1 Flashcards

1
Q

Platon - Devlet

Aristoteles- Nikomakhos’a Etik

Descartes – Aklın Yönetimi için Kurallar

Spinoza – Etika

Kant- Saf Aklın Eleştirisi

Marx – 1844 Elyazmaları

A

s

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

T. NAGEL

A

Bir insan bu kitapları okumasa
bile on dört yaşından itibaren
temel felsefe sorularını sormaya

başlar.

Doğru ve Yanlış nedir?

Herhangi bir şeyi nasıl biliyoruz?

Gerçekte var olan nedir?

Ölüm bir son mudur, değil midir?

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

T. NAGEL

A

14-15 yaşlarında bir gencin bu sorunlara yönelmesinin
nedeni birebir pratikle -yaşamla- kurduğu, olgunluk
döneminin başlamasıyla beraber ortaya çıkan bağdır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Merak duygusu felsefenin özüdür.

A

Felsefenin özü, insan zihninin bir bilmece gibi
karmaşık bulduğu belli sorularda yatar;
felsefeyi öğrenmek doğrudan bu sorular

üzerine düşünmekle başlar.

Felsefe, henüz tam olarak bilmediğimiz,
konularda düşünmemizdir, o konulara

yönelmektir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

DÜŞÜNME
EĞİTİMİ

A

Soru
sorma

Soru
sormayı
etkin kılma

Konunun
sınırlarını
belirleme

Tartışma

Eleştirme Eleştirinin
nedenlerini
gösterme

Değerlendirme
Anlamlandırma
Yargıda
bulunma
Yaratıcı
olma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

NEDEN TIP EĞİTİMİ?

A

İTİBARLI, PREJTİJLİ, SAYGIN…BİR MESLEK
◼ BEYAZ ÖNLÜĞÜN BÜYÜSÜ
◼ AİLENİN ETKİSİ
◼ KİŞİSEL ÖZELLİKLERİME UYGUN
ARAŞTIRMACI,VB…
◼ MERAK
◼ RAHAT YAŞAM ŞANSI SUNMASI
◼ İŞ GARANTİSİ
◼ HASTANE DENEYİMİ

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

HEKİM OLMAK NE

DEMEKTİR?

A

İNSANLARA
UMUT
OLMAKTIR

İNSANLARA
FAYDALI
OLMAK

DERDE
DEVA
OLMAK

HAYATA
DOKUNABİLEK

İNSANLIĞA
FAYDALI
OLMAKCANA
CAN
KATMAK
DEĞERİNİ
BİLMEK VE
KORUMAKTIR

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

HEKİM NASIL
OLMALIDIR?

A

◼ Bilge kimsedir.
◼ Sanatçıdır.
◼ Kendi üzerine düşenden fazlasını yapabilendir.
◼ Fedakarlık göstermeyi hayat felsefesi olarak kabul eden
kimsedir.
◼ Hekim davranışlarıyla, bilgisiyle, entelektüel tavrıyla
topluma yol gösteren , öncü olan insandır.
◼ Tıp alanında donanımlı, kültürel birikimi olan kimsedir.
◼ Araştırmacı olmalı,
◼ Hastaya saygılı olmalı,
◼ Mütevazi olmalı,
◼ Topluma örnek olmalı,
◼ Önce zarar vermemeli, sonra faydalı olmalı,
◼ Hoşgörülü, güleryüzlü, empati yapabilen biri, nazik olmalı,
◼ İşini sevmeli,
◼ Güvenilir olmalı,
◼ İyi iletişim kurabilmeli,
◼ Özgüvenli, cesaretli olmalı,
◼ Meslektaşları ile uyumlu çalışabilmeli,
◼ Herkese eşit ve objektif yaklaşmalı,
◼ Kişi ve kurumları istismar etmemeli,
◼ Kendisini yenilemeli ve geliştirmeli,
◼ Her canlıya karşı sevgi dolu olmalı,
◼ Azimli, meraklı, özverili olmalı,
◼ Sabırlı olmalıdır.
◼ Kutsal bir iş yaptığının bilincinde olmalıdır.
◼ Din, dil, ırk, cinsiyet ayırt etmemeli,
◼ Yardımsever olmalı,
◼ Şefkatli olmalı,
◼ Adaletli olmalıdır.
«Hastaları birer ticari görev
unsurları olarak değil de
mesleğinin vazifesi,

sorumluluğu ve insani görevi
olarak görmelidir.»

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Prof. Hwang Woo-suk
Seoul Üniversitesi
Güney Kore

A

“Somatik Hücre Transferi ile
Embriyonik Kök Hücre
Elde Etme Yöntemi”
Dr. HWHANG hakkında
Soruşturma

“Falsifikasyon (Uydurma)
suçlaması”

Wall Street Journal
16 Aralık 2005
«Yapmakta olduğu
mesleği kendi
çıkarlarına ve
hırslarına
bulaştırmamış,
gelecek nesillere
olabildiğince ışık
tutabilmelidir»

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Etik Nedir?

A

MORALITY (AHLAK)
= İnsan tutum ve davranışlarının iyi
(doğru) ya da kötü (yanlış) yönden
değerlendirilmesidir.

ETHICS
= ahlak fenomenleri ile ilgili sistematik
analiz ve uygulamaların teorik bilimi.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Tıbbi Etik Nedir?

A

Tıbbi uygulamalardan kaynaklanan etik
problemlere ahlak felsefesinin uygulanması ile
geliştirilen kural ve prensipler.
◼ Amaç – tıbbi uygulamalardaki, etik açıdan
önemli konularla ilgili seçimler yapmak
➔ Klinik tıpta karşılaşılan etik konuların fark
edilmesi, analizi ve çözümü yönünde sağlık çalışanları
için uygulanabilir kurallar ve prensipler geliştirmek.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

ETİK ALANINDA BAZI
KAVRAMLAR

A

◼ DEĞER
◼ ALIŞKANLIK
◼ KURAL
◼ İLKE
◼ STANDART
◼ ETİK KOD

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

TIPTA ETİK

A

◼ Mesleki etik

◼ Tıbbi etik

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

MESLEK ETİĞİ

A

◼ Meslek etiği belli bir meslek grubunun o
mesleğe ilişkin olarak meydana getirdiği ve
koruduğu ilke, kural, standartlar bütünüdür.
◼ Meslek etiği meslek üyelerine emreder, onları
belli biçimde davranmaya zorlar, kişisel
eğilimlerini sınırlar, hizmet ideallerinin
korunmasını sağlar ve meslek içi rekabeti
düzenler.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

