuz, hesapli alişveriş.
seize
tutmak, kavramak., El koymak, yakalamak
prospect
olasilik, ihtimal, umut.
vessel
gemi, tekne.
enormously
son derece, fevkalade.
virtually
hemen hemen, neredeyse.
quarterly
üc ayda bir ( olan )
affection
sevgi
bewilder
hayret uyandirmak, afallatmak.
perplex
kafasi karişmak.
enrich
zenginleştirmek.
lead
liderlik etmek, yol göstermek.
entail
kapsamak, gerektirmek.
enigma
muamma, gizem.
enlist
askere almak/yazilmak.
enroll
kaydolmak, yazilmak.
filthy
çok pis, kirli.
indiscriminately
rastgele, planlanmamiş bir şekilde.
reign
hüküm sürmek, saltanat.
shimmer
titrek titrek parlamak.
shift
yer değistirmek, vardiya
stutter
kekelemek
vengance
intikam, öc.
shrink
kücülmek, çekmek.
mention
bahsetmek, söylemek
legacy
miras
assesment
değerlendirme
breakthrough
ilerleme, önemli buluş.
drawback
mahsur, eksiklik.
dramaticaly
ani ve belirgin şekilde.
invalid
geçersiz
intrude
pat diye dalmak, zorla girmek.
ridiculous
gülünç, aptalca.
prosecute
dava açmak.
successive
art arda gelen.
tuition
özel ders, ders ücreti, harc
irrecoverably
düzeltilemez bir şekilde.
exploit
sömürmek, istismar etmek.
sömürü, macera, kahramanlik.
expenditure
masraf, harcama.
counterfeit
sahte, yapmacık, taklit
courteous
kibar
assumption
varsayım
turmoil
hengame, karmaşa
duly
beklendiği gibi, gereğince
extravagant
savurgan
irrelavant
ilgisiz, konu dışı
nutrition
beslenme, besin.
overwhelming
ezici, üstün.
puberty
ergenlik
poverty
yoksulluk, sefalet.
roughly
kabaca
approximately
yaklaşik olarak.
virtually
hemen hemen, neredeyse.
utter
ifade etmek, söylemek.
surpass
aşmak, geçmek.
manifacture
üretmek.
imitate
taklit etmek.
harrassment
taciz etme, usandirma
martial
askeri, savaşa ait
obstruct
engel olmak, tıkamak.
obsession
takinti, saplanti
perceive
algilamak
harbour
liman
gizlemek, beslemek.
haphazardly
gelişi güzel bir şekilde
immensely
yoğun bir şekilde, son derece
moral
manevi, ahlaki.
scorn
küçümseme aşağilama.
contempt
küçümseme, aşagilama.
underestimate
küçümsemek, aşağilamak.
underrate
küçümsemek, hafife almak.
despise
küçümsemek, hor görmek.
scope
kapsam
scrutinize
dikkatle incelemek.
seduce
ayartmak, baştan çikarmak.
secrete
saklamak, gizlemek, saklamak.
wary
ihtiyatli, temkinli, dikkatli.
uncover
açiga çikarmak.
undergo
maruz kalmak, başindan geçmek.
segregation
ayrim
temporary
geçici
temperament
huy, mizaç
temptation
karşi konulamaz istek
manually
el ile yapilan
imminent
eli kulağinda.
elaboretly
detayli bir şekilde.
elicit
temin etmek, sağlamak.
deduce
sonuç cikarmak.
deduction
sonuç, çikarim, indirim, tümden gelim.
eliminate
elemek, ortadan kaldirmak.
genre
tür, tarz (sanat ve yazi için)
deficiency
yetersizlik, eksiklik.
admission
giriş ücreti, itiraf.
administer
düzenlemek, yönetmek, tibbi yardimda bulunmak.
clarify
açikliğa kavuşturmak, izah etmek.
belligerently
kavgacı bir şekilde
cite
örnek göstermek, alıntı yapmak.
classify
sınıflandırmak
imprison
hapsetmek
permissive
aşırı hoşgörülü
severe
sert, ciddi, vahim
tentatively
geçici olarak, kesin olmamakla birlikte.
vegatation
bitki örtüsü
prosperous
zengin, kalkinmiş
lunar
aya ait olan
hurricane
kasirga
humiliate
aşağılamak, küçük düşürmek.
futile
bosuna, beyhude.
custody
velayet, gözalti
provoke
kişkirtmak, yol açmak.
longingly
özlemle
juvenile
genç, çocuksu
extraordinary
sıra dışı
awkward
garip, tuhaf, beceriksiz, uygunsuz.
aviation
havacılık
overlap
benzeşmek, örtüşmek
resemble
andırmak, benzemek.
purify
arındırmak
boost
takviye yapmak, artırmak.
sustenance
besin, gıda.
