Chapter 1 Flashcards
Dismay - Dismayed
Korkutmak - Korkutumuş
Inexplicable
Anlaşılmaz
Suppressed
Baskı altına alınmış.
Prosecution
Davacı, uygulama
remarkable
Dikkat çekici
Dikkate değer
Göze çarpan
thrilling
Heyecan verici
interval
Zaman aralığı
inconceivable
Anlaşılmaz
İnanılmaz
Akılalmaz
utterly
Tamamiyle
Tümüyle
incredulity
Kuşkuculuk
Şüphecilik
submerged
Batırılmış
Batmış
barred
Yasaklanmış
Men edilmiş
prohibition
Yasak
Yasaklama
withdraw
Geri almak
Geri çekilmek
anticipated
Öngörülen
Beklenilen
intimacy
Yakınlık
Samimiyet
appealed
temyiz edilmiş
inquest
soruşturma
verdict
karar
hüküm
wilful
kasıtlı
inatçı
supplemented
üzerine ilaveler yapılmış
eklenmiş
adequate
yeterli
uygun
münasip
recapitulate
tekrarlamak
özetlemek
yinelemek
profound
derin
yoğun
mutilated
sakatlanmış
kötü/ağır yaralanmış
revolver
tabanca
endeavouring
emek harcama
gayret etme
acknowledged
tanınmış
tanınmak
fastened
bağlanmış
crocuses
safran
bloom
çiçek açmak
frequented
uğrak
ayakaltı
thoroughfare
geçiş yolu
mushroomed
yayılmış
türemiş
instantaneous
ani
anlık
obscure
saklamak
gizlemek
maltreated
kötü davranılmış
suistimale uğramış
snarl
hırlamak
karıştırmak
söylenmek
contempt
aşağılamak
küçümsemek
hor görmek
wizened
kırışmış
kurumuş
retraced
tekrarlamak
izini takip ederek kaynağına kadar gitmek
astonishment
hayret
şaşkınlık
peer out
aralıktan dışarı bakmak
wedged
kımıldamayan
sıkışıp kalmış
trifle
önemsememek
dalga geçmek
boş konuşmak
sinewy
güçlü
kuvveti
dinç
chap
ahbap
adam
arkadaş
delikanlı
dreadful
tüyler ürpertici
ürkütücü
chasm
derin yarık
boşluk
büyük ayrılık
nonchalant
soğukkanlı
sakin
seedy
yırtık pırtık
eski püskü
frockcoat
frak
merchant
ticaretle uğraşan kişi
tüccar
individual
birey
bireysel
stature
endam
genuine
gerçek
içten
samimi
saf
picturesque
açık
etkili
inexorable
acımasız
merhametsiz
totter
yalpalamak
tökezlemek
sendelemek
vengeance
intikam
öç alma
assert
ileri sürmek
iddia etmek
sheer
tam, dikey, dimdik, bütün
indication
belirti
gösterge
emare
ledge
çıkıntı
cliff
uçurum
fatal
ölümcül
tuft
püskül
öbek (ot)
notch
çentik
inevitable
kaçınılmaz
beklenen
confidant
sırdaş
erroneous
hatalı
yanlış
depart
yola çıkmak
ayrılmak
chasm
uçurum
confederate
suç ortağı
comrade
dost
precursor
öncü
haberci
affectionate
sevecen
sevgi dolu
şefkatli
indiscretion
akılsızlık
patavatsızlık
düşüncesizlik
tempt someone to do something
birini bir şey yapması için kışkırtmak/ayartmak
deplorable
acınacak durumda
çok kötü
irreparable
onarılamaz
telafisi olanaksız