MESLEKİ BAZI ETİK
İLKELER-1

A

◼ Yararlılık
◼ Kötü davranmama
◼ Özerkliğe saygı
◼ Adalet
◼ Aydınlatılmış onam
◼ Gizliliğe saygı
◼ Zarar vermeme

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

MESLEKİ BAZI ETİK
İLKELER-2

A

◼ Sadakat
◼ Sır Saklama
◼ Sözünde durma
◼ Eşitlik
◼ Gerçeği söyleme
◼ Özgürlük

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR-1

A

◼ Ayrımcılık
◼ Kayırma
◼ Rüşvet
◼ Yıldırma-korkutma
◼ İhmal
◼ Sömürü-İstismar
◼ Bencillik

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR-2

A

ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR-2

◼ Yolsuzluk
◼ Şiddet ve baskı
◼ Yaranma-dalkavukluk
◼ Politize olma
◼ Hakaret- küfür
◼ Bedensel - cinsel taciz
◼ Görev ve yetkinin kötüye
kullanımı.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR-3

A

◼ Zimmet
◼ Kötü alışkanlıklar
◼ Dedikodu

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

TIBBİ ETİK

A

◼ PATERNALİZM
(Babacıl Davranış)

◼ AYDINLATILMIŞ
ONAM (Informed
Consent)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

TIBBİ ETİK

A

SAĞLIK (BAKIM) HAKKI

HASTA HAKLARI

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Bertrand Russell

A

12.09.2024 Dr.Öğr.Üyesi Gamze GÜVEN 43

İnsanların iki tür ahlakı vardır; biri üzerinde
konuştukları ancak uygulamadıkları, diğeri
uyguladıkları ancak hiç konuşmadıkları.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

MUTLAKÇILIK

A

Tüm zamanlara ve toplumlara
uygulanabilecek evrensel etik ilkelerin ve
bunu ortaya koyan bir etik düşünmenin
varlığını savunan yaklaşımdır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

GÖRECECİLİK

A

İyinin ve kötünün, doğrunun ve yanlışın evrensel
ilkeleri olmadığını, yalnızca etik ilkelerin değil,
bizzat etik düşünmenin kendisinin de toplumdan
topluma ve tarihsel süreç içinde anlam
değiştirdiğini savunan bu görüş, kültürel
farklılıklara önemli bir yer ayırmaktadır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
Q

MUTLAKÇI YAKLAŞIMLAR

◼ Erdem Etiği

◼ Ödev Etiği

◼ İlkeci Kuramlar

◼ Sonuçsalcı Kuramlar
◼ Yararcılık
◼ Toplumsalcılık

A

GÖRECECİ YAKLAŞIMLAR

◼ Vaka Temelli Etik
Kuramlar

◼ Varoluşçu Etik

◼ Feminist Etik

◼ Anlatısal Etik

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
26
Q

ERDEM ETİĞİ
(VIRTUE ETHICS)

A

Erdemli bir karakteri etik eylem için ön koşul olarak kabul
eden bu kuramın yaratıcılarının Plato ve Aristoteles olduğu
söylenebilir.

Erdem değerli olduğu toplum tarafından kabul edilen bir
karakter özelliğidir. Ahlâki erdem ise, ahlâki açıdan değerli
bulunan karakter özelliğidir.

Sosyal grupların bir karakter özelliğini onaylamaları ve onu
ahlâki kabul etmeleri yeterli değildir. Bağlamın da ahlâksal
olması gerekir.

Ahlâki erdemin belirli biçimde hareket etme eğilimi ya da
ahlâki ilkelere, ödevlere, ya da ideallere uygun biçimde eyleme
alışkanlığı olduğu kabul edilir.

Buna ek olarak kişinin eylemde bulunurken sahip olduğu
güdülenme de erdem etiği açısından temel bir öneme sahiptir.

“Bir eylem erdemli olmaksızın doğru olabilir; ancak bir eylem
yalnızca doğru bir içsel güdülenmeyle yapılmışsa erdemli
olur.” (Aristoteles)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
27
Q

ÖDEV ETİĞİ
(DEONTOLOGICAL [KANTIAN] ETHICS)

A

Kant’a göre insan, arzularına aklının güçleriyle
direnebilen, bunu yapmak için gerekli özgürlüğe
sahip ve aklın yol göstericiliğiyle eyleme olanağı
bulunan bir canlıdır.

Ödev etiğinin temelinde “iyi isteme” bulunur.

Kant’a göre ahlâklı insan ödeve uygun davranan
değil, ödev için davranan insandır.
“Eyleminin temel ilkesi (maximi) evrensel bir ilke (bir doğa
yasası) olsa, yine de onu isteyebileceğin gibi eyle.”

“Kendi kişinde olduğu gibi tüm insanların kişisinde de insanı
hiçbir zaman yalnızca araç olarak değil, fakat her zaman bir
amaç olarak görerek eyle.”

“Özgürlük ahlâkın olanağı, ahlâk özgürlüğün kanıtıdır.”

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
28
Q

SONUÇSALCI ETİK KURAMLAR
(CONSEQUENTIALIST ETHICS)

A

Eylemleri, iyi ve kötü sonuçlarının dengesine göre doğru ve
yanlış olarak kabul eden kuramlara verilen genel addır.

Sonuçsalcı etik kuramlarda doğru eylem [etik eylem] her
durumda sonuçta en iyi sonucu üreten eylemdir.

Sonuçsalcı yaklaşımlar kişiden bağımsızdır; yani belirli bir
durumda etkilenebilecek tüm tarafların çıkarlarını eşit kabul
eder.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
29
Q

YARARCILIK
(UTILITARIANISM)

A

Sonuçsalcı etik kuramların en bilineni
yararcılıktır.

Yarar ilkesi, yararı söz konusu olan tarafın
mutluluğunu arttırma ya da azaltma eğilimine
bağlı olarak, her ne olursa olsun, her eylemin
onaylanmasını ya da onaylanmamasını sağlayan
bir ilkedir.

Bu kuram;

➢ insanlara, kendilerine ve eylemlerinden etkilenecek ilgili
herkese en fazla yarar ve mutluluğu en az bedelle sağlayacak
biçimde eylemelerini söyler.

➢ vicdan, ahlâk yasası gibi kavramları reddeder.

