Kelimelerim Flashcards by Erdem Şanlı

Important / imperative
Crucial
Critical
Vital
Significant

Onemli / oncelikli
Hayati
Kritik
Elzem
ciddi

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Necessary / needed
Essential
Fundamental / required (pre)
Basic

Temel / gerekli
Az gelismis
Pre required

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Mandatory
Obligatory / obliged
Compulsory
Enforced
Required

Zorunlu
Sart
Mecburi

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Strange
Weird
Odd
Bizarre
Peculiar / ozel /ozgu /has
Unusual / uncommen

Tuhaf
Garip
Siradisi
Alisilmadik
Acayip

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Ridiculous
Absurd
Irrational
Silly
Foolish
Unreasonable
illogical

Sacma
Mantiksiz
Aptalca
Absurt

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Fantastic / fascinating
Wonderful
Excellent
Outstanding
Extraordinary
Exceptional
Great
Magnificent
İmpressive
Astonishing

Sahane
Siradisi
Harika
Muhtesem
Olaganustu
Mükemmel

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Abundent
Numerous
Plently / a lot (of)
Ample
Considerable
Substantial

İmportant / significant
Remarkable/ marked
Notable / noteworthy

Çok miktarda
Bol
Miktarda / oranda / sayıda / ölçüde
Önemli
Kayda değer

Gerekli/ esas / temel
Kayda değer/ dikkat çeken / çok

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Few
Little
Meagre
Low
Scarce
Rare

Az sayıda
Düşük
Az miktarda
Ender / nadir / değerli / yetersiz
Düşüş
Low / alçak / alçak basınç

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Inadequate
Insufficient
Limited
Restricted
Short of /eksik
Lack of / eksik
Devoid of / deprived of
Deficient in

Yetersiz
Sınırlı
Kısıtlı
Az (miktarda sayıda)

Eksikliği

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Tiny
Paltry
Insignificant
Negligible
Unimportant
İnconsiderable

Brief
Short
Concise

Ufak
Önemsiz

Kısa ( mesafe / süre / boy )
Az öz kısa ( açıklama için kullanılır)

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Success
Achievement
Accomplishment

Başarı
Zafer
Kazanç

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Evidence

Kanıt
Delil

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Sense of

Duygu-su
Sense of humour / mizah duygusu

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Argument

Tartışma / idda

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Amount
Sum
Quantity

Miktar

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

İncome
Earning
Salary
Reveneu

Gelir
Kazanç

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Huge
immense
Gigantic
Vast
Enormous / tremendous
Great
Profound/ deep

Sayısal / fiziksel / etki
Büyük dev devise
Derin / köklü / derinden
Profound ( soyut ) derin etki / derin bilgi

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Separate / apart
Distinct
Different
Noticeable / göze çarpan / farkedilir
Divergent
Diverse
Diversity / çeşitlilik

Ayrı / farklı / değişik/ çeşitli
Biodiversty / canlı çeşitliliği
Cultural diversity / kültürel çeşitlilik

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Evident
Clear
Apparent
Obvious
Lucid

Açık / net / anlaşılır / bariz / ortada ( görsel / anlatım / soyut)

Temiz /açık /anlaşılır bir anlatım

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Shining
Luminous
Gleaming
Lively
Vibrant
Vivid
Bright

Canlı / ışıltılı / parlak ( görsel anlamda)

Hayat dolu / enerjik / canlı
Vivid / lively/ vibrant

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Visible

Görünür / görülebilen

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Valuable
invaluable
Priceless
Precious
Expensive
Worthy/ worth / worthwhile

Değerli / kıymetli / pahalı / paha biçilemez / yeri doldurulamaz / layık

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Bankrupt / broke
Penniless
Out of business

Parasız kalmış / beş parasız / iflas etmiş

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

Commercial
Feasible
Viable
Practical
Applicable
Profitable
Lucrative
Gainful

Yapılabilir / karlı / kazançlı / uygulanabilir / mantıklı / pratik

Commercial sıfat (ticari)
İsim ( reklam)

Profit / benefit / merit ( kar / kazanç )
Deficit ( zarar/ kayıp)

How well did you know this?

