Atasözleri Flashcards

1
Q

Abanın kadri yağmurda bilinir

A

1) Aba giyen insan yağmurda ıslanmaz. Bu yüzden, abanın değeri, yağmura yakalanıp ıslanıldığında daha iyi anlaşılır
2) Bir şeyin değeri, ona ihtiyaç duyulduğunda daha iyi bilinir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Aba vakti, yaba, yaba vakti aba

A

Önemli ihtiyaçlar, zamanından önce ve ucuzken alınmalı.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Abdala “kar yağıyor” demişler, “Titremeye hazırım.” demiş.

A

Bazı sıkıntılara alışmış insanların aynı tür sıkıntıları önemsemeyeceklerini anlatır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Abdal ata binince bey oldum sanır.

A

Lâyık olmadığı hâlde bir işin başına getirilen insan, kendini bir şey oldum sanır. Çevresine tepeden bakmaya başlar.

Abdal: yöreye göre gezginci dervişlere, çingenelere ve dilenci kılıklı kişilere yoksullara denir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.

A

İnsanlar fırsat buldukça sevdikleri ve zevk aldıkları etkinliklere katılırlar. Bunları yapmaktan usanmazlar.
Çocuklar da oynamayı çok severler ve fırsat buldukça oynarlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Abdalın dostluğu köy görününceye kadardır.

A

Çıkarına düşkün insanların dostluğu, çıkarları kalmayınca ya da başka bir çıkar kapısı bulduklarında hemen biter.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır.

A

Çıkarcı insanların dostluğu ve arkadaşlığı işleri bitinceye kadardır. İşleri görüldükten sonra ortadan kaybolurlar.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da.

A

Bir insanın değerliliği, kılık kıyafetlerinden değil, davranış ve eylemlerinden belli olur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Acele ile menzil alınmaz.

A

Çok çabuk davranmakla sonuca ulaşılmaz. Planlı hareket ederek sonuca ulaşılır.

menzil burada süresinde alınması gereken yol olarak karşımıza çıkıyor.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Acele işe şeytan karışır.

A

Bir işi çok çabuk yapılmaya kalkışıldığında, hata yapma olasılığı artar. Yapılacak küçük bir hata, bu işin gecikmesine neden olur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Acele yürüyen yolda kalır.

A

Acele yürüyen çabuk yorulup yolda kalır. Bir işi yapmak ve başarmak için acele etmeyip planlı hareket etmek lazım.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Acemi katır, kapı önünde yük indirir.

A

Bir işi ustasına yaptırmayıp da acemiye yaptıran kişi o işten zarar eder.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.

A

Uzun süre bir şeyin yokluğunu çeken kimse, o şeyi elde ettiğinde onun kendisine yetmeyeceğini sanır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Acıkan ne yemez, acıyan ne demez.

A

Çok acıkan insan ne bulsa yer. Canı yanan insan da Ağzına geleni söyler.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Acıklı başta akıl olmaz.

A

Acıklı insanın acısından dolayı aklı başında değildir.Ne söylediğini bilmez.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Acıkmış kudurmuştan beterdir.

A

Çok acıkmış bir kimse kudurmuş bir hayvandan daha tehlikeli olabilir.Gereksinimlerini karşılayamayan kişiler, bu gereksinimlerini karşılamak için arlı arsız her yolu denerler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

Acından kimse ölmemiş.

A

İnsan isterse karnını doyurmanın bir yolunu bulur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Acı patlıcanı kırağı çalmaz.

A

1) Kırağı sebzeleri dondurup bozar. Acı patlıcan zaten işe yaramaz. Kırağı çalsa ne olur, çalmasa ne olur. 2) Güçlüklere alışmış kişi, ufak tefek sıkıntılardan etkilenmez.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Acıyan çok ama ekmek veren yok.

A

Yoksulların durumuna yalnızca üzülmek yetmez. Onlara yardımcı olmak gerekir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış.

A

İnsan her yürlü acıya katlanabilir, ama açlığa uzun süre katlanamaz.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine de uyuyamamış.

A

Açlık, yiyecekler dışındaki nesnelerle giderilemez.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Aça kuru ekmek helva gibi gelir.

A

Aç insan ne bulsa yer ve yediği ona helva gibi tat verir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.

