A Flashcards
Sell
Satmak
One ever
Hiç kimse - kimse
Above : abovv - ebavv
Üzerinde - yukarıda - yumarısında
Shout - şahutt
Bağırmak - Haykırmak -Haykırış
immediately - İmiditliy
Hemen Derhal acilen
Shake -Şeekk
Shoot Şaak
Shaken şekın
Sallanmak Titremek Sallamak sarsmak çalkalamak Titreme sarsma
Shake hands - şeek hands
Tokalaşmak El sıkışmak
Diamond -Daymındt
Elmas
Ring - Ringg
Rang Rengg
Rung - rangg
almak ( telefon/ zil)
Yüzük Halka
So Many
Bu kadar, Pek çok, Belirli bir miktar
İis this where your work
İş yerin burası mı
Once again
Bir kere daha. Bir kez daha,tekrardan, tekrar
Enough İnaaf
Kafi, Yeterli, , Yeter
Big Enough
Yeterince büyük
Know each other
Birbirini tanımak
Each other iç adır
Birbirini, birbirine göre, birbirine
Hurry herriy
2 Hurry up
3 be in a hurry
Acele etmek, telaş acelle
2 Acele etmek
3 aceleci olmak, aceleci davranmak
Frighten fıraytın
2 be frightened
She seemed to be frightened
Korkutmak, ürkütmek
2 ürkmek, korkmak
Korkmuş gibiydi
Pale / pell
Solgun,soluk
Go straight // streytt
Dümdüz gitmek
He went straight home / doğruca eve gitti
October
Ekim
Afraid. //efreid
Korkmuş , korkan
Arrive // ırrayvv
Varmak,ulaşmak
Church// cörçç
Kilise
What a pity
Ne yazikki
Strange // Sittrençç
Garip- Tuhaf - Yabancı
Good looking
Hoş görünen- yakışıklı
Look round
Etrafına bakmak , Dolaşmak
November
Kasım
History // histiriy
Geçmiş,tarih
Unusual // en yuzuo l - an yuzuo l
Alışılmadık, olağan dışı, olağan olmayan
Somewhere
Biryer , biryere, biryerde
Pity // pediy
Acımak, merhamet etmek
Knock // naakk
Kapı çalmak
Late in the evening
Geç vakit
Come out of
Ortaya çıkmak
Polite // pıılayt
Politeyl / pilaytli
Kibar
Kibarca
Stranger // sittrencır
Yabancı
A few / e fiyuu sayılabilen isimlerde kullanılır
Birkaç- fazla değil yeterli miktarda
Alot of - lots of - a lot
Çoğul isimler sayıla bilen ve sayılamayan isimlerle kullanılır günlük kullanımlarda A lot of yerine lots of kullanılır
Bir çok , çok
Once more // vans mor
Birkez daha, bir daha, bir kere daha
Word //word
Sözcük
All // al-ol
Hepsi, tümü,bütünü, tümünü
Few / fiyu u
Az, birkaç
İt’s nice to see
Görmek güzeldi
Nearest // nirist
En yakın
Mext
Sonraki , sonra
Most
Çoğu, pek çok, çoğunluğu
A little - sayılamayan isimlerde kullanılır
Biraz, fazla değil, yeteri miktarda
Most of : Belirteçler The, This, That, These, Those
Most of this web site is written in Turkey
Most of the students are poor
Most of : iyilik zamiri my, his, it’s, our, their,
Most of my shirts are old
Çoğu , çoğunluğu
Gömleklerimin çoğu eski
Supprise // sürprays
Sürpriz,şaşkınlık, hayret
perhaps// pörhaps
Belki, muhtemelen, bir ihtimal
Owner //onı r
Mal sahibi , sahip
Amaze // ameess- emeess
2 amazed
Şaşırtma
Şaşkın, şaşırmış,hayrete düşürülmüş
Upstairs upsterss
Üst kat
Terrible // terebı l
Look terrible
Feel terrible
Berbat, korkunç
Cry // kıray
Ağlamak , aykırmak
Tear / tiır
2 tore
3 torn
Yırtılmak , yırtmak
Yırtı ve Göz yaşı
Wrong // rong
Yanlış
Shall
?????
Shall // şhall Shall I came at eight o’clock ? Shall we rent a car tomorrow ? Where shall we go tonight ? What shall I do now ? When we be there ?