Not at all

Perfectly

innovative / inventive Creative / new / nowel

Yenilikçi / yeni / yaratıcı ( insan / fikir / proje / ürün)

Competent Qualified Skilled / skillful Capable ( of ) Eligible ( for)

Yetkin / nitelikli / donanımlı / uzman

Appropriate Fit Proper Decent

Düzgün / uygun / doğru / geçerli / kabul edilebilir ( doğru cevap / insan / bir iş / görev için / uygun / doğru belge) ( düzgün doğru üslup)

Gap /uçurum Rainforest / yağmur ormanı İmpact / etki / saygı Agree / aynı fikir olmak Solution / çözüm İnvestment / yatırım Jewel / mücevher

So / therefore / thus / on the other hand

Bu yüzden / dolayısıyla

Until / till As a

Kadar Fakat / lakin / ancak

During Overal For + süre At

Boyunca / süresince Toplamda ..De da orada

Help Contribute Support Assist Aid

Yardım etmek Destek Katkıda bulunmak

Spend Use Make us of Consume

Kullanmak

Climp Before Before noun

Tırmanmak / artmak Daha önce / evvelden … den önce / .. nın evvelinde

Because / as / since

Çünkü / için / den dan / yapması nedeniyle

First / firslty / initially Food Feed Feed on meat

İlk olarak Yemek Beslemek Et ile beslenmek / birşeyle beslenmek

Then/ later House chore Have great time / fun Get ready / prepare

Sonra / ardından Ev işi Eğlenmek Hazırlanmak

İnvention / icat Helment / kask Enthusiactic / hevesli Over / üzerinde Trouble / sorun sıkıntı bela

Suggest / önermek But anyway / ama yinede Statement / beyan açıklama Reportera / muhabir Boarding / biniş

Struggled / mücadele Overcome / üstesinden gelmek Fear / korku Leaflet/ broşür Feel, felt / hissetmek

Something / birşey Different races / farklı ırk Descriptions / açıklama tarif tanım Like / beğenmek, gibi

Arrests / tutuklama İnjuries / yaralanma As well as / birlikte Unconfirmed / doğrulanmamış Stories of killings / cinayet hikayeleri

Enjoyable /zevkli İnterviews / söyleşi Linked / bağımlı tabi Poor / yoksul yetersiz

At last / sonunda İntroduce / tanıtmak Able / yapabilmek Expected / beklenen Terms / şartlar Terms of population / nufus açısından

Completely / tamamen Private life / özel hayat Financial difficulty / mali sıkıntı Since / -den -dan beri Just / sadece yeni Belongings / eşyalar

Despite / aksine, rağmen İnterest / ilgi Lack of interest / ilgi eksikliği Behaviour / davranış Attention / dikkat Growth / büyüme

Possible / probable / likely İmpossible / improbable / unlikely

Olası / muhtemel / mümkün / yapılabilir İmkansız / olası mümkün olmayan / zor

On the brink of On the verge On the edge of On the treshold of + noun verbing Be about to + verb.0

-nın eşiğinde / - mek - mak üzere / olmaya yakın / yaklaşan

Objective / neutral/ Impartial / fair Equal / even / just / unprejudiced

Tarafsız / nesnel / objektif / nötr / adil / eşit / ön yargısız

Angry / annoyed/ disappointed Frustrated / furious / upset

Kızgın / hayal kırıklığına uğramış / kırgın Hüsrana uğramış

Yenilmez /güçlü / sağlam/ aşılmaz

İnvincible / unbeatable / strong / powerful / mighty

Kötü huylu /kavgacı / saldırgan / düşmanca /gergin / yaşama elverişsiz

Belligerent Offensive Hostile / inhospitable / unfirendly Bad / aggressive / malignant / malicious / malevolent