A

Aç insan, önce karnını doyurmayı düşünür, başka hiçbir şey düşünemez. Çocuk aklına geleni yapmak istet, söz dinlemez. Oyun zamanı olup olmadığını düşünemez.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

Aç at yol almaz, aç it av almaz.

A

Aç insan iş yapamaz.Yapsa da verimli olmaz.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
Q

Aç ayı oynamaz.

A

“Aç at yol almaz, aç it av almaz” ike aynı anlama gelmektedir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
26
Q

Aç domuz darıdan çıkmaz.

A

Aç olan kişi, önce karnınu doyurmayı düşünür. Açlığını gidermek için başkalarına zarar verip vermediğine bakmaksızın her yolu dener.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
27
Q

Aç köpek fırın deler

A

Aç kalan canlı karnını doyurmaktan başka bir şey düşünmez. Karnını doyurmak için her yolu denet, hatta kötülük bile yapabilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
28
Q

Aç elini kara sokar.

A

Aç bir kimse, karnını doyurmak için her tehlikeyi göze alır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
29
Q

Aç doymam, tok acıkmam sanır.

A

Çok acıkan insan önüne ne kadar yiyecek konarsa konsun doymayacağını sanır.Tok insan ise hiç acıkmayacak gibi rahattır.Yoksul insanlar para kazansalar da kendilerini hâlâ yoksul sayarlar, aç gözlülük edip daha fazla para kazanmaya çalışırlar. Varlıklı kişiler, yoksullaşmaya başlasalar da bunu hemen fark edemez, hâlâ varlıklıymışcasına yaşamaya devam ederler.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
30
Q

Aç gezmekten tok ölmek yeğdir.

A

Canlılar için ölüm kaçınılmaz bir sondur. Ama istenen bir durum değildir. Aç gezmek ölümden beterdir. Bu yüzden tok ölmek, aç gezmeye yeğ tutulur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
31
Q

Aç gözünü, açarlar gözünü

A

Bir toplumu oluşturan bireylerin hepsinin huyu ve ahlakı aynı değildir. Arlı-arsız, hırlı-hırsız, kolay yoldan para kazanmak isteyen, yasa ve kuralları hiçe sayan bir yığın insan vardır. Bu insanlar acımasızdırlar, başkalarına kötülük etmekten çekinmezler. Dikkatli olup gözümüzü açmazsak bu tip kişiler bize zarar verebilirler.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
32
Q

Açık kaba it değer

A

1) Açık kaptaki yiyeceği, kedi, köpek gibi hayvanlar yiyebilir.Bu hayvanlar yemese bile sinekler konar, toz toprak düşer. 2) Başkalarının bilmemesi gereken durumlar vardır. Bunlar ulu orta söylenirse, başkaları tarafından aleyhimize kullanılabilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
33
Q

Açık yaraya tuz ekilmez.

A

Acılı bir insanın yanında, ona acısını hatırlatacak şeylerden söz etmek doğru değildir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
34
Q

Açılan solar, ağlayan güler.

A

Doğadaki her şey değişir. Güzellik yaşlılıkta kaybolur. Bir çiçek ne kadar güzel olursa olsun bir gün solar. Acılar da sürekli değildir. Bir gün gelir unutulur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
35
Q

Açın gözü ekmek teknesinde olur.

A

İnsan, neyi çok istiyorsa hep onu düşünür, gözü başka bir şey görmez olur .

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
36
Q

Açın karnı doyar, gözü doymaz.

A

1) Uzun zamandan beri aç kalmış bir insanın karnı doysa gözü doymaz. Yine aç kalırzam diye korkar. 2) Bazı insanlar, kazandıklarıyla yetinmezler, hep daha fazlasını isterler.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
37
Q

Açın karnında ekmek durmaz.

A

Yoksuk insan, kazandığını harcamak zorunda olduğundan birikim yapamaz.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
38
Q

Açın kursağına çörek dayanmaz.

A

“Açın karnında ekmek durmaz” ile aynı anlamda.

39
Q

Açın uykusu gelmez.

A

1) Aç insan zor uyur 2) Temel ve sosyal ihtiyaçlarından bazılarını karşılayamayan kişiler huzursuz olurlar. Ancak bu ihtiyaçlarını karşılayabildiklerinde huzur bulabilirler.

