1 Flashcards

1
Q

Laboratuvar Test Çalışma Süreci

A

hekim(test istemi)(örneğin alınması) örnek transportu laboratuvara kabul(testlerin çalışılması)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Klinik Örnek Çeşitleri

A

Kan
Beyin omurilik sıvısı
Dışkı
Balgam
İdrar
Vajinal, servikal akıntı
Deri kazıntıları
Doku
Biyopsi materyali
Nazal sekresyon
Püy
Boğaz sürüntüsü
Steril vücut sıvıları

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Klinik Örneğin Alınması ve Transportu Sırasında Dikkat Edilecek Hususlar

A

Barkod
Enfeksiyon kontrol önlemleri alınmalıdır
Kültür ve mikroskopi sonuçlarının doğru yorumlanabilmesi için doğru bölgeden uygun örnek alınmalıdır
Örnek uygun toplama kabına alınmış olmalıdır; kırılmadan, sızma olmadan laboratuvara ulaştırılmalıdır
Patoloji için alınan nümune mikrobiyoloji laboratuvarı için uygun değildir.

Steril olmayan tüpe (biyokimya tüpü) alınan BOS nümunesi mikrobiyoloji laboratuvarı için uygun değildir.
Yeterli miktarda örnek
Az miktarda örnek alınması yalancı negatifliklere yol açabilir.
Swab, sürüntü almak yerine genel olarak sıvı örneği veya doku parçası almak daha iyi sonuç verir.

Örneğin laboratuvara uygun şekilde ve zamanda ulaştırılması
Hastaya antibiyotik verilmeden önce örnek alınmalıdır

Örnek laboratuvara en kısa sürede ulaştırılmalıdır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Solunum Yolu Örnekleri

A

Burun (Stafilokok taşıyıcılığı)
Boğaz: Beta-hemolitik streptokok
Ağız boşluğu: Lezyondan sürüntü/kazıntı
Balgam (tükrükle kontamine olmamalı, hemen gönderilmelidir) Fazla sayıda test isteniyorsa yeterli balgam gönderilmeli
Bronko alveolar lavaj sıvısı gönderilebilir
Endotrakeal aspirat gönderilebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Burun

A

Steril SF ile ıslatılmış eküvyon burun deliklerinden sokularak yaklaşık 2 cm ilerletilir. Eküvyon döndürülerek nazal mukozaya sürülür

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Boğaz

A

Abeslang ile dil hafifçe basılır steril eküvyon ile posterior farinks, tonsiller, iltihaplı ve ülserleşmiş herhangi bir bölgeye sürülür. Yanak, dil ve dudaklara sürmekten kaçınmalıyız.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Ağız boşluğu

A

Örnek alınmadan önce bir eküvyon yardımı ile lezyon üzerindeki sekresyonlar ve debris temizlenir. İkinci bir eküvyon ile örnek alınır.
Doku biyopsi veya iğne aspirasyon örnekleri, sürüntü örneklerine tercih edilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Balgam

A

Örnek alınmadan önce hastanın ağzını su ile çalkalaması istenir. Hastanın, derin bir öksürükle, alt solunum yolu örneği (postnazal akıntı değil) çıkartması istenir.
Mikobakteriyolojik inceleme isteniyorsa tercihen üç gün üst üste sabah balgamı gönderilmesi önerilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Üriner Sistem Örnekleri

A

Orta akım idrar örneği kültür için uygundur
İdeal olarak 30 dk içerisinde lab.’a ulaştırılmalıdır
Ulaştırılamayacaksa, buzdolabında 24 saat bekleyebilir
Sondalı hastadan enjektör ile örnek alınmalıdır
İdrar torbasında beklemiş idrardan örnek alınmaz!
Tbc için sabah ilk idrar en uygundur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Dışkı Örnekleri

A

(5 ml) yeterlidir
Taze dışkı örneği alınmalıdır
1 saat içerisinde laboratuvara ulaşmalıdır
Amip, Giardia aranacaksa 30 dk içinde incelenmelidir
Dışkı buzdolabında en fazla birkaç saat bekletilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Doku, biyopsi örnekleri

A

Alınan doku ve organ parçaları geniş ağızlı ve burgulu kapaklı steril kavanoz ya da tüplerde içine bir sıvı konmaksızın gönderilebilir.

Özellikle alkol ve formalin gibi fiksatif maddeler kesinlikle konmamalıdır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Kan Kültürü Alınması

A

Yüzey dekontaminasyonu
%70 alkol ile silinir
30 sn kuruması beklenir

%10 Povidon iyodür ile silinir
1 dk beklenir

Kan kültür şişesinin lastik tıpası alkol ile silinebilir
Damar üzerine elle dokunulmamalı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Kan Kültürü

A

Çocuklardan 1-5 ml, erişkinden 10-20 ml kan alınır
İki ayrı venöz damardan aynı anda birden fazla en az iki kan kültür örneği alınmalıdır
Özel patojenler için lab uyarılır (bruselloz).
Bazı patojenler için kan kültürü yerine kemik iliği daha uygundur (Salmonella, Brucella, Leishmania, Tbc).
Kan, kemik iliği pıhtılaşmadan ekilmelidir (heparin bakterileri inhibe edebilir).

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Vücut sıvılarının kültürü nasıl alınır?

A

Normal flora ile kontaminasyondan kaçınmak gerekir.

Cilt yüzeyi kan kültürü alınır gibi dekontamine edilir
Aseptik olarak belli miktar (yaklaşık 10 ml) alınır
Steril bir kap içinde gönderilir
Eküvyon örneği gönderilmez

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Genital Bölge Örnekleri

A

Servikal, vajinal, uretral akıntı

Uretral akıntı vajinal salgılarla karışabilir, dikkatli alınmalıdır

Trikomonas için alınan örnek 0.5-1 ml SF içine konup lab’a hızla gönderilmelidir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Anaerop Örnekler

A

Anaerop bakterilerin bulunduğu örnekler (abse, ampiyem, ve ponksiyon sıvıları) anaerop koşullara dikkat edilerek alınmalı ve çabuk gönderilmelidir.

Ponksiyon yapılan enjektöre hiç hava alınmadan ve iğnesi çıkarılmadan ucu lastik bir tıkaçla kapatılarak enjektör alkollü bir pamuğa sarılarak laboratuvara gönderilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

TAŞIMA VE SAKLAMA ORTAMLARI

A

Örneklerdeki mikropların ölmemesi için özel saklama ortamlarında tutulmaları gerekmektedir.
Örneğin N.gonorrhoae, Haemophilus, Bordetella ve Shigella dayanıksız bakterilerdir.
Başlıca Taşıma Ortamları
1-Stuart Taşıma Ortamı: İçinde agar, sodyum gliserofosfat, kalsiyum klorid, tiyoglikolik asit ve metilen mavisi bulunur. Bu besiyerine daldırılan eküvyonlardaki bakteriler 21-120 saat canlı kalabilirler.
Stuart taşıma ortamı maviye dönmüşse besiyeri oksitlenmiştir ve kullanılmamalıdır.
2-CARY-BLAIR Taşıma Ortamı: Benzer maddelere ek olarak tuz içerir. Özellikle dışkı örneklerinin saklanması ve taşınmasında kullanılır.
Salmonella, Shigella, Yersinia, Campylobacter ve Vibrio’lar bu ortamda 22-75 gün canlı kalabilmektedirler. Besiyeri içine doğrudan 1-2 gr dışkı konulabilir yada eküvyon sürüntüsü daldırılabilir.

3-AMİES Taşıma Ortamı: Stuart taşıma ortamının değişik formudur. İçine çeşitli tuzlar ve mangal kömürü tozu eklenmiştir. Aktif kömür tozu toksik molekülleri adsorbe ederek etkilerini yok eder.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Taşıma nasıl yapılır

A

Örnekler taşıma kutularıyla/çantalarıyla veya pnömotik tüp sistemiyle laboratuvarlara ulaştırılabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Örneklerin Red Nedenleri

A

Etiketlendirilmemiş örnekler
Örnek ile kağıdın veya elektronik ortamdaki bilgilerin tutarsız olması
Örnek içeren kapta kırılma veya sızdırma
Kapağı/ağzı açık örnek kabı
Yetersiz örnrek
Yanlış örnek
Uygun olmayan transport (sıcaklık, süre)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Mikroorganizmaların üretilme ortamları

A

Canlı 1.Embriyonlu yumurta
2.Deney hayvanları

Cansız Sıvı veya katı besiyerleri

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Besiyeri Bileşimine Giren Maddeler

A

Pepton: Parçalanmış proteindir.
M.O. için azot kaynağı olmakla birlikte, karbon ve vitamin de içermektedir.

Ekstrakt: et ekstraktı, bira mayası ekstraktı, arpa ekstrakı, beyin ve kalp ekstraktı değişen oranlarda besiyerlerinde bulunurlar.

Eser elementler: Na, K, Cl, Mg, Fe, Zn, Mn, Cu, Br
Tampon çözeltiler:
Bakterilerin metabolizmaları sonucu ortam pH’sı değişeceğinden özellikle pH değişikliklerine çok duyarlı mikroorganizmaları üretmek için besiyerlerine fosfatlar (K2HPO4, KH2PO4) eklenir.
Besiyeri pH’sındaki değişiklikler, besiyerine eklenen indikatör boyalar sayesinde anlaşılır.
Bu boyalar;
Fenol kırmızısı,
Bromtimol mavisi,
Metil kırmızısı
Kan: Hem besiyerini zenginleştirmek hem de mikroorganizmanın hemolitik aktivitesini belirlemek amacıyla kullanılır.

Sistein-tiyoglikolat: Anaerobik ortam oluşturmak için
Agar: Deniz yosunlarından elde edilen galaktoz polimeridir.
Katılaştırma özelliğini yapısında bulunan D-galakton sağlar.
Agar 85C de erir; 40C de donar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Kültür Yöntemleri

A

Aerop ve fakültatif anaerop mikroorganizmaları üretmek için
etüv,
CO2 li etüv,
5-10 CO2’li ortam yaratılan mumlu kavanozlar kullanılır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q
  1. Aerob Kültürü
A

Normal atmosfer altında etüv’de üretilen kültürlerdir.

37°C de Nemli ortamda etüv içinde 24-48 saat sonra katı besiyerinde koloni oluşması veya sıvı besiyerinde bulanıklık görülmesi üremeyi gösterir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

2.Anaerob Kültürü

A

Anaerob kültür ortamları 2 ana gruba ayrılır:
1- Besiyerinin Redüksiyon şiddetinin arttırılması (Tiyoglikolat gibi redüksiyon yapan maddeler besiyerine ilave edilir.)
2- Atmosferdeki oksijenin giderilmesi
A. Biyolojik metod
B. Kimyasal metod
C. Mekanik metod

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
Q

Ekim Yöntemleri

A

SAF KÜLTÜR: Tek bir bakterinin üretilmesi ile elde edilen kültür.

KARIŞIK KÜLTÜR: Birden fazla bakterinin üretilmesi ile elde edilen kültür.
Klinik örnek bazen tek bazen birden fazla bakteri içerebilir.

PASAJ: İlk üretim ortamından başka bir üretim
ortamına kültürün aktarılması işlemidir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
26
Q

Ekim yöntemleri

A

Ekim aletleri ile alınan örneklerin belirli kurallar altında besiyerlerine aktarılması işlemine ekim denir.
Örnekler sıvı ortamlardan pastör pipeti ve yuvarlak uçlu öze ile, katı ortamlardan ise yuvarlak veya iğne uçlu öze ile alınır.
Dışkı, idrar, pü, kan, BOS, Burun- boğaz- göz- genital organ- yara sürüntüleri

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
27
Q

Genel Kurallar

A

Ekimler daima yanan bir bek yanında yapılmalıdır.
Çalışmadan önce ve sonra çalışma alanı antiseptik bir solüsyonla temizlenmeli
Kullanımdan önce ve sonra öze alevden geçirilerek steril edilmelidir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
28
Q

Ekim Yöntemleri

A

A) SIVI BESİYERİNE EKİM
Örnek sıvı ise eğik yüzeyin tüp dibine yakın kenarına özedeki materyal bırakılır.
Örnek katı ise tüp duvarında ezilip karıştırılır.
B) KATI BESİYERİNE EKİM
Dik besiyerine ekim:
Batırma ekimi: İğne uçlu öze besiyerinin alt noktasına kadar batırılır ve aynı hat boyunca geri çekilir.
Yatık besiyerine ekim:
Yüzeysel ekim: Yüzeyde zikzaklar çizerek ekim yapılır. (Öncesinde batırma ekimi yapılabilir)
Çizgi ekim: İğne uçlu öze besiyerinin alt noktasına kadar batırılır ve aynı hat boyunca geri çekilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
29
Q

Katı besiyerine ekim

A

Tek koloni ekiminde, bakteriler katı besiyerine seyreltilerek ekilir ve tek tek düşmeleri sağlanır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
30
Q

Boğaz kültürü ekim tekniği

A

Ekim, kanlı agara yapılır.
Önce eküvyon sürekli çevrilerek alınan örnek bir bölgeye iyice yayılır.
Alevde sterilize edilmiş öze ile tek koloni ekimi yapılır.
Besiyerleri 37C’de 1 gün inkübe edilir.
Beta hemoliz yapmış koloniler basitrasin testine alınır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
31
Q

Katı besiyerine ekim

A

İdrar ekimi
Antibiyogram için yaygın ekimde antibiyotik duyarlılık testleri için besiyerinin yüzeyine homojen olarak dağıtılmak suretiyle yaygın ekim yapılır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
32
Q

Tanı Yöntemleri

A

1- Boyasız preperat (Native preperat) ; Örnekteki hücrelerin, bakteri hareketlerinin, varsa parazit yumurtaları ve protozoonların görülmesi için kullanılır
2- Boyalı preperat:
Gram Boyama

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
33
Q
  1. Kültür Yöntemi
A

Kültürde üreyen bakterilerin tanımlanması
1- Koloni morfolojisi incelenir. Çoğu bakterinin ne olduğu koloniden anlaşılabilmektedir.
2- Hemoliz varsa beta hemoliz mi alfa hemoliz mi incelenir. Beta hemoliz tam hemoliz olup kan rengi tamamen şeffaflaşır.
3-Gram boyası ile bakterinin morfolojisi (Gram pozitif mi, negatif mi?, basil mi, kok mu?) incelenir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
34
Q
  1. Hızlı Tanı Yöntemleri
A

Katalaz testi. Stafilokok (+) sterptokok (-).

Oksidaz Testi: Pseudomonas(+)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
35
Q

Tanımlayıcı antibiyotik duyarlılık testleri:

A

Ör:
-pnömokok Optokin duyarlı
-A grubu beta hemolitik streptokok basitrasin duyarlı.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
36
Q

PYR

A

Bakteri PYR (L-pirolidonil-β-naftilamid) emdirilmiş kağıt stribe sürülür ve kırmızı renk olur.
(A grubu BHS ve enterokok pozitif)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
37
Q
  1. Biyokimyasal testler
A

Üç şekerli demirli besiyeri,
indol besiyeri,
üreli besiyeri ve
sitratlı agar .

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
38
Q
  1. Serolojik yöntemler
A

Presipitasyon Reaksiyonları
Aglutinasyon Reaksiyonları
Kompleman Birleşmesi Reaksiyonları
Floresan Antikor Tekniği (Fat)
Elisa (Enzyme-Linked-Immunosorbend Assay)
Ria (Radioimmunoassay)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
39
Q
  1. Moleküler Yöntemle
A

PCR

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
40
Q

Moleküler Tanı

A

• Hastalıkların tespit edilmesi ve tedavisinde
önemli rol oynamaktadır.
• Enfeksiyon etkenlerine ait DNA, RNA veya
proteinlerin tespit edilmesi için kullanılabilir.
• İzole edilemeyen ve immünolojik yollarla
saptanamayan etkenleri tanımlayabilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
41
Q

Moleküler Tanı

A


Avantajları;
✓Güvenilir,
✓Duyarlılığı ve özgüllüğü yüksek,
✓Hızlı tanı olanağı,
✓Seroloji sonuçlarının doğrulanması,
✓Tüm konvansiyonel testlerin negatif olduğu
durumda etkenin tanımlanma olanağı,
✓Uygun antibiyotiğin erken kullanımına imkan
sağlaması,
✓Hastanede kalış süresinin kısalması

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
42
Q

Moleküler Yöntemlerin Kullanım
Alanları

A

• Mikrobiyoloji – Hastalıklardan sorumlu parazitlerin,
bakteri ve virüslerin tanımlanması
➢ Antimikrobiyal ilaç direnci
➢ Epidemiyolojik analiz
➢ Patogenez çalışmaları
• İmmünoloji – İmmün fenotipleme, immün markırların
yeri
• Genetik – Genetik mutasyonların yerlerini belirleme –
Kalıtımsal sendromların yerlerinin belirlenmesi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
43
Q

Tiplendirmede hangi yöntemin yıldızı
parladı?

A

• A) Maldi-Tof
• B) PZR bazlı yöntemler
• C) MLVA
• D) MLST
• E) PFGE
• F) TGD

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
44
Q

Mikroorganizmaların tiplendirilmesi

A

• Fenotipik
• Genotipik yöntemler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
45
Q

Fenotipik yöntemler

A

– Biyotiplendirme – Serotiplendirme – Bakteriyofaj
tiplendirmesi – Bakteriyosin tiplendirmesi– Antibiyotiplendirme – Multilokus enzim
elektroforezi– Kütle spektrometri– SDS-PAGE ve Maldi-TOF

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
46
Q

• Fenotiplendirme
yöntemleri geçmişte uzun
süre kullanılmıştır.
• Bugün halen değişik
düzeylerde kullanılmakta

A

• Dezavantajları var:
– İş yükü fazla,
– Uzun zaman almakta
– Çoğunlukla değişken
sonuçlar vermekte
– Epidemiyolojik
çalışmalarda önemli
yetersizlikleri bulunmakta

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
47
Q

Genotipik tiplendirme yöntemleri

A

• Plazmit bazlı tiplendirme
yöntemleri
• Kromozomal DNA üzerinde
yapılan tiplendirme
yöntemleri

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
48
Q

Genetik materyallerin tespitinde
hangi yöntem?

A
  1. DNA’nın
    elektroforez
    analizi ve Restriksiyon
    kesilmiş parça uzunlukları
    polimorfizmi
    (RFLP)
    ➢M.O’ların özgül kökenleri; DNA veya RNA’ları
    spesifik restriksiyon enzimleri ile kesilmesi
    sonucu oluşan fragmanları ile ayırt edilebilir.
    ➢Restriksiyon enzimi palindromik yapıdaki
    spesifik DNA dizilerini tanır
    • Bir veya birçok restriksiyon enzimi ile kesilme
    sonucu oluşan, özgül bir organizmanın farklı
    kökenleri arasındaki fragmanlarının uzunluk
    farklılıklarına ‘Restriction Fragment Length
    Polimorfizm’ RFLP denir.
    • Farklı uzunluk ve yapılardaki DNA ve RNA
    fragmanları agaroz ya da poliakrilamid jelde
    ayırt edilebilir
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
49
Q

Elektroforez

A

Bir çözeltide asılı olan
taneciklerin elektrik
alanda ayrılmasıdır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
50
Q

Elektroforez

A

Elektrik alan negatif ve
pozitif elektrotların
bulunduğu bir tank
içinde gerçekleştirilir
• Jel üzerinde açılacak kuyucuklara
yükleme yapılır
Jel üzerinde açılacak
kuyucuklara yüklenen
ürün elektrik alanda
yürütülür.
• Anyonlar anoda, katyonlar katoda hareket
ederler.
• DNA her zaman negatif yüklüdür ve
elektroforezde pozitif kutba (anot) doğru
hareket eder
Büyük
parçalar
yavaş, küçük
parçalar hızlı
hareket eder
Oluşan
bantlar UV
ışığı altında
incelenir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
51
Q

DNA bütün veya enzimler ile kesilmiş halde
elektroforeze uğratılabilir.

A

• DNA’nın görülebilir hale gelmesi için
agaroz jel elektroforezinde ethidium
bromid ile işaretlenmiş olması gerekir.
• İşaretlenmiş DNA daha sonra UV (254
365 nm) altında transllimünatör
cihazında incelenebilir

• Oluşan bantların
büyüklükleri incelenir
• Bantlar jel üzerinden
ayrılabilir.

• 20,000 baz çiftinden az olanlar normal
elektroforetik yöntemlerle işlenir,
• Büyük fragmanlar ise sadece ‘
field jel
pulsed
elektroforezi’ yöntemi ile
ayrılabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
52
Q

RFLP Yönteminin Temeli

A

• RFLP, DNA dizilimindeki varyasyonları tespit etmek için kullanılır.

Temel olarak şu adımları içerir:
1. DNA İzolasyonu
2. Restriksiyon Enzimleri ile Kesim
3. Agaroz Jel Elektroforezi
4. Transfer ve Görüntüleme
5. Analiz ve Karşılaştırma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
53
Q

RFLP

A

✓HSV’nin farklı kökenlerinin ayırt edilmesinde,
✓Farklı izolatlardaki DNA fragmanlarının
karşılaştırılması,
✓Streptococcus kökeninin neden olduğu
nekrotizan fasiitin bir hastadan diğerine;
hastadan doktora yayılmasını göstermek için
kullanılabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
54
Q

Genetik materyallerin
tespitinde hangi yöntem?

A
  1. Genetik
    problar

• Duyarlı ve özgül araçlardır.
• Klinik örnekteki özgül nükleik asit
dizilerini tespit etmek,
• Yerlerini ve miktarlarını belirlemek için
kullanılır.
• Enfeksiyon etkenlerinin türleri ve
kökenleri tanımlanabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
55
Q

DNA probları

A

❖Kimyasal olarak sentezlenir,
❖Bakteriyel vektörlere (plazmid) özgül
genom fragmanlarının veya tüm viral
genomun kodlanması ile elde edilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
56
Q

Genetik
problar

A

İn situ hibridizasyon

• Hücre ve doku içerisindeki hedef nükleik asitin
lokalizasyonunun belirlenmesini sağlar.
• İstenilen DNA parçalarının genomdaki yerlerinin
belirlenmesi,
• Bu parçaların nükleotid dizilerinin araştırılması,
• Homoloji derecesine bakılarak farklı organizma
gruplarına ait genlerin ya da DNA parçalarının
nükleotid dizisi benzerlikleri araştırılarak, bu
organizmaların yakınlık dereceleri moleküler düzeyde
tespit edilebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
57
Q

Genetik
problar

A

Southern Blot

• DNA’nın izolasyonu ve restriksiyon enzimleri ile
kesimi yapılır.
• DNA fragmentleri elektriksel ortamda agaroz jel
üzerinde uzunluklarına göre göç ettirilir
(elektroforez).
• Jeldeki DNA’lar bir membrana aktarılır
(blotlama).
• Özgül DNA dizilimlerinin yeri işaretli DNA ve
RNA problar kullanılarak belirlenir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
58
Q

Genetik
problar

A

Northern Blot

• Moleküler genetikde kullanılan
hibridizasyon yöntemlerinden biridir.
• Bu teknik Southern blot’a çok benzer,
ancak bu yöntemde DNA yerine mRNA
veya virüs RNA’sı kullanılarak işlem
yürütülür

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
59
Q

Genetik
problar

A

Dot Blot

• Klinik örneklerden elde edilen ekstraktlardaki
DNA/RNA dizileri, ekstraktların nitrosellülöz
bir filtreye uygulanması,
• İşaretlenmiş spesifik DNA probları ile işleme
alınması

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
60
Q

Genetik
problar

A

PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu)

• En yeni genetik yöntemlerden biridir.
• DNA’nın tek kopyasını milyonlarca kez çoğaltılır.
• Polimeraz zincir reaksiyonları üç temel
aşamadan oluşur.– DNA’nın denatürasyonu– Primer dizilerin DNA’nın tek zincirlerine bağlanması– DNA polimeraz tarafından zincir uzatma reaksiyonu
• Her reaksiyon çevriminde kalıp zincir sayısı
logaritmik olarak artar çok sayıda istenilen geni
taşıyan DNA parçası oluşur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
61
Q

Bu yöntem

A

✓Özellikle latent ve konak dizisine
entegre olmuş viral dizileri çoğaltmak,
✓Genetik akrabalık tesbiti ve adli tıp
vakalarının tespiti,
✓Tanı ve teşhis,
✓Moleküler klonlama (DNA klonlaması)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
62
Q

Genetik
problar

A

RT-PCR yöntemi (revers transkriptaz
polimeraz zincir reaksiyonu)

• PCR’ın bir modifikasyonudur.
• Revers transkriptazlar ile RNA ya da
mRNA’nın DNA ‘ya çevrilmesi aşamasını
içerir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
63
Q

Genetik
problar

A

Real time PCR;

• Revers transkriptazlar ile RNA’nın DNA’
ya çevrildikten sonra, RNA’nın miktarını
belirlemek,
• Reaksiyon kinetiği DNA miktarı ile doğru
orantılıdır

Bu yöntem;
✓Hastalığın gidişi,
✓İlaç etkinliğinin değerlendirilmesi,
✓Konak hücrelerindeki genom sayısının
belirlenmesinde kullanılır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
64
Q

Proteinlerin tespit edilmesi

A

Sodyum dodesil sülfat-poliakrilamid
jel elektroforezi (SDS-PAGE)

• Proteinlerin moleküler ağırlıklarına göre
ayrılmasında kullanılan bir yöntem.
• Bakteri ve virüslerin farklı kökenlerinin
tanımlanması,
• Birbirinden ayırt edilmesinde kullanılır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
65
Q

Stafilokoklar ve İlişkili
Gram Pozitif Koklar

A

Genel Özellikleri

Çevresel kaynaklarda yaygın
Bazıları insan deri, üst solunum yolu, alt sindirim
sistemi, ürogenital sistem mukoz membranlarında
normal mikrobiyota üyeleridir
 Patojen stafilokoklar ise apse oluşumu, cerahat gelişimi
gibi çeşitli piyojenik enfeksiyonlara ve septisemiye
neden olurlar
 İnsanlarda enterotoksinleriyle gıda kaynaklı
enfeksiyonlara neden olduğu için de halk sağlığı
açısından önemlidir
Topluluk içinden alınan, hastane kaynaklı enfeksiyonların
en önemli etkenlerinden biridir
Fakültatif anaerobik, hareketsiz,
sporsuz düzensiz gruplar halinde
dizilim gösteren Gram-pozitif
yuvarlak hücreler (üzüm salkımı)
Tek hücreler, çiftler veya kısa
zincirler halinde de görülebilirler
Beyaz, krem ve sarı, çeşitli
pigmentler üretirler
Kapsül oluşumu değişken
Katalaz pozitif
Staphylococcus cinsine ait 45 tür vardır
 İnsanlardaki hastalıklarla en çok ilgisi olan türler:
S. aureus
S. epidermidis
S. haemolyticus
S. lugdunensis
S. saprophyticus
Koagulaz testi patojenite kriteri olarak kabul edilse de son
yıllarda koagulaz (-) türlerin neden olduğu enfeksiyonlarda
ciddi bir artış vardır
 S. epidermidis

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
66
Q

S. aureus Virulans Faktörleri

A

Hücre Duvarı İlişkili Yapılar

1)Stafilokok Kapsülü:Antifagositik
 Polisakkarid yapıdaki kapsül, opsoninler (IgG ve
kompleman faktörü C3)’e bağlanır
 PMNL tarafından gerşekleşen fagositozu engeller
2)Slime tabakası:
Gevşek bağlanan, suda çözünür bir tabaka
Monosakkaridler, proteinler ve küçük peptidlerden
oluşur
Bakterileri dokulara ve yabancı cisimlere (kateter,
greft, şant, prostetik kapak vs) bağlar
3) Peptidoglukan:
IL-1’in üretimi (endojen-pirojen) endotoksin
benzeri etki gösterir
Komplemanın aktivasyonu
PMNL’nin biraraya gelip toplanması (agregasyonu)
4) Lipoteikoik asitler fosfat içeren polimerlerdir
Türe özgüldürler (species-specific)
Fibronektine bağlanırlar ve mukozal yüzeylere
tutunmayı sağlarlar
 Protein A:Yüzey proteini
 Birçok S. aureus suşunun hücre duvarı bileşenidir
Adezif matriks moleküllerini tanıyan mikroplara ait
yüzey bileşenleri (adezyon)
 IgG moleküllerinin Fc kısmına bağlanır
Mikroorganizmanın antikor aracılı immün sistem tarafından
yok edilmesini önler
5) Protein A’ya bağlanan IgG’nin Fab kısmı özgül bir antijen
ile birleşmek için serbesttir
Özgül bir bakteri antijenine karşı oluşan IgG moleküllerine
tutunan protein A bu bakterileri aglütine eder
(koaglütinasyon; serolojik tanı testi)
5)Kümelenme faktörü:
Birçok S. aureus’un dış yüzeyinde (yüzey proteini)
clumping factor (bağlı koagülaz) bulunur
Fibrinojeni fibrine dönüştürür
Stafilokoklar kümelenir veya biraraya gelirler
Bu proteinin saptanması: S. aureus’un tanımlanmasında
primer test
Bağlı koagülaz fibrinojeni direkt olarak çözemez
fibrine çevirir ve kümeleşmeye neden olur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
67
Q

S. aureus Virulans Faktörleri
Enzimler

A

1)Katalaz enzimi:
Katalaz, hidrojen peroksidi su ve oksijene çevirir
Stafilokoklar: katalaz (+)
Streptokoklar: katalaz (-)
2)Koagülaz enzimi:
 Koagülaz plazmayı
pıhtılaştırır
 Hücredışı koagülaz
protrombine bağlanır ve
fibrin polimerizasyonunu
başlatır
 Stafilokokların yüzeyinde
fibrin birikir
 Fagositozu veya fagositik
hücrelerin içerisindeki
tahribatı engeller
 Hiyaluronidaz:
 Hiyaluronik asitleri (bağ
doku) hidrolize eder
 Fibrinolizin (stafilokinaz):
 Fibrin pıhtılarını çözer
 Lipazlar:
 Lipidleri hidrolize ederler
Nükleaz:
 Vizköz DNA’yı hidrolize
eder

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
68
Q

S. aureus Virulans Faktörleri
Toksinler

A

Sitotoksinler/Hemolizinler:
Membran hasarı yapan toksinler
Alfa (α)-toksin (α-hemolizin)
Beta (β)-toksin (sfingomiyelinaz C)
Delta (δ)-toksin
Gama (γ)-toksin (γ-hemolizin)

 Panton-Valentin Lökosidini (PVL)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
69
Q

S. aureus Virulans Faktörleri
Toksinler

A

Sitotoksinler/Hemolizinler:
 Lökosit ve eritrositler de dahil birçok hücreye toksik
Alfa (a)-toksin (a-hemolizin)
Stafilokokkal hastalıklardaki doku hasarında rol
alan önemli bir faktör
Hemolitiktir, kanlı agardaki koloni etrafındaki
hemoliz a-toksin nedeniyle oluşur
β-toksin; sfingomyelinaz C; Lipid bakımından
zengin membranlarda hasar yapar. İnsan S. aureus
suşlarının çoğu eksprese etmez. Lizojenik bir faj
tarafından kodlanır
 Panton-Valentin Lökosidini (PVL) (lökotoksin)
 Lökotoksiktir
Hemolitik aktivitesi yok
Mobil bir faj tarafından kodlanır
Toplumdan kazanılan metisiline dirençli
Staphylococcus aureus (CA-MRSA: Community
acquired – Methicillin resistant Staphylococcus
aureus) suşlarının çoğu: PVL (+)
Doku hasarı ile ilişkilidir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
70
Q

S. aureus Virulans Faktörleri
Toksinler

A

 Eksfoliatif toksinler : Epidermisin mukopolisakkarid matriksini çözer
 Süperantijendirler
 Epidermolitik toksin A (ETA): Faj tarafından kodlanır; ısıya dirençli
 Epidermolitik toksin B (ETB): Plazmid tarafından kodlanır; ısıya
duyarlı
 Stafilokokkal Haşlanmış Deri Sendromu (SSSS; Staphylococcal
scalded skin syndrome)’unda görülen genel deskuamasyona neden olur
 Toksik şok sendromu toksin-1 (TSST-1)
 S. aureus suşlarının %20’sinde bulunur

Süperantijendirler:Doku
uygunluk kompleksi
(MHC) sınıf II
moleküllerine bağlanır
ve T hücrelerinin
uyarılmasına neden olur
Ateş, şok, çoklu sistem tutulumu
ve deride deskuamatif döküntü
Toksik şok sendromu

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
71
Q

S. aureus Virulans Faktörleri
Toksinler

A

 Enterotoksinler;Süperantijendirler
 Stafilokokkal enterotoksinler çok sayıda (A-E, G-J ve U,V)
 Enterotoksin A: besin zehirlenmesiyle en çok ilişkili
 Isıya dirençlidir, ayrıca gastrik ve jejunal enzimler tarafından
hidrolize dirençlidir
 S. aureus karbonhidrat ve proteinli besinlerde ürediği zaman
üretilirler
 Toksinler T hücrelerin özgül olmayan (non-spesifik)
aktivasyonuna ve sitokin salınımına neden olurlar
Mast hücrelerinden inflamatuvar mediatörlerin salınımı
 İntestinal peristaltizmi ve sıvı kaybında artış
Mide bulantısı ve kusma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
72
Q

Stafilokokların Yaptığı Hastalıklar

A

Toksin etkisine bağlı
hastalıklar
 1. Besin zehirlenmesi
2. Toksik şok
sendromu
3. Haşlanmış deri
sendromu (Scalded
skin syndrome )

Mikroorganizmanın
çoğalmasına bağlı
Apseler

Doku yıkımına bağlı olarak;
Lokal deri lezyonları ve
 Sistemik infeksiyonlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
73
Q
  1. Stafilokokkal Besin Zehirlenmesi
A

Stafilokok enterotoksini ile kontamine gıdaların
sindirimi
 İntoksikasyon (zehirlenme)
 İşlenmiş etler, kremalı pastalar, salata, patates
salatası, sandviç, süt ve süt ürünleri, dondurma, kümes
ürünleri ve et ürünleri
 1-5 saat içinde kusma ve diyare
Genellikle ateş yok
Kendi kendine 24 h içinde iyileşir (yaşlı /başka bir
hastalığı olanlar hariç)
Mikroorganizmaların besin maddesi üzerinde ve içinde
üremeleri, çoğalmaları sonucu besin maddesine verdikleri
ekzo-toksin ile meydana gelen gıda zehirlenmeleridir
 Bakteri ısıya duyarlı, toksin dayanıklıdır
 Gıda hazırlamada
Stafilokok deri enfeksiyonlular çalıştırılmamalı
Asemptomatik nazofarinks taşıyıcıları
Aksırık veya kontamime eller
 Gıdalar hazırlandıktan sonra oda ısısında bekletilmesi
Yiyeceklerde tat ve görüntü bozukluğu olmaz
Toksin inaktive olmaz

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
74
Q
  1. Toksik Şok Sendromu (TSS)
A

 S. aureus tarafından oluşturulur (KNS’lerin de yaptığı belirtilmiş)
 Toksin oluşturan suşun vajen ya da yara yerinde çoğalması ve toksininin kana
geçmesi
 Klinik tablo
 Yüksek ateş, hipotansiyon,
 Eritematöz deri döküntüsü,
 Avuç içi-ayak tabanlarında soyulma
 48 saat içinde renal ve hepatik hasar ile şok
Toksik şok sendrom toksini sebep olur
 TSS’den mortalite oranı %5-10
 Hastalar iki grupta tanımlanır:
Menstruation sırasında tampon kullanan kadınlarda
 Çocuklarda (8-17 yaş arası)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
75
Q
  1. Stafilokokkal Haşlanmış Deri Sendromu
    (Ritter’s disease)
A

 Staphylococcal Scalded skin syndrome
(SSSS) Yenidoğan ve çocukların ( 5 yaş)
hastalığı
 Büllöz eksfolyatif dermatit
 Büllöz impetigo
 Yüz ve ağız bölgesinde başlar
 Epidermolitik toksin-eksfoliatin’ üreten
suşların stafilokokal lezyonu
 Orta şiddette eritem , epidermis
tabakalarına yayılması ile deride soyulma
 Çocuklarda şifa ile sonlanır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
76
Q

S. aureus Stafilokokal hastalıklar
Cilt Hastalıkları

A

 İmpetigo çoğunlukla
yenidoğanda görülen deri
lezyonları; önce küçük makul,
sonra eritematöz bir taban
üzerinde irin dolu vezikül
(püstül), kabuklu eksuda ile
örtülür
 Streptococcus pyogenes
nedeniyle de oluşabilir

 Folikülit; kıl foliküllerinin lokal
yüzeyel iltihabı; genellikle
komplikasyonsuz iyileşir
 Fronkül (folikülitlerin birleşmesi);
çıban ; folikülitin ilerlemiş şeklidir,
kıl kökü iltihabının veya yağ/ter
bezi iltihabının ağrılı abse veya
püstül şekli
 Karbunkül; multipl apse gelişimi ile
bir fronkülden infeksiyonun
subkutan dokulara yayılması,
genellikle boyun arkasında

Derin lezyonlar: herhangi bir deri
lezyonundan/fark edilmeyen septik bir odaktan
bakteriyemi ile daha derin dokulara yayılmaktadır
Kemik, eklem, böbrek, beyin apseleri gibi ve
yumuşak dokuda gelişen cerrahi yara infeksiyonları,
gögüs apseleri, infektif endokardit, pneumoni

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
77
Q

Stafilokokal hastalıklar
S. aureus

A

 Bakteriyemi, menenjit ve endokardit
 Zararsız görülen cilt enfeksiyonlarından veya hastanelerde
Bakteriyeminin >%50’si cerrahi işlem veya intravasküler
kateter
 Endokardit mortalitesi %50’ye varan ciddi bir hastalık
 Pnömoni ve ampiyem
Oral sekresyonların aspirasyonu veya hematojen yayılım
Nekrotizan pnömoni; Septik şok ve yüksek mortalite
oranına sahip
 PVL önemli bir virülans faktörüdür

Osteomiyelit
Kemiklere hematojen yayılım, travma sonrası sekonder
bir enfeksiyon ya da komşu bölgelerden enfeksiyonun
kemiklere yayılması
Çocuklarda kutanöz enf. bağlı uzun kemikler
etkilenmekte
Septik artrit
Eklemde ağrı ve kızarıklık olup, eklem boşluğundan
pürülan materyal toplanır
Genellikle büyük eklemlerde (omuz, diz, kalça, dirsek)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
78
Q

Koagülaz-Negatif Stafilokoklar
(KNS veya CoNS)

A

S. epidermidis, S. haemolyticus, S. lugdunensis, S. saprophyticus

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
79
Q

Koagülaz-Negatif Stafilokoklar

A

 Genellikle hastane infeksiyonları (nosocomial) ve fırsatçı
(opportunistic) infeksiyonlar yaparlar
 S. epidermidis ve diğer CoNS – deri, burun, dış kulak ve mukoza NF
elemanı
 Yara infeksiyonları
 Yapay kalp kapakçıklarında endokardit
 Yara enfeksiyonları travmatik veya cerrahi yaralar;
 İdrar yolu enfeksiyonları
 S. saprophyticus genç ve cinsel yönden aktif kadınlar
 Diğer KoNS üriner kateterleri olan hastalar
 Kateter ve şant enfeksiyonları
 Prostetik cihaz enfeksiyonları

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
80
Q

Laboratuvar Tanısı

A

A. Direkt mikroskopi; Gram boyama
B. Kültür; Primer besiyeri; Kanlı agar besiyeri
Sistemik infeksiyonlarda akut artrit, osteomiyelit ve
endokardit) Kan kültürü
C. Ayırt edici testler
1. Katalaz
2. Koagulaz
3. DNaz
4. Mannitol tuzlu agar
D. Bakteriyofajlara duyarlılık (Faj tiplendirme)
E. Moleküler tipleme -PFGE kullanılarak virulan klonların
yayılımının parmak izi çıkarılır, (Epidemiyolojik araştırmalar)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
81
Q

Laboratuvar Tanısı

A

 Birçok bakteriyolojik besiyerinde
rahatlıkla ürerler
 En hızlı 37oC’de ürerler, ancak
pigmentleri en iyi oda sıcaklığında
(20-25oC) üretirler
 Düzgün kenarlı (smooth), yuvarlak,
kabarık ve parlayan koloniler
üretirler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
82
Q

Tedavi

A

 Çıban ve yüzeyel stafilokokal apseler spontan iyileşebilir
 Hayati önemi olan organ abseleri cerrahi drenaj ve antibiyotik tedavisi
 Sistemik infeksiyonlar yoğun uzun tedaviyi gerektirir
 % 95 penisilin direnci β-laktamaz enzimi penisilinin beta laktam
halkasını hidrolize eder
 Beta-laktam antibiyotiklere (sentetik penisilinler metisilin, oksasilin,
nafsilin) dirençli
 Aynı zamanda linkozamidlere, makrolidlere, aminoglikozidlere vs. dirençli
 MRSA (% 5-50)-Metisilin Resistant S. aureus
 Çoğul direnç taşır (oksasilin testi, MecA): Glikopeptidler (vankomisin ve
teikoplanin) verilir. VRSA için; daptomisin, linezoid
 Vankomisine orta düzeyde duyarlı Staphylococcus aureus (VISA)
 Vankomisine dirençli Staphylococcus aureus (VRSA)
 Kunipristin/dalfopristin, linezolid, tigesiklin, daptomisin
 Sadece belirli endikasyonlarda kullanım onayı vardır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
83
Q

Streptokoklar

A

Streptokoklar doğada yaygındır
Streptokoklar büyük ve heterojen bir bakteri grubudur
Streptokoklar farklı
ekstrasellüler maddeler ve enzimler üretirler
• Fakültatif anaerobik, hareketsiz, sporsuz • Gram pozitif ikili veya zincir oluşturan • Normal flora bakterileridir
Aynı zamanda ciddi hastalıkların da
etkenidirler
Oksidaz, katalaz negatif bakterilerdir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
84
Q

Hemofiluslar

A

İnsan hastalığı ile en fazla ilişkili tür H.influenza’dır
H.ducreyi  cinsel yolla bulaşan yumuşak şankr hastalığına yol açar
Diğer hemofiluslar  üst solunum yolu mukozalarını tutan enfeksiyonlara neden olurlar
sinüzit, otit, konjunktivit, bronşit

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
85
Q

Hemofilusların Genel Özellikleri

A

Küçük
Boyutları 1 x 0.3 m
Hareketsiz
Sporsuz
Çevre şartlarına dayanıksız

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
86
Q

Görünüm

A

Küçük gram-negatif basillerdir.
Şekli değişkendir, pleomorfiktir
Görünüm olarak kokoid, kokobasil formdan filamentöz formlara kadar değişkenlik gösterirler
Kapsülsüz suşlar pleomorfik ve filamentöz olma eğilimindedir
Klinik örneklerde kapsüllü olarak izlenebilir
Kısa zincirler yapabilir

DİKKAT!
Klinik örneklerde safranin ile zayıf boyanır ve pembe renkte boyanan mukus arasında iyi görünmeyebilir, atlanabilirler

Uygun olmayan dekolorizasyona bağlı olarak Gram-pozitif boyanabilir ve pnömokoklarla ya da streptokoklarla karışabilirler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
87
Q

Üreme

A

Zor üreyen bakterilerdir!
Üreme için zengin besiyerlerine ihtiyaç duyarlar
X faktörü: hemin
V faktörü: NAD (Nikotinamid adenin dinükleotidi)
Bu faktörler kanlı agar besiyerinde bulunsalar bile, ortama yayılmaları için besiyerinin ısıtılmasına gerek vardır
Bu faktörler antibiyotik diski (kağıt disk) şeklinde de besiyerine eklenebilmektedir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
88
Q

Üreme

A

Aerobik, fakültatif anaerobik
%5-10 CO2’li ortamda daha iyi ürer
Bazı suşlar ilk izolasyon için %5-10 CO2’e ihtiyaç duyar
Sıcaklık  35-37oC’de
24-48 saatte ürer
H.influenzae hem X faktörüne, hem de V faktörüne ihtiyaç duyar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
89
Q

Üreme

A

En iyi olarak çikolata agarda ürer
Çikolata agar, kanın besiyerine 80oC’de eklenmesi ile elde edilir
Bu ısıtma sonucu X ve V faktörü serbestçe ortaya çıkar
Kan ısınma sonucu kahverengi bir renk alır
Kanlı agarda üremez!
Eski kanlı agarda üreyebilir
Stafilokok kolonilerinin çevresinde ürer
Satellit fenomeni (süt anne olayı)

Kolonileri nasıldır?
Kanlı agarda küçük, saydam, çiğ damlası gibi parlak, toplu iğne başı büyüklüğünde koloniler yaparlar
Çikolata agardaki kolonileri daha büyük ve daha belirgindir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
90
Q

Antijenik Yapı

A

Hücre duvarı diğer gram negatif bakteriler gibidir
hücre duvarında lipopolisakkarit (endotoksin) vardır
H. influenzae suşlarının çoğunda polisakkarit yapıda kapsül bulunur

Kapsülün yapısı
Poliribozil ribitol fosfat (PRP)
H.influenzae suşları kapsüler polisakkaritlerine göre 6 farklı serotipe ayrılır
Kapsüler serotipler: tip a – f
En önemlisi: Hib
Kapsülsüz suşlar tiplendirilemeyen suşlar olarak adlandırılır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
91
Q

Klinik Önemi

A

Hib dışındaki diğer serotipler ve tiplendirilemeyen suşlar ne yaparlar?

Temel olarak mukozal enfeksiyonlara yol açarlar
Nadiren invaziv hastalık yaparlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
92
Q

Patogenez

A

Florada bulunuşu:
Hemofiluslar üst solunum yolları mukoz membranlarının normal bakteriyel florasında yer alırlar
Sağlıklı erişkinlerin %85’inde bulunur
Orofaringeal izolatların çoğu kapsülsüz H.influenzae ve diğer hemofilus türleridir

Sağlıklı ÜSY normal bakteriyel florasının %10’unu Haemophilus bakterileri oluşturur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
93
Q

Patogenez

A

Aşılama öncesinde, çocuklarda serotip b taşıyıcılığı %2-6 civarındadır
Kreşlerde %60’a kadar çıkabilmektedir
Aşılanmış çocuklardaki taşıyıcılık ise nadirdir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
94
Q

PATOGENEZ

A

Ekzotoksini yoktur
Temel virulans faktürü kapsüldür (PRP)
Kapsül antifagositik özelliğe sahiptir
Hücre içi öldürülmeye engel olur
Kapsüle karşı gelişen anti-PRP antikorları koruyucudur
Anneden bebeğe pasif olarak geçerler
Enfeksiyondan sonra oluşurlar
Aşılamayı takiben de oluşurlar

İnvaziv H.influenzae enfeksiyonuna hassas olan bireyler hangileridir?

Anti-PRP antikoru olmayan bireyler
Kompleman eksikliği olan bireyler
Splenektomi yapılmış bireyler

Solunum yolu ile vücuda girer
Bulaşma;
İnhalasyonorofaringeal-nazofaringeal kolonizasyonbakteriyemi
Kolonizasyonda neler rol oynar?
Pili adezinleri
Non-pilus adezinler
hücre duvar komponentleri, IgA1 proteaz

Birçok sistemde hastalığa neden olur

Kapsülsüz suşlar: sinüzit, otit, konjonktivit

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
95
Q

Oluşturduğu Hastalıklar

A

Hib’e bağlı olanlar:
Menenjit
Epiglottit
Septik artrit
Osteomiyelit
Selülit
Pnömoni (influenzanın akabinde)
Primer pnömoni nadirdir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
96
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Uygun hastalık materyali incelenir
Hangi hastalık gelişmişse o klinik tabloya uygun materyal hastadan alınarak incelenir
Balgam, beyin omurilik sıvısı, kan, eklem sıvısı, plevral sıvı

Kültür ve mikroskopi yapılır
Kanlı agar
Çikolata agar

Mikroskopi:
Hastalardan alınan klinik örneklerin boyalı incelenmesinde küçük, soluk boyanan Gram-negatif kokobasiller saptanır.
Beyin omurilik sıvısı yeterliyse (1-2) santrifüj edilir, pelletten gram boyama ve kültür yapılır
Gram inceleme ve hastanın kliniği ile ancak olası tanı konabilir
Sadece tek başına gram incelemesine bakılarak kesin tanı konamaz

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
97
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Kültür:
Zor üreyen bakterilerdir
Nümune kurumamalıdır ve ekstrem sıcaklıklara maruz kalmamalıdır
Beyin omurilik sıvısı alındıktan hemen sonra laboratuvara elden ulaştırılmalıdır

Kültür:
Koyun kanlı agarda üremez
V faktörü içermez
V faktörünü inaktive eden enzimleri içerir
Tavşan kanlı agar veya at kanlı agarda ürer
Çikolata agarda ürer
Hemofilus izolasyon agarında ürer

Kültür:
Pirmer izolasyon besiyeri olarak çikolata agarın kullanılmasının dezavantajı, hemolitik özelliği göstermemesidir
H.haemolyticus ve H.parahaemolyticus hemoliz yaparlar; H.influenzae yapmaz

Kültür:
Karbondioksitli ve nemli ortamda inkübe edilir
35-37oC’de
24-48 saatte, ince çiğ tanesi şeklinde koloniler yapar

H.influenzae hem X, hem de V faktörüne ihtiyaç duyar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
98
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Antijen tespiti:
Beyin omurilik sıvısında tip b kapsüler antijen (PRP) tespit edilebilir
Metotlar:
Lateks aglütiansyonu

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
99
Q

Tedavi
%50’si beta-laktamaz üretir
konjugatif plazmidlerin yayılması dolayısıyla, klinik izolatların çoğu ampisiline, diğer birçok beta-laktam antibiyotiğe, kloramfenikola ve tetrasikline dirençlidir
Klavulanik asit+amoksisilin
Sefalosporinler
ciddi enfeksiyonlarda 3. kuşak
Makrolidler (en etkin azitromisin)
H.ducreyi için seçenek  eritromisindir
Kinolonlar

A

Korunma
Kemoproflakside rifampin kullanılır
Yüksek hastalık riski olan çocuklardaki H.influenzae tip b taşıyıcılığının önlenmesi için

Aşı ile korunabilmektedir
H.influenzae tip b’ye karşı aşı rutin olarak uygulanmaktadır
3 ay altında anneden gelen antikorlar nedeniyle hastalık nadir görülür

Saflaştırılmış PRP tek başına uygulandığında 2 yaş altında yeterli antikor cevabı oluşturamaz
Bu nedenle;
saflaştırılmış kapsüler PRP, difteri toksoidi ile konjuge bir şekilde uygulanır

Konjuge Hib aşısının etkinliği %95-100’dür

2.4.6. aylarda yapılır

  1. ayda rapel doz yapılır
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
100
Q

H. ducreyi

A

Yumuşak şankr hastalığına yol açar
Ulcus molle, şankroid
Yumuşak şankr, genital bölgede ağrılı ülser tarzında lezyonlar (genital ve perianal) ve inguinal lenfadenopati (bubo) ile karakterizedir
Latin Amerika’da, Afrika’da, Doğu ve Güneydoğu Asya’da genital ülserlerin majör nedenidir

Sünnetsiz kişilerde daha sık görülür
Tropikal ülkelerde yaygındır
Yumuşak şankr tanısı daha çok erkeklerde konmaktadır
Kadınlar ya asemptomatiktir veya hastalığı belirtisiz olarak geçirirler
Asemptomatik taşıyıcı hayat kadınları önemli bir enfeksiyon rezervuarıdır

Bakteri daha çok önceden kesik, sıyrık olan bölgeye yerleşir
Yaklaşık 5-7 gün sonra ağrı, şişme, ülserasyon gelişir
Başlangıçta eritematöz zeminde bir papül vardır, ülser olur, ağrılıdır
Ağrılı inguinal şişkin lenf nodları
süpüre olup fistül, sinüs gelişebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
101
Q

H. ducreyi

A

Ayırıcı tanı:
* Sifiliz
ağrısız ülser, kenarları sert
* Herpes
ağrılı eritematöz ülser
* Lenfogranuloma venereum
ağrısız ülser, ağrılı inguinal lenfadeopati, drene olan sinüsler

Lezyon:
Lezyon ağrılıdır
Lezyonun kenarları sifilizin tersine kesin sınırlara sahip değildir
Lezyonun kenarları düzensizdir
Lezyonun kenarları sert değildir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
102
Q

PASTEURELLA

A

Sağlıklı hayvanların orofarinksinde kommensal olarak bulunur,
Fakültatif anaerob,
Fermentatif bir kokobasildir.
İnsan enfeksiyonu hayvanlarla temas sonucu oluşur

İnsan patojeni olarak;
P.multocida (en yaygın tür),
P.canis

3 genel hastalık şekli vardır;
I. Hayvan ısırığı veya tırmalaması sonucu oluşan lokalize Selülit ve lenfadanit,
P.multocida, kedi veya köpeklerle temas, P.canis köpeklerle temas
II. Pulmoner hastalık,
III. Hepatik hastalığı olan immünkompromize hastalarda sistemik bir enfeksiyon

P.multocida kanlı ve çikolatamsı agarda iyi ürer,
Kanlı agarda indol üretimi nedeniyle karakteristik küf kokusuna sahip tereyağına benzer koloniler oluşturur.
Penisilin ilk seçilecek antibiyotiktir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
103
Q

Streptokoklar

A

Streptokoklar doğada yaygındır
• Streptokoklar büyük ve heterojen bir bakteri
grubudur
• Streptokoklar farklı
ekstrasellüler maddeler ve
enzimler üretirler
• Fakültatif anaerobik, hareketsiz, sporsuz
• Gram pozitif ikili veya zincir oluşturan
• Normal flora bakterileridir
• Aynı zamanda ciddi hastalıkların da
etkenidirler
oksidaz katalaz negatif bakterilerdir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
104
Q

Sınıflandırma

A

Hemoliz yapma

Beta hemolitik streptokoklar (A, B, C, D ve G)

Streptoccoccus pyogenes
Alfa hemolitik streptokoklar
Viridans streptokoklar, Streptoccoccus pneumonia
Hemoliz yapmayan streptokoklar
Streptoccoccus faecalis

Biyokimyasal özelliklerine göre
Sherman’ın biyokimyasal sınıflandırması Streptococcus pyogenes (beta hemolitik, D ve N dışındaki tüm Lancefield grubu streptokoklar Streptococcus lactis (Lancefield’in N grubu Enterococcus (Lancefield’in D grubu) Streptococcus viridans Lancefield
Sınıflandırmasında yer almazlar, alfa hemolitik veya nonhemolitiktir

Karbohidratlarına göre
• Lancefield’a göre
Hücre duvarındaki polisakkaritler ve lipoteikoik asitlere göre sınıflandırma
Streptokoklar A-H ve K-V arasındaki harfler ile isimlendirilen serogruplar
En sık hastalık etkeni olanlar: A, B, C, D ve G

Yaptıkları hastalıklara göre
Piyojen streptokoklar
Viridans streptokoklar
Laktik streptokoklar
Enterokoklar
Pnömokoklar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
105
Q

A grubu Beta Hemolitik Streptokoklar

A

Streptococcus pyogenes
Streptococcus cinsindeki en sık saptanan patojen bakteridir
Lancefield A grubu antijeni taşır
Farenjit ve yumuşak doku enfeksiyonları tipik olarak farklı M proteinine sahip suşlar tarafından oluşturulur
• Kişiden kişiye damlacık şeklinde (farenjit), enfekte kişiler ve çıkartıları (burun salgısı) ile temas veya artropod vektörler aracılığı ile bulaşma
• 5-15 yaşındaki çocuklarda farenjit riski
2-5 yaşlarında kişisel hijyeni kötü olan çocuklarda piyoderma (impetigo) riski yüksektir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
106
Q

S. pyogenes’in Virulans Faktörleri

A

Ekstrasellüler maddeler
Streptolizin S ve O
Streptodornaz Hyaluronidaz DNaz
Eritrojenik toksinler
Kapsül Hyalüronik asit
Hücre membrani
Pili
Peptidoglikan tabaka
Virülans faktörleri bakterinin Opsonizasyon ve fagositozdan kaçma Konak hücre yüzeylerine tutunabilme Epitel hücrelerine invazyonunu sağlar Çeşitli enzim ve toksinler üretir
• Lipoteikoik asit; Bakterinin mukozaya yapışmasını sağlar Kapsül; Streptokokların bazı suşlarında hiyalüronik asit yapısında kapsül vardır ve fagositozdan korur
O Ayrıca epitel hücrelerine adezyonda etkili olur M proteini; Hücre zarına bağlıdır, iki polipeptid’ten oluşmuştur
O Antifagositik etkiye sahiptir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
107
Q

Virulans Faktörleri

A

Enzimler
Streptokinaz (Fibrinolizin) Hiyaluronidaz
Dnaz (Streptodornaz veya deoksiribonükleaz)
Toksinler
Eritrojenik (pirojenik) toksinler
Hemolizinler (streptolizin O ve streptolizin S)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
108
Q

Enzimler

A

Hiyalüronidaz
Enzimler
Bağ dokunun hiyalüronik asitini parçalar Bakterinin yayılmasına yardımcı olur
Hyaluronidase and collagenase
Bacterium
Collagen levels llat
Invasive bacteria
reach epithelial
surface.
(a) Extracellular enzymes
Hyaluronidase
Collagenase
Bacteria produce hyaluronidase and collagenase.

