arise Flashcards
arise out
den ortaya çıkmak
baptism
vaftiz
infant
bebekkenki
bear arm
silah altına girmek; silah taşımak
persecute
zulmetmek
stricter adherence to
sıkı adama/bağlılık
provider
sağlayıcı
health care providers
sağlık kuruluşları
remedies
ilaçlar
remedy
ilaç
personal savings
bireysel tasarruf)
emphasize
vurgulamak altını çizmek
procurement
tedarik
In particular
özellikle
shape
biçimlendirmek
embrace
kapsamak; kucaklamak; benimsemek
the part and parcel of
‘nın en temel kısmı
analogous to
kıyas edilebilir
distinctive
ayrışık
interactions
etkileşimler
nevertheless
yine de
denote
anlamına gelmek; belirtmek;simgelemek
inimical
zararlı
panoply of
panoply : zırhlı : tüm genişliğiyle; bütüncül boyutuyla ; Spektrum von
interconnectedness
karşılıklı bağlılık
reciprocal
karşılıklı
Foremost among these
tüm bunların başında
founders
kurucular
Left on their own
kendi haline bırakılırsa
fall apart
ayrışmak
run down
verimi düşmek kuvvetten düşmek
become inert
get deaktiviert
equilibrial
dengeli
implication
intiba
continuity
devamlılık
bound up with
bağlı olmak
cut off from
abgrenzen abschneiden ‘den bağını kesmek
convenience
fayda
unintentionally
istemeden
competition
yarışma
derive
türemek çoğalmak farklı farklı şekillerde
yield
1: ürün vermek 2: give 3: vermek sağlamak
seemingly
zahiren
density
yoğunluk
connectivity
bağlanabilirlik
overall
baştanbaşa uçtan uca
ranging from
den başlayarak sıralamak
cognitive
bilişsel
panoply of biological features
bilişsel özelliklerin büyüklüğü çerçevesi bütünlüğü
draw fire
(eleştiri) yağmuruna tutulmak
correlate with
ilintilendirmek
legitimacy of
yasallık yerindelik
trait
özellik
yield insights into
bakış açısı sağlamak
grapple with
ile uğraşmak boğuşmak
make sense of
i kavramak
cautious about
‘hakkında hususunda ihtiyatlı
insights
sezgi
The Scope Of
‘nın kapsamı
take in
hinnehmen kabullenmek içine kabul etmek almak
cut off
ilişiğini kesmek
elude
akıldan çıkmak
suggest
öne sürmek
shunning
sakınma
obtain
get
emphasize
vurgulamak
embrace
kucaklamak 2: benimsemek
interaction
etkileşim
coin
ilk defa kullanmak bulmak
struggle
mücadele etmek
violate
çiğnemek
dissolution
störung
bound up
birleştirmek
dump
1: boşaltmak 2: çöplük 3: fiyatları kırmak
awakened
farkına varılan
overcome
üstesinden gelmek
feel as
e gibi hissetmek
imprint
baskı
gaze at
‘e gözünü dikmek
compassion
şefkat
compassionate
merhametli
unpredictable
öngörülemeyen zamanlar
trouble
sıkıntılı
recede
geri çekilmek
attract interest
ilgi çekmek
get out of
dan uzaklaşmak
delicate
hassas
alleviate
bastırmak
glue to
bir şeye bakakalmak
find out
keşfetmek
provide
sağlamak
pose risk
risk oluşturmak
uninhabitable
uygunsuz hale gelmek
escalate
eksilmek
deep impact on
derin etki etmek
come across
karşılaşmak
in response to
‘e karşılık olarak
literally
harfiyen
unveil
kendini ortaya koymak
ascent from Y toX
den e ye yükseliş
a gradual evolutionary ascent
kademeli evrimsel yükseliş
exception
istisna
except
X hariç
hold
bir fikri tutmak kabul etmek
gratidude
şükranlık
they also Marty should be regarded with gratitude for all that they accomplished
şehitlerin başardıkları her şey için onları şükranla anlama gerekir.
encumber
engellemek
customary
alışkanlık gelenek
distinguish
ayırt etmek
preoccupation
Meşgale
presume
varsaymak
excel
kendini göstermek sivrilmek
smart kids excel immediately in the classroom
zekiler kendini sınıfta direkt gösterir.
take (tales) of Y back
Y bin X’ini(hikayeleri) alıp geriye taşımak
figure out
düşünüp çıkarmak nachdenken
seek
aramak
wisdom
bilgelik
break smb down into
‘i e’ye ayırmak
build up
kurmak
break down
parçalara ayırmak yıkmak
reflect on
üzerine düşünmek
reflect
yansıtmak
go on
olup bitmek sürüp gitmek
be worked out
çözülmek
by what
aracılığyla
opinion
kanaat
give a reason
sebep vermek
between
2 kişi arasında
among
2 den fazla kişi arasında
the cosmos
the (!!!!) evren
yield sights
give infos
undergird
alttan desteklemek
propose
teklif öneri sunmak
reflect on
tefekkür etmek
regard with
ile görülmek
of a X
bir X hakkında
to be aware of
‘nın farkında olmak
modest
mütevazi
indicate
göstermek; ipi ucu vermek
over
boyunca
inventive
icatçı icatsal (adj)
fascination
hayranlık
commitment to
e adanmışlık
pass out
dağıtmak
be treated
muamele etmek
culminate
olayların bir araya gelip sonuç vermesi
a testament to
gösterge Sahit şahitlik vaasiyetname
disseminate
kötü yalan haber yaymak
after
benzer şekilde
work through
halletmek çözmeye çalışmak
one wonder if
acaba
somewhere deep down
derinlerde bir yerlerde
have resonance for people
insanların bam teline vurmak
thought
düşünce
thinking
düşünme
thorough
bütün
through
aracılığıyla ; içinden