➢ etik alanını niceliksel

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
30
Q

KURAL
YARARCILIĞI

Yarar İlkesi

Ahlâki Kurallar

Tek tek Yargılar

A

EYLEM
YARARCILIĞI

Yarar İlkesi

Tek tek Yargılar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
31
Q

TOPLUMSALCI ETİK
(COMMUNITARIANISM)

A

Toplumsalcı etik kuramlar etiğin temelinde yatan
tüm asal unsurların toplumsal değerlerden, kamu
yararından, toplumsal hedeflerden, geleneksel
uygulamalardan ve ortak erdemlerden
çıkarılabileceğini savunurlar.

Bu bağlamda toplumsalcı etik kuramlar da
sonuçsalcı kuramların bir alt kümesi sayılabilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
32
Q

İLKECİ ETİK KURAMLAR
(PRINCIPALISM)

A

İlkeci etik kuramlar sağduyuya ve genel ahlâka dayanırlar. Bu
nedenle bir değil, bir grup ilke üzerine temellenirler.

Temelinde saf akıl, doğa yasası gibi aşkın unsurlar bulunmaz.
Sıradan ve yaygın olarak paylaşılan ahlâki inanışlardan oluşur.

Ancak geleneksel ahlâktan farklı olarak, ilkeci etik kuramlar
preteorik değildirler.

Biyoetikte Tom L. Beauchamp ve James Childress, etikte
William Frankena ve W. D. Ross’un kuramlarını, Rawls’un
“reflective equilibrium” kavramı ve temellendirmenin tutarlılık
modeli ile birleştirerek ilkeci bir kuram oluşturmuşlardır.

◼ Ülkemizde “Dört İlke Kuramı” olarak da bilinen bu kuram
özellikle tıp etiği alanında, hem eğitimde hem de uygulamada
çok yaygın kullanıma ulaşmıştır.

“Dört İlke Kuramı” nın başarısının nedenleri:
◼ Erdem etiğinin karaktere dayalı yapısını sağlık çalışanı prototipine başarıyla
uygulamıştır.
◼ Ödev etiğinin değersel çerçevesini tıp etiğinin tanımlı alanına başarıyla
uygulamış; açıkça olmasa bile bir değerler hiyerarşisi sunarak Kant etiğinin etik
ikilemler karşısındaki yetersizliğini kapatmıştır.
◼ Sonuçsalcı etiklerin hem uygulanabilme kolaylığını, hem de etik analizi
niceliksel bir işleme dönüştürme yönünü ilkeci yaklaşıma başarıyla
uygulamıştır.
◼ Konu alanının yapısı ile iyi bir uyum göstermiş; pratik ve öğrenilmesi kolay bir
tekhné etiği oluşturmuştur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
33
Q

TEMEL (BİRİNCİL) İLKELER ilkel etik kuramlar
➢ Yarar Sağlama (Beneficience)
➢ Zarar Vermeme
(Non-Maleficience)
➢ Özerkliğe Saygı Gösterme
(Respect for Autonomy)
➢ Adalet (Justice)

A

İKİNCİL İLKELER
➢ Dürüstlük (Veracity)

➢ Özel Yaşama Saygı (Privacy)
➢ Güvenilirlik (Confidentiality)

➢ Sadakat (Fidelity)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
34
Q

YARAR SAĞLAMA

A

◼ Sağlık uğraşları yararcı uğraşlardır.

◼ Çoğu kez bu yararcılık sonucu temel alan bir yararcılıktır.

◼ Yarar sağlanması konusunda hastanın mutlak bir önceliği
vardır.

◼ Bu mutlak önceliği, “mutlaka hastaya yarar sağlamak gerekir”
biçiminde değil; “bir yarar söz konusuysa bu öncelikle hastanın
yararı olmalıdır” biçiminde anlamak gerekir.

Yararlar açısından değersel bir seçim yapmak:

✓ Kısa sürede elde edilebilirlik,
✓ Süreklilik,
✓ Yaşamla olan ilinti,
✓ Kaliteli yaşam olanağı sağlayabilirlik,
✓ Olanaklılık.

35
Q

ZARAR VERMEME İLKESİ

A

Sağlık çalışanının birinci görevi, hastaya
zarar vermemek, kişiyi girişimden önceki
durumundan daha olumsuz bir duruma
getirecek her türlü bilinçli eylemden
kaçınmaktır.

Ancak,
◼ Yarar sağlama ilkesinden farklı olarak,
zarar vermeme ilkesinde hastanın mutlak
önceliği yoktur.

◼ Sağlık çalışanı, ilgili üçüncü kişiler ve
genel olarak toplum da zarar vermeme
ilkesi açısından eşit değere sahiptir.

Zararın ne olduğuna ve geri döndürülüp
döndürülemeyeceğine bakılarak kimin öncelikle
zarardan korunacağına karar verilir.

◼ Öncelik kazandıran zararın özellikleri:

◼ Geri döndürülemez
◼ Onarılamaz
◼ Yaşamı tehdit eder

36
Q

DÜŞÜNSEL DENGE
(REFLECTIVE EQUILIBRIUM)

A

Tüm etik kuramlar “varsayımsal yargılar”la başlar.

Varsayımsal yargılar, ahlâki olanaklarımızın en az bozunmaya
uğrayarak ortaya konulduğu yargılardır. Her ne kadar kesin
yargılar gibi görünseler de değişme olanağına sahiptirler.

Etik kuramın temel varsayımlarıyla varsayımsal yargıların
uyumlandırılması çabasına düşünsel denge denir.

Etik kuram oluştururken;

➢ Ahlâki doğruların ve yanlışların tanımını yapan paradigmatik
yargılarla başlarız.

➢ Bu yargılarla uyumlu daha genel bir kuram oluştururuz.

➢ Kuramla paradigmatik yargılar arasındaki boşlukları doldurur;
tutarsızlıkları gidermeye çalışırız. Bu iki yönlü bir süreçtir. Hem
kuram hem de yargılar değişikliğe uğrar.

➢ Yeni tutarsızlıklar ortaya çıktığında süreci yeniden başlatırız.

Eğer biyoetik alanının temel değerleri yalnızca yarar sağlama
ve zarar vermeme ilkeleri tarafından belirlenseydi, ortaya çıkan
etik kuram kaçınılmaz olarak PATERNALİSTİK [BABACA]
bir yapı gösterirdi.

Olumsuz sonuçları çok açık olan bu yapının kuramın
tutarlılığını ve gücünü azaltmasını engellemek için dengeleyici
ilkelere gerek vardır. Bunlar da Özerkliğe Saygı Gösterme ve
Adalet ilkeleridir.