Bacteria invade deeper tissues.
Deoksiribonükleaz (Streptodornaz, DNA’ase)
• DNA’yı depolimerize eder
A,B,C,D tipleri vardır İrinin koyuluğunu oluşturan
deoksiribonükleoproteinleri parçalayarak ortamı akıcı yapar
B ve D’nin RNAaz etkinliği de vardır
Streptokinazlar (Fibrinolizin)
Fibrin ağlarını parçalar
Streptokokkal lezyonların çevresindeki fibrin bariyerlerinin oluşumunu önleyerek virulansta rol oynar
C ve G streptokoklar da bu maddeyi oluşturabilirler
Hemolizinler
Toksinler
• Streptolizin O: Oksijene duyarlı, antijenik, lökosit, eritrosit
ve kültürü yapılan hücrelere toksiktir
о
o Organizmada anti streptolizin O (ASO) antikorlarının
meydana gelmesine neden olur
O Geçirilmiş streptokok enfeksiyonlarının tanısında kullanılır OC ve G grubu streptokoklar da bu hemolizini
oluşturabilirler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
109
Q

• Streptolizin O: Oksijene duyarlı, antijenik, lökosit, eritrosit
ve kültürü yapılan hücrelere toksiktir
о
o Organizmada anti streptolizin O (ASO) antikorlarının
meydana gelmesine neden olur
O Geçirilmiş streptokok enfeksiyonlarının tanısında kullanılır OC ve G grubu streptokoklar da bu hemolizini
oluşturabilirler
• Streptolizin S: Oksijene dayanıklı, antijenik özellikte olmayan ve çeşitli hücrelere toksik etkisi olan hemolizindir
O Kanlı agardaki kolonilerin etrafındaki hemoliz zonunun
oluşumuna neden olurlar

A

Eritrojenik toksinler (Pirojenik ekzotoksinler)
• Ateşi indükler ve süperantijen gibi davranırlar
O Süperantijenler: T lenfositlerini sınıf II MHC moleküllerine bağlanarak uyarabilen ve monosit ve lenfositlerden çok fazla miktarda çeşitli sitokinlerin (TNF-y, IL 1, IL 2 ve İnterferon-y) salınmasına neden olan antijenlerdir. Kompleman aktivasyonu, koaglütinasyon, hipotansiyon ve şoka neden olur
Farklı immunojenik tipleri vardır;
Pirojenik A ve C lizojenik bakteriyofajla kodlanır
B tipi ise tüm A grubu streptokoklarda bulunur ve kromozomda kodlanır, insan Ig, fibronektin ve diğer hücreleri parçalar
Eritrojenik toksin yapan streptokokların bağışık olmayan kişilerde yaptığı enfeksiyonlarda kızıl döküntüsü görülür

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
110
Q

Yaptığı Hastalıkla

A

01 Streptokok faranjiti
03 Kızıl
Deri ve deri altı
02
04 Loğusa Ateşi
enfeksiyonları
Impetigo
Erizipel (yılancık) Selülit
05 Post streptokoksik enfeksiyonlar
06 Septisemi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
111
Q

Streptokok Anjini

A

• Nazofarinks, bölgedeki lenfoid doku ve tonsillaların enfeksiyonudur
Hasta bir kişinin öksürük veya hapşırmasıyla üretilen, aerosoller yoluyla yayılır Deri enfeksiyonlarında oluşan yaralar ile temas da boğaz enfeksiyonu
oluşturabilir
Boğaz ağrısı, ateş, mukozaların kızarıklığı ve yerel eksudalar ortaya çıkar 5-15 yaştaki çocuklarda sık olarak görülür
Tedavi geciktiğinde otitis media, mastoidit, sinüzit, menenjit meydana gelebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
112
Q

Kızıl

A

Streptokok anjini geçirenler eritrojenik toksin oluşturan bakteri ile enfekte ve toksini yok edecek antikorlar yoksa kızıl denilen hastalık ortaya çıkar
02 Süperantijen özelliğindeki streptokoksik pirojen
ekzotoksin aşırı T hücre proliferasyonuna yol açar
03 Toksin aynı zamanda nötrofillerden inflamatuvar
mediyatör salınımında modülatör görevi yapar
04 Döküntüler hücresel ve humoral faktörler arası etkileşim
sonucu ortaya çıkar

Genellikle 3-12 yaşındaki çocuklarda görülür
2-4 günlük kuluçka döneminden sonra baş ağrısı, boğaz enfeksiyonu, ateş, hastalığın ikinci gününde gövdede görülen yaygın kızartı şeklinde döküntüler bulunur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
113
Q

Kızıl

A

Beyaz çilek dili Dil başlangıçta beyaz bir pas ile örtülü olup, papillalar kabarık ve kırmızıdır
Kırmızı çilek dili
Sonra dil kırmızı ve papillalar kabarıktır
Dick toksini
Kızıldaki döküntüyü meydana getiren eritrojenik toksindir Toksin uygun konsantrasyonda ön kolun derisi içine 0.1 mL verilir Kontrol olarak inaktive edilen sividan enjekte edilir.
Test yapılan kişide antitoksin yoksa 18-24 s sonra 1cm’den daha Büyük çapta kızarıklık ve ödem oluşur.
Schultz Carlton Sönme Olayı
Kızıl döküntüsü olduğundan kuşkulanılan kızartı bölgesinin deri içine 0.1-0.2 mL antitoksik serum verilir. Eritem kızılsa enjeksiyon yerinden başlayarak daire şeklinde solduğu ve renginin açıldığı görülür

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
114
Q

İnvaziv Enfeksiyonlar

A

Toksik şok benzeri sendrom
Streptokoksik sellülit, nekrotizan fasiit (streptokoksik gangren) ve bunların sonucunda gelişen streptokoksik toksik şok sendromu (TSS) şeklinde görülür
• Ateş, hipotansiyon, deri döküntüleri, invaziv bakteriyemi ve organlarda yetmezliğe (örneğin böbrek, karaciğer, akciğer) neden olur
Mortalite %30 oranındadır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
115
Q

impetigo

A

Küçük çocuklarda derinin yüzeyel tabakalarının enfeksiyonu sonucunda gelişir. Dışlarına seröz SIVI Sızan yüzeyel büller oluşur. Bunların
patlamasıyla seropürülan bir sIVI akar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
116
Q

Erizipel

A

Deri bazen mukoza enfeksiyonudur Üşüme, titreme, ateş, yerel ağrıyla başlar Enfeksiyon derinin yüzeyel katmanları, lenf ve damarlar içinde çevredeki bütün yönlere yayılır
Deride kızarıklık ve ödem oluşur Ödemli alan içinde veya bazen deri üzerinde oluşan büllerden streptokoklar saptanabilir
• Genellikle burun üzeri ve her iki yanak
olmak üzere yüz bölgesinde görülür
• Septisemi, endokardit ve diğer
yerleşimler meydana gelebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
117
Q

Selülit

A

Deri, yara veya cerrahi kesi gibi lezyonların streptokoklarla enfekte edilmesi sonucunda gelişir Deri ve deri altı dokularında Ateş, üşüme, lenfanjit ve septisemi meydana gelir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
118
Q

Loğusa ateşi (Püerperal sepsis)

A

Doğumdan sonra endometriyumun virülan streptokoklarla enfekte edilmesi sonunda olur
• Endometrit, yüksek ateş, septisemi birlikte görülür Ölümle sonuçlanabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
119
Q

Nekrotizan fascitis

A

Nekrotizan fasiit hızla
kasları, yağ ve deri dokusunu tahrip eder
• Bu hastalık nedeniyle Grup A
streptokoklar “et yiyen bakteri” adı kazanmıştır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
120
Q

Post Streptokoksik Hastalıklar

A

Romatizmal ateş
Kalp ve eklemleri etkileyen enflamatuar bir hastalıktır
Gelişmesi uzun bir dönemi alabilir
• İmmunopatolojik mekanizması henüz tam olarak bilinmemektedir
M proteini otoimmüniteye yol açarak, kalp miyozini ile çapraz reaksiyona girer
• Streptokok faranjiti ile birlikte görülür
Akut glomerulonefrit
Böbreğin bir immün kompleks hastalığıdır
Streptokok faranjiti ve piyodermal streptokok enfeksiyonlarının
komplikasyonudur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
121
Q

B grubu Beta Hemolitik Streptokoklar S. agalactiae

A

Genital ve bağırsak normal florasında bulunur
Gastrointestinal sistem organizmanın rezervuarıdır
Kadınların %5-30’unda vajina ve rektumda kolonizedir
Vajinal kolonizasyon genellikle asemptomatiktir, ama vajinit nedeni de olabilir
Bağışık yanıt eksikliği olan kişilerde piyelonefrit, pnömoni, sellülit, septik artrit, menenjit ve endokardite neden olabilir
Diabetes mellitus, kanser, kronik karaciğer ve böbrek hastalıkları ve
HIV enfeksiyonu olanlar ve kortikosteroid tedavi alanlar risk altındadır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
122
Q

S. agalactiae’nın Virulans Faktörleri

A

Polisakkarit kapsülü
En önemli virulans faktörü
Kapsüler antijenlerine
göre 9 (Ia, Ib,II-VIII)
tipe ayrılırlar
Nötrofil kemotaksisini önler
Lipoteikoik asit aderenste etkilidir

C proteini
Yüzey proteini Epitel hücrelere
bağlanmada ve
fagositozla öldürülmeyi engeller

Hiyalüronidaz
Yayılmada etkilidir Ayrıca proteaz ve
çeşitli nükleazlar da bulundurur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
123
Q

S. agalactiae’nin Yaptığı Hastalıklar

A

Yeni doğanlarda
Erken başlangıçlı
Gebelere
Genellikle doğumdan sonraki ilk 20 saat içinde
ortaya çıkar (ort: 7 gün içinde) Bakteriyemi, pnömoni, menenjit (ölüm oranı yüksektir)
Geç başlangıçlı
Doğumdan sonra 7.gün 3.ayda ortaya çıkar
Bakteriyemi ve menenjit
علم
Doğum sonrası endometrit, yumuşak doku ve idrar yolu enfeksiyonları, bakteriyemi
Erişkinlerde
Bakteriyemi, pnömoni, ostemiyelit, artrit, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
124
Q

C grubu Beta Hemolitik Streptokoklar S. anginosus grubu ve S. dysgalactiae

A

İnsanlarda en sık enfeksiyon etkeni olarak rastlanan türlerdir
S. anginosus grubu (S. constellatus, S. anginosus, S.intermedius) dar bir beta hemoliz zonu oluşturur
O İmmün-eksikliği olan kişilerde, belirli koşullar altında beyin ve karaciğer
apseleri gibi hastalıklara neden olabilir
S. dysgalactiae S. pyogenes gibi geniş bir beta hemoliz zonu olan büyük koloniler oluşturur
• Farinjit sonrasında S. pyogenes gibi akut glomerulonefrit komplikasyonu gelişebilir, ancak romatizmal ateş gelişmez

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
125
Q

F ve G grubu Beta Hemolitik Streptokoklar

A

Normal GIS, vajina, orofarinks ve deri florasında bulunabilir
Farenjit,otitis media, sellülit, tromboflebit, bakteremi, endokardit, menenjit
F grubu Streptokoklar
Sellülit, derin doku abseleri, bakteremi, osteomiyelit, ve endokardite neden olabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
126
Q

Viridans Streptokoklar
S. anginosus, S. mitis, S. mutans, S. salivarus, S.
sanguis

A

Alfa hemolitik ve nonhemolitik türleri içerir
Üst solunum sistemi ve ürogenital florada bulunur
Ağız florasının %30-60’ını oluştururlar
Diş yüzeyi, diş eti aralıkları, diş kökü kanalı, dil ve farinks mukozalarında bulunurlar Periodontal hastalıklar ve bakteriyemiye sebep olurlar
Diş çekimi sonrasında hastaların %30’unda bakteriyemi gelişir
Bakteriyemi sırasında deforme olmuş kalp kapaklarına yerleşerek akut bakteriyel endokardit yaparlar
• Subakut bakteriyel endokardit’in en sık rastlanan etkenidirler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
127
Q

Laboratuvar Tanısı
Mikroskopi
• Irin örneklerinin Gram
boyamasında
• Zincir yapmış Gram pozitif kok görülmesi anlamlı

A

Kültür
• Kanlı agar
%5-10 CO’2’li ortamda inkübasyon hemolizi hızlandırır
• Kan kültürlerinde A grubu
streptokoklar bir-iki günde ürer Bazı alfa hemolitik streptokoklar ve enterokoklar yavaş ürediği için endokardit şüpheli hastaların hemokültürleri uzun süre negatif kalabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
128
Q

06 Optokin Duyarlılık Testi
S. pneumoniae kolonileri 5.0 μg optokin tarafından inhibe edilir İnhibisyon zonu olmaması S. pneumoniae dışındaki alfa
streptokokları gösterir (genellikle viridans streptokoklar)

04 Grup B streptokoklar (S. agalactiae) ve bazı enterokoklar
%1 sulu sodyum hipurati hidrolize ederler

Basitrasin Duyarlılık Testi
02 Grup A beta-hemolitik streptokokların kanlı agardaki üremeleri 0.04-U basitrasin diski tarafından inhibe edilir

03 CAMP Testi
Grup B streptokoklar, S. aureus’un bazı suşları tarafından
üretilen beta-toksinle sinerjik olarak hareket edebilen, protein benzeri bir extrasellüler madde (CAMP faktörü) üretirler
Eğer iki organizma birbirine dik olarak (değmeyecek şekilde) ekilirse birleşme noktalarında okbaşı şeklinde artmış bir hemoliz zonu görülür

A

Safra Eskulin Testi
Grup D streptokoklar, enterokoklar %40 safra varlığında 05 üreyebilirler ve aynı zamanda eskulini eskuletine hidrolize
Edebilirler. Eskulini hidrolize edebilen birçok viridans strept suşu %40 safra varlığında üremeyecektir

PYR Test Grup A streptokok ve enterokok türlerinde bulunan Pyrrolidonyl arylamidase (PYRaz) enzim aktivitesine bakılır Enzim PYR hidrolizini katalizler

08 %6,5 Tuz Tolerans Testi
Safra, eskulin ve % 6.5 tuz tolerans testi kombinasyonu enterokokların identifikasyonunda PVR testine bir alternatifti Enterokoklar %6,5 NaCl’lü besiyerinde ürerler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
129
Q

Serolojik Testler
• Latex Aglütinasyon Testi
• Streptokokların enzimle-ekstrakte Lancefield grup spesifik antijenleri (genellikle hücre duvarının yapısal karbonhidrat komponentleri) spesifik antikor-kaplı polistiren latex
partikülleri kullanılarak aglütinasyonla bulunabilir

A

Streptococcus pneumoniae

Gram pozitif diplokok, alfa hemoliz
• Lanset veya mum alevi şeklinde (kısa zincirli)
Polisakkarit yapıda kapsül
Serotiplerin belirlenmesi (95’den fazla tanımlanmış serotip mevcut
。 Virülans faktörü
Bakterinin opsonizasyonunu ve fagositozunu engeller
Kolonizasyon, invazyon ve yayılım sırasında kritik öneme sahiptir
S. pneumonia’ların tümünde hücre duvarında C polisakkariti vardır
C polisakkarit kalsiyum varlığında serum globulin fraksiyonu (C-reaktif protein-CRP) ile presipitasyon oluşturur
CRP sağlıklı kişilerde düşük konsantrasyonda bulunur
Akut enfeksiyonlu hastalarda konsantrasyonu yükselir ve inflamasyonun takibinde kullanılır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
130
Q

Streptococcus pneumoniae mum alevi şekill
gram pozitif diplokoklar halinde görülmektedirler. Polimorfonükleer hücrelerin bozulmuş nukleuslan geniş koyuca düzensiz kimiz şekillerdir (ok). Zeminde mukus ve amorf artiklar görülmektedir

A

Streptococcus pneumoniae
Üst solunum yollarında %5-40 oranında, özellikle küçük çocuklarda nazofarinksteki normal mikrobiyal florada bulunurlar
Kolonizasyon oranı ev içi temasta bulunan küçük çocuk ve yetişkinler arasında olmakta ve solunum yolu sekresyonlarıyla yayılmaktadır Pnömokok enfeksiyonlarında kaynak genellikle sağlıklı taşıyıcılardır Nazofarenks ve orofarenkse kolonize olur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
131
Q

Patogenez

A

Bakterinin yüzey adezinleri epitel hücrelere tutunmada rol oynar
Bakteri sekratuar IgA (sIgA) proteaz ve pnömolizin üretir
Sekratuar IgA bakteriyi antijen bağlanma bölgelerine bağlanarak mukus içinde hapseder, IgA proteaz buna engel olur
Pnömolizin (sitotoksindir) fagositoz yapan hücrelerde hasar oluşturur
Enfeksiyonların çoğu orofarinkse kolonize olduktan sonra akciğerlere, sinüs, kulak, kan, meninks gibi distal bölgelere endojen yayılımı ile gelişir
Çocuk ve yetişkinler arasında sinüzit, otitis media gibi mukozal enfeksiyonlar; pnömoni, artrit, perikardit, peritonit ve menenjit ve septisemi gibi şiddetli invazif enfeksiyonlar olmak üzere çok çeşitli enfeksiyonlara neden olmaktadır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
132
Q

Pnömokok Hastalıkları
Serotipler
S. pneumonia’nın tüm serotipleri ciddi
hastalığa neden olurlar
Menenjit
İnuaziu has. Hastalık yapan az
sayıda serotip vardır
Yaklaşık %83’ü ve invaziv pnömokokal hastalıkların %75’i 2 yaşından küçük çocuklarda görülür
>
İnuaziu olmayan has.
Pnömoni
Otitis media ve sinüzit Çeşitli serotipler has. yapar
Yaklaşık %50’si 6 aylıktan
küçük bebeklerde görülür

A

Serotiplendirme
Quellung Reaksiyonu
Pnömokokal serotiplendirmede standart metottur METİLEN MAVİSİ

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
133
Q

Laboratuvar Tanısı
Katalaz Testi
01 Katalaz deneyinin negatif olması
02 Hemoliz
Kanlı agarda a-hemoliz oluşturması
03 Safrada Erime Deneyi
Safrada erime deneyinin pozitif olması
04 Optokine Duyarlılık Testi
Optakine duyarlı olması

A

Tedavi ve Korunma
S. pyogenes
Penisilin
Penisilin allerjisi varsa sefalosporinler
B grubu streptokoklar
Penisilin
Penisilin allerjisi varsa vankomisin
Endokardite yatkınlık Kalp kapağı hasarı varsa diş çekimi öncesi antibiyotik kullanılabilir
Aşılar
Polisakkarit aşı ve Konjuge aşı
% 90 oranında korur
Ciddi pnömokok enfeksiyonları
Seftriakson ile florokinon veya vankomisin kombinasyonu önerilir Bakteriyel pnömonilerin %60’ pnömokoksik pnömoni

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
134
Q

ANAEROP SPORSUZ BAKTERILER

A

GENEL ÖZELLIKLERI
Anaerobik mikroorganizmalar yaygın ve çok önemlidir Büyümek için oksijene ihtiyaç duymazlar
Genellikle aşırı toksiktirler
Kaynağı konağın endojen florası
Konak dokularındaki değişikliklerle fırsatçı enf gelişimi
Genellikle polimikrobiyal
Abse oluşumu
Ekzotoksin oluşumu

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
135
Q

GENEL ÖZELLİKLERİ

A

Zorunlu anaeroblar oksidatif fosforilasyon yapmazlar
Anaeroblar fermentasyon yoluyla enerji üretir
Terminal hidrojen alıcısı olarak O2’yi kullanma kapasitesinin olmaması
Bazıları %0,502 kadar düşük O, konsantrasyonuna duyarlıdır
Çoğu, %3-%5 02’de yaşayabilir
Birkaçı havanın mevcudiyetinde zayıf büyüyebilir: aerotolerant anaeroblar
Birçoğu normal floranın üyeleridir: fakültatif anaerobların mevcudiyeti tarafından yaratılır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
136
Q

AS

A

Anaerobik bakteriyoloji her zaman zaman alıcı ve pahalı bir süreç olmuştur
Çünkü anaerobların kültürü ve tanımlanması tipik olarak yavaştır Başlıca problemler, anaerobları içeren enfeksiyonların çoğunun karışık (mikst) olmasıdır
Zaman faktörü dışında, klinisyene ne kadar veri yararlıdır?
Klinisyen, doğru türlemeyle mi ilgileniyor yoksa duyarlılık verileriyle birlikte genel tanımlama mı yapacak?
Varsayımsal veya kesin tanımlama için hızlı tanı prosedürleri kullanılabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
137
Q

ANAEROP BAKTERILER

A

Zorunlu anaeroplar Oksijensiz ortam-% 0 02 Porphyromonas, Fusobacterium, Peptostreptococcus,
Clostridium novyi Tip B..

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
138
Q

Mikroaerotolerant aneroplar
Anaerop ve mikroaerofil
ortam
Clostridium tertium

A

Kapnofilik bakteriler
CO2 kontsantrasyonu yüksek ortamda
Bacteroides
Fusobacterium türleri

Aerotolerant anaeroplar
Nanaerobic
En iyi anaerop ortamda, ama oksijenli ortamda da üreyebilir
Clostridium perfringens

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
139
Q

OKSIJEN VARLIĞINDA ANAEROBLARIN ÜREMESINI ENGELLEYEN FAKTÖRLER

A

Toksik Bileşikler Üretilir H2O2
Katalaz ve Süperoksit dismutaz Yokluğu
Enzimlerdeki esansiyel sülfhidril gruplarının
oksidasyonu
Moleküler oksijen veya Oksijenin indirgenmesi ile oluşan serbest radikaller
(süperoksit anyon)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
140
Q

OKSIJEN VARLIĞINDA ANAEROBLARIN ÜREMESINI ENGELLEYEN Faktörler

A

O2 Metabolizma
Toksik Ürünler
Nontoksik ürünler H2Ove O2
Catalase: H2O 2H2O+02
Peroxidase: H2O2+NADH+H2H2+ NAD+
H202+02
Superoxide dismutase: O2+02+2H→ H2O2+O2

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
141
Q

REDOKS POTANSIYELI

A

Redoks potansiyeli (Eh) bir sistemin e alma veya ē verme eğilimidir, mV ile ölçülür Aerop bakteriler pozitif Eh değerine, anaeroplar negatif Eh değerine ihtiyaç duyar Anaeropların üremesi için gerekli şartlar arasında pH ve redoks potansiyeli önem taşır Oksidasyon: Bir atom veya molekülüne kaybettiği reaksiyon (yükseltgenme)
Redüksiyon Bir atom veya molekülün e kazandığı reaksiyon (indirgenme) Anaeroplar enerjilerinin çoğunu redoks reaksiyonlarından alır
Aeroplardan farklı olarak fermentasyon yaparlar
Fermentasyonda e lar bir organik bileşikten diğerine geçer, moleküler oksijen reaksiyona katılmaz

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
142
Q

REDOKS POTANSIYELININ AZALDIĞI DURUMLAR

A

Dokuda oksijen azlığı Obstrüksiyon ve staz Doku parçalanması Aerop infeksiyonlar Yabancı cisimler Yanıklar
Damar geçirgenliğindeki bozukluklar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
143
Q

GRAM-NEGATIF BASILLER Kavisli, spiraller ve spiroket formları

Bacteroides, Borrelia, Butyrivibrio, Capnocytophaga, Campylobacter, Fusobacterium, Leptotrichia, Porphyromonas, Prevotella, Treponema vb.

A

SPORSUZ GRAM-POZITIF BASILLER

Actinomyces, Arcanobacterium, Bifidobacterium, Eubacterium, Lactobacillus, Methanobacterium, Mobiluncus, Propionibacteriumvb.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
144
Q

GRAM-POZITIF KOKLAR
Cocci, Micromonas, Peptococcus,
Peptostreptococcus, Streptococcus, Gemellavb

A

GRAM-NEGATIF KOKLAR Acidaminococcus, Anaeroglobus, Veillonellavb

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
145
Q

PATOJEN ANAEROP GRAM NEGATIF BASILLER

A

Bacteroides fragilis
Bacteroides ureolyticus
Bacteroides thetaiotaomicron
Fusobacterium nucleatum

Yumuşak doku enf. intra-abdominal.jinekolojik enfeksiyonlar. bakteriyemi
Baş ve boyun enfeksiyonları
Intra-abdominal enfeksiyonlar ve bakteriyemi
Baş ve boyun enfeksiyonları

Fusobacterium necrophorum
Baş ve boyun enfeksiyonları
Porphyromonas asaccharolytica
Baş ve boyun enfeksiyonları
Porphyromonas gingivalis
Baş ve boyun enfeksiyonları
Baş ve boyun enfeksiyonları
Prevotella intermedia
Prevotella melaninogenica
Prevotella bivia
Prevotella disiens
Baş ve boyun enfeksiyonları. intra-abdominal enfeksiyonlar
Jinekolojik enfeksiyonlar
Jinekolojik enfeksiyonlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
146
Q

ANAEROP GRAM NEGATIF BASILLER; VIRULANS FAKTÖRLERI
VIRULANS FAKTÖRÜ

A

Kapsül (Bacteroides fragilisve Prevotella melaninogenica) Antifagositik ve adezin

Fimbria (Bacteroides fragilis and Porphyromonas gingivalis) Adezin

LPS (Fusobacteriumspp.) Antifagositik

Hemaglutinin (Porphyromonas gingivalis) ADEZİN

Lektin(Fusobacterium nucleatum adezin

Sūksinik asit (bir çok tür) antifagositik
IgA, IgM, IgG proteazlar (Porphyromonas, Prevotella) antifagositik
Superoksit ve katalaz (bir çok tür) oksijen toksisitesine direnç
Proteaz, kollajenaz, fosfolipaz, noraminidaz, heparinaz, glukuronidaz, hemolizin, fibrinolizin (bir çok tür) doku yıkımı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
147
Q

BACTEROIDES

A

Anaerop bakteri enfeksiyonlarının yarıdan fazlasından Bacteroides türleri sorumludur
Sıklıkla aerop ve/veya fakültatif anaerop bakteriler ile birlikte mikst infeksiyonlar
Gram negatif, basil veya kokobasil görünümünde, pleomorfik boyanan, sporsuz, hareketsiz
Hücre duvarı LPS’sinin endotoksin aktivitesi YOK
Fusobacterium LPS’inin var

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
148
Q

BACTEROIDES FRAGILIS
YAPTIĞI HASTALIKLAR

A

Peritonit
İntraabdominal enfeksiyonlar
Apandisit
Pelvik (jinekolojik) enfeksiyonlar
Endokardit
Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları
Bakteriyemi
Akciğer enf.
Karaciğer
Eklem

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
149
Q

BACTEROIDES FRAGILIS
Apse oluşumu

A

Apse oluşumu Bacteroides’lerive çevredeki bakterileri antibiyotiklerin yüksek konsantrasyonundan ve immun sistemin ataklarından korur
APSE OLUŞUMU
Polisakkarit kapsüle karşı immun sistemin oluşturduğu patolojik durum
Barsak enfeksiyonlarının major komplikasyonu
Ölü PNL’ler ve karışık bakteri populasyonundan oluşan kitleyi çevreleyen fibröz bir zar ile çevrili
barsak tıkanıklığı,
kan damarlarının erozyonu fistül oluşumu metastaz yapabilir bakteriyemi
dissemine enfeksiyon

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
150
Q

apse oluşumu

A
  1. Barsak duvarının harabiyeti 2. Normal flora Üyelerinin steril periton boşluğuna geçmesi 3.20 saat içinde enfeksiyonun akut fazı
  2. Bakteri türleri arasında sinerjizm 2 E coli doku harabiyetini başlatıp dokuda oksido- redüksiyon potansiyelini düşürür 3. Oksijen kalmayınca, Bacteroidesler çoğalır 4. Kronik faz Bacteroidesler dominant hale geçer
  3. Abse oluşumunu stimüle eder 2. Polimorf çekirdekli lökositlerin (PNL) fagositozunu azaltır 3. Salgıladığı B- laktamaz enzimleriẞ
    - laktam
    antibiyotikleri inaktive eder
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
151
Q

NEKROTIZAN FASIT

A

Subkutan yumuşak doku,
yüzeyel ve derin fasiyayı tutan ciddi bir infeksiyondur
Ekstemitelerde, karın duvarı, kasık ve postoperatif yara yerinde görülür
Travma, cerrahi, dekübitis ülseri, apse sonrası gelişebilir
Önce eritem, şişlik, ısı artışı, ağrı ile başlar
Birkaç gün içinde cilt rengi mavi-gri bir renk alır
bül oluşumu
deride gangrenöz görünüm
deride soyulma
his kaybı
Sistemik toksisite bulguları ve yüksek ateş izlenir
Bir anaerobik mikroorganizma Bacterioidesve Peptostreptococcus türleri ile bir ya da daha fazla fakültatif anaerob mikroorganizma A grup dışı streptokoklar, Enterobacteriaceae üyeleri

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
152
Q

Zorunlu anaerop gram negatif basil
Sporsuz, kapsülsüz, pleomorfik, hareketsiz
Bazen peritrih kirpikleri ile hareketli izolatlara da rastlanmaktadır
Normal insan florasında bulunan fırsatçı patojenlerdir
Füziform; düz veya kıvrık duran, oldukça uzun ve ince basiller; her iki uca doğru incelmiş veya bir ucu ince diğer ucu künt şekilde görülebilir
İĞ BİÇİMİNDE

A

VIRULANS FAKTÖRLERI
Endotoksin
Süksinik asit üretimi: Antifagositik
Enzimleri: Doku hasarına neden olur
Kollagenaz, DNAse, fibrinolizin,
heparinaz,
hyaluronidaz nöraminidaz
fosfolipaz A
Süperoksid dismutaz: Fusobacteriumların fagositik oksidatif patlamadan kaçmasına neden olurlar
B-laktamaz:
B-laktam direnci
Plazmid kontrolünde

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
153
Q

FUSUBACTERIUM NUCLEATUM

A

Gingival, genital, GIS, ÜSY florasında kommensal yaşar
Tek başına beyin, plevra, akciğer, karaciğer apselerine,
Başka bakterilerle birlikte Vincent anjini, ülseratif stomatit ve gingivite yol açar
Pleuropulmoner enf, obstetrik enf, korioamnionit, beyin absesi
Nötropenik hastalarda nadiren bakteriyemi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
154
Q

Vincent’s Angina

A

Fusobacterium nucleatum ve Treponema vincenti’nin oluşturduğu akut tonsillofarenjittir
Ağız hijyeni iyi olmayan, genç erişkinlerde görülür
Boğaz ağrısı, ağızda kötü koku, tonsil ve dişeti kanaması

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
155
Q

FUSUBACTERIUM NECROPHORUM

A

Lipaz aktivitesine sahip, laktati propiyonata dönüştüren tek tür, hipervirulan Çocuk ve erişkinlerde tonsillofarenjit, periapikal ve peritonsiller apse
Lemierre hastalığı etkeni (baş-boyun enf)
Orofarengeal veya dişeti infeksiyonlarının seyri sırasında nadir görülen bir komplikasyondur
Bakteri farengeal bölgeden iç veya dış juguler venlere ulaşır, kan yoluyla akciğerler, karaciğer, böbrek, beyin ve eklemlerrde abse gelişimine yolaçar
Sepsise ilerleyen sekonder septik tromboflebit
Polimikrobiyal batın içi enf. larda görülür

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
156
Q

ANAEROP GRAM POZITIF KOKLAR
KOLONIZE OLDUĞU BÖLGELER

A

Peptostreptococcus spp. Vücudun birçok bölgesi Kadıngenital sistemi enfeksiyonlarına bağlı bakteriyemiler

P.magnus
Cerrahi girişim sonrası Kemik ve eklem enfeksiyonları

Diğerleri Diğer anaeroplar ve aeroplar ile birlikte Mikst enfeksiyonlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
157
Q

ANAEROP GRAM POZITIF SPORSUZ BASILLER

A

Propionibacteriumspp. Cilt, orofarenks, dış kulak, kadın
genital kanalı Akne, lakrimal kanalikulit, fırsatçı infeksiyonlar

Genitouriner kanal
Mobiluncus spp. Bakteriyel vaginoz ve fırsatçı infeksiyonlar

Actinomyces spp.
Cilt, ağız, bağırsak, vagina Lokalize oral inf, aktinomikoz (torasik, abdominal, pelvik, SSS, servikofasiyel)

Lactobacillus spp Ağız, mide, bağırsak, erişkin vagina Endokardit ve fırsatçı infeksiyonlar

Bifidobacterium spp Orofarenks, kalın bağırsak, vagina fırsatçı infeksiyonlar

Eubacteriumspp Orofarenks, kalın bağırsak, vagina fırsatçı infeksiyonlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
158
Q

GENEL ÖZELLIKLERI

A

Hücresel morfolojileri bakımından pleomorfizm gösterirler
Sıklıkla gram pozitif olmakla birlikte bazen aynı preperatta gram değişken boyanma özelliği de gösterirler
Zorunlu anaerop olanlar
Bifidobacterium Eubacterium
Mobiluncus
Diğerleri fakültatif anaerop, mikroaerofil ve/veya kapnofiliktir
Kati besiyerlerinde gözle görülebilen koloni oluşturabilmeleri için üç gün veya daha uzun süreye gereksinim gösterir
Actinomyces israellinin üremesi iki hafta kadar uzun sürebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
159
Q

LACTOBACILLUS

A

Gram pozitif, sporsuz, çoğu hareketsiz
Lactobacilli
Mikroaerofilik veya fakültatif anaerop veya zorunlu anaerop basil
Fermentasyon ile glikoz metabolizmasının ürünü olarak laktik asit oluşturur Son ürün laktik asit (%50’den fazla), CO2, asetik asit ve etanol de olabilir
+ Doğada ve gıdalarda yaygındırlar
İnsan ağız boşluğu, bağırsak ve genitourinersistem florasında bulunurlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
160
Q

LACTOBASİLLUS

A

+ Yenidoğan ve puberteden menapoza kadar olan dönemde erişkin kadınların vajen florasında baskın olarak bulunurlar ve Doderlein basilleri adı verilir
Lacidophilus,
L. casei,
L fermenti,
L cellobiosus
Leuconostoc mesenteroides,
Vajinal florasında baskın olduğu için kadın sağlığında önemli bir rol oynar
Vajina epitelindeki glikojenden laktik asit oluşturarak pH 3-4’e kadar düşürüp patojen mikroorganizmaların vajinaya yerleşmesine engel olurlar
Provetella, Gardnerella vaginalis’in aşırı çoğalmasını baskılar
Laktobasiller ve normal florayı temsil eden diğer bakteriler arasındaki hassas denge bozulursa, bakteriyel vajinozis gelişir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
161
Q

LACTOBASİLLUS

A

+ Yenidoğan ve puberteden menapoza kadar olan dönemde erişkin kadınların vajen florasında baskın olarak bulunurlar ve Doderlein basilleri adı verilir
Lacidophilus,
L. casei,
L fermenti,
L cellobiosus
Leuconostoc mesenteroides,
Vajinal florasında baskın olduğu için kadın sağlığında önemli bir rol oynar
Vajina epitelindeki glikojenden laktik asit oluşturarak pH 3-4’e kadar düşürüp patojen mikroorganizmaların vajinaya yerleşmesine engel olurlar
Provetella, Gardnerella vaginalis’in aşırı çoğalmasını baskılar
Laktobasiller ve normal florayı temsil eden diğer bakteriler arasındaki hassas denge bozulursa, bakteriyel vajinozis gelişir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
162
Q

LACTOBASİLLUS

A

Lactobacillus türleri diğer probiyotiklerle birlikte irritabl barsak sendromu
vakalarında kullanılır
Lactobacillus ayrıca Helicobacter pylori enfeksiyonlarında probiyotik olarak da kullanılabilir
Bazı lactobacillus türleri, endüstride yoğurt, peynir, turşu, bira, elma şarabı, kakao ve diğer fermente gıdaların yanı sıra hayvan yemlerinin üretiminde kontrollü fermentasyon için starter kültür olarak kullanılmaktadır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
163
Q

LACTOBASİLLUS

A

Laktobasilin sistemik insan enfeksiyonları nadirdir
Ciddi enfeksiyon, primer bakteriyemi ve endokardit
Yaşlı bireylerde ve bağışıklığı baskılanmış hastalarda (organ nakli veya AIDS nedeniyle) görülür
Endokardit en sık görülen klinik hastalıktır ve ölüm oranı yüksektir
Laktobasil ile ilişkili diğer enfeksiyonlar, karın içi apse, menenjit, oral enfeksiyon, konjonktivit

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
164
Q

ACTINOMYCES

A

En patojen tür Actinomyces israelii
Oral, genitourinerve gastrointestinal sistem florasında bulunur Travma veya cerrahi girişim sonrası AKTİNOMİKOZ
Ağrısız abse ve SARI SÜLFÜR GRANÜLLERİ
Filamentöz yapı oluşturduğunda mantar hiflerine benzetilebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
165
Q

AKTINOMIKOZ

A

Servikofasiyal aktinomikoz (en sık)
Torasik aktinomikoz (aspirasyon sonucu)
Abdominal aktinomikoz (apandisit rüptürü sonucu)
Pelvik aktinomikoz (RIA kullananlarda tubo-overyan abse)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
166
Q

MOBILUNCUS

A

Normal vajen florası üyesidir
İnsan rektum örneklerinden de sıklıkla üretilebilir
Lactobacillusların baskın olduğu sağlıklı kadınların vajinal sürüntü örneklerinde % 10 veya altında Nonspesifik bakteriyel vajinitli kadınlardan alınan örneklerde % 50-65 Mobiluncus türleri üretilir Gardnerella vaginalisile birlikte Bakteriyel vajinitli olgularda etken olarak karşımıza çıkar

G. vaginalis ile birlikte vagen epitel hücrelerinde tipik “clue cell” görünümü
Pelvik iltihabı hastalığı olan kadınların endometrial aspiratlarından ve erken doğan bebeklerin plesentalarında sıklıkla Bacteroides ve Peptococcustürleri ile birlikte izole edilirler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
167
Q

BACTERIYEL VAGINOSIS

A

LAKTOBASİLLERİN AZALMASI Yerine anaerob bakterilerin aldığı polimikrobiyal bir sendromdur

G. vaginalis, Mobiluncus, Bacteriodes, Peptococcus ve Peptostreptococcus gibi anaerob bakteriler

Cinsel aktivite ile ilişkilidir ancak
CYBH değildir
En sık etken Gardnerella
vaginalis
Vajinit vakalarının %45’inden sorumlu
Çoğunlukla asemptomatik Genellikle
polimikrobiyal.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
168
Q

BACTERİYAL VAGİNOSİS

A

Gardnerella vaginalis
Gram pozitif hücre duvar yapısına sahip ancak gram değişken boyanan, fakültatif anaerop
Belirtiler
Akıntı; homojen, köpüklü, gri beyaz renkli vagina duvarlarını ince bir tabaka halinde örten sekresyonlar
PH>4.5 (5.0-5.5)
Whiff testi; Akıntı varsa KOH eklenmesiyle kokmuş balık veya amin kokusu
LABORATUVARTANISI
Vajinal akıntıdan serum fizyolojik ile hazırlanan taze preparatların Gram boyamasında
CLUE HÜCRELERİN varlığı
Dökülen vajen epitel hücrelerinin, bu hücrelere yapışmış gibi görünen gram değişken kokobasiller ile örtülmesi
Laktobasillerin azalması veya kaybolması
Lökosit sayısının azalması

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
169
Q

ANAEROBIK ENFEKSIYONLARDAN NE ZAMAN ŞÜPHELENILIR:

A

+ Kötü kokulu akıntı
+ Nekrotik gangrenöz doku ve apse oluşumu
+ Dokuda serbest gaz
+
+
Eksüdalarda siyah renk değişikliği (Bacteroides melaninogenicus)
Deşarjdaki kükürt granülleri (Actinomyces spp.)
Aerobik kan kültürlerinde üreme olmayan bakteriyemi veya endokardit

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
170
Q

ANAEROBIK ENFEKSIYONLAR IÇIN RISK FAKTÖRLERI NELERDIR

A

Yetersiz kan temini ve doku nekrozu:
+
+
Travma
+
Yabancı cisim
+ Malinite
+ Ameliyat
Şeker Hastalığı
+ Splenektomi
Bağışıklığı baskılanmış hastalar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
171
Q

NORMAL ANAEROBIK FLORAYA SAHIP BÖLGELER

A

Ağız
+
Boğaz
+ Vajina
+
Serviks
+ Deri kıvrımları
+ Bağırsak
+ Dikkat: bu bölgelerden numune alırken anaerobik kültür için uygun değildir ancak
travma sonrası yakın dokularda anaerobik enfeksiyonlara neden olabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
172
Q

ANAEROBIK KÜLTÜR IÇIN UYGUN ÖRNEKLER

A

Apseler Kan,
Derin yaralar,
Doku örnekleri
Isırıklar Beyin omurilik Sıvısı ve biyopsiler
(BOS)
Steril cerrahi numuneler
Ölü dokular
Eksüdatif vücut sıvıları
Transtrakeal
aspirasyon Endometriyal
sürüntüler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
173
Q

ANAEROBIK KÜLTÜR IÇIN UYGUNŞUZ ÖRNEKLER

A

Normal flora bulunan bölgeler:
Kateterize idrar
Boğaz ve rektal sürüntüler, idrar, bronşiyal
yıkamalar, serviko-vajinal mukozal
sürüntüler, balgam, tükürük
Mide içeriği (lavaj), ince bağırsak içeriği, dışkı, kolokutanöz fistül ve kolostomi içeriği
Anaerobik taşıma ortamında gönderilmeyen numuneler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
174
Q

ANAEROBIK KÜLTÜR IÇIN NUMUNE ALMA
Numuneyi bir İĞNE VE ŞIRINGA kullanarak aspire edin, normal prosedürü takip ederek numune almanın en iyi ve uygun yoludur ve havayı hemen şırıngadan çıkarın
Aspirasyonda irin veya sıvı gelmezse deri altına steril salin enjekte edin ve tekrar numune alın
Son ve en az yol, derin sürüntü kullanarak ve hızlı bir şekilde anaerobik taşıma ortamına aktarmaktır

A

ANAEROBIK NUMUNE NAKLI
+ Bir veya iki saat içinde laboratuvara
gönderilmelidir
+ Anaerobik kültür için örnekler asla buzdolabında bekletilmemeli
+ Laboratuvara hemen gönderilemiyorsa
anaerobik taşıma ortamında bekletilmeli + Anaerobik taşıma sistemi ticari olarak
mevcuttur
+ O2’yi uzaklaştıran ve 20-25 °C’de 72
saat anaerobik atmosferi koruyan şişeler, tüpler ve torbalardan oluşur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
175
Q

ANAEROBIK KÜLTÜR YÖNTEMLERI

A

+ İndirgeyici maddeler içeren ortamların kullanımı (Robertson Cooked Meat broth veya
Thioglycolate broth)
+
O,’den uzakta kültür (Derin agar tüpleri)
+ O2’nin kimyasal olarak dışlanması (anaerobik Gaz Pak sistemi)
O2’nin mekanik olarak dışlanması (anaerobik inkübatör)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
176
Q

THIOGLYCOLATE BROTH
Hemin ve K vitamini, %1 glukoz, %0.1 tiyoglikolat, %0.1 askorbik asit,%0.05 sistein veya kırmızı sıcak demir talaşları gibi besinlerle desteklenmiş anaeroblar için ortam
Serin ve karanlık bir yerde saklayın Kullanımdan önce ortam, çözünmüş oksijeni dışarı atmak için su banyosunda kaynatılmalı ve ardından steril sivi parafin ile kapatılmalıdır

A

ANAEROBIK GAZ PAK SISTEMI
02’nin kimyasal olarak dışlanması Bir katalizör varlığında havadaki O2’yi
H2O’ya dönüştürmek için H2’yi kullanır Reaksiyon formülü (2H, +0, 2H,0)’dir H2’nin kaynağı, ticari olarak tedarik edilen
gaz paketidir
Katalizör, kavanozun kapağında bulunan
paladyumdur
Anaerobik durumu izlemek için dahil edilen
anaerobik gösterge şeritleri

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
177
Q

Clostridium’ların genel özellikleri

A

Doğada ve özellikle toprakta yaygın olarak bulunur
Pek çok türü apatojen, saprofittir
İnsanların ve diğer hayvanların sindirim sisteminde yaşar
120’den fazla türü vardır
Patojenik Clostridium’larda virülans faktörü çok güçlü bir ekzotoksin ve/veya ekzoenzimdir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
178
Q

Clostridium’ların genel özellikleri

A

+ Gram-pozitif basil/çubuk şeklinde
+ Anaerob, katalaz negatif
+ Endosporları bulunan zorunlu anaeroblar bakteriler
+ Clostridia’ların çoğu peritrik flagellaları ile hareketlidir
+ Clostridium perfringens’te bir kapsül bulunur
+ Oval veya küresel sporlar genellikle vejetatif hücreden daha büyük çapa sahiptir (bu nedenle Clostridium olarak adlandırılır)
+ Sentral
+ Terminal
+ Subterminal

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
179
Q

Clostridium’ların genel özellikleri

A

+ Clostridium türleri, patojenitelerinde oldukça önemli olan çok sayıda toksin sentezlenmektedir
+ Bazı Clostridium türleri kuvvetli toksin oluştururken C. tetani ve C. botulinum
diğer bir kısmı bağırsaklarda toksin oluşturarak enterotoksemilere veya
dokularda oluşan toksinler sonrasında nekrozlara neden olurlar
+ Toksinler, vücut içinde ve dışında uygun ortamlarda sentezlenirler
+ Toksinler, biyolojik olarak aktif proteinlerdir, antijeniktir ve spesifik antiserumlarla nötralize olurlar.
+ Klostridialtoksinlerin etkileri, dokulara ve hücreler göre değişiklik göstermektedir ve çoğu toksinin farklı dozları (0.006 - 30.000 mg) hayvanlar için öldürücü etkiye sahiptir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
180
Q

Clostridium’ların genel özellikleri

A

+ Klostridial infeksiyonlar
+ 1. Çoğunlukla etkenlerin dışarıdan sindirim yoluyla veya yara enfeksiyonu sonrasında alınmasıyla ortaya çıkar
A. Sindirim yolu ile oluşan enfeksiyonlar;
Botulismus, Diyare ve kolit
B. Deride oluşan bir yara enfeksiyonunu takiben bulaşan etkenler ise;
C. tetani, C. chauvoei, C. septicum ve diğer gazlı gangren etkenleridir
+ 2. Normal olarak bağırsak florasında bulunan bir klostridal etkenle şekillenen infeksiyonlar
+ Böyle tablolara en iyi örnek, C. perfringens tarafından oluşturulan nekrotik enteritis verilebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
181
Q

Clostridium’ların yaptığı hastalıklar

A

+ C. tetani TETANOZ
+ C. botulinum BOTULİSMUS
+ C. perfringens ENTEROTOKSEMİ, GAZLI GANGREN
+ C. novyi GAZLI GANGREN
+ C. septicum GAZLI GANGREN
+ C. histolyticum GAZLI GANGREN
+ C. difficile PSEUDOMEMBRANÖZ KOLİT (veya antibiyotik ilişkili kolit)

Clostridium tetani, zorunlu anaerop, sporlu basil
Taze kültürlerde Gram (+) boyanır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
182
Q

Genel özellikleri

A

Clostridium tetani, terminal yuvarlak sporlu (davul tokmağı) zorunlu anaerobik, gram pozitif bir basildir
Raket gibi
Klasik olarak paslı bir çivi (veya C. tetani sporları ile kontamine olmuş herhangi bir nesne) tarafından delinme yarasını takip eden aşı ile önlenebilir bir hastalık olan tetanozun etkenidir İskelet kası spazmı ve otonom sinir sistemi rahatsızlığı ile kendini gösterir
Normal olarak sadece iskelet kası, düz kas ve kalp kası fonksiyonunu etkiler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
183
Q

Genel özellikleri

A

C. tetani esas olarak saprofitiktir
Ölü veya çürüyen maddelerde yaşar
Sadece tesadüfen insanları enfekte eder
C. tetani’nin kişiden kişiye yayılımı yoktur
İnsan, C. tetani endosporları travmalar
örneğin; yırtılmalar, derin delinme veya ezilme yaralanmaları veya
göbek kordonunun fekal kontaminasyonu (neonatal tetanoz) yoluyla
steril vücut dokularına aşılandığında enfekte olur
Organizma, lokal doku ölümünün yarattığı anoksik bölgelerde büyüyecek ve tetanoz toksini üretecektir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
184
Q

Virülans Faktörleri

A

Tetanolizin
C. tetani iki ekzotoksin üretir
Tetanospazmin = Nörotoksin
C. perfringens, S. pyogenes ve S. pneumoniae tarafından üretilen oksijene duyarlı hemolizinlerle antijenik olarak ilişkili, oksijene duyarlı bir hemolizindir
Hemoliz, deride nekroz
Hastalık belirtilerinden sorumlu, ısıya duyarlı bir plazmid tarafından kodlanan nörotoksindir
Sinirler üzerine etkili
Tetanoz!