-lım lim olarak fiilin sonuna katıyor.Yalnızca soru cümlelerinde kullanılır olum lu ve olumsuzlarda shall kullanılmaz.Shall ayrıca I ve We cümle kullanıyoruz .
Shall - where, what, when, de sorularda kullanılır
Saat sekizde geleyim mi ?
Yarın araba kiralıyalım mı ?
Bu gece nereye gidelim ?
Şimdi ne yapayım ?
Ne zaman orada olalım ?
disappoint /// disipoint
Hayal kırıklığına uğramak
Sign // sagynn
İmzalamak , imza atmak
İşaret , simge
Keep out
Keep secret
Keep out secret
Uzak tutmak içeri almamak , dışarıda bırakmak
Secret // sikrıt
Gizli , sır
Notice // notıss
Farkına varmak , fark etmek
Duyuru , ilan, bildiri
Famous // feemıs
Ünlü , meşhur
Anyone
Hiç kimse, hlmse, herhangi bir klmse
Promise // pıromiss
Söz vermek
Söz
Special // spesil
Özel
Order // ordır
Sipariş vermek, emretmek, buyurmak, ısmalamak
Any more // eni morr
Başka, daha fazla, artık, daha fazla başka …
Spring // sipring
Bahar
Bring // biring
Brough // braatt -Broott
Getirme
Getirilmiş
Engage // ingeçç
Engaged
Nişanlanmak
Following year
Following day
Ertesi yıl
Ertesi gün
Save // sevv
(Para) bitiktirmek ,biriktirme,kurtarmak,kurtarma
in love //
Aşık, sevdalı
Enjoy // injoy, injo
Tadını çıkarmak zevk almak
Turn // törn
Dönmek ,çevirmek,döndürmek
Sıra, dönüş
Page // peyçç
Sayfa
What a surprise
Bu ne sürpriz
Part // ppart
Parça, kısım,taraf
Show // şovv
Göstermek gösteri
Break // birek
Broke // brook
Broken
Have break mola vermek
Kopma, kırmak, bozmak
Mola,ara, paydos
Arm //armm
Kol
Has broken
Kırılmış
Slip // silep/
Slipped
Kaymak
Fall //fao
Fell
Fallen
Düşmek, İnmek,
Güz, düşüş, sonbahar
Bedroom
Yatak odası
Terrific // tirifek
Müthiş , olağanüstü
Seem // siim
Gözükmek, görünmek
Special // spesil
Özel
Order // ordır
Sipariş vermek, emretmek, buyurmak, ısmalamak
Any more // eni morr
Başka, daha fazla, artık, daha fazla başka …
Spring // sipring
Bahar
Bring // biring
Brough // braatt -Broott
Getirme
Getirilmiş
Engage // ingeçç
Engaged
Nişanlanmak
Following year
Following day
Ertesi yıl
Ertesi gün
Save // sevv
(Para) bitiktirmek ,biriktirme,kurtarmak,kurtarma
in love //
Aşık, sevdalı
Enjoy // injoy, injo
Tadını çıkarmak zevk almak
Turn // törn
Dönmek ,çevirmek,döndürmek
Sıra, dönüş
Page // peyçç
Sayfa
What a surprise
Bu ne sürpriz
Part // ppart
Parça, kısım,taraf
Show // şovv
Göstermek gösteri
Break // birek
Broke // brook
Broken
Have break mola vermek
Kopma, kırmak, bozmak
Mola,ara, paydos
Arm //armm
Kol
Has broken
Kırılmış
Slip // silep/
Slipped
Kaymak
Fall //fao
Fell
Fallen
Düşmek, İnmek,
Güz, düşüş, sonbahar
Bedroom
Yatak odası
Terrific // tirifek
Müthiş , olağanüstü
Seem // siim
Gözükmek, görünmek
Do well
Doing well
Becermak , durumu iyi olmak iyi gitmek
İşlerin iyi gitmesi
Finger/ fingı r
Parmak
Old
Older
Yaşlı, Eski
Daha yaşlı - daha eski
Anywhere
Herhangi bir yer, bir yere, hlc bir yere
Silly // siliyy
Be siliy
Saçma sapan ,aptalca,aptal,
Budalalık etmek
Konuşma dili Don’t be silliy Aptal olma
Far //faa-faa r
Go far
Uzagı
Uzaklara gitmek , başarıya ulaşmak
Lunchtime