37
Q

ÖZERKLİĞE SAYGI GÖSTERME

A

Bir insanın kendisiyle ilgili konularda, kendi
değerlerine dayanarak kararlar vermesine ve bu
kararlar doğrultusunda uygulamalarda bulunmasına
özerklik denir.

Özerklik, insanın temel niteliklerinden ve
varoluşsal olanaklarından biridir.

Geniş bir yelpaze üzerindeki bir gösterge gibidir.

◼ Özerkliği doğal olarak sınırlayan unsurlar;
◼ Kişinin ruhsal gelişimi
◼ İçinde yaşanan toplumun kişiye sunduğu olanaklar
◼ İçinde yaşanan toplumun kuralları
◼ Kültürel etkenler
◼ Özerkliği geçici olarak sınırlayan unsurlar;

◼ Hastalık
◼ Özgürlüğü bağlayıcı cezalar
◼ Madde kullanımı
◼ ………

Özerkliğe saygı gösterme ilkesi
bakımından da hastanın mutlak önceliği
yoktur.

◼ Sağlık çalışanının, ilgili üçüncü kişilerin ve
genel olarak toplumun özerkliği de aynı
değerdedir.

Bireyin belirli bir konuda özerkliğini ortaya koyup
koyamayacağına ilişkin karar, onun yeterliğine bakılarak
verilir.

Yeterlik, kişinin belirli bir alanda karar vermek ya da bir
eylemde bulunmak için gerekli özelliklere sahip olup
olmadığını tanımlar. Temelde bir hukuk terimidir.

Özerklikten farklı olarak yeterlik bir açma-kapama düğmesi
gibidir. Belirli bir durumda bireyin yeterliği ya vardır ya da
yoktur.

38
Q

ÖZERKLİĞE SAYGI GÖSTERME

A

Hukuksal açıdan yeterlik, yaş, akıl gücü, medeni durum gibi
somut belirleyicilere dayanılarak belirlenir.

◼ Tıp açısından yeterlik, algılama ve bilişsel işlevlerin
sağlamlığıyla ilgilidir.

◼ Biyoetik açısından yeterlik, bu iki alanın tanımladığı
özelliklere ek olarak, güç ilişkileri, toplumsal rol ve kimlik
sorunları gibi bağlamsal etkenleri de içerir.

◼ Tıp alanında bireyin özerkliğine saygı gösterme ilkesinin
doğrudan yansıması AYDINLATILMIŞ ONAM alma
uygulamasıdır.

◼ Aydınlatılmış onam; hastanın kendisine uygulanacak tanı ve
tedavi yöntemlerinin kapsamını, yararlarını, olası istenmeyen
sonuçlarını; söz konusu yönteme seçenek oluşturabilecek öteki
yöntemleri ve onların yapısal ve sonuçsal özelliklerini bilerek
bu uygulamalara ilişkin kararlar vermesidir.

◼ Aydınlatılmış onamın öğeleri;

◼ Bilgilendirme
◼ Gönüllülük
◼ Yeterlik
◼ Onam

39
Q

ADALET

A

◼ Onurlu yaşamak,
◼ Başkasına zarar vermemek,
◼ Herkese kendine ait olanı vermek.

(Ulpianus)

◼ Hakka saygı,
◼ Kusurlu kimsenin zararı ödemesi,
◼ Başkasına ait olanın verilmesi,
◼ Her insana hak ettiği cezanın verilmesi,
◼ “Ahde vefa” ilkesi.

(H. Grotius)

40
Q

ADALET

A

◼ Aristoteles’e göre adalet ancak bir başkası ile ilişkide ortaya
çıkan bir erdemdir. Aslında o bir erdem değil, bir başkası ile
ilişkide ortaya çıkan erdemlerin tümüdür. Adaletsizlik ise
kötülüklerin tümüdür.

◼ Aristoteles’e göre adaletsiz insanı üç özelliğinden tanırız:

◼ Yasaya uymamasından,
◼ Çıkarcı olmasından,
◼ Eşitliği gözetmemesinden.

Aristoteles adaletin iki farklı türünden söz
eder:

 Denkleştirici adalet

 Dağıtıcı adalet

41
Q

DENKLEŞTİRİCİ ADALEt

◼ Hukuki ilişkide taraf
olanların eşit muamele
görmesini gerektirir.

◼ Eşitlik mutlaktır.

◼ Herkese eşit davranmak
esastır.

◼ Adalet sabit değerdir.

A

DAĞITICI ADALET
◼ Her türlü soyut ve somut refah
unsurunun paylaşılmasında belirli bir
ilkeye göre kendine, payına düşeni
almasını öngörür.

◼ Dağıtıcı adaletteki eşitlik mutlak
değil, görecelidir.

◼ Eşitlere eşit, farklılara farklı
davranmak esastır.

◼ Adalet oran, adaletsizlik oransızlıktır.

42
Q

DAĞITICI ADALET

A

Dağıtıcı adalette dağıtım bir ya da birkaç ölçüte göre yapılabilir.
Bunlar;

➢ En fazla kişiye, en fazla yararı, en ekonomik biçimde sağlamak;

YARARCILIK

➢ “Sosyal değer” ölçütü temel alınarak, bireyin topluma o güne dek olmuş
ya da gelecekte olabilecek yararına; “ahlaksal açıdan değerli” olmasına
göre dağıtım yapmak;

LİYAKATÇİLİK (MERİTERYANİZM)

➢ Piyango ya da “ilk gelen hizmeti alır” yöntemi;

EŞİTLİKÇİLİK (EGALİTERYANİZM)

43
Q

ÖRNEK: Sınırlı kaynakların
dağıtımında,

A

⚫ Eşit Paylaşım

Talep edilebilecek en fazla
miktar bellidir.

Belirli bir miktarın üstü bireysel
ödemeye bağlıdır.

⚫ Bir ilke çerçevesinde paylaşım

44
Q

ÖRNEK: Bir ilke çerçevesinde
paylaşım:

A

⚫ Erken gelen hizmeti alır.
⚫ En acil durumdaki hizmeti alır.

⚫ Yararlanma olasılığı en yüksek olan hizmeti alır.
⚫ En fazla gereksinim duyan hizmeti alır.
⚫ En yüksek ödemeyi yapan hizmeti alır.
⚫ Yalnız belirli cinsiyette, ırktan, yaşta, coğrafi bölgeden, sosyal statüde vs.
olanlar hizmeti alır.