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
185
Q

Virülans Faktörleri

A

Tetanolizin
Enfeksiyonu çevreleyen canlı dokuya zarar verir ve bakteriyel çoğalma koşullarını optimize eder
O-R potansiyelini düşürür
Tetanospazmin
Anaerobik koşullar altında (örn., derin delinme yaralarında) bakteri üremesinden sonra hücre lizizi sırasında salınır
Alfa motor nöronların sinir-kas kavşağında hücre içine girer
Antijeniktir ve antitoksin tarafından spesifik olarak nötralize edilir Toksoid formu aşı hazırlamada kullanılır
13

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
186
Q

Tetanoz!
Orijinini yaradan alan ve merkezi sinir sistemini etkileyen C. tetani ekzotoksinitarafından oluşturulan, kontrol edilemeyen kas spazmları ile karakterize infeksiyöz bir hastalıktır

A

Normal durumda, inhibitör internöronlardan salınan glisin ve
gamaaminobütirik asid (GABA)(inhibitör nörotransmitter), motor nöronlar üzerinde hareket ederek ve motor uç plakasında uyarılma ve asetilkolin salınımını bloke ederek kas gevşemesini indükler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
187
Q

Toksin inhibitör
nöronları
etkileyerek glisin ve
gamaaminobütirik
asid (GABA)
transmitter
salınımını bloke
eder
Alfa motor nöronların presinaptik uçlarında reseptörlere bağlanır
Retrograd aksonal transport ile nöronların beyin sapı ve spinal kordtaki gövdelerine ulaşır (Nöronal yol içinde transit halinde olan toksin antitoksinden etkilenmez) GABAerjik ve glisinerjik nöronlara toksin difüzyonu
Nörotransmitter salınımı engellenir
TETANİK SPAZM

A

Motor nöronlara engelleyici sinyallerin olmaması ve kas liflerine sürekli asetilkolin salınımı, kasların geri dönüşü olmayan kasılmasına ve spastik felce yol açar eksitator
nörotransmitterlerin sitümülasyonu
devam eder
Toksin inhibitör nörotransmitter salınımını bloke eder

Aşırı uyarılmayı baskılayan maddelerin (GABA ve glisin) salınımı durduğu için hem agonist hem de antogonist kaslar aynı anda kasılır TETANİK SPAZM

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
188
Q

Klinik bulgular

A

+ Tetanozda inkubasyon süresi, yara enf. santral sinir sistemine uzaklığı ve anaerobik ortam oluşmasına bağlı olarak değişir
+ Bu süre genellikle 1 hafta olarak kabul edilmektedir ve en erken 5 günde şekillenirken 3 haftaya kadar uzayan vakalar da bildirilmiştir
+ Klinik bulguların ortaya çıkması geciktiği zaman infeksiyon bölgesindeki yara iyileşebilir ve durum daha sonra latenttetanoz olarak tanımlanır
+ Klinik belirtiler bakterinin çoğaldığı anatomik bölgeye, üretilen toksin miktarına ve türün hassasiyetine bağlıdır

KLİNİK FORMLAR
Generalize tetanoz
Lokalize tetanoz
Sefalik tetanoz
Neonataltetanoz

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
189
Q

Generalize tetanoz
En sık görülen ve en şiddetli formu
Başlangıçta lokal/sefalik tetanoz şeklinde sunulabilir
Erken dönemde huzursuzluk, terleme, salya akması
Otonom sistem tutulumuna ait bulgular
Geç dönemde şiddetli terleme, aritmi, dehidratasyon
Opistotonus
Olguların çoğunda ilk bulgu trismus
çiğneme kaslarının felci
çene kilitlenmesi
Yüz kaslarının sürekli kontraksiyonu
(karakteristik alaycı gülümseme)
Abdominal rijidite gelişebilir
Sırt, kol va bacak kaslarının sertleşmesi Hasta yay gibi kıvrılır
Bilinç açıktır
Kasılmalar oldukça ağrılıdır
Ses, ışık, temas gibi uyarılarla tetiklenebilir

A

lokalize tetanoz
Enfekte yara etrafındaki bölgedeki kaslarda
sertleşme ve spazm ortaya çıkar
Nadir görülür
Bağışıklık toksinin hematojen yayılımını önler
Hafif şiddetli, persistan olabilir
Sıklıkla kendiliğinden geriler
Genellikle generalize tetanusa dönüşür

sefalik tetanoz
Baş, boyun yaralanmalarını takiben gelişir Başlangıçta yanlızca kranial sinirler tutulur İlk bulgu fasyal sinir tutulumu, yüz felci Disfaji, trismus, fokal kranial nöropatiler Generalize forma dönüşür

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
190
Q

Neonatal Tetanoz
Göbek kordonunun aseptik teknikler ile kesilmemesi
Yaygın halsizlik, emme güçlüğü görülür
Dokununca spazmlar meydana gelir
Bebeklerde mortalite %70-90, yaşayanlarda gelişim problemleri

A

Laboratuvar tanısı
+ Tanıda hikaye ve klinik bulguları önemli
+ Örnek lezyon yerinde bulunan yabancı cisimler veya yara
temizliği sırasında nekrotik dokulardan alınır
+ Floresan antikor tetkiki
+ Direkt boyalı preparat
+ İzolasyon, identifikasyon ve toksin oluşumu
+ Hayvan deneyi

Toksin üretiminin engellenmesi Yara debridmanı
Antimikrobiyal tedavi
Aktif bağışıklama
Metronidazol, penisilin Aşı çeşitleri
DTaP: Difteri, TT ve aselüler boğmaca
Pasif bağışıklama Bağlanmamış toksinin nötralizasyonu
İnsan tetanoz immünglobulini HTIG 3000-6000 IU
DTP: Difteri, TT ve tüm hücre boğmaca aşısı (artık 5’li aşı içinde; Hib, hepatit B)
DT: Pediyatrik difteri, TT
Tdap: TT, azaltılmış difteri toksoidi, aselüler boğmaca Td: Erişkin tip tetanus toksoidi, azaltılmış difteri toksoidi
DTaP, 2 - 4 – 6 ay, 12 - 18 ay arası, ve 4 - 6 yaş arası olmak üzere 5 doz 11-18 yaş arası 1 doz Tdap
Erişkinlere 10 yılda bir Td uygulanmalı
19-64 yaş arasında biri Tdap olmalı
>65 yaş bireyler, önceden uygulanmadıysa ve bir yaşın altındaki çocuklar ile teması varsa bir doz Tdap ile aşılanmalı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
191
Q

CLOSTRIDIUM PERFRINGENS

A

Gram pozitif, çubuk
şeklinde, spor oluşturan patojenik bir
bakteridir
Bu bakteri hareketsiz olup, kapsül
oluşturur
doğada yaygındır ve Çürüyen bitki örtüsünde, deniz tortusunda, toprakta

Sporları subterminal veya terminal pozisyonda bulunur
İnsanların ve diğer omurgalıların bağırsaklarında, böceklerde normal olarak bulunabilir

192
Q

CLOSTRIDIUM PERFRINGENS

A

İnsanlarda ishalden enterit/nekrotizan enterokolit (en yaygın gida kaynaklı
hastalıklar), enterotoksemi (bağırsakta üretilen toksinler emilir ve beyin gibi uzak organlara zarar verir) ve miyonekroza (gazlı gangren) kadar değişen şiddette akut gastrointestinal enfeksiyon ile ilişkilidir Çürüyen bitki örtüsü, dışkı toprak ve su gibi çevrede bulunmaktadır İnsanların ve diğer hayvanların normal gastrointestinal (GI) mikrobiyotasında
mevcuttur
Aynı zamanda insanlar ve çiftlik hayvanları için önemli bir patojendir Virülansı büyük ölçüde en az 12 (~20) güçlü toksin ve enzime bağlıdır Bunlar antijenik ve biyolojik aktivite bakımından farklılıklar gösterir

193
Q

CLOSTRIDIUM PERFRINGENS

A

Alfa-toksin (CPA), beta-toksin (CPB), epsilon-toksin (ETX), iota-toksin (ITX), enterotoksin (CPE) ve nekrotik enterit B-toksin (NetB) 6 ana toksinin Üretimine göre 5 toksinotipe (A, B, C, D ve E) ayrılır
Bu tiplerden insanlar için patojen olanlar A ve C’dir Tip A gazlı gangren ve gida zehirlenmelerinden, Tip C nektorizan enteritten sorumludur

194
Q

ANA TOKSINLER

A

Alfa toksin
Lesitinaz (fosfolipaz C) yapısında
Eritrosit, lökosit ve endotel hüc membranina bulunan lesitini parçalar
Letal, hemolitik ve nekrotizan etkisi vardır
Ağır hemoliz, artan vasküler permeabiliteye, kanama ve doku yıkımına neden olur
En fazla Tip A olmak üzere bütün tipler tarafından meydana getirilir
Beta toksin
Nörotoksik özelliklere sahip gözenek oluşturucu bir toksindir
Nekrotik lezyon oluşumu ile mukoza kaybı ve nekrotizan enteritin ilerlemesinden sorumludur
Nekrotizan enterokolit patogenezinde kritik bir rol
oynar
Enterotoksin
Hücre yüzeyindeki claudin (bir protein ailesi) reseptörlerine bağlanan ve kalsiyum akışına izin veren gözenek oluşturucu bir toksindir
Bu toksin, gida
zehirlenmesine ve gida kaynaklı olmayan ishale neden olur
Kalsiyum akışı doza bağımlıdır hücre ölümüne yol açar
6

195
Q

ANA TOKSINLER

A

Epsilon toksin
Tripsin tarafından aktive edilen bir protoksin
Gastrointestinal duvar vasküler geçirgenliğini arttırır, aynı zamanda nöronlar üzerinde doğrudan etki yapar
Konaktaki kesin hedef hücre
ve nöronal hücreler üzerindeki etkisinin mekanizması henüz açıklığa kavuşturulmamıştır
lota toksin
Nekrotik enterit B-toksin
İki farklı protein la ve lb olarak üretilen Gözenek oluşturucu bir toksindir
ikili bir toksindir
lb, bir hücre yüzeyi reseptörüne bağlanır ve la ile birleşir
Kompleks daha sonra endositozla hücre içine girer
la, lb tarafından oluşturulan bir zar kanalı yoluyla sitozole geçer ve daha sonra ADP-ribosilasyon yoluyla aktin hücre iskeletini de polimerize ederek hücreler arası bağlantıları bozar
Perfringolizin O (teta toksini)
Gazlı kangren patogenezinde rol oynayan gözenek oluşturucu bir toksindir
Eritrosit ve doku yıkımı (hücre ölümü)

196
Q

KLINIK HASTALIKLAR

A

Besin zehirlenmesi
+ Gazlı gangren
+ Yumuşak doku enfeksiyonları + Nekrotizan enterit

197
Q

BESIN ZEHIRLENMESI
GASTROENTERIT

A

SPORLAR
Yemek pişirme sıcaklıklarına dayanıklı sporlar oluşturduğundan,
pişmiş yiyecekler 40-60°C arasında uzun bir süre bekletilirse, sporlar aktif hale geçebilir ve enfektif bakteriler üreyebilir
Kontamine gıdalar (sığır eti, tavuk, hindi) ile hazırlanan yiyeceklerin tüketilmesi
ENTEROTOKSİN
Gastrointestinal sisteme girdikten sonra C. perfringens, ince
bağırsak üzerinde etkili olan bir enterotoksin üretir
Yalnızca C. perfringenstip A, bu gida zehirlenmesi sendromuyla kesin olarak ilişkilendirilmiştir

198
Q

BESIN ZEHIRLENMESI

A

İnkübasyon süresi 8-
24 saat
Semptomlar sulu ishal ve karın kramplarıdır
Teşhis, kontamine yiyeceklerde veya
dışkıda C.
perfringens’in tanımlanması
Destekleyici tedavi
“Buzdolabında muhafaza et” “son kullanma”
Yiyecekleri açık büfe olarak servis ederken, sıcak yiyecekleri sıcak, soğuk yiyecekleri soğuk TUT
Yiyeceklerin arta kalan kısımları saklanmak üzere bölünmeli ve oda sıcaklığında bırakılmak yerine buzdolabında soğutulmalıdır
tarihlerine DİKKAT ET
Çiğ et, deniz ürünleri veya kümes
hayvanları hazırlamak için kullandığınız her şey (elleriniz ve masa veya tezgah üstü dahil), başka herhangi bir yiyeceğe
dokunmadan önce iyice yıkanmalıdır
Önceden pişirilmiş veya çiğ yenecek yiyecekleri hazırlamak için yalnızca temiz mutfak eşyaları, tabaklar ve kesme tahtaları kullanın
Tüm meyve ve sebzeleri yemeden önce YIKA

199
Q

NEKROTIZAN ENTERIT

A

Klostridiyal nekrotizan enteritis pig-bel hastalığı olarak da bilinir
C. perfringens tip C’nin ürettiği beta toksin sorumludur
Ancak bu enfeksiyon genellikle ölümcüldür
Çok sayıda C. perfringensbağırsaklarda büyür ve ekzotoksin salgılar
Bu ekzotoksin, bağırsakların nekrozuna, değişen seviyelerde kanamaya ve bağırsak delinmesine
neden olur
Enflamasyon genellikle ince bağırsağın orta bölümü olan jejunumun bölümlerinde meydana gelir Bu hastalık sonunda septik şoka ve ölüme yol açar
İshal, kusma, kanlı diyare, ince bağırsak ülserasyonu, peritonit, intestinal duvarın perforasyonu

200
Q

NEKROTIZAN ENTERIT

A

Az pişmiş kontamine domuz etinin tatlı patates ile birlikte tüketilmesi
Patateste isiya dayanıklı tripsin inhibitörü bulunur
İnhibitör madde beta toksini tripsin inaktivasyonundan korur
Protein malnutrisyonu olanlarda toksini inaktive edecek proteaz enziminin tükenmesi Ascaris lumbricoides tripsin inhibitörü bir madde salgılar
Bu nedenle Ascaris lumbricoideskolonizasyonu olanlarda daha sık görülür

201
Q

gazlı gangren oluşturan clsotridumlar

A

Anaerop bakteriler/aerop ve fakültatif anaerop bakteriler MİKST enfeksiyon
En sık izole edilen türler
C. perfringens(% 90) Cnovyi (% 10-40)
C. septicum (% 10-20)
Diğer histotoksik Clostridiumlar
C. bifermentans
C. histolyticum C. fallax
Yara kültürlerinde bu bakterilere çoğu zaman
Pseudomonas, Proteus, Staphylococcus, Escherichia coli, Enterobacter, Enterococcus aerop/fakültatif anaerop bakteriler eşlik eder

202
Q

GAZLI GANGREN
KLOSTRIDYAL MIYONEKROZ

A

Gazlı gangren, ezilmiş parçalanmış, içinde yabancı cisimlerin (tas, kumaş parçası, kemik, kan
pıhtısı, nekrotik doku vb.) bulunduğu hasarlı dokularda, gaz oluşumu, ağır doku harabiyetive toksemi ile karakterize, bölgesel kaslarda nekroza yol açan ağır bir hastalık tablosudur

203
Q

GAZLI GANGREN
GAZLI GANGREN GELİŞMESINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

A

Motorlu araç kazaları
Kesici alet veya ateşli silah ile yaralanmalar
Intramuskular enjeksiyon
Çivi batması veya metal ile çizikler gibi kazalar
Kesici veya delici aletler ile küçük yaralanmalar
Postoperatif enfeksiyonlar üst gastrointestinal sistem ameliyatlarından sonra Nadiren kolon kanserli ve nötropenik hastalarda spontan olarak

204
Q

YUMUŞAK DOKU ENFEKSIYONLARI

A

SELLÜLIT
SUPURATIF MIYOZIT
DIYABETIK AYAK ÜLSERI
DEKÜBIT ÜLSERI
TUBO-OVARYEN VE PELVIK APSE
Yumuşak doku enfeksiyonları %80-90 polimikrobiyal En çok izole edilen C. perfringes

205
Q

BOTULIZM

A

Clostridium botilinum’un nörotoksinleri ile oluşan desendan (yukarıdan aşağıya doğru) motor paralizi ile seyreden bir hastalıktır
Motor nöronları tutan paralitik hastalık
İnsanlarda ve hayvanlarda görülen öldürücü bir intoksikasyondur
Toksinlerin ve/veya sporlarının sindirim yoluyla alınmasıyla ortaya çıkan gıda kaynaklı bir enf.
Ender olarak yaralardan kaynaklanan botulizm vakaları da bildirilmiştir
Alınan toksin/spor miktarına bağlı olarak felç tablosundan ölüme kadar değişen klinik bulgular ortaya çıkar

Sporları ovaldir ve genellikle subterminal olarak yerleşmiştir
Bazen terminal yerleşim de görülebilir
C. botulinum’un endosporları toprakta ve su bulunan çevrelerde yaygın olarak bulunur

206
Q

TOKSINLERI

A

C. botulinumun neden olduğu besin zehirlenmelerinde klinik tablodan sorumlu olan
faktör, bakteri tarafından üretilen ekzotoksindir
Polipeptid yapıdaki toksin, az miktarda üreme ortamına salınır
Ancak tamamen serbest hale geçmesi, bakterinin otolizi ile gerçekleşmektedir
Antijenik yapısına göre;
Toksinin A, B, C, D, E, F ve Golmak üzere yedi tipi vardır
İnsan botulismus olgularında en çok görülen tipler A, B, E ve F’dir Tip E’ye sıklıkla balık ve deniz ürünleri ile meydana gelen
zehirlenmelerde rastlanır
Tip File çok az sayıda salgın bildirilmiştir

207
Q

BULAŞMA

A

Gıda veya su toksin kontaminasyonu
C. botulinumile enfekte yara
C. botulinum’un yutulması
Vakumla paketlenmiş veya konserve alkali yiyecekler
Balık, yeşil fasulye, herhangi bir ev konservesi
Pişirmeden yenen yiyecekler
En yaygın kontamine yiyecekler

208
Q

PATOGENEZ

A

Toksin
Ağız yoluyla alındıktan sonra ince barsaklardan absorbe edilir, lenf yoluyla kan dolaşımına geçer
Nörotoksin
Nöromuskuler kavşak ve periferiyel otonomik sinaptik bölgelerdeki reseptörlere bağlanır
Nörotoksin
Bir bölümü plazma membranina penetre olup endositozis ile sinir hücresi içine girmekte
Asetil kolin salınımını
dönüşümsüz olarak bloke eder
Alınan toksin emilir ve kan
yoluyla periferik sinir sinapslarına iletilir

209
Q

GIDA KAYNAKLI BOTULISMUS

A

Ev tipi konserve gidalar
A-B toksinleri
Konserve balık
E toksin
Sabitlenmiş ve genişlemiş göz bebekleri Bulanık görme Ağız kuruluğu Kabızlık
Karın ağrısı
Toksinin vücuda alınmasından 12- 36 saat sonra gevşek paraliziler ortaya çıkar
Solunum kasları
tutulumu Solunum felci ve ÖLÜM
Mortalite %5-10
Nörotoksinin geri dönüşümsüz bağlanması nedeniyle eksitatör
transmitter salınımını uzun süre
inhibe eder İYİLEŞME sinir
uçları tekrar gelişinceye kadar aylar-yıllar sürer

210
Q

BEBEK BOTULISMUSU

A

Botulinum sporları ile kontamine gıdalar
Bal bebek süt tozu
Spor ile kontamine toprak ve tozun
Bir yaşından küçük çocuklarda
1-6 ay arasında
Kabızlık
Halsizlik
Ağlama
Sindirim yoluyla
Gelişme yetersizliği
alınması
Hastalık ilerlerse gevşek paralizi ve solunum durması
gelişebilir Mortalite düşük

211
Q

BOTULISMUS

A

Yara botulismusu
Yaraların kontaminasyonu
Yara botulismusu
Hastalığın semptomları gıda
kaynaklı botulismusa
benzer İnkübasyon süresi 4 gün veya daha fazla
Inhalasyon botulismusu
BİYOTERÖRİZM Toksin aerosolizasyon
amacıyla konsantre edilir Mortalite yüksek

212
Q

LABORATUVAR TANISI

A

Gıda kaynaklı botulismus
Toksin aktivitesi şüpheli gıda veya hasta serum, dışkısında gösterilirse tanımlanır
Bebek botulismusu
Toksin bebek dışkı ve serumunda gösterildiğinde veya dışkıda üretildiğinde tanımlanır
Yara botulismusu
Toksin hastanın yara ve serumunda gösterildiğinde veya yarada üretildiğinde tanımlanır

213
Q

CLOSTRIDIUM DIFFICILE

A

Antibiyotik ilişkili ishal
+ Bu ishallerin önemli bir
+
kısmından C. difficile sorumlu
Candida spp

214
Q

PSEUDOMEMBRANÖZ ENTEROKOLIT

A

Çoğunlukla antibiyotik kullanımı sırasında veya sonrasında gelişen ve başka bir nedenle açıklanamayan ishaller olarak adlandırılır
1980’lerden itibaren nozokomiyal ishal etkeni olarak tanımlanmış

215
Q

NADIR ETKENLER

A

Toksijenik C. perfringens
+ S. aureus,
+ Toksin üreten K. oxytoca,
+ Penisiline bağlı akut seğmental
hemorajik kolit

216
Q

HANGI ANTIBIYOTIKLER

A

EN SIK
Klindamisin, Ampisilin, Amoksisilin,
Sefalosporinler (2. ve 3. kuşak)
DAHA AZ Kinolon, Tetrasiklin, Sülfonamid, Makrolid, Kloramfenikol,
Trimetoprim, metotreksat, doksorubisin, siklofosfomit
NADİREN Parenteral aminoglikozit, Metronidazol, Basitrasin, Vankomisin

217
Q

BULAŞMA

A

Asemptomatik Taşıyıcılar çevre kontaminasyonu, sağlık çalışanlarının elleri,
Sağlıklı Bireyler
Sporlar
steteskop, önlük, hastaya yakın eşyaların
Bağırsaklarında kolonize antibiyotik kullanılınca C. difficile’nin aşırı üremesi ENDOJEN ENFEKSİYON Enfekte hasta odalarından (yatak çevreleri ve banyo)
tespit edilir EKZOJEN KAYNAK

218
Q

VIRÜLANS FAKTÖRLERI

A

Spor oluşturma
Direnç kazandırır ve enfeksiyöz olup hastalığın geçişinde önemli role sahiptir
Flajella
Konak invazyonu ve
kolonizasyon için gerekli olan önemli bir virulans faktörüdür
Fibronektin bağlayıcı protein
Ekstraselüler hücre matriks proteinlerine bağlanmakta rol oynar
Fimbria
Bazı C. difficilesuşları fimbriaya sahiptir
Toksinler
Toksin A (enterotoksin) ve toksin B (sitotoksin) denilen iki farklı toksin üretmektedir

219
Q

PATOGENEZ

A

Enfeksiyona duyarlı kişilerin C. difficileile kolonize olması veya ekzojen yoldan etkeni alması
Antibiyotikler ile kolon
florasının
baskılanması
Fekal-oral yolla
bakterinin
bulaşması ile
kolonizasyon
gelişmesi
Bakterinin çoğalması ve
toksin salgılanması

220
Q

YAPTIĞI HASTALIKLAR

A

C.difficile ishali
Hafif, orta form Asemptomatik taşıyıcılık
C. difficile koliti
Şiddetli form Dışkı sulu, mukoid, yeşil renkli ve pis kokulu
Psödomembranöz enterokolit (PME) Sistemik hastalık,
lökositoz >20.000hücre/ml, Dışkı sulu, mukuslu, ve pis kokulu
Fulminan kolit
Şiddetli karın ağrısı toksik megakolon, kolonik perforasyon

221
Q

RISK FAKTÖRLERI

A

+ İleri yaş >65 yaş
+ Hastanede yatış süresi
+ Antibiyotiklere maruziyet
+
Kanser tedavisi
Nazogastrik veya endotrakeal tüp varlığı + GIS operasyon
+
Mide asiditesini azaltan ilaçlar

222
Q

LABORATUVAR TANISI

A

Mikroskobi
Dışkıda eritrosit ve lökositler, Gram boyamada C. difficile Tanı değeri yok
Enzim immunoassay (EIA) Yöntemleri
Antijen ve toksin arayan serolojik testler en sik kullanılan testler
Tarama testi olarak kullanılabilir
Anaerobik Kültür
CCFA (cycloserine, cefoxitin, fructose) agara selektif anaerobik kültür
Duyarlı testtir fakat toksin üreten suşlara özgül değildir Rutin olarak uygulanması zor
Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR)
Hücre Kültüründe Sitotoksisite Testi Toksin tayini altın standart yöntem (3-9 gün)
İmmunokromatografik
yöntemler

223
Q

Clostridium difficile
Diarrhea, Colitis

Pseudomembranous Colitis
Exudate
on colon wall
Toxin A: Enterotoxin that attracts neutrophils
& Increases intestinal wall permeability.
Epithelial tight junctions in colon.
Toxin B: Destroys enterocyte cytoskeletal integrity
Binary toxin (CDT): Adherence & cell death/eosinophil suppression
(some strains)

A

D

224
Q

Brusellozis

A

Brucella cinsi bakterilerin neden olduğu, primer olarak sığır, koyun, keçi, domuz, koç gibi hayvanlarda hastalık yapan,
hasta hayvanlardan insanlara bulaşma sonucunda akut başlangıçlı (yüksek ateş, dalak büyüklüğü, gece terlemesi, eklem ağrıları, orşit) veya sinsi başlangıçlı (romatizmal ve psikiyatrik hastalıkları taklit eden) belirti ve bulgularla karakterize çeşitli klinik tablolara yol açabilen zoonotik bir infeksiyon hastalığıdır
Brucella spp.

225
Q

Tarihçe

A

I. Dünya Savaşı’nda Abdülkadir Noyan, ülkemizdeki ilk
bruselloz olgusu
Hastalığı ilk kez Hipokrat humma olarak tanımlamış
⚫ 1854 Kırım Savaşı’nda ilk olgu ⚫ 1861 Marston ilk insan
bruselloz olgusunu saptamış . 1886 Malta, David Bruce
Brucella melitensis’i izole etmis ⚫ 1897 Wright, Agglütinasyon
Testi
• 1905 Zammit, keçiden, B. melitensis ⚫ 1895 Bang, sığırdan, B. abortus
• 1914 Traum, domuzdan, B. suis
• 1953 Koyundan, B. ovis
1957 Ratdan, B. neatomae
• 1966 Carmichael, köpekten, B. canis

226
Q

Genel Özellikler

A

⚫ 0.6 μm eninde, 1.5 μm boyunda
• Gram negatif kokobasiller
• Hareketsiz; “Braunien Hareket”
• Sporsuz, kapsülsüz, aerop, toksin üretmez
• Intrasellüler üreyen ve böylece organizmanın koruyucu etkinliklerinden kaçınabilen bakterilerdir
Gram Stain of Brucella COC
Brucella
• Brucella cinsi içinde Konaklarına
Kültür özelliklerine Metabolik özelliklerine Antijenik özelliklerine göre
• Ayırımı yapılan altı türü vardır Bu türlerin DNA-DNA hibridizasyonları %95’den fazla homoloji gösterir
• Bütün türler B. melitensis’in bir alt türü

227
Q

Bruselloz

A

Bruselloz: Malta humması ve Dalgalı ateş
6 türün 4’ü insan enfeksiyonları
ile ilişkili
B. abortus
B. melitensis
B. suis
B. canis
diğerleri sadece hayvanlarda
enfeksiyon yapar
Epizootik abortus, Mastit, Genital organ infeksiyonları B. ovis (koyun)
B. neotomae (ratlar)
Bruselloz
Türler ve konakları
⚫ B. melitensis/Keçi, koyun, sığır
• B. abortus/Sığır, at
⚫ B. suis /Domuz, sığır
• B. canis /Köpek
• B. neatomae/Çöl faresi
X
⚫ B. ovis /Koç (epididimit)

228
Q

Bulaşma

A

• Hayvanların enfekte dokularının deri ile direkt
teması
• Enfekte et, süt veya süt ürünlerinin sindirim yolu ile
alınması
İnfeksiyöz aerosollerin inhalasyonu
(BSL-3 laboratuvar)
İnsandan insana bulaş çok nadir (emziren anne)
Cinsel yolla geçme riski var
İnfekte organ transplantasyonu

229
Q

Bulaşma ve Dirençlilik

A

• Enfekte hayvanların süt, idrar, fatal membranlar ve genital BRUSELLA HASTALIĞI OLAN HAYVANLARIN organ doku ve salgılarında çok sayıda bakteri bulunur Toprakta ve sularda 10 hafta
Düşük yapmış hayvan fetüsünde 75 gün
Enfekte çiğ sütten yapılmış dondurmada 30 gün
·
Çiğ sütten yapılmış tuzsuz krema yağında buzdolabında 142 gün
Buzdolabındaki peynirde 180 gün, % 10 tuz içeren salamura peynirde 45 gün, %17 tuz içerende ise bir ay canlılığını sürdürebilir
Isı ve iyonizan radyasyona duyarlı
Pastörizasyon ve dezenfektanlara duyarlı

230
Q

Patogenez

A

Bakterinin vücuda girmesi
PMNL göçü Fagositoz
Hücre içi çoğalma
Lenfatik kanallar Bölgesel lenf düğümleri
o Makrofajlar içinde fagolizozom füzyonunu engeller o Hücre içi granüllerden toksik enzim salınımını engeller O TNF-a üretimini baskılar
Katalaz ve süperoksit dismutaz enzimi ile hidrojen peroksit ve süperoksiti inaktive eder
Kan
RES organları
Organlar
karaciğer, dalak, kemik iliği, böbrek, santral sinir sistemi, endokard, testis ve overlerdir

231
Q

Klinik

A

İnkübasyon süresi 6-20 gün
Asemptomatik enfeksiyon Akut enfeksiyon
Subakut enfeksiyon (Ondülan form) Kronik enfeksiyon
Belirtiler
Gİ sistem belirtileri (%70), osteolitik lezyonlar ve eklemlerde efüzyon (%20-60), solunum sistemi belirtileri (%25), nörolojik, kardiyovasküler ve cilt belirtileri (daha az)
Belirtiler
Hastalar en sık ateş yüksekliği, halsizlik, terleme, eklem ağrıları ve iştahsızlık yakınmaları ile başvurmaktadır
Dalgalı Ateş (inişli çıkışlı)
B. melitensis insanlardan en sık izole edilen ve en virulan etkendir. Fagositik hücreler içinde çoğalarak yüksek konsantrasyonlara ulaşır. Fokal lezyon ve süpürasyonlar (akut ve ciddi seyirli hastalıklar) görülür
B. abortus hafif seyreder, süpüratif komplikasyonlar
nadir
B. suis diğer iki etkene göre daha nadirdir B. canis insanlarda nadir gözlenir

232
Q

Bruselloz

A

Eritritol
Bakteri metabolizmasında
glikoza tercih ettiği bir şeker olan eritritol’den zengin dokulara yerleşme eğiliminde
Eritritol
Hayvanlarda eritritol’den
zengin dokular
Meme
Uterus
Plesenta
Epididim
Düşük
Hayvanların süt, idrar ve doğum sonrasında açığa çıkan atıklarında çok sayıda bakteri bulunur
Kısırlık, düşük ve yaşam boyu asemptomatik taşıyıcılığa neden olur İnsan plasentasında eritritol yok İnsanlardaki brusella enfeksiyonu düşük oluşmaz

233
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Mikroskobi
Gram boyama
Klinik örneklerde bakteri sayısının azlığı nedeniyle genellikle başarısızdır Küçük boyutlu
Hücre içi yerleşimli
Kültür
Kanlı agar Çukulata agar
Tripticase soy agar
Brain heart infusion broth MacConkey agar
Thayer Martin besiyeri Martin Lewis besiyeri
Kültürde üremeden sonraki tüm işlemler güvenlik kabininde (BSL-3) yapılmalıdır

Zorunlu aerop Kültür’de yavaş ürer 1 hafta veya fazla (72 saatte üreme) Zenginleştirilmiş
besiyerinde 2-5 gün içinde B. abortus %5-10 CO2’ye gereksinim gösterir

234
Q

Örneklerin alınması

A

Kan kültürleri
Ateşli dönemde ve birden fazla kan örneği, antibiyotik tedavisi başlanmadan önce
Serolojik testler
Kan (Serum)
Kültür için Kİ aspiratları Karaciğer ve lenf nodu biyopsi örneği
Biyogüvenlik BRUSELLOZ şüphesi ile gönderilen hasta
örnekleri laboratuvara mutlaka bildirilmeli !!! Hekimin şüphesi Hastanın mesleği Yolculuk öyküsü

235
Q

Kan Kültürü
BRUSELLOZDA SEROLOJİK YÖNTEMLER

A

Castaneda yöntemi
Bifazik kültür sistemi
Lizis santrifügasyon yöntemi
Kan kültürlerinde üremenin arttırılması
Kan hücrelerinin ozmotik lizisi ile hücre içi bakteriler açığa çıkarılır
Santrifüjle bakteriler konsantre olarak elde edilir Casteneda yöntemine göre daha duyarlı ve kısa sürede sonuç
Otomatize kan kültürü
sistemleri
İnkübasyon iki gün daha kısalabilir BACTEC (Becton Dickinson) veya BACT/ALERT (Bio-Merieux) Lizis santrifügasyondan daha kısa sürede tanı ve daha yüksek duyarlılık
7 günlük inkubasyonda pozitifli >%95
Brusellozda Serolojik Yöntemler
Rose-Bengal testi
Spot test
Wright aglutinasyon testi (Coombs)
2-merkaptoetanol testi
• Kompleman birleşmesi deneyi
ELISA & RIA
Allerjik tanı (Brucellergen)
Brucellacapt
İmmunofloresan test
Dipstict deneyi

İlk ortaya çıkan IgM antikorları, takiben IgG ve IgA
Ab’lar uzun süre kalıcıdı

236
Q

Brusellozda Serolojik Yöntemler

A

Rose-Bengal testi
En hızlı ve duyarlı tarama testidir
B. abortus 995 suşu boyalı Ag olarak kullanılır
Ag hazırlanırken kullanılan tamponlu tuzlu suyun pH’si 3.65’e ayarlandığından serumdaki IgM lerin aktivitesi önlenir, tesbit edilen Ab’ların büyük yüzdesi IgG
tipindedir
Sonuçlar mutlaka standart aglutinasyon testi (SAT) (Wright) ile doğrulanmalıdır
Positif
Négatif
Sensitivite % 99 üzerinde, ancak Y. enterocolitica 0:9 ve diğer çarpraz reaksiyon veren mo. varlığında yanlış pozitif sonuç olabilir

237
Q

Brusellozda Serolojik Yöntemler
• Spot Test

A

Tam kan kullanılarak yapılan lam aglutinasyon deneyi
Yoğun Brucella bakteri süspansiyonundan hazırlanmış Ag’nin bir damlası üzerine bir damla kan damlatıldığında aglütinasyon görülmesi prensibine dayanır
Hayvan brusellozunun epidemiyolojik olarak taranması amacıyla kullanılır (Ag+süt)

238
Q

Brusellozda Serolojik Yöntemler
• Standart Tüp Aglütinasyon Testi (STA)
• Brusella enfeksiyonu olduğuna ilişkin güçlü klinik kanıtlar var fakat SAT negatif ise → blokan Ab’ların varlığına yönelik testler yapılmalı, yalancı negatiflik
Blokan Ab’lar (non-aglütinan, inkomplet) →IgG ve IgM ile aglutinasyona engel olan Ab’lardır ve IgA yapısındadır
• Antijen-serum karışımına anti-insan. globulini eklenerek saptanabilir (Coombs testi)
• STA testi uygun tedavi protokolünün seçiminde ve hastalığın seyrini göstermede önemli olan farklı
immunglobulin sınıflarını ayırt edemez
STAT
1:
1: 1:
20
10 20 40
8:0
1:
1:
160 320
• Yanlış pozitiflik; B.abortus Ag’leri/ başka bakterilere karşı oluşmuş Ab’lar arasında çapraz reaksiyon olabilir
F. tularensis
NT Y. enterocolitica
CONROL
V. cholera Salmonella
Stenotrophomonas maltophila E. coli O157
• Yanlış negatiflik Prezon olayı
Blokan antikorlar (kronik bruselloz)
SÁT → 2 merkaptoetanol (veya Rivanol) ile yapılırsa
IgM cinsi antikorlar parçalanır, sadece IgG cinsi antikorlar saptanabilir
Bu işlemden sonra hala aglutinasyon pozitifse bu durum IgG ab larına bağlı→ kronik enfeksiyon
Önce pozitif iken işlemden sonra negatifleşirse → akut enfeksiyon (IgM varla

A

Brusellozda Serolojik Yöntemler
ELISA
Akut brusellozlu hastalarda yüksek düzeyde IgG ve IgM bunlarla birlikte IgA saptanır Kronik hastalarda orta derecede yüksek IgG saptanır
Sağlıklı kişilerde rastlanan çok düşük düzeydeki IgG antikorları ise brusellozun
tam iyileşmesinden sonra uzun süre kalabilen rezidüel antikorlardır
Serokonversiyon (serum ab titresinin 4 kat artması) IgG aglütinin titrelerinin 1/160 veya AKTİF ENFEKSİYON

239
Q

Tedavi ve Korunma

A

Tetrasiklinler (doksisiklin),
Aminoglikozidler (streptomisin,
gentamisin, netilmisin)
Rifampisin
Trimetoprim-sulfametoksazol,
Kinolonlar (ofloksasin, siprofloksasin)
Seftriakson
Makrolidler ? Tigecycline?
Diğer antibiyotikler ?
Hayvan brusellozunun kontrolü ÖNEMLİ
SPOT TEST İLE hasta hayvanların tanımlanması Sürüden ayırma
Aşılama çalışmaları yapılmalı
Yayılmayı engellemede etkili koruyucu önlemler Pastörize edilmemiş süt ve ürünlerinin tüketiminin önlenmesi Mezbaha çalışanlarının koruyucu giysi giymeleri
Laboratuvar çalışanlarının güvenlik tedbirlerini almaları

240
Q

YERSİNİA PESTİS
SALGINLAR

A

M.S. 541-542’de Mısır, Afrika, Avrupa, Asya ve Arabistan’ı etkisi
altına alan ve 8. yüzyıl ortalarına kadar sürerek
gelişim gösteren veba salgınları
Kara Ölüm” (The Black Death)
1347- 1352 yılları arasında şiddetini hissettiren ve sonraki
yıllarda da etkili olmaya devam eden veba salgınları
2014 Madagaskar
veba çıkışı ??? 1 Ağustos 2017 tarihinde büyük bir veba salgını başlamış,
10 Kasım 2017’ye kadar 2.119 vaka
bildirilmiş, 171 ölüm olmuştur

241
Q

Genel Özellikler

A

Yersinia pestis protein bir kapsül ile kaplıdır Fakültatif anaerop
En iyi 25-30°C’de ürer (-2°C ile 45°C)
Kanlı agarda küçük gri, hemolizsiz, mukoid
Sıvı besiyerinde tüp kenarında, bulanıklık yapmayan floküller Hareketsiz (20°C ve 37°C

242
Q

Zoonotik hastalık

A

Bakterinin aerosol ile bulaşabilmesi ve pnömonik vebanın ağır ve mortalitesinin yüksek oluşu bakteriyi potansiyel bir
biyolojik silah haline getirmiştir
Pire ısırıklarıyla kemirgenden (fare ve sıçan) insana geçer
Geçmiş yüzyıllarda kara ölüm pandemileri

243
Q

Yersinia

A

Gram negatif, kutupsal (bipolar) boyanan kokobasil
37°C de hareketsiz, Y. pestis hariç 22°C de hareketli
Fakültatif anaerop

244
Q

Yersinia pestis
Bulaşmada en önemli vektör Xenopsylla cheopis (doğulu sıçan piresi)

A

Veba; Bulaşma
▷ Doğal hayvan rezervuarları
arasında
Pire ısırıkları
Kontamine hayvan dokularının yenmesi
▷ İnsan organizmasına
Konjonktiva
Deri
Sindirim kanalı
Solunum mukozası
Soğukta kemirici yuvalarında aylarca canlı kalabilir Karanlıkta pire dışkısında uzun süre canlı kalır
Gün işığı, ısı ve dezenfektanlara duyarlıdır

245
Q

Virulans Faktörleri

A

Kalsiyum iyonu: virulans faktör senzezi için ihtiyaç duyar Demir depolama: konak savunmasından korur, yayılma yeteneği
Yersinia pestis
Tip III sekresyon sistemi
Enteropathogenic Yersinia sp.
Sitokin salınımını baskılar/immün yanıt azalma
BİYOFİLM Pirede kolonizasyon
Fosfolipaz D
Pirede canlı kalma
Fraksiyon1
V ve W antijenleri
F1 antijeni
LPS, serum aktivitesine
direnç
Pla geni
10
Plazminojen aktive eden proteaz pirenin ısırdığı bölgeden yayılması
invazyon yeteneği
H kirpik antijeni
K yüzeyel antijeni
O somatik antijeni
LPS, adezyon
YOPs Antifagositoz/immünsupresyon/makrofajlarda
apoptozis

246
Q

Patogenez

A

Pireler, taşıyıcı hayvanın kanını emerler

Bakteriler özofagus ile mide arasındaki ventrikülde çoğalırlar, koagülaz ile kan kitlesini pıhtılaştırarak kanalı tıkar, insandan kan emmeye çalışır, kan ememeyince özefagusu açmak için kusarak tıkacı ısırık yarasına veya kana bırakırlar
Bakteri PMNL ve monositler ile fagosite edilir, PMNL hücreler tarafından öldürülür, monositlerde çoğalır
Fagosite bakteri kan dolaşımıyla lenf nodlarına ulaşırlar, ürer ve inflamasyon sonucu BUBON oluşur
Lenf bezlerinde bol basil bulunur ve hemorajik nekroz alanları oluşur
Buradan kana geçerek diğer organlara yayılabilirler
Yaygın damar içi pıhtılaşma olabilir, kanamalar ve ölüm meydana gelir

247
Q

Bubonik veba (Hıyarcık vebası)
Kuluçka Dönemi, 10-12 gün Yüksek ateş ve ağrılı lenfadenopati Kasıkta ağrılı bubo büyümüş, hassas lenf
düğümleri
Tedavi edilmezse mortalite % 75
3. Hastalık
Veba pnömonisi
Kişiden kişiye yayılım VAR Solunum Yolu
Çok Bulaşıcı
Bubonlar
Kişiden kişiye yayılım
YOK
(siyah hemorajik
lenf nodları)
Pnömoni
Iç Organlarda
Kanama
2. Yayılım
Lenfatik ve sistemik
1. Giriş-Infekte
kemirgen piresi isirigi
Primer pnömonik veba Doğrudan solunması Kuluçka Dönemi, 2-3 gün Gögüs ağrısı ve hemoptizi
Balgam pürülan ve kanlı, bol basil
Tedavi edilmezse mortalite %90

A

sa

248
Q

Laboratuvar Tanısı
Mikroskobik İnceleme
Polar kısımları koyu mavi boyanan açık mavi basiller olarak, pembe zemin üzerinde görünürler
Giemsa boyalı bir kan
preparatında
veba basili
WAYSON boyalı preparatta veba basili
15
Gram Boyası
Parçalı çekirdekli lökositler arasında gram (-) bipolar boyanmış kokobasiller görünürler
16
Laboratuvar Tanısı
Kültür
Kanlı agar, çukulata agar, Mac Conkey agar (laktoz negatif) ve infüzyon broth’a ekilebilir Ekimler ikişer plağa yapılmalıdır (37°C ve 28°C’de inkübe)
BHI agarda 28°C’de floküler tipte üremesi
Wild an appearance
Y.pestis
Serolojik yöntemler
Y.pseudotuberculosis Hayvan deneyleri
Moleküler yöntemler
Kanlı agarda küçük gri, hemolizsiz, mukoid

A

s

249
Q

Bildirimi zorunlu
hastalık

A

Kontrol
Enfeksiyon zincirinin koparılması
Kemoproflaksi (doksisiklin, tetrasiklin)
tedavide streptomisin
Aşılama: Ölü aşı artık
kullanılmamaktadır, biyoterörizm
olasılığına karşı geliştirilme
aşamasında aşılar
Tecrit ve koruyucu giysiler gereklidir

250
Q

Yersinia enterocolitica

A

Doğal kaynak hayvanlardır
A
Kemiriciler, domuz, koyun, sığır, kedi, köpek
Doğada göller, akarsular, göl kıyılarında yaygın bulunur
Besin maddelerinin iyi pişmemiş et, pastörize edilmemiş süt, kontamine su ağızdan alınması ile olur
► 25°C’de (peritriş kirpik) HAREKETLİ, 37°C’de HAREKETSİZ
‣ 4°C’de üreyebildiği için buzdolabında saklanan yiyeceklerde bulunabilir

251
Q

Virulans Faktörleri

A

Kalsiyum iyonu: virulans faktör senzezi için ihtiyaç duyar Demir depolama: konak savunmasından korur, yayılma yeteneği
Yersinia pestis
Tip III sekresyon sistemi
Enteropathogenic Yersinia sp.
Sitokin salınımını baskılar/immün yanıt azalma
BİYOFİLM Pirede kolonizasyon
Fosfolipaz D
Pirede canlı kalma
Fraksiyon1
V ve W antijenleri
F1 antijeni
LPS, serum aktivitesine
direnç
Pla geni
19
Plazminojen aktive eden proteaz pirenin ısırdığı bölgeden yayılması
invazyon yeteneği
H kirpik antijeni
K yüzeyel antijeni
O somatik antijeni
LPS, adezyon
YOPS Antifagositoz/immünsupresyon/makrofajlarda
apoptozis
BİYOFİLM Pirede kolonizasyon

252
Q

Enfektif doz 108-109 bakteridir
Bakteriler su ve
Inv
besinlerle alınır
Bacterial release
Kuluçka dönemi 4-7 gün

Akut enterokolit,
gastroenterit,
mezenter lenfadenit,
çocuklarda akut apandisiti taklit edebilir.
Sepsis ve bakteriyemi +4°C’de üreyebilir
Transfüzyonlar!

A

Terminal ileumda
ülseratif lezyonlar,
peyer plaklarında nekroz, mezenter lenf
düğümlerinde
büyümeye neden olur
M cell
Microcolonies
Enferm Infecc Microbiol Clin. 2012;30:24-32
Patojenik/virulan
serotipler 0:3, 0:8 ve 0:9 tüm dünyada sporadik insan infeksiyonları
en sık neden olan

253
Q

Laboratuvar Tanısı
KÜLTÜR
Dışkı veya rektal sürüntü örneği, cerrahi incelemede alınan materyal
Soğukta zenginleştirme 4 °C’de 2-4 hafta serum fizyolojik veya buyyon Yavaş da olsa üreyebilme özelliğinde, Diğer bakteriler üremez
Katı ve sivi besiyerlerine çift ekim (26 ve 37 °C)
Endo ve MacConkey agara ekim (haftada bir kere)
Selektif besiyeri olarak CIN (Cefsulodin, Irgasan, Novobiocin) agar
25

A

Laboratuvar Tanısı
Ortaları kırmızı koloniler boğa gözü

254
Q

Laboratuvar Tanısı
Mikroskobik İnceleme Tanıda yararı yok
Serolojik Testler
Tüp aglutinasyonu, ELISA, Kompleman fiksasyon, İmmünelektroforez testleri
Çift serum örnekleri
İki hafta sonra aglutinan antikorlarda artış
Yersinia diğer bakteriler ile çapraz reaksiyon
Vibrio, Salmonella, Brucella

A

Tedavi ve Kontrol
İshal ile seyreden Yersinia enterocolitica
enfeksiyonları kendiliğinden iyileşir
Aminoglikozitler, Florokinolonlar, Kloramfenicol, Tetrasiklin, Trimetoprim/sulfametoksazol, Piperasilin
Çiftlik hayvanları ve evcil hayvan dışkıları ile kontamine materyal ile bulaşma Kontamine yiyecek ve içecekler ile bulaşma
Et ve süt ürünleri
Kullanılırken sağlık önlemleri alınması

255
Q

Yersinia pseudotuberculosis

A

Hayvan dışkısı ile kontamine yiyecek veya su tüketilmesi
18-22°C’de HAREKETLİ (kirpikli) olduğundan bir H ve bir O antijeni vardır
Somatik antijenleri Salmonella bakterilerinden
4

S. schoffmuelleri ve D grup Salmonella’lar SOMATİK ANTİJENİK BENZERLİK
Y. pestis ile benzerlik gösteren somatik antijen fraksiyonları vardır
Antijen özelliklerine göre alti serogrup saptanmıştır
İnsanlarda nadiren enfeksiyon (serogrup 1)
Isıya ve kuruluğa dayanıksız, penisiline duyarlıdır
Çiftlik hayvanları, evcil hayvanlar ve kuşlarda enf yapar Hayvanlara solunum ya da sindirim yolu ile bulaşır Bakteri, hasta hayvanların salgıları ile atılır

256
Q

Klinik Form

A

septisemi çabuk seyreden ve 24 48 saatte öldürücü enfeksiyon
psdödotuberkuloz iç organlarda psödo tuberkul adı verilen darı tanesi büyüklüğünde lezyonlar yaparak hayvanı 3 4 haftada öldüren klasik
lenf bezlerini tutan glandüler şekil

257
Q

LISTERIA
MONOCYTOGENES
TARİHÇE

A

Bakteri ilk olarak 1926 yılında Murray ve ark. Cambridge’deki laboratuvar tavşanlarında septik bir hastalık tarif etmişler ve hastalık monositozla karakterize olduğu için etken bakteriye Bacterium monocytogenes adını vermişlerdir
Daha sonra bir cerrah olan Lord Lister’in anısına Listerella hepatolytica ve Listerella hominis gibi isimler verilen organizmaya 1940 yılında Pirie tarafından Listeria monocytogenes adı verilmiştir

258
Q

L. monocytogenes

A

Buzdolabı sıcaklığında gelişebilir Soğutma, dondurma, ısıtma ve kurutma vb. gibi olumsuz koşullar altında bile canlılığını koruyabilir
Halk sağlığı açısından önemli bir patojendir
Fakültatif anaerob
Aerobik veya mikroaerofilik koşullarda kolayca ürerler
4-45°C’ ler arasında üreyebilir Optimal üreme ısısı 30-37°C
Yüksek tuz konsantrasyonunu tolere eder (%10-12Nacl) 5,5-9,6 pH aralığında yaşayabilir
Listeria Cinsi
Gram pozitif kokobasil, sporsuz, kapsülsüz peritriş flagella
22°C’ de hareket 37°C’de zayıf hareket
Listeria monocytogenes
L. monocytogenes en önemli patojendir L. innocua: patojen
L. ivanovii: patojen ?
L. welshimeri L. seeligeri, L. grayi
L. ivanovii subssp. ivanovii
L. ivanovii subssp. londoniensis

259
Q

ö

A

Listeriyoz
konakta monositoz tablosuna neden olan, sıklıkla immün yetmezlikli hastalarda ve yenidoğanlarda granülomatöz lezyonlarla karakterize bir hastalık
İnsanlarda ve hayvanlarda enfeksiyon
Kümes hayvanları, kuşlar, kabuklu deniz hayvanları
Toprak, organik madde, atık sulardan izole edilmiştir
Birçok memeli, kuş, balık ve böceklerin dışkılarından izole edilmiştir
Fekal taşıyıcılık sağlıklı insanların %1-5’inde mevcuttur

260
Q

Listeria

A

Ağız yoluyla alınan kontamine yiyecekler
Solunum ve konjonktiva (nadir)
Çiftlik hayvanları ile kontakt sonucu zoonotik infeksiyonlar Transplasental yolla veya doğum sırasında vajinal pasaja
bağlı olarak vertikal bulaşma

Süt ürünleri, sebzeler, balıklar, taze ve dondurulmuş tavuk, işlenmiş gıda ve et ürünlerinde bulunabilir Buzdolabında saklanan gıdalarda yavaş büyür
Yiyecek hazırlama sırasında eller veya tezgahlar gibi enfekte bir ürün veya yüzeyle temas yoluyla da yayılabilir

261
Q

Virülans Faktörleri

A

İnternalin Spesifik yüzey proteinleri, hücrelere girişi uyarır Listeriolizin O (LLO) Hemolizin, en önemli virulans faktörüdür
Fagolizozom membranını eritir, bakterinin hücre sitoplazması içine kaçışını sağlar
Bakterinin fagositer hücre içine canlı kalabilmesini sağlar ActA Protein, hücre içi hareket için aktin polimerizasyonu uyarır
Fosfolipaz C Hemolizin

262
Q

Patogenez

A

Bakteri makrofajlar, epitel hücreler ve fibroblastlar içinde
çoğalabilmektedir

L. monocytogenes, hem fagositik hem de fagositik olmayan hücreleri istila etme, hücre içinde hayatta kalma ve çoğalma ve humoral savunma mekanizmalarına (antikorlara, komplemana, PMNL hücrelere) maruz kalmadan hücreden hücreye transfer olma kabiliyetine sahiptir

263
Q

Patogenez

A

Kontamine gıdaların tüketilmesinden sonra bakteri yüzey proteinleri internalinler (InIA ve InIB) ve konak epitel hücreleri yüzeyindeki glikoprotein reseptörü E-cadherin ile etkileşimi yoluyla konak hücrelerine tutunur

Bakteri fagolizozom içine alınır, fagolizozomun düşük pH’sı bakterinin sitoplazmaya kaçmasına izin veren fagositik vakuollerin zarlarını yok eden sitolitik bir toksin olan listeriolizin O ve fosfolipaz C salgılamasını aktive eder

264
Q

patogenezz

A

Sitoplazmada çoğalan bakteriler hücre içindeki aktin filamentleri yardımı hücre zarına doğru ilerler
Sitoplazmada organizmalar, hareketlilik sağlayan kuyruk benzeri yapılar oluşturmak için hücresel mikrofilamentleri kullanır
Hareketli bakteri, sitoplazmik zarın iç yüzeyiyle temas eder ve yalancı ayaklı benzeri çıkıntılara neden olur
Bakterileri içeren bu çıkıntılar, bitişik hücreler tarafından alınır
Tüm süreç daha sonra yeni enfekte olmuş hücrelerde Listeria replikasyonunun ardından tekrarlanır

265
Q

Klinik Formları

A

Gastroenterit 1/3 asemptomatik ve
kendiliğinden iyileşebilir
Menenjit Klinik belirtileri spesifik değil
Ancak organ transplantli ve gebelerde şüphelenilmelidir
Bakteriyemi Yüksek ateş ve hipotansiyonun eşlik
ettiği akut bir formda görülür
Meningoensefalit
Erken başlayan neonatal infeksiyon
Granulomatosis infantiseptica
Geç başlayan neonatal infeksiyon
Menenjit, septisemi ve meningoensefalit
Doğumdan 1-4 hafta sonra

266
Q

Granulomatosis infantiseptica

A

Intrauterin yaşamda plasenta yoluyla vertikal bulaşma sonucu gelişir
Deri, konjonktiva, karaciğer ve dalak olmak üzere birçok organda yaygın apseler ve/veya granülomlar ateş, hepatosplenomegali, diyare, kalp yetmezliği, dispne ve pnömoni ile seyreden tablo görülür Fatal seyredebilir
Papüler veya ülseratif deri lezyonları gelişebilir

267
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Mikroskobi Gram pozitif basiller araştırılır Genellikle, bakteri saptama sınırının altındaki konsantrasyonlarda bulunduğundan (s104 bakteri/ml) saptanması zordur

Klinik örnekler
Kan, kemik iliği, BOS, serviko-vaginal akıntı, plasenta ve amniyon sıvısı, kord kanı, mekonyum, ölümden sonra karaciğer, dalak, lenf bezi, beyin dokusu

268
Q

kültür

A

Kültür
İntrasellüler özelliğinden dolayı dokuların saf su veya buyyonda ezilmeli Soğukta zenginleştirme yöntemi (+4 °C’de 1-2 gün bekletme) Buzdolabındaki kültürlerden 1’er hafta arayla kültürler yapılır Geleneksel besiyerlerinde üretilebilir: Kanlı agar
Koloninin çevresinde ve altında zayıf hemoliz zonu görülebilir
ASM Microbelibrary.org Hanson
L. monocytogenes, CAMP-pozitiftir
Staphylococcus aureus’a dik açılarda ekim yapılmıştır
Pozitif bir CAMP testini gösteren ok şeklindeki zayıf gelişmiş hemoliz bölgesine dikkat edin (katalaz pozitif)

269
Q

Hayvan deneyi, serolojik testler, moleküler yöntemler

A

ANTON testi
Lactobacillus
Streptococcus ve
Corynebacterium’dan ayrımda değerli bir yöntemdir
Listeria infeksiyonlarında kanda aglutininler Serolojik tanıda iki serum arasında 4 kat veya daha fazla titre artımı, önemlidir
Genellikle 1/320 ve üstü titreler anlamlıdır İmmun floresan, ELISA
L. monocytogenes saf kültürü tavşan veya kobay gözü konjonktiva kesesine 2-3 damla damlatılırsa, 3-5 gün sonra keratokonjonktivit şeklinde pürülan bir tablo oluşur
18
Moleküler Yöntemler
DNA probe hibridizasyon ve
PCR teknikleri de kullanılabilmektedir