Öğle yemeği arası, öğle arası
Afterward / aftervördd
Sonradan , sonra
Return// ritörn
Geri dönmek , dönmek, iade etmek
Warm // wormm
Isıtmak, ısınmak, ılık, sıcacık ,samimi
Lovely
Güzel, hoş,sevimli
Shoulder // şşoldır
Omuz
Pass // pass
Geçirmek, geçmek
Geçiş izni, geçit
Earn //örnn
Para kazanmak, kazanmak
Age.// eyyç
Yaş, çağ,devir
Biggest /bigist
En büyük
İnvite // invaytt
Davet etmek
Bell ring
Bell rang
Zil çalmak, çan çalmak
Zil çaldı
Carry // keriy
Taşımak
Case // kess
Dava, kasa, kılıf, kutu, vaka
Appointment // epoinmınt
Randevu, atama tayin
Never mind // nevı r mandt
Boş ver, salla gitsin boş ver gitsin , dert etme
Rudely // rudliy
Kaba bir biçimde , terbiyesizce, kabaca
Rudeness // rudnıss
Kabalık
Behind
Back
Back of
Arkasında
Arkasında
Arkasında
Coat
Kaplamak
Mont, kaban,palto
Loudly // lauudliy
Yüksek sesle , gürültüyle
Noise // noizs
Ses, gürültü
Notice
Noticed immediately
Fark etmek ,farkına varmak
Hemen fark edildi
Be all right
İyi olmak
Half - time
Yarım günlük ( iş - çalışma vs.)
Futbol için: devre devre arası
Terrific // tirifik
Müthiş
Score // sıko r
Scored
I scored 3 goals
Puan , skor
3 gol attım
Second half
İkinci yarısı
Other
Başka —— çoğul bir nesne getiriyorsun
Başka insanlar- other people
Başka ülkeler - other country
Sayılamayan nesnelerde kullanılamıyor örnekler Other cheese ve other wine gibi
Karın bu arabayı istemiyor, Başka arabalarlar la ilğileniyor- My wife doesn’’t want this car, She is intrestek in other cars
Side // sayd
The other side
Kenar,taraf,yan
Diğer taraftan veya diğer yandan
Second / sekındd
Saniye, ikinci
Third// törrtd
Üçüncü
Goalkeeper / gokipir
Kaleyci
İnjure // injırr
Sakatlanmak, incitmek,yaralanmak
Kick // kikkk
Tekmelemek, tepmek,tekme atmak
Tekme
Ball // baoo
Balo,yumak, bilye,top
Mhat makes What makes you beautiful What makes it work What makes them special What makes you say that What makes you angry Makes makes özne .......... vs.
Sene güsel yapan ne Onu çalıştıran ne Onları özel yapan ne Bunu sana söyleten ne Seni sinirlendiren ne
Unhappy
Mutsuz keyifsiz
Hit // hitt
Hit/hit
Çarpmak,vurmak, isabet etmek
Çarpma
Neck // nekk
Boyun
Accident // aksidınt
Kaza/ rastlantı
Announcer// enaantır
Sunucu
Snow // sınıw
Kar yağmak
Finally // faniliy
Nihayet / en sonunda
Excite // iksayt
Excited
Heyecanlı
Empry // emptiy
Boşaltmak
Boş
Die // dayy
Died /dayd
Dead / dedd
Ölmek/ vefat etmek
ölmüş
Ölü, cansız
Sale : / seaya
Satış / ucuzluk
Sell// sell
(Sold - sold) soold
Satılan satılmış
Middle / midıl
İn the middle
İn the middle of ……..nın
Orta
Ortada,
Nın ortadında
Move into
Taşınmak
Fix // fiks
Düzeltmek, onarmak , tamir etmek
Roof // ruufğ
Çatı
Repair
Tamir etmek,onarmak,
onarım , tamirat
Whole // ooll
Yüm , tam,nütün
Over // ovır
Bitmiş, üzerinde ,üstüne,alkın,üzetinde,fazla
İnterview // intervyuu
Görüşmek
Görüşme, röpartaj, mülakat
No one
Kimse,hiç kimse,hiçbiri
Not know what to do
Ne yapacağını bilmemek
Decide
Karar vermek
Four times a week
Hafta dört sefer
Bore / borr