45
Q

PANDEMİ

A

Pandemi terimi (eski Yunanca’dan pan: tüm +
demos: insanlar), bir kıta, hatta tüm dünya da
çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini
gösteren salgın hastalıkların genel ismidir.

Enfeksiyon etkeninin duyarlı canlıya
doğrudan veya dolaylı yolla geçmesi ile oluşan
bulaşıcı hastalıkların yayılarak çok sayıda
canlıda hastalık oluşturması salgın hastalık
olarak tanımlanmıştır.

46
Q

BULAŞICI HASTALIKLARIN SEYRİ

A

 Hastalığın sağlıklı kişilere kısa sürede bulaşarak yayılması,
 Akut ve şiddetli seyretmesi,
 Kısa bir süre içinde hastalığa yakalananların ölmesi ya da tamamen
iyileşmesi,
 Hastalıktan kurtulanların uzun süreli veya ömür boyu bağışıklık
geliştirmesi,
Belirli bir oranda portörün bulunması.

47
Q

SALGIN ve BULAŞICI

HASTALIKLAR

A

Dünyamızın yaşadığı salgın hastalıklara bakıldığında;
Kolera, hijyen önlemlerinin, hemşireliğin gelişmesini, oral sıvı
tedavisinin bulunmasına,
Çicek, aşısının bulunmasına,
Veba, karantina önlemlerinin geliştirilmesine,
Verem, zayıflatılmış canlı aşıların geliştirilmesine,
Sifiliz, ilaç tedavisine,
Sıtma, vektör kontrolüne sebep olmuştur.

48
Q

SALGIN ve BULAŞICI

HASTALIKLAR

A

Çaresizlik,
Doğaüstü güçler,
Tanrılarından medet bekleme, dua ve kurbanlar

49
Q

ANDREW NIKIFORUK

A

İnsanlar, çöken ekonomiler ve çevre kirliliği üzerine yazdığı kitaplarla
tanınır.

1989, 1990 ve 1993’te Kanada Basın Derneği’nin Araştırmacı
Gazetecilik Ödülünü almıştır.

1991’de AIDS üzerine bir dizi makale yazmıştır.

Ailesiyle birlikte Kanada’da yaşamaktadır.

50
Q

Atların Simgesi

A

Kırmızı
Dökülen kanların rengini
Kılıç taşır
Savaş getirir
Savaşlar ve çatışmalar

Siyah
Ölüme yakınlığı
Terazi taşır
Kitlik, açlık, yoksulluk

Yeşil
Ölümün soğuk yüzü, çürüme
Salgın hastalık ve can güvensizliği
Ölüm, öldürülme, vakitsiz ölümler

Beyaz
Kutsallığı
Yay taşır, taç takar. Savaşır ve yener.

İsa’nın kral olarak hazır bulunuşu

51
Q

SALGIN VE BULAŞICI

HASTALIKLAR

A

«Tarih boyunca salgın hastalıklar, imparatorlukları çökertmiş, orduları kırmış,
yaşama biçimlerimizi sürekli değiştirmiştir.
Çiçek hastalığı Yeni Dünya’yı (ABD kıtası) öylesine büyük bir güçle işgal
etmiştir ki, Kızılderili kültürüne etkisi asla düzelememiştir.
Veba, feodalizmin sonunu hazırlamış, kapitalizmin tohumlarını atmıştır.
Sıtma, köle ticaretiyle birlikte yayılmıştır.
Sifiliz, cinsel yaşama korkuyu, insanlara da peruğu tanıtmıştır.»

Ölümcül salgınların tarih yapan gücünü asla

unutmamalıyız.

52
Q

“Bil bakalım kim bu güçlü yaratık
Tufandan önce yaşamış
Etsiz ve kansız
Kemiksiz ve damarsız
Kafasız ve bacaksız
Ne daha yaşlıdır ne de daha genç
Başlangıçta olduğundan.

Taliesin.”

A

MİKROP=TEHDİT GERM HUNTER eliane marie alphin pastor story

53
Q

YARATIKLAR, MİKROPLAR ve
ÜSTORGANİZMA

A

İnsan vücudu 10 katrilyon hayvan hücresi ve 10 katrilyon
bakteri hücresinden oluşur.

İnsanlar bakterilerden yapılmış, bakterilerle kuşatılmış ve
bakterilere bağımlıdır.

Bakteriler sularımızı temizler, atmosferi besler ve ölülerimizle
ilgilenirler.

Hayatı işgal etmek ya da yok etmek yerine onu besleyip
korurlar.

Gezegenin en eski, en parlak, en kalabalık yaşam biçimi olan
mikrocanlılar, gruplar halinde tek bir üst organizma olarak
çalışırlar.

Başarılı bir yaşam ve gezegeni organize etme sanatını
öğrenmeleri iki buçuk milyar yıllarını almıştır.

Mikrocanlılar insanların yazılı olmayan kurallarını çiğnedikleri zaman ölüm
makinesine dönüşmüşlerdir.

İnsanlar dışında hiçbir canlı ya da tür, üstorganizmayı rahatsız etmemiş ona meydan
okumamıştır.

İnsanlar aksine mikrocanlılar inanılmaz bir genetik birliğe sahiptirler.

Varlıkları tehdit altına girdiğinde diğer mikrocanlılardan yaşam kurtarıcı
genetik bilgi isterler.

Çok daha seri ve hızlı hareket ederler.

Bu veri aktarımı sayesinde mikrocanlılar ilaçlara karşı direnç
geliştirmişlerdir.

54
Q

SALGIN HASTALIKLARIN

NEDENLERİ

A

Nüfus patlaması,

İnsanların kitleler halinde yaşaması,

Yiyecek için bitki ve hayvanları ehlileştirmeye başlaması,

Tarım her türlü virüsü, mantarı ve bakteriyi insanların bahçelerinde,
evlerinde, köylerinde bir araya getirerek bir hastalık pazarı oluşturması,

Vahşi toprakların yok edilmesi fareleri, sıçanları, keneleri, pireleri ve
sivrisinekleri insanlara daha yakın yaşamaya zorlamasıdır.

55
Q

HİPOKRAT

A

Hekimin “doğayı tanıması, insanın yiyecek ve içeceklerle,
yaşadığı ortamla ilişkisini, bunların birbiri üzerindeki
etkilerini bilmeye çalışması gerektiği” sonucuna varmıştır.

56
Q

VİRCHOW

A

“Hastalık değişen koşullardaki yaşamdır.”
Değişen koşullar; yemek alışkanlıkları, ticaret, seyahat, ev
yaşamı, giysiler, hava durumu kısacası tüm çevredir.

