Deutsch Lernen 3 Flashcards
uzun uyumak, uykusunu almak
ausschlafen
wir schlafen aus.
kahvaltı yapmak
das Frühstück machen
birinci, ilk
ilk olarak
zuerst
ondan sonra
bundan sonra
sonra
danach
then/ after that
ondan sonra
bundan sonra
sonra
dann
Danach mache ich das Frühstück und dann gehen wir ins Kino.
dışarı çıkmak
ben dışarı çıkıyorum
nach draußen gehen
to go outside
ich gehe nach draußen
dışarıda futbol oynuyorum
ich spiele draußen Fußball
dışarı çıkmak
raus gehen
içeride
içer
drinnen
drinnen im Zimmer*
inside
dışarıda
dışarı
draußen
inside
kötü hissedioyrum
mir ist schlecht
ı don’t feel well.
ne zamandan beri
ne zaman
Restaurant ne zaman açılıyor?
Restaurant saat 11 de açılıyor
Ab wann
Ab wann hat das Restaurant geöfnnet?
Das Restaurant hat ab 11:00 Uhr geöfnnet
ne zamana kadar
müze perşembe günü ne zamana kadar açık?
müze saat sekize kadar açık
Bis wann hat das Museum am Donnerstag geöfnnet ?
Das Museum hat bis 20:00 uhr geöffnet.
kapandı
es hat geschlossen
kapalı
geschlossen
to be closed
açık
geöffnet
to be open
bunu Nico’ya söyleyebilir misin lütfen?
Sagst du das Nico bitte?
14:25
iki buçuğa yarım var
Es ist fünf vor halb drei
14:35
iki buçuğu beş geçiyor
Es ist fünf nach halb drei
45 dk içinde
Sie kommt in einer Dreiviertelstunde
pratik yapmak
alıştırma yapmak
o flüt alıştırması yapıyor
Üben
Übt sie Flöte
oynadıktan sonra temizlersin
Räumst du auf, nach dem Spielen
temizlemek
düzenlemek
aufräumen
dışarı çıkmak
akşam dışarı çıkarım
ausgehen
Am Abend gehe ich aus.
dörtte süpermarkette alışverişe giderim
um vier kaufe ich im Supermarkt ein
her zaman değil ama çok sık
nicht immer, aber sehr oft
nadiren
selten
asla
cips asla yok
nie
chips gibt es nie.
çoğu zaman
meistens
neredeyse her zaman
fast immer
neredeyse asla
neredeyse hiç
fast nie
sık sık
oft
her zaman
immer
immer %100
fast immer
oft
manchmal
selten
fast nie
nie %0
her zaman
neredeyse her zaman
sık sık / sıklıkla
bazen
nadiren
nereyse hiç / asla
asla
öğleden önce
vormittag
öğlen
mittag
öğleden sonra
nachmittag
iptal etmek
stornieren
abbrechen
tanıklık etmek
bilgi / ifade vermek
aussagen
yüksek sesle okumak
vorlesen
o bir metin okur
sie liest einen Text vor
Cumartesi günü dersleri hazırlar
Am Samstag bereitet sie den Unterricht vor