Bunaltmak, sıkmak, usandırmak, delmek
Look in my eyes
Gözlerime bak
Come away with someone
Biriyle seyahat etmek
Once
Önce , bir kere
Hall holl
Hol,şalon, büyük salon
Agree // egriii
Aynı fikirde olmak,
Quiet
Sessizlik,sakin,sessiz
Far away
Uzak,uzağa,uzakta
Soon
Kısa süre içinde , birazdan
Loud // laudd
Yüksek, yüksek sesler
Voice // voisz
Ses
Shout // şahutt
Bağırmak,haykırmak
Trouble // trabuu-trabıı
Sorun,dert,zahmet
Cause // koussz - kazz
Sebebiyet vermek,sebeb olmak,neden olmak
Cause trouble - koussz trabuu
Dert açmak, sıkıntıya sebep olmak, mesele çıkarmak
Promise / promays/ promis
Söz vermek söz
One of
Biridi
Continue // kıntunyu
Devam etmek,devam ettirmek,sürfürmek
Sürmek
Produck // pradakt
Ürün,mahsur
Bread - bred
Ekmek
Mean // minn
Meant - meant
Demek istemek, kastetmek,anlamına gelmek
Pot - ( pot-pat)
Saksı- çanak, demlik
Paint
Boyamak, boya, portresini yapmak
Clever // kılavır
Zeki,akıllı
Us
Bize -
Keep
Kept- kept
Tutmak, saklamak
Profit // profit
Kar,fayda,çıkar
The rest
Bundan sonrası,geri kalanı,artanı,kalanları,kalan miktar
Sort / sort
Sort of /sort of
Sıralamak ,sınıflandırmak- cins,tür, çeşit
Çeşit, tür,birnevi oldukça
No more
Daha fazla şey
Agreement / egriiment- egrimint
Antlaşma,mutabakat,sözleşme,anlaşma
Reply // rıplay
Replied / rıplaydt
Yanıtlamak , cevap, yanıt
Yanıtlanmış
Last
Son
September
Eylül
Quartel // koroo l ???
Dalaşmak,tartışmak, münakaşa,kavga
Autumn // otımm -atımm
İlkbahar - güz
Explain // ixplaynn - explaynn
Açıklamak,izah etmek
Poor // poor- pooo
Fakir, yoksul , zavallı
Choose çiuuzss- çiuuzs
Chose çahuszz
Chosen çahuzın
Seçmek
Promise // promiss - promays
Söz vermek
Fruit //fruut
Meyve
Vegetable //
Sebze
Success //siksass
Başarı
Seem
Seemed
Gözükmek
Göründü
Wages//veycıss
Gündelik, ücret
Wage // veyç
Maaş, ücret
Advertise //edvırtays
Reklamını yapmak
Produck, prodakt- pradakt
Ürün
Visitor // vizitee
Ziyaretçi
Happen
Bir olayın gerçekleşmesini veya bir şeyin meydana gelmesini belirtir. Kaza oldu, hırsızlık oldu, bir şey oldu,
Kaza oldu : an accident happend
Hırsızlık oldu : A robbery happend
Bir şey oldu : something happend
Become
İse bir dönüşüm belirtiyor, Hasta olmak veya hastalanmak hasta değilken hasta oluyorsun, kızdım burada kızgın değilken kız kızgın oldun,mutlu oldum burada mutlu olmadığın halde mutlu oldun, çalıştıktan sonra çok yoruldum, yorgun olmadığın bir durumda yorgun duruma geçiyorsun
Be
Durum belirtmek
Pleased
Mennun oldum
Wet // wet
Wet/wetted- wet/wetted
Islatmak
Islak, yaş
Almost // olmıst
Hemen hemen, takriben,az daha,neredeyse
Middle aged // midil eeyççd
Orta yaşlı
Briefcase // birifkess
Evrak çantası
Salesman // seozmın
Satıcı (erkek)
Print / prent
Printed /pirintıd
Yazdırmak,basmak,baskı
Letter ledır- letaa
Mektup ,harf
Private prayvit /prayvt
Özel, er, mahrem kişisel
Private appointment
Özel görüşme, özel randevu
Down / dawwn
Down the stairs
Down the street
Aşağıya doğru,aşağı
Merdivenlerden sşağı
Hemen sokağın aşağısında
Liar /layı r
What a liar
Yalancı
Ne yalancı sma