40
Q

Aç karın katık istemez.

A

1)Aç insan bulduğunu yer, daha lezzetlisini aramaz. 2) Elbisesi olmayan ne bulsa onu giyer. 3) Muhtaç insan bulduğu ile yetinir.

41
Q

Aç kurt aslana saldırır.

A

1) Kurt çok aç kalırsa ölümü göze alıp aslana bile saldırır. 2) İhtiyaç içindeki kimseler, bu ihtiyaçlarını giderebilmek için, çok çok tehlikeli eylemlerde bulunabilirler.

42
Q

Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna.

A

Sırrımızı verdiğimiz insan, bunu bir vesileyle arkadaşlarından birine söylemek zorunda kalır ve söyler. Böylece sır, sır olmaktan çıkar. Bu yüzden sırrımızı kimsrye, dostumuza bile söylememeliyiz.

43
Q

Aç ne yemez, tok ne demez

A

1) Aç insan ne bulursa yer, tok insan her yiyeceği kolay kolay beğenmez. 2) Yoksul kimseler, ihtiyaçlarını karşılarken bulduklarıyla yetinirler. Varlıklı kişilerse her şeyi beğenmez ve her şeyin daha iyisini isterler.

44
Q

Aç ölmez, gözü kararır; susuz ölmez benzi sararır.

A

Yoksulluk insanı öldürmez ama süründürür

45
Q

Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır.

A

Yoksul insan bir gün her şeye kavuşacağının hayaliyle avunarak yaşar.

46
Q

Aç, tokun yüzüne bakmakla doymaz.

A

Bir şeyi elde etmek için, o işi yapanlara bakmak ve özenmek yetmez, çalışmak gerekir.

47
Q

Ada bana, adayım sana.

A

Saygı gösteren, saygı görür; iyilik yapan iyilik bulur. İnsan nasıl davranılırsa öyle karşılık görür.

48
Q

Adadığı çok verdiği yok.

A

Bazı insanlar “yaparım-ederim, alırım-veririm.” derler ama dediklerini yapmazlar.

49
Q

Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu.

A

İnsanlar toplu hâlde yaşarlar. Çünkü bir insan her ihtiyacını kendi karşılayamaz. İnsanlar başkalarının ürettiklerinden yararlanarak yaşarlar. İnsanın insana ihtiyavı olmasa belki de herkes tek başına yaşıyor olabilirdi.

50
Q

Adam adama gerek olur.

A

İnsanlar toplu olarak yaşarlar. Bu yüzden insanın insana ihtiyacı vardır. Öyle bir an olur ki hiç tanımadığımız bir insandan yardım görebiliriz. Meslek sahibi her insanın bir değeri vardır. Her insanın da onlara ihtiyacı olur. Bunu bilmeli ve buna göre davranmalıyız.

51
Q

Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil.

A

Her canlı sonludur, bir gün gelir ölür. Karşılıklı olarak içten ve dürüst davranılırsa adam adama yük olmaz. Aksine can yoldaşı olur.

52
Q

Adam adamdan korkmaz.

A

Karşımızdaki kimsenin susması mutlaka bizden korktuğu anlamına gelmez. Belki bir yakınımızın hatırını saydığından, belki edep dışı davranmayı kendine yakıştıramadığından susuyor olabilir.

53
Q

Adam adamı bir kere sınar.

A

1) Bir insanın nasıl bir insan olduğu ilk sınamada anlaşılır. 2) Adam adamı bir kere aldatır. İkinci kere kolay kolay aldatamaz.

54
Q

Adam adam, pehlivan başka adam.

A

Hep yararlı işlerle uğraşan, hiçbir ortamda dürüstlüğünü yitirmeyen erdemli ve yiğit kişiler için söylenen bir sözdür.

55
Q

Adam ahbabından bellidir.

A

Bir kimsenin nasıl biri olduğu, kimlerle arkadaşlık ettiğine bakılınca anlaşılır.

56
Q

Adamın adı çıkacağına, canı çıksın.

A

Davranışlarımıza dikkat etmeliyiz. Hakkımızda oluşacak kötü bir izlenimi kolay kolay değiştiremeyiz.