270
Q

Laboratuvar Tanı

A

AŞI YOK
Penisilin Ampisilin Eritromisin
Tetrasiklin
Et, balık ürünlerini ve yumurtaları tüketmeden önce pişirmek Çiğ yenen sebzeleri ve meyveleri dikkatlice yıkamak Çiğ eti çiğ sebzelerden ve hazırlanmış gıdalardan uzak tutun Pastörize edilmemiş süt içmemek veya bu tür sütten yapılan yiyecekleri yememek
Çiğ etle çalıştıktan sonra elleri iyice yıkamak
Çiğ eti kestikten sonra, sebzeler için kullanmadan önce kesme tahtasını deterjanla yıkamak
Gıda etiketlerindeki talimatları izlemek
Yiyeceklerin son kullanma tarihlerine ve saklama koşullarına dikkat etmek

271
Q

pseudomonas genel özellikleri

A

Pseudomonadaceae familyası içinde
Doğa, toprak ve su saprofit
Bir kısım bitki, hayvan ve insanlar için patojen
Non fermentatif gram negatif bakterilerdir

272
Q

Sınıflandırma
Floresan Grup
RNA/DNA Hibridizasyon P. aeruginosa
r RNA Grup l
Alcaligenes Grup
P. alcaligenes
P. pseudoalcaligenes
P. spp. Grup 1
P. fluorescens
5 rRNA grubu
P. putida
Stutzeri Grup
DNA uyumlu alt gruplar
P. stutzeri
P. mendocina
CDC Grup Vb-3
6
Sınıflandırma
r RNA Grup II
Pseudomallei Grup
Burkholderia mallei
Burkholderia pseudomallei
Burkholderia cepecia
Burkholderia gladioli
Burkholderia pickettii
7
Sınıflandırma
r RNA Grup III
Acidovorans Grup
Facilis-delafieldii Grup
Comamonas acidovorans Acidovorax delafieldii
Comamonas terrigena Acidovorax facilis
Comamonas testosteroni Acidovorax temperans
8
Sınıflandırma
r RNA Grup IV
Diminuta Grup
Brevundimonas diminuta
Brevundimonas vesicularis
r RNA Grup V
Stenotrophomonas maltophilia
9
Sınıflandırma

A

Nükleik Asit Uygunluğu Bilinmeyenler
Chryseomonas luteola
Flavimonas oryzihabitans
Sphingomonas paucimobilis
Shewanella putrefaciens
Pseudomonas-like grup 2
CDC Grup WO-1

273
Q

Pseudomonas aeruginosa

A

Gram negatif
Düz veya hafif kıvrık
Polar flagellası ile çok hareketli
Bazen çift çift bazen kısa zincirler halinde Sporsuz

274
Q

Üreme Özellikleri

A

Genel kullanım 37 C°de besiyerlerinde ürer
41-42 C°de üremesi ayırt edicidir
P. aeruginosa ile P. flourescens ve P. putida ayırımı
AEROP
Buyyonda yüzeyde zar yapmak üzere bol ve homojen bir üreme gösterir
Kültürlerinde aromatik meyva kokusu
Zarın hemen altinda mavi-yeşil pigmenti ayırt edilir

oksidaz pozitif

275
Q

Üreme Özellikleri

A

Kanlı jelozda hemoliz (hemen hemen tüm türler hemolitik)
Kanlı agar ile Mc Conkey agar’da smooth, rough veya mukoid koloni yaparlar Mukoid kolonilerin varlığı, kronik hastalığın habercisidir

276
Q

Üreme Özellikleri

A

Kanlı jelozda hemoliz (hemen hemen tüm türler hemolitik)
Kanlı agar ile Mc Conkey agar’da smooth, rough veya mukoid koloni yaparlar Mukoid kolonilerin varlığı, kronik hastalığın habercisidir

277
Q

Pigment özellikleri

A

Piyosiyanin (Mavi)
Piyoverdin (Fluorescein-Yeşil)
Pyorubin (Kırmızı)
Pyomelanin (Kahverengi-Siyah)
Piyosiyanin (Mavi)
Sadece P. aeruginosa basilleri
hem antimikrobiyal hem de toksin
özelliklere sahip mavi/yeşil fenazin bileşiği

278
Q

Dirençlilik

A

Çevre ısısı koşullarında sularda aylarca canlı kalır, kuruluğa dayanıksız
Hastane ortamında çok kolay barınma imkanı bulurlar
Yanık kliniğinde ve cerrahi kliniklerinde çok yaygın
Havalandırma sistemleri, bebek küvetleri, solunum cihazları, hidroterapi tanklarında bulunabilirler
İyi muhafaza edilmeyen antiseptik ve dezenfektanlarda bulunabilirler
Zefiran gibi QAB’ni karbon-enerji kaynağı olarak kullanabilirler
Merhem, krem, göz damlaları, diyaliz sıvılarında, lens solüsyonlarında kolayca barınırlar
Steril saf suda bile ürer

279
Q

Pseudomonas aeruginosa

A

Doğada yaygın olan sularda toprakta insan ve memeli hayvanların bağırsağında bulunabilen saprofit bakterilerden sayılırken
Sağlıklı bireylere nadiren bulaştığı için sıklıkla fırsatçı patojen olarak kabul edilmektedir
Birçok antibiyotik ve terapötik madde sınıfına dirençlidir
TEDAVİZOR, enfeksiyonlar sorunlu

280
Q

Virulans Faktörleri

A

Pilus
(Attachment)
Solunum epiteline yapışma
Flagellum (motility)
Solunum epiteline yapışma
Endotoxin (shock)
Ateş, şok lökopeni veya lökositoz, DIC, metabolik bozukluklar
Alginate
(cystic fibrosis isolates,
antiphagocytic)
Alginat (Kapsüller polisakkarit) sentezi Akciğer epiteliyal hücrelere yapışma biyofilm oluşumu
bakteriyi antibiyotiklerin etkisinden immun sistemden korur
Structure and pathogenic mechanisms of P aeruginosa.
Virulans Faktörleri
Ekzotoksin A (majör virülans faktör) Protein sentezinin inhibisyonu, doku yıkımı, makrofaj cevabının engellenmesi
Fosfolipaz C
Lipitleri ve lesitini parçalayarak doku hasarı, pulmoner surfaktanı parçalar, opsonin inaktivasyonu
Alkalin Proteaz
Doku hasarı ve P. aeruginosa enf. yayılması, antikomplementeretki, IgG’nin inaktivasyonu, nôtrofil fonksiyonlarının inhibisyonu
18
Lökosidin:Nötrofil ve lenfosit fonksiyonlarının inhibisyonu
Elastaz Vasküler hasar
Ekzoenzim S ve T ADP ribozil transferaz aktivitesine sahiptir, konak hücrelere sitotoksik
Serin proteaz / Çinko metalloproteaz iki enzim elastin içeren dok. ve akc. parankim dokusunda hasar yaygın hemorajik lezyonlar
ektima gangrenozum
Pyoverdin (sarı-yeşil pigment)
Demiri bağlayan siderefor, ekzotoksin ve diğer virülans faktörlerinin salınımını düzenler
Pyosiyanin (mavi pigment)
Diğer bakterileri baskılar, respiratuvar siliyer aktiviteyi bozar, akc.’lerde doku hasarına neden olan oksijenin toksik formlarının üretilmesini katalizler

281
Q

Yaptığı hastalıklar

A

Vücut direncinin çeşitli nedenlerle kırılmış olması
Ağır Hastalıklar Yaşlılık
Diabetes mellitus
İmmun supresif İlaçların kullanımı
Yeni doğan ve özellikle prematürelerin aşırı duyarlılığı
Sağlam ve direnci yerinde kişilerde yanık yaraları ve cerrahi girişimler

282
Q

hastalılat pseudomonas aureginosa

A

Pnömoni (Nötropenik hastalarda, Kistik fibroz)
Bakteriyemiler
Ektima gangrenosum
Yara ve Yanık enfeksiyonları
Malign otitis media
Nozokomiyal veya travma sonrası gelişen menenjitler
Endoftalmit, Osteomyelit, akeratit
rtrit
Endokardit
Sistit, pyelit ve pyelonefrit
Yüzücülerde kulak kanalında yüzeysel infeksiyon (Yüzücü
kulağı)

283
Q

P. fluorescens ve P. putida

A

Polar demet tarzında flagellaya sahip
P. aeruginosa’dan farklı özelliği piyosiyanin yapmazlar
Kanserli hastalarda kataterle ilişkili sepsis ve septik artrit (P. putida)
Kan transfüzyonları kaynaklı bakteriyemi (Her iki tür)
Nadiren patojendirler
Su, toprak ve hastane çevresindesu kaynaklarında
Normal farengeal florada bulunabilirler

284
Q

P. alcaligenes, P. pseudoalcaligenes, P. spp. Grup
Bu grubun üyelerinin klinik örneklerden izole edildiklerine dair henüz yeterli veri mevcut değildir P. Alcaligenenes; göz infeksiyonları; ampiyeme; fatal endokardit

A

Laboratuvar Tanısı
Hastalığa göre örnek alınır
İrin, yara, yanık sürüntüleri, balgam, BOS
Kültürde üretimi kolaydır
Buyyon, Jeloz, Kanlı agar, EMB veya Mc Conkey agar
Kültürleri meyva kokusundadır
Pigment yapan Pseudomonas kökenlerinin tanısı çok kolaydır

285
Q

Tedavi
༤,、,、,、
Birçok antibiyotiğe dirençlidir Porin proteinlerde mutasyon nedeniyle
Genelde hastalarda immun yetmezlik söz konusu
Ciddi infeksiyonlarda etkili tedavi için
Aminoglikozid+ betalaktam antibiyotik kombinasyonu
Karbapenemler,
Seftazidim, Sefaperazon, Sefotaksim,
Piperasilin-tazobaktam

A

Risk Faktörleri
༤,、,、,、
Santral venöz kateterizasyon Yabancı cismin kalış süresi uzunluğu
Uzamış entübasyon Mekanik ventilasyon YBÜ’nde yatış
Antibiyoterapi
Kronik respiratuar hastalık
Geçirilmiş cerrahi
Lökopeni, nötropeni
İmmunsupresif veya steroid tedavi

286
Q

Salgınlarda Saptanan Kaynaklar
Çeşme suyu
Nebulizer ekipmanı
Dezenfektan solüsyon
Ventilatörler
Isı sensörleri
Lavabolar
Çapraz kontaminasyon
Alınacak Önlemler
Hastane ortamında temizlik
Zemin, eşya, çarşaf temizliği
Personelin el temizliği
Steteskop temizliği
Endoskopi temizliği
Merhem, solusyon, krem, el sabunu gibi
malzemeler sıkça değiştirilmelidir

A

d

287
Q

Acinetobacter

A

Fırsatçı patojen
Toprak, su ve çevrede sağlıklı insanlarda bulunabilir
Sıklıkla cilt, orofarenks ve idrar kolonize olur
Çoğu patojenik olmayan çevresel organizmalar
50’den fazla türü var

288
Q

Genel Özellikleri

A

Aerop ve hareketsiz
Oksidaz negatif
Neisseria ve Moraxella’dan ayrımı
Anaerobik şartlarda üreyememe
Enterobacteriaceae üyelerinden ayrımı

289
Q

Virulans Faktörleri

A

Sitotoksik dış membran proteini (OmpA)
Ökaryotik hücrelerle etkileşimi
Konak epitelyal hücrelerine yapışma ve invazyonu
Demir toplama sistemleri
(Acinetobaktin ve FecA), fosfolipaz C ve D

290
Q

Virulans Faktörleri

A

Polisakkarit kapsül
konak savunmasından koruma
Fimbria
LPS; Lipit A
Komplemanın mikrobiyal hücre duvarına erişimini engeller ve alternatif kompleman aktivasyon yolunun tetiklenmesini önler ve kapsüler ekzopolisakkarit ile sinerji içinde hareket eder
Biyofilm oluşturma
Antimikrobiyal ajanlardan ve konağın immün yanıtından kaçması
Quorum sensing(çoğunluğu algılama sistemleri)
Düzenleyici bir mekanizma

291
Q

Virulans Faktörleri

A

Antibiyotik direnç genleri Mikroorganizmanın patogenezine katkı sağlayan önemli virülans faktörleridir
B-laktamazlar

292
Q

Yaptığı Hastalıklar

A

Yoğun bakım ünitelerinde idrar yolu enfeksiyonları
ve pnömoni
endokardit
Konjunktivit keratit
sepsis
cilt ve yara enfeksiyonları
peritonit sıklıkla periton diyaliz hastalarında
ACINETOBACTER
ACINETOBACTER EVERYWHERE
Osteomiyelit artrit
sinovit

293
Q

Risk Faktörleri

A

Yoğun bakım ünitesinde yatış İmipenem kullanımı
Üçüncü kuşak sefalosporin kullanımı
İleri yaş
Cerrahi girişim
► İmmünsupresyon
İnvaziv girişimler
Maligniteler
Multipl travma

294
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Balgam veya solunum
sekresyonları, kan, BOS, yara ve idrar örnekleri
Kültür: Kanlı agar ve EMB Moleküler yöntemler

295
Q

Antibiyotik Direnci

A

Beta-laktamaz üretimi (AmpC sefalosporinaz vb)
Kromozom ve plazmid kaynaklı Penisilin-bağlayan-proteinlerde değişiklikler
Porin kaybı

296
Q

Antibiyotik Duyarlılık Testi MUTLAKA yapılmalı

A

Çoklu ilaç direnci Sorumlu ana makanizma
Aktif pompa sistemleri
Betalaktamaz enzim Beta-laktam antibiyotiklere direnç
Karbapenem direnci
Aminoglikozid direnci
Aminoglikozid modifiye edici enzimleri
Kinolon direnci
DNA giraz enziminde değişikliğe yol açan mutasyonlar
Tetrasiklin, Trimetoprim sülfametoksazol ve Kloramfenikol

297
Q

Kuru yüzeylerde diğer bak. oranla uzun süre canlı Yoğun bakım ünitelerinde genel durumu bozuk has. salgınlar Solunum yolunda aşırı kolonizasyon
Mekanik ventilasyon yapan has. arasında salgınlar Dezenfekte edilse bile solunum cihazı kul. sonra enf.
Artan ant. kullanımı Acinetobacter enf. yayılımına neden olur Aletlerin dekontaminasyonu ve dezenfeksiyonu
El yıkama
İzolasyon yöntemleri
Ant. kulanımının kontrolü

A

.

298
Q

rRNA Grup II: Pseudomallei Grup

A

Aerobik, sporsuz,
Burkholderia mallei Burkholderia pseudomallei
Burkholderia cepecia
Burkholderia gladioli
Burkholderia pickettii
B. mallei dışındakiler bir veya daha fazla flagella ile hareketli Polimiksine direnç diğer Pseudomonas’lardan ayırır
Hastane ortamı ve doğada yaygın olarak bulunur
Üçüncü kuşak sefalosporinler, karbapenemler, kinolonlar, üreidopenisillinler etkilidir

299
Q

B. mallei

A

Ruam hastalığı Özellikle tek tırnaklı hayvanlarda görülen bir hastalık
Meslek hastalığı Hayvan bakıcısı, çiftçi, bakteriyolog ve Veteriner hekimler
İnsana yaralanma sonucu açılan deriden bulaşır
Abse materyali
Kültür, serolojik testler ve hayvan deneyi
Kobaylara intraperitoneal
inokulasyon sonrası, akut peritonit ve Tunica vaginalis inflamasyonuna bağlı testislerin scrotuma yapışarak fistülize olması (Straus reaksiyonu) Ruam tanısında önemli bir reaksiyondur

300
Q

B. pseudomallei

A

Melloidoz hastalığı
Fare, kabay, tavşan gibi kemirici hayvanlarda burun akıntısı, vücudun her tarafında yaygın kazeöz nodüller ve sepsis—-ölüm
İnsana bulaşma
Kemiriciler ile temas Sineklerin ısırması
İnsan vücudunda latent kalma
Yıllar sonra tekrar aktif hale gelebilir
Vietnam savaşında 250.000 Amerikan
İnhalasyonla bulaşma olabilir askerinin B. pseudomallei ile infekte
olduğu Vietnam savaş bombası
ÜÇ klinik evre
18
AKUT: Metastatik lezyonlu sepsis SUBAKUT: Selülit, lenfanjit
KRONİK: Lokalize kronik selülit
Akut dönemdeki hastalardaki mortalite oranı %95

301
Q

rRNA Grup V: Stenotrophomonas maltophilia

A

Nonfermentatif, Gram (-) basil, Oksidaz negatif
Düz veya hafifçe kıvrık morfolojide
Aerop, hareketli
İntrensek olarak karbapenem
grubu antibiyotiklere dirençli
Donuk sarı renkli koloniler
Oda ısısında bekletilince renk koyulaşır

302
Q

Stenotrophomonas maltophilia

A

Doğal çevre, Su kaynakları, Toprak ve Hastane ortamından izole edilebilir
Son yıllarda artan oranlarda nozokomiyal infeksiyon
Duyarlı populasyonlarda yüksek
mortalite ve morbidite ile seyreden infeksiyonların etkeni
Endoftalmit Sinüzit
Nekrotizan epiglotit Yara infeksiyonları
Periton dializine sekonder peritonit Piyodermi
Endokardit
Bakteremi
Menenjit
Üriner sistem infeksiyonu Pnömoni
Ampiyem Piyamiyozit

303
Q

Alcaligenes Cinsi

A

Önemli türler
A. faecalis
A. xylosoxidans, A. plechardii
Direnç oluşumunda yoğun beta-laktamaz salınımı etkilidir
Sefalosporinlere
karbapenemlere duyarlıdır
Beyaz-sarı düzgün kenarlı koloniler
Kültürleri çilek gibi kokar

304
Q

Enterokoklar- Grup D Streptokoklar

A

38 türü var
DNA-DNA ve DNA-ribozomal RNA hibridizasyon çalışmaları Enterococcus cinsi olarak ayrı Sınıflandırma (1984)
Klinik olarak
önemli iki tür
Enterococcus faecalis Enterococcus faecium
Vankomisine dirençli olmaları
Ve insan intestinal sisteminde kolonizasyonları nedeniyle önemli diğer iki tür
Enterococcus gallinarum
Enterococcus casseliflavus

305
Q

geenl özellikler

A

• Gram pozitif koklar (hareketsiz, sporsuz)• Kanlı jelozda büyükçe, gri, parlak, bugulu görünümde ve alfa, beta hemolitik ya da non- hemolitik koloniler
Boyalı preparatlarda; Tekli, ikili veya kısa zincirler oluşturur. Genellikle diplokok görünümünde
• Mikroskobik görünümleri ile S. pneumoniae’den ayrılmazlar
• NaCl ve safra tuzlarında üredikleri için katalaz negatif gram pozitif diğer koklardan ayrılırlar
X
• Bağırsak florasında kommensal yaşarlar
İnsan dışkısından izole edilen enterik patojenlerdir
Ağız boşluğu, safra yolları ve genitoüriner sistemde kolonizasyon gösterdigi bilinmektedir
• İdrar yolu enfeksiyonlarına neden olurlar
• İmmün sistem bozukluğunda endojen kaynaklı enfeksiyonlar
• Fırsatçı enfeksiyonlara neden olan nozokomial patojen
• Intra-abdominal, septiser endokardit vb

306
Q

Virülans Faktörleri

A

Yüzey adezinler 01 Agregasyon maddesi
Enterokokların konak hücrelerine (bağırsak ve vajinal doku hücreleri) bağlanmasını sağlayan yüzey adezyon proteini
02 Enterokok yüzey proteini
Hücre dışı yüzey proteini Hücre duvarı ilişkili bir protein Konak bağışıklık sisteminden bakteriyi korur
Üriner sistemde kolonizasyonu arttırır
Virülans genlerini plazmidler
Genom üzerinde farklı bölgelerde bulunan patojenite adacıkları
Salınan faktörler
03 Sitolizin
Gram (+) bak. üremesini engelleyen protein (bakteriyosin) lokal doku hasarını arttırır Yüksek düzey gentamisin direnci ve bakteriyemili has. ölüm riskinin beş kat artışıyla ilişkili
04 Feromon
Nötrofil kemotaksisini arttırır ve inflamatuar reaksiyonları düzenleyebilir
05 Jelatinaz (proteaz)
Jelatin, kollejen, hemoglobin ve diğer küçük peptidleri hidrolize eder

307
Q

Antibiyotik Direnci

A

Kazanılmış (ekstrensek) direnç Bakterideki genetik özelliklerin değişimi kromozom veya plazmid DNA’sında mutasyon Dirençli bakteri tarafından DNA segmentinin
konjugasyon, transformasyon ya da transdüksiyon ile aktarılması

Doğal (intrensek) direnç
Kromozomal direnç
İlacın hedefi olan yapıyı taşımaması
MUTATION
97(7)
İlacın yapısal özelliğinden dolayı hedefine ulaşamaması Hücre içine giriş mekanizması olmaması
Gr (-) bakterilerin vankomisin direnci Anaeropların aminoglikozid direnci

308
Q

Enterokoklarda Antibiyotik Direnci

A

Enterokoklar doğası gereği antibiyotiklere çok dirençlidirler Glikopeptid, penisilin ve aminoglikozid grubu antibiyotiklere direnç gösteren enterokok enfeksiyonları halk sağlığını tehdit etmektedir
Kazanılmış (ekstrensek) direnç
Enterokoklarda DNA segmenti transferinden en sık
sorumlu olan mekanizma konjugasyondur
Doğal (intrensek) direnç
е
Enterokok türlerinin tümünde bulunan kromozomal direnci ifade eder Enterokok türleri penisilinlere, sefalosporinlere, linkozomidlere,
trimetoprim-sulfometaksazol (TMP-SMX)’e ve aminoglikozidlere (düşük düzeyde), kinopristin-dalfopristin’e karşı kalıtsal olarak dirençlidirler

309
Q

Aminoglikozid direnci

A

Endokardit gibi ciddi enfeksiyonlarda penisilin veya vankomisin gibi hücre duvarına etkili bir antibiyotik ile streptomisin veya gentamisin gibi bir aminoglikozid kombine tedavisi zorunludur
Aminoglikozidlere yüksek düzey dirençli olanlar sinerjistik etkiye de dirençlidirler
Enterokoklar aminoglikozidlere doğal (düşük direnç) direnç göstermelerine rağmen hücre duvarına etkili bir antibiyotik ile kombine kullanıldıklarında sinerjistik etkili
Konjugatif plazmid veya transpozonlar üzerindeki genlerin kodladığı aminoglikozid modifiye edici enzimler yüksek düzey dirençten sorumludur

310
Q

Vankomisin direnci
Glikopeptid direnci
Vankomisine dirençli enterokokların VanA, VanB, VanC, VanD, VanE ve Van G çeşitlilik gösteren farklı direnç fenotipleri vardır, direnç mekanizması benzerdir
VanA; vankomisine ve teikoplanine direnç VanB; tek başına vankomisine dirençli enterokok (VRE) en yaygın olanıdır

A

ẞ laktam antibiyotiklere direnç
B laktam antibiyotiklere intrensek olarak düşük düzeyde dirençlidirler Düşük afiniteli penisilin bağlayan protein (PBP)’ler üretilir Plazmidlerde bulunan genlerde kodlanır ve transfer edilir

311
Q

Enterokoklara Bağlı Ciddi Hastalıklar

A

Adezyon ve salgısal virulans
genlerinin varlığı
Virulans faktörleri konak dokuya yapışma, kolonizasyon, invazyonu artırmak ve konak bağışıklık sisteminin modülasyonunu gerçekleştirmek yoluyla enfeksiyonun siddetini artırır ve enterokok enfeksiyonlarının patogenezine katkıda bulunur

Antibiyotik Direnci
Genel olarak kullanılan antibiyotiklere yapısal olarak dirençli olmaları veya kazanılmış direnç genlerine sahip olmaları

312
Q

Yaptığı Hastalıklar

A

Enfekte hasta çıkartıları Enterokoklar yaygın bir alanı kontamine Duyarlı hastalarda kan, idrar yolları, BOS gibi steril bölümlere yerleşirler
01 Bakteriyemi
02
Endokardit
03 Abdominal ue peluik enfeksiyonlar
04 Cerrahi yara enfeksiyonları
05 İdrar yolu enfeksiyonları
06 Neonatal sepsis
07 Menenjit

313
Q

Yaptığı Hastalıklar

A

Hastane enfeksiyonları Nozokomiyal enfeksiyonlar Enterokoklar hastanede yatan hastalar
için önemli bir patojendir Hastane enf. en sık nedeni
01 Hastanede uzun süre yatış
02 Üriner sistem ve damar içi katater kullanılması
03
Yoğun bakım ünitesinde uzun süre kalma
04 Hastane içinde servisler arası nakil
05 Enteral tüple beslenme
06 Geniş spektrumlu antibiyotik kullanılması
07 Vankomisin ve üçüncü kuşak sefalosporin

314
Q

Enterococcus faecalis

A

İnsanlarda ciddi hastane enfeksiyonları
Klinik örneklerden soyutlanan suşların %85
- 95’i E. faecalis
ve %5 - 10’u ise E. faecium olarak
saptanmaktadır
Diş hastalıkları
%30-%90 oranlarında yaygınlıkta kök kanal operasyonları sonrası dişlerde bulunurlar
Kanal tedavilerde sodyum hipoklorit ve klorheksidin kanal izolasyonlarından önce kullanılır

315
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Klinik örnekler
Kan, yara, idrar, BOS Kültür
Kanlı agarda ürerler Koloni Morfolojisi Kanlı agarda alfa- hemolitik/ non- hemolitik koloniler

Bakteriler, safra-eskülinli besiyerinde üremede, eskülinden elde edilen siyah bir çökelti oluşturur
Diğer bakteriler safra varlığında üreyemez
Grup D streptokoklar; %6.5 tuzlu besiyerinde üreyenler (enterokok) ve üremeyenler (non-enterokok) olarak ayrılırlar

Negatif
Streptokok veya Enterokok
Katalaz Testi
Safra-Eskülin Pozitif
%6.5 NaCl Üreme Pozitif
PYR Testi
Pozitif
Enterococcusspp.

316
Q

Tedavi, Korunma ve Kontrol

A

• Kombine antibiyotik
kullanımı ampisilin/vankomisin ve aminoglikozid
• Vankomisine karşı direnç daha yaygın hale gelmiştir Nitrofurantoine kullanılabilir
• Ampisilin/vankomisin direnci varsa önerilen antibiyotikler Linezolid (direnç artmakta), kinopristin-dalfopristin (kalıtsal direnç, en sik
görülen tür E. faecalis’e etkili olamamakta) ve
florokinolonlar (vankomisin
dirençli suşlara zayıf etki)
X
• Çok ilaca dirençli enterokokların etkili kontrolü
• Enterokokların hastane ortamı
ve insanlar arasındaki
etkileşiminin daha iyi anlaşılması SÜRVEYANS
• Hastanelerde ve diğer hasta bakımı ortamlarında daha iyi temas izolasyonu
• Hastalara yapılan işlemlerde eldiven ve önlük giyilmesi
Dikkatli, kısıtlı (ihtiyatli)
antibiyotik kullanımı

317
Q

Gram Pozitif Kokların Yaptığı Hastalıklar

A

Organizma
Abiathopria
Aerococcus
Enterococcus
Granulicatella
Lactococcus
Leuconostoc
Pediococcus
Streptococcus
• Hastalık
• Bakteriyemi, Endokardit, Hastane kaynaklı beyin absesi, Göz enfeksiyonu
• Bakteriyemi, Endokardit, Üriner sistem enfeksiyonu
• Bakteriyemi, Endokardit, Üriner sistem enfeksiyonu
• Bakteriyemi, Endokardit, Göz enfeksiyonu
• İmmün sistemi baskılanmış hastalarda
Bakteriyemi, Endokardit, Üriner sistem enfeksiyonu Bakteriyemi, Yara enfeksiyonu, SSS enfeksiyonu, Fırsatçı enfeksiyonlar (Peritonit)
• İmmün sistemi baskılanmış hastalarda
• Fırsatçı enfeksiyonlar (Bakteriyemi)
• Anjin, Kızıl, Impetigo, Erizipel, Sellülit, Loğusa ateşi, Nekrotizan fasit, Romatizmal ateş, AGN

318
Q

Bacillus
Genel Özellikleri

A

Toprak bakterisi
Beta hemolitiktirler (B. anthracis hariç)
Hareketlidirler (B. anthracis ve B. mycoides hariç)
Çoğu katalaz pozitif
HCO3 ve CO2’li ortamlarda polipeptid yapılı kapsül (B.anthracis, B.subtilis, B.licheniformis, B.megaterium)
Sporlu bakteriler
santral, subterminal, terminal
Uygun olmayan in vitro koşullarda

319
Q

Şarbon Biyolojik savaş/terör ajani

A

Akut enfeksiyöz zoonotik hastalık
In vivo ortamda polipeptid kapsül bakteriyi fagositozdan korur ancak bakteri fagositler içinde uzun süre yaşayamaz Vejetatif bakteri, uygun olmayan koşullarda spor formunda, koşullar düzeldiğinde jerminasyon ile tekrar sporsuz Canlı dokuda spor oluşturmaz

Bacillus antracis
Gram pozitif, hareketsiz, sporlu, kapsüllü, aerop/fakültatif
anaerop

320
Q

DİRENÇLİLİK
Sporların inaktivasyonu Otoklavda 120 °C’de 15-20 dk Kaynatmayla 20-30 dk %10’luk çamaşır suyu %5-10formaldehid % 2-4 gluteraldehit
Hidrojen peroksid ile inaktive olur
Sporlar toprakta 60 YIL canlılığını sürdürür

A

BULAŞMA
Sporların hayvanlarda enfeksiyon oluşturması
Enfekte hayvan veya bunların kontamine ürünleri ile bulaşan sporların insanlarda enfeksiyon oluşturması
İnsanlar tesadüfen konak Enfeksiyon riski: 1/100.000

321
Q

BULAŞMA YOLLARI

A

01
Tarımsal bulaş
Enfekte hayvan veya leşi
02 Endüstriyel bulaş
03 Laboratuvarda bulaş
04 İnjeksiyon şarbonu
Hastalıklı hayvanın tüy, kıl, yün, post, deri, kıkırdak, kemik tozu vb. işlenmiş kontamine ürünleri
Şarbon sporu ile kontamine eroin
Insandan insana bulaş sıra dışı
Enfekte yara ve akıntı ile direkt ve indirekt temas ile enfeksiyonun insandan insana bulaşma riski var

322
Q

Virülans Faktörleri

A

Antijenik olarak farklı
protein yapısında üç farklı proteinden oluşmuş ekzotoksin; EF, PF LF

EF + PA Lokal ödem
Kuvvetli immünojen

PA + LF Öldürücü
İmmünojen

EF + PA + LF Ödem,
İmmünojen öldürücü
px01 plazmidi ekzotoksin genleri
pX02 plazmidi kapsül genleri

323
Q

Patogenez

A

Hücre yüzeyinde
KAPSÜL’E karşı
oluşan
antikorlar
koruyucu
DEGIL
PA fragmanının LF veya EF ile oluşturduğu kompleks endositoz ile hücre içine alınır
Hücre içinde adenil siklaz enzimini aktive eder Sitoplazmada siklik AMP seviyesi artar
hücre içi su metabolizması bozulur

Bakteri sporlarını makrofajlar fagosite eder bölgesel lenf bezlerine taşınır
Endospor vejetatif hale geçer ve çoğalır
Kapsül, opsanizasyon ve fagositozu önler
Makrofajlardan dışarı çıkan bakteri lenfatik sistemde çoğalır ve dolaşım sistemine yayılır
Dolaşımda bakteri sayısı 107-108/ml ulaşınca AĞIR SEPSIS TABLOSU

324
Q

Yaptığı Hastalıklar

A

Akciğer şarbonu Gastrointestinal şarbon
Inhalasyon ile alınan sporlar alveoler makrofajlarca fagosite. edilir, lokal trakeobronşial (hiler ve mediastinal) lenf nodlarına taşınır, vejetasyon, ekstrasellüler basiller ve toksinlerin lokal üretimi
Kontamine gıda ve suların tüketilmesi
Orofarinks veya bağırsak mukozasına penetrasyon, sporların submukozal dokuda makrofajlarda depolanması, mezenterik lenf nodlarına taşınım, mezenterik hemoragjik lenfadenit, semptomların başlamasından 2-5 gün sonra ÖLÜM
Toksemi ve sepsis gelişirse ÖLÜM görülebilir
Deri-kütanöz-cilt şarbonu
%95 deri ile temas sonucu İnkübasyon: 1-7 gün
2-3 günde papül şeklinde lezyon etrafı ödemli ve eritemli vezikül
Vezikül patlar, ortası çökük siyah bir ÜLSER
ŞARBON PÜSTÜLÜ
Yüksek ateş, bölgesel lenfadenit
Nekroz tamamlandıktan sonra siyah bir kabuk teşekkül eder

325
Q

Laboratuvar Tanısı

A

ÖRNEK
Deri şarbonu; veziküllerden seröz sıvı, eksüda
Akciğer şarbonu; balgam
GIS şarbonu; asit sıvısı, gastrik aspirat, feçes veya yiyecek Sepsis; Kan
Menenjit; BOS, postmortem kan örneği, dalak aspirati, lenf nodu
Klinik örneklerde bambu
kamışı görünümü
(a) Kan kültüründeki üremeden Gram boyalı yaymada B.anthracis’in görünümü (b) doku yaymasından
yapılmış M’Fadyean
boyamada kapsül
(b) görünümü
Mikroskobik İnceleme:
Polikrom metilen mavisi (M’Fadyean boyası); kapsül boyama (mavi-siyah basil-pembe kapsül)
Gram boyama; Az sayıda PMNL’ler ve tek tek veya ikili, üçlü zincirler halinde tipik Gram (+) basiller (piyojen bakterilerle
sekonder enfeksiyonlarda irinli eksüda ve bol PMNL)
Floresanlı boyama yöntemleri (DFA)

326
Q

Kültür

A

Kanlı agar gibi pek çok besiyerinde üretilir
Kuru, beyaz-gri renkte, mat buzlu cam görüntüsü
düzensiz kenarlı, granüllü yüzey gösteren koloniler R tipi
Medusa head appearance
Koloni kenarları mikroskop altında incelendiğinde uzun basil zincirlerinin birbirine karışması ile Medusa başı

327
Q

s

A

Mikroskopik inceleme
1/2 gün
Kültür
2-3 gün*
Seroloji (ELISA)
1 gün*
PCR
2 gün
Laboratuvar Tanısı
Deri lezyonundan veya normalde steril vücut sıvılarından yapılan preparatlarda B. anthracis’in görüldüğü (Bambu kamışı görünümünde gram pozitif sporlu çomaklar) - “kesin tanı” koydurur
Hasta Halk Sağlığı Müdürlüğüne “kesin vaka” olarak bildirilmelidir.
Kültürde B.anthracis’in üremesi - “kesin tanı” koydurur
Hasta Halk Sağlığı Müdürlüğüne “kesin vaka” olarak bildirilmelidir.
Çift serum örneğinde 24 kat titre artışı klinik tanıya yardımcıdır. Bildirime esas tani kriterleri arasında yer almaz. Vaka diğer testler ile doğrulanmalıdır.
Pozitif sonuç - “kesin tanı” bulgusudur
Hasta Halk Sağlığı Müdürlüğüne “kesin vaka” olarak bildirilmelidi

328
Q

Korunma

A

HAYVANLARIN AŞILANMASI
Laboratuvarda biogüvenlik seviyesi 3 ve Class II Biyogüvenlik kabinlerinde
Örnek toplanmasında ve işlemler sırasında mümkünse tek kullanımlık cerrahi eldiven, gözlük, önlük, maske, başlık ve antiseptik botlar kullanılmalı
Kullanılan malzemeler tekrar kullanılmadan önce otoklavlanmalı ya da %10-30 formalin içinde bir gece bekletilmeli
İnfekte materyalden oluşan aerosole karşı gerekli önlemler
alınmalı
Tüm çalışma alanları, işlemler bittiğinde sporosidal ajanlarla, hipoklorit veya fenol solüsyonlarıyla dezenfekte
edilmeli
İşlem sonunda ortaya çıkan materyal tehlikeli biyolojik atık olarak değerlendirilmeli
Penisilin
tüm geniş spektrumlu antibiyotikler in vitro duyarlı
TC SA BAXANG
Risk Grupları
Hayvancılıkla uğraşanlar Çobanlar Kasaplar
Mezbaha işçileri
Dericilikle uğraşanlar Veteriner hekimler Madde kullanıcıları
Akıntılı deri lezyonu olan hastalar, temas izolasyonuna tabii Laboratuvar çalışanları
tutulmalı
Dekontamine edilmeyen bölgelerde yaşayanlar

329
Q

B. cereus
Hareketli, kapsülsüz, Gram pozitif basil

A

Genellikle pirinçli gıdalar
Haşlanmış ya da kavrulmuş pirinç veya bakliyat
Konserve veya pişmiş et
Haşlanmış patates
Kümes hayvanları
Sütlü gıdalar ve tatlılar (pastörize krema, pudding, pasta vs.)

VIRULANS FAKTÖRLERİ
Ekzotoksinler
Isıya duyarlı (labil) ve isiya dirençli (stabil) enterotoksin Spor oluşturma
Olumsuz çevre şartlarında yaşamayı sağlar
Enzimler
Lesitinaz (fosfolipaz C)

330
Q

Besin zehirlenmesi

A

Emetik Form (isi stabil/emetik toksin) kusmaya sebep olur Semptomlar: Bulantı-kusma, abdominal kramplar
Pirinçli gıdalar: pirincin başlangıçta pişirilmesi sırasında bakteri ölse de pişirilmiş gıda buzdolabında saklanmazsa isiya dirençli sporlar gelişmeye başlar
Üremenin log fazında ve sporulasyon sırasında toksin üretir
Isi stabil enterotoksin besinler ısıtıldığında ortadan kalkmaz ve ağız yoluyla alındığında besin zehirlenmesi görülür
Bu pirinçlerin tüketilmesinden sonraki 6 saat içinde semptomlar ortaya çıkar
İshal ve ateş görülmez
Enfeksiyon kendi kendini sınırlar, hasta bir günde düzelir

331
Q

Besin zehirlenmesi

A

Diyareik Form (isi labil/ısıya duyarlı toksin) Bağırsağa etkilidir ve CAMP artışı ile ishal oluşturur
Semptomlar: Sulu diyare ve alt GIS rahatsızlıkları
Kontamine et, sebze veya soslardaki B. cereus sporları germine olur, daha sonra hızla ürer
Kuluçka süresi 8 - 16 saattir
Enfeksiyon kendi kendini sınırlayarak 1-2 günde (ortalama, 24 saat) iyileşir

332
Q

Diğer Enfeksiyonlar

A

Göz enfeksiyonları
Toprakla kontamine travmatik delici yaralanma
Posttravmatik endoftalmitis, keratit, panoftalmit, ödem ve abseler Özellikle ilaç bağımlıları arasında görülür
Körlüğe neden olabilir
Endokardit, menenjit, osteomyelit ve pnömoni gelişebilir
Ciddi GÖZ Enfeksiyonları
İmmün yetersiz bireylerde
Bakteriyemi
Abse
Menenjit
Endokardit
Akciğer ve böbrek infeksiyonu Osteomiyelit

333
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Kültür Şüpheli gıdalar
Polimiksinli nutrient veya triptozlu buyyon gibi zenginleştirici besiyeri kullanılmalı
Hep-2 hücre kültüründe hücrelerde vakuolizasyon oluşumu B.cereus’un emetik toksininin varlığını gösterir

334
Q

TEDAVİ

A

Gerekirse sivi-elektrolit replasmanı yapılır
Besin zehirlenmesi için ilaç verilmesine gerek yoktur
Diğer infeksiyonlarda; Penisilin, Aminoglikozid, Kinolon, Karbapenem, Tetrasiklin, Vankomisin, Klindamisin, Rifampisin, Sefazolin, Linezolid

335
Q

TEDAVİ

A

Gerekirse sivi-elektrolit replasmanı yapılır
Besin zehirlenmesi için ilaç verilmesine gerek yoktur
Diğer infeksiyonlarda; Penisilin, Aminoglikozid, Kinolon, Karbapenem, Tetrasiklin, Vankomisin, Klindamisin, Rifampisin, Sefazolin, Linezolid

336
Q

Treponema

A

KILIF: çok katmanlı bir diş tabaka
pepdidoglikan içeren dış membran
Mik.org. yapısal bütünlüğünü korur
iç membran
osmatik dayanıklılık
sarmal şekilde kıvrılmış, spiral şekilli bakteriler

337
Q

Sifiliz, Lyme hastalığı ve Leptospiroz

A

Bazı türler: ağızda normal flora
Karanlık alan mikroskop
Floresan işaretli spesifik antitreponemal antikorlar ile
boyanarak görünürler

338
Q

Spiroketlerle ilişkili hastalıklar

A

Leptospira interrogans Leptospiroz
(Weil Hastalığı)

Borrelia
burgdorferi
recurrentis
Birçok farklı tür Lyme hastalığı (borreliosis)
Epidemik tekrarlayan ateş
Endemik tekrarlayan ateş

Treponema pallidum sp. pallidum
pallidum sp. endemicum
pallidum sp. pertenue
carateum Sifiliz
Bejel (endemik sifiliz)
Yaws
Pinta

339
Q

Treponema

A

Spiral Sarmalları
sarılmış bobine benzer
3 adet periplazmik flagella
Anaerop veya mikroaerofilik
Replikasyon süreleri yavaş (~ 30 saat)
Sporsuz ve kapsülsüz Antijenik özellikleri zayıf Enine bölünerek çoğalma

Tutunma sonrası kendi endoflagellaları etrafında sürekli dönerler

340
Q

Spiroketlerle ilişkili hastalıklar konjenital enfeksiyon

A

T. pallidum
subsp.
pallidum Veneryal sifiliz /frengi
Tüm dünyada
Ergenlik çağı,
Cinsel temas
Evet

T. pallidum subsp. pertenue Yaws Tropikal bölgeler, oeta guney afrika endonezya
Çocuklar
Cilt
Hayır

T. pallidum subsp. endemicum endemik sifiliz bejel kurak kuzey afrika çöl ortadogu cocuktan ergenlıge kadar mukoz membran nadiren

t.carateum pinta yarı kurak ılıman alanlar gunay merkika cocuk eriskinler cilt teması hayır

T. pallidum subsp. endemicum

341
Q

Sifiliz

A

Deri, mukoza, iç organları tutan
Tedavi edilmediği
zaman
kronikleşen
Bildirimi zorunlu
bir hastalıktır

342
Q

Edinsel Sifiliz

A

Seksüel yolla bulaş: en sık
Enfekte olmayan bireylerin cinsel ilişki sırasında enfekte bireylerin
anogenital lezyonları ile
direkt teması
Etkenin giriş yeri, genital (penis, vajina, serviks uterus) veya genital dışı bölgeler (dudak, dil, ağız içi, nadiren doktorların parmaklarında)
Kan transfüzyonu ile bulaş
Etken, kan bankalarında +4°C’de saklanan kan ürünlerinde en azından 24 saat canlı kalabilmekte
Konjenital Sifiliz
enfekte anneden etkenin transplasental yolla bebeğe geçişi

343
Q

Sifiliz

A

Bulaşma
İnsanlar, doğal tek konak
primer, sekonder ve erken latent
Enfekte birisinden
bulaşma riski ~%10
dönemde
10
Homoseksüel erkeklerde sık görülür
Sifiliz enfeksiyonları HIV kapma riskini artırır Bazı vakalarda infertilite

344
Q

Patogenez

A

Konak hücreye dış membran proteinleri ile tutunma Lenf düğümlerine yayılma ve kan akımına karışma
Etkene karşı ADR gelişmekte
Lezyon alanında hyalüronidaz enziminin salınımı Hücre yüzeyinde spesifik antijenler YOK
immün sistemden kaçış
Doku hasarından konağın immün yanıtı sorumlu

345
Q

Primer Sifiliz

A

İnkübasyon süresi: 2-10 hafta
birkaç saat içerisinde kana ve lenfe karışır
Hasta kani, inkübasyon süreci boyunca enfekte
Primer lezyon (Sert şankr)
Org. vücuda giriş noktasında bir veya daha fazla sayıda papül, ülserleşme ve kabuklaşma
Deri veya mukozada sert lezyonlar
Bir iki hafta sonra lokal lenf bezlerinin enfeksiyonu (bölgesel LAP) spiroketlerin çoğaldığını gösterir
Genelde genital bölgede, tek
Ülser iki ay içinde iyileşir hastaya iyileştiğini düşündürür

346
Q

Sekonder Sifiliz

A

Primer lezyon iyileştikten 2-10 hafta sonra
Deri ve mukozalarda çok sayıda sekonder lezyon Ateş, halsizlik, kas ağrısı ve yaygın lenfadenopati Eller ve ayaklar dahil olmak üzere vücudun tüm yüzeyini kaplayan makülopapüler döküntüler
Lezyonlar (primer/sekonder) enfeksiyöz
Döküntü ve semptomlar kendiliğinden iyileşebilir LATENT ENFEKSİYON dönemine geçiş

347
Q

Sekonder Sifiliz

A

Kondilomata lata
Nemli, katlantılı vücut bölgelerinde kabarık lezyonlar (ağrısız, beyazımtrak, papüllerden daha büyük)
Genital siğile benzer (condylomata acuminata)

348
Q

Latent Sifiliz

A

2014’de CDC yeniden sınıflandırdı
Erken latent dönem (Sekonder sifilizden sonraki 1 yıl): Hastalar infeksiyöz
Geç Latent dönem (>1 yıl): Geç latent dönemde bulaşma zor
LATENT EVRE;
Sekonder sifiliz lezyonlarının kaybolmasından geç sifiliz belirtilerinin ortaya çıkmasına kadar geçen süre Tedavi almayan sekonder sifilizlerin üçte biri latent hale gelir
Hastaların % 60-70’inde yaşam boyu sürer
Geç dönem sifilizlerin üçte biri (%30-40) tersiyer döneme ilerler Gebe kadınlar 4 yıla kadar enfeksiyonu fetusa bulaştırabilir

349
Q

Tersiyer Sifiliz

A

Tedavi edilmeyen hastalarda 5-20 yıl
sonra görülebilir
Deri, kemik ve diğer dokularda granülamatöz lezyonlar
Hasta enfeksiyonu bulaştıramaz
Gommatöz sifiliz (Gomlar; nodüller, ülseratif lezyonlar)
Kardiovasküler sifiliz
Nörosifiliz (SSS tutulumu)

350
Q

Konjenital Sifiliz

A

Rinit ve maküler döküntü
Enfekte anne etkeni gebeliğinin 10-15. haftasından sonra transplasental yolla fetusa geçirebilir
Anne primer veya sekonder devre
Ölü doğum veya düşük
Enfekte doğan bebeklerde
Konjenital sifiliz: Klinik belirti olmadan doğarlar
Burun akıntısı ve makülopapüler
döküntüler gelişir
Diş (Hutchinson dişleri) ve kemik malformasyonları
Sinir sistemi anomalileri

351
Q

Bağışıklık

A

01 Şankr (primer) evresi
02
Tedavi olan hastalarda
03
Kişi ikinci defa infekte
Kanda özgül IgM ve IgA
İki yılda IgM azalmakta, IgG hayat boyu yüksek kalmakta (treponemal antikorlar)
Şankr gelişmez (enfeksiyon bağışıklığı: premünisyon) (tam koruma yapmayan bağışıklık)

352
Q

Karanlık alan mikroskobisi
Primer sifiliz dönemi Serolojik testler negatif Deri lezyonları/doku sivisi Saprofitleri ayırmak mümkün değil Ağız ve rektal lezyonlar incelenmemeli
Laboratuvara transport sırasında canlılıklarını yitirebilirler Direkt mikroskobik inceleme

A

Direkt floresan antikor testi
(DFA)
Doku sivisi
Floresan işaretli antitreponemal antikorlar
Patojen treponemalar için spesifik Monoklonal antikorlar kullanılırsa Oral ve rektal örnekler incelenebilir

353
Q

Laboratuvar Tanısı
Kültür
Besiyerleri, embriyonlu yumurta veya doku kültürlerinde in vitro kültürü yapılamamıştır Doku kültür sistemlerinde 10-20 günlük periyotlarla T. pallidum’un sınırlı çoğalması sağlanabilmiştir
Nükleik asit çoğaltma testleri Genital lezyonlar, bebeklerin kan ve BOS’unda PCR testleri
Araştırma ve referans laboratuvarları

A

Serolojik Tanı
Kan, Serum, Plazma
Spesifik treponemal antikorlar
Non-spesifik / reagin/ antilipoidal/non- treponemal antikorlar
T.pallidum antijenlerine karşı gelişen antikorlar
FTA-ABS: Floresans Treponemal Antikor Absorbslyon testl
TP-PA: T. pallidum partikül aglutinasyonu testi
TPHA: T. pallidum hemaglütinasyon testl
MHA-TP: Mikrohemaglütinasyon
ELISA: Maliyeti düşük, özgüllük ve duyarlılığı yüksek
T.pallidum/konak etkileşimi, hasarlı konak hücresinden salinan kardiyolipin ve diğer lipidler (kendi lipoidal antijenleri) karşı otoimmünizasyon sonucu oluşan ve reagin adı verilen IgM veya IgG yapısında antilipoidal otoantikorların saptanması
VDRL flokülasyon testi: Veneral Disease Research Laboratory
RPR aglütinasyon testi: Rapid plasma reagin testi
USR testi: Unheated serum reagin testi
TRUST: Toluidine red unheated serum testi
Tedavi edilmemiş sifilizde nontreponemal testler ile 2. ve 3. haftada pozitif sonuçlar, sekonder sifilizde yüksek titrelere ulaşır

354
Q

Tedavi

A

Erken sifiliz tedavisi: Primer, sekonder, 1 yıldan kısa süren olgular
Tek doz benzatin penisilin G Penisilin allerji: eritromisin/tetrasiklin
Geç sifiliz ve konjenital sifiliz tedavisi: Penisilin G
Koruyucu aşı yok
Eşli tedavi
Güvenli
cinsel ilişki

355
Q

T.pallidum subsp. pertenue

A

Transplasental ve konjenital enfeksiyon görülmez
çocuklar arasında endemik
Yaws
Deri, kemik ve lenf nodlarında destrüktif lezyonlar Yaws’ın sifilizden farkı; Yaws’da damar ve sinir sisteminde önemli bir değişikliğe rastlanmaz
Kalabalık, hijyen şartlarının iyi olmadığı ve su teminini zor olduğu sıcak, nemli bölgelerde
deri lezyonları direkt temas
Pirimer lezyon kol ve bacaklarda
Penisilin

356
Q

T.pallidum subsp. endemicum

A

Endemik sifiliz (Bejel)
Primer lezyon ağız bölgesindedir, nadiren rastlanır Ağızda papüller ve mukozal yamaları içeren sekonder lezyonlar görülür Deri, kemik ve nazofarinkste görülen gomlar geç lezyonlardır
Çocuklarda sık
Penisilin
ülkemizde Güneydoğu Anadolu’da
Lezyonlar ile direkt yakın temas
kontamine parmaklar

357
Q

T.pallidum subsp. endemicum

A

Endemik sifiliz (Bejel)
Primer lezyon ağız bölgesindedir, nadiren rastlanır Ağızda papüller ve mukozal yamaları içeren sekonder lezyonlar görülür Deri, kemik ve nazofarinkste görülen gomlar geç lezyonlardır
Çocuklarda sık
Penisilin
ülkemizde Güneydoğu Anadolu’da
Lezyonlar ile direkt yakın temas
kontamine parmaklar

358
Q

T.pallidum subsp. carateum

A

cilt lezyonları veya sinekler aracılığıyla bulaş
penisilin
Pinta
Temas alanlarında ülserleşmeyen papüller primer lezyon
Etken kan ve lenf yoluyla yayılır
Aylar sonra pinta için karekteristik hipopigmente (depigmente) lezyonlar Meksika, Orta ve Güney Amerika’da, Filipinler’de bütün yaş gruplarında endemik Genç erişkinlerin hastalığı (15-30 yaş)

359
Q

Borrelia

A

Karanlık alan ve faz kontrast mikroskoplarda
Giemsa, Wright boyaları ile boyama Tekrarlayan ateşte periferik yaymada görülür Lyme hastalığında yaymada görülmez

360
Q

Borrelia burgdorferi

A

Kene isırması
B. garinii ve B. afzelii
İnsan vücut biti
Borrelia recurrentis
Tekrarlayan Ateş
Dönek Ateş Relapsing Fever
Lyme Hastalığı
Eritema migranslı (EM) hastaların cilt biyopsilerinde spiroketler görülmüş
1970’de ABD’de Old Lyme kasabasında artritli çocuklarda tespit edilmiş ve «Lyme artriti» adı verilmiş
1981’de Willy Burgdorfer tarafından ilk defa Borrelia izolasyonu
gerçekleştirilmiş, 1984’te Borrelia burgdorferi olarak adlandırılmıştır
Sistemik, kronikleşebilen, zoonotik bir hastalıktır

361
Q

Bulaşma

A

Ixodes cinsi keneler
tüm bölgelerimizde
Erişkin dönemde de insanlarda beslenir
nem önemli
Orman işçileri ve ormanlık bölgede yaşayanlar
Irmak ve göl kıyılarında yaşayanlar

362
Q

Patogenez

A

Deri-kan emme- etkenin
girişi
Kene tükürüğündeki mik.org. enjeksiyonu
Kene orta bağırsak içeriğinin kusulması
Eritema migrans
Kene ısırığının yakınında düz, kenarları kırmızı, ortası soluk
Lenfatikler ya da kan yoluyla yayılım
Deri ve iskelet kas alanlarına
dış yüzey lipoprotein
OspA, OspB, OspC, OspD, OspE, OspF
OspC bak. fagositozunu önler
Kronik patolojik değişiklikler ?

