Atasözleri Flashcards
Abanın kadri yağmurda bilinir
1) Aba giyen insan yağmurda ıslanmaz. Bu yüzden, abanın değeri, yağmura yakalanıp ıslanıldığında daha iyi anlaşılır
2) Bir şeyin değeri, ona ihtiyaç duyulduğunda daha iyi bilinir.
Aba vakti, yaba, yaba vakti aba
Önemli ihtiyaçlar, zamanından önce ve ucuzken alınmalı.
Abdala “kar yağıyor” demişler, “Titremeye hazırım.” demiş.
Bazı sıkıntılara alışmış insanların aynı tür sıkıntıları önemsemeyeceklerini anlatır.
Abdal ata binince bey oldum sanır.
Lâyık olmadığı hâlde bir işin başına getirilen insan, kendini bir şey oldum sanır. Çevresine tepeden bakmaya başlar.
Abdal: yöreye göre gezginci dervişlere, çingenelere ve dilenci kılıklı kişilere yoksullara denir.
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.
İnsanlar fırsat buldukça sevdikleri ve zevk aldıkları etkinliklere katılırlar. Bunları yapmaktan usanmazlar.
Çocuklar da oynamayı çok severler ve fırsat buldukça oynarlar
Abdalın dostluğu köy görününceye kadardır.
Çıkarına düşkün insanların dostluğu, çıkarları kalmayınca ya da başka bir çıkar kapısı bulduklarında hemen biter.
Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır.
Çıkarcı insanların dostluğu ve arkadaşlığı işleri bitinceye kadardır. İşleri görüldükten sonra ortadan kaybolurlar.
Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da.
Bir insanın değerliliği, kılık kıyafetlerinden değil, davranış ve eylemlerinden belli olur.
Acele ile menzil alınmaz.
Çok çabuk davranmakla sonuca ulaşılmaz. Planlı hareket ederek sonuca ulaşılır.
menzil burada süresinde alınması gereken yol olarak karşımıza çıkıyor.
Acele işe şeytan karışır.
Bir işi çok çabuk yapılmaya kalkışıldığında, hata yapma olasılığı artar. Yapılacak küçük bir hata, bu işin gecikmesine neden olur.
Acele yürüyen yolda kalır.
Acele yürüyen çabuk yorulup yolda kalır. Bir işi yapmak ve başarmak için acele etmeyip planlı hareket etmek lazım.
Acemi katır, kapı önünde yük indirir.
Bir işi ustasına yaptırmayıp da acemiye yaptıran kişi o işten zarar eder.
Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.
Uzun süre bir şeyin yokluğunu çeken kimse, o şeyi elde ettiğinde onun kendisine yetmeyeceğini sanır.
Acıkan ne yemez, acıyan ne demez.
Çok acıkan insan ne bulsa yer. Canı yanan insan da Ağzına geleni söyler.
Acıklı başta akıl olmaz.
Acıklı insanın acısından dolayı aklı başında değildir.Ne söylediğini bilmez.
Acıkmış kudurmuştan beterdir.
Çok acıkmış bir kimse kudurmuş bir hayvandan daha tehlikeli olabilir.Gereksinimlerini karşılayamayan kişiler, bu gereksinimlerini karşılamak için arlı arsız her yolu denerler
Acından kimse ölmemiş.
İnsan isterse karnını doyurmanın bir yolunu bulur.
Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
1) Kırağı sebzeleri dondurup bozar. Acı patlıcan zaten işe yaramaz. Kırağı çalsa ne olur, çalmasa ne olur. 2) Güçlüklere alışmış kişi, ufak tefek sıkıntılardan etkilenmez.
Acıyan çok ama ekmek veren yok.
Yoksulların durumuna yalnızca üzülmek yetmez. Onlara yardımcı olmak gerekir.
Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış.
İnsan her yürlü acıya katlanabilir, ama açlığa uzun süre katlanamaz.