Dikkatli / titiz / temkinli / özenli

Careful / cautious / meticulous / alert Attentive

Ünlü / iyi bilinen / bilinen / iyi tanınan / şöhretli / meşhur / prestij sahibi Kötü şöhretli / namı kötü

Eminent / distinctive / famous / illustrous / celebrated / renowned / well - known Genelde yanına for alır İnfamous / notoriious

Şüpheci /şüpheli / kuşkucu / kuşkulu / terettüd içinde

Doubtful / sceptical / dubious / doubt Sceptical / indecisive

Kararlı / şüphesiz / tereddütsüz / kuşkusuz

Determined / decisive / doubtless / without doubt

Willing to Eager to Keen on Enthusiastic Moderate / modest Temperate/ mild / humble Average

İstekli / hevesli / çoşkulu Ilımlı / ılıman / dengeli / abartısız / sade / ortalama

İnsane Crazy Mad Fanatical

Çılgın / deli / akılsız / akli dengesi yerinde olmayan Olumlu olarak “” çok seven / deliren

Optimistic / hopeful / positive Pessinistic / negative / gloomy / hopeless

İyimser / olumlu / pozitif / umutlu Kötümser / karamsar / negatif / iç karartıcı

Rebellious / disobedient / defiant Rebel / deft / disobey (v)

İsyankar / asi / baş kaldıran / itaatsiz Meydan okumak / baş kaldırmak / isyan etmek

Extravagant / lavish /overgenerous

savurgan / müsrif / lük yaşam Over= aşırılık anlamı katar Generous = savurgan

Thougtless / reckless / careless / irresponsible Negligent / indifferent / inconsiderate

Düşüncesiz / umursamaz / ihmalkar / sorumsuz / dikkatsiz

Confidenet / sure / certain / assured Self-confident-kendine güvenen Certain 2.anlam- bazı / belirli

Emin / kendine güvenen / kesin / net / güven veren

Rich / wealthy / prosperous / affluent Well- off Rich in vitamins - vitamin bakımından zengin

Zengin / varlıklı / refah içinde

Flourishing / thriving / emerging / blooing

Gelişen / büyüyen / kalkınan / güçlenen

Consistent / constant / persistent Stable / steady / fixed / coherent

Tutarlı / kalıcı / istikrarlı / sabit

Changing / fluctuating / unsteady İnconsistent / incoherent

Değişen / değişken / dalgalı / dalgalanan / istikrarsız / tutarsız

Temporary / momentary /ephemeral İnterim + goverment - geçici / ara hüküment

Geçici / anlık / dönemsel

Received/ alınan Complaints /şikayetler Remarks / notlar İnterview / röportajlar Spill / dökmek

Towards/-e doğru Union / birlik Perhaps / belki Poverty / yosulluk Attention / dikkat

Of at least / en az Drew / çizmek Whether / olup olmadığı Patient / hasta Survive / hayatta kalmak

Anymore / artık, bundan sonra İnjury/ yaralama May / -e bilmek Factory / fabrika , bulding / inşa, bina Extremely / aşırı Opposition / muhalefet

Passenger / yolcu Match / eşleşme Jewelly / mücevher Crafsman / sanatkar Piece / parça

Remained / kaldı Judges / yargıç Firm / firma Law / hukuk yasa Fair / adil

Sorts / tür Full of all / her türlü Decline / düşme , reddetme Private / özel Told / söylemek

Prime minister / başbakan Appeared / söylemek Overall majority / genel , çoğunluk toplam İn spite / rağmen

Remain / sürdürmek Higly / büyük ölçüde Leave / ayrılmak Pool / havuz İnfants / bebekler

Head / kafa Considered/ düşünülen Teengers / gençler Offer/ teklif Seats/ koltuklar

Recorvery / kurtarma As soon as / en kısa sürede Such as / gibi ,mesela Protect / koruma Ambition / hırs

Cathing / alıcı Exports / ihracatlar Affected / etkilenen Negatively / olumsuz Exchange / döviz kur

Permanent Lasting / ever- lasting / log- lasting / sürmek / devam etmek Eternal / forever Constant / consistent / persistent