57
Q

Adamın iyisi iş başında belli olur.

A

Bir insanın iyi mi, kötü mü; başarılı mı başarısız mı olduğu iş başında anlaşılır.

58
Q

Adam olana bir söz yeter.

A

İyi ve anlayışlı bir insana fazla söz söylemeye gerek yoktur, bir defa söylemek yeter.

59
Q

Adam yanıla yanıla, pehlivan yenile yenile.

A

1) Bir güreşçi güreşe güreşe ustalaşır ve yenmeyi öğrenir. İnsanlar da bazı şeyleri yanıla yanıla öğrenir. 2) Başladığımız her işte hemen başarılı olamayabiliriz. Başarısız olduk diye o işten vazgeçmemeliyiz. Nerede hata yaptığımızı bulup o işi başarmaya çalışmalıyız. Bazı işler anxak yapıla yapıla öğrenilir.

60
Q

Ağaca balta vurmuş, “sapı bedenimden” demiş.

A

Kötülük kimden gelirse gelsin insanı üzer ama yakınımız olan birinden gelirse çok daha fazla üzer.

61
Q

Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür.

A

Yaşam kavgasında aslolan kendine güvenmektir. Çünkü başkalarının yardım ve desteği bir yere kadardır. Bu yüzden başkalarından bir şey beklememeli ve başımızın çaresine bakmalıyız.

62
Q

Ağacı kurt, insanı dert yer.

A

Kurt, ağacı nasıl içinden yiyerek çürütürse, dert de insanı öyle yorar ve hasta eder. Sonunda da bitirir.

63
Q

Ağaç ağaç içinde büyür.

A

” Üzüm üzüme baka baka” bunun gibi, iyi insan da iyi insanların bulunduğu bir çevrede yetişir. Çünkü insanlar çevresindeki insanlardan etkilenirler.

64
Q

Ağaç, meyvesi olunca başını aşağı sallar.

A

Olgunlaşan bir insan başkalarına tepeden bakmaz.Kadir kıymet bilir. Alçak gönüllüdür. İnsanlara değer verir.

65
Q

Ağaç ne kadar uzasa göğe eremez.

A

Her şeyin ve her işin bir son noktası vardır. Bu noktadan ileri gitmek mümkün değildir.

66
Q

Ağaçtan maşa olmaz.

A

Ağaçtan ateş maşası olmaz, olsa da onunla ateş tutulmaz. Bilgisiz ve yeteneksiz kişilerden de yönetici olmaz. Eğer olurlarsa başarılı olamazlar.

67
Q

Ağaç yaprağıyla güzeldir.

A

1) Yapraksız ağaç nasıl güzel görünmezse bütün halinde yapılmayan işler de güzel görünmez. 2) Başarı da mutluluk da eş dostla paylaşıldıkça daha bir anlam kazanır.

68
Q

Ağaç yaş iken eğilir.

A

Büyük yaştaki insanları eğitmek zor, küçük yaştaki insanları eğitmek kolaydır.

69
Q

Ağanın alnı terlemezse ırgatın burnu kanamaz.

A

İşveren (ağa) eğer işini iyi takip etmezse, işçiler de işe yeterince sarılmaz ve verimli olamazlar.

70
Q

Ağanın gözü ata tımardır.

A

Patronun takibi ve ilgisi, işçileri iyi ve düzenli çalışmaya mecbur eder.

71
Q

Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.

A

Yaşlılık da üzüntü de ne yaparsak yapalım, belli olur ve gizlenemez.

72
Q

Ağır git ki yol alasın.

A

Acele eden değil, bilgiyle hareket eden yol alır ve amacına ulaşır.

73
Q

Ağır kazan geç kaynar.

A

1) Soğukkanlı insanlar çabuk öfkelenmezler. 2) Tembel insanlar da işlerini çabuk bitiremezler.

74
Q

Ağır otur ki bey desinler

A

Bir mecliste bulunan insan dinlemeyi bilmeli, olur olmaz ve bilmediği konularda konuşmamalıdır. Sırası gelince ve bildiği bir konuysa konuşmalıdır. Bunlara dikkat edip davranışlarını ayarlayan kimseler toplum tarafından sevilirler.

75
Q

Ağır taş yerinden oynamaz.