suspend
askıya almak
conventinal
geleneksel
susceptible
duyarlı, hassas.
oral
ağiz yoluyla olan, sözlü.
incidence
oran
tough
sert, katı
vivid
canlı, parlak, berrak.
leisurly
yavaş yavaş, sakin.
consideratly
saygılı şekilde, düşünceli bir şekilde.
appraciate
takdir etmek, değerini bilmek.
postpone
geri çekilmek
corruptively
zararli olarak.
cunning
kurnaz, kurnazlık.
insight
anlayış, içgörü, bilgi.
investment
yatırım
abstract
soyut
annual
yıllık
compete
mücadele etmek, rekabet etmek, yarışmak
comprehensive
kapsamlı
convenient
uygun
induce
ikna etmek, sebep olmak.
implement
uygulamak
innovation
yenilik
withdraw
geri çekilmek
occasional
ara sira olan
progression
ilerleme
prevail
yaygın olmak
consolidation
güclendirme
stable
sabit, değişmez.
straightforward
anlaşılır, net
welfare
refah, zenginlik
overlook
göz ardı etmek.
consume
tüketmek
elevation
yükseltme, yükseklik
latitude
enlem, paralel
longitude
boylam
delicacy
hassaiyet, narinlik
amass
toplamak, biriktirmek, bir araya getirmek.
rely
inanmak, güvenmek.
impairment
bozulma, eksilme, hasar.
dispatch
göndermek.
wire
kablo, tel
inoculated
aşilanmiş, bağişik.
harvest
hasat
rot
çürümek
dissuade
caydırmak, aklını çelmek,
irritate
rahatsız etmek, irite etmek
edible
yenilebilir
primitive
ilkel
scenery
manzara, dekor, görünüm
disputable
kuşkulu, süpheli.
downsize
küçültmek, azaltmak
negotiate
görüşmek, müzakere etmek
blunt
kör, kesmeyen, kaba, körelmiş.
ancestral
atalara (geçmişe) ait
dimension
boyut
expel
kovmak, sınir dısı etmek.
bake
pişirmek, fırına koymak
cease
durmak, durdurmak, bırakmak
attain
elde etmek
cite
bahsetmek, alıntı yapmak
carve
yontmak, oymak, doğramak
swallow
yutmak, yutkunmak
fattening
şişmanlatan, kilo aldıran
presemption
farzetme, varsayim, sanı, tahmin
prototype
ilk örnek, prototip
resort
başvurmak, tatil yeri, yazlık
compete
yarışmak, rekabet etmek.
wholly
bütünüyle, tamamen
boldly
küstahca, cesurca
fraction
kesir, bölüm, küçük parça
advisory
danışman, öğüt veren, tavsiye niteliginde
pamphlet
el ilanı, broşür
tentatively
geçici olarak, kesin olmamakla birlikte
untimely
zamansız, vakitsiz, münasebetsiz, yersiz
noisily
gürültülü bir şekilde
disgust
nefret, tiksinme, bıkkınlık
nefret etmek, bezdirmek
hesitant
kararsiz, tereddütlü
foundling
buluntu, sokak çocuğu, terkedilmiş bebek
stem
sap, kök, gövde
cikmak, yavaşlatmak
speculative
kuşkulu, şupheli
peculiar
tuhaf, ilginć
frame
çerçeve
perish
yok/helak olmak, ölmek
sanity
akıl sağlığı
charity
bağış, hayır kurumu
sanitation
sağlık hizmetleri
cradle
beşik, asma iskele
beşikte sallanmak
divest
mahrum bırakmak, soymak, soyulmak, görevden almak soyutlamak
prerequisite
ön koşul, önceden gelen
sluggish
agır kanli, miskin, mıymıntı, halsiz
sweat
terlemek, alın teri dökmek
terleme, ter
leaf
yaprak, sayfa, folyo
immodesty
terbiyesizlik, küstahlık
fauna
bir bölgede yaşayan hayvanların tümü
fur
kürk, post, kürklü giysi
kürkle kaplamak/süslemek
heavy-handed
eli agır, beceriksiz, zalim
plotted
çizilmiş, cizilen
falsely
yanlıs, sahte, asılsız olarak
smash
paramparça etmek, sertçe vurmak
cultivate
yetiştirme, işleme
ekip biçmek, biriyle dostluk kurmaya çalışmak
receptor
alıcı
flock
sürü, cemaat
kalabalıklaşmak, üşüsmek
tirelesly
yorulmadan, bıkmadan
blast
büyük patlama, öfkelenme, şiddetli rüzgar
drown
suda boğmak, suda boğulmak.
penetrate
nüfuz etmek, delip geçmek, icine girmek
demise
devretme, bırakma, feragat, vefat
array
gösteriş, görkem, sıra
vomit
kusmak, kusmuk