Silince / saıılıns
Susturmak
Sessizlik, suskunluk
Move towards muvv tuwords( tuwördss
- e doğru ilerlemek - yönelme
Step / step
Üvey,adım,basamak
Hold / hol
2 Held
3.held
(Elinde) bir şey tutmak, sahip olmak, zaptetmek, düzenlemek,devam etmek,(ağırlık taşımak), tutmak, tutuklu olarak tutmak,dayanmak,(uçak/kapı)(yolcu/su vs) taşımak
Wrist / rist
Bilek
Hurt / hert ( hört
- hurt
- hurt
Acımak,incitmek,yaralamak,rencide etmek,acıtmak,ağrıtmak,kalbini kırmak
Hurriedly/ haridliy
Alelacele - apar topar, acele ile
Care / keerr
Önem vermek, aldırmak, umursamak, özen göstermek, önemsemek
Bakım, dikkat,itina, özen
Take a bus
Otobüse binmek, otobüsle gitmek
Catch / katçç
2 caught / kott
3 caught
Yakalamak,yetişmek
Tutma,yakalama, aldatmaca
Midday middey
Öğle vakti, gün ortası, öğlen
Get off
İnmek ( otobüs / tren / uçaktan /
Yırtmak
Entranca / entrınss
Giriş
Huge / hiuucc
İri, kocaman, devasa, koskoca
Advertisement / edviıtasmınt
Reklam
There they were
Hocaya dor
Vice chairman / ( vaiss) baiss cermınn
Başkan yardımcısı
Expect / ixpektt -expektt
Ummak,beklemek,ümit etmek
Fly / fılay
2 flew/buluuw ???
3 flown flownn ???
Uçmak
Dinek
Annoy enoy- enoiy
Annoyed - enoyed
Rahatsız etmek, sinirlendirmek,kızdırmak, can sıkmak
Sinirlendirilmiş, sinirli
İmpossible / impasıbıl - imposıbıll
Olanaksız,imkansız,olmaz
Be back
Geti gelmek
Get on
Binmek
Crash / kıraşş
Çarpışma,çarpmak
Kırılmak
Kill / kill
Katletmek, öldürmek.
Öldürme
Pasenger/ pesıncıı
Yolcu
Among then amang dem
Bunların arasında
Among Amang- among
Arasında,arasına
Be alive
Hayat olmak, sağ olmak
Alive
Diri,canlı,sağ,
Handle // hendoo
İdare etmek,işletmek,(meseleyi) ele almak
Tutacak, sap,kulp, tutma yeri
Underneath / andır nihtt / andırnifff
Altında - bir şeyin alt bölümü ( kısmı)
Discover / diskavır
Keşfetmek
All over the world
Tüm dünyada, dünyanın her yerinde, bütün dünyada
World / Vörld
Dünya
All over the
Tüm,bütün
Torn / toörn-torn
Yırtık
Aeroplane / eroplayn- erepleyn
Uçak
Jump / jamp
Sıçramak, zıplamak, atlamak
Atlama
Frighten / fıratın
Korkurtmak , ürkütmek
Fear / fia r
Korkamak
Korku
Take out
Çıkarmak
Pick up
Toplamak, almak ( biryere gelip/ gidip birini) radyoda duymak, yerden kaldırmak
Throw / ttrow
2 threw / tıruww
3 thrown / tırown
Fırlatmak, atmak
Atış
Belong/ bilang
(Birine) ait olmak
Terribily / tiribiliy- terebiliy
Berbat bir şekilde
Evil /ivoo
Fenalık,kötülük,kötü,fena
Move close
Move closer
Move closer to something
Yakın hareket et
Yaklaş
Bir şeye yaklaş
Hold tightly Tatyliy
Kıskıvrak yakalamak, sıkıca tutmak
Tightly taytliy- tatliy
Sıkı sıkı, sıkıca
Move away
Uzaklaşmak
Away
Uzak,uzağa,uzakta
Terrified / terefaydd
Dehşete düşmüş, dehşete kapılmış
Let go
Let go to my arm
Koyu vermek , bırakmak,gevşetmek
Kolumu bırak
Though/ turuhh
Başından sonuna kadar, yoluyla , boyunca, vasıtası ile , aracılığı ile
Out onto
Out onto the street ???????
Üzerine
Sokağa çıkma
Fever / fiva -fivır -fivıar
Ateş
What’s wrong with…her-him.you that vs.
Nesi var - neyimiz vat (sizi) onun, bunun vs.