Kalıcı/ uzun süreli / dayanaklı Sonsuz / sürekli

Slow Gradual / over time / in time Step- by- step

Yavaş Kademeli

İncreasing Growing / ascending / soaring Mounting / risinf / climbing Decreasing / descending / lessening /declining Falling / diminishing

Artan / yükselen / tırmanan / büyüyen Azalan / düşen / gerileyen

İnstant / sudden / immediate/ abrupt İnstant / anlık / hızlı / anında İmmediate / yakın / yaklaşan (seçim felaket vs ) / yakın ilişki ( akraba aile )

Ani / beklenmedik / hızlı İmmediate future / yakın gelecek İmmediate family / yakın aile

Swift / prompt / quick / rapid / fast On time / puntual / dakik / vaktinde

Dakik / hızlı / vaktinde / zamanında Tez canlı

Similar / resembling / alike / akin / close Related / relevant / associated / connected / linked

Benzer / yakın / benzeyen Alakalı / yakın / ilişkili /

İdentical / the same ( as) / uniform Equal / even Verb + alike - kullanıl şekli

Aynı / tıpatıp / eşit / denk / tektip

Varied / various / different / diverse Divergent / miscellaneous

Çeşitli / farklı / türlü

Live / reside / inhabit / settle / dwell/occupy Experience / face /go through / undergo / be exposed to / confront Suffer (from) Endure / survive / put up with / bear / tolerate/ stand /withstand

Yaşamak / yerleşmek Yaşamak / deneyimlemek / tecrübe etmek / başından geçmek Yaşamak / muzdarip olmak ( sadece olumsuz) Katlanmak / tahammül etmek / hoş görmek

Stop / cease / quit / halt Discontinue Give up ( alışkanlık / mücadele )/ quit Abandon ( bölge / bir insan) / leave

Dur(dur)mak / kes(il)mek/ bitmek / bitirmek Terketmek / geride bırakmak

Start / begin / initiate / commence / set out / set off (-nesne olursa) Originate / emerge / arise / appear ( nesne almaz) Break out ( olumsuz bir özne ile kullanılır ) patlak vermek / başlamak

Başla(t)mak Ortaya çıkmak / başlamak / baş göstermek

Argue / talk / negotiate / bargain / discuss / debate ( with + kişi ) —ile Argue / talk / debate (+ about / on / over + konu) —hakkında / üzerine

Tartışmak / görüşmek / müzakere etmek / pazarlık etmek/

Agree / concur / consent / come to terms/ have a deal / reach an agreement / have a consensus (with +kişi) ( on / over / about + konu) Agree + to ( kabul etmek )

Anlaşmak / uzlaşmak / sağlamak / hem fikir olmak / uzlaşmaya varmak

Understand / comprehend Realize / recognize Conclude / discover / percieve / take in Find out / figure out / work out / sort out / make out

Anlamak / idrak etmek / sonuca varmak / ( cevabı / gerçeği bulmak ) / çözmek / keşfetmek / bir bilgi / bölge ) Algılamak / farkına varmak

Suggest / offer / propose / put forward Put forth / come up with + fikir, öneri , plan , çözüm , evlilik , ortaklık, yardım Come up with + (tasarım / aşı / dizayn / icat etmek / geliştirmek) İnvent / devise / develop Advise / recommend(+ mekan / kitap / eylem ) = student advisor — danışman = recommendation letter — tavsiye mektubu

Önermek / sunmak / teklif etmek / ortaya atmak / ileri sürmek Tavsiye etmek / akıl vermek / önermek /

Oppose / reject / refuse / resist / deny / decline / turn / down / discard + ( fikir / öneri / plan / çözüm / yardım / sorumluluk / ortaklık / hizmet )

Karşı çıkmak / reddetmek / itiraz etmek / inkar etmek / mualefet yapmak

Thing / consider / regard / feel /reckon / deem Regard / see / view + as — olarak görmek Suppose / assume / imagine

Düşünmek / hayal etmek / varsaymak / değerlendirmek —- olarak görmek