Türkçe 101 nisan Flashcards
kargom
documents
kayıp bagaj
lost luggage
Kaç tane bavulunuz vardı?
how many bags dıd you have
Dış görünüşü nasıldı
what does ıt look lıke
O siyah deri çanta
leather
Kırmızı bir kumaş çanta.
fabric
Küçük sarı bir sırt çantası
backpack
O, yuvarlak,
beyaz ve plastikten bir çanta.
Rounded
sarı çizgili beyaz bir sırt çantası
yellow stripes
evrak çantası
briefcase
tutacağı siyah
black handle
bez çanta
كيس من القماش
üstünde bir kedi resmi var.
it has a pıc of a cat on it
kabul mektubu
letter of acceptance
to enroll, to registe
kayıt yaptırmak
teamwork
grup çalışması
semester
dönem
We want to pay less.
Az ödemek isteriz
.”[He] wants the best for his students.”
Öğrencileri için en iyisini ister
I don’t want to be late to class
Derse geç kalmak istemem.
“She doesn’t want level checks.”
Seviye tespit istemez
“Are we paying for each course separately?
Her kur için ayrı mı ödüyoruz?
We must check your level for the registration.
Kayıt için seviyenizi ölçmemiz lazım
“You can select your instructor for the beginner-level course.”
Başlangıç kurunda öğretmeni seçebilirsiniz
“Oh no, we forgot about the test tomorrow!”
Eyvah, yarınki sınavı unuttuk!
you’ll first take a test to determine your level. Then, we’ll direct
you according to your needs
Peki, önce seviyenizi tespit etmek için sınava girersiniz. Sonra
ihtiyacınıza göre öğretmenlerimize yönlendiririz
our intensive course lasts about two
months.
Ama hızlandırılmış kursta yaklaşık iki ay
sürer.
“Let’s meet in front of the Galata Tower.”
Galata Kulesi’nin önünde buluşalım.
Be here at 7 am on Thursday
Perşembe günü sabah yedide burada ol.
Does he/she even have
cash?
Parası var mı ki?
“Did he/she even pay?”
Ödedi mi ki?
The ferry departs from the pier.”
Vapur iskeleden kalkar
“Orhan always wears tennis shoes.”
Orhan hep spor ayakkabısı giyer.
“Let’s meet in front of the station at 6 pm.”
Akşam altıda istasyonun önünde buluşalım.
“The real estate agent meets the client.”
Sana sü
Emlakçı müşteri ile buluşur
“I have awesome news for you.”
Sana süper haberlerim var.
“How could I ever tell you a lie, dear?”
Canım sana hiç yalan söyler miyim?
“Her scheme did not work against him.”
Planı, ona karşı tutmadı.
“For those customers that buy two electronics, the third product is free.”
İki elektronik ürün alana üçüncüsü hediye
“We have a 30% sale on our smart phones.”
Akıllı telefonlarda yüzde otuz indirimimiz var.
to be discounted
indirime girmek
Buy two for the price of one.”
2 al, 1 öde
This product is half price,
Bu ürün yarı fiyatına
“What is the sale price for this?
İndirimle
kaça gelir?
“Excuse me, what is the price of this?
Pardon, bunun fiyatı nedir?
Our exclusive sale for Mother’s’ Day has begun.
Anneler Günü’ne özel kampanyamız başladı.
to get internet”
internet bağlatmak
But our discount is exclusive to today
Yalnız indirimimiz sadece bugüne özel