Flame/ fılaym, fileym
Alev
Scream / sikriim
Çığlık atmak- bağırmak
Pull / poo
Çekmek
Leap / liip
Sıçratmak,atlamak,sıçramak
Sıçrayış
Reach/ ricçç
Ulaşmak, ermek, erişmek,
Yetişmek
Last time
Son kez, son defa,geçen sefer
Hide / hayd
2 hid/ hid
Hidden / hidin
Saklamak,gizlemek,saklanmak
Post
İnside / insayd 👍
İç taraf / içeri
Bottom / batım 👍
Alt- dip
Stairs / stairss steirss 👍
Nerdlven, basamak
Stock room 👍
Depo, ambar
Notlce / notls 👍
Farkına varmak, fark etmek
Duyuru, ilan,bildiri,bildirim
Keep out 👍
Uzak tutmak
Lock / laak 👍
Kilitlemek, kilit
Special / spesil 👍
Özel
Order / order , arder 👍
Sipariş vermek,buyurmak
Wage / veyç 👍
Maaş, ücret
Wages / veycıss 👍
Gündelik,ücret
Underneath / andır nihtt / andırnifff
Altında - bir şeyin alt bölümü ( kısmı)
Discover / diskavır
Keşfetmek
All over the world
Tüm dünyada, dünyanın her yerinde, bütün dünyada
World / Vörld
Dünya
All over the
Tüm,bütün
Torn / toörn-torn
Yırtık
Aeroplane / eroplayn- erepleyn
Uçak
Jump / jamp
Sıçramak, zıplamak, atlamak
Atlama
Frighten / fıratın
Korkurtmak , ürkütmek
Fear / fia r
Korkamak
Korku
Take out
Çıkarmak
Pick up
Toplamak, almak ( biryere gelip/ gidip birini) radyoda duymak, yerden kaldırmak
Throw / ttrow
2 threw / tıruww
3 thrown / tırown
Fırlatmak, atmak
Atış
Belong/ bilang
(Birine) ait olmak
Terribily / tiribiliy- terebiliy
Berbat bir şekilde
Evil /ivoo
Fenalık,kötülük,kötü,fena
Move close
Move closer
Move closer to something
Yakın hareket et
Yaklaş
Bir şeye yaklaş
Hold tightly Tatyliy
Kıskıvrak yakalamak, sıkıca tutmak
Tightly taytliy- tatliy
Sıkı sıkı, sıkıca
Move away
Uzaklaşmak
Away
Uzak,uzağa,uzakta
Terrified / terefaydd
Dehşete düşmüş, dehşete kapılmış
Let go
Let go to my arm
Koyu vermek , bırakmak,gevşetmek
Kolumu bırak
Though/ turuhh
Başından sonuna kadar, yoluyla , boyunca, vasıtası ile , aracılığı ile
Out onto
Out onto the street ???????
Üzerine
Sokağa çıkma
Fever / fiva -fivır -fivıar
Ateş
What’s wrong with…her-him.you that vs.
Nesi var - neyimiz vat (sizi) onun, bunun vs.
Flame/ fılaym, fileym
Alev
Scream / sikriim
Çığlık atmak- bağırmak
Pull / poo
Çekmek
Leap / liip
Sıçratmak,atlamak,sıçramak
Sıçrayış
Reach/ ricçç
Ulaşmak, ermek, erişmek,
Yetişmek
Last time
Son kez, son defa,geçen sefer
Hide / hayd
2 hid/ hid
Hidden / hidin
Saklamak,gizlemek,saklanmak
Post
İnside / insayd 👍
İç taraf / içeri
Bottom / batım 👍
Alt- dip
Stairs / stairss steirss 👍
Nerdlven, basamak
Stock room 👍
Depo, ambar
Notlce / notls 👍
Farkına varmak, fark etmek
Duyuru, ilan,bildiri,bildirim
Keep out 👍
Uzak tutmak
Lock / laak 👍
Kilitlemek, kilit
Special / spesil 👍
Özel
Order / order , arder 👍
Sipariş vermek,buyurmak
Wage / veyç 👍
Maaş, ücret
Wages / veycıss 👍
Gündelik,ücret
Fix / feeks 1?
Düzeltmek, onarmak, tamir etmek
Repair/ ripe r
Tamir etmek, onarmak
Onarım,tamirat, tamir
Roof/ ruuf
Çatı
Whole/ hoo l
Tüm,tam,bütün