Virchow; yaşam koşullarına müdahale edildiğinde insanlar ile
mikrocanlılar arasındaki ilişkinin önceden kestirilemeyen
çoğunlukla ölümcül bir sona doğru değişeceğini öne sürmüştür.

57
Q

SITMA

A

Ayıklayıcı
Plasmodium paraziti
Ani ölümden kaçınması
Ebers papirüsü (M.Ö. 1500), Asurbanipal’in kütüphanesindeki kil
tabletlerde (M.Ö. 600),Klasik Çin tıbbı metni Nei Jing’deki
kayıtlarda hastalığın tipik özellikleri yer almaktadır.
Hipokrat tarafından M.Ö. 5. yüzyılda bataklık, durgun ve kirli
suları içenlerin karınlarının şişeceğini, dalaklarının büyüyeceğini
ve ateş nöbetleri geçireceğini bildirmişti.
Tekrarlayan ateş ve splenomegali ile tanımlanan sıtma bütün
dünyada yaygın olarak görülmüş ve Mezopotamya, Eti, Grek gibi
uygarlıkların yok olmasında rol oynamıştır.

Büyük İskender, Hindistan’ı tümüyle ele geçiremeden M.Ö. 323’te 33
yaşındayken sıtmadan ölmüştür.
Orta çağa kadar, iyi ücretler karşılığında buğdayın hasat ve harmanı
için, sıtmalı bölgelere giden mevsimlik işçiler buğdayı hasat ederken,
sıtma da köylüleri hasat etmiştir.
Orta çağda, birçok kardinal kötü havası (mal’aria) yüzünden özellikle
Roma’da görev yapmayı redetmişlerdir.
Papalığın Avignon’a taşınmasının nedenlerinden biri de sıtma olmuş ve
kardinal de papalar da Avignon’da sıtma yerine veba ile tifüsten
ölmüşlerdir.
Ne yazık ki hala Afrika’da her üç çocuktan biri sıtmadan ölmektedir.

58
Q

KARA ÖLÜM

A

Yersinia

Hıyarcıklı veba, Akciğer vebası

Veba=Nükleer Savaş

Feodalizm yıkılması

59
Q

Jüstinyen Vebası

A

Jüstinyen (MS 483 – 565) Doğu Roma
İmparatorluğu’nu yönetti ve tekrar
kaybetmeden önce Batı Roma
İmparatorluğu’nun çoğunu fethetti.

60
Q

Bizans İmparatorluğu’nun nüfusunun üçte bire yakın kısmı hastalıktan
etkilenmiştir.
Mısır’dan Filistin’e oradan da tüm dünyaya yayılmıştır.
Bugünkü tahminlere göre Kuzey Afrika, Avrupa, Orta ve Güney Asya
nüfusunun %50-60’ı bu pandemide kaybedilmiştir.
Mideleri “yersinia” ile dolu pirelerin neden olduğu veba Moğol
bozkırlarından 1330’larda Asya ve Avrupa’ya yayılmıştır.
Çin ve Orta Asya’dan başlayan veba, 1347 yılında Avrupa nüfusunun
yaklaşık üçte birinin ölümüne neden olmuştur.
Veba salgınının ani oluşu, coğrafi yayılımı ve yol açtığı ölümler
açısından nükleer bir savaşla rahatlıkla kıyaslanabilecek kadar
korkunçtur.

A

veba kıyafeti Fransız doktor Charles de
Lorme tarafından tasarlanmıştı.

61
Q

ÇİÇEK HASTALIĞININ FETHİ

A

Avrupa’da 10.yy

16. ve 17. yy.’larda öldürücü etkisi

1492 yılında Kristof Kolomb ve denizcileri

Klisenin etki gücünün azalması

 Avrupalılar, 1492’de Amerika kıtasına ilk
geldiklerinde bir dizi yeni hastalık getirdiler.
Bunlardan biri, enfekte olanların yaklaşık %30’unu
öldüren bulaşıcı çiçek hastalığıydı.
 Amerika’da nüfusunun %90’ına yakın olan yaklaşık
20 milyon insanın canını aldı.
 Salgın, Avrupalılar’ın yeni boşalan alanları kolonize
etmelerine ve geliştirmelerine yardımcı oldu.
 Amerikalılar’ın ve Avrupalı ​işgalcilerin tarihini ve
küresel ekonomiyi sonsuza dek değiştirdi.

62
Q

FRENGİ

A

1493 yılında Avrupa

Kristof Kolomb ve denizcileri

Roma hamam geleneğinin son bulması

Civa tedavisi

Kondom kullanılması

Peruk takılması

63
Q

TÜBERKÜLOZ

A

Popüler ölüm

Mycobecterium tuberculosis

Hipokrata göre dönemin en
ölümcül hastalığı

Sanatoryumlar

BCG aşısı

Mısır mumyaları incelenirken bazı kişilerin tüberkülozdan öldüğü
bulunmuştur.
Antik Yunan döneminde MÖ.5. yüzyıla ait belgede Hipokrat, bu
hastalığın o dönemde çok sayıda ölüme neden olduğunu ve gençlerde
daha sık görüldüğünü belirtmiştir.
Aristo, tüberkülozun bulaşıcı olduğunu söylemişse de o zamanlarda
genel kanı, hastalığın kalıtsal olduğu olmuştur.
Avrupa’da 1600’lü yıllarda başlayan ve yaklaşık 200 yıl süren salgında
çok sayıda kişinin öldüğü bilinmektedir.
“Büyük Beyaz Veba” olarak da adlandırılmıştır.
Hastalık etkeni olan tüberküloz basilini (Mycobacterium tuberculosis)
Robert Koch bulmuş, bu çalışmasıyla 1905’de Nobel Tıp Ödülü’nü
kazanmıştır.

64
Q

VİRÜS DALGALARI

A

Evcil bulaşıcı hastalık

Ayrımcılık yapmaz

Hızlı yayılım

Kısa süreli

Çin tarım politikaları

Ördek, domuz ve köylülerin yakın ilişkisi

65
Q

İSPANYOL GRİBİ (1918-1920)

A

1918 salgınına yol açan türün hangisi olduğunu hiçbir zaman
bulunamadı.

Dünya çapında 50 milyondan fazla insanın ölümü

İspanyol gribinin en önemli özelliği, 20-40 yaş arası sağlıklı insanlarda
en fazla mortalite oranına sahip olmasıdır.