A

Ağırbaşlı insan başkalarının sözüyle hareket etmez, kendisine güvenir. Bu yüzden yerini ve değerini korur.

76
Q

Ağır yongayı yel kaldırmaz.

A

Ağırbaşlı ve aklı başında olan bir kişiyi bilinmeyen bir yöne dopru sürüklemek mümkün değildir.

77
Q

Ağız büzülür, göz süzülür, ille burun, ille burun.

A

1) Bazı kusurları düzeltmek kolaydır. Ancak bazı kusurlar vardır ki bu ları düzeltmek pek zordur. 2) İnsanı bir iki hareketine göre değil, davranışlarının tümüne bakarak değerlendirmek gerekir.

78
Q

Ağlamakla yâr ele girmez.

A

İnsanın elde etmek istediği şey sadece istemekle ele geçmez. Onu elde edebilmek için bir şeyler yapmak gerekir.

79
Q

Ağlamayan çocuğa meme vermezler.

A

Hakkını istemeyene kolayca hakkını vermezler. Bu yüzden herkes hem hakkını aramalı hem de haksızlıklara karşı çıkmalıdır.

80
Q

Ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar.

A

Bir insana anasından daha yakın bir varlık yoktur. Acıyı kişinin kendisi kadar hisseden yalnızca annesidir.

81
Q

Ağlatan gülmez

A

Başkalarına acı verenlerin yaptıkları yanlarına kalmaz. Onları da gün gelir birileri üzer

82
Q

Ağrısız baş mezarda gerek.

A

İşi, mevkii, yaşı ne olursa olsun herkesin kendine göre bir derdi vardır. Bu dertlerin bazıları ancak ölümle sona erer.

83
Q

Ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar.

A

Sıcak demeyip kışa hazırlananlar kış gelince sıkıntı çekmez ve rahat ederler.

84
Q

Ağustosta gölge kovan, zemheride karın ovar.

A

Yazın sıcak diye çalışmayıp gölgede dinlenen insanlar, o kışı çok zor getirirler.

85
Q

Ağzın karnından büyük olmasın.

A

Gücümüzü ve boyumuzu aşan işleri yapmaya kalkışmamak gerekir.

86
Q

Ahali isterse padişahı tahttan indirir.

A

Halk ister ve örgütlenirse mevcut yönetimi değiştirir.

87
Q

Ak akçe kara gün içindir.

A

Sağlıklı ve iyi günlerde kazandıklatımızın bir kısmı çalışamayacağımız günleri düşüberek biriktirmeliyiz.

88
Q

Akan çay her zaman kütük getirmez.

A

Çalışmadan oara kazanmak ender rastlanır bir durumdur. Çok az kimseye nasip olur. Esas olan çalışmaktır. Çalışmadan para kazanılmaz.

89
Q

Akarsu çukurunu kendi kazar.

A

Akarsu alacağı yolu nasıl kendisi kazarsa, bir iş yapmak isteyen insan bu işi yapabilmenin bir yolunu bulur.

90
Q

Akıl akıldan üstündür.

A

Bir insanın her şeyi bilmesi, her konuda doğru düşünebilmesi mümkün değildir. Bu yüzden önemli işlerde karar vermeden önce güvendiğimiz kimselere danışmak gerekirse onlarla tartışmak sonra karar almak gerekir. Her derdin bir çaresi vardır. Aklımızın ermediği bir şeyi bir başkası hemencik çözümleyebilir.

91
Q

Akıl kişiye sermayedir.

A

Bir iş yapabilmek için, belli bir sermaye gereklidir. Sermaya tek başına iş yapmaya yetmez. Akıl en iyi ve bitmez sermayedir. Kişi yalnızca aklını kullanarak birçok işi başarabilir.

92
Q

Akıllı söylemeden düşünür, akılsız düşünmeden söyler.

A

Akılsız kişiler sonunun nereye varacağını düşünmeden ağzına geleni söyler. Akıllı kişiler ise önce düşünür, sonra karşısındakini incitmeden gerekeni söylerler.

93
Q

Akıl parayla satılmaz.

A

Akıl, parayla pulla satılan bir şet değildir. Yaratılıştan gelen düşünme, anlama ve kavrama gücüdür.

94
Q
A