363
Q

aşamalar

A

Evre 1: Kene ısırmasından 3- 4 hafta sonra hastaların %50- 75’inde görülen deri lezyonları
Grip benzeri şikayetler Hastalığın yayılım göstergesi
Evre2: Hematojen yayılım
Eklem ve kas ağrısı, eklem yangısı, kardiyak fonksiyon bozukluğu ve nörolojik belirtiler
Evre 3: Aylar, hatta yıllar sonra kronik deri, sinir sistemi ya da eklem tutulumu

364
Q

Acrodermatitis chronica atrophicans Atrofik kronik dermatitis

A

Geç Lyme hastalığı
kronik deri tutulumu
El, bacak ve ayak mavi-kırmızı renkte ödemli
lezyonlar
40-70 yaş arası kadınlarda sık
Zamanla atrofi gelişimi sonucu deride buruşukluk

365
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Etkenin gösterilmesi (yayma): Kan ve doku örnekleri/duyarlı bir yöntem değil ÖNERİLMEZ Kültür: Barbour Stoenner Kelly (BSK II) SIVI besiyeri/duyarlılığı düşük, 4-6 hafta uzun süre Serolojik Tani: Tanıda tercih edilen testlerdir
ELISA, IFA, Western Blot doğrulama testi Moleküler Tanı: PCR deri biyopsi örnekleri ve vücut sıvılarında çalışılır
Ölü-canlı B. burgdorferi ayrımı
Araştırma ve referans laboratuvarları
Avantaji
Serolojik tanı
Antikorların düşmesi ile tedavi başarısının takibi (üçüncü devre hariç)
Dezavantaji
Yalancı pozitif sonuçlar sık (normal floradaki spiroketler, diğer spiroket hastalıkları (sifiliz), bazı otoimmün hastalıklarda)

366
Q

Tedavi

A

Erken tedavi, sekel bırakmadan iyileşme
Enfeksiyonun erken döneminde doksisiklin, amoksisilin, sefuroksim
Deri lezyonlarını geçirir
Geç komplikasyonların oluşumunu azaltır
Erken dönemde tedavi edilen hastaların %50’sinde geç komplikasyonlar (Lyme artiriti ve acrodermatitis chronica atrophicans) oluşur
Lyme hastalığından ölüm çok nadir
Kenelerin bol olduğu alanlardan sakınılması Kimyasal insektisidler ve böcek uzaklaştırıcı preparatlar
Dağ ve ormanlık alanlarda açık renk ve kapalı giysilerin giyilmesi Kenenin deriden en kisa sürede uzaklaştırılması
Isırık bölgesine dezenfektan uygulanması Kene isırığı sonrası (öz. endemik bölgelerde) kısa süreli antibiyotik profilaksisi (doksisiklin ve amoksisilin)

367
Q

Tekrarlayan Ateş

A

EPİDEMİK tekrarlayan ateş Etken: Borrelia recurrentis İnsan vücut biti Pediculus humanus spp. humanus Enfekte bitler birkaç ay yaşarlar
Kalabalık ve kötü hijyen koşulları (doğal afet, savaş)

ENDEMİK tekrarlayan ateş Etken: 15 farklı spiroket Ornithodoros cinsi yumuşak keneler ile insanlara yayılım Kemiriciler, küçük memeliler ve yumuşak keneler rezervuar Keneler uygun ortamlarda 15 yıl canlı kalabilir
Dişi keneler transovarian geçişle enfeksiyon zincirinin devamlılığı

368
Q

Tekrarlayan Ateş

A

İnkübasyon süresi ortalama 7 gün
Enfekte bit veya kenenin
Isırması
Beslenme sırasında ezilmiş enfekte bit veya kenenin bütünlüğünü kaybetmiş deriye inokülasyonu
Ateşsiz dönem 4-10 gün
Aniden başlayan titreme ve yüksek ateş ile beraber eklem, kas ve baş ağrıları
3-7 gün süren tipik ateş ataklan (40-41°C)
Tekrar titreme, ateş ve halsizlik ile ikinci atak
Giderek şiddeti azalan 3-10 atak

369
Q

Tekrarlayan Ateş

A

Borrelia’ların
periyodik olarak dolaşıma karışması
Ateşsiz dönemlerde periferik
kanda spiroket YOK Karaciğer, dalak, kemik iliği Ateş yükselirken mik.org. kanda bulunur
Tekrarlayan ateş yükselmeleri
Etkende oluşan invivo antijenik değişiklikler ateş periyotları oluşmakta
Spiroketlere karşı gelişen antikorlar ateşli dönemde ortaya çıkar
Antikorların spiroketleri aglutine edici ve öldürücü etkisi var

370
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Mikroskopi: Ateşli dönem/periferik yayma
Giemsa veya Wright boyama
%70’inde spiroketler mavi renkte görülebilmektedir
Kültür: Barbour Stoenner Kelly (BSK II) sıvı besiyeri
Serolojik tanı: Antijenik değişiklikler nedeniyle zor
Hayvan inokülasyonu: Fare ve tavşanlara enfekte kan ve BOS’un intraperitoneal inokülasyonları sonrası hayvan kanlarında en azından 14 gün boyunca spiroket takibi

371
Q

Penisilin, tetrasiklin,
eritromisin
vektör
savaşı
Aşısı yok
Kişisel hijyen
İnsandan insana temas yolu ile geçişi yok
Enfeksiyon sonrası ortaya çıkan bağışıklık kısa süreli
Tekrarlayan endemik ateş tüm dünyada yaygın görülür
Ülkemizde Trakya ve Karadeniz
bölgelerinde ve diğer bölgelerimizde rastlanmıştır Son yıllarda olgu bildirimi yoktur

A

.

372
Q

L.interrogans grubu: İnsan ve memeli hayvan patojenleri
L.biflexa grubu: Doğada serbest yaşayan nonpatojen türler

A

Sterilize
edilmemiş çeşme
suyunda bile bulunabilir

373
Q

Leptospira interrogans

A

İki periplazmik flagella
Aksiyal filamentin kasılıp genişlemesi ile kayma şeklindeki hareket
Karanlık alan mikroskobunda parlak tanecikler (koklar) halinde tespih veya inci dizisi (zincir gibi) görünürler Türk Hançeri

374
Q

Leptospira interrogans

A

Sulardaki leptospiraların deri hasarlarından (kesik ve sıyrıklar) veya mukoz membranlardan vücuda girmesi
Kuluçka dönemi 1-2 hafta
Kan yoluyla karaciğer ve böbrekler olmak üzere tüm dokulara yayılma
Ateş ve kas ağrısının görüldüğü başlangıç evresi
Bu döneme kan ve BOS’ta ileri dönemde idrarda bol mikroorganizma
İmmünolojik reaksiyonlar sonucu leptospiralar temizlenir ikinci dönem klinik belirtiler ortaya çıkar
Patogenez ve Klinik Bulgular
Weil Hastalığı (leptospiroz)
Weil sendromu
Karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu (hepatit, kanama), yaygın vaskülit, miyokardit ve ölüme yol açan ciddi sistemik hastalık

375
Q

Leptospiroz

A

Kontamine sulara insanların teması, Çıplak ayakla yürüme veya yüzme
Tüm dünyada yaygın görülür Evcil ve vahşi hayvanların doğal enfeksiyonu Fare ve diğer kemiriciler, köpekler, domuzlar, sığırlar
Aktif hastalık dönemi ve asemptomatik taşıyıcılık durumunda hayvanların böbreklerinde yıllarca canlı
kalabilirler
İdrarları ile göl, havuz, kanal suları, bataklık, pirinç
tarlası, su birikintilerini kontamine ederler
Enfekte hastalar da idrarla etkeni atmakta

376
Q

Leptospiroz

A

BİLDİRİMİ ZORUNLU
RİSK GRUPLARI
Veterinerler
Askerler
Çiftçiler
Mezbaha işçileri
Maden çalışanları
Kanalizasyon işçileri
Kontamine sularda yüzenler
Bataklıklarda çalışanlar
Balıkçılar
Köpeklerden çocuklara
Pirinç ve şeker kamışı tarlalarında çalışanlar

377
Q

Laboratuvar Tanısı

A

Kültür
1. hafta kan ve BOS, 2. hafta idrar örnekleri Fletcher 2 haftada ÜREYEBİLİR
Mikroskobi
Etkenin klinik örneklerde gösterilmesi Karanlık alan mikroskopisi
1. haftada kan ve BOS, 2. haftada idrar örnekleri
Floresanla işaretli antiserumların kullanılması
Nükleik asit çoğaltma testleri Serolojik testler: Referans
yöntem mikroskobik aglutinasyon testi (MAT)

378
Q

tedavisi

A

Doksisiklin/
ampisilin/amoksisilin
fare mücadelesi
Aşısı yok
Riskli durumlarda
doksisiklin
profilaksisi
Endemik yerlerde risk gruplarının çizme ve eldiven giymeleri
Evcil hayvanlar aşılanabilir
Su ve besin hijyeni (şehir içme sularının kaynatılarak tüketilmesi) s

379
Q

s

A

Doksisiklin/
ampisilin/amoksisilin
fare mücadelesi
Aşısı yok
Riskli durumlarda
doksisiklin
profilaksisi
Endemik yerlerde risk gruplarının çizme ve eldiven giymeleri
Evcil hayvanlar aşılanabilir
Su ve besin hijyeni (şehir içme sularının kaynatılarak tüketilmesi) s

380
Q

chlamydia Genel Özellikleri

A

Hücre dışında replike olamazlar
Ökaryotik hücrelerin zorunlu
hücre içi parazitleri
Özel üreme siklusu
Boyutları küçük
DNA ve RNA içerirler Ribozomları var
Bazıları antibiyotiklere duyarlı Ortadan ikiye bölünerek çoğalırlar
Gram (-) bakterilere benzer hücre duvarı Sınırlı da olsa metabolik aktiviteleri var
ÖZEL BİR BAKTERİ

381
Q

Hücre Duvarı
LPS Zayıf endotoksin aktivitesi
PBP’ler var:klamidya hücre duvarı oluşumu penisilin ve bakteri peptidoglikanının
transpeptidasyonunu inhibe eden diğer ilaçlarla engellenmektedir
MOMP
Dış membran proteini OMP2’de peptidoglikan tabakasına eş fonksiyonlu sistinden zengin proteinler (SZP) bulunur ve bu yapı, hücrenin bölünmesine ve hayatta kalmasına izin verir
Lizozimin hücre duvarı üzerine etkisi yoktur

A

EB ve RB

İki evreli (bifazik) yaşam siklusları
Elementer cisimcik (EB) Retiküler cisimcik (RB)
Exocytosis
Metabolik enerji üretim mekanizmaları yoktur
Konak hücre ATP’sini kullanırlar ENERJİ PARAZİTİ
Metabolik reaksiyonlarda konak hücrenin metabolitlerini de kullanırlar
Klamidya ile enfekte olan konak hücrenin üremesi durmakta ve metabolik yeteneklerini klamidya üretme yönünde kullanmakta

Enfekte ettikleri hücrelerin sitoplazmasında üremeleri esnasında tipik bazofilik inklüzyon cisimcikleri oluştururlar

382
Q

• Enfeksiyöz formu EB MOMP dış etkilere karşı direnç kazandırır Replike olmazlar, hücre dışında bir süre canlılıklarını koruyabilirler
Ortalarında bir çekirdek yoğun ribozom içeren, çevresi üç tabakalı çeperle çevrilmiş yapılardır Elektron yoğun cisimcikler
Eşit miktarda RNA ve DNA içerirler Yüzeylerinde hemaglütinin vardır
Metabolik aktiviteleri çok düşüktür
Hücre içinde/Enfeksiyöz olmayan formu RB İçinde nükleer fibriller ve ribozomlar bulunan cisimcikler ATP sentezlemeden ATP/ADP transport sistemi ile konakçı hücreden enerji gereksinimini karşılarlar
Nükleik asit ön maddeleri bakımından konakçı hücreye bağımlı olmakla birlikte, kendi enzimlerini kullanarak DNA ve RNA moleküllerini sentezleyebilirler
Elektronlara karşı daha az yoğun
Hücre duvarı, LPS ağırlıklı, RNA miktarı, DNA’dan 3-4 kat fazla Hemaglutininleri yok
Metabolik olarak çok aktiftirler

A

RB hücre sayısının artması vakuol büyür inklüzyon cisimciği
klamidyal proteinazların da etkisiyle vezikül yırtılarak 100 (500 kadar olabili veya daha fazla EB ekstrasellüler optama salınır
C. psittaci : hücreler ve inklüzyonlar parçalanır veya C. trachomatis ve C. pneumoniae cisimler ters endositoz ile
dışarı atılır

383
Q

Chlamydiaceae
Chlamydia
C.trachomatis Ürogenital enf.
Trahom
Pnömoni
Konjunktivit
Pnömoni
LGV

Chlamydophila

C.psittaci Pnömoni Psittakoz

C.pneumoniae
Solunum yolları enf.
Bronşit
Sinüzit
Pnömoni

A

Chlamydia trachomatis Biovarları

Üç biyovar
C. trachomatis biovar trachoma
A, B, Ba,…, K serovarları
bilinen tek doğal konak, insan
C. trachomatis biovar lymphogranuloma
L1, L2, L3 serovarları
bilinen tek doğal konak, insan
C. trachomatis biovar mouse
Doğal olarak farelerde latent halde bulunur ve pnömoni oluşturur
İnsanda patojen olmayan tek C. trachomatis biovari
15 serotip: A,B,Ba,C,D,E,F,G,H,I,J,K,L1,L2,L3 Trachoma biyovarı içinde 12 serovar: A-K, Ba LGV biyovarı içinde 3 serovar: L1-3

384
Q

Serotipler Hastalık Bulaşma Yolu
A, B, Ba, C Endemik trahom Damlacık, eller, kontamine giysi, sinekler
D, E, F, G, H, I, J, K İnklüzyon konjunktiviti Doğum kanalından geçiş
D, E, F, G, H, I, J, K İnfant pnömonisi Doğum kanalından geçiş

Non-gonokoksik üretrit (NGÜ) - Cinsel ilişki
Post-gonokoksik üretrit (PGÜ) - Cinsel ilişki
Epididimit, prostatit, proktit ve proktokolit - Cinsel ilişki
Endometrit, salpenjit - Cinsel ilişki
Üretrit, servisit - Cinsel ilişki
PID - Cinsel ilişki
L1 L2 L3 Lenfogranüloma venereum - Cinsel ilişki

A

C. trachomatis Enfeksiyonları
Yenidoğan enfeksiyonları
İnklüzyon Konjunktiviti Solunum Yolu İnfeksiyonları Diğer Yenidoğan İnfeksiyonları (nazofarenjit, sekretuar otitis media, bronşit ve bronşiyolit)
Erişkin enfeksiyonları İnklüzyon Konjunktiviti
Erkek ve Kadın Genital Sistem Enf. Trahom
Lenfogranüloma venereum (LGV)

385
Q

C. trachomatis Yenidoğan Enfeksiyonları
Solunum yolu enfeksiyonları
Servikal klamidya enfeksiyonu olan annelerden vajinal kanaldan geçerken enfekte olan bebeklerin %10-40’ında
Doğumdan 2-3 hafta sonra solunum sistemi
tutulumu
Konjunktiva ve nazofarinksten alınan kültürler
pozitifleşir
Nazofarinks kültürü olumlu bebeklerin
%30’unda pnömoni gelişebilir
Inklüzyon Konjunktiviti
D-K arası serovarları yol açar
Servikal klamidya enf.bulunan annelerin bebeklerinde ortalama %15-20’sinde
Sezaryen sırasında, transplasental ve kan yoluyla da geçebildiği gösterilmiş
Enfeksiyöz yenidoğan konjunktivitleri arasında en sık görülen etken
Doğumdan 2 ile 12 gün sonra
Bol mükopürülan akıntı ve konjunktival ödem Akut olarak tek taraflı başlayıp diğer göze de geçebilir
Genellikle iyi seyirli, erken tedavi önemli

A

C. trachomatis Erişkin Enfeksiyonları
Hastalık genital yollarında klamidyaları taşıyan kişilerin, kendi kendilerini enfekte etmeleri (otoinokülasyon) veya genital salgıların bulaştığı maddelerle (Yüzme havuzu konjunktiviti) temas ile ortaya çıkar
Klamidyal konjunktivitli kadınların %80’inde, erkeklerin ise %50’sinde aynı zamanda genital bir infeksiyon bulunur Akut olarak tek gözde, daha sonra diğer göze de geçebilir Fotofobi, mükopürülan akıntı, keratit, foliküler konjunktivit
Enfeksiyon aylarca sürmekle birlikte, genellikle spontan olarak iyileşir
Tedavi görmüşlerde enfeksiyon yinelenebilmekte
konjunktivit

386
Q

Trahom
A, B, Ba ve C serotipleri ile oluşan kronik bir hastalıktır Özellikle üst göz kapağında yerleşen ve körlükle sonuçlanabilen kronik foliküler keratokonjunktivit
Tüm dünyada körlüklerin hala en büyük sebebi Insidans, Ortadoğu, Kuzeydoğu Afrika ve Kuzeydoğu Hindistan gibi sağlık koşullarının kötü olduğu fakir ülkelerde, kuru ve sicak iklimlerde daha sık
İnsandan insana doğrudan infekte göz salgıları ve göz yaşı ile kirlenmiş parmaklar ile
Havlu, baş örtüsü, mendil ve çeşitli göz makyaj malzemeleri ile
Karasineklerin etkeni gözden göze mekanik taşımalarıyla
Kuluçka dönemi 2-9 gün Gözde kızarıklık, yaşarma ve batma hissi, konjunktivalarda mukopürülan eksuda, çapaklanma, kornea epitelinde yangi ve keratit
Konjunktivada skar oluşumu ve göz kapaklarının içe doğru dönmesi Pannus oluşumu (damarların korneayı istilası)
Kirpiklerin korneayı çizerek aşındırması ve eklenen sekonder bakteriyel infeksiyonlar
sonucu
Körlük

A

Erkeklerde Genital Sistem Infeksiyonları
Non-gonokoksik üretrit (NGŨ) Post-gonokoksik üretrit (PGÜ)
epididimit, prostatit, proktit ve proktokolit
NGÜ olgularının %35-50’si C. trachomatis
Klamidya enfeksiyonlarında inkübasyon süresi uzundur ve gonore tedavisinde kullanılan beta laktam antibiyotikler klamidyalara etkisizdir, bu nedenle semptomlar gonorenin tedavisinden sonra ortaya çıkar
Olguların %11-33’ünde mükopürülan, %10-50’sinde az miktarda berrak, hafif kıvamlı bir üretral akıntı Dizüri, sık idrara çıkma yakınmaları
Kadınlarda Genital Sistem İnfeksiyonları
Kadınlardaki genital klamidya infeksiyonları yaklaşık %80’ni asemptomatik
Mukopürülan servisit, endometrit, salpenjit, üretrit
Assendan yayılımı ile pelvik yangisal hastalık (PID) Infertilite (kısırlık) ve ektopik gebelik
Akut salpenjitte pürülan tubal eksudanın periton içine dökülmesiyle peritonit, karaciğer kapsülünün iltihabı ile perihepatit (Fitz-Hugh-Curtis
sendromu)
PID’lerin %5-10’unda
Perihepatik adezyonlar: Abdominal duvar ve karaciğer yüzeyi arasında fibrinöz eksuda

387
Q

Lenfogranüloma venereum (LGV)
L1, L2, L3 serotipleri İnsanlarda veneryan bir hastalık İnkübasyon süresi 3-30 gün
Primer lezyon, enfeksiyon bölgesinde ağrısız ülserasyon :Lenfogranüloma şankırı
Lenf düğümlerinin inflamasyonu ve büyümesi (şişmesi)
Lenf bezleri ve anogenital bölgede cerahatli bir iltihap
Inguinal lenf nodlarının tutulumu, bubon oluşması ve irinlenerek dışarıya fistülüze olması ve iltihabın dışarı akması
Multisistem tutulumu ve sistemik belirtiler oluşturan tek klamidyal infeksiyon
Asya, Afrika ve Güney Amerika’da endemik
Siyah ırkta, erkeklerde ve homoseksüellerde sık

A

Chlamydia pneumoniae
Solunum sekresyonları ile bulaşır
Enfeksiyonların çoğu asemptomatiktir ve %90’ı sadece ÜSYE belirtileri gösterir
ATİPİK PNÖMONİ
Sinüzit, farenjit, bronşit ve pnömoniye sebep olan insan patojenidir Toplumda kazanılan pnömoni olgularının %5-15’inden sorumludur
M. pneumoniae, L. pneumophila ve solunum yolu virüslerin neden olduğu diğer atipik pnömonilerden ayırımı zordur

388
Q

Chlamydia psittaci
Kuşlardaki infeksiyonun önceleri sadece papağanlarda bulunduğu sanıldığından hastalığa “psittakoz” (papağan humması) denmiş: daha sonra birçok kuşta bu hastalığın görülmesi nedeniyle “ornitoz” terimi kullanımaya başlanmış
İnsanlar kuş türü hayvanların solunum sekresyonları ile idrar ve dışkı tozlarının solunmasıyla enfeksiyonu alırlar
İnsandan insana bulaşma nadirdir
Hastalığın kuluçka dönemi ortalama 10 gün (5-15 gün)
Belirtisiz bir enfeksiyondan akut öldürücü pnömoniye kadar değişen klinik tablolar
Olguların çoğu, evde beslenen kuşlarla (muhabbet kuşları) bağlantılı
Hastalık kümes hayvanları ile uğraşan işçilerde de görülmekte
Hastalık değişik tablolar gösterdiğinden tüberküloz, primer atipik pnömoni, Q ateşi, bruselloz, tifo, influenza ve benzeri hastalıklarla karışabilir
Kuşlarla ilgisi olduğu bilinen bir kimsede, birdenbire grip veya atipik pnömoni gibi başlayan bir klinik tablo karşısında psittakoz düşünülmeli

A

Uygun örnekler
Konjunktival kazıntılar, üretral, servikal veya rektal kazıntı örnekleri, balgam, boğaz çalkanti SIVISI, doku biyopsileri
Örnek alırken epitel hücrelerinin toplanmasına dikkat edilmeli
Sürüntü, kazıntı ve doku örnekleri transport besiyeri (kontaminasyonu engellemek için gentamisin, vankomisin ve amfoterisin)’ ne konulmalı
*klamidyaları inhibe
etmez
Serolojik inceleme için kan gerekli Laboratuvara ulaşan örneklerin kültüre inokülasyonu derhal yapılmalı Taşıyıcı medium içinde +4°C’de 24 saat, -70°C’de daha uzun süre saklanabilir

389
Q

Laboratuvar Tanısı
Hücre Kazıntılarının Doğrudan İncelenmesi
ՈՐ
Giemsa ile boyanan her bir hücrede inklüzyonlar
C. trachomatis’in hücre içi inklüzyonları

A

Etken İzolasyonu
Kesin tanı, bakterinin izolasyonu
Örnek alınırken pamuk, dakron, kalsiyum aljinat uçlu eküvyonlar kullanılmalı, doku kültürü için toksik madde içermemeli
Klinik örneğin santrifüj edilerek doku
kültürüne ekilmesi, üreme oranını arttırır
Hastanın antibiyotik kullanımı izolasyonu azaltmaktadır
Doku kültürlerinde ortalama 48-72 saat içinde üreme olur
İnkübasyon süresinin sonunda, klamidyaların doku kültüründe üreyip üremedikleri, Giemsa ile boyama veya DFA yöntemi ile araştırılır
Doku kültürü, en duyarlı yöntem (referans yöntem-altın standart) McCoy (en çok), Hep-2, HeLa 229 ve BHK-21

390
Q

Laboratuvar Tanısı
C. trachomatisi saptamak için direkt floresan antikor (DFA) ve enzim işaretli immunosorbent testleri antijenlerin tespiti için
kullanılmakta ise de moleküler testler kadar duyarlı kabul edilmemektedirler Enzim immünassay (EIA), kompleman fiksasyonu ve mikroimmüofloresan (MIF)
testleri ile antikor tespiti
Nükleik asit çoğaltma testleri (NAAT) genital C.trachomatis enfeksiyonları için kullanılmaktadır
Aynı zamanda N. gonorrhoeae’yi saptamak için uyarlanmışlardır
Duyarlılıkları %90-98 olarak bildirilmektedir Nükleik asit prop testleri hızlı ve ucuz
testlerdir

A

Tedavi, Korunma ve Kontrol
Tetrasiklin ve eritromisin gibi protein sentezi inhibitörleri, klinik enfeksiyonların çoğunda
etkili
Azitromisin ve
sefalosporinler etkili
Trahomun endemik
olduğu bölgelerde hijyenik şartlar düzeltilmedikçe hastalığı önlemek zordur
Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda olduğu gibi kontrolü
Enfekte kişilerin erken tanı ve tedavisi
Güvenli cinsel ilişki Cinsel eşlerin birlikte tedavisi

391
Q

Lekeli ateş grubu, Tifus grubu ve Çalılık tifusu
Zorunlu hücre içi parazitleri Ökaryotik hücre sitoplazmasında çoğalabilirler
Küçük basil, kokoid (pleomorfik), kokobasil
İnsanlara artropod (eklembacaklılar) vektörler
Keneler, akarlar, bitler, pireler ile bulaşırlar
Artropodlar hem vektör hem de rezervuar Artropodlarda transovaryan geçiş bakterilerin sürekliliğini sağlar
İnsan genellikle rastlantısal konaktır
LPS zayıf endotoksin aktivitesine sahiptir Hareketsiz, gevşekçe bir «slime» tabaka ile çevrelenmiştir

A

Grup Bakteri Hastalık Vektör Memeli rezervuar
Lekeli ateş grubu R. rickettsii Kayalık Dağlar Lekeli Ateşi Kene Kemirgen, köpek
R. akari Riketsiya çiçeği Akar Fare
R. conori Akdeniz lekeli ateşi Kene Kemirgen, köpek
Diğer türler Çeşitli coğrafik isimler Kene Kemirgen
Tifus grubu R. prowazekii Epidemik (bit) tifus Bit İnsan
R. typhi Brill-Zinsser hastalığı
Endemik (fare) tifus Pire Kemirgen
Orienta tsutsugamushi Çalılık tifusu Akar Kemirgen

392
Q

patogenez
Riketsiya’nın endotel hücresi yüzeyine tutunması, fagositozu ve daha sonra fagozom membranının yok olması ile bakterinin hücre sitoplazmasına geçişi
Riketsiya’nın hücre sitoplazmasına
geçişinden sonra ikiye bölünme ile çoğalmaya başlaması

Riketsiya’nın konak hücrenin F-aktin polimerizasyonu ile konak hücre sitoplazmasına
doğru kuyruklu yıldız kuyruğu gibi itilmesi

Filopodia adı verilen uzun konak hücre
çıkıntılarının F-aktin ile itilmesi hücre yüzeyinden
riketsiyanın salınması veya komşu endotel
hücresine yayılmasının başlaması

A

patogenez

Riketsiyanin endotelde üremesi damar yapısına zarar verir, bu ise beyin gibi organlarda sıvı göllenmesi ile sonuçlanır. Damar çevresinde sıvının hareketi ensefalitle sonuçlanabilir
Konağın bağışıklık hücrelerince salınan INFyve TNFa, otofagozom ile riketsiyayı öldürmesi için enfekte endotel hücresini aktive ederler, sonra otofagozomlarla lizozomların birleşmesi ile ölü riketsiyalar sindirilir

393
Q

Benekli Ateş Grubu Riketsiyalar Kayalık Dağlar Benekli Ateşi
Klinik belirtiler kene ısırığından sonra 7 gün (2-14 gün) gelişir
Yüksek ateş, halsizlik, başağrısı ve kas ağrısı
Dalak ve karaciğer büyümesi görülür
Hastaların %90’ınında tipik olarak avuç içi ve ayak tabanında başlayan daha sonra bütün vücuda yayılan maküler döküntü gelişir

Ayak tabanında maküler döküntüler(erken dönem)
En yaygın patojen R. rickettsii
Avuç içi ve ön kolda riketsiyal petesial döküntüler (geç dönem)

A

Benekli Ateş Grubu Riketsiyalar Riketsiya Çiçeği
Akarların ısırması ile bulaşır
transovaryan geçiş yoluyla sürekliliğini sağlar
Akarlar ev farelerinde ve benzer küçük kemiricilerde bulunur
Su çiçeğine benzeyen döküntüsü vardır
önce bir papül, derin yerleşimli bir veziküle dönüşür
Yaygın döküntü görülür
hastalık komplikasyonsuz ve hafif seyreder

Tifus Grubu Riketsiyalar
Tifus Grubu Riketsiyalar sadece sitoplazmada çoğalabilir
Hücreyi lizise uğratarak terkederler
Benekli Ateş grubu Riketsiyalar sitoliz yapmaz
r.prowazeki

394
Q

Epidemik tifus (bit tifusu)
Hastalık dünyada yaygındır
İnkübasyon süresi 2-30 gün (ortalama 8 gün)
Epidemik tifüs yüksek ateş (yakalaşık iki hafta sürer), baş ağrısı ve kas ağrısı ile
karakterize
Hastalık 40 yaşından büyüklerde daha ağır seyreder
Hastaların %20-80’inde maküler ve peteşiyal döküntü
Epidemik tifusta ölüm oranı %6-30
Brill-Zinsser hastalığı epidemik tifusun nüksüdür (latent enfeksiyon) ve hafif seyirlidir
R. prowazekii
Doğal rezervuarı insan olan tek Riketsiya İnsan vücut biti Pediculus humanus
Bit, beslenirken dışkısıyla bakteriyi bulaştırır Bit ısırıklarından kaşıntı ile vücuda girer Bit 2-3 haftada kendi enf. nedeni ile ölür
transovaryan geçiş önlenir
Yüksek riskli gruplarda kullanılması önerilen bir tifüs aşısı mevcuttur

A

endemik tifus
Hastalık dünyada yaygındır İnkübasyon süresi 7-14 gün
yüksek ateş, baş ağrısı ve kas ağrısı
hastaların yarısında döküntü karakterize
Nadiren ölüm
iliman ve subtropikal bölgelerinde endemik
nstock
R. typhi
Rezervuari kemirgenler (fare)
Pire
Pire, beslenirken dışkısıyla bakteriyi bulaştırır Pire ısırıklarından kaşıntı ile vücuda girer

395
Q

Orienta tsustsugamushi
Rezervuar: Kemirgen
Vektör: Akar
İnkübasyon 6-18 (ortalama 10-12 gün) gündür
Etken transovaryan geçiş ile yeni nesillere aktarılır
Ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve lenfadenopati
Hastaların yarısında gövdede maküler-papüler döküntü
Uzak Doğuda, Hindistan, Sri Lanka, Yeni Gine, Japonya ve Tayvan

A

Laboratuvar Tanı
Mikroskopi Biyopsi doku örnekleri
Giemsa boyama
Kırmızı zeminde mavi-mor
Gimenez boyama Mavi-yeşil zeminde parlak kırmızı / pembe İmmünofloresan boyama (DFA) Kayalık Dağlar benekli ateşinde doku biyopsilerinde hücre içi bakterileri boyamak
Riketsiya izolasyonu
Deney
hayvanı:kobaylar/siçanlar Embriyonlu yumurta
Hücre kültürü Biyogüvenlik nedeniyle sadece deneyimli referans laboratuvarlarda yapılmaktadır
Moleküler yöntemler PZR, real time PCR Uygun örnekler
Dokular, plazma, periferkani
Serolojik testler
Mikroimmünofloresans testi Altın standart referans yöntem Dış membran proteinleri ve LPS antijenine karşı antikorları saptar
İmmunperoksidaz testi ELISA
IFAT
Lateks aglütinasyon testi
Western blot immunassay

396
Q

Ehrlichia ve Anaplasma Genusu

Keneler larva, nimf (olgunlaşmamış evre)
evresinde enfekte
konaklardan kan emerek
enfektif hale gelir ve beslenirken insan ve diğer konaklara
Kenelerde transovaryan geçiş gerçekleşmez İnsanlar rastlantısal ve son konaktır
16
Pleomorfik, gram (-), hareketsiz
hematopoetik hücrelerin sitoplazmik vakuollerinde zorunlu intrasellüler bakteriler
E.chaffeensis: İnsan monositik erlihiyozu E.ewingii: Köpeklerde hastalık etkeni
A.phagocytophilum : İnsan granülositik anaplazmoz
17
Ehrlichia ve Anaplasma Genusu
Benekli Ateş ve Tifus grubu riketsiyalardan farklı olarak
granülosit, monosit, ertrosit ve trombositleri
enfekte eder
İki morfolojik formu: elementer ve retiküler cisimler
Morulalar
Lökositlerde fagositik vakuoller içerisinde elementer cisimlerin çoğalarak oluşturdukları membran ile çevrili hücre topluluğuna “morula” denir (inklüzyon cisimciği)
Ehrlichia infection of any leukocyte by phagocytosis
Formation of phagocytic vesicle
Bacterium survives and multiplies in phagosome Phagosome-lysosome fusion inhibited
0%
Ehrlichia ve Anaplasma Genusu
İnsan monositik erlihyozu/İnsan granülositik anaplazmoz
Kuluçka dönemi kene ısırmasından sonra 5-21 gün
Yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik ile gelişen grip benzeri hastalık
İlerleyen dönemde hastaların %10-30’unda döküntüler görülür
Hastaların yarıdan fazlasında yatarak tedaviye ihtiyaç olur
İnsan monositik erlihyozunda mortalite % 2-3
İnsan granülositik anaplazmozunda mortalite %1’in altında
OOBS
Cell and phagosome lyzes
Enfekte ettikleri konak hücrede fagozom- lizozom füzyonunu (fagolizozomu) engellerler Hidrolitik lizozomal enzimlerle karşılaşmadan fagozomlar içinde ikiye bölünerek çoğalırlar Hücre lizisi ile ortama salınır

A

Tanı ve Tedavi
Mikrobiyolojik inceleme Giemsa boyama (periferikkan) Morula (hücre içi organizmaların) saptanması
DNA amplifikasyon testleri
Referans laboratuvar
Seroloji
Testlerin özgüllüğü kayalık Dağlar benekli ateşi, Q ateşi, Lyme hastalığı, brusellozve
Epstein Barr virus etkenleri ile çapraz reaksiyon nedeniyle düşüktür
doksisiklin rifampin kloramfenikol
Kenenin
Koruyucu giysiler
hemen
çıkarılması

397
Q

Coxiella burnetii
Q ateşi (Q humması, Balkan, keçi gribi)
Coxiella infection of a macrophage by phagocytosis
Formation of phagocytic vesicle
Phagosome-lysosome fusion Bacterium survives and multiplies
Endospor benzeri yapılar oluşturur/çevre şartlarına daha dirençli ve dış ortamda uzun süre canlı kalabilirler
Rezervuar: Koyun, keçi ve sığır (hayvanda asemptomatik)
Bulaşma: Enfekte hayvanların idrar, dışkı, ve plasentalarından toprağın kontamine olması ve enfekte tozların inhalasyonu ile bulaşır
Pastörize olmamış sütle de bulaşır
Kene, hayvanlar arasında bulaşmada önemli (insana kene dışkısından bulaşabilir)
Antijenler ve antijenik değişim:
Faz 1 ve Faz 2 olmak üzere iki farklı antijenik yapı gösterir
Faz değişiklikleri LPS antijenindeki antijenik varyasyona bağlı
Cell and phagolysosome lyzes
Monosit ve makrofajlarda fagolizozomlarda çoğalır, bakteri solunum sisteminde çoğaldıktan sonra tüm vücuda yayılır

A

Tanı ve Tedavi
Klinik belirtiler
Ateş, halsizlik, baş ağrısı ve kas ağrısı
Deride döküntü YOK
Akut enfeksiyon, bakteri dışı pnömoni ve hepatit benzer
Kronik enfeksiyon, subakut endokardit
şeklinde seyreder
Q ateşi Türkiye dahil olmak üzere tüm
dünyada yaygın
Laboratuvar Tanısı Kültür (tehlikeli)
Seroloji (IFA, EIA ile anti faz 1/2 Ab aranır)
PCR
AŞI YOK
Koruyucu giysiler
Kenenin hemen çıkarılması
Sütlerin pastörizasyo
nu

398
Q

Mycoplasma ve Ureaplasma

HÜCRE DUVARI YOK
Filamentoz şekilli
Boyutları nedeniyle bakteri süzmek amacıyla kullanılan delik çapı 0.45 μm filtrelerden kolaylıkla geçebilirler
İkiye bölünerek çoğalırlar
Üremek için sterole ihtiyaç gösterirler
üç katlı sterol içeren hüc.zarı
lipid+karbonhidrat + protein
125-250 nm büyüklüğünde serbest yaşayan en küçük bakteriler

A

İnsanlar, hayvanlar, kuşlar, böcekler
ve bitkilerde bulunurlar
Tüm dünyada enfeksiyonlarına rastlanır
Hücre duvarı olmadığı için majör antijenik determinanti membran glikolipid ve proteinleridir
Genomlarının küçük olması nedeniyle, aminoasitler, nükleotidler, yağ asitleri ve sterol gibi esansiyel
metabolitleri sentezleyemezler
M.pneumoniae M.genitalium M.hominis
U. urealyticum

399
Q

Klinik Önemi Olan Mikoplazmalar
Organizma Yer
Mycoplasma pneumonia Solunum sistemi Trakeobonşit
Faranjit
Pnömoni
Sekonder komplikasyonlar (perikardit, hemolitik anemi, artrit, mukokutanöz lezyonlar)

Mycoplasma genitalium Genitouriner sistem Nongonokoksik üretrit (NGU)
Pelvik inflamatuar hastalık

Mycoplasma hominis Solunum sistemi, Genitouriner sistem Pyelonefrit
Postpartum ateş
Immunkompromize hastalarda sistemik enfeksiyonlar

Ureaplasma urealyticum Solunum sistemi, Genitouriner sistem NGU
Pyelonefrit
Spontan düşük
Prematüre doğum

A

M. pneumoniae patogenez
hidrojen peroksit ve süperoksit radikalleri ile oluşan sitotoksik etki
süperantijen aktivitesi
sadece insanlarda enfeksiyon
Epitel hücresine tutunma
silia hareketleri durur, epitel hücreleri harap olur
solunum yollarında boşluğun azalması
Bakterinin
akciğerlere yayılması
Sistemik semptomlar
İnatçı öksürük nöbetleri

400
Q

Atipik pnömoni
Küçük aerosol partikülleri veya büyük damlacıklarla
Asemptomatik
enfeksiyon
Sonbahar sonu ve
kış ayları
Farenjit Trakeobronşit Bronşiolit
Pnömoni
Sekonder komplikasyonlar MSS tutulumu meningoensefalit hemolitik anemi
tutulum, artrit, mukokutanöz
lezyonlar

Atipik pnömoni
İnkübasyon dönemi 1-3 hafta
Ateş, halsizlik, baş ve boğaz ağrısı, burun akıntısı,
öksürük
Klinik iyileşme 1-4
hafta içinde
Okul çağındaki çocuklarda ve
5-15 yaş arası genç erişkinlerde daha yaygındır
Enfeksiyon yakın temasın yaygın olduğu aile bireyleri ve okul arkadaşları arasında yayılmaktadır

A

M.hominis
Cinsel aktif kadınların %10’unda vajinal florada
SALPENJIT Uterus tüplerinin enfeksiyonu ve tubo-ovaryan
apselerle
ilişkilidir
İmmünkompromize hastalarda pyelonefrit,
postpartum ateş ve sistemik
enfeksiyonlar
yapabilir

M.genitalium
Genital-genital ya da oral- genital temas
Kadında: Pelvic
inflammatory disease (PID) Salpenjit Servisit
Endometrit
Kısırlık
Erkekte;
Non gonokoksik üretrit (NGU)

401
Q

Laboratuvar Tanısı

Sivi veya kati besiyerleri
serum(sterolleri sağlar), maya ekstresi (nükleik asit prekürsörleri), glikoz, pH indikatörü, diğer bakteri üremesini inhibe etmek için penisilin bulunmalıdır
%5-10 karbondioksitli ortamda iyi ürerler
(mikroaerofilik)
Besiyerlerinde inkübasyon süresi
M. hominis ve U.urealyticum için 2-4 gün M. pneumoniae için 4 haftaya kadar değişir
Kültür
Üremeleri için besiyerinde sterol bulunmalıdır
Farklı özellikleri ve substrat gereksinimleri nedeniyle türlerin hepsi tek bir besiyerinde üretilemezler
Mikoplazmaların çoğu enerji kaynağı olarak glikozu kullanırlar
Ureaplazmalar üremek için üreye ihtiyaç duyarlar

A

Sürüntü Örnekleri
Sap kısmı alüminyum veya plastik
tahta sap toksik
Taşıma besiyeri
Emen işleme al/buzdolabında sakla
M. pneumoniae; örnekler
Boğaz sürüntüsü Boğaz yıkama suyu Balgam
Bronkoalveolar lavaj (BAL)
Genital mikoplazma; örnekler
Üretral, vajinal ve servikal sürüntü örnekleri Silgeçler üretra içerisine 0.5-1 ml sokularak örnek alınır
İdrar

402
Q

M.hominis’in izole edilmesinde kullanılan H broth ve H agar
Üreme substratı olarak arginin içerir
U.urealyticum’un izolasyonunda kullanılan U broth ve U agar
Linkomisin, üre içerir

A

Serolojik Testler
İndirek Floresan Antikor
Soğuk Hemaglütinasyon Metabolik İnhibisyon
Kompleman Fiksasyon
Enzim İmmün Assay (EIA) Mikropartikül Aglütinasyon
Moleküler Testler
Nükleik asit çoğaltma yöntemleri Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) Real-Time PZR
araştırma ve referans laboatuvarlar

Tetrasiklin türevleri (Doksisiklin)
M.hominis tetrasikline (%20) ve eritromisine dirençli Bazı ureaplazmalar tetrasikline dirençlidir Eritromisin, florokinolonlar ve azitromisin Aşıları yoktur
Genital mikoplazmalar diğer cinsel yolla bulaşan patojenler ile birlikte bulaşabilmektedir
Güvenli cinsel ilişki

403
Q

lostridium difficile
Diarrhea, Colitis
Pseudomembranous Colitis
Exudate
on colon wall
Toxin A: Enterotoxin that attracts neutrophils & Increases intestinal wall permeability.
Epithelial tight junctions in colon.
Toxin B: Destroys enterocyte cytoskeletal integrity
Binary toxin (CDT): Adherence & cell death/eosinophil suppression (some strains).
26

A

difficiel

404
Q

Listeria ampsilin

A
405
Q

 Viral hemorajik ateş farklı virus aileleri
tarafından oluşturulur.
 Virüslerin çoğunda coğrafik özellik vardır.
 Eklembacaklı ve kemirgenler taşıyıcıdır
 Artropode borne viruses
 Arboviruses

A

Hemorajik ateş nedir ?
 Ciddi çoklu sistem hastalığı
 Damarlarda hasar
 Kanama
 Konjonktiva kanaması, peteşiler, ekimoz

406
Q

Viral Hemorajik Ateş bulaşı
 Zoonoz
 Kemirgenler ve eklembacaklılar esas kaynak
 İnsanlar artropodların ısırması, dışkılarının inhalasyonu ile
enfekte olur
 İnsandan insana geçiş
 Kan veya vücut sıvıları yoluyla
 Arenaviruslar ve filoviruslar için nadiren kan ve vücut
sıvılarının inhalasyonu

A

Viral Hemorajik Ateş etkenleri
 Kategori A
 Filovirus
 Arenavirus
 Kategori C
 Hantavirus
 Kene kaynaklaı
hemorajik ateşler
 Sarı ateş (sarı humma)

Viral Hemorajik Ateş
 Dört aile
 Arenavirus
 Filovirus
 Bunyavirus
 Flavivirus
 RNA virüsleri
 Lipid zarf
 Yaşamları konağa bağlı

407
Q

Sınıflandırma
Arenaviridae Bunyaviridae Filoviridae Flaviviridae

Junin Crimean- Congo
H.F.
Ebola Kyasanur
Forest Disease

Machupo Hantavirus Marburg Omsk H.F.

Sabia Rift Valley fever Yellow Fever

Guanarito Dengue
Lassa Rift Valley fever

A

Arenaviridae
 Kemirgenler tarafından insanlara bulaştırılan
virüslerdir.
 Her virüs bir kemirgen ile ilişkili

Lymphocytic
choriomeningitis virus
Lymphocytic
choriomeningitis

Lassa virus
 Lassa fever

Junin virus
Argentine hemorrhagic
fever
Machupo virusBolivian hemorrhagic
fever
Guanarito virusVenezuelan hemorrhagic
fever
Sabia virus
Brazilian Hemorrhagic
fever

408
Q

Sınıflandırma
Arenaviridae Bunyaviridae Filoviridae Flaviviridae

Junin Crimean- Congo
H.F.
Ebola Kyasanur
Forest Disease

Machupo Hantavirus Marburg Omsk H.F.

Sabia Rift Valley fever Yellow Fever

Guanarito Dengue
Lassa Rift Valley fever

A

Arenaviridae
 Kemirgenler tarafından insanlara bulaştırılan
virüslerdir.
 Her virüs bir kemirgen ile ilişkili

Lymphocytic
choriomeningitis virus
Lymphocytic
choriomeningitis

Lassa virus
 Lassa fever

Junin virus
Argentine hemorrhagic
fever
Machupo virusBolivian hemorrhagic
fever
Guanarito virusVenezuelan hemorrhagic
fever
Sabia virus
Brazilian Hemorrhagic
fever

409
Q

Arenaviridae bulaşı
 Virüs bulaşı ve çoğalması kemirgenlerde olur
 Virüs kemirgenin idrarı, dışkısı ile dağılır
 İnsan enfeksiyonu
 Çıkartılara temas ile
 Çıkartıların inhalasyonu ile
 İnsandan insana geçiş

Bunyaviridae bulaşı
 Eklembacaklı vektör
 İstisna – Hantavirus
 RVF – Aedes sivrisinek
 KKHA – Sert kene
 Hantavirus – Kemirgen
 Daha az
 Aerosol
 Enfekte hayvan dokularına temas

A

Bunyaviridae
 RVF
 İnkübasyon – 2-5 gün
 % 0.5- Hemorajik ateş
 KKHA
 İnkübasyon – 3-7 gün
 Hemorajik ateş – Semptomları takiben 3–6 gün
 Hantavirus
 İnkübasyon – 7–21 gün

410
Q

Filoviridae bulaşı
 Kaynak BİLİNMİYOR
 Yarasaların Marburg ile ilişkisi var
 Nosokomiyal bulaş
 Enjektör ve iğnelerin yeniden kullanımı
 Enfekte dokulara temas, hastane çöpleri
 Aerosol bulaşı
 Maymunlar

Filoviridae
 En ciddi hemorajik ateş
 İnkübasyon : 4–10 gün
 Ani başlangıç
 Atşe, titreme, halsizlik, kas ağrısı
 Bu belirtileri kusma, ishal, vücutta döküntüler,
böbrek ve karaciğerde fonksiyon bozukluğu ve bazı
durumlarda hem vücut içindeki hem de dışındaki
kanamalar takip eder.
 Hemoraji ve Dissemine intravasküler koagülasyon (DİK)
 7–11 günde ölüm
 Ağrılı iyileşme

A

Flaviviridae bulaşı
 Artropod (eklembacaklı) vektör
 Sarı ateş ve Dang ateşi
 Aedes aegypti (sivrisinek)
 Kyasanur Orman virüsü
 Sert kene
 Omsk Hemorajik ateş virüsü
 Keneler

Flaviviridae Epidemiyolojisi
 Sarı ateş virüsü– Afrika ve Amerika
 Ölüm riski değişken
 Deng ateşi – Asya, Afrika, Avustralyave
Amerika
 Ölüm hızı – % 1-10
 Kyasanur orman virüsü – Hindistan
 Ölüm hızı– % 3–5
 Omsk Hemorajik ateş virüsü – Avrupa
 Ölüm hızı – % 0.5–3

411
Q

Flaviviridae
 Sarı ateş
 İnkübasyon – 3–6 gün
 Kısa remisyon
 Deng hemorajik ateşi
 İnkübasyon – 2–5 gün
 Farklı serotipler ile enfeksiyon
 Kyasanur orman ateşi
 Omsk Hemorajik ateşi
 Sekel bırakır

Klinik bulgular
 Virüse göre belirgin olarak farklıdır
 Başlangıç semptomları
 Belirgin atşe
 Yorgunluk
 Halsizlik
 Kas ağrısı
 Saldırganlık

A

Klinik bulgular
 Daha ciddi olgularda
 Deri altı kanama
 Peteşi,ekimoz, konjunktiva kanaması
 İç organlarda kanama
 Burun, ağız, dış kulak yolu kanaması
 Kan kaybı nadiren ölüme neden olur

Olguların sınıflandırılması
 Doğrulanmış-kesin: Laboratuvar tarafından
doğrulanmış olgu
 Olası olgu: Klinik bulguları uyumlu, kesinleşmiş
olgu ile epidemiyolojik olarak bağlantısı olan
olgu
 Şüphe: Klinik olarak benzeyen olgu

412
Q

Tanı
 Örnekler bakanlık kurumlarına gönderilmelidir
 Seroloji
 PCR
 Viral izolasyon
 Elektron mikroskopi

Korunma ve kontrol
 Kemirgenler
 Kemirgen kontrolü
 Kemirgenlerin insanlara yaklaşmalarının engellenmesi
 Kemirgen çıkartılarının uzaklaştırılması
 Eklembacaklılar
 Böcek öldürücüler
 Cibinlik ve koruyucu giysiler
 Camlarda tel

A

Korunma ve kontrol
 Sarı ateş için aşı vardır
 Deneysel aşılar
 Arjantin HA, Rift Valley ateşi, Hantavirus ve
Deng ateşi
 İnsanda hastalık oluşursa
 İnsandan insana bulaş yolu kısıtlanmalıdır
 Enfekte kişiler izole edilmelidir

Korunma ve kontrol
 Önleyici giysiler
 Tek kullanımlık eldiven, maske, ayakkabı örtüsü,
göz koruyucu,
 DSÖ ve CDC rehberi takip edilmelidir
 “Infection Control for Viral Hemorrhagic
Fevers In the African Health Care Setting”

Korunma ve kontrol
 VHA şüphesi olan olgu kimyasal tuvalet
kullanmalıdır
 Bütün kullanım malzemeleri % 0.5 sodyum
hipoklorit (çamaşır suyu) ile temizlenmelidir

413
Q

Yapısal Özellikleri adenovirus
• Adenoviridea ailesinde,
Mastadenovirus cinsinde yer alır.
• Zarfsız, lineer çift iplikli DNA
viruslarıdır.
• 70-90 nm çapında, ikozahedral
simetrilidir.
• Molekül ağırlığı 5.000-120.000
arasında değişen 10 yapısal
protein içerir.

A

Antijenleri:
Kapsid; 252 kapsomerden oluşur
Major adenovirus antijenleri;
• Kapsid yapısında
– Hekzon
– Pentonlar
– Yüzeyel uzantılar
• Fiber antijenler
– 12 köşede penton
tabanlarından uzanan
12 adet fiber denilen
yapılar bulunur
– Adenoviruslar,
ikozahedral simetrili
viruslar içerisinde
“fiber” yapısı taşıyan
tek virus grubudur

Fiber antijenleri;
• Viral tutunma proteinleri
• Hemaglütinin aktivitesi
– Hemaglütinin tip
spesifik olduğu için; izolatların
serotiplendirilmesinde
hemaglütinasyon-inhibisyon testi
kullanılır

414
Q

Virusun replikasyonu ve hücrelerimiz
üzerine etkileri
• Adenovirus konak hücre nükleusunda çoğalır.
• Virus tipik sitopatik etki oluşturur.

İ nfekte hücre büyür yuvarlaklaşır
düzensiz kümeler oluşturur
Adenovirus için özgül sitopatik etkiyi geliştirir

A

Virusun genomik özellikleri
• Viral DNA replikasyon öncesi olan erken dönemde
genom üzerinde dört ayrı bölgeden erken mRNA’lar
sentezler. Yani viral genom üzerinde 4 bölge vardır.
• E1; replikasyonun başlaması ve devamından
sorumlu,
• E2; replikasyon için gerekli olan DNA bağlayıcı
protein ve DNA polimeraz sentezini yönetir

E3; replikasyonda gerekli değil (infekte hücrelerin
TNF-tümör nekrosis faktör; tarafından lizise
uğramasını engeller)
• E4; erken ve geç fazların geçişinde düzenleyici rol
oynar

415
Q

Virusun sınıflandırılması
Nükleotid dizi analizine göre; A’dan G’ye kadar 7 alt
cinse ayrılmıştır.
• A; tüm sağlıklıların dışkısından,
• B; solunum yolu enfeksiyon salgınlarından,
• C;lenfoid dokuda yerleşir, dışkı ile atılır,
• D; keratokonjonktivit yapar
• E;solunum yolu
• F; solunum yolu
• G; faringokonjonktival

A

Klinik Sendromlar
1. AKUT ATEŞLİ FARİNJİT VE FARİNGOKONJUNKTİVAL
ATEŞİ
➢ Adenovirüs, sıklıkla konjonktivitin (farengokonjonktival ateş)
eşlik ettiği farenjite neden olur.
➢ Farenjit tek başına küçük çocuklarda, özellikle de 3 yaşın
altındaki çocuklarda görülür ve streptokok enfeksiyonunu
taklit edebilir.
➢ Etkilenen hastalarda 3 ila 5 gün sürebilen hafif, gribe benzer
semptomlar (burun tıkanıklığı, öksürük, soğuk algınlığı,
halsizlik, ateş, titreme, miyalji ve baş ağrısı dahil) görülür.
➢ Faringokonjonktival ateş, daha büyük çocukları kapsayan
salgınlarda daha sık görülür.