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine de uyuyamamış.
Açlık, yiyecekler dışındaki nesnelerle giderilemez.
Aça kuru ekmek helva gibi gelir.
Aç insan ne bulsa yer ve yediği ona helva gibi tat verir.
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.
Aç insan, önce karnını doyurmayı düşünür, başka hiçbir şey düşünemez. Çocuk aklına geleni yapmak istet, söz dinlemez. Oyun zamanı olup olmadığını düşünemez.
Aç at yol almaz, aç it av almaz.
Aç insan iş yapamaz.Yapsa da verimli olmaz.
Aç ayı oynamaz.
“Aç at yol almaz, aç it av almaz” ike aynı anlama gelmektedir
Aç domuz darıdan çıkmaz.
Aç olan kişi, önce karnınu doyurmayı düşünür. Açlığını gidermek için başkalarına zarar verip vermediğine bakmaksızın her yolu dener.
Aç köpek fırın deler
Aç kalan canlı karnını doyurmaktan başka bir şey düşünmez. Karnını doyurmak için her yolu denet, hatta kötülük bile yapabilir.
Aç elini kara sokar.
Aç bir kimse, karnını doyurmak için her tehlikeyi göze alır.
Aç doymam, tok acıkmam sanır.
Çok acıkan insan önüne ne kadar yiyecek konarsa konsun doymayacağını sanır.Tok insan ise hiç acıkmayacak gibi rahattır.Yoksul insanlar para kazansalar da kendilerini hâlâ yoksul sayarlar, aç gözlülük edip daha fazla para kazanmaya çalışırlar. Varlıklı kişiler, yoksullaşmaya başlasalar da bunu hemen fark edemez, hâlâ varlıklıymışcasına yaşamaya devam ederler.
Aç gezmekten tok ölmek yeğdir.
Canlılar için ölüm kaçınılmaz bir sondur. Ama istenen bir durum değildir. Aç gezmek ölümden beterdir. Bu yüzden tok ölmek, aç gezmeye yeğ tutulur.
Aç gözünü, açarlar gözünü
Bir toplumu oluşturan bireylerin hepsinin huyu ve ahlakı aynı değildir. Arlı-arsız, hırlı-hırsız, kolay yoldan para kazanmak isteyen, yasa ve kuralları hiçe sayan bir yığın insan vardır. Bu insanlar acımasızdırlar, başkalarına kötülük etmekten çekinmezler. Dikkatli olup gözümüzü açmazsak bu tip kişiler bize zarar verebilirler.
Açık kaba it değer
1) Açık kaptaki yiyeceği, kedi, köpek gibi hayvanlar yiyebilir.Bu hayvanlar yemese bile sinekler konar, toz toprak düşer. 2) Başkalarının bilmemesi gereken durumlar vardır. Bunlar ulu orta söylenirse, başkaları tarafından aleyhimize kullanılabilir.
Açık yaraya tuz ekilmez.
Acılı bir insanın yanında, ona acısını hatırlatacak şeylerden söz etmek doğru değildir.
Açılan solar, ağlayan güler.
Doğadaki her şey değişir. Güzellik yaşlılıkta kaybolur. Bir çiçek ne kadar güzel olursa olsun bir gün solar. Acılar da sürekli değildir. Bir gün gelir unutulur.
Açın gözü ekmek teknesinde olur.
İnsan, neyi çok istiyorsa hep onu düşünür, gözü başka bir şey görmez olur .
Açın karnı doyar, gözü doymaz.
1) Uzun zamandan beri aç kalmış bir insanın karnı doysa gözü doymaz. Yine aç kalırzam diye korkar. 2) Bazı insanlar, kazandıklarıyla yetinmezler, hep daha fazlasını isterler.
Açın karnında ekmek durmaz.
Yoksuk insan, kazandığını harcamak zorunda olduğundan birikim yapamaz.