Salgın sırasında I. Dünya Savaşı sona ermişti ve halk sağlığı
otoritelerinin, büyük etkisine katkıda bulunan viral salgınlarla başa
çıkmak için hiçbir resmi protokolleri yoktu ya da bunlar yetersizdi.

Oakland Belediye
Konferans Salonu, 1918
yılında Kaliforniya,
Oakland’da grip salgını
sırasında Amerikan Kızıl
Haçından gönüllü
hemşirelerin yer aldığı
geçici bir hastane olarak

kullanıldı.

66
Q

ASYA GRİBİ (H2N2)
(1957-1958)

A

Asya Grip pandemisi, grip için başka bir küresel gösteri olmuştur.
Çin’deki kökleri ile hastalık tüm dünyada 1.1 milyon can almış, ABD’de
116.000 ölüm meydana gelmiştir.
Pandemiye neden olan virüsün, kuş gribi virüslerinin bir karışımı olduğu
belirtilmiştir.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), hastalığın hızla yayıldığını ve
ilk olarak Şubat 1957’de Singapur’da, Nisan 1957’de Hong Kong’da ve
1957 yazında Amerika Birleşik Devletleri’nin kıyı kentlerinde
görüldüğünü belirtmektedir.

67
Q

HONG KONG GRİBİ (1968)

A

İspanyol Gribi’nden elli yıl sonra, başka bir grip virüsü H3N2 dünyaya
yayıldı.

Tahminlere göre, küresel ölümlerin sayısı yaklaşık bir milyon kişiyi
kapsıyordu.

1918’de İspanyol gribi ve 1957’de Asya gribi, 1968 yılında Hong Kong
gribi adı verilen H3N2 salgınıyla tekrar ortaya çıktığına inanılıyor.

68
Q

2009 GRİP PANDEMİSİ (H1N1)

A

2009 yılında, ABD’de yaklaşık 60,8 milyon insanı enfekte eden ve
151.700 ila 575.400 aralığında küresel çapta ölüm yaratan yeni bir grip
virüsü formu ortaya çıktı.

Domuzlardan insanlara geçtiği görüldüğü için “domuz gribi” olarak
adlandırıldı.

H1N1, virüsle ilişkili ölümlerin %80’inin 65 yaşından küçük insanlarda
meydana gelmesi nedeniyle tipik grip salgınlarından farklıydı.

69
Q

SARS

A

SARS veya şiddetli akut solunum sendromu
İnsanları enfekte edebilen 7 koronavirüsün birinden kaynaklanan bir hastalıktı.
2003 yılında, Çin’in Guangdong eyaletinden kaynaklanan bir salgın, toplam 26
ülkeye hızla yayıldığı ve 8.000’den fazla insanı enfekte ettiği ve 774 kişiyi
öldürdüğü için küresel bir salgın olarak nitelendirildi.
Yeni 2019 koronavirüsü inceleyen bilim insanları, genetik yapısının SARS
virüsüyle %86.9 aynı olduğunu keşfettiler.

70
Q

AIDS

A

HIV-1

HIV-2

Yeni Dünya Damgası

Afrika’da AIDS; denetimsiz şehirleşme, kötü beslenme, evsizlik

ABD AIDS; sınırsızlık

Bilinen ilk HIV/AIDS vakaları 1981’de bildirildi, ancak hastalık bugün
insanları enfekte etmeye ve öldürmeye devam ediyor.

1981’den bu yana 75 milyon insan HIV virüsüne yakalandı ve
sonucunda yaklaşık 32 milyon insan öldü.

HIV / AIDS’in küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi, özellikle
HIV/AIDS vakalarının en büyük yüzdesine sahip olan Afrika’da halen
araştırılıyor.

1980’lerde ve 90’larda, küresel LGBTQ topluluğu, hastalığın bu
topluluğun üyeleri üzerindeki orantısız etkisi nedeniyle öne çıktı ve daha
önce olmadığı kadar görünür hale geldi.

71
Q

BAKTERİ RÖNESANSI

A

Esbl üreten E.coli

Acinetobacter baumanni

Pseudomanas aeruginosa

Çoklu ilaç dirençleri

Antibiyotik üretim kısıtlılığı

72
Q

KOLERA
Port-au-Prince, Haiti’deki
Diquini Kolera Tedavi Merkezi

A

İlk kolera salgını olarak 1817- 1824 yılları arasında olmuştur.

Hindistan’da başladı ve bölgenin büyük bir kısmından sonra da komşu
bölgelere yayıldı.

John Snow adında bir doktor, yayılmasının nasıl önleneceği hakkında bazı
şeyler biliyordu ve 1854’te Londra’nın Soho mahallesindeki belirli bir su
pompasının kaynağını izole ederek salgını durdurdu.

73
Q

EBOLA ve ÇIRAKLARI

A

Eski kabusların kahramanları

Junin, Machupo, Sabya, Guranito, Hanann, Ebola, Marburg

2014 yılında Gine’deki küçük bir köyde başladı ve
Batı Afrika’daki birkaç komşu ülkeye yayıldı.
Virüs 28.600 enfekte insanın 11.325’ini öldürdü.
CDC’ye göre, Ebola ile temas eden yapan sekiz
Amerikalıdan biri öldü.
Ebola’nın toplam 4.3 milyar dolara mal olduğu
tahmin ediliyor.
“Unutulmuş salgın” kolera gibi, Ebola’nın da en çok
zarar verdiği ülkeler, buna karşı savunmak için en az
donanıma sahipti.

74
Q

TİFÜS

A

Salgın hastalık tarihinde vebadan sonra kitlesel
ölümlere neden olan önemli bulaşıcı hastalıklardan biri
de tifüstür.

İnsandan insana bitler aracılığı ile bulaşır.

Tifüs daha çok savaşlarda ve savaşlardan sonra sosyal
yapının bozulduğu toplumlarda epidemilere neden
olmuştur.

Osmanlı ordusunun katıldığı savaşlardan Kırım
Harbi’nde (1853-1856) yaklaşık 90.000, 1877-1878
Osmanlı Rus Savaşı’nda ise Kafkas Cephesi’nde her iki
tarafın ordularından 40.000 kadar kaybın tifüs salgını
nedeniyle verildiği bilinmektedir.