416
Q
  1. AKUT SOLUNUM HASTALIĞI
    ➢ Akut solunum yolu hastalığı ateş, burun akıntısı, öksürük,
    farenjit ve olası konjonktivitten oluşan bir sendromdur.
    ➢ Askerlerde enfeksiyon vakalarının yüksek olması, 4 ve 7
    serotiplerine yönelik bir aşının geliştirilmesini ve
    kullanılmasını teşvik etti.
A
  1. DİĞER SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI
    ➢ Adenovirüsler soğuk algınlığına benzer semptomlara, larenjit,
    krup ve bronşiolite neden olur.
    ➢ Ayrıca çocuklarda ve yetişkinlerde uzun süreli klinik seyir ve
    gerçek viral pnömoniden oluşan boğmaca benzeri bir hastalığa
    da neden olabilirler
  2. KONJUNTİVİT VE SALGIN KERATOKONJUNKTİVİT
    ➢ konjonktivanın (palpebral ve ampular) iltihaplandığı foliküler
    konjonktivite (pembe göz) neden olur .
    ➢ Yüzme havuzu konjonktiviti
  3. GASTROENTERİT VE İSHAL
    ➢ Adenovirüs, özellikle bebeklerde akut viral gastroenteritin önemli
    bir nedenidir.
    ➢ Bebek ve çocuklarda viral gastroenteritlerden Rota virusdan
    sonra en sık görülen viral gastroenterit etkenidir (%5-15)

➢ 6. BAĞIŞIKLIK SORUNLU HASTALARDA SİSTEMİK
ENFEKSİYON
➢ Bağışıklığı baskılanmış hastalar, özellikle de T hücresi fonksiyonu
yetersiz olanlar, ciddi adenovirüs enfeksiyonları açısından risk
altındadır.
➢ Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalardaki adenoviral hastalık;
pnömoni, akut ishal, hepatit ve birçok organı etkileyen hayatı tehdit
eden sistemik hastalığı içerir.
➢ Enfeksiyon, enfeksiyondan veya latent dönemden kaynaklanan
yeniden aktivasyondan kaynaklanabilir

417
Q

Virusun bulaş yolları
• Damlacık yolu ile,
• Direkt kontakt ile,
• Fekal-oral,
• Kirli eller,
• Yüzme havuzları

A

Virusun laboratuvar tanısı
• Nazofaringeal aspirat,
• Nazal aspirat,
• Nazal sürüntü veya yıkama sıvısı,
• Konjonktival sürüntü,
• Balgam,
• İdrar,
• Gaita.
1.Virus çeşitli etkenlere dirençli olduğu için enfeksiyon
bölgelerinden kolay elde edilirler;

418
Q

2.Antijen tayini ile;
• IFA,
• EIA

3.Virusun kendisinin izolasyonu ile;
• Devamlı insan hücre kültürlerinde; Hela, KB, A
549, Hep2,
• Embriyonik (AC vs.) fibroblast hücrelerinde
üretilir ve sitopatik etki gösterilir,
• Shell vial,
• Hemaglutinasyon inhibisyon ve Nötralizasyon testi
• PCR

A

Parvovirüsler
• Genel özellikleri:
• Parvoviridae ailesinde yer alan ve 4 ile 6 kbidan oluşan
• tek iplikli (ssDNA)
• zarfsız
• ikosahedral simetriye sahip olup,
• 60 kapsomer proteinden oluşmakta
• yaklaşık 25 nm çapındadır

Parvoviridae ailesi
1. Parvovirinae
Amdovirüs
Bocavirüs
Dependovirūs
Erythrovirüs
2. Densovirinae

419
Q

2.Antijen tayini ile;
• IFA,
• EIA

3.Virusun kendisinin izolasyonu ile;
• Devamlı insan hücre kültürlerinde; Hela, KB, A
549, Hep2,
• Embriyonik (AC vs.) fibroblast hücrelerinde
üretilir ve sitopatik etki gösterilir,
• Shell vial,
• Hemaglutinasyon inhibisyon ve Nötralizasyon testi
• PCR

A

Parvovirüsler
• Genel özellikleri:
• Parvoviridae ailesinde yer alan ve 4 ile 6 kbidan oluşan
• tek iplikli (ssDNA)
• zarfsız
• ikosahedral simetriye sahip olup,
• 60 kapsomer proteinden oluşmakta
• yaklaşık 25 nm çapındadır

Parvoviridae ailesi
1. Parvovirinae
Amdovirüs
Bocavirüs
Dependovirūs
Erythrovirüs
2. Densovirinae

420
Q

• Patogenez:
❖ Virüs solunum yolu veya oral sekresyonlarla yayılır,
❖ Bifazik şekilde gelişir.
➢ ilk fazında viremi ve nonspesifik bulgular
➢ ikinci fazında ise eklem ağrıları ve döküntüler görülür

• B19 enfeksiyonunun ilk fazında spesifik olmayan bulgular (baş ağrısı,
ateş, halsizlik, miyalji gibi grip veya soğuk algınlığı gibi bulgu lar)
görülebilir ve bu sırada üst solunum yolları ile virüs çevreye
yayılabilir.
• Aynı zamanda retikülosit, hemoglobin, trombosit, nötrofil sayıları
düşer ve hastalarda viral kapsid proteinlerine karşı spesifik IgM ve
IgG antikorlarının oluşması ile birlikte viremi gerilemeye başlar ve
eritropoez eski haline döner.
• Immün yanıt sonucunda gelişen eritematöz döküntüler ikinci fazın
yaklaşık olarak 17. gününde başlar.
• İkinci fazda hasta örneğinde virüs çok nadir olarak saptanmaktadır.
• İmmün sistemi baskılanmış hastalardaki B19 enfeksiyonlarında
kronik anemi görülebilir ve persistan hale geçebilir.
• Eritrosit prekürsör hücrelerinin fazla olduğu kronik hemolitik
anemili hastaların B19 enfeksiyonlarına yakalanma riski yüksektir.
• Yine orak hücreli anemisi olan kişilerde gelişen B19 enfeksiyonları
sonucunda aplastik kriz adı verilen hayatı riske sokabilen
retikülopeni oluşabilir.
• Enfeksiyon sırasında oluşan antikorların hayat boyu bağışıklık
sağladığı bilinmektedir.

A

Klinik önemi
1. Eriteme enfeksiyonu:
• “beşinci hastalık” çocukluk çağının zararsız ve bulaşıcı bir ekzamatik
hastalığıdır.
• Klasik döküntü üç aşamada gelişir:
➢ İlk olarak, çarpıcı bir kızarık yanak görünümü vardır (tokatlanmış
yanak sendromu).
➢ İkici aşamada, 1-2 gün sonra eklem bölgesinde ve gövdede
eritematöz makülopapüler döküntülerin geliştiği gözlemlenir.
➢ Üçüncü aşamada ise, döküntü hızla kaybolur, bazen de dalgalanan,
ara sıra kaşıntılı, ince dantel görünümünü gelişebilir ve bu aşama bir
ile üç hafta sürebilir

421
Q
  1. Geçici aplastik kriz:
    • Kronik hemolitik anemi
  2. Parvovirüs’ün diğer komplikasyonları B19 enfeksiyonu:
    • Şiddetli anemi
    • Fetüse bulaşma %30
    • Miyokardit

Bulaşma:
• Parvovirus B19 her yerde yaygın bulunur ve oldukça bulaşıcıdır.
• 4-10 yaş okul çağı çocukları arasında yıl boyunca salgınlar
oluştururlar.
• Solunum salgıları ve yakın temas
• Yetiştirme yurtlarında
• Bulaşma muhtemelen eritema enfeksiyozum’un kuluçka döneminde
meydana gelir, döküntü ortaya çıktığında hasta artık bulaşıcı
değildir.
• kronik B19 anemisi olan bağışıklığı baskılanmış hastalar aylar hatta
yıllar boyunca virüs salgılayabilir
• Transplasental ve kan transfüzyonu

A

• Laboratuvar Tanısı:
• ELISA (IgG, IgM)
• PCR

• Tedavi ve Korunma:
• Eritema enfeksiyonu tedavi gerektirmez
• Kronik hemolitik anemide destekleyici bakım ve bazen kan
transfüzyonu

422
Q

Herpesviridae ailesi
Alfa herpesviruslar
HSV-1, HSV-2, VZV
Beta herpesviruslar
CMV,HHV-6, HHV-7
Gamma herpesviruslar
EBV, HHV-8
Genom yapısına, doku tropizmine, sitopatolojik etkiye, latent enfeksiyon bölgesine
göre üç alt gruba ayrılırlar

A

Herpes Virüsler
İnsanları enfekte eden herpes virüsleri
Herpes simpleks tip 1 (HSV-1) Herpes simpleks tip 2 (HSV-2) Varisella-zoster virus (VZV)
Sitomegalovirus (CMV)
Epstein-Barr virus (EBV)
İnsan herpesvirus-6 (HHV-6)
İnsan herpesvirus 7 (HHV-7)
İnsan herpesvirus 8 (HHV-8) Kaposi sarkom-ilişkili Herpes virus
Hayvanları enfekte eden 100’den fazla herpes virüs türü
Templateswise.com
glycoprotein spikes
peplomers
Nucleocapsid from
phub med ut nc adu-tongimage
Herpes Virüsler

423
Q

Genel Özellikleri
İkozahedral kapsitli, çift iplikli, lineer, zarflı DNA virüsleri 120-250 nm boyutunda
162 kapsomerden oluşan nükleokapsid
Tegümentte virüs tarafından kodlanmış proteinler ve enzimler
Virüs konak hücreye girdiği zaman hücreyi kontrol altına almak için kullandığı proteinler
Konak hücreye tutunma, füzyon ve immün kontrolden
kaçmak için çok sayıda glikoprotein
Hücreye füzyon yoluyla girerler
Hücre nükleusunda replikasyon
> DNA polimeraz enzimi viral DNA replikasyonunu sağlar, aynı
zamanda antiviral ilaçlar için hedef
© Templateswise.com
Glikoproteinler(Gp)
Gp
Görevi
gB
Hücreye giriş, nötralizan antikorların indüklenmesi
gC
Bağlanma ve hücreden çıkış
gD
Penetrasyon ve hücrelerarası yayılma
gE
Hücrelerarası yayılma
gG
Hücreye giriş ve salınma, hücrelerarası yayılma
gH
gl
gk
gL
gM
gN
Hücreye giriş ve salınma, hücrelerarası yayılma
Hücrelerarası yayılma
Viral eksositoz ve hücreler arası yayılma
gH ile kompleks oluşturur, viral transportta etkili
Penetrasyon ve hücrelerarası yayılma
Glikoprotein M işlevine yardım
Viral bağlanma proteinleri (gB,C,D,gH, gE/gl) Füzyon proteinleri (gB),
Yapısal proteinler, immün yanıttan kaçış proteinleri (gC, gE, gl) ve diğer işlevler olarak görev yapan en az 11 glikoprotein gE/gl kompleksi IgG’nin Fc kısmına bağlanarak virüsü ve virüsle enfekte olmuş hücreleri kamufle eder
Bu eylemler antikorun antiviral etkinliğini azaltır
Templateswise.com
HSV Enfeksiyonları
بركم
Özgül hücreler
Nöronlar ve lenfoid dokuların enfeksiyonu
İmmün sistemin baskılanmas: Stres, ateş, ultraviyole, hormonal değişiklikler gibi nedenler virüsü aktive eder
1
2
5
4
Primer enfeksiyon
Mukoza üzerinden giriş
Önce hedef hücrelerde litik enf.
Genellikle asemptomatik
Persistant ve latent enfeksiyon Reaktivasyon
Hücre çekirdeği içinde plazmit benzeri
epizomlar haline geçip,
konak genomuna entegre olmadan kalırlar
Tekrarlayan enfeksiyonlar
Virüs genellikle, fibroblast ve epitelyal hücrelerde litik enfeksiyonlara, nöronlarda ise latent enf. neden olur
Templateswise.com
HSV Hayat döngüsü
Latency
Duysal Nöron
Epitel hücresi
Reaktivasyon
بركم
Spinal ganglion
A
Primer enfeksiyon
Herpes Simplex virüsün hayat döngüsü
Rekürren enfeksiyon/viral yayılma
Expert Reviews in Molecular Medicine2003 Cambridge University Press
Templateswise.com
Replikasyon
بركم
Virus özgül reseptörüyle hücre yüzeyine tutunur
Hücre yüzeyi reseptörleri pek çok farklı hücrede bulunur
Hücre membranı ve virus
zarfı arasında
gerçekleşir
1. Tutunma
protein synthesis
cytoskeleton
nuclear pore
early and late mRNAs
RNA polymerase
Viral DNA
Endoplasmic reticulum
nucleus
exocytosis
füzyon
2. Sitoplazmaya geçiş
Nükleokapsit kinaz
protein
ve sitotoksik proteinler ile birlikte sitoplazmaya geçer
Nukleus porlarına taşınır
Nükleokapsid çekirdeğe kadar gider ve çekirdek zarında bulunan porlardan
DNA’yı çekirdek içine doğru bırakır
DNA çembersel formal döner
3. Çekirdeğe giriş
4. Transkripsiyon Translasyon
Önce en erken protein (alfa)
sentezi için mRNA sentezi
yapılır bundan protein sentezi sitoplazmada yapılır ve ürünler çekirdeğe döner
Erken protein (beta) sentezi için çekirdekte mRNA sentezlenir, bundan protein sentezi sitoplazmada yapılır ve ürünler çekirdeğe dönerateswise.com
attachment
fusion
attachment
fusion
protein synthesis
Replikasyon
بركم
cytoskeleton
nuclear pore
early and late RNAS
Endoplasmic reticulum
RNA polymerase
Viral DNA
nucleus
exocytosis
DNA
Çembersel replikasyonu yapılır
5. DNA sentezi
Latent enfeksiyon gelişen hücrede viral genom replikasyonu olmaz sadece spesifik genler (LATs:latency associted proteins genes) transkribe olur
6. Geç genlerin trankripsiyonu translasyonu
Paketlenme çekirdek içinde olur
Kapsid oluşur içine viral DNA girer
Çekirdekten zarf alarak hücreden çıkar Çekirdekten zarf almadan kaçanlar golgiden zarf alarak hücreden çıkarlar
Peplomerler sitoplazmada çok büyük oranda sentezlenir
Tüm zarlı bölgelere yerleştirilir
7. Bir araya toplanma
Viral DNA replike olunca artık yapısal proteinlerin (gamma/geç proteinler sentezlenmesi gerekir
Bunun için geç mRNA’lar oluşturulur
8. Progeni
Virionların ekzositoz ile çıkışı
mRNA’lar sitoplazmaya gider burada proteine dönüşüp
çekirdeğe gelir ve çekirdek içinde birikir
Erken genlerden sonra geç gen ekspresyonlarına ilerleme hücrenin ölümü ve litik enfeksiyonla sonuçlanır
Viral genom hücresel DNA bağ. RNA polimeraz ile transkribe olur, viral ve selüler kodlanan nükleer faktörler ile transkripsiyon regüle edilir Bu faktörler enfeksiyonun litik, persistan yada latent mi olacağında belirleyici rol oynar
Templateswise.com
Herpes Virüsler
Virus
Primer hedef hücre
Latent enfeksiyon
HSV1 Mukoepitelyal hücre
Nöron
HSV2 Mukoepitelyal hücre
Nöron
VZV Mukoepitelyal ve T hücre
Nöron
CMV
Monosit, lenfosit, epitelyal hücre
Monosit, Lenfosit ve diğer
HHV6 T lenfosit ve diğer
T lenfosit ve diğer
HHV7 T lenfosit ve diğer
EBV B lenfosit, epitelyal hücre
HHV8 Lenfosit
T lenfosit ve diğer
B lenfosit
B lenfosit
Bulaşma
Yakın temas (sekresyon, oral)
Yakın temas, (sekresyon, genital) seksüel
Solunum ve enfekte deri lezyonu
Yakın temas, transfüzyon, transplantasyon, konjenital
Solunum, yakın temas
Oral sekresyon, anne sütü
Tükürük, kan,
Yakın temas (seksüel), tükürük?
Herpes Virüsler
HSV-1, HSV-2, VZV; veziküler raş yapar
CMV, EBV raş yapmaz
HSV-1, HSV-2, VZV, CMV; Çok hücreli dev hücre oluşturur KANSERLE İLİŞKİ:
EBV; Burkitt lenfoma, nazofaringeal karsinoma
HHV8; Kaposi sarkomu ile ilişkili
HERPES
SIMPLEX VIRUS (HSV)
L TWO FLAVORS
HSVI enveloped, double-stranded
DNA viruses
CAN MOVE THROUGH POPULATION
SILENTLY
L HERPESVIRIDAE FAMILY
SYMPTOMS: SKIN & MULOUS
MEMBRANE LESIONS
HSUS
WAST
GENITALS
HSV2
(OSMOSI
Herpes simpleks virüs
01 HSV-1
✔Genellikle oral yolla bulaşır
✔Tükrük teması, öpüşme, tükürükle kontamine
eşyaların kullanımı, tükürükle bulaşmış ellerin açık deri veya göze teması yoluyla bulaşır
02 HSV-2
✓Cinsel yolla bulaşır
✓ Genital salgılarda bulunur
03 Aşısı yok
HERPES SIMPLEX VIRUS (HSV)
CAN SPREAD BY ASYMPTOMATIC SONG
MOST CONTAGS WHEN VIRUS-FILLED LESIONS
Arc PRESENT
HERPES VIRUS CAN BE
IN SALIVA GENITAL
SECRETIONS
Herpes simpleks virüs HSV-1 ve HSV-2
HSV tanımlanan ilk insan herpes virüstür
Birçok birey hayatın ilk yıllarında enfekte olur
HSV 1 ve 2’nin genomları DNA homolojisi, antijenik determinantlar, doku tropizmi ve hastalık bulguları gibi pek çok ortak özelliğe sahiptir
HSV genomu DNA’ya bağımlı DNA polimeraz ve deoksiribonükleaz,
timidin kinaz, ribonükleotid reduktaz, proteaz gibi enzimleri kodlar
Ürediği hücrelerde sinsitya oluşumu, Cowdry-A tipi inklüzyon
cisimciği oluşturur
HSV-2 seropozitifliği cinsel aktivitenin başlamasıyla adölesan/genç erişkinlik döneminde artmaya başlar
Herpes Simpleks Virus Tip 1 ve 2
(HSV 1 ve HSV 2)
Doğal konak insandır
Primer infeksiyon/ Epitel hücrelerinde Latent infeksiyon/ Kök ganglionlarında Reaktivasyon/ Latent olarak infekte hücrede tekrar virus üretimi Rekürrens/Reaktivasyon sonucu klinik olarak ortaya çıkan hastalık
Primer ve rekürrens enfeksiyonlarda lezyonların şiddeti farklı (primer daha şiddetli)
Rekürrenslerle seyreden latent infeksiyonlar yapar Nöronda virusun çok erken genleri transkribe olursa virus replikasyonu olur
LATS (latentlikle ilişkili transkriptler= kodlanmayan, düzenleyici RNA’lar; proteine dönüşmez) transkribe olursa latent enfeksiyon olur
Bulaş yolu
İki Serotip Arasındaki Farklar
HSV-1
Tükürük teması
Primer enfeksiyon
Bebek, küçük çocuk
zamanı
Primer enfeksiyon
Ağız, boğaz, göz, cilt
bölgesi
Latens bölgesi
Trigeminal gangliyon
Isiya direnç
Üreme özelliği
Sinir dokuyirallere direnç
Az
Fazla
Döletli yumurta koryoallantoik zarında küçük plaklar yapar
HSV-2
Cinsel temas
Genç erişkin
Genital bölge, cilt
Sakral gangliyon
Az
Döletli yumurta koryoallantoik zarında büyük plaklar yapar
Fazla
Fazla
Templateswise.com
productive infection
HSV-1 Latency
sensory neuron
infection by
viral genome in latent state
(episomal)
retrograde transport
nucleus
reactivation by
anterograde transport
epithelial cells
sensory ganglion
Her hücreyi enfekte eder Primer enfeksiyon sırasında virüs lokal olarak yayılırsa kısa süreli viremi görülebilir Enfekte ettiği hücrelerde enfeksiyon litik
seyreder, lenfosit ve makrofajlarda persistan, nöronlarda ise latent enf.
Asemptomatik
1
Patogenez
2
Bulaşma
5
4
enfeksiyonu
olanlar tükrük ve genital salgıları
ile enf. bulaştırırlar
بركم
Ganglionlara ulaşma
HSV 1 trigeminal ganglionlarda, HSV 2 ise sakral ganglionlarda latent kalır
3
Reaktivasyon
HSV’ye karşı gelişen hümoral ve hücresel
immünite
virus
replikasyonunu sınırlar, dolayısıyla
tekrarlayan enfeksiyonlar hafif seyirlidir
Veziküler lezyonlar
HSV1 ve 2 enfeksiyon
bölgesindeki deri/mukozalarda
ağrılı lezyonlar ile karakterizedir
Templateswise.com
Deri veya muköz membranlardan giriş
Patogenez
LYTIC CYCLE
Add to playlist
VIRAL DNA is TRANSCRIBED & TRANSLATED by CELL * FORM NEW VIRAL PROTEINS → NEW HERPES VIRUSES * CAN INFECT NEARBY CELLS
Viral çoğalma
Duyu nöronları
Hücre lizisi
Kök gangliyonu Soğuk algınlığı
Ateş,
Stres
Vezikül
Latentlik
Ülser REAKTİVASYON
NEURONS in FACE have CELL BODIES in the TRIGEMINAL GANGUA
to CELL BODY to START
the LATENT CYCLE
Con TRAVEL UP AXON
NEURONS in GENITALIA have CELL BODIES in the
SACRAL GANGLI
HSV1 & HSV2 Can INFECT nearby SENSORY NEURON
3
Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
Herpes labialis
Tekrarlayan mukokutanöz enfeksiyon (uçuk, ağız köşesinde ateş kabarcığı) Gingivostomatit
Küçük çocuklarda ve immün sistemi
baskılananlarda HSV stomatiti
Bukkal mukoza,, diş etleri, dudak ve ağız çevresinde ağrılı ülseratif
Herpetik keratit
Tek gözle sınırlı, kalıcı skar, kornea hasarı, körlük olabilir
3-4
Herpes farenjiti
Genç yetişkinlerde görülür
Subject Ophthalmology Image No. 71
MBBS HELP
Dendritic Corneal Ulcer
V
1-2
Neonatal herpes
4-5
Herpetik dolama
Meslek hastalığı
Egzama Herpetikum
Aktif egzaması olan çocuklarda
Herpetik menenjit genital HSV-2 enfeksiyonunun
komplikasyonu ve ölümcül bir hastalıktır 7-8-9
Herpes ensefaliti
HSV-1 ile her yaşta görülür
HSV-2 enfeksiyonunun komplikasyonu ve ölümcül bir hastalıktır
Dissemine enfeksiyon
6
Konjenital (in utero): Hamilelikte primer enf. Genital herpes Perinatal: Doğum sırasında Postnatal: Doğumdan sonra lezyonları olan kişiler ile
HSV2 (%90) ve nadiren HSV1 (%10): Erkeklerde lezyonlar penis herpetik üzerinde ve nadir olarak üretrada; kadınlarda vulva, vajina,
serviks, perianal bölge ve üst bacağın iç kısmında görülebilir…com
Bağışıklık
بركم
NK ve IFN: Doğal bağışıklıkta etkili, enfeksiyonun yayılımını önlerler
Glikoproteinlere karşı oluşan antikorlar hücre dışı virüs nötralizasyonu yapar, yayılımı sınırlamada rol alır Antikorlar koruyucu değil: IgM ve IgG varlığında korunma olmaz, IgG varken reinfeksiyon ve reaktivasyon olur
Hücresel bağışıklık önemlidir
Hücresel bağışıklık baskılanırsa reaktivasyon ve şiddetli infeksiyon olur
TH1 ve Ts hücreler enfekte hücre öldürülmesi ve iyileşmede rol oynar
Templateswise.com
Laboratuvar Tanısı
Tzanck heavens I do not have herpes.
Lezyonlar tanı koydurucudur Klinik örnekten direkt inceleme
COWDRY TYPE A
A Positive Tranck smear in genital herpes (HSV-2).
Tzanck yayması Lezyon örneklerinden hazırlanan yaymalarda dev
hücreler ve inklüzyon cisimciklerinin olduğu hücrelerin görülmesi
Virüs izolasyonu HSV, HeLa hücrelerinde 1-3 gün içinde CPE’ler üretir. Hücreler genişler ve balon gibi görünür, çok çekirdekli dev hücreler sinsitya oluşturur Elektron mikroskopi
Seroloji
HSV IgM antikorlarının saptanması primer enfeksiyonu gösterir
Viral antijenlerin araştırılması (IFA, ELISA)
PCR
BOS örneğinde HSV-DNA tespiti ensefalitin hızlı ve güvenilir tanısı
Diagnosis of HSV-2:
Cytopathic Effect of HSV in cell culture: Note the ballooning of cells.
Fig 3, HSV-infected epithelial
cell from skin lesion (DFA)
Positive immunofluorescence test for HSV antigen in epithelial cell.
HSV1 ve HSV2
Tedavi, Korunma, Kontrol
Nükleozid analogları
Asiklovir
Valasiklovir
Famsiklovir
Pensiklovir
Tedavi, primer veya tekrarlayan hastalığı
önler ya da hastalığın süresini kısaltır
Hiçbir ilaç tedavisi latent enfeksiyonu
AŞISI YOK
ortadan kaldıramaz
Antiviral ilaç hedefi olan ve viral replikasyonda
*
*
gerekli enzim olan DNA polimerazı, dolayısıyla
DNA sentezini inhibe eder
Veziküler lezyon veya ülserle temas edilmemeli Herpetik dolama için eldiven
Güvenli cinsel yaşam, Prezervatif (koruyuculuğu zayıf) Sezaryen doğum yenidoğan bulaşını önler
DIAGNOSIS
How SKIN or MUCOUS MEMBRANE LESIONS Look CONFIRMATION
look for VIRAL DNA with PCR LANTIBODY RESPONSE to VIRUS L GROWING VIRUS in CULTURE
TREATMENT
OFTEN RESOLVES WITHOUT TREATMENT
* ANTIVIRAL DRUGS Such as:
acyclovir
Camciclovi Vala Cyclovir
REDUCE PAIN
SPEED HEALING
BEST if TAKEN at START of PRODROME
* HIGH-DOSE, INTRAVENOUS ANTIVIRALS for SEVERE CASESSMOSIS.0
2023 Edit
Varicella zoster virüsü
01 Bulaşma
✔Solunum yolundan aerosoller ile
✓Deri lezyonlarına direk temasla
02 Su çiçeği (Varicella)
✓Çocukluk çağında ✔Primer enfeksiyon
03 Zona (Herpes zoster)
✓ Reaktivasyon
Varicella zoster (Suçiçeği) virüsü
Bulaşma
VZV çok bulaşıcıdır
Bulaş, döküntüler ortaya çıkmadan 48 saat öncesinde solunum yolu ile gerçekleşir
Su çiçeği (Varicella) Çocukluk çağında primer enfeksiyon (4-10 yaş)
HSV ile benzerlikler
Zona (Herpes zoster) İleri yaşlarda reaktivasyon Zona hastasının vezikülü ile temas eden duyarlı konakta suçiçeği gelişir
Nöronlarda latent enfeksiyon ve tekrarlayan hastalık oluşturabilme yeteneği Ciddi hastalığın önlenmesinde hücresel bağışıklık önemli Karakteristik kabarık (veziküler) lezyonlar oluşturması
Templateswise.com
Patogenez
Solunum yolu mukozasından girer
Virüs ayrıca direkt temasla (deriden veziküllerle) bulaşır. Solunum yolu epiteli ve bölgesel lenflerde üreyerek virüs kana geçer (Primer
enfeksiyon/primer viremi)
Zona
İmmün
yetmezlik durumunda sekonder enfeksiyon yani reaktivasyon gerçekleşir (hücresel immünitenin zayıflaması viral aktivasyon) Antikor, VZV’nin viremik yayılımını sınırlamada önemlidir, ancak bağışıklık şarttır
1
Deri döküntüleri
بركم
11-13 gün sonra ikincil bir viremi meydana gelir ve virüs vücuda ve cildin epidermis tabakasına 2 yayılır. Virüs dermal vezikülopüstüler
döküntüye neden olur. Döküntüyle birlikte ateş ve sistemik belirtiler ortaya çıkar
5
4
3
Bulaşma süresi
Hastalar semptomlar başlamadan önce ve semptomların olduğu sırada bulaşıcıdırlar
Latent enfeksiyon
Virüs, primer enfeksiyondan sonra nöronlarda, sinir gangliyonlarında
latent hale gelir
Templateswise.com
Damlacıklar
Solunum yolu
Lenfatikler
Karaciğer, dalak rekitüloendotelyal sistem, T hücreler
Viremi
Ateş,
halsizlik, başağrısı
Vezikül progresyonu
Maküller Papüller Veziküller Deri
Püstüller Kabuklu lezyonlar
Müköz membran
Nöronda latentlik
Yaptığı Hastalıklar
Varisella (Suçiçeği)
Beş klasik çocukluk çağı döküntüsünden biri (kızamık, kızamıkçık, rozeola (6. hastalık), beşinci hastalık ile beraber). Hastalık VZV ile primer enfeksiyon sonucu oluşur; genellikle çocukluk çağının hafif bir hastalığıdır ve asemptomatik enfeksiyon görülebilirse de normalde semptomatiktir. 14 günlük inkübasyon periyodu ardından aer döküntüler ile karakterizedir (gül yaprağında çiğ damlası). Primer enfeksiyon yetişkinlerde çocuklardan daha ağırdır. Lezyonların saçlı deride olması diğer döküntülerden ayırır. Yetişkinlerin %90’ından fazlasında VZV antikoru vardır
Herpes Zoster (Zona)
Virus immün sistemin baskılanmasıyla reaktive olabilir. VZV ile enfekte kişilerin %10 ila %20’inde Herpes zoster gelişir. Sıklıkla ileri yaşlarda (>50 yaş) ortaya çıkar. Rekürens sırasında latent enfeksiyonda tutulan sinirlerin innerve ettiği bölgeler etkilenir ve dermatomal su çiçeğine benzer lezyonlar çok şiddetli ağrı ile seyreder.
Gebede primer enfeksiyonu ağır geçer (pnömoni) Anne virüsü alırsa neonatal VZV enfeksiyon riski olur
Templateswise.com
༦. འེ
Suçiçeği seyir dönemleri
Üst solunum
Bölgesel lenf nodlarında viral replikasyon
yolu mukozasının
enfeksiyonu
Karaciğer, dalak
ve diğer crganlarda viral replikasyon
Derinin enfek-
siyanu ve vezi-
Primer
viremi
viremi
Ateş
Sekonder küler döküntü- nün görülmesi
Günler
о
5
in<übasyon periyodu
כ1
15
20
Bulaşıcı dönem
Şekil 53-9. Suçiçeğinin (chickenpcx) seyir dönemler. <üçük çocuklarca sevir, bu şekilde gösterildiği gibi, genellikle erişkinlerdekinden caha kısa ve dana hafiftir.
Templateswise.com
Döküntüler
Karakteristik döküntüler yüz, boyun ve gövdede yoğun, ekstremitelerde seyrektir Döküntülerin tüm formları (makül, papül, vezikül) aynı anda görülebilir (makulopapüler)
Templateswise.com
Interferon
CXCL10
CD8 T cell
Dendritic cell
CD4 T cell
VZV
Macrophage
NK cell
VZV reactivation
1
VZV reactivates
in the dorsal
root ganglia
2
VZV travels down
nerve terminals
Keratinocyte
VZV-loaded blister
Polykaryocyte
Epidermis
Rash
3
Laboratuvar Tanısı
Tzanck yayması
Lezyondan alınan
örneklerden histolojik
Tzanck Smear for Herpes Viruses
SI
inceleme ve inklüzyon
cisimciklerinin olduğu
hücrelerin görülmesi. Virüsün sitopatik etkilerinin
gösterilmesi = Cowdry - A inklüzyon cisimcikleri ve sinsitya oluşumu
Virüs izolasyonu HSV, HeLa hücrelerinde 1-3 gün içinde CPE’ler üretir. Hücreler genişler ve balon gibi görünür, çok çekirdekli dev hücreler sinsit oluşturur
Seroloji
VZV-IgM ; primer enfeksiyon VZV-IgG; önceden geçirilmiş enfeksiyon veya kazanılmış bağışıklık
Floresan antikor testi (anti VZV antikorları gösterilmesi
PCR Viral genomun saptanması
Lezyonların karakteristik görünümleri nedeniyle klinik olarak kolayca tanımlanabilir
VZV Tedavi, Korunma, Kontrol
İlaçlar Asiklovir (ACV)
Famsiklovir
Valasiklovir
İmmunglobulin
Ciddi hastalığa duyarlı, immün sistemi baskılanmış hastalar, Varisella zoster immunoglubulini verilmesi ile korunabilir (temastan sonra ilk 96 saat içinde)
Aşı
Canlı attenüe bir VZV aşısı (Oka suşu) bulunmaktadır. İmmün sistemi
baskılanmış ya da hücresel immun yetmezliği olan çocuklara/bireylere uygulanmamalıdır
Ulusal aşı programına göre çocuklukta 12. ayın sonunda tek doz cilt altına uygulanmaktadır
65 yaş üzeri bireylerde zoster aşısı daha önce hastalığın geçirilme durumuna bakılmaksızın subkutan tek doz önerilmektedir
Templateswise.com
VARICELLA ZOSTER
* HERPESVIRUS
- PRIMARY INFECTION in LYMPH NODES
-SECONDARY INFECTION in KERATINOCYTES
& NEURONS in SKIN
* TRAVELS RETROGRADELY to GANGLIA
- REMAINS DORMANT
* CHICKENPOX
-RASH on the SCALP, FACE, & TRUNK
- MACULES, PAPULES, VESICLES, & SCABS
* HERPES ZOSTER or SHINGLES
-REACTIVATION of VIRUS
- VESICLES located along ONE DERMATOME * TREATMENT is SYMPTOMATIC
- ANTIVIRAL DRUGS
OSMOSIS.
3033 5
Sitomegalovirüs
01 Bulaşma
✓Kan transfüzyonları, doku transplantasyonları,
cinsel temas, plasental yol ile doğum ve emzirme sırasında bulaşır
✔Tükürük, gözyaşı, idrar, anne sütü gibi tüm
salgılarda virüs bulunabilir 02 Latent enfeksiyon
✓CD4 T lenfositlerinde
✔Makrofajlar ve diğer hücrelerde latent
kalabilir
Sitomegalovirüs
CMV, enfeksiyonları tüm dünyada çok yaygındır, insan doğal konak, tek serotip
Tükürük, idrar, genital salgılar ve kan gibi birçok vücut salgısında bulunur
Bir insan patojenidir, sadece insan hücrelerinde (fibroblastlar, epitel hücreleri, makrofajlar) çoğalır Enfeksiyon sıklıkla erken çocukluk döneminde kazanılır
Konjenital bozukluklara (doğuştan gelen anomalilere) en sık neden olan viral etken!
Çocuklarda ve erişkinlerde sıklıkla hafif ya da asemptomatik hastalık oluşturmasına rağmen, özellikle immün sistemi baskılanmış hastalarda (AIDS) CMV, fırsatçı patojen olarak önem taşımaktadır
Solid organ transplantasyonu yapılan hastalarda en sık enfeksiyon yapan virustur
T hücreleri, makrofajlar ve diğer hücrelerde latent enfeksiyon oluşturur
Primer, latent enfeksiyon, reaktivasyon, reinfeksiyon (süperinfeksiyon) şeklinde enfeksiyon yapar İmmün baskılama (HIV, steroid kullanımı) ve allojenik uyarımla (transfüzyon ve transplantasyon) ile reaktive olur
Dezenfektan, alkol, solvent, kuruluk, ısı, asit ve ışınlara dayanıksızdır
Sitomegalovirüs
Lenfotropik bir virüstür
Lenfosit ve lökositlerle vücuda yayılır
Hücre kültüründe çok çekirdekli dev hücre oluşumuna neden olur
Baykuş gözü şeklinde intranükleer inklüzyon cisimciklerine yol açar
Virusun böbrek ve tükrük bezindeki replikasyonu idrar ve vücut sıvılarından atılımını arttırır
Virus idrar, kan, tükrük, gözyaşı, süt, dışkı, semen, amnion Sivisi, vajinal ve servikal sekresyondan izole edilebilir
Primer enfeksiyon
Bebek ve çocuklarda belirtisiz
(asemptomatik)
Bulaşma vücut sıvıları, anne sütü,
tükürük, ter, idrar
CMV hastalığı
İmmün süpresif hastalarda CMV hastalığı
Ekzojen primer enfeksiyon
Endojen reaktivasyon
Pnömoni veya GIS enfeksiyonu
1
Patogenez
2
بركم
Primer enfeksiyon
Yetişkinlerde asemptomatik veya hafif semptomatik enf. (enfeksiyöz mononükleozis benzeri hastalık = Ateş, lenfadenopati, hepatit,
5
4
lenfositoz)
3
Reaktivasyon
İmmün sistemi normal kişilerde
genellikle asemptomatik
Konjenital enfeksiyon
Çekirdek içi inklüzyonlu, çok çekirdekli dev hücreler olan sitomegalik inklüzyon hastalığı Gebe annede antikor varsa virus fetüsa bulaşmayabilir. İntrauterin enfekte bebeklerin! %10-20’si semptomatik geçirir
Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
Konjenital hastalıklar
Etkilenen yenidoğanların %10’unda mikrosefali,
intraserebral kalsifikasyon, hepatosplenomegali ve döküntü (sitomegalik inklüzyon hastalığı) gibi klinik hastalıklar görülür. İşitme kaybı, zihinsel gerilik, konjenital CMV enfeksiyonunun sık görülen sonuçlarıdır. Hamilelikleri sırasında birincil CMV enfeksiyonu geçiren annelerden doğan bebeklerde ciddi doğum kusurları riski son derece yüksektir.
بركم
Perinatal enfeksiyon
Gebelikle aktive olan virüsün, serviks kanalından bebeğe bulaşmasıyla oluşur. CMV, anne sütü veya kolostrumdan ya da kan transfüzyonu ile de bulaşır. Zamanında doğan sağlıklı bebeklerde klinik tablo oluşmaz
Çocuk ve erişkinlerde enfeksiyon
Bağışık sistemi normal çocuk ve erişkinlerde 4-8 hafta inkübasyon olur. Asemptomatik geçer. CMV Mononükleoz tablosu; ateş, halsizlik, miyalji, LAP, hepatit, splenomegali görülür
Primer enfeksiyon sonrası uzun zaman sekresyon ve idrarda virüs izolasyonu olur.
Tükrük bezi tutulumu siktir
Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
بركم
Konjenital hastalıklar
En sık görülen viral konjenital enfeksiyon etkenlerindendir. Gebede primer infeksiyon sonrası fetusta risk %50
reaktivasyonda ise %1’dir.
Seropozitif anneden doğarsa daha az ciddi enfeksiyon olur yada sorun olmaz. Konjenital CMV enfeksiyonunda 1 hafta boyunca yenidoğan idrarında virus izolasyonu yapılabilir.
Transplantasyon/Transfüzyon
Organ transplantasyonu sonrası primer enf. risklidir, kan transfüzyonu sonrası asemptomatik seyredebilir ise de semptom elişirse mononükleoz belirtransplantasyonu sonrası CMV, rejeksiyonu kolaylaştırır. *Kİ transplantasyonu sonrası; graft versus host olur.
İmmünsuprese hastalarda
Fırsatçı enfeksiyonlar daha ağırdır, virus atılımı uzun sürer Yaygın enfeksiyon olur
Pnömoni
Retinit Ensefalit Kolit Özefajit
Templateswise.com
Laboratuvar Tanısı
Histolojik inceleme Biyopsi materyalinde intranükleer inklüzyon cisimciğinin (baykuş gözü)
saptanması
Seroloji İmmunfloresan mikroskopi ile lökositlerde viral antijenlerin ve ayrıca EIA (Enzim immun assay) ve IFAT (immunofluorecence antibody test) ile serumda antikorların (anti CMV-IgM, IgG) tayini yapılabilir
CMV IgG pozitifliği önceden geçirilmiş enfeksiyonu, tek başına CMV IgM pozitifliği Primer enfeksiyonu gösterir. IgM reaktivasyon ve re-enfeksiyonlarda da pozitifleşebilir. Bu durumda (IgG ve IgM birlikte pozitif) enfeksiyonun primer veya
sekonder olup olmadığı IgG avidite testi ile ayırt edilmelidir
PCR
Biyopsi materyali; idrar, kan, bronş sıvısı veya BOS’tan PCR ile viral DNA araştırılmas
CMV Tedavi, Korunma, Kontrol
İlaçlar
Korunma
Ciddi hastalıklar için kullanılan özgül Kan ve organ donörlerin CMV açısından taranması,
antiviral ilaçlar mevcuttur
İmmün süpresif (AIDS, transplant, kanser, vb) hastalarda CMV hastalıklarının tedavisi için kullanılan antiviraller:Ganciclovir, Valganciclovir, Foscarnet, Cidofovir
virüsün bulaşını azaltır
Transfüzyonlarda CMV negatif kan kullanılması Seronegatif alıcılara transplantasyon öncesi CMV immunoglobulini uygulaması Antiviral ilaçlarla proflaksi
Aşısı yok
Templateswise.com
EBV INFECTION (KISSING DISEASE)
SALIVA or RESPIRATORY SECRETIONS
SHARING FOOD
or DRINKS
KISSING
- COMMON in ADOLESCENTS & YOUNG ADULTS
-AGE 15-24
EPSTEIN BARR VIRUS & STRESS
Epstein-Barr Virus
01 Bulaşma
✔Tükürükle bulaşır
✓ Enfeksiyöz mononükleoz (öpücük hastalığı)
aslında EBV ile enfekte B hücreleri ile
koruyucu T lenfositleri arasındaki bir iç savaştır 02 EBV kanser ilişkisi
✓ Burkitt lenfoma ✔Hodgkin lenfoma
✓Nazofaringeal karsinom
EBV ayrıca AIDS’li hastalarda B hücreli lenfomalar ile ilişkilendirilmiştir.
✓EBV, B hücreleri için bir mitojendir ve doku kültüründe B hücrelerinin çoğalmasını uyararak, onları ölümsüzleştirir
Epstein Barr Virus
B hücresinde ve orofarinks/nazofarinksteki bazı epitelyal hücrelerde replike olabilir
EBV, yetkin T hücresi varlığında B hücresinin latent enfeksiyonuna neden olabilir > EBV, B hücresini uyarabilir ve ölümsüzleştirebilir
EBV 70’den fazla proteini kodlamaktadır
EBV, human herpesvirus 4 (HHV-4) olarak da isimlendirilir
EBV, konak seçiciliği fazla olan bir virüstür
in vitro olarak yalnızca insan ve bazı primatların B lenfosit ve nazofarenks epiteli hücre
kültürlerinde üretilebilir
ÖPÜCÜK HASTALIĞI
Epstein Barr Virus
OROPHARYNX
Bulaşma tükürük ile olur
Kan transfüzyonu ve transplantasyon ile de bulaşır
Okul öncesi (1-5 yaş) dönemde aile içi, kreş/bakimevleri
Adölesan/genç erişkin (14-25 yaş) öpüşmenin yaygınlaşması
Primer EBV enfeksiyonu çocuklarda genellikle belirtisiz seyreder
En sık çocuklarda ve genç erişkinlerde görülen, akut, lenfoproliferatif viral bir hastalıktır Ürediği hücreye sitopatik etki yapmaz, ancak T hücre süpresyonunun olmadığı durumlarda; EBV ile enfekte olup virus genomunu içeren hücre, devamlı üreme özelliği kazanır (transforme veya immortal hücre)
EBV ile enfekte olmuş B hücreleri, enfeksiyonun lenforetiküler sistem boyunca yayılmasından sorumludur
EPITHELIUM
B CELL
(LYMPHOCYTES)
(OSMOSIS.org
3033
Antijenik yapısı
بركم
Litik enfeksiyon fazında eksprese edilen erken ve geç proteinlerdir.
Eksprese oldukları viral siklus fazına göre EBV antijenleri iki gruba ayrılır
1. Latent faz antijenleri
Virüsün latent enfeksiyon oluşturduğu
B hücrelerinde sentezlenen proteinlerdir. Epstein-Barr nükleer antijen (EBNA) yapısal olmayan ve ilk
görülen antijendir
Değişmeksizin eksprese edilir ve viral
1
2. Litik faz antijenleri
2
epizomların devamlılığı için gereklidir.
2c Geç antijenler
Viral kapsid antijen (VCA):virüs üreten ücrelerde buulunur Membran antijenleri:Viral membran antijenlerine karşı gelişen antikorlar nötralize edici özelliktedir.
5
4
2a. Erken başlangıç antijenleri (EA)
Enfekte B lenfositlerinde sentezlenir, CD4 3 T lenfositlerini uyarır. Bunlar, CD8 T lenfositlerini bu antijenlere karşı aktive eder ve enfekte B lenfositlerini hedefleyen CD8 sitotoksik T lenfositleri geliştirilmiş olur. T hücreleri, B hücrelerinin aşırı çoğalmasını sınırlar ve onları öldürür
2b. Erken antijenler (EA)
Templateswise.com
Replikasyon-Antijenler
İnfeksiyon
EBNA
EMA
Persistan infeksiyon
Geç
VCA
EA
MA
LİZİS
EBNA
MA
VCA
EA
- EB nuclear antigen - membrane antigen
-Viral capsid antigen
- Early antigen
46
© Templateswise.com
Patogenez
بركم
Hedef hücre
Tükürükle bulaşır. Enfeksiyon orofarinks ve nazofarinks epitel
hücrelerinde başlar, viral replikasyon tamamlandıktan sonra epitel hücreleri lizis sonucu ölürler
ve
Latent enfeksiyonun aktivasyonu Transplantasyon sonrasında sitotoksik T lenfosit yanıtının baskılanmasıyla, EBV’nin latent kaldığı B lenfositlerinde kontrol edilemeyen proliferasyon posttransplant lenfoproliferatif hastalıklar ortaya çıkar. EBV, bellek B hücrelerinde latent enfeksiyon oluşturur ve B hücresi aktive olduğunda virüs de reaktive olur.
1
5
2
B lenfositlerinin enfeksiyonu
Serbest kalan virüsler, submukozal lenfatiklere ulaşır. Viremi sırasında karşılaştıkları B lenfosit yüzeyindeki C3d reseptörlerine bağlanıp enfekte ederler.
4
Latent enfeksiyon
3
Enfekte B hücreleri
Enfekte B lenfositlerinde sentezlenen antijenler, CD4 T lenfositlerini uyarır. Bunlar da CD8 T lenfositlerini bu antijenlere karşı aktive eder ve enfekte B lenfositlerini hedefleyen CD8 sitotoksik T lenfositleri geliştirilmiş olur. T hücreleri, B hücrelerinin aşırı çoğalmasını sınırlar ve onları öldürür. Atipik lenfositler (Downey)
EBV, B lenfositi içinde; Produktif, latent veya ölümsüzleşme şeklinde enfeksiyon yapar.
Latent enfeksiyon sitotoksik T lenfositi kontrolündedir Templateswise.com
Downey hücreleri
A
C
بركم
Şekil-5: Atipik lenfositler (Downey hücreleri) (45).
Atipik lenfositler matür lenfositten daha büyük olup, sitoplazmaları bazofilik boyanır özellikte, lobüler yapıda nükleuslu, kenarları çentikli hücrelerdir. Lenfositlerin kenarları komşu eritrositlerce itilmiştir.
O Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
BODY’S IMMUNE SYSTEM 0 HUMORAL RESPONSE
-B CELLS CREATE ANTIBODIES
Y
بركم
CELLULAR RESPONSE
-CYTOTOXIC or CD8+ T CELLS
-MATURE in THYMUS
EPSTEIN-BARR VIRUS (EBV) CAUSES:
* ASYMPTOMATIC LATENT INFECTIONS of B CELLS
*ACUTE SYMPTOMS of:
~ FEVER
- SORE THROAT
~ ENLARGED
LYMPH NODES
~ FATIGUE
* LEADS to:
-NASOPHARYNGEAL CARCINOMA
-HODGKIN LYMPHOMA
-NON-HODGKIN LYMPHOMA
-BURKITT
INFECTIOUS
MONONUCLEOSIS (MONO)
CYTOTOXIC T CELLS
CD8+
UNABLE to KILL OFF →
↑ B CELL PROLIFERATION
A
B CELL
A
LATENT-INFECTED B CELLS
B CELL CANCERS
HODGKIN
B CELL LYMPHOMAS-
NON-HODGKIN
Survived!
VIRAL GENES
CD8+
No more spreading!
Templateswise.com
Antikor Titresi
༦. འེ
Serolojik Testler
Enfeksiyöz mononükleoz
VCA-IgG
VCA-IgM (+) erken akut faz
VCA-IgG ve IgM (+) akut faz
EBNA-IgG (+) geç dönemde oluşur (konvelesan)
VCA-IgG (+) ve EBNA-IgG (+) geçirilmiş enfeksiyon, kazanılmış immünite
VCA-IgM
VCA-IgA
Anti-EA
Anti-EBNA-1
Haftalar
Aylar
Yollar
Primer EBV Enfeksiyonu
Şekil-6: EBV spesifik antikorlar (53).
Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
بركم
Enfeksiyöz mononükleoz: Lenflerin şişmesi (lenadenopati), dalağın büyümesi (splenomegali) ve eksüdatif farenjit klasik semptomlar olup; yüksek ateş, halsizlik ve bazen karaciğerde büyüme eşlik eder.
Kronik hastalık: Bazı kişilerde EBV, döngüsel tekraruşturabilir. Bu hastalarda kronik yorgunluk vardır; ayrıca hafif düzeyde yüksek ateş, baş ağrısı ve boğaz ağrısı da olabilir. Epstein-Barr virüsünün indüklediği lenfoproliferatif hastalıklar: Hücresel immunitenin olmadığı kişilerde EBV enfeksiyonu, enfeksiyöz mononükleoz yerine hayatı tehdit eden poliklonal lösemi benzeri B hücre proliferatif hastalığı ve lenfomaya eğilimlidir. EBV ayrıca Asya’da erişkinlerde endemik olarak görülen nazofarengeal karsinoma ile de ilişkilidir. Tümör hücreleri EBV DNA’sı içerir; ancak tümör hücrelerinin lenfositlerden köken aldığı Burkitt lenfomadan farklı olarak nazofarengeal karsinoma hücreleri epitelyal kökenlidir.
Tüylü oral lökopati: Dil ve ağızdaki lezyonlarla karakterizedir. Epitelyal hücrelerdeki üretken EBV enfeksiyonunun ender görülen bir şeklidir. Bu tablo, AIDS’li hastalarda görülen fırsatçı bir hastalıktır
Templateswise.com
Laboratuvar Tanısı
Heterofil antikor
Hasta serumunda
heterofil antikor aranmasıdır Monospot test veya Klasik Paul-Bunnell testi ile aranabilir. Paul-Bunnell testinde >1/64 titreler, EMN tanısını doğrular
HA testleri, normalde insan serumunda bulunabilen Forssman antikorlarının varlığında veya Serum hastalığında da pozitif bulunabilir
Seroloji
HA testlerinin negatif bulunduğu, tanısında güçlük çekilen olgularda, EBV’ye özgül antikorların aranması gerekir. EBV enfeksiyonu sırasında, virusun çeşitli antijenik yapılarına karşı antikor yanıtı gelişir. Akut enfeksiyon tanısında en yararlı test Anti-VCA IgM ve Anti-EBNA IgG bakılmasıdır
(IFA, ELISA)
PCR
Viral genomun
saptanması
HHV-6
HHV-6A ve HHV-6B
Roseola infantum (6.hastalık=Exanthem subitum
>2 yaş toplumun %90’ı pozitiftir
3 yaş altında, ateş, maküler lezyonlar görülür döküntüler boyun ve sırttan başlar, göğüs, karin, alt ekstremitelere yayılır
بركم
Hedef hücre
T hücre, epitel hücresi, NK ve monositleri
Belirtileri
Ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu, lenfadenopati
2 gün boyunca yüksek seyreden ateşin düşmesiyle birlikte boyun ve gövdede makülopapüler döküntü ortaya çıkar
Yetişkinlerde
Erişkinlerin çoğunda (>%90) tükrükte bulunur, Yetişkinlerde primer enf. mononükleozis tablosu ile seyreder, HHV-6B nörolojik hastalıklardan soyutlanmıştır
Tanı ve Tedavi Karakteristik döküntü Özgül IgM ve IgG tespiti Komplikasyon olmadan iyileşir Özgül bir antiviral tedavi yok
Templateswise.com
HUMAN HERPESVIRUS 6 (HHV-6)
YY
* REPLICATES EFFICIENTLY
in CD4+ T LYMPHOCYTES
YOUNG CHILDREN
ROSEOLA INFANTUM
LASTS
AFTER
3-5 DAYS FEVER
DIAGNOSIS
* CLINICAL PRESENTATION
TREATMENT
* SUPPORTIVE
* SEVERE CASES ACYCLOVIR or GANCICLOVIR
Templateswise.com
HHV-7
Hedef hücre:T hücre, epitel hücresi, NK ve monositleri enfekte eder Replikasyon ve latentlik Thücrelerinde
Erişkin popülasyonun çoğunda tükrükte bulunur (%75)
>2 yaş toplumun %85’i pozitif
HHV-6 gibi HHV-7’de roseola infantum (egzantema subitum) etkeni HHV-6 gibi transplant ve AIDS hastalarında potansiyel patojen
Tanı: Özgül IgM ve IgG tespiti Tedavi: Özgül bir antiviral tedavi yok
HHV-8 (Kaposi sarkomu ile ilişkili herpesvirus=KSHV)
KAPOSI’ S SARCOMA ASSOCIATED HERPESVIRUS
Human herpes virus 8 infection
*
İlk kez Kaposi sarkoma’lı hastalardan izole edilmiş ve “Kaposi sarkoma ile ilişkili herpes virus (KSHV)” olarak tanımlanmıştır
Lenfotropik bir virustur
AIDS hastalarında fırsatçı bir virüs
AIDS ile ilişkili immün süpresyonda ve böbrek transplantasyonu sonrası gelişen kaposi sarkomunda HHV8 enfeksiyonu gösterilmiştir En sık cilt tutulumu olur, %4 visseral görülür
Kaposi sarkomu
Hedef hücre lenfosit ve diğer hücreler Bulaşma yakın temas, cinsel ilişki, tükürük
Kaposi’s sarcoma
AIDS hastalarının çoğunda tükürükte bulunur Afrika’da endemik
Diğer herpes virüslar gibi toplumlarda yaygın olarak bulunmaz
Tanı PCR, özgül IgM ve IgG tespiti Tedavi özgül bir antiviral tedavi
Herpesvirus simiae (B virus)
1st Human Death
Alfaherpesvirus
Doğal konak maymun
Bulaşma: Maymunun ısırması veya tükürükleri, viroloji lab.’da kullanılan doku ve hücreler ile insanlara bulaşır
Virusun girdiği yerde ağrı, lokalize kızarıklık, vezikül
⚫ Ensefalopati: sonuç genellikle ölümcül
Monkey B Virus
in China
by Ankit Agrawal
Herpesviruslar ve TEDAVİ
Qualitative Antiviral Activity
Acyclovir
HSV VZV EBV CMV | HHV 6-8
++
1
Valacyclovir
++
+
Famciclovir
+
Ganciclovir
+
++
Valganciclovir
Foscarnet
Cidofovir
+ +
+
#++
++
++
1
1
++
++
+ +
+
+
++
HSV 1: Orolabial herpes
HSV 2: Genital Herpes Simplex
HHV 3: Varicella (Zoster)
HHV 3: Varicella (chickenpox)
HHV 4: Epstein Barr Virus (mononucleosis)
HHV 5: CMV
HHV 6: Roseola (sixth disease)
HHV 7: Pityriasis rosea (PR) in adults
HHV 8: Kaposi sarcoma associated

A

Genel Özellikleri
İkozahedral kapsitli, çift iplikli, lineer, zarflı DNA virüsleri 120-250 nm boyutunda
162 kapsomerden oluşan nükleokapsid
Tegümentte virüs tarafından kodlanmış proteinler ve enzimler
Virüs konak hücreye girdiği zaman hücreyi kontrol altına almak için kullandığı proteinler
Konak hücreye tutunma, füzyon ve immün kontrolden
kaçmak için çok sayıda glikoprotein
Hücreye füzyon yoluyla girerler
Hücre nükleusunda replikasyon
> DNA polimeraz enzimi viral DNA replikasyonunu sağlar, aynı
zamanda antiviral ilaçlar için hedef

