aa Flashcards
power of attorney
vekaletname
promulgate
yayınlamak, resmen ilan etmek
legalization
yasallaştırma
demand
talep
emphasize
vurgulamak
enumerate
numaralandırmak, birer birer saymak
hold-held (v2)
tutmak, kavramak
stipulate
şart koşmak
argue
tartışmak
draw
çizmek
Mere
katkısız, sadece
binding
bağlayıcı
arise
ortaya çıkmak
vested interest
kazanılmış faiz
proliferation
üreme, çoğalma
ensure (make sure)
olmasını sağlamak
Conclusive presumption
kesin karine, faraziye
through
sayesinde, vasıtasıyla
Contested
itiraz edilen
judiciary
yargı erki, yargıya ilişkin
frame
çerçeve
Plenary
genel,
provision
kanun hükmü
interest
faiz, ilgi, çıkar
Cooperation
işbirliği, dayanışma
to initiate
başlamak
Legislation
mevzuat , yasama
extend
uzatma
length
uzunluk, boy
Otherwise
aksi takdirde
Simple presumption
adi karine
furnish
sağlamak, donatmak, döşemek
annul
feshetmek, yürürlükten kaldırmak
vested
kazanılmış
consist
oluşmak, meydana gelmek
Whereas
buna karşılık, halbuki, mademki,, … sebebiyle
furthermore
bundan başka, dahası
provisional
geçici, kesin olmayan
crucial
yaşamsal önemi olan
initiate
başlatmak
in addition to
ek olarak, ilaveten, ayrıca
engage
angaje olmak veya etmek, bağlanmak, tutmak
concurrent
eş zamanlı, uyuşan, kesişen
entitle
hak ve yetki vermek
shortcoming
eksiklik, kusur, noksan
rebut
çürütmek, aksini ispat etmek
alien
yabancı, uzaylı
dissent
aynı fikirde olmamak, fikir ayrılığından dolayı bir gruptan kopmak
preamble
giriş, önsöz
embody
somutlaştırmak
rigid
kaskatı, esnemez, bükülmez
provision
tedarik, tedbir, şart
cease
sona ermek veya erdirmek
unanimous
ittifakla, farklı görüş olmaksızın
remain (verb)
kalmak,aynen kalmak
scope
dürbün, kapsam, alan
legislate
yasa yapmak
comprehensive
kapsamlı
underlying
temel, altında yatan
correspond
karşılığı konumda olmak, eşdeğeri olmak, mektuplaşmak, haberleşmek
restrict
kısıtlamak
stuff
şey, eşya
non retroactivity of Law
kanununların geçmişe yürümemesi
restriction
sınırlama, kısıtlama
remainder
geri kalanların hepsi / tamamı
consistent
uyumlu, istikrarlı, çelişki oluşturmayan
inherent
doğal
from the sole
tabandan
presumption
karine, varsayım
amendments
değişiklikler
The court ruled in favor of the applicant
başvurucunun lehine karar vermek
draw the frame
çerçeveyi çizmek
possesses
sahip, sahip olmak
individual
bireysel
cease
kesmek, durdurmak
enacted
kanunlaştırmak, sahnelemek
provision
tedarik, tedbir, şart
refrain (from)
kaçınmak, kendini tutmak ve uzak durmak
contest
yarışma, itiraz, çekişme
assembly
meclis
amend
değiştirme (düzeltme ve ekleme nüansları ile)
verdict
mahkeme veya jüri kararı, verilen karar
Even Though, although, in spite of
rağmen, öyle olsada, buna rağmen
amended
değiştirilmiş
presumption of fact
fiili karine
Annulment
iptal, fesih, bozma
examine
incelemek, muayene etmek
infer
anlam çıkarmak, sonuç çıkarmak
thus, therefore
böylece, bu nedenle
likewise
aynı şekilde
Section
bölüm, kesit, kısım
revok
iptal etmek