Adjectives Flashcards
ABOUT TO
-mak üzere
Eşiğinde
Üzere olmak
Abrupt
Ebrapt
Ani, tutarsız, dik
Abundant
Ebandınt
Çok, bol miktarda
Ample
Çok, bol miktarda
Abandoned
Ebandınd
Terk edilmiş, sahipsiz
Accountable
Hesap verebilen, sorumlu
Acquainted with
Be acquainted with
İle tanıdık
-e aşina olmak
Acquaint: tanıştırmak, tanıtmak
Acute
Şiddetli, ciddi derecede. Akut
Adequate
Adekuit
Yeterli, elverişli
Adherent
Bağlı, taraftar
Yapışık( adherent lens)
Adverse
Olumsuz, ters, muhalefet, karşıt
Affluent
Afluınt
Zengin, varlıklı
Affordable
Ulaşılır, uygun fiyatlı
Afford: parası yetmek, gücü yetmek
Afford to buy smt/ can’t afford
Agitated
Ecıteytıd
Telaşlı, galeyana getirilmiş
Agitate: telaşlandırmak, galeyana getirmek
Alert
Uyanık, tetikte
Alike
Benzer
Zarf olarak da kullanılır. (Aynı şekilde, benzer olarak…)
Alluring
Çekici, alımlı, cezbedici
Allure: cezbetmek, büyülemek
Ambiguous
Ambigius
Muğlak, belirsiz
Ambiguate: belirsizleştirmek
Ambitious
(Ambişıs)
Ambitious of
Hırslı, hevesli
Ambitiousness: hırslılık
Amusing
Amused
Matrak, eğlenceli, zevkli
Amuse: eğlendirmek
Annoyed
Öfkeli, kızgın, sinirli
Annoy: sinirlendirmek, rahatsız etmek
Antagonistic
Entagonistik
Muhalif, zıt, karşıt
Antagonist (n)
Antecedent
Antisidınt
Önce gelen, öncül
Antecendency: öncelik
Appealing
Çekici, cazibeli
(ALLURING)
Appeal: cezbetmek/ başvurmak
Apprehensive
Aprehensiv
Tedirgin, endişeli
(ANXIOUS)
Apprehension: endişe
Apt (ept)
Be apt to..
apt at…
Eğiliminde, yatkın, uygun
Appropriate
Eppropriıt
Uygun, yatkın
Fiil olarak: el koymak
Arable
Ekilebilir, sürülebilir, tarıma elverişli
(n): ekilebilir arazi
Arbitrary
Keyfi, gelişigüzel
Archaic
Arkeik
Arkaik, kadim, çok eski
Archaism
Arid
Çorak, kurak
BARREN, drouthy
As to…
-e dair, ile ilgili olarak
Ascending
Esending
Yükselen, artan
Ascend: çıkmak, yükselmek
Ascendancy: üstünlük, hüküm sürme
Assorted
Çeşitli, çeşit çeşit
astonishing
estonişhing
şaşırtıcı, hayret verici
Astonish: şaşırtmak, hayrete dürşürmek
Astonishment: Şaşkınlık
At odds with
kavgalı, ile anlaşmazlık içinde
be at odds: araları açık
authentic
othentik
özgün, orijinal, otantik
barren
çorak, verimsiz, kısır
Arid, drouthy
bankrupt
iflas etmiş
n: iflas, v: iflas ettirmek
belligerent
belicirınt
saldırgan, kavgacı
n: Savaşcı, kavgacı
belligerence: saldırganlık
benign
benayn
iyi huylu, sevecen / bereketli toprak
bewildered
bivıldırd
şaşkın, afallamış
ASTONISHING
Bewilder: şaşırtmak, hayret ettirmek
biased
bayısd
önyargılı
Bias: Önyargı, (v): önyargılı hareket etmek
bizarre
bazarr
tuhaf, acayip
bizarreness: tuhaflık
booming
gelişen, ilerleyen
bottomless
dipsiz, çok derin
bottom(v): dibe ulaşmak, iç yüzüne inmek
boundless
sınırsız, sonsuz, sınır tanımayan
bound:sınır çizmek, sınırlamak
broad
geniş, kapsamlı
broke
parasız, çulsuz
INDIGENT, PINCHED
brutal
brütıl
vahşi, gaddar, acımasız
SAVAGE, WILD, BRUTE
brutalise: gaddarca, merhametsizce davranmak
buoyant
boyınt
batmayan, su yüzeyinde kalan
buoyancy: kaldırma kuvveti, suya batmama