424
Q

Glikoproteinler(Gp)
Gp
Görevi
gB
Hücreye giriş, nötralizan antikorların indüklenmesi
gC
Bağlanma ve hücreden çıkış
gD
Penetrasyon ve hücrelerarası yayılma
gE
Hücrelerarası yayılma
gG
Hücreye giriş ve salınma, hücrelerarası yayılma
gH
gl
gk
gL
gM
gN
Hücreye giriş ve salınma, hücrelerarası yayılma
Hücrelerarası yayılma
Viral eksositoz ve hücreler arası yayılma
gH ile kompleks oluşturur, viral transportta etkili
Penetrasyon ve hücrelerarası yayılma
Glikoprotein M işlevine yardım
Viral bağlanma proteinleri (gB,C,D,gH, gE/gl) Füzyon proteinleri (gB),
Yapısal proteinler, immün yanıttan kaçış proteinleri (gC, gE, gl) ve diğer işlevler olarak görev yapan en az 11 glikoprotein gE/gl kompleksi IgG’nin Fc kısmına bağlanarak virüsü ve virüsle enfekte olmuş hücreleri kamufle eder
Bu eylemler antikorun antiviral etkinliğini azaltır

A

HSV Enfeksiyonları
بركم
Özgül hücreler
Nöronlar ve lenfoid dokuların enfeksiyonu
İmmün sistemin baskılanmas: Stres, ateş, ultraviyole, hormonal değişiklikler gibi nedenler virüsü aktive eder
1
2
5
4
Primer enfeksiyon
Mukoza üzerinden giriş
Önce hedef hücrelerde litik enf.
Genellikle asemptomatik
Persistant ve latent enfeksiyon Reaktivasyon
Hücre çekirdeği içinde plazmit benzeri
epizomlar haline geçip,
konak genomuna entegre olmadan kalırlar
Tekrarlayan enfeksiyonlar
Virüs genellikle, fibroblast ve epitelyal hücrelerde litik enfeksiyonlara, nöronlarda ise latent enf. neden olur

425
Q

Replikasyon
بركم
Virus özgül reseptörüyle hücre yüzeyine tutunur
Hücre yüzeyi reseptörleri pek çok farklı hücrede bulunur
Hücre membranı ve virus
zarfı arasında
gerçekleşir
1. Tutunma
protein synthesis
cytoskeleton
nuclear pore
early and late mRNAs
RNA polymerase
Viral DNA
Endoplasmic reticulum
nucleus
exocytosis
füzyon
2. Sitoplazmaya geçiş
Nükleokapsit kinaz
protein
ve sitotoksik proteinler ile birlikte sitoplazmaya geçer
Nukleus porlarına taşınır
Nükleokapsid çekirdeğe kadar gider ve çekirdek zarında bulunan porlardan
DNA’yı çekirdek içine doğru bırakır
DNA çembersel formal döner
3. Çekirdeğe giriş
4. Transkripsiyon Translasyon
Önce en erken protein (alfa)
sentezi için mRNA sentezi
yapılır bundan protein sentezi sitoplazmada yapılır ve ürünler çekirdeğe döner
Erken protein (beta) sentezi için çekirdekte mRNA sentezlenir, bundan protein sentezi sitoplazmada yapılır ve ürünler çekirdeğe dönerateswise.com
attachment
fusion
attachment
fusion
protein synthesis
Replikasyon
بركم
cytoskeleton
nuclear pore
early and late RNAS
Endoplasmic reticulum
RNA polymerase
Viral DNA
nucleus
exocytosis
DNA
Çembersel replikasyonu yapılır
5. DNA sentezi
Latent enfeksiyon gelişen hücrede viral genom replikasyonu olmaz sadece spesifik genler (LATs:latency associted proteins genes) transkribe olur
6. Geç genlerin trankripsiyonu translasyonu
Paketlenme çekirdek içinde olur
Kapsid oluşur içine viral DNA girer
Çekirdekten zarf alarak hücreden çıkar Çekirdekten zarf almadan kaçanlar golgiden zarf alarak hücreden çıkarlar
Peplomerler sitoplazmada çok büyük oranda sentezlenir
Tüm zarlı bölgelere yerleştirilir
7. Bir araya toplanma
Viral DNA replike olunca artık yapısal proteinlerin (gamma/geç proteinler sentezlenmesi gerekir
Bunun için geç mRNA’lar oluşturulur
8. Progeni
Virionların ekzositoz ile çıkışı
mRNA’lar sitoplazmaya gider burada proteine dönüşüp
çekirdeğe gelir ve çekirdek içinde birikir
Erken genlerden sonra geç gen ekspresyonlarına ilerleme hücrenin ölümü ve litik enfeksiyonla sonuçlanır
Viral genom hücresel DNA bağ. RNA polimeraz ile transkribe olur, viral ve selüler kodlanan nükleer faktörler ile transkripsiyon regüle edilir Bu faktörler enfeksiyonun litik, persistan yada latent mi olacağında belirleyici rol oynar

A

Herpes Virüsler
Virus
Primer hedef hücre
Latent enfeksiyon
HSV1 Mukoepitelyal hücre
Nöron
HSV2 Mukoepitelyal hücre
Nöron
VZV Mukoepitelyal ve T hücre
Nöron
CMV
Monosit, lenfosit, epitelyal hücre
Monosit, Lenfosit ve diğer
HHV6 T lenfosit ve diğer
T lenfosit ve diğer
HHV7 T lenfosit ve diğer
EBV B lenfosit, epitelyal hücre
HHV8 Lenfosit
T lenfosit ve diğer
B lenfosit
B lenfosit
Bulaşma
Yakın temas (sekresyon, oral)
Yakın temas, (sekresyon, genital) seksüel
Solunum ve enfekte deri lezyonu
Yakın temas, transfüzyon, transplantasyon, konjenital
Solunum, yakın temas
Oral sekresyon, anne sütü
Tükürük, kan,
Yakın temas (seksüel), tükürük?
Herpes Virüsler
HSV-1, HSV-2, VZV; veziküler raş yapar
CMV, EBV raş yapmaz
HSV-1, HSV-2, VZV, CMV; Çok hücreli dev hücre oluşturur KANSERLE İLİŞKİ:
EBV; Burkitt lenfoma, nazofaringeal karsinoma
HHV8; Kaposi sarkomu ile ilişkili

426
Q

Herpes simpleks virüs
01 HSV-1
✔Genellikle oral yolla bulaşır
✔Tükrük teması, öpüşme, tükürükle kontamine
eşyaların kullanımı, tükürükle bulaşmış ellerin açık deri veya göze teması yoluyla bulaşır
02 HSV-2
✓Cinsel yolla bulaşır
✓ Genital salgılarda bulunur
03 Aşısı yok

A

Herpes simpleks virüs HSV-1 ve HSV-2
HSV tanımlanan ilk insan herpes virüstür
Birçok birey hayatın ilk yıllarında enfekte olur
HSV 1 ve 2’nin genomları DNA homolojisi, antijenik determinantlar, doku tropizmi ve hastalık bulguları gibi pek çok ortak özelliğe sahiptir
HSV genomu DNA’ya bağımlı DNA polimeraz ve deoksiribonükleaz,
timidin kinaz, ribonükleotid reduktaz, proteaz gibi enzimleri kodlar
Ürediği hücrelerde sinsitya oluşumu, Cowdry-A tipi inklüzyon
cisimciği oluşturur
HSV-2 seropozitifliği cinsel aktivitenin başlamasıyla adölesan/genç erişkinlik döneminde artmaya başlar
Herpes Simpleks Virus Tip 1 ve 2
(HSV 1 ve HSV 2)
Doğal konak insandır
Primer infeksiyon/ Epitel hücrelerinde Latent infeksiyon/ Kök ganglionlarında Reaktivasyon/ Latent olarak infekte hücrede tekrar virus üretimi Rekürrens/Reaktivasyon sonucu klinik olarak ortaya çıkan hastalık
Primer ve rekürrens enfeksiyonlarda lezyonların şiddeti farklı (primer daha şiddetli)
Rekürrenslerle seyreden latent infeksiyonlar yapar Nöronda virusun çok erken genleri transkribe olursa virus replikasyonu olur
LATS (latentlikle ilişkili transkriptler= kodlanmayan, düzenleyici RNA’lar; proteine dönüşmez) transkribe olursa latent enfeksiyon olur
Bulaş yolu

427
Q

İki Serotip Arasındaki Farklar
HSV-1
Tükürük teması
Primer enfeksiyon
Bebek, küçük çocuk
zamanı
Primer enfeksiyon
Ağız, boğaz, göz, cilt
bölgesi
Latens bölgesi
Trigeminal gangliyon
Isiya direnç
Üreme özelliği
Sinir dokuya affinite
Az
Antivirallere direnç
Az
Fazla
Döletli yumurta koryoallantoik zarında küçük plaklar yapar
HSV-2
Cinsel temas
Genç erişkin
Genital bölge, cilt
Sakral gangliyon
Az
Döletli yumurta koryoallantoik zarında büyük plaklar yapar
Fazla
Fazla

A

Her hücreyi enfekte eder Primer enfeksiyon sırasında virüs lokal olarak yayılırsa kısa süreli viremi görülebilir Enfekte ettiği hücrelerde enfeksiyon litik
seyreder, lenfosit ve makrofajlarda persistan, nöronlarda ise latent enf.
Asemptomatik
1
Patogenez
2
Bulaşma
5
4
enfeksiyonu
olanlar tükrük ve genital salgıları
ile enf. bulaştırırlar
بركم
Ganglionlara ulaşma
HSV 1 trigeminal ganglionlarda, HSV 2 ise sakral ganglionlarda latent kalır
3
Reaktivasyon
HSV’ye karşı gelişen hümoral ve hücresel
immünite
virus
replikasyonunu sınırlar, dolayısıyla
tekrarlayan enfeksiyonlar hafif seyirlidir
Veziküler lezyonlar
HSV1 ve 2 enfeksiyon
bölgesindeki deri/mukozalarda
ağrılı lezyonlar ile karakterizedir
Templateswise.com
Deri veya muköz membranlardan giriş
Patogenez
LYTIC CYCLE
Add to playlist
VIRAL DNA is TRANSCRIBED & TRANSLATED by CELL * FORM NEW VIRAL PROTEINS → NEW HERPES VIRUSES * CAN INFECT NEARBY CELLS
Viral çoğalma
Duyu nöronları
Hücre lizisi
Kök gangliyonu Soğuk algınlığı
Ateş,
Stres
Vezikül
Latentlik
Ülser REAKTİVASYON
NEURONS in FACE have CELL BODIES in the TRIGEMINAL GANGUA
to CELL BODY to START
the LATENT CYCLE
Con TRAVEL UP AXON
NEURONS in GENITALIA have CELL BODIES in the
SACRAL GANGLI
HSV1 & HSV2 Can INFECT nearby SENSORY NEURON
3

428
Q

Yaptığı Hastalıklar
Herpes labialis
Tekrarlayan mukokutanöz enfeksiyon (uçuk, ağız köşesinde ateş kabarcığı) Gingivostomatit
Küçük çocuklarda ve immün sistemi
baskılananlarda HSV stomatiti
Bukkal mukoza,, diş etleri, dudak ve ağız çevresinde ağrılı ülseratif
Herpetik keratit
Tek gözle sınırlı, kalıcı skar, kornea hasarı, körlük olabilir

Herpes farenjiti
Genç yetişkinlerde görülür
Subject Ophthalmology Image No. 71
MBBS HELP
Dendritic Corneal Ulcer
V
1-2
Neonatal herpes
4-5
Herpetik dolama
Meslek hastalığı
Egzama Herpetikum
Aktif egzaması olan çocuklarda
Herpetik menenjit genital HSV-2 enfeksiyonunun
komplikasyonu ve ölümcül bir hastalıktır 7-8-9
Herpes ensefaliti
HSV-1 ile her yaşta görülür
HSV-2 enfeksiyonunun komplikasyonu ve ölümcül bir hastalıktır
Dissemine enfeksiyon
6
Konjenital (in utero): Hamilelikte primer enf. Genital herpes Perinatal: Doğum sırasında Postnatal: Doğumdan sonra lezyonları olan kişiler ile
HSV2 (%90) ve nadiren HSV1 (%10): Erkeklerde lezyonlar penis herpetik üzerinde ve nadir olarak üretrada; kadınlarda vulva, vajina,
serviks, perianal bölge ve üst bacağın iç kısmında görülebilir.

A

Bağışıklık

NK ve IFN: Doğal bağışıklıkta etkili, enfeksiyonun yayılımını önlerler
Glikoproteinlere karşı oluşan antikorlar hücre dışı virüs nötralizasyonu yapar, yayılımı sınırlamada rol alır Antikorlar koruyucu değil: IgM ve IgG varlığında korunma olmaz, IgG varken reinfeksiyon ve reaktivasyon olur
Hücresel bağışıklık önemlidir
Hücresel bağışıklık baskılanırsa reaktivasyon ve şiddetli infeksiyon olur
TH1 ve Ts hücreler enfekte hücre öldürülmesi ve iyileşmede rol oynar
Templateswise.com
Laboratuvar Tanısı

Lezyonlar tanı koydurucudur Klinik örnekten direkt inceleme

A Positive Tranck smear in genital herpes (HSV-2).
Tzanck yayması Lezyon örneklerinden hazırlanan yaymalarda dev
hücreler ve inklüzyon cisimciklerinin olduğu hücrelerin görülmesi
Virüs izolasyonu HSV, HeLa hücrelerinde 1-3 gün içinde CPE’ler üretir. Hücreler genişler ve balon gibi görünür, çok çekirdekli dev hücreler sinsitya oluşturur Elektron mikroskopi
Seroloji
HSV IgM antikorlarının saptanması primer enfeksiyonu gösterir
Viral antijenlerin araştırılması (IFA, ELISA)
PCR
BOS örneğinde HSV-DNA tespiti ensefalitin hızlı ve güvenilir tanısı

HSV1 ve HSV2
Tedavi, Korunma, Kontrol
Nükleozid analogları
Asiklovir
Valasiklovir
Famsiklovir
Pensiklovir
Tedavi, primer veya tekrarlayan hastalığı
önler ya da hastalığın süresini kısaltır
Hiçbir ilaç tedavisi latent enfeksiyonu
AŞISI YOK
ortadan kaldıramaz
Antiviral ilaç hedefi olan ve viral replikasyonda
*
*
gerekli enzim olan DNA polimerazı, dolayısıyla
DNA sentezini inhibe eder
Veziküler lezyon veya ülserle temas edilmemeli Herpetik dolama için eldiven
Güvenli cinsel yaşam, Prezervatif (koruyuculuğu zayıf) Sezaryen doğum yenidoğan bulaşını önler
DIAGNOSIS
How SKIN or MUCOUS MEMBRANE LESIONS Look CONFIRMATION
look for VIRAL DNA with PCR LANTIBODY RESPONSE to VIRUS L GROWING VIRUS in CULTURE
TREATMENT
OFTEN RESOLVES WITHOUT TREATMENT
* ANTIVIRAL DRUGS Such as:
acyclovir
Camciclovi Vala Cyclovir
REDUCE PAIN
SPEED HEALING
BEST if TAKEN at START of PRODROME
* HIGH-DOSE, INTRAVENOUS ANTIVIRALS for SEVERE CASESSMOSIS.0
2023 Edit
Varicella zoster virüsü
01 Bulaşma
✔Solunum yolundan aerosoller ile
✓Deri lezyonlarına direk temasla
02 Su çiçeği (Varicella)
✓Çocukluk çağında ✔Primer enfeksiyon
03 Zona (Herpes zoster)
✓ Reaktivasyon
Varicella zoster (Suçiçeği) virüsü
Bulaşma
VZV çok bulaşıcıdır
Bulaş, döküntüler ortaya çıkmadan 48 saat öncesinde solunum yolu ile gerçekleşir
Su çiçeği (Varicella) Çocukluk çağında primer enfeksiyon (4-10 yaş)
HSV ile benzerlikler
Zona (Herpes zoster) İleri yaşlarda reaktivasyon Zona hastasının vezikülü ile temas eden duyarlı konakta suçiçeği gelişir
Nöronlarda latent enfeksiyon ve tekrarlayan hastalık oluşturabilme yeteneği Ciddi hastalığın önlenmesinde hücresel bağışıklık önemli Karakteristik kabarık (veziküler) lezyonlar oluşturması
Templateswise.com
Patogenez
Solunum yolu mukozasından girer
Virüs ayrıca direkt temasla (deriden veziküllerle) bulaşır. Solunum yolu epiteli ve bölgesel lenflerde üreyerek virüs kana geçer (Primer
enfeksiyon/primer viremi)
Zona
İmmün
yetmezlik durumunda sekonder enfeksiyon yani reaktivasyon gerçekleşir (hücresel immünitenin zayıflaması viral aktivasyon) Antikor, VZV’nin viremik yayılımını sınırlamada önemlidir, ancak bağışıklık şarttır
1
Deri döküntüleri
بركم
11-13 gün sonra ikincil bir viremi meydana gelir ve virüs vücuda ve cildin epidermis tabakasına 2 yayılır. Virüs dermal vezikülopüstüler
döküntüye neden olur. Döküntüyle birlikte ateş ve sistemik belirtiler ortaya çıkar
5
4
3
Bulaşma süresi
Hastalar semptomlar başlamadan önce ve semptomların olduğu sırada bulaşıcıdırlar
Latent enfeksiyon
Virüs, primer enfeksiyondan sonra nöronlarda, sinir gangliyonlarında
latent hale gelir
Templateswise.com
Damlacıklar
Solunum yolu
Lenfatikler
Karaciğer, dalak rekitüloendotelyal sistem, T hücreler
Viremi
Ateş,
halsizlik, başağrısı
Vezikül progresyonu
Maküller Papüller Veziküller Deri
Püstüller Kabuklu lezyonlar
Müköz membran
Nöronda latentlik
Yaptığı Hastalıklar
Varisella (Suçiçeği)
Beş klasik çocukluk çağı döküntüsünden biri (kızamık, kızamıkçık, rozeola (6. hastalık), beşinci hastalık ile beraber). Hastalık VZV ile primer enfeksiyon sonucu oluşur; genellikle çocukluk çağının hafif bir hastalığıdır ve asemptomatik enfeksiyon görülebilirse de normalde semptomatiktir. 14 günlük inkübasyon periyodu ardından ateş ve makülopapüler döküntüler ile karakterizedir (gül yaprağında çiğ damlası). Primer enfeksiyon yetişkinlerde çocuklardan daha ağırdır. Lezyonların saçlı deride olması diğer döküntülerden ayırır. Yetişkinlerin %90’ından fazlasında VZV antikoru vardır
Herpes Zoster (Zona)
Virus immün sistemin baskılanmasıyla reaktive olabilir. VZV ile enfekte kişilerin %10 ila %20’inde Herpes zoster gelişir. Sıklıkla ileri yaşlarda (>50 yaş) ortaya çıkar. Rekürens sırasında latent enfeksiyonda tutulan sinirlerin innerve ettiği bölgeler etkilenir ve dermatomal su çiçeğine benzer lezyonlar çok şiddetli ağrı ile seyreder.
Gebede primer enfeksiyonu ağır geçer (pnömoni) Anne virüsü alırsa neonatal VZV enfeksiyon riski olur
Templateswise.com
༦. འེ
Suçiçeği seyir dönemleri
Üst solunum
Bölgesel lenf nodlarında viral replikasyon
yolu mukozasının
enfeksiyonu
Karaciğer, dalak
ve diğer crganlarda viral replikasyon
Derinin enfek-
siyanu ve vezi-
Primer
viremi
viremi
Ateş
Sekonder küler döküntü- nün görülmesi
Günler
о
5
in<übasyon periyodu
כ1
15
20
Bulaşıcı dönem
Şekil 53-9. Suçiçeğinin (chickenpcx) seyir dönemler. <üçük çocuklarca sevir, bu şekilde gösterildiği gibi, genellikle erişkinlerdekinden caha kısa ve dana hafiftir.
Templateswise.com
Döküntüler
Karakteristik döküntüler yüz, boyun ve gövdede yoğun, ekstremitelerde seyrektir Döküntülerin tüm formları (makül, papül, vezikül) aynı anda görülebilir (makulopapüler)
Templateswise.com
Interferon
CXCL10
CD8 T cell
Dendritic cell
CD4 T cell
VZV
Macrophage
NK cell
VZV reactivation
1
VZV reactivates
in the dorsal
root ganglia
2
VZV travels down
nerve terminals
Keratinocyte
VZV-loaded blister
Polykaryocyte
Epidermis
Rash
3
Laboratuvar Tanısı
Tzanck yayması
Lezyondan alınan
örneklerden histolojik
Tzanck Smear for Herpes Viruses
SI
inceleme ve inklüzyon
cisimciklerinin olduğu
hücrelerin görülmesi. Virüsün sitopatik etkilerinin
gösterilmesi = Cowdry - A inklüzyon cisimcikleri ve sinsitya oluşumu
Virüs izolasyonu HSV, HeLa hücrelerinde 1-3 gün içinde CPE’ler üretir. Hücreler genişler ve balon gibi görünür, çok çekirdekli dev hücreler sinsit oluşturur
Seroloji
VZV-IgM ; primer enfeksiyon VZV-IgG; önceden geçirilmiş enfeksiyon veya kazanılmış bağışıklık
Floresan antikor testi (anti VZV antikorları gösterilmesi
PCR Viral genomun saptanması
Lezyonların karakteristik görünümleri nedeniyle klinik olarak kolayca tanımlanabilir
VZV Tedavi, Korunma, Kontrol
İlaçlar Asiklovir (ACV)
Famsiklovir
Valasiklovir
İmmunglobulin
Ciddi hastalığa duyarlı, immün sistemi baskılanmış hastalar, Varisella zoster immunoglubulini verilmesi ile korunabilir (temastan sonra ilk 96 saat içinde)
Aşı
Canlı attenüe bir VZV aşısı (Oka suşu) bulunmaktadır. İmmün sistemi
baskılanmış ya da hücresel immun yetmezliği olan çocuklara/bireylere uygulanmamalıdır
Ulusal aşı programına göre çocuklukta 12. ayın sonunda tek doz cilt altına uygulanmaktadır
65 yaş üzeri bireylerde zoster aşısı daha önce hastalığın geçirilme durumuna bakılmaksızın subkutan tek doz önerilmektedir
Templateswise.com
VARICELLA ZOSTER
* HERPESVIRUS
- PRIMARY INFECTION in LYMPH NODES in KERATINOCYTES
& NEURONS in SKIN
* TRAVELS RETROGRADELY to GANGLIA
- REMAINS DORMANT
* CHICKENPOX
-RASH on the SCALP, FACE, & TRUNK
- MACULES, PAPULES, VESICLES, & SCABS
* HERPES ZOSTER or SHINGLES
-REACTIVATION of VIRUS
- VESICLES located along ONE DERMATOME * TREATMENT is SYMPTOMATIC
- ANTIVIRAL DRUGS
OSMOSIS.
3033 5
Sitomegalovirüs
01 Bulaşma
✓Kan transfüzyonları, doku transplantasyonları,
cinsel temas, plasental yol ile doğum ve emzirme sırasında bulaşır
✔Tükürük, gözyaşı, idrar, anne sütü gibi tüm
salgılarda virüs bulunabilir 02 Latent enfeksiyon
✓CD4 T lenfositlerinde
✔Makrofajlar ve diğer hücrelerde latent
kalabilir
Sitomegalovirüs
CMV, enfeksiyonları tüm dünyada çok yaygındır, insan doğal konak, tek serotip
Tükürük, idrar, genital salgılar ve kan gibi birçok vücut salgısında bulunur
Bir insan patojenidir, sadece insan hücrelerinde (fibroblastlar, epitel hücreleri, makrofajlar) çoğalır Enfeksiyon sıklıkla erken çocukluk döneminde kazanılır
Konjenital bozukluklara (doğuştan gelen anomalilere) en sık neden olan viral etken!
Çocuklarda ve erişkinlerde sıklıkla hafif ya da asemptomatik hastalık oluşturmasına rağmen, özellikle immün sistemi baskılanmış hastalarda (AIDS) CMV, fırsatçı patojen olarak önem taşımaktadır
Solid organ transplantasyonu yapılan hastalarda en sık enfeksiyon yapan virustur
T hücreleri, makrofajlar ve diğer hücrelerde latent enfeksiyon oluşturur
Primer, latent enfeksiyon, reaktivasyon, reinfeksiyon (süperinfeksiyon) şeklinde enfeksiyon yapar İmmün baskılama (HIV, steroid kullanımı) ve allojenik uyarımla (transfüzyon ve transplantasyon) ile reaktive olur
Dezenfektan, alkol, solvent, kuruluk, ısı, asit ve ışınlara dayanıksızdır
Sitomegalovirüs
Lenfotropik bir virüstür
Lenfosit ve lökositlerle vücuda yayılır
Hücre kültüründe çok çekirdekli dev hücre oluşumuna neden olur
Baykuş gözü şeklinde intranükleer inklüzyon cisimciklerine yol açar
Virusun böbrek ve tükrük bezindeki replikasyonu idrar ve vücut sıvılarından atılımını arttırır
Virus idrar, kan, tükrük, gözyaşı, süt, dışkı, semen, amnion Sivisi, vajinal ve servikal sekresyondan izole edilebilir
Primer enfeksiyon
Bebek ve çocuklarda belirtisiz
(asemptomatik)
Bulaşma vücut sıvıları, anne sütü,
tükürük, ter, idrar
CMV hastalığı
İmmün süpresif hastalarda CMV hastalığı
Ekzojen primer enfeksiyon
Endojen reaktivasyon
Pnömoni veya GIS enfeksiyonu
1
Patogenez
2
بركم
Primer enfeksiyon
Yetişkinlerde asemptomatik veya hafif semptomatik enf. (enfeksiyöz mononükleozis benzeri hastalık = Ateş, lenfadenopati, hepatit,
5
4
lenfositoz)
3
Reaktivasyon
İmmün sistemi normal kişilerde
genellikle asemptomatik
Konjenital enfeksiyon
Çekirdek içi inklüzyonlu, çok çekirdekli dev hücreler olan sitomegalik inklüzyon hastalığı Gebe annede antikor varsa virus fetüsa bulaşmayabilir. İntrauterin enfekte bebeklerin! %10-20’si semptomatik geçirir
Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
Konjenital hastalıklar
Etkilenen yenidoğanların %10’unda mikrosefali,
intraserebral kalsifikasyon, hepatosplenomegali ve döküntü (sitomegalik inklüzyon hastalığı) gibi klinik hastalıklar görülür. İşitme kaybı, zihinsel gerilik, konjenital CMV enfeksiyonunun sık görülen sonuçlarıdır. Hamilelikleri sırasında birincil CMV enfeksiyonu geçiren annelerden doğan bebeklerde ciddi doğum kusurları riski son derece yüksektir.
بركم
Perinatal enfeksiyon
Gebelikle aktive olan virüsün, serviks kanalından bebeğe bulaşmasıyla oluşur. CMV, anne sütü veya kolostrumdan ya da kan transfüzyonu ile de bulaşır. Zamanında doğan sağlıklı bebeklerde klinik tablo oluşmaz
Çocuk ve erişkinlerde enfeksiyon
Bağışık sistemi normal çocuk ve erişkinlerde 4-8 hafta inkübasyon olur. Asemptomatik geçer. CMV Mononükleoz tablosu; ateş, halsizlik, miyalji, LAP, hepatit, splenomegali görülür
Primer enfeksiyon sonrası uzun zaman sekresyon ve idrarda virüs izolasyonu olur.
Tükrük bezi tutulumu siktir
Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
بركم
Konjenital hastalıklar
En sık görülen viral konjenital enfeksiyon etkenlerindendir. Gebede primer infeksiyon sonrası fetusta risk %50
reaktivasyonda ise %1’dir.
Seropozitif anneden doğarsa daha az ciddi enfeksiyon olur yada sorun olmaz. Konjenital CMV enfeksiyonunda 1 hafta boyunca yenidoğan idrarında virus izolasyonu yapılabilir.
Transplantasyon/Transfüzyon
Organ transplantasyonu sonrası primer enf. risklidir, kan transfüzyonu sonrası asemptomatik seyredebilir ise de semptom elişirse mononükleoz belirtileri olur. Böbrek transplantasyonu sonrası CMV, rejeksiyonu kolaylaştırır. *Kİ transplantasyonu sonrası; graft versus host olur.
İmmünsuprese hastalarda
Fırsatçı enfeksiyonlar daha ağırdır, virus atılımı uzun sürer Yaygın enfeksiyon olur
Pnömoni
Retinit Ensefalit Kolit Özefajit
Templateswise.com
Laboratuvar Tanısı
Histolojik inceleme Biyopsi materyalinde intranükleer inklüzyon cisimciğinin (baykuş gözü)
saptanması
Seroloji İmmunfloresan mikroskopi ile lökositlerde viral antijenlerin ve ayrıca EIA (Enzim immun assay) ve IFAT (immunofluorecence antibody test) ile serumda antikorların (anti CMV-IgM, IgG) tayini yapılabilir
CMV IgG pozitifliği önceden geçirilmiş enfeksiyonu, tek başına CMV IgM pozitifliği Primer enfeksiyonu gösterir. IgM reaktivasyon ve re-enfeksiyonlarda da pozitifleşebilir. Bu durumda (IgG ve IgM birlikte pozitif) enfeksiyonun primer veya
sekonder olup olmadığı IgG avidite testi ile ayırt edilmelidir
PCR
Biyopsi materyali; idrar, kan, bronş sıvısı veya BOS’tan PCR ile viral DNA araştırılmas
CMV Tedavi, Korunma, Kontrol
İlaçlar
Korunma
Ciddi hastalıklar için kullanılan özgül Kan ve organ donörlerin CMV açısından taranması,
antiviral ilaçlar mevcuttur
İmmün süpresif (AIDS, transplant, kanser, vb) hastalarda CMV hastalıklarının tedavisi için kullanılan antiviraller:Ganciclovir, Valganciclovir, Foscarnet, Cidofovir
virüsün bulaşını azaltır
Transfüzyonlarda CMV negatif kan kullanılması Seronegatif alıcılara transplantasyon öncesi CMV immunoglobulini uygulaması Antiviral ilaçlarla proflaksi
Aşısı yok
Templateswise.com
EBV INFECTION (KISSING DISEASE)
SALIVA or RESPIRATORY SECRETIONS
SHARING FOOD
or DRINKS
KISSING
- COMMON in ADOLESCENTS & YOUNG ADULTS
-AGE 15-24
EPSTEIN BARR VIRUS & STRESS
Epstein-Barr Virus
01 Bulaşma
✔Tükürükle bulaşır
✓ Enfeksiyöz mononükleoz (öpücük hastalığı)
aslında EBV ile enfekte B hücreleri ile
koruyucu T lenfositleri arasındaki bir iç savaştır 02 EBV kanser ilişkisi
✓ Burkitt lenfoma ✔Hodgkin lenfoma
✓Nazofaringeal karsinom
EBV ayrıca AIDS’li hastalarda B hücreli lenfomalar ile ilişkilendirilmiştir.
✓EBV, B hücreleri için bir mitojendir ve doku kültüründe B hücrelerinin çoğalmasını uyararak, onları ölümsüzleştirir
Epstein Barr Virus
B hücresinde ve orofarinks/nazofarinksteki bazı epitelyal hücrelerde replike olabilir
EBV, yetkin T hücresi varlığında B hücresinin latent enfeksiyonuna neden olabilir > EBV, B hücresini uyarabilir ve ölümsüzleştirebilir
EBV 70’den fazla proteini kodlamaktadır
EBV, human herpesvirus 4 (HHV-4) olarak da isimlendirilir
EBV, konak seçiciliği fazla olan bir virüstür
in vitro olarak yalnızca insan ve bazı primatların B lenfosit ve nazofarenks epiteli hücre
kültürlerinde üretilebilir
ÖPÜCÜK HASTALIĞI
Epstein Barr Virus
OROPHARYNX
Bulaşma tükürük ile olur
Kan transfüzyonu ve transplantasyon ile de bulaşır
Okul öncesi (1-5 yaş) dönemde aile içi, kreş/bakimevleri
Adölesan/genç erişkin (14-25 yaş) öpüşmenin yaygınlaşması
Primer EBV enfeksiyonu çocuklarda genellikle belirtisiz seyreder
En sık çocuklarda ve genç erişkinlerde görülen, akut, lenfoproliferatif viral bir hastalıktır Ürediği hücreye sitopatik etki yapmaz, anonunun olmadığı durumlarda; EBV ile enfekte olup virus genomunu içeren hücre, devamlı üreme özelliği kazanır (transforme veya immortal hücre)
EBV ile enfekte olmuş B hücreleri, enfeksiyonun lenforetiküler sistem boyunca yayılmasından sorumludur
EPITHELIUM
B CELL
(LYMPHOCYTES)
(OSMOSIS.org
3033
Antijenik yapısı
بركم
Litik enfeksiyon fazında eksprese edilen erken ve geç proteinlerdir.
Eksprese oldukları viral siklus fazına göre EBV antijenleri iki gruba ayrılır
1. Latent faz antijenleri
Virüsün latent enfeksiyon oluşturduğu
B hücrelerinde sentezlenen proteinlerdir. Epstein-Barr nükleer antijen (EBNA) yapısal olmayan ve ilk
görülen antijendir
Değişmeksizin eksprese edilir ve viral
1
2. Litik faz antijenleri
2
epizomların devamlılığı için gereklidir.
2c Geç antijenler
Viral kapsid antijen (VCA):virüs üreten ücrelerde buulunur Membran antijenleri:Viral membran antijenlerine karşı gelişen antikorlar nötralize edici özelliktedir.
5
4
2a. Erken başlangıç antijenleri (EA)
Enfekte B lenfositlerinde sentezlenir, CD4 3 T lenfositlerini uyarır. Bunlar, CD8 T lenfositlerini bu antijenlere karşı aktive eder ve enfekte B lenfositlerini hedefleyen CD8 sitotoksik T lenfositleri geliştirilmiş olur. T hücreleri, B hücrelerinin aşırı çoğalmasını sınırlar ve onları öldürür
2b. Erken antijenler (EA)
Templateswise.com
Replikasyon-Antijenler
İnfeksiyon
EBNA
EMA
Persistan infeksiyon
Geç
VCA
EA
MA
LİZİS
EBNA
MA
VCA
EA
- EB nuclear antigen - membrane antigen
-Viral capsid antigen
- Early antigen
46
© Templateswise.com
Patogenez
بركم
Hedef hücre
Tükürükle bulaşır. Enfeksiyon orofarinks ve nazofarinks epitel
hücrelerinde başlar, viral replikasyon tamamlandıktan sonra epitel hücreleri lizis sonucu ölürler
ve
Latent enfeksiyonun aktivasyonu Transplantasyon sonrasında sitotoksik T lenfosit yanıtının baskılanmasıyla, EBV’nin latent kaldığı B lenfositlerinde kontrol edilemeyen proliferasyon posttransplant lenfoproliferatif hastalıklar ortaya çıkar. EBV, bellek B hücrelerinde latent enfeksiyon oluşturur ve B hücresi aktive olduğunda virüs de reaktive olur.
1
5
2
B lenfositlerinin enfeksiyonu
Serbest kalan virüsler, submukozal lenfatiklere ulaşır. Viremi sırasında karşılaştıkları B lenfosit yüzeyindeki C3d reseptörlerine bağlanıp enfekte ederler.
4
Latent enfeksiyon
3
Enfekte B hücreleri
Enfekte B lenfositlerinde sentezlenen antijenler, CD4 T lenfositlerini uyarır. Bunlar da CD8 T lenfositlerini bu antijenlere karşı aktive eder ve enfekte B lenfositlerini hedefleyen CD8 sitotoksik T lenfositleri geliştirilmiş olur. T hücreleri, B hücrelerinin aşırı çoğalmasını sınırlar ve onları öldürür. Atipik lenfositler (Downey)
EBV, B lenfositi içinde; Produktif, latent veya ölümsüzleşme şeklinde enfeksiyon yapar.
Latent enfeksiyon sitotoksik T lenfositi kontrolündedir Templateswise.com
Downey hücreleri
A
C
بركم
Şekil-5: Atipik lenfositler (Downey hücreleri) (45).
Atipik lenfositler matür lenfositten daha büyük olup, sitoplazmaları bazofilik boyanır özellikte, lobüler yapıda nükleuslu, kenarları çentikli hücrelerdir. Lenfositlerin kenarları komşu eritrositlerce itilmiştir.
O Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
BODY’S IMMUNE SYSTEM 0 HUMORAL RESPONSE
-B CELLS CREATE ANTIBODIES
Y
بركم
CELLULAR RESPONSE
-CYTOTOXIC or CD8+ T CELLS
-MATURE in THYMUS
EPSTEIN-BARR VIRUS (EBV) CAUSES:
* ASYMPTOMATIC LATENT INFECTIONS of B CELLS
*ACUTE SYMPTOMS of:
~ FEVER
- SORE THROAT
~ ENLARGED
LYMPH NODES
~ FATIGUE
* LEADS to:
-NASOPHARYNGEAL CARCINOMA
-HODGKIN LYMPHOMA
-NON-HODGKIN LYMPHOMA
-BURKITT
INFECTIOUS
MONONUCLEOSIS (MONO)
CYTOTOXIC T CELLS
CD8+
UNABLE to KILL OFF →
↑ B CELL PROLIFERATION
A
B CELL
A
LATENT-INFECTED B CELLS
B CELL CANCERS
HODGKIN
B CELL LYMPHOMAS-
NON-HODGKIN
Survived!
VIRAL GENES
CD8+
No more spreading!
Templateswise.com
Antikor Titresi
༦. འེ
Serolojik Testler
Enfeksiyöz mononükleoz
VCA-IgG
VCA-IgM (+) erken akut faz
VCA-IgG ve IgM (+) akut faz
EBNA-IgG (+) geç dönemde oluşur (konvelesan)
VCA-IgG (+) ve EBNA-IgG (+) geçirilmiş enfeksiyon, kazanılmış immünite
VCA-IgM
VCA-IgA
Anti-EA
Anti-EBNA-1
Haftalar
Aylar
Yollar
Primer EBV Enfeksiyonu
Şekil-6: EBV spesifik antikorlar (53).
Templateswise.com
Yaptığı Hastalıklar
بركم
Enfeksiyöz mononükleoz: Lenflerin şişmesi (lenadenopati), dalağın büyümesi (splenomegali) ve eksüdatif farenjit klasik semptomlar olup; yüksek ateş, halsizlik ve bazen karaciğerde büyüme eşlik eder.
Kronik hastalık: Bazı kişilerde EBV, döngüsel tekrarlayan hastalıklar oluşturabilir. Bu hastalarda kronik yorgunluk vardır; ayrıca hafif düzeyde yüksek ateş, baş ağrısı ve boğaz ağrısı da olabilir. Epstein-Barr virüsünün indüklediği lenfoproliferatif hastalıklar: Hücresel immunitenin olmadığı kişilerde EBV enfeksiyonu, enfeksiyöz mononükleoz yerine hayatı tehdit eden poliklonal lösemi benzeri B hücre proliferatif hastalığı ve lenfomaya eğilimlidir. EBV ayrıca Asya’da erişkinlerde endemik olarak görülen nazofarengeal karsinoma ile de ilişkilidir. Tümör hücreleri EBV DNA’sı içerir; ancak tümör hücrelerinin lenfositlerden köken aldığı Burkitt lenfomadan farklı olarak nazofarengeal karsinoma hücreleri epitelyal kökenlidir.
Tüylü oral lökopati: Dil ve ağızdaki lezyonlarla karakterizedir. Epitelyal hücrelerdeki üretken EBV enfeksiyonunun ender görülen bir şeklidir. Bu tablo, AIDS’li hastalarda görülen fırsatçı bir hastalıktır
Templateswise.com
Laboratuvar Tanısı
Heterofil antikor
Hasta serumunda
heterofil antikor aranmasıdır Monospot test veya Klasik Paul-Bunnell testi ile aranabilir. Paul-Bunnell testinde >1/64 titreler, EMN tanısını doğrular
HA testleri, normalde insan serumunda bulunabilen Forssman antikorlarının varlığında veya Serum hastalığında da pozitif bulunabilir
Seroloji
HA testlerinin negatif bulunduğu, tanısında güçlük çekilen olgularda, EBV’ye özgül antikorların aranması gerekir. EBV enfeksiyonu sırasında, virusun çeşitli antijenik yapılarına karşı antikor yanıtı gelişir. Akut enfeksiyon tanısında en yararlı test Anti-VCA IgM ve Anti-EBNA IgG bakılmasıdır
(IFA, ELISA)
PCR
Viral genomun
saptanması
HHV-6
HHV-6A ve HHV-6B
Roseola infantum (6.hastalık=Exanthem subitum
>2 yaş toplumun %90’ı pozitiftir
3 yaş altında, ateş, maküler lezyonlar görülür döküntüler boyun ve sırttan başlar, göğüs, karin, alt ekstremitelere yayılır
بركم
Hedef hücre
T hücre, epitel hücresi, NK ve monositleri
Belirtileri
Ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu, lenfadenopati
2 gün boyunca yüksek seyreden ateşin düşmesiyle birlikte boyun ve gövdede makülopapüler döküntü ortaya çıkar
Yetişkinlerde
Erişkinlerin çoğunda (>%90) tükrükte bulunur, Yetişkinlerde primer enf. mononükleozis tablosu ile seyreder, HHV-6B nörolojik hastalıklardan soyutlanmıştır
Tanı ve Tedavi Karakteristik döküntü Özgül IgM ve IgG tespiti Komplikasyon olmadan iyileşir Özgül bir antiviral tedavi yok
Templateswise.com
HUMAN HERPESVIRUS 6 (HHV-6)
YY
* REPLICATES EFFICIENTLY
in CD4+ T LYMPHOCYTES
YOUNG CHILDREN
ROSEOLA INFANTUM
LASTS
AFTER
3-5 DAYS FEVER
DIAGNOSIS
* CLINICAL PRESENTATION
TREATMENT
* SUPPORTIVE
* SEVERE CASES ACYCLOVIR or GANCICLOVIR
Templateswise.com
HHV-7
Hedef hücre:T hücre, epitel hücresi, NK ve monositleri enfekte eder Replikasyon ve latentlik Thücrelerinde
Erişkin popülasyonun çoğunda tükrükte bulunur (%75)
>2 yaş toplumun %85’i pozitif
HHV-6 gibi HHV-7’de roseola infantum (egzantema subitum) etkeni HHV-6 gibi transplant ve AIDS hastalarında potansiyel patojen
Tanı: Özgül IgM ve IgG tespiti Tedavi: Özgül bir antiviral tedavi yok
HHV-8 (Kaposi sarkomu ile ilişkili herpesvirus=KSHV)
KAPOSI’ S SARCOMA ASSOCIATED HERPESVIRUS
Human herpes virus 8 infection
*
İlk kez Kaposi sarkoma’ledilmiş ve “Kaposi sarkoma ile ilişkili herpes virus (KSHV)” olarak tanımlanmıştır
Lenfotropik bir virustur
AIDS hastalarında fırsatçı bir virüs
AIDS ile ilişkili immün süpresyonda ve böbrek transplantasyonu sonrası gelişen kaposi sarkomunda HHV8 enfeksiyonu gösterilmiştir En sık cilt tutulumu olur, %4 visseral görülür
Kaposi sarkomu
Hedef hücre lenfosit ve diğer hücreler Bulaşma yakın temas, cinsel ilişki, tükürük
Kaposi’s sarcoma
AIDS hastalarının çoğunda tükürükte bulunur Afrika’da endemik
Diğer herpes virüslar gibi toplumlarda yaygın olarak bulunmaz
Tanı PCR, özgül IgM ve IgG tespiti Tedavi özgül bir antiviral tedavi
Herpesvirus simiae (B virus)
1st Human Death
Alfaherpesvirus
Doğal konak maymun
Bulaşma: Maymunun ısırması veya tükürükleri, viroloji lab.’da kullanılan doku ve hücreler ile insanlara bulaşır
Virusun girdiği yerde ağrı, lokalize kızarıklık, vezikül
⚫ Ensefalopati: sonuç genellikle ölümcül
Monkey B Virus
in China
by Ankit Agrawal
Herpesviruslar ve TEDAVİ
Qualitative Antiviral Activity
Acyclovir
HSV VZV EBV CMV | HHV 6-8
++
1
Valacyclovir
++
+
Famciclovir
+
Ganciclovir
+
++
Valganciclovir
Foscarnet
Cidofovir
+ +
+
#++
++
++
1
1
++
++
+ +
+
+
++
HSV 1: Orolabial herpes
HSV 2: Genital Herpes Simplex
HHV 3: Varicella (Zoster)
HHV 3: Varicella (chickenpox)
HHV 4: Epstein Barr Virus (mononucleosis)
HHV 5: CMV
HHV 6: Roseola (sixth disease)
HHV 7: Pityriasis rosea (PR) in adults
HHV 8: Kaposi sarcoma associated

429
Q

Retroviridae
Oncovirinae Alt Ailesi Lentivirinae Alt Ailesi
İnsanlarda ve
hayvanlarda tümör oluşturan viruslar
Human T Lenfotropik Virus (HTLV-1 ve 2)
Yavaş ilerleyen hastalık tablosu oluştururlar
İmmün sistemin baskılanmasına ve nörolojik bozukluklara neden olurlar
HIV-1
HIV-2
Spumavirinae Alt Ailesi
Bu viruslar zoonotik
kökenli olarak insanlarda enfeksiyon oluşturabilir Hayvanlarda persistan- asemptomatik enfeksiyon
oluşturabilir

A

Human İmmunodeficiency Virus (HIV) İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virusu Onkojenik olmayan bir Retrovirustur
Acquired Immuno Deficiency Syndrom (AIDS) Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu 1983 yılında tanımlanmıştır. Türkiye’de ilk vaka 1985
HUMAN IMMUNODEFICIENCY VIRUS
HIV-1
LAIDS in
U.S. & worldwide
HIV ~ HUMAN IMMUNODEFICIENCY VIRUS
AIDS~AQUIRED IMMUNO DEFICIENCY SYNDROME
IMMUNE SYSTEM

FAILS IMMUNODEFICIENCY
OTHER INFECTIONS
Lusually fends
off
HIV~ HUMAN IMMUNODEFICIENCY VIRUS
CD4 molecule
•helps immune cells Communicate
• important for IMMUNE SYSTEM
CD4+ cells
Dendritic cells
HIV-2
AIDS in western Africa & Southern
Asia
Afrika’daki hastalarda keşfedilen HIV virusu antijenik farklılığı nedeni ile HIV-2 olarak isimlendirilmiştir (1986)
T-helper
celis

430
Q

HIV Virusu
MHC Proteins
Lipid
Envelope
Protease, Peptides,
Host Proteins
Capsid
gp41
Transmembrane Glycoprotein
gp120 Docking Glycoprotein
-RNA
Genome
p17
Matrix Protein
Pozitif, çift iplikli RNA virusudur
Zarfta tutunmayı sağlayan tipe özgü gp120 ve gp41
glikoproteinleri taşır
Nötralizan antikorların hedefidirler
Hümoral immun yanıt gp120 ve gp41’e karşı oluşur
Farklı türdeki retrovirüsler ile reaksiyona girmezler gp120’nin antijenik değişikliği ve fazla glikozilasyonu antikordan kaçışı sağlar
AŞI yapımında sorun yaratır
Nucleocapsid
Integrase
Reverse Transcriptase
&
Nukleokapsid içinde revers (ters) tanskriptaz enzimi vardır
Majör kapsid proteini p24 (gruba özgül) Matriks proteini p17

A

gag geni
P17 matrix proteini
p24 kapsid proteini
HIV-1 virion
pol geni
RT revers transkriptaz P10 proteaz
P32 integraz
pol
PR (protease)
RT (reverse transcriptase)
IN (integrase)
vif, vpr, vpu, nef
env
SU (surface, GP120)
TM (transmembrane, GP41)
3’ LTR
U3 R US
gag
-MA (matrix)
-NC (nucleocapsid) CA (capsid, p24)
SSRNA
env geni
gp 160 glikoprotein (golgi aparatında bulunan proteaz enzimleri aracılığıyla) ¡p120 ve gp41 zarf glikoproteinleri
gag, pol, env genleri yapısal proteinleri tat, rev genleri düzenleyici proteinleri
LTR (Long Terminal Repeat) Promotor Viral genomun iki ucunda yer alır Yapısal ve regülatör olarak görev alır Herhangi bir viral proteini kodlamaz
Virüs hayat döngüsü sırasında viral genom ifadesinin düzenlenmesi LTR aktivitesi ile kontrol edilir
nef, vif, vpr, vpu genleri bazı aksesuar proteinleri kodlar

431
Q

LTR Viral genomun transkripsiyonu, viral DNA’nın insan genomuyla bütünleşmesi,
konak genomu transkripsiyonu faktörleri için bağlanma bölgeleri
gag Nükleokapsid kor(p24) ve matriks proteinleri (p17)
pol Terstranskriptaz, proteaz, integraz ve ribonukleaz
env Viral zarf proteinleri (gp120 ve gp41)
vif Konak hücresindeki APOBEC3G enziminin inhibitör etkisini engeller,
viral replikasyonu destekler
vpr Viral replikasyonu artırır, makrofajlarda HIV infeksiyonunu destekler, hücre
siklusu ilerleyişini engeller
tat Viral transkriptin uzaması için gerekli
rev Tam olarak bölünmemiş viral RNA’ların hücre çekirdeğinden çıkışını destekler vpu Konak hücrenin CD4 ifadesini azaltır, virusun hücreden ayrılışını kolaylaştırır,
konak sınırlayıcı faktörü tetherini etkisiz hale getirir
nef Konak hücresinde CD4 ve MHC-I ifadesini azaltır, viral replikasyonu
kolaylaştıran hücre içi sinyalleri güçlendirir

A

HIV-1 virüs proteinlerinin konak proteinleriyle etkileşerek fonksiyonları
H
Transkripsiyon
Hücreden çıkış
Tat proteini 5 farklı işlevi var
Rev, Gag, P6, Matrix/p17 proteini
Bağışıklık
sisteminden kaçış Nef, Vif ve Vpu proteini konak proteinleriyle
etkileşir
Hedef hücreye giriş
gp120 zara tutunma
gp120 ve p24 hücre içine giriş
p24, integraz ve Vpr hücre çekirdeğine geçiş
İntegraz konak genomuna integrasyon
HIV
Binding
CD4
CCR5
Viral RNA
Reverse transcription
Viral DNA
Replikasyon
Release & Maturation
مكركم
Fusion
Nucleus
Transcription
Provirus
Integration
Budding
Cytoplasm
7 Assembly
Virus core structure
Translation
Virus CD4+ T lenfosit reseptörlerine gp 120 ile bağlanır ve gp41’de yapısal değişiklik oluşur gp 41 viral zarf ve hücre membranı arasında füzyon gerçekleşir
Ters transkriptaz enzimi viryon RNA’sını komplementer negatif DNA iplikçiğine dönüştürür Çift sarmall1 cDNA (Provirus) çekirdeğe taşınır ve integraz yardımıyla konak kromozomuna entegre olur Entegre provirus latent kalır veya konakçı RNA polimeraz II ile viral genom kopyaları sentezlenir Genomik RNA ve mRNA’lar oluşur. Genomik RNA’lar virüsün nükleik asidini oluşturmak üzere bol miktarda replike olurken, mRNA ise viral proteinlerin sentezini başlatır. Viral proteinler kapsidi oluşturur. RNA’lar kapsit içine girerek nükleokapsit yapılmış olur. Hücre zarından tomurcuklanarak salınır

432
Q

HIV Bulas Yolları
Cinsel temas Homo/heteroseksüel
rektal cinsel ilişki
Anneden bebeğe
İntrauterin, doğum sırasında ve doğumdan sonra
-
Enfekte kan ve ürünleri ile Kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu Mesleki temas/iğne batması
Enfekte iğne ortak kullanımı
Damar içi ilaç kullananlar, dövme
Deriden açık yara ve kesiklerle Mukoz membranlar
Enfekte donörden alınan semen, organ ve dokularla
Bulaşmayı etkileyen faktörler
Bulaşma şekli
Epitel bütünlüğü
KAN Hastalığın
ortaya çıkış
süresi daha kısadır (6-7 yıl)
Konağın genetik
yapısı

Bulaştırıcı
kişideki viral yük
IMD
Kanda virüs
miktarı daha
fazla
Ko-enfeksiyon örn. HSV-2
Viral virülans faktörleri nef proteini HIV inf. AIC gelişimi için esas rolü
oynar

A

HIV Bulas Yolları
Cinsel temas Homo/heteroseksüel
rektal cinsel ilişki
Anneden bebeğe
İntrauterin, doğum sırasında ve doğumdan sonra
-
Enfekte kan ve ürünleri ile Kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu Mesleki temas/iğne batması
Enfekte iğne ortak kullanımı
Damar içi ilaç kullananlar, dövme
Deriden açık yara ve kesiklerle Mukoz membranlar
Enfekte donörden alınan semen, organ ve dokularla
Bulaşmayı etkileyen faktörler
Bulaşma şekli
Epitel bütünlüğü
KAN Hastalığın
ortaya çıkış
süresi daha kısadır (6-7 yıl)
Konağın genetik
yapısı

Bulaştırıcı
kişideki viral yük
IMD
Kanda virüs
miktarı daha
fazla
Ko-enfeksiyon örn. HSV-2
Viral virülans faktörleri nef proteini HIV inf. AIC gelişimi için esas rolü
oynar
Nef geni/nef proteini
T hücre yüzeyindeki CD4 molekülünün içeri alınması ve parçalanmasına neden olur, antijen tanıma olayı gerçekleşemez
Virüs enfekte hücre
T lenfositlere MHC-I molekülü ile sunulur
Makrofajların kemokin üretimini indükler ve sentezlenen kemokin dinlenme halindeki T hücrelerini aktive eder
MHC-I sentezini azaltır
Virüs enfekte hücre sitotoksik T lenfositlere sunulamaz, öldürülmesi
engellenir
Doğal Direnç HIV (+) kişi,
&
HIV (+) kişi, ≥10 yıl AIDS’e progresyon yok ise genetik faktörlerce enfeksiyona doğal direnç gösteriyordur
Reseptör ve Ko-reseptör mutasyonları
Virus hücreye giremez
Kemokin sentezi artışı
Kemokin reseptörleri, kemokinler
tarafından kapatılır, virüs/kemokin reseptörü etkileşemez
Güçlü CD8+ T hüc. Yanıtı
Virülansı düşük bir suşla enfeksiyon

