Aspekte -B2

Question 1

angeben

Answer 1

Söylemek, beyan etmek

Question 2

aufrichten

Answer 2

jdn ~ (fig) (seelisch stärken) birine moral vermek; (trösten) birini teselli etmek
II vr
sich ~ doğrulmak, dikelmek;
sich an etw ~ bir şeyde teselli bulmak

Question 3

Scheidungsgrund

Answer 3

Boşanma sebebi

Question 4

zueinander

Answer 4

Biribrine

Question 5

zurufen

Answer 5

jdm etw ~ birine bir şey seslenmek

Question 6

zurufen

Answer 6

jdm etw ~ birine bir şey seslenmek

Question 7

davonlaufen

Answer 7

Kaçmak

Question 8

Rasen

Answer 8

Hızla gitmek

Question 9

vergehen, vergeht, verging, ist vergangen

Die Zeit vergeht wie im Flug.

Answer 9

Geçmek,

zaman uçar gibi geçti

Question 10

Verschwendung die

Answer 10

İsraf, savurganlık

Question 11

ablenken (von + D.)

Answer 11

vom Thema ~ konuyu değiştirmek, asıl konu dışına çıkmak, konuyla ilgisiz sözler söylemek

Question 12

abspeichern

Answer 12

yüklemek, belleğe geçirmek;

etw auf etw ~ bir şeyi bir şeye yüklemek

Question 13

definitiv

Answer 13

Kesin

Question 14

der Eindruck, “-e (den Eindruck haben)

Answer 14

Etki, izlenim

ich habe den ~, dass … bana öyle geliyor ki …;

Question 15

erfahren, erfährt, erfuhr, hat erfahren (Ich

möchte etwas über dich erfahren.)

Answer 15

deneyimli, tecrübeli

görüp geçirmek, yaşamak, başına gelmek

Question 16

der Gedanke, -n (in Gedanken bei

etw./jmd. sein)

Answer 16

Düşünce, fikir

Question 17

vorkommen, kommt vor, kam vor, ist vorgekommen (Der Kurs kommt mir heute unheimlich lang vor.)

Answer 17

1) (nach vorne kommen) öne gelmek

2) (sich ereignen) olmak, vukua gelmek;

Question 18

Unheimlich

Answer 18

Korkutucu, endişe verici

Question 19

Unternehmen

Answer 19

Girişim

Question 20

erfüllen

Answer 20

Mit -le doldurmak

Question 21

Vergnügen

Answer 21

Zevk, sevinç , haz

Question 22

Überfordern

Answer 22

fazla şey beklemek (-den);
du darfst das Kind nicht ~ çocuğa fazla yüklenmemelisin, çocuğun üstüne fazla düşmemelisin;
das überfordert meine Kräfte buna gücüm yetmez;
ich bin mit dieser Arbeit überfordert bu işin altından kalkamayacağım

Question 23

sich erledigen

Answer 23

hallolunmak, sonuca bağlanmak

Question 24

Belasten

Answer 24

sıkıntı vermek (-e)

Question 25

zwingen

Answer 25

zorlamak (zu -e), mecbur etmek (zu -e);

Question 26

beteuern

Answer 26

temin etmek; (erklären) beyan etmek;

Question 27

Die Konsum

Answer 27

Tüketim

Question 28

Beneiden

Answer 28

jdn um etw ~ birinin bir şeyine imrenmek [o gıpta etmek];