75
Q

SALGIN VE BULAŞICI

HASTALIKLAR

A

Ölümcül salgınların yok olmadığının en büyük kanıtı

COVID 19

SARS-CoV, 21. yüzyılın ilk uluslararası acil sağlık durumu olarak 2003
yılında, daha önceden bilinmeyen bir virüs halinde ortaya çıkmış ve
yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

Yaklaşık 10 yıl sonra koronavirüs ailesinden, daha önce insan ya da
hayvanlarda varlığı gösterilmemiş olan MERS-CoV ilk vakalarının Nisan
2012’de Ürdün’de bir hastanede görüldüğü ortaya çıkmıştır.

Aralık 2019’dan itibaren, Çin’in Wuhan bölgesinde,
insanlarda ‘yeni’bir koronavirüs ortaya çıkmaya
başladığı ilan edilerek 2019’un koronavirüs hastalığının
kısaltılmış şekli olarak Covid-19 olarak adlandırılmıştır.

Bu yeni virüs, yeniliği nedeniyle insanlar arasında
olağanüstü derecede hızlı bulaşarak birkaç ay içinde
tüm dünyaya yayılmıştır.

12 Mart 2020 tarihinde DSÖ, 20.000’den fazla teyit
edilmiş vaka varlığı ve Avrupa’da yaklaşık 1000 ölüm
olması nedeniyle Covid-19 pandemisini ilan etti.

76
Q

Etik
Tıbbi anlamda neredeyse bütün

temel etik prensiplerin

değerlendirilebilmesine imkân
sağlayan, içinde birçok etik ikilemi

barındıran hastalıklardır. bulaşıcı hastalıklar?

A

Farkındalık

Etik Sorunlar

Etik İkilemler

Vaka Örnekleri

77
Q

BULAŞICI HASTALIKLAR ve ETİK

A

Bireysel özgürlüklere karşılık toplum sağlığı
Yeni ilaç geliştirilmesi için teşviklere karşılık kısıtlı
kaynakların adil dağıtılması
Mahremiyete karşılık doğrunun ifşa edilmesi
Ayırımcılık, dışlama
Sağlık çalışanının tedavi etme ödevi
Gizlilik
Aydınlatılmış onam
Sağlık bakımı alma hakkı
Tedaviyi sınırlandırma kararları
Örselenebilir gruplarda araştırma yapma

B!r toplumun
sağlığı r b!rey!n/çocusen sağlığından daha öneml!

78
Q

HIV (+) olmak etik ve yasal açıdan işten çıkarma için bir

gerekçe olamaz…

 Hasta mahremiyetine, gizliliğine saygı
gösterilmeli

 Tanı testleri ve tedavi hasta bilgilendirilerek
uygulanmalı

 Dürüst davranılmalı
- Bireysel özgürlükler x Toplum yararı
- Özerkliğe saygı x Zarar vermeme

A

AİDSli hastayı tedavi etmeyi reddetme
meslek etiğine ters düşmektedir

Tedavi etme ödevini hafifleten etkenler

Sağlık çalışanının gebeliği
Aşırı enfeksiyon korkusu

Bulaşıcı hastalığı olan hastayı tedavi etmeyi
reddetme meslek etiğine ters düşmektedir.

79
Q

Hastanın test yaptırmayı reddetmesi ya da durumunu
açıklamaması, hekimin tedavi etme ödevini yerine
getirmemesine dayanak oluşturmamaktadır.

HIV TESTİ

• Aile ve arkadaşları tarafından reddedilme
• İşten çıkartılma
• Ayrımcılığa uğrama
• Sağlık ve eğitim hizmeti alamama

“AYDINLATILMIŞ ONAM”

A

Hastanın tıbbi gizliliğini bozan onamsız test yapmak etik

ve yasal gerekliliklerle bağdaşmaz.

Sağlık bakanlığı’nın konu ile ilgili genelgesi;
“AIDS/HIV testi yaptırmak isteyenler sağlık kurumuna
başvurduğunda bilgilendirilir, kişinin isteği olduğunda test
uygulanır, kişinin rızası olmadığında test uygulanamaz” der.

80
Q

HIV Testi Uygularken “Aydınlatılmış Onam” Alma

Zorunluluğunun İstisnaları

A

 Kan, organ bağışlarında
 Enfekte anneden doğan bebeğe
 Sağlık çalışanının iğne ile yaralanması durumunda
 Para karşılığı seks yaptığı tespit edilenlere
HIV Testi Uygularken “Aydınlatılmış Onam” Alma

Zorunluluğunun İstisnaları

Hastane duvarlarında, tüm hastalara HIV Testi
uygulandığını duyuran afişlerin asılması da
aydınlatılmış onam yerine geçmez!!

81
Q

Bulaşıcı hastalıklara sahip
kişilerin, toplumu korumak
amacıyla kamuoyuna
duyurulması bireyin özerkliğine
yapılmış bir saldırı olarak
değerlendirmektedir. Ayrıca sır
saklama ilkesinin de ihlalidir.

A

ö

82
Q

BİLDİRİM SİSTEMİNDE YER ALAN HASTALIKLAR

A

GRUP A
AIDS
AKUT KANLI İSHAL
BOSMACA
BRUSELLOZ
DİFTERİ
GONORE
HIV ENFEKSİYONU
KABAKULAK
KIZAMIK
KIZAMIKÇIK
KOLERA
KUDUZ/KUDUZ RİSKLİ
TEMAS
MENINGOKOKSİK HAST.
NEONATAL TETANOZ
POLIOMİYELİT
SIFILIZ
SITMA
SARBON
SARK GIBANI
TETANOZ
TIFO
TUBERKULOZ
AKUT VIRAL HEPATITLER

83
Q

GRUP B
ÇİÇEK
SARI HUMMA
EPIDEMIK TIFÜS
VEBA

A

GRUP C
AKUT HEMORAJIK ATEŞ
CREUTZFELDT-JAKOB H.
ΕΚΙΝΟΚΟΚΚΟΣ
H. INFLUENZA Tip b ENF.
INFLUENZA
KALA-AZAR
KONJENITAL RUBELLA
LEJYONER HASTALIĞI
LEPRA
LEPTOSPIROZ
SISTOZOMIYAZ
TRAHOM
TOKSOPLAZMOZ
TULAREMI

84
Q

GRUP D

A

CAMPYLOBACTER JEJUNI
CHLAMYDIA TRACHOMATAS
CRYPTOSPORIDIUM SP
ENTAMOEBA HISTOLYTICA
ENTEROHEMORAJIK ECOLI
GIARDIA INTESTINALIS
SALMONELLA SP
SHIGELLA SP.
LISTERIA MONOCYTOGENES