433
Q

Patogenez
Mukoz membranlar
Dentritik hücrelerle bölgesel lenf nodlarına ulaşır
Hedef hücre
Dolaşımdaki CD4 taşıyan lenfosit ve makrofajlara tropizm gösterir
Replikasyon
Virus periferik kan
ve lenf
nodlarındaki
aktif
CD4+
T
lizise uğratır
lenfositleri enfekte eder, çoğalır ve
Enfekte ettiği ancak çoğalmadığı CD4+
T
lenfositlerinin
indükler, latent kalır
apoptozunu
Patogenez
Latent kalma
Yıllarca bu hücrelerde latent olarak aktif kalır ve mitojenle uyarılırsa virus süratle replike olur, hücreyi parçalar ve yeni lenfositlere girer
Hedef hücreler
Spesifik hücre reseptörü CD4 T lenfosit, makrofaj, nöron ve dentritik hücre yüzeyinde bulunur
Virüs makrofajlarda CD4
Makrofajlar
T
hücrelerindeki
gibi
litik
enfeksiyon yapmaz,
persistent
enfeksiyon yapar, virüsü immün
sistemden yayılımını sağlar
korur
ve
virüsün
Patogene
Ko-reseptörler
Gp120 ve gp41, CD4 ile birlikte ko- reseptörler (kemokin reseptörleri) CXCR4 veya CCR5’e bağlanır. CCR5 yetersiz bireyler enfeksiyona daha dirençlidir
Hedef hücreler
CD4 T lenfositler lenfokinleri ile, makrofaj, diğer T ve B lenfositleri ve NK hücrelerini aktive ederler
CD4/CD8=2/1
Yardımcı/baskılayıcı rolleri denge halindedir. Virus CD4 lenfositlerini azaltır. Denge bozulunca CD8 lenfositlerin baskılayıcı fonksiyonu artar, hücresel immünite azalır ve yok olur

A

akut primer enfeksiyon
Akut primer enfeksiyon
Bulaşma
3-6 hafta sonra % 40-90’ında akut HIV enf. görülür ya da
04
CD8+ sitotoksik hücre yanıtı
asemptomatik seyreder
Sitoksik etki ile viral replikasyonu kısıtlar Virusa karşı immün yanıt gelişir. Antikorlarla tanı konur
Akut mononükleozis
Viremi seviyesi düşer
02 Viremi ve virusun lenfoid
05
dokuya yerleşmesiyle enfeksiyöz mononükleozis (%50) benzeri
Virüs lenfoid dokulara yayılmayı sürdürür
belirtiler görülebilir
03
CD4+ hücre sayısı azalma
(300-400/mm3) Ateş, döküntü, lenfadenopati, yorgunluk-halsizlik, baş ağrısı, lenfositoz görülebilir HIV p24 antijen seviyesi yüksektir
06
CD4+ hücre sayısında düzelme
>500/mm3 Latent faza geçilir, yıllarca sürecek asemptomatik dönem yada genel lenfoadenopati dönemi ile devam eder
Latent Dönem
Asemptomatik/Latent
İmmün sistem
01
04
Belirtisiz 6-13 yıl (Ort. 8- 10 yıl) süren dönem
Viral replikasyon artar immun sistem
İmmun sistem sağlamdır
02
Virus tam olarak elimine edilemez ve lenf nodlarında
05
kalır. Kanda miktar az (1.000- 10.000 kopya/ml)
03
Fırsatçı enfeksiyonlar
06
Herpes zoster, oral kandidoz
Persistent LAP, ateş, döküntü,
yorgunluk olabilir
yavaş yavaş bozulur
CD4+ hücre sayısı
Bulaştırıcılık latent fazda devam
eder. Yavaş yavaş yardımcı T
hücreleri (CD4+) enfeksiyonu ve
ölümü hücresel bağışıklığı baskılar CD4+ hücre sayısı
CD4+ yardımcı T hücresi enfekte olur ve ölür. Sitotoksik T
hücrelerinin uyarımı için gerekli IL-2 sitokini yapılamaz
01
02
AIDS Dönemi
Hücresel bağışıklık
Hüc. bağ. kontrol ettiği
enfeksiyonların artışı durumun kötüleştiğini gösterir
Belirtiler
CD4+ sayısının 450/mm3 altına düşmesi ve kandaki virüs ile p24 miktarının artması ile ilişkilidir
03 CD4+ hücre sayısı
04 Viral yük
Aşırı artar
Nörolojik hastalıklar
05
Subakut ensefalit, vakuolar miyelopati, aseptik menenjit, periferal nöropati, demans
Kanserler
06
Kaposi Sarkoma, Non-Hodgkin lenfoma,
Servikal ca., Anogenital ca., Hodgkin lenfoma, Burkitt lenfoma
>200/mm3 viral yük 75000 kopya/ml olunca AIDS oluşur. Kilo kaybı, 1 aydan uzun süren ishal ve fırsatçı enfeksiyonlar görülmesi
Ölüm

434
Q

Hastalığın belirtileri
Tekrarlayan ateş ve gece terlemeleri
LAP (boyun, koltuk altı ve kasık lenf bezleri)
Sürekli yorgunluk
İştahsızlık, ishal, kilo kaybı
İnatçı öksürük ve nefes darlığı Ağızda beyaz plaklar
O
Σ
Nörolojik hastalıklar
I
Ciltte değişiklikler

Fırsatçı Neoplaziler
Non-hodgkin lenfoma
Kaposi’s sarcoma
EBV-ilişkili lenfoma
Servikal ve
anal kanser

A

Konjenital HIV Enfeksiyonu
+
HIV + anneden bulaşma oranı %15-50 arasında
3. trimester/intrauterin
Doğum sırasına direkt temas/Perinatal bulaşma Emzirme/Postnatal bulaşma
İki yıl içinde ölüm olur
HIV’in yıkıcı etkilerine daha duyarlı Lenfoid interstitial pneumonia Ensefalopati
Şiddetli oral candidiasis
Jeneralize LAP
Diyare

435
Q

Laboratuvar Testleri
Kültürde
CPE etki (7-14 günde yapar), revers transkriptaz enzimi ve spesifik antijenler ile tanı konulur
Tarama Testleri
ELISA (en çok kullanılan yöntem) ve Hızlı kard testler
HIV’ de antikor oluşumu koruyucu değildir ancak enfeksiyonun tanısında yardımcıdır
Doğrulama: ELISA & Western Blot
ELISA yapılır, ELISA (+) çıkarsa western blot ile doğrulanmalıdır veya RT-PCR
Moleküler yöntemler
PCR: Hastalığın takibinde viral yük takibi önemli!
ID:
HIV
ID:
HIV
S
Laboratuvar Testleri
gp 160
gp 120
p 66
P55
P51
gp 41
p31
P 24
p 17 D 15
RT-PCR (CDNA)
HIV RNA yeni doğanların erken tanısında kullanılır
Anneden bebeğe geçen antikorlar nedeniyle serolojik testler yeterli olmaz
RNA’nın gösterilmesi tanıyı doğrular
Tam kan, plazma, oral sekresyonlarda yapılır
ELISA & Western Blot Antikorlar enfeksiyondan 3-8 hafta sonra belirlenir. % 5’inde bu süre 6 ayı alabilir
Western blot (WB)
p24, p17, gp41, gp120/160 gibi virusa spesifik protein antikorlarını gösterir
Virusun alınmasından 3-4 hafta sonra, testler genellikle anti HIV antikorlarını belirleyebilir. WB negatif bulunursa 3-4 hafta sonra tekrar edilmelidir
HIV enfeksiyonu
4. Kuşak EIA/pozitif
3. Kuşak
EIA pozitif
0
10
20
30
Eklips
Akut enfeksiyon
Erken HIV enfeksiyonu
HIV
IgM sınıfı
RNA
antikorların
saptanması
Serokonversiyon dönemi
40
40
IgG sınıfı antikorların
saptanması
HIV RNA
p24 antijeni
509
50
60
60
Uzun süreli enfeksiyon
WB
pozitifliği
HIV antikorları
#
70
70
80
120
180 300 360
GÜN
HIV enfeksiyonundan korunma
tedaviden etkili
ve ucuzdur
Risk faktörlerinden
kaçınma
HIV’i %0,5 hipoklorit, %70 alkol ve aseton ile UV ve X ışınları inaktive eder (ortam ve yüzey

A

Korunma
temizliği)
HIV (+) gebelerde
Temas sonrası korunma
Güvensiz cinsel temastan
1
kaçınmalı
Tek eşlilik tercih
2
Kan ve kan ürünleri, organ ve doku nakli için vericilerde HIV testi yapılmalı
Ortak enjektör
3
kullanılmamalı
Takip ve tedavi Doğum sezaryan
Doğumdan önce anneye ve sonrasında bebeğe ilaç tedavisi başlanması
HIV+ anne bebeğini emzirmemeli
İğne batması/enfekte materyal ile cilt ve mukozaların
zedelenmesi/yara bol su ve sabunla hemen yıkanmalı
1-2 sa. içinde üçlü antiviral tedaviye başlanmalı (28 gün devam) Zidovudine +lamivudine
Oral profilaksi
(tenofovir + emtricitabine)
HIV pozitif kişiler, doğru ve düzenli tedavi ile sağlıklı bir ömür yaşayabilirler
Aşısı YOK
Replikasyon/mutasyon/varyant suşlar
HIV
Binding
Release
Fusion
CD4/CCR5
Reverse transcription
3000x
Integration
Transcription
Assembly
Translation
Macrophage
Virusun replikasyon ve mutasyon oranının yüksek olması
İmmün yanıtın virusu temizleyememesi
Hastalık süresince aynı hastada HIV varyant suşlarının oluşması Uygun hayvan modelinin olmaması
Tedavi
HAART (Highly Active Antiretroviral Therapy)
En az 3 antiretroviral ilacın eş zamanlı kullanımı
İki nükleosit RT inhibitörü ve bir non-nükleosit RT inhibitörü birlikte verilir

Virus tamamen ortadan
kaldırılamaz
Bazı ilaçlar, virüsün çoğalmasını kontrol
altına alarak bağışıklık sisteminin zayıflamasını önler
• Ve AIDS tablosunun
gelişmesini engeller
• Viral yükün
azaltılması/baskılanması
• İmmün sistemmin korunması
• Yaşam kalitesinin
yükseltilmesi
• HIV’e bağlı morbidite ve mortalitenin azaltılması
• Yayılımın
sınırlandırılması
X
HIV BULAŞMAZ
• HIV sağlam deriden geçemez
• Tükürük, gözyaşı, ter, aksırık, öksürük, idrar, dışkı
El sıkışma, deriye dokunma, okşama, kucaklama, öpme
• Yiyecekler, içecekler, çatal, kaşık, bardak, tabak, telefon
• Tuvalet, duş, musluk, yüzme havuzu, deniz, sauna, hamam
• Sivrisinek ve diğer
böceklerin sokması, kedi, köpek ve diğer hayvanlarla yaşamak
• Korunmalı cinsel ilişki
X
1 Aralık
Dünya AiDS Günü

436
Q

Picornaviridae
•Bazı önemli insan ve hayvan virüslerini içeren geniş bir
virüs ailesidir.
•Bu virüsler çıplak kapsid yapısına sahip küçük (pico) RNA
virüsleridir

A

Genel özellikler •Çıplak, küçük ikozahedral
kapsit
•ss (+) RNA •Isı ve deterjanlara dayanıklı •Rhinovirüsler asitlere
dayanıksız
•Enterovirüsler pH
3-9’da stabil

437
Q

Picornaviridae
Enterovirüsler
Polio tip 1,2,3
Koksaki A tip 1-24
Koksaki B tip 1-6
Ekovirüs (ECHO) tip 1-9, 11-27,29-34
Enterovirüs 68-71
Rinovirüsler
Rinovirüs tip 1-100
Kardiovirüsler
Aftovirüsler
Heparnavirüsler
Hepatit A

A

Yapı
•Bu virüslerin + iplikçikli RNA’sı bir ikozahedral kapsid ile
çevrili,
•Kapsid 12 pentamerik noktası var ve her biri 5 protomerik
protein biriminden oluşur.
•Protomerler 4 viryon polipeptidinin (VP) birleşmesinden
oluşur ( VP1- VP4).
•Enterovirüsler fekal-oral yolla, Rhinovirüsler aerosol
yoluyla bulaşır

438
Q

•Viral genomun 3’ ucunda poli A ve 5’ ucunda ise VPg
proteini vardır.
•Poli A dizisi RNA’nın efektivitesini arttırır,
•VPg, kapsid içine genomun paketlenmesinde ve viral
RNA sentezinin başlatılmasında rolü vardır.
•Çıplak bir picornavirüs genomu bir hücreyi enfekte
etmeye yeterlidir.
•Bu virüsler en az iki proteaz ve RNA-bağımlı RNA
polimeraz kodlamaktadır.

•Pikornavirüsün genomu bir poliprotein olarak
sentezlenir.
•Proteaz enzim tarafından parçalanırlar.

A

Replikasyon
• Pikornavirüslerin konak dokuda tutundukları reseptörler virüsün hangi
anatomik bölgede hastalık yapacağını belirler.
●ICAM-1 Rinovirüsler
(Hücrelerarası adezyon molekül-1)
●CD55 Koksakivirüsler
(Decay accelerating factor) ECHO
Enterovirüsler
●PVR/CD155 Poliovirüsler
(Poliovirus receptor

439
Q

•VP proteinleri resptöre
bağlanmayı sağlamak için
viryonun tepesinde bir
kanyon yapısı gibi bir yer
alır.
•Reseptöre bağlanma sonucu VP4 kapsitten ayrılır,
•Genom, konak hücre membranında VP1 protieni ile
oluşturulan kanal sayesinde konak hücre içerisine enjekte
edilir.
•Viral replikasyon sitoplazmada gerçekleşir.
•Viral RNA bir mRNA gibi davranarak direkt olarak konak
hücre ribozomlarına tutunurlar ve virüse ait poliproteinleri
kodlar.
•Pozitif polariteli virüs RNA’sı negatif RNA ipliğine
çevrildikten sonra RNA’ya bağımlı RNA polimeraz enzimi
ile yeni RNA kopyaları oluşturulur.

•Viral genomun replikasyonu ve translasyonu sırasında
VP0, VP1ve VP3 oluşur.
•5 adet pentamer içinde birleşir ve 12 pentamer prokapsid
oluşturur.
•Kapsidi tamamlamak için VP0, VP2 ve VP4’e bölünür.
• VP4 kapside sert bir yapı kazandırır ve viral genom viral
kapsit içinde paketlendikten sonra virüsün yapısına katılır.
•Olgunlaşmış enfektif vironlar konak hücreden lizisle ayrılır.
•Bütün replikasyon döngüsü 3-5 saat içerisinde gerçekleşir.

A

Enterovirüsler
• Enterovirüsler, kapsidi çevre şartlarına ve GİS’e oldukça dirençlidir.
• Bu virüsler genellikle enterik hastalık oluşturmazlar, fakat orada replike
olurlar,
• Fekal-oral yolla bulaşırlar.
• ÜSY, orofarinks ve GİS virüslerin giriş kapısıdır.
• Viryonlar, mide asidine, proteazlara ve safra asidine dirençli,
• Üst solunum yollarının mukoza ve lenfoid dokusunda replike olur
• Barsaklarda peyer plaklarının altındaki lenfoid hücrelere yerleşirler

•En iyi bilinen pikornavirüs 3 serotipi olan
poliovirüsüdür.
•Antikorlar enterovirüs enfeksiyonlarında asıl koruyucu
faktörlerdir.
•Hücresel immünite, genellikle hastalıktan korumaz,

Epidemiyoloji
•Hastalık: Kişiden kişiye ve virüse göre değişir
•Geçiş: Oral-fekal, gıdalar, eller, inhalasyon
•Risk grubu: Yenidoğanlar, çocuklar
•Coğrafya, mevsim: Yıl boyu bütün dünya
•Kontrol: Hijyen
• Polio ve Coxsackie A virüs enfeskiyonları çocuklarda asemptomatik
yetişkinlerde daha ağır seyretmektedir.
• Sadece polio için aşı bulunur.
• Polio Dünya’nın Batı yarımküresinden eradike edilmiştir. Ancak aşılamamanın
uygulanmadığı ve hijyen kurallarına uyulmayan Nijerya, Afgansitan, Pakistan
gibi bazı ülkelerde paralitik polio halen görülmektedir.

440
Q

Klinik Sendromlar
•Enterovirüslerle oluşturulan klinik sendromlar bazı
faktörlere bağlıdır; • Viral serotip
• Enfeksiyon dozu
• Organ tropizmi
• Giriş kapısı
• Hastanın yaşı, sağlık durumu
• Gebelik
•İnkübasyon süresi 1-35 gün arasındadır. Virüs, hedef
dokuya ve kişinin yaşına bağlı olarak değişir.

A

Poliovirüs Enfeksiyonları
•Poliomyelit ismiyle de bilinen çocuk felci oldukça
bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalıktır.
•1957’den beri yapılan aşılanma kampanyalarıyla dünya
çapında görülme sıklığı %99 oranında azalma
görülmüştür.
•Poliomiyelit, ağır şekilde merkezi sinir sistemini etkileyen
akut bir enfeksiyon hastalığıdır.
•Omurilikteki motor nöronların yıkımı gevşek felçle
sonuçlanır.
•Bununla birlikte, çoğu poliovirüs enfeksiyonu
subkliniktir.
•Poliovirüslerin 3 antijenik tipi bulunur. • Tip I, II ve III

441
Q

Klinik Bulgular
•Hastalığın kuluçka süresi genellikle 7-14 gündür. Fakat 3 günden 35
güne kadar değişebilir.
•Enfeksiyon, duyarlı bir kişi virüse maruz kaldığında belirtilerin
görülmediği belirtisiz enfeksiyondan, hafif ateşli hastalık, ağır ve
kalıcı felçlere kadar değişebilir.
• Poliovirüs’ ler 4 farklı klinik tabloya yol açarlar;
1. Asemptomatik hastalık
2. Abortif poliomyelit (Minör hastalık)
3. Nonparalitik poliomyelit (Aseptik menenjit)
4. Paralitik Polio (Majör hastalık)

Asemptomatik polio
•Virüs orofarenks ve barsaklarda
sınırlı kalır.
•Bütün poliovirüs
enfeksiyonlarının %90’ı
asemptomatiktir.

A

Abortif enfeksiyon (Minör hastalık)
•Non-spesifik ateşli bir hastalık
•Hastaların %5’inde görülür
•Virüs alımından sonraki 3-4 gün içinde ateş,
başağrısı, yorgunluk, boğaz ağrısı, bulantı görülür.

Nonparalitik poliomyelit (Aseptik
menenjit)
•Hastaların %1-2’sinde görülür.
•Burada virüs MSS ve meninkslere geçerek ağrı ve kas spazmı yapar.
•Minör hastalık tablosu da vardır.

442
Q

Paralitik polio (Majör hastalık)
•Hastaların %0.1-2’sinde görülür.
•Ciddi bir klinik tablodur.
•Minör hastalık belirtilerinden 3-4 gün sonra başlar.
•Bifazik bir hastalık tablosudur.

A

Paralitik polio (Majör hastalık)
•Virüs kan dolaşımından spinal kordun ve beynin motor korteksinin ön
boynuz hücrelerine dağılır.
•Hangi nöronlar etkilenmişse klinik tablo o kadar şiddetli olur.
• Spinal paralizi veya kraniyal paralizi kafa sinirlerini ve solunum merkezini
içine alabilecek kadar ciddi olabilir

443
Q

Paralitik polio (Majör hastalık)
•Asimetrik flask paralizi
•Duyu kaybı yok
• Poliovirüs tip 1 olguların %85’inden sorumludur.
•Aşı suşu olan Poliovirüs tip 2 ve 3’ün virülan hale geçebildiği nadir
olgularda aşı ile ilişkili hastalık görülebilir

•Tam iyileşme (6 ay-2 yıl)
•Kalıcı paralizi
•Ölüm

A

Bulbar poliomyelit
•Daha ciddi
•Farenks, vokal kord, solunum kasları tutulur.
•%75 ölüm
•1950’li yıllarda bu tür felç için demir akciğerler
kullanılmıştır

Postpolio sendromu
•Çocuk felcinden 30-40 yıl sonra
%20-80 olguda etkilenen kaslarda
sekel görülür
•Poliovirüs bulunmaz
•Başlangıçta etkilenen sinirlerdeki
nöron kaybının sonucudur.

Coxsackievirus
•Coxsackie A veziküler lezyonlar
• Herpanjina
•Coxsackie B (Body) Myokardit-Plörodina
• Bornholm hastalığı
•Her iki virüs de polio benzeri paralitik hastalık yapabilir.
•Grip benzeri hastalık

Herpanjina
•Herpes virüs ile ilişkisiz
•Coxsackie A
•Ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık,
kusma
•Klasik lezyon; yumuşak
damak ve uvula üzerinde
ülsere veziküler lezyonlardır

444
Q

Herpanjina
•Nadiren sert damak
•Lezyonlardan ve dışkıdan virüs
izole edilebilir
•Hastalık kendi kendini sınırlar
•Semptomatik tedavi yeterlidir

El-ayak ve ağız hastalığı
•Coxsackie A16
•Veziküler ekzantem
•Lezyonlar dil, eller ve
ayaklarda görülür.
•Orta düzeyde ateş
•Birkaç günde iyileşir

A

Plörodina (Bornholm hastalığı)
•Şeytan gribi de denir
•Akut ateş, tek taraflı göğüs ağrısı
•Karın ağrısı ve kusma olabilir
•Dört günde geçer
•Tekrar edebilir
•Coxsackie B

Myokardial veya perikardial enfeksiyonlar
•Coxsackie B
•Yenidoğanlar, çocuklar
•Yenidoğanda kalp yetmezliği, siyanoz,
taşikardi, kardiyomegali ve hepatomegali
•Myokarditte EKG bulguları
•Mortalite yüksek

Viral (aseptik) menenjit
•Akut hastalık
•Echovirus 11
•Yaz ve sonbahar ayları
•Başağrısı ve ateş
•Meninks irritasyonu bulguları
•Rijidite
•Peteşi
•Raş (Rash)
•İyileşme nadir
•Bir yaş altında meningoensefalit eklenir

Diğer klinik tablolar
•Ateş
•Rash (Makülopapüler)
•Soğuk algınlığı benzeri belirtiler
•Akut hemorajik konjonktivit • Coxsackievirus A24
• Enterovirus 70
•Coxsackievirus A21 ve A24
•Echovirus 11 ve 20 soğuk algınlığı benzeri

445
Q

Enterovirüslerin Laboratuvar
Tanısı
•BOS’da lenfositik pleositoz
•25-100 hücre/mm3 • Nötrofil yok
•Glukoz normal veya hafif düşük
•Protein normal veya hafif yüksek

Kültür
•Poliovirüsler
•Hastalığın erken dönemindeki boğaz örneklerinde
bulunabilir
•Dışkıda 30 gün süresinde gösterilebilir
•BOS’da nadir
•Coxsackie ve Echovirus
•Boğaz ve dışkıdan genellikle, BOS’da sıklıkla
izole edilebilir.

A

Moleküler ve serolojik tanı
•Özgül antijen ve antikor
•Nötralizasyon, immünfloresans, ELISA
•RT-PCR
•IgM
•IgG titresinde dört kat artış

edavi, korunma ve kontrol
•Antiviraller ?
•Pleconaril
•Picornavirüslerin hücreye penetrasyonunu bozar
•Polio aşısı

446
Q

Polio aşıları-1
•İnaktive polio aşısı (IPV)
•Jonas Salk
•Etkili
•Saklama için uygun
•İmmün sistemi baskılanmış konaklarda güvenli
•Aşı ile ilişkili hastalık riski yok

İnaktive polio aşısı (IPV)
•Salgısal immünite uyarılmaz
•Rapel gerekir
•Steril enjektör gerektirir
•Ağrılı ve zor uygulama
•Canlı aşıdan daha yüksek
immünizasyon düzeyi gerektirir.

Polio aşıları-2
•Canlı atenüe oral polio aşısı (OPV)
•Albert Sabin
•Etkili
•Ömür boyu immünite
•Doğal enfeksiyona benzer antikor cevabı
•Ucuz ve kolay
•Rapele gerek yok

A

Canlı atenüe oral polio aşısı (OPV)
•Aşı ile ilişkili hastalık riski var
•İmmün sistemi baskılanmış konakta
uygun değil

Aşı ile ilişkili hastalık riski
Dört milyon dozda bir
Vahşi-sokak virüsü ile enfekte
100 kişiden birinde
Paralitik polio
riski

Aşılama takvimi
•IPV
•2,4,15 ay
•4,6 yaş
veya
•OPV
•15 ay

447
Q

•İnsan rhinovirüsleri soğuk algınlığının en büyük nedenidir.
•En az 100 serotip içerir.
•Asidik pH’ya duyarlı ve 33°C üzeri ısıda zayıf replike
olurlar.
•Bu özellikler virüsü genellikle ÜSY’ de enfeksiyon
oluşturmasıyla sınırlar.
R

A

Koksakivirüslerin kullandığı reseptörü
kullanır.
•ICAM-1 (Hücrelerarası adezyon molekül1)
•Ig süper ailesi üyesidir.
•Epitelden salınır
•B lenfositlerinin öncüllerinden salınır

448
Q

Patogenez
•Enterovirüslerin aksine barsaklarda
çoğalamaz
•Asidik pH’da dayanıksızdır.
•En iyi 330C’de yaşayabilir
•Burun mukozası

A

•Enfeksiyon tek bir viral partikül ile oluşabilir
•Hastalığın en şiddetli döneminde nazal sıvılar 500-1000
virion/ml içerir

449
Q

•Replikasyon burunda olur
•Semptomlar arttığı dönemde replikasyon da fazladır
•Enfekte hücreler histamin ve bradikinin salgılar
•‘Runny nose’

Bağışıklık
•Geçici
•Korumaz
•Virüsün çok fazla serotipi var
•Burun sıvılarında IgA ve IgG ilk haftada
•Salgısal IgA hızla kaybolur
•Hücresel immünite etkisiz

A

Epidemiyoloji
•Soğuk algınlığının %50’sinin etkenidir
•Enterovirüsler, koronavirüsler, adenovirüsler,
parainfluenza virüsü
•İki yolla bulaşır;
1. Havadan solunum yolu ile
2. Eller, kontamine objeler ile

450
Q

•Eller aslı bulaştırıcıdır
•İnsandan insana geçiş ile yayılır
•Bu gibi zarfsız virüsler dış ortamda uzun süre
dayanabilir
•Enfekte olguların yarısında klinik tablo gelişir
•Asemptomatik olgular virüsü yayar

A

•Sonbaharın ilk ayları
•Okul ve kreş
•Çocuklarda ve yenidoğanlarda etkili
•İki yaş altı çocuklar soğuk algınlığını bütün aile
ile paylaşır
•Sekonder enfeksiyon ailenin diğer üyelerinde
başlar

•Çok sayıda serotipi bulunur
•Antijenik drift (mutasyon)
•İnfluenza benzeri

Klinik
•Viral solunum yolu enfeksiyonu
•Burun akıntısı
•Burun tıkanıklığı
•Başağrısı, bitkinlik
•3-4 günde en şiddetli döneme ulaşır
•7-10 günde geçer
•Ateş ve titreme nadir

451
Q

Laboratuvar tanısı
•Klinik tablo yeterlidir
•Nazal sıvılardan virüs elde edilebilir
•Rhinovirus insan fibroblast hücrelerinde ürer
•330C
•Aside duyarlılık ve tipik sitopatik etki
•Serotipleme nadiren gerekir
•Serolojik testler pratik değildir

A

Tedavi, korunma ve kontrol
•Nazal vazokonstrüksiyon yapan ilaçlar
•Rebound konjesyon
•Vitamin C etkisi gösterilememiş
•El yıkama
•Dezenfeksiyon

Antiviraller
•Pleconaril rhinovirus replikasyonunu engeller ancak
tedavide etkili değil
•Virüsün kapsidinin soyulmasını engeller

452
Q

plasmodium

A

Tek hücreli parazit - vektör kaynaklı bir
enfeksiyon
Zorunlu hücre içi parazit
Hastalığın adı «Sıtma»
Konaklar: İnsan ve sivrisinek (Dişi Anofel)
• Karaciğer hücreleri ve eritrositleri enfekte eder
• Ateş nöbetleri, anemi ve splenomegali ile karakterize

453
Q

Önemli bir halk sağlığı problemi
Milyonlarca insanı etkiliyor.
Özellikle çocuklar
Hamile kadınlar
Kronik sağlık problemi olanlar
Parazitle daha önce karşılaşmamış seyahat eden kişiler

Plasmodium cinsinde 100’den fazla tür olmasına rağmen insanlarda sıtmaya sebep
olan türler:
• Plasmodium vivax: Dünyada en çok görülen tür
• Plasmodium falciparum: Prognozu en ağır olan ve ölümlerden en çok sorumlu olan
tür
• Plasmodium malariae
• Plasmodium ovale
• Plasmodium knowlesi

Genetik olarak dirençli bireyler
P.vivax Duffy antijenine bağlanıyor
Orak hücreli anemi hastaları

A

epidemiyoloji
Sıtmanın endemisitesi, vektörü Anopheles’in coğrafi dağılımına göre belirlenir. Genellikle tropikal
ve subtropikal bir hastalık olarak bilinir.
Bir bölgede sıtma görülmesi için, Anofel veya sıtma ile enfekte olmuş kişilerin varlığı yeterli
değildir, o bölgedeki sıcaklığın belirli zamanlarda 15°C’nin üzerinde olması gerekir. Çünkü parazit
bu sıcaklığın altında yaşam döngüsünü tamamlayamaz. Bu sıcaklık değerleri türlere göre de değişir.

İnsanlar hem ara hem de rezervuar konaklardır. Bulaşma dişi anofel ısırması
yoluyla gerçekleşir. Ayrıca, kan nakli, kontamine iğne ve şırıngaların kullanımı ve
konjenital bulaşma yoluyla bulaşma mümkündür.
Türkiye’de görülen yerel sıtma vakalarının neredeyse tamamı P. vivax iken, önemli
vakaların neredeyse tamamı P. falciparum sıtmasıdır. (Nadiren P. malariae)

454
Q

Yaşam döngüsü iki konakta tamamlanır:
• Eşeyli üreme (sporogoni) dönemi dişi Anofelde gerçekleşir.
• Eşeysiz üreme (şizogonik) dönemi insan vücudunda gerçekleşir

A

ekzoeritrositik döngü (asemptomatik)

Parazitin sporozoit formu dişi Anofelin vücudunda ookistlerde oluşur ve tükürük bezlerine göç eder.
Dişi Anofel, insandan kan emerken parazitin sporozoit formunu kılcal damara aktarır. Yaklaşık yarım saat
içinde karaciğer parankimal hücresine göç eder ve bu hücrede aseksüel olarak çoğalır.
Vücuda giren sporozoitler her yere yayılır, sadece karaciğere ulaşan sporozoitler canlı kalır ve evrimlerini
tamamlar. Sporozoit, pigment içermeyen formdur. Bu aşama türe bağlı olarak 8-25 günde tamamlanır

Bu bölünmeler sonucunda karaciğer şizontlarında binlerce merozoit
oluşur. Şizont patladığında çok sayıda merozoit kana karışır. Bu
dönemden sonra eritrositik şizogoni dönemi başlar.
P. vivax ve P. ovale sporozoitlerinin bir kısmı bölünmeden hipnozoit
şeklini alır ve karaciğer hücresinde uzun süre yaşayabilir, aylar veya
yıllar sonra nükslere neden olabilir.

455
Q

eritrositik döngü
Parazitin karaciğer parankima hücresindeki son yaşam evresine kriptomerozoit adı verilir. Bu
ismin verilmesinin sebebi, kırmızı kan hücrelerinde şizogoninin sonunda görülen merozoitten
ayırt etmektir. Hepatositler parçalanır ve kriptomerozoitler serbest kalır ve alyuvarları istila eder.
(Hücreye alınması, yüzey antijenlerinin tanınmasına göre gerçekleşir.)
Eritrositin içine giren kriptomerozoit, genç trofozoit evresine geçer. Nokta benzeri bir çekirdek ve
halka şeklinde bir sitoplazmadan oluşan bu evreye taşlı yüzük formu denir.

Eritrositlerdeki gelişim sırasında parazit farklı yapılar ve görünümler sergiler;
• Taşlı yüzük formu (erken trofozoit)
• Geç trofozoit
• Şizont
• Merozoit

Merozoitler yırtılan eritrositlerden ayrılır ve yeni eritrositleri istila eder. 4-5 döngüden sonra, yeni nesil
merozoitlerin bir kısmı istila ettikleri eritrositlerde dişi ve erkek gametositlere dönüşür.
(makrogametosit ve mikrogametosit)
Gametositler insan vücudundaki döngünün son aşamasıdır ve insan vücudunu terk etmedikçe daha
ileri bir gelişim aşamasına ilerleyemezler.
Eritrositlerde şizogoni süresi (36-72 saat) ve bu çoğalma sonucu oluşan merozoit sayısı (8-24) türe
göre değişir

A

Dişi anafolde gelişim
Anofellerde eritrositlerin sindirimi ile makrogametosit midede başkalaşıma uğrar ve
makrogamete dönüşür; mikrogametosit başkalaşıma uğrar ve mikrogamete dönüşür.
Mikrogamet makrogameti döller ve zigot oluşur. 12-24 saat içinde zigot solucan
benzeri hareketli bir ookinete dönüşür; ookinet mide duvarını delerek midenin dış
yüzeyine geçer ve yuvarlak bir görünüm alır (ookist)

Bu dönemde çekirdek birçok kez bölünür, her çekirdek sitoplazma ile çevrilidir ve
oluşan yapılara sporozoit adı verilir. Her ookistte 100-10.000 sporozoit bulunur.
Sporozoitler insanlar için enfektif yaşam dönemidir. Ookistte pigment varken,
ondan oluşan sporozoitlerde pigment yoktur. Olgun ookistlerin parçalanması
sonucu sporozoitler anofellerin vücut boşluğuna, özellikle tükürük bezlerine dağılır
ve oraya yerleşir. Dişi anofelin vücudundaki gelişme süresi yaklaşık 10-24 gündür

456
Q

farklılıklar

P. vivax ve P. ovale:
• Toplam alyuvar popülasyonunun %1’inden azını oluşturan genç alyuvarları istila
eder. Her alyuvarı sadece bir parazit istila eder. Enfekte alyuvarlar genişler ve
büyür. Alyuvarların içinde Giemsa ile boyanabilen Schüffner granülleri adı verilen
küçük eozinofilik yapılar vardır. Eritrositik şizogoni 48 saatte tamamlanır (her 48
saatte bir gelen ateş-Tertian sıtma).
• Karaciğer parankimal hücrelerinde bölünmeyen ve gelişmeyen ancak aylar veya
yıllar sonra aktive olan ve tekrarlamadan sorumlu olan hipnozoit formları vardır

P.malariae:
• Yaşlı eritrositleri enfekte eder. Eritrositler genişlemez. Bu
nedenle eritrositin içinde sıkışan parazit bir bant olarak
görülür. İçlerindeki pigmente Ziemann granülleri denir.

P. falciparum:
• Tropikal sıtma, malign sıtma veya falciparum sıtması olarak adlandırılır. En
şiddetli ve genellikle ölümcül olan türdür.
• Her yaştaki eritrositleri enfekte edebilir. Genellikle bir kırmızı kan hücresinde
birden fazla parazit görülür. Olgunlaşmış trofozoitler kalbe, beyne, dalağa, iskelet
kaslarına ve plasenta kılcal damarlarına gider. Bu nedenle periferik yaymada
halka ve gametosit şekilleri görülür. Maurer parçacıkları adı verilen sıtma
pigmenti mavi, bazofilik, kaba görünümlü ve az sayıdadır. Bu pigment
gametositin çekirdeği etrafında toplanma eğilimindedir.

A

P.vivax
Dünyadaki sıtma vakalarının yaklaşık %85’inin nedeni.
Schüffner granülleri.
Karaciğer siklusu: 8 gün.
Latent dönem: ortalama 6-24 ay.
Eritrositik siklus: 48 saat.
Genç eritrositleri enfekte eder. (Retikülosit)
İnkübasyon süresi: 12-18 gün.

457
Q

P. falciparum
Dünya genelindeki sıtma vakalarının yaklaşık %15’inden sorumludur.
Maurer granülleri.
Karaciğer siklusu: 6 gün.
Eritrositik siklus: 36-48 saat.
Her yaş eritrositi enfekte eder.
İnkübasyon süresi: 7-12 gün.

A

P. malariae
Nadir görülür.
Ziemann granülleri.
Karaciğer siklusu: 13-16 gün.
Eritrositik siklus: 72 saat.
Yaşlı eritrositleri enfekte eder.
İnkübasyon süresi: 28-37 gün.

P. ovale
Latent dönem bulunmamaktadır.
Schüffner granülleri.
Latent dönem: 5 yıl sürebilir.
Eritrositik siklus: 48 saat.
Genç eritrositleri enfekte eder. (Retikülosit)
İnkübasyon süresi: 11-16 gün.

458
Q

klinik
Prodromal dönem
Klinik-nöbetler dönemi
• Üşüme-titreme dönemi
• Ateş dönemi (39-41°C, baş ağrısı, hezeyan)
• Terleme dönemi
• Klinik latent dönem
Relaps ve nüksler (recrudescence)

A

ateş
Ateş ve bunun fizyolojik sonuçları
Anemi
Anemi ve mikro dolaşım bozuklukları sonucu gelişen doku hipoksisi
Hipoglisemi
İmmunopatolojik olayların ortaya çıkması

459
Q

İmmun kompleksler (böbrek, beyin) dolaşımda
yavaşlama, tıkanma beyinde ödem ve koma
(serebral sıtma)
Sıtma pigmentleri dalak, karaciğer, beyinde renk
değişimi
Hipoglisemi (tropikal sıtma)

A

aşılama
Parazitin kompleks yapısı aşı çalışmalarının gelişimini kötü etkilemektedir. Bu
yüzden aşı çalışmaları üç ayrı yoldan yürütülmektedir:
• Anti-sporozoit aşılar-ideal olan aşılama
• Anti-şizogonik kan evresi aşıları
• Geçici bloklamak için aşılar-Parazitin sivrisinekte gelişimini
önlemeye yönelik

460
Q

laboratuvar tanısı

Sıtmada kesin tanı, sıtma parazitleri olan Plasmodium’ların kanda görülebilmesi ile konmaktadır.
Özellikle sıtma endemik bölgelerde yaşayıp yaşamadığı, bu bölgelere seyahat varlığı sorgulanmalıdır.
Periferik kan muayenesi altın standart olarak kabul edilmektedir.
Sıtma tanısında yaygın olarak tercih edilen örnek parmak ucundan alınan kandan hazırlanan “kalın
damla ve ince yayma” preparatlardır (periferik kan yaymaları).

A

Periferik kan yaymaları (ince yayma ve kalın damla): Parmak ucu, venöz kan, kulak memesinden ve bebeklerde
topuktan alınan tam kan ile hazırlanabilir. Ayrıca yenidoğan enfeksiyonlarında kordon kanı, plasenta sürüntüsü
kullanılabilir.
Tedavi başlanmışsa ya da ağır hastalarda periferik kanda parazit görülmemesi durumunda kemik iliği aspirasyonu
yapılabilir.
Venöz kan da yayma hazırlanmasında kan örneği EDTA içeren tüpe alınır ve gönderilir.

461
Q

Örnekler ne zaman alınmalı?
• Antiparaziter tedaviye başlamadan önce
• Nöbetler arasında
• 8-12 saat arayla 2-3 kez örnek alınması tanı
olasılığını artırır (hatta 2-3 gün süreyle mikroskopi
takibi yapılması önerilir

A

mikroskopi

Kalın damla incelemesi organizmanın saptanmasında kayda değer miktarda (~10 µL) örnek incelemesine
imkan veren bir tekniktir ve ‘altın standart’ olarak tanımlanmaktadır. Kalın damla preparatında, Giemsa
ile boyanırken eritrositlerin hipoozmotik lizise uğratılması ile parazitler serbestleştirilmekte; kan hücreleri
artıklarından oluşan zeminde boyanmış parazitler ayırt edilmektedir.
Tür tayininde ise ince yayma altın standarttır

462
Q

Serolojik inceleme
• ELISA
• IFA
Moleküler teknikler
• PCR

A

Hastaların tedavisi, endemik bölgelerden göç edenlerin ve bu bölgelere seyahat edenlerin taranması ve profilaksisi
Baskılayıcı tedavi veya Kemoprofilaksi:
• Sporozoitleri hepatositleri enfekte etmeden önce öldürür.
• Genellikle endemik sıtma olan bir ülkeye seyahat edenlere verilir.
Terapötik tedavi:
• Eritrositik aşamadaki merozoitleri ortadan kaldırmayı amaçlar.
• Aktif enfeksiyon sırasında verilir.
Gametosidal tedavi:
• Gametositleri öldürmeyi amaçlar.
• Hastalığın yayılmasını önler.

Tüm vücudu
kaplayan
giysiler
Böcek ilacı
kaplı
cibinliklerde
uyumak
Kapalı
alanda böcek
ilacı spreyleri
kullanmak

463
Q

Serolojik inceleme
• ELISA
• IFA
Moleküler teknikler
• PCR

A

Hastaların tedavisi, endemik bölgelerden göç edenlerin ve bu bölgelere seyahat edenlerin taranması ve profilaksisi
Baskılayıcı tedavi veya Kemoprofilaksi:
• Sporozoitleri hepatositleri enfekte etmeden önce öldürür.
• Genellikle endemik sıtma olan bir ülkeye seyahat edenlere verilir.
Terapötik tedavi:
• Eritrositik aşamadaki merozoitleri ortadan kaldırmayı amaçlar.
• Aktif enfeksiyon sırasında verilir.
Gametosidal tedavi:
• Gametositleri öldürmeyi amaçlar.
• Hastalığın yayılmasını önler.

464
Q

tekrarlayan sıtma

A

Nüksetme
• Enfeksiyonu temizlemeyen etkisiz tedavi sonucu
Relaps
• Kanın merozoitlerden temizlenip ancak hipnozoitlerin karaciğerde kaldığı
durumlarda
Reenfeksiyon
• Etkenle yeniden karşılaşma durumlarında

465
Q

Babesia sp.

A

Protozoonların Apicomplexa şubesi Piropilasmida takımında bulunurlar.
Çeşitli memeli hayvanları (geyik, koyun, sığır, kemirgenler) enfekte eden
bir zoonoz olup bu parazit için insan rastlantısal konaktır.

Ixodes cinsi kenelerle bulaşır. İnsanda oluşturduğu hastalık
babesiosis olarak adlandırılır.
•Babesia microti
•Babesia gibsoni
•Babesia canis
•Babesia bovis
•Babesia divergens

466
Q

Yaşam Döngüsü
Babesia ile enfekte bir kene, kan emme sırasında konağa
sporozoitleri iletir. Sporozoitler eritrositlere girer ve eşeysiz
üremeye (tomurcuklanma) uğrar. Kanda, bazı parazitler ışık
mikroskobu düzeyinde ayırt edilemese de erkek ve dişi gametlere
farklılaşır. Kesin konak kenedir. Uygun bir kene tarafından
yutulduktan sonra, gametler birleşir ve sporozoitlerle sonuçlanan
bir sporogonik döngüye girer.

A

Yaşam Döngüsü
Önce zigot, sonra hareketli ookinet haline gelen parazit
intestinal duvar dışına çıkar, kene hemoselinde kist içinde
şizogonik çoğalma ile sporozoitler hemosel içine salınırlar.
Kenenin tükürük bezine yerleşir

Yaşam Döngüsü
İnsan enfeksiyonu enfekte kene ile temastan sonra başlar. Kan emdikleri sırada sporozoitleri
konağa enjekte ederler.
Parazit eritrositleri enfekte eder. İkiye bölünerek çoğalır. Tetrad formasyonu oluşur.
Daha sonra eritrositi lize ederek merozoit olarak etrafa dağılırlar. Yeni eritrositleri enfekte
ederler.
İnsan, sığır, koyun, keçi, domuz gibi konaklar ara konak, kene son konaktır.

467
Q

Epidemiyoloji
Parazitin 100’den fazla türü tüm dünyada kozmopolit bir dağılım gösterir.
Tarla faresi ve küçük kemirgenler doğal rezervuar konaklardır.
Kan nakli ile babesiosis bulaşabilmektedir.
İnsanlarda en sık saptanan türler B.divergens ve B.microti’dir.

A

Klinik
Hemolitik bir parazitozdur. Asemptomatikten ölüme kadar farklı klinik tablolar vardır.
Kuluçka süresi 1-4 hafta veya daha uzundur.
Aniden başlayabilir ya da nonspesifik belirtilerden sonra periyodik olmayan ateş, üşümetitreme, kusma, sarılık ve anemi görülür. Hepatomegali ve splenomegali gelişebilir.
İmmunsupresiflerde, splenektomililerde, yaşlılarda daha sık ve ağır enfeksiyon olmaktadır

468
Q

Risk faktörleri
Dalak yokluğu
Kanser, bağışıklık baskılayıcı ilaçlar veya HIV nedeniyle zayıf bağışıklık sistemi
Kalp, karaciğer veya böbrek hastalığı gibi ciddi sağlık sorunları
Yaşlı hastalar ve yenidoğanlar ciddi hastalık riski altındadır

Laboratuvar tanı
Giemsa ile boyalı ince yayma preparatlarının incelenmesi en doğru tanı yaklaşımıdır.

A

Korunma ve Kontrol
Babesiosis için herhangi bir aşı bulunmamaktadır.
Kenelerden kaçınmak, kene kovucular kullanmak
Çorap, uzun kollu gömlek ve pantolon giymek
Kene kontrolü

469
Q

Leishmania sp.

Mastigophora (Kamçılılar)
Aseksüel ürerler. Kamçı, uzun ve ince bir
sitoplazma uzantısıdır, paraziti itmeye yarar.
Mikrotübüllerden oluşur. Blefaroblast denen
sitoplazmik granüllerden köken alır. Kamçıların
sayısı ve yeri türe göre değişir.
İnsanlarda patojen kamçılılar
Leishmania sp.
Trypanosoma sp.
Giardia intestinalis
Trichomonas vaginalis

Leishmania sp.
Zorunlu hücre içi bir protozoondur.
Vektör aracılı bir protozoon enfeksiyonuna
neden olmaktadır.
Vektörün bağırsağında promastigot, insanda
amastigot formda.
Promastigot form hareketli ve fusiform şekilli
Amastigot hücre içinde (Makrofaj)
15-30 μm

A

Vektör
Biyolojik vektörü, çeşitli dişi kum sinekleridir (genellikle Phlebotom, Lutzomyia cinsi).
Oldukça küçük, vücutları tüyler ile kaplı ve kambur böceklerdir.

470
Q

Türkiye’de daha çok dört türü görülmektedir:

A

Leishmania
donovani L.infantum L.tropica L.major
Visceral Leishmaniasis
Kala azar
Kutanöz Leishmaniasis
Şark çıbanı

471
Q

Epidemiyoloji
Enzootik Zoonotik Antroponotik

Leishmania
Yaşam Döngüsü ve Morfolojisi;
Omurgalı konakta hücre içi parazit
olarak amastigot şeklinde;
Omurgasız konakta promastigot şeklinde
bulunur.
Konak vücudu dışında özgür bir hayat
dönemi yoktur.
Enfektif şekil; promastigot

Klinik
1. Visceral leishmaniosis
(Kala azar veya Dum dum ateşi)
Leishmania
donovani

Leishmania
infantum

A

Leishmania
Epidemiyoloji
Her yıl 500.000 yeni olgu %90’ı Bangladeş, Brezilya, Nepal ve Sudan da görülmektedir ve her yıl
20.000 kişi ölmektedir.
Erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür.
İç organ leishmaniasis temelde bir zoonozdur.
Türkiye’de çoğunlukla kıyı bölgelerde görülür. Akdeniz ülkelerinde 1-3 yaş grubunda görüldüğü
söylenmişse de hem bu yaş grubunda hem de erişkin dönemde görülebilmektedir

Leishmania
Klinik
Retiküloendotelyal sistemde yerleşir
İnkübasyon süresi 10-14 günden 2 yıla kadar, ortalama 2-8 ay
Tedavi edilmezse mortalite %95-100
Plasmodiumla benzer klinik seyir

Leishmania
Klinik
Yavaş seyreder, halsizlik, baş ağrısı ve ateş ile başlar
Başlangıçta ateş düzensiz, daha sonra 24 saat içinde 2 kez yükselir
Anemi ve splenomegali, hepatomegali, dalağı en çok büyüten infeksiyon
hastalığı
Lenfadenopati ve deride uniform koyu esmer renk Kala azar (Kara ateş)
Özellikle yüzde deri altı nodüller

472
Q

Risk faktörleri
Sosyoekonomik
koşullar /
Hijyen
Yetersiz
beslenme
Nüfus
hareketliliği
Çevresel ve
iklim
değişiklikleri

A

Leishmania
Laboratuvar Tanı
Laboratuvar tanısı başlıca çeşitli doku örneklerinde amastigotların varlığının gösterilmesi
Tanıda, kemik iliği başta olmak üzere, dalak, karaciğer, lenf nodlarından aspirasyon sıvıları veya biyopsi
örnekleri, kan gibi klinik örnekler kullanılır.
Tüm örnekler invaziv yöntemler ile elde edilebilen tipte örneklerdir.
Örnekler arasında etkenin en yüksek olasılıkla saptanabildiği organ dalak olmakla birlikte, komplikasyon
riski yüksek olduğu için, alınması daha az riskli olan kemik iliği aspiratı tercih edilmektedir.

473
Q

Leishmania
Laboratuvar Tanı
Leishmania türleri dış ortam şartlarına çok duyarlı
organizmalardır.
Örnekler mümkün olan en kısa sürede işlenmeli; hastadan
alındıktan sonraki en geç 20 dakika içinde örnekten kültür
besiyerlerine (Novy-MacNeal-Nicolle (NNN) besiyeri) ekim
yapılmalıdır.
Bu nedenle, kültür için besiyeri önceden laboratuvardan temin
edilmiş olmalıdır
Direkt inceleme; örnekten yayma veya değdirme preparat
hazırlanır sonra Giemsa boyası gibi boyalarla boyanır

A

Leishmania
Laboratuvar Tanı
N.N.N besiyeri
Schneider’ın Drosophila besiyeri
Hockmeyer besiyeri

  1. Kutanöz Leishmaniosis
    Deri leishmaniasisi görüldüğü bölgeye göre ikiye ayrılır:
    • Eski dünya deri leishmaniasisi (şark çıbanı): Etken Leishmania tropica
    kompleksidir. Vektör Phlebotomus. Afganistan, Hindistan, Türkiye, Afrika
    • Yeni dünya deri leishmaniasisi : Etken L.mexicana ’dır .
    • Vektör Lutzomyia. Teksas, Meksika
    Tedavi ile veya kendiliğinden düzeldikten sonra kalıcı
    bağışıklık bırakmaktadır
474
Q

Leishmania
Laboratuvar Tanı
Leishmania türleri dış ortam şartlarına çok duyarlı
organizmalardır.
Örnekler mümkün olan en kısa sürede işlenmeli; hastadan
alındıktan sonraki en geç 20 dakika içinde örnekten kültür
besiyerlerine (Novy-MacNeal-Nicolle (NNN) besiyeri) ekim
yapılmalıdır.
Bu nedenle, kültür için besiyeri önceden laboratuvardan temin
edilmiş olmalıdır
Direkt inceleme; örnekten yayma veya değdirme preparat
hazırlanır sonra Giemsa boyası gibi boyalarla boyanır

A

Leishmania
Laboratuvar Tanı
N.N.N besiyeri
Schneider’ın Drosophila besiyeri
Hockmeyer besiyeri

  1. Kutanöz Leishmaniosis
    Deri leishmaniasisi görüldüğü bölgeye göre ikiye ayrılır:
    • Eski dünya deri leishmaniasisi (şark çıbanı): Etken Leishmania tropica
    kompleksidir. Vektör Phlebotomus. Afganistan, Hindistan, Türkiye, Afrika
    • Yeni dünya deri leishmaniasisi : Etken L.mexicana ’dır .
    • Vektör Lutzomyia. Teksas, Meksika
    Tedavi ile veya kendiliğinden düzeldikten sonra kalıcı
    bağışıklık bırakmaktadır
475
Q

Eski Dünya Kutanöz Leishmaniosisi
Leishmania
tropica
Leishmania
major

A

Kutanöz Leishmaniosis
Epidemiyoloji
Her yıl 1,5 milyon yeni olgu rapor edilmekte ve bunların %90’ı Afganistan, Suudi Arabistan, Brezilya ve
Peru’dandır.
Dünya’daki dağılımı ise vektörü olan tatarcık türlerinin (Phelebotomus ve Lutzomyia) dağılımı ile
Tropikal ve subtropikal bölgelerde bulunan bütün ülkelerde görülmektedir.
Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika’da genelde endemik bölgelerden dönen turist, asker, işçilerde görülmektedir.
Türkiye’de ise Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde Çukurova gibi yerlerde endemiktir.
Bildirimi zorunlu bir hastalıktır

476
Q

Kutanöz Leishmaniosis
Epidemiyoloji
Her yıl 1,5 milyon yeni olgu rapor edilmekte ve bunların %90’ı Afganistan, Suudi Arabistan, Brezilya ve
Peru’dandır.
Dünya’daki dağılımı ise vektörü olan tatarcık türlerinin (Phelebotomus ve Lutzomyia) dağılımı ile
Tropikal ve subtropikal bölgelerde bulunan bütün ülkelerde görülmektedir.
Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika’da genelde endemik bölgelerden dönen turist, asker, işçilerde görülmektedir.
Türkiye’de ise Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde Çukurova gibi yerlerde endemiktir.
Bildirimi zorunlu bir hastalıktır!

A

Laboratuvar Tanı
KL tanısı için başlıca deri lezyonlarından kazıntı, aspirat veya biyopsi
örnekleri alınabilir.
Lezyonun orta kısımlarında nekrotik dokular bulunduğundan dolayı, örnek
lezyon kenarından alınmalıdır. Kabuk varsa kaldırılarak kabuğun altından
ve yaranın kenarından örnek alınır.

477
Q

Kutanöz Leishmaniosis
Laboratuvar Tanı
Serolojik
Testler
Moleküler
testler

A

Korunma ve mücadele
Erken teşhis - etkili ve hızlı tedavi
Vektör kontrolü, kum sineklerinin sayısını azaltarak hastalığın bulaşmasını azaltmaya veya
kesintiye uğratmaya yardımcı olur. Kontrol yöntemleri arasında böcek ilacı spreyi, böcek ilacıyla
işlenmiş ağların kullanımı, çevre yönetimi ve kişisel koruma yer alır.
Etkili hastalık gözetimi, salgınlar ve tedavi altında yüksek vaka ölüm oranlarının olduğu
durumlarda derhal izleme ve harekete geçmek için önemlidir.
Hayvan rezervuar